Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez!

[Travelair]

5,5 ton patlayıcı ele geçirilmiş. Plastik patlayıcı diyor, doğruysa korkunç bir büyüklük

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/30027922.asp

[Muhteva]

Tunceli de kent merkezine sızan çok sayıda terörist polis lojmanlarinda roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırdı ilk bilgilere göre 3 polis ve 1 sivil yaralandı.

Haberturk

[erolizmts]

[MENTION=2760]Travelair[/MENTION] Daha da korkuncu var...

AKP’nin yayın organı Star gazetesinin yazarı Cem Küçük, dün akşamki A Haber canlı yayınında PKK’nın asfaltların altına döşediği bombalardan devletin haberinin olduğunu itiraf etti. Cem Küçük asfalt altlarına yerleştirilen bombaların istihbarat raporlarına dahi yansıdığını öne sürdü.


Öyle demek istemedi-öyle demedi'ciler için video linki
video

haber

pkk'lı müteahhitlere iş veriyorsun, onlar da pkk'lı işçi çalıştırıyor, asfalt yolların altına mayın ve başka tür bombalar yerleştiriyor, sen bunları biliyorsun ama çözüm süreci bozulmasın diye görmemezlikten geliyorsun. Sonra bu bombalar patlıyor ve biz "yahu nasıl kimsenin haberi olmuyor" diyoruz. Meğer birilerinin haberi varmış ama koltuk elden gitmesin diye görmemezlikten gelinmiş.

Cem Küçük diyor ki 'bu kamuoyundan saklandı, iyiki de saklandı". Valla helal olsun, önemli olan şey ülkeyi Rte'nin yönetmesi ve iktidarda Akp'nin olması. Varsın şehitler gelsin değil mi?? Diğer bombalar nerelere döşendi nasıl öğrenceğiz peki? Sanırım asker ve polis bir yere giderken asfalt yolda havaya uçurulduklarında öğrenceğiz.

Sanırım az biraz gelişmiş demokrasilerde bu açıklama birilerini vatana ihanetten yargılamaya kadar götürülebilirdi.

[ANGRY RİVER]

..herkese iyi forumlar...güvenlik kuvvetlerimizin güzergahına döşenen patlayıcıların gücü ve yaptığı hasar hakkında bilgi sahibi olmak adına şu videoyu izlemenizi öneririm...

http://www.youtube.com/watch?v=rJkfa9nwg08

[İ. SARAL]

[MENTION=2760]Travelair[/MENTION] Daha da korkuncu var...

AKP’nin yayın organı Star gazetesinin yazarı Cem Küçük, dün akşamki A Haber canlı yayınında PKK’nın asfaltların altına döşediği bombalardan devletin haberinin olduğunu itiraf etti. Cem Küçük asfalt altlarına yerleştirilen bombaların istihbarat raporlarına dahi yansıdığını öne sürdü.


Öyle demek istemedi-öyle demedi'ciler için video linki
video

haber

pkk'lı müteahhitlere iş veriyorsun, onlar da pkk'lı işçi çalıştırıyor, asfalt yolların altına mayın ve başka tür bombalar yerleştiriyor, sen bunları biliyorsun ama çözüm süreci bozulmasın diye görmemezlikten geliyorsun. Sonra bu bombalar patlıyor ve biz "yahu nasıl kimsenin haberi olmuyor" diyoruz. Meğer birilerinin haberi varmış ama koltuk elden gitmesin diye görmemezlikten gelinmiş.

Cem Küçük diyor ki 'bu kamuoyundan saklandı, iyiki de saklandı". Valla helal olsun, önemli olan şey ülkeyi Rte'nin yönetmesi ve iktidarda Akp'nin olması. Varsın şehitler gelsin değil mi?? Diğer bombalar nerelere döşendi nasıl öğrenceğiz peki? Sanırım asker ve polis bir yere giderken asfalt yolda havaya uçurulduklarında öğrenceğiz.

Sanırım az biraz gelişmiş demokrasilerde bu açıklama birilerini vatana ihanetten yargılamaya kadar götürülebilirdi.

Montajdır montaj.

[İ. SARAL]

[MENTION=2760]Travelair[/MENTION] Daha da korkuncu var...

AKP’nin yayın organı Star gazetesinin yazarı Cem Küçük, dün akşamki A Haber canlı yayınında PKK’nın asfaltların altına döşediği bombalardan devletin haberinin olduğunu itiraf etti. Cem Küçük asfalt altlarına yerleştirilen bombaların istihbarat raporlarına dahi yansıdığını öne sürdü.


Öyle demek istemedi-öyle demedi'ciler için video linki
video

haber

pkk'lı müteahhitlere iş veriyorsun, onlar da pkk'lı işçi çalıştırıyor, asfalt yolların altına mayın ve başka tür bombalar yerleştiriyor, sen bunları biliyorsun ama çözüm süreci bozulmasın diye görmemezlikten geliyorsun. Sonra bu bombalar patlıyor ve biz "yahu nasıl kimsenin haberi olmuyor" diyoruz. Meğer birilerinin haberi varmış ama koltuk elden gitmesin diye görmemezlikten gelinmiş.

Cem Küçük diyor ki 'bu kamuoyundan saklandı, iyiki de saklandı". Valla helal olsun, önemli olan şey ülkeyi Rte'nin yönetmesi ve iktidarda Akp'nin olması. Varsın şehitler gelsin değil mi?? Diğer bombalar nerelere döşendi nasıl öğrenceğiz peki? Sanırım asker ve polis bir yere giderken asfalt yolda havaya uçurulduklarında öğrenceğiz.

Sanırım az biraz gelişmiş demokrasilerde bu açıklama birilerini vatana ihanetten yargılamaya kadar götürülebilirdi.

Hem de ihaleye fesat karıştırma suçu var.

[Muhteva]

Tunceli de polis lojmanina yapılan saldırıda ağır yaralanan 1 polis şehit oldu.
Yaralı olan 2 polis helikopter ile Elazığ'ya sevkedildi.

Dha

[Nazim Can]

Demirtaş:"Herkez her nerede olursa olsun olduğu yerden Cizre'ye doğru yola çıksın"


Olay büyüyecek keşke Cizre de sivillere daha dikkatli davranılsaydı bugün birisi 5 yaşında kız 3 sivil daha ölmüş sanırım bu ayaklanma o yüzden.

Muhteva bence sen su paylastigin haberleri yorumlarken dikkatli ol, resmen hdp pkk sempatizanligi yapiyorsun inceden, unutmadan burasi Türkiye Cumhuriyeti Devletine ait bir futbol klübünün resmi taraftar forumu.

[Nazim Can]

erdoğan’ın pkk ajandası

çıraklık döneminde; büyük ortadoğu projesi (bop) lideri olacağına inandırıldı. kalfalık döneminde; arap baharı’nın önderi olacağına inandırıldı. ustalık döneminde; müslüman sünni dünyanın halifesi olacağına inandırıldı. elinde sihirli bir sopa olduğuna inandırıldı; dokununca sorunları çözecekti. hepsine kandı. bir politikacının hayali türkiye’yi nerelere sürükledi? işte bir örnek; pkk ajandasındaki notlar/bilgiler…

çıraklık günleri

tarih: 14 mart 2003
başbakan oldu…
çok istemesine rağmen, abd’nin ırak saldırısını kolaylaştıracak 1 mart tezkeresi’ni akp grubu’na kabul ettirememişti. iki hafta sonra başbakanlık koltuğuna oturtuldu.
tarih:21 ocak 2002
pkk’lı mustafa karasu abd dışişleri bakanlığı’na gönderdiği mektupta “yanınızdayız” diyordu: “abd’nin ırak’a müdahalesi, bölgede zararlı bir yük haline gelen -türkiye’deki gibi- rejimlerin aşılmasının olanağını yaratacak, bölgede demokratikleşmenin yolunu açacaktır.”
abd, 20 mart 2003’te ırak’ı işgale başladı…
tarih: 4 temmuz 2003
kuzey ırak/süleymaniye’de 150 abd askeri, özel kuvvetler komutanlığı’na mensup 11 türk subayının kafasına çuval geçirerek gözaltına aldı.
“çırak başbakan”, “amerika’ya nota vermeyecek misiniz” sorusuna, “nota öyle her kafa estiğinde verilmez; ne veriyorsun müzik notası mı?” diye çıkıştı!
çok geçmedi…
bağdat büyükelçiliği’nde görev yapmaya giden beş türk polisi musul’da şehit edildi.
ve:
öcalan 1999’da yakalandıktan sonra sivil itaatsizliği ön plana çıkarmak amacıyla “demokratik çalışma grupları” oluşturan pkk, bu amaçla “serhildan partisi” kurmuştu. 5 yıllık “eylemsizlik” ardından pkk’lı murat karayılan 1 mart 2004’te ateşkesin sona erdiğini açıkladı. peki niye? yanıtı can dündar’ın haberinde vardı:
“ilginç flört: abd-pkk görüşmesi” başlıklı haberinde, abd dışişleri yetkilileri ile pkk başkanlık konseyi arasında görüşmelerin olduğunu; ve bu görüşmelerde pkk ile abd’nin mutabakata vardıklarını yazdı. (18 ocak 2003, milliyet)
dündar, bir gün sonra ise, k.ırak’ta federasyon oluşumu için pazarlık yapıldığını yazarken, abd ile pkk’nın 6 kez görüştüğünü belirtti. bu bilgileri, görüşmelere aracılık eden davut bağıstani’nin gönderdiği fotoğraf da teyit etti. fotoğrafta; pkk’lılar ile abd’li bir asker yetkili vardı!
ne tesadüf!..
tarih: 16 şubat 2004
“çırak başbakan”, kanal d ekranında bop projesi sonucu diyarbakır’ın yıldız olacağını söyledi. aynı yıl diyarbakır’daki konuşmasında “kürt sorunu benim sorunumdur” dedi.
aynı günlerde…
tarih: 21 şubat 2004
pkk’lı osman öcalan, abd’nin işgal valisi paul bremer’e yazdığı mektupta ırak’ta “pkk için çalışma izni” istedi! abd’li general jay gamer, “burada çok kalmayacağız, burası sizin” diyecekti…
yani… abd desteğini alan pkk ateşkesi bitirdi. ve…
tarih: 30 nisan 2005
kuşadası’nda bombalı paketin patlamasıyla başkomiser yaşar aykaç şehit oldu. dört polis yaralandı.
yine kanlı süreç başladı:
4 haziran’da tunceli’de dört mehmetçik şehit edildi.
2 temmuz’da bingöl’de beş güvenlik yaşamını yitirdi.
16 temmuz’da kuşadası’nda bu kez minibüste bomba patladı. turistlerin de bulunduğu beş kişi öldü.
5 ağustos’ta şemdinli’de beş mehmetçik şehit edildi…
2005 yılında toplam 20 can verildi…
yıl bu acı tabloyla kapanırken, pkk destekçisi mesut barzani, 24 ekim’de beyaz saray’da g.w.bush tarafından kabul edildi. konu “kürtlerin özgürlüğü” idi!
bu görüşmeyi genelkurmay başkanı hilmi özkök, “barzani bir aşiret reisiydi artık durum değişti. artık değişen koşullara göre hareket edeceğiz” diye yorumladı.
“çırak” da aynı görüşteydi; 4 mart 2006’daki konuşmasında “bop’un eşbaşkanıyım” açıklamasını yaptı.
iddiaya göre, mit müsteşarı emre taner, imralı adası’ndaki öcalan ile “çözüm” görüşmelerine başladı…
pkk saldırıları durmadı; 2006’da toplam 41 kişi hayatını kaybetti.
en acısı 13 eylül 2006’da gerçekleşti:
diyarbakır koşuyolu parkı’ndaki patlamada 7’si çocuk 10 kişi öldü.
şırnak’ta altı ve tunceli pülümür’de yedi mehmetçik şehit edildi.
ankara anafartalar çarşısı önündeki canlı bombanın patlaması sonucu dokuz kişi öldü.
bu arada… türkiye elde ettikleri bilgileri/belgeleri abd’ye sundu ama sonuç alamadı. örneğin…
tarih: 28 aralık 2006
amerikan askeri aracı kandil dağı’ndaki kortek kampı’na gelerek, 100’er adet m-16 marka amerikan piyade tüfeği bulunan üç sandık bırakmıştı. silahların tümünde dürbün ve bomba atar takılıydı!
görünen: abd’nin ırak işgali pkk’yı her geçen gün güçlendiriyordu…
“çırak başbakan” abd gezisinde başkan bush’tan; dışişleri bakanı a. gül ise dışişleri bakanı rice’dan pkk konusunda yardım istedi.
2007 yılı kritikti; genel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimi vardı.
pkk “şaşırttı”; 1 ekim 2006’dan itibaren geçerli olmak üzere ateşkes ilan etti!
türkiye seçime terörü unutarak girecekti…

kalfalık dönemi

yıl, 2007…
türkiye 22 temmuz’da genel seçime gitti.
“çırak başbakan” sandıktan “kalfa başbakan” olarak çıktı.
ardından… a. gül 24 ağustos’ta cumhurbaşkanı oldu.
iki seçim ardından pkk tekrar tetiğe bastı:
7 ekim’de şırnak gabar dağı’nda 13 şehit verildi.
21 ekim’de hakkari dağlıca’da 12 şehit verildi.
seçimlerden sonra, -2007 yılının son beş ayında- 52 şehit verildi.
her şehre şehit tabutu geliyordu… halk öfkeliydi…
“kalfa başbakan” 21 şubat 2008’de k.ırak’a sınır ötesi harekat emri verdi. fakat…
abd savunma bakanlığı görevlilerinin 28 şubat’ta ankara’da yaptığı temasların ertesi günü harekat sona erdirildi! abd 2003’teki çuval olayından sonra gönül almak için bu kadar süreye izin vermişti; bir hafta! zaten…
bm genel sekreteri ban ki moon’dan ab genel sekreteri javer solana’ya, ingiltere’den almanya’ya hepsi benzer açıklamayı yapmıştı: türk birliklerinin ırak’ta bulunması büyük bir istikrarsızlık riski oluşturur!

ardından…
pkk, şemdinli aktütün karakoluna saldırdı; 17 mehmetçik can verdi.
diyarbakır’da askeri servis aracının geçişi sırasında düzenlenen bombalı saldırıda altısı öğrenci yedi kişi öldü, 68 kişi yaralandı.
çatışmalar bölgeyle sınırlı değildi…
istanbul güngören’de 10 dakika arayla iki bombanın patlatılması sonucu; beşi çocuk, biri doğmamış bebek 18 kişi öldü, 150 kişi yaralandı.
2008’de toplamda 127 can verildi. anadolu topraklarından oluk oluk kan akıyordu. batı ise tüm bu ölümler karşısında sessizdi…
kan 2009 yılında da akmaya devam etti. fakat…
29 mart 2009 tarihinde yerel seçimler vardı. pkk ne yaptı dersiniz? 2008 yılı sonunda çatışmasızlık kararı aldı!
bu “barış ortamında” cumhurbaşkanı gül, “2009’da iyi şeyler olacak” dedi. bitlis’in güroymak ilçesi ismini kürtçe norşin diye telaffuz etti.
yerel seçimi akp kazandı!
öcalan 156 sayfalık “yol haritası”nı, -pkk’nın ilk saldırı yıldönümü olan- 15 ağustos 2009’da mit’e teslim etti. açılım koordinatörü akp’li bakan beşir atalay kimi
aydınlar ile buluştu. “açılım akp’nin kurulmasıyla başlamıştır” dedi.
pkk masada elini güçlendirmek için, diyarbakır’da dokuz; çukurca’da altı askeri şehit etti.
açılımcı aydınlar; hükümete, “aman ne istiyorlarsa verin” diyordu!
o tarihte… pkk ile mit oslo’da görüşüyordu. abd ordusu 2011’da ırak’tan çekilecekti ve kürtleri; arap ve iran’dan koruyacak garantör devlete ihtiyaç vardı; türkiye! eh zaten akp hükümeti, k.ırak’ın ekonomik inşa sürecine yardım etmiyor muydu? “kalfa başbakan”, 62 sanatçı ile istanbul’da bir araya geldi; “açılıma omuz verin” dedi. ahmet türk ile buluştu, açılımı konuştu.
görüşmeler sürerken, 19 ekim’de habur süreci başladı ve 34 pkk’lı teslim oldu. görüntüler toplumda infial yarattı.
“kalfa” tepkiler sonucu geri adım attı: “bizim terör örgütüyle görüştüğümüzü söyleyenler şerefsizdir.” habur süreci sona erdi!
ve pkk, türk askerini şehit etmeye başladı. 2010’da sadece hakkari bölgesinde 25 mehmetçik can verdi. istanbul halkalı’daki mayınlı tuzak sonucu biri lise öğrencisi, dördü asker beş kişi öldü. iskenderun’daki deniz kuvvetleri’ne ait birliğe roket-atarlı saldırıda altı asker şehit oldu. istanbul beyoğlu’da pkk’lı canlı bombanın patlaması sonucu 32 kişi yaralandı.
ancak…
pkk, 12 eylül 2010’da yapılacak referandum nedeniyle yine eylemsizlik kararı aldı.
yargıyı tamamen cemaat’in kontrolüne bırakan anayasa değişikliği referandumu “açılımcı aydınlar” ve pkk sempatizanlarının “yetmez ama evet” oyuyla geçti.
ve…
12 haziran 2011 genel seçimleri’nden kalfa başbakan “usta” olarak çıktı!
bakalım çekmecesindeki ajandasına ne notlar ekleyecekti?..

ustalık devri

tabii ki…
12 haziran seçiminden bir ay sonra pkk eylemsizlik kararını kaldırdı.
tarih: 24 temmuz 2011
diyarbakır silvan’da 13 mehmetçik’i şehit etti!
seçimlerden iki ay sonra…
çukurca’da 12; hemen ardından yine çukurca’da 24 mehmetçik’i katletti.
son katliamın ardından türkiye’nin pek çok kentinde gösteriler yapıldı. “usta” k.ırak’a hava operasyonu emri verdi. batı hemen tepki gösterdi. türk f-16’lar durduruldu!
tesadüf!.. 28 aralık’ta uludere komplosu tezgahlandı ve türk f-16’lar tarafından 35 kaçakçı köylü öldürüldü.
pkk, siirt’te altı kadının bulunduğu araca saldırı düzenledi, dört kadını öldürdü. uzatmayayım; 2011’de toplam 112 can verildi!
bu arada açılım sürecine cemaat müdahale etti. oslo görüşmelerinin ses kaydını internete sızdırdı. önce kck’lılara ve dört gün sonra da oslo görüşmelerini yapan mit heyetine operasyon yaptı.
“usta” ameliyat olmuştu ve süreci kontrol edemiyordu.
pkk, türkiye’yi tekrar masaya oturtmak için 2012’de de can almaya devam etti. silopi 6; yüksekova 8; şemdinli 5; beytülşebap 12, karlıova 8; bitlis 10 ve toplamda 103 mehmetçik şehit oldu… gaziantep’te bomba yüklü aracın patlatılması sonucu 10 kişi öldü, 66 kişi yaralandı.
ve 2012 sonunda çözüm süreci tekrar gündeme geldi…
mit müsteşarı hakan fidan ile öcalan görüşmeye başladı.
bdp’liler imralı’ya gitti.
“usta”; 26 eylül’de imralı görüşmelerini reddederken üç ay sonra 28 aralık’ta bu kez mit’in, kürt sorununa çözüm bulmak için öcalan’a ziyaretlerde bulunduğunu açıkladı!
15 gün sonra… “imralı zabıtları” basına sızdırıldı.
pkk’nın alevi kült isimlerinden sakine cansız ve iki pkk’lı kadın paris’te öldürüldü.
neler oluyordu?
yetmezmiş gibi… “usta”nın suriye iç savaşındaki tutumu türkiye’yi hayli zora sokacak; terör sorunu bambaşka noktalara taşınacaktı. örneğin…
13 şubat’ta cilvegözü sınır kapısı’nda bomba yüklü araç patlatıldı; dördü türk 14 kişi yaşamını yitirdi.
11 mayıs’ta hatay reyhanlı’da düzenlenen iki ayrı bombalı saldırıda 52 kişi öldü, 146 kişi yaralandı. artık savaşın türkiye ve ırak’tan sonra üçüncü merkezi suriye idi ve kan türkiye’ye sıçrıyordu. türkiye ise henüz bunun farkında değildi. öyle ki…
“usta” isimlendirmeye takılmıştı; “imralı süreci” yerine “çözüm süreci” olarak adlandırılmasının doğru olacağını açıkladı. sonra…
“akil insanlar heyeti” oluşturdu. heyetle yaptığı toplantıda, çözüm sürecini halka anlatmaları ve teşvik etmeleri için kendilerinden yardım istedi. süreç hızlandı…
öcalan’ın nevruz mesajı kürtçe ve türkçe okundu. pkk silah bırakacağını ve askeri kadrolarını yurt dışına çıkaracağını açıkladı. (zaten suriye’deki pkk’nın bu kadrolara ihtiyacı vardı!)
“demokratikleşme paketi” açıklandı…
kck tahliyeleri başladı…
“usta”nın davetiyle barzani, 50 araçlık konvoyla 16 kasım 2013’te diyarbakır’a geldi. barzani’yi akp milletvekili mehmet emin dindar ve şırnak vali vekili mustafa akgün; “usta”yı da osman baydemir, leyla zana, sırrı sakık, altan tan ve esat canan karşıladı. toplu açılış töreninde “usta”, barzani’nin elini tutarak halkı selamladı. “bugün büyük bir kucaklaşmaya hep birlikte şahit oluyoruz” dedi.
silahların sustuğu bu ortamda 30 mart 2014 yerel seçimini yine “usta” kazandı!
ve… tarih: 10 ağustos 2014
“terörü bitiren lider” propagandasıyla saraylı cumhurbaşkanı oldu. yeni görevinde de çözüm süreciyle yakından ilgileneceğini söyledi.
başbakan yardımcısı beşir atalay’ın “kandil’le direkt görüşülmesini arzu ediyorum” açıklamasına, pkk’lı cemil bayık’tan”biz her zaman açığız” yanıtı geldi.
bu tarihlerde türkiye’nin gündemine ayn el arap (kobani) geldi.
tsk’ya suriye ve ırak’ta sınır ötesi operasyon yetkisi veren tezkere meclis’ten akp-mhp oylarıyla geçti.
ışid’in ayn el arap saldırısını protesto eden pkk’lılar ikisi polis 34 kişinin ölümüne neden oldu.
cemil bayık, kobani ve türkiye’de yaşananlardan hükümeti sorumlu tuttu; çektikleri pkk birliklerini türkiye’ye geri gönderdiklerini söyledi.
iki hafta sonra 25 ekim’de yüksekova ilçesinde pkk’nın saldırısına uğrayan üç asker şehit oldu.
2014 yılı böyle kapandı…
7 haziran 2015’te genel seçim vardı.
akp hükümeti ve hdp sözcüleri 28 şubat’ta ortak açıklama yaparak, pkk’yı silahları bırakmaya davet etti.
saraylı cumhurbaşkanı herkesi şaşırtarak “kürt sorunu yoktur” dedi! ve, akp hükümeti temsilcileri ile hdp yöneticilerinin dolmabahçe’de yan yana gelmesini onaylamadığını söyledi.
kafalar yine karıştı…
çok geçmedi…
pkk, ağrı diyadin’de mehmetçik’le çatıştı.
ardından 20 temmuz 2015 tarihiyle ardı ardına katliamlar, cinayetler işlenmeye başlandı.
kanlı süreçte en başa dönüldü.
ajanda fos çıktı…
kazanan; k.ırak’ta amacına ulaşan ve şimdi hedefinde kuzey suriye bulunan abd-israil idi. ve hedefleri belliydi; “büyük kürdistan!”

Edit 1: Ülke çapında 1984 de pkk terörü basladi,
1997 yilinda pkk terörü askeri anlamda yenildi. (19 Mart 1995 yilindaki Çelik Harekatin dan sonra örgüt askeri anlamda kendine gelemedi, 600 e yakin pkk li etkisiz hale getirildi)
1997 yilinin sonunda pkk lideri apo aciklama yapti, bu işin bittigini 1 sene içinde örgütün kapatilacagini söyledi.
1998 Eylül ayinda pkk lideri apo tek tarafli ateskes ilan etti, hicbir sart koşul istemeksizin.
13 Şubat 1999 da terör örgütü lideri apo Kenyada yakalanip 15 Şubatta Türkiye ye getirildi.
1984 de bagimsiz birleşik kürdistan diye yola çikan pkk lideri apo 15 Şubat 1999 da uçakla Türkiye ye getirilirken '' Benimde Annem Türk, Türkiye Cumhuriyetine hizmet etmeye hazırım dedi.''
1999-2000-2001-2002 bu 4 yilda Türkiyenin vermis oldugu şehit sayisi 50 küsür, Şehitlerin çoğu Kuzey Irak tarafında, yani sınır dışında.
2003 yilinda akp iktidara geliyor.
Edit 2: 2006 yilinda Osloda pkk ile görüşmeler başlıyor, o görüşmeler devam ederken terör bütün şiddetiyle devam ediyor, görüşmeler esnasında hükümetin sözcüsü, pkk li muhataplarina diyor ki; bölgedeki Valiler ve Emniyet Müdürleri size karşı toleranslı davranıyorlar, eğer içlerinde size karşı toleranslı davranmayan varsa bize söyleyin diyor.

[Faik Yılmaz]

Cizre'de şu an yapılan kalkışma provasıdır.....

Polisimiz askerimiz binlerce insanın içinden büyük bir dikkatle teröristleri bertaraf etmeye çalışıyor....

Teröristler sıkıştı ve telsizlerle yardım isteyip duruyorlar....

zaten terör uzantısı partide onları kurtarmaya çalışıyor şu sıralar...

ayrıca Eğer katliam yapmak niyetimiz olsaydı bu olay bu kadar sürmezdi....

Ruslar gibi girerdik sivili eli silahlı ne varsa vurur çıkardık....

Bölge halkı çok rahatsız ise teröristlerin yerlerini ihbar etsin.....

Şu veya bu şekilde susturulsunlar onlarda rahat etsinler...

hem teröristlere kucak açıp hep ağlamak olmaz.....

Bizde lütfen askerimizi , polisimizi küçük düşüren ve bölücülere hizmet eden yayınları desteklemeyelim. onlara tabiri caizse çanak tutmayalım...

[selcuk]

cizrede polisimiz askerimiz yanlis islere girisseydi bütün dünyada su an videolar ve resimler paylasilirdi

hangi cag da yasiyoruz
80 yasindaki nine ler artik elinde telefonlan video cekiyor, internete yüklüyor
o eskisi gibi yayin yasaginlan felan gercekleri gizleme caglari biteli yillar oldu
artik her seyin görüntüsü, delili, belgesi var

[İ. SARAL]

erdoğan’ın pkk ajandası

çıraklık döneminde; büyük ortadoğu projesi (bop) lideri olacağına inandırıldı. kalfalık döneminde; arap baharı’nın önderi olacağına inandırıldı. ustalık döneminde; müslüman sünni dünyanın halifesi olacağına inandırıldı. elinde sihirli bir sopa olduğuna inandırıldı; dokununca sorunları çözecekti. hepsine kandı. bir politikacının hayali türkiye’yi nerelere sürükledi? işte bir örnek; pkk ajandasındaki notlar/bilgiler…

çıraklık günleri

tarih: 14 mart 2003
başbakan oldu…
çok istemesine rağmen, abd’nin ırak saldırısını kolaylaştıracak 1 mart tezkeresi’ni akp grubu’na kabul ettirememişti. iki hafta sonra başbakanlık koltuğuna oturtuldu.
tarih:21 ocak 2002
pkk’lı mustafa karasu abd dışişleri bakanlığı’na gönderdiği mektupta “yanınızdayız” diyordu: “abd’nin ırak’a müdahalesi, bölgede zararlı bir yük haline gelen -türkiye’deki gibi- rejimlerin aşılmasının olanağını yaratacak, bölgede demokratikleşmenin yolunu açacaktır.”
abd, 20 mart 2003’te ırak’ı işgale başladı…
tarih: 4 temmuz 2003
kuzey ırak/süleymaniye’de 150 abd askeri, özel kuvvetler komutanlığı’na mensup 11 türk subayının kafasına çuval geçirerek gözaltına aldı.
“çırak başbakan”, “amerika’ya nota vermeyecek misiniz” sorusuna, “nota öyle her kafa estiğinde verilmez; ne veriyorsun müzik notası mı?” diye çıkıştı!
çok geçmedi…
bağdat büyükelçiliği’nde görev yapmaya giden beş türk polisi musul’da şehit edildi.
ve:
öcalan 1999’da yakalandıktan sonra sivil itaatsizliği ön plana çıkarmak amacıyla “demokratik çalışma grupları” oluşturan pkk, bu amaçla “serhildan partisi” kurmuştu. 5 yıllık “eylemsizlik” ardından pkk’lı murat karayılan 1 mart 2004’te ateşkesin sona erdiğini açıkladı. peki niye? yanıtı can dündar’ın haberinde vardı:
“ilginç flört: abd-pkk görüşmesi” başlıklı haberinde, abd dışişleri yetkilileri ile pkk başkanlık konseyi arasında görüşmelerin olduğunu; ve bu görüşmelerde pkk ile abd’nin mutabakata vardıklarını yazdı. (18 ocak 2003, milliyet)
dündar, bir gün sonra ise, k.ırak’ta federasyon oluşumu için pazarlık yapıldığını yazarken, abd ile pkk’nın 6 kez görüştüğünü belirtti. bu bilgileri, görüşmelere aracılık eden davut bağıstani’nin gönderdiği fotoğraf da teyit etti. fotoğrafta; pkk’lılar ile abd’li bir asker yetkili vardı!
ne tesadüf!..
tarih: 16 şubat 2004
“çırak başbakan”, kanal d ekranında bop projesi sonucu diyarbakır’ın yıldız olacağını söyledi. aynı yıl diyarbakır’daki konuşmasında “kürt sorunu benim sorunumdur” dedi.
aynı günlerde…
tarih: 21 şubat 2004
pkk’lı osman öcalan, abd’nin işgal valisi paul bremer’e yazdığı mektupta ırak’ta “pkk için çalışma izni” istedi! abd’li general jay gamer, “burada çok kalmayacağız, burası sizin” diyecekti…
yani… abd desteğini alan pkk ateşkesi bitirdi. ve…
tarih: 30 nisan 2005
kuşadası’nda bombalı paketin patlamasıyla başkomiser yaşar aykaç şehit oldu. dört polis yaralandı.
yine kanlı süreç başladı:
4 haziran’da tunceli’de dört mehmetçik şehit edildi.
2 temmuz’da bingöl’de beş güvenlik yaşamını yitirdi.
16 temmuz’da kuşadası’nda bu kez minibüste bomba patladı. turistlerin de bulunduğu beş kişi öldü.
5 ağustos’ta şemdinli’de beş mehmetçik şehit edildi…
2005 yılında toplam 20 can verildi…
yıl bu acı tabloyla kapanırken, pkk destekçisi mesut barzani, 24 ekim’de beyaz saray’da g.w.bush tarafından kabul edildi. konu “kürtlerin özgürlüğü” idi!
bu görüşmeyi genelkurmay başkanı hilmi özkök, “barzani bir aşiret reisiydi artık durum değişti. artık değişen koşullara göre hareket edeceğiz” diye yorumladı.
“çırak” da aynı görüşteydi; 4 mart 2006’daki konuşmasında “bop’un eşbaşkanıyım” açıklamasını yaptı.
iddiaya göre, mit müsteşarı emre taner, imralı adası’ndaki öcalan ile “çözüm” görüşmelerine başladı…
pkk saldırıları durmadı; 2006’da toplam 41 kişi hayatını kaybetti.
en acısı 13 eylül 2006’da gerçekleşti:
diyarbakır koşuyolu parkı’ndaki patlamada 7’si çocuk 10 kişi öldü.
şırnak’ta altı ve tunceli pülümür’de yedi mehmetçik şehit edildi.
ankara anafartalar çarşısı önündeki canlı bombanın patlaması sonucu dokuz kişi öldü.
bu arada… türkiye elde ettikleri bilgileri/belgeleri abd’ye sundu ama sonuç alamadı. örneğin…
tarih: 28 aralık 2006
amerikan askeri aracı kandil dağı’ndaki kortek kampı’na gelerek, 100’er adet m-16 marka amerikan piyade tüfeği bulunan üç sandık bırakmıştı. silahların tümünde dürbün ve bomba atar takılıydı!
görünen: abd’nin ırak işgali pkk’yı her geçen gün güçlendiriyordu…
“çırak başbakan” abd gezisinde başkan bush’tan; dışişleri bakanı a. gül ise dışişleri bakanı rice’dan pkk konusunda yardım istedi.
2007 yılı kritikti; genel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimi vardı.
pkk “şaşırttı”; 1 ekim 2006’dan itibaren geçerli olmak üzere ateşkes ilan etti!
türkiye seçime terörü unutarak girecekti…

kalfalık dönemi

yıl, 2007…
türkiye 22 temmuz’da genel seçime gitti.
“çırak başbakan” sandıktan “kalfa başbakan” olarak çıktı.
ardından… a. gül 24 ağustos’ta cumhurbaşkanı oldu.
iki seçim ardından pkk tekrar tetiğe bastı:
7 ekim’de şırnak gabar dağı’nda 13 şehit verildi.
21 ekim’de hakkari dağlıca’da 12 şehit verildi.
seçimlerden sonra, -2007 yılının son beş ayında- 52 şehit verildi.
her şehre şehit tabutu geliyordu… halk öfkeliydi…
“kalfa başbakan” 21 şubat 2008’de k.ırak’a sınır ötesi harekat emri verdi. fakat…
abd savunma bakanlığı görevlilerinin 28 şubat’ta ankara’da yaptığı temasların ertesi günü harekat sona erdirildi! abd 2003’teki çuval olayından sonra gönül almak için bu kadar süreye izin vermişti; bir hafta! zaten…
bm genel sekreteri ban ki moon’dan ab genel sekreteri javer solana’ya, ingiltere’den almanya’ya hepsi benzer açıklamayı yapmıştı: türk birliklerinin ırak’ta bulunması büyük bir istikrarsızlık riski oluşturur!

ardından…
pkk, şemdinli aktütün karakoluna saldırdı; 17 mehmetçik can verdi.
diyarbakır’da askeri servis aracının geçişi sırasında düzenlenen bombalı saldırıda altısı öğrenci yedi kişi öldü, 68 kişi yaralandı.
çatışmalar bölgeyle sınırlı değildi…
istanbul güngören’de 10 dakika arayla iki bombanın patlatılması sonucu; beşi çocuk, biri doğmamış bebek 18 kişi öldü, 150 kişi yaralandı.
2008’de toplamda 127 can verildi. anadolu topraklarından oluk oluk kan akıyordu. batı ise tüm bu ölümler karşısında sessizdi…
kan 2009 yılında da akmaya devam etti. fakat…
29 mart 2009 tarihinde yerel seçimler vardı. pkk ne yaptı dersiniz? 2008 yılı sonunda çatışmasızlık kararı aldı!
bu “barış ortamında” cumhurbaşkanı gül, “2009’da iyi şeyler olacak” dedi. bitlis’in güroymak ilçesi ismini kürtçe norşin diye telaffuz etti.
yerel seçimi akp kazandı!
öcalan 156 sayfalık “yol haritası”nı, -pkk’nın ilk saldırı yıldönümü olan- 15 ağustos 2009’da mit’e teslim etti. açılım koordinatörü akp’li bakan beşir atalay kimi
aydınlar ile buluştu. “açılım akp’nin kurulmasıyla başlamıştır” dedi.
pkk masada elini güçlendirmek için, diyarbakır’da dokuz; çukurca’da altı askeri şehit etti.
açılımcı aydınlar; hükümete, “aman ne istiyorlarsa verin” diyordu!
o tarihte… pkk ile mit oslo’da görüşüyordu. abd ordusu 2011’da ırak’tan çekilecekti ve kürtleri; arap ve iran’dan koruyacak garantör devlete ihtiyaç vardı; türkiye! eh zaten akp hükümeti, k.ırak’ın ekonomik inşa sürecine yardım etmiyor muydu? “kalfa başbakan”, 62 sanatçı ile istanbul’da bir araya geldi; “açılıma omuz verin” dedi. ahmet türk ile buluştu, açılımı konuştu.
görüşmeler sürerken, 19 ekim’de habur süreci başladı ve 34 pkk’lı teslim oldu. görüntüler toplumda infial yarattı.
“kalfa” tepkiler sonucu geri adım attı: “bizim terör örgütüyle görüştüğümüzü söyleyenler şerefsizdir.” habur süreci sona erdi!
ve pkk, türk askerini şehit etmeye başladı. 2010’da sadece hakkari bölgesinde 25 mehmetçik can verdi. istanbul halkalı’daki mayınlı tuzak sonucu biri lise öğrencisi, dördü asker beş kişi öldü. iskenderun’daki deniz kuvvetleri’ne ait birliğe roket-atarlı saldırıda altı asker şehit oldu. istanbul beyoğlu’da pkk’lı canlı bombanın patlaması sonucu 32 kişi yaralandı.
ancak…
pkk, 12 eylül 2010’da yapılacak referandum nedeniyle yine eylemsizlik kararı aldı.
yargıyı tamamen cemaat’in kontrolüne bırakan anayasa değişikliği referandumu “açılımcı aydınlar” ve pkk sempatizanlarının “yetmez ama evet” oyuyla geçti.
ve…
12 haziran 2011 genel seçimleri’nden kalfa başbakan “usta” olarak çıktı!
bakalım çekmecesindeki ajandasına ne notlar ekleyecekti?..

ustalık devri

tabii ki…
12 haziran seçiminden bir ay sonra pkk eylemsizlik kararını kaldırdı.
tarih: 24 temmuz 2011
diyarbakır silvan’da 13 mehmetçik’i şehit etti!
seçimlerden iki ay sonra…
çukurca’da 12; hemen ardından yine çukurca’da 24 mehmetçik’i katletti.
son katliamın ardından türkiye’nin pek çok kentinde gösteriler yapıldı. “usta” k.ırak’a hava operasyonu emri verdi. batı hemen tepki gösterdi. türk f-16’lar durduruldu!
tesadüf!.. 28 aralık’ta uludere komplosu tezgahlandı ve türk f-16’lar tarafından 35 kaçakçı köylü öldürüldü.
pkk, siirt’te altı kadının bulunduğu araca saldırı düzenledi, dört kadını öldürdü. uzatmayayım; 2011’de toplam 112 can verildi!
bu arada açılım sürecine cemaat müdahale etti. oslo görüşmelerinin ses kaydını internete sızdırdı. önce kck’lılara ve dört gün sonra da oslo görüşmelerini yapan mit heyetine operasyon yaptı.
“usta” ameliyat olmuştu ve süreci kontrol edemiyordu.
pkk, türkiye’yi tekrar masaya oturtmak için 2012’de de can almaya devam etti. silopi 6; yüksekova 8; şemdinli 5; beytülşebap 12, karlıova 8; bitlis 10 ve toplamda 103 mehmetçik şehit oldu… gaziantep’te bomba yüklü aracın patlatılması sonucu 10 kişi öldü, 66 kişi yaralandı.
ve 2012 sonunda çözüm süreci tekrar gündeme geldi…
mit müsteşarı hakan fidan ile öcalan görüşmeye başladı.
bdp’liler imralı’ya gitti.
“usta”; 26 eylül’de imralı görüşmelerini reddederken üç ay sonra 28 aralık’ta bu kez mit’in, kürt sorununa çözüm bulmak için öcalan’a ziyaretlerde bulunduğunu açıkladı!
15 gün sonra… “imralı zabıtları” basına sızdırıldı.
pkk’nın alevi kült isimlerinden sakine cansız ve iki pkk’lı kadın paris’te öldürüldü.
neler oluyordu?
yetmezmiş gibi… “usta”nın suriye iç savaşındaki tutumu türkiye’yi hayli zora sokacak; terör sorunu bambaşka noktalara taşınacaktı. örneğin…
13 şubat’ta cilvegözü sınır kapısı’nda bomba yüklü araç patlatıldı; dördü türk 14 kişi yaşamını yitirdi.
11 mayıs’ta hatay reyhanlı’da düzenlenen iki ayrı bombalı saldırıda 52 kişi öldü, 146 kişi yaralandı. artık savaşın türkiye ve ırak’tan sonra üçüncü merkezi suriye idi ve kan türkiye’ye sıçrıyordu. türkiye ise henüz bunun farkında değildi. öyle ki…
“usta” isimlendirmeye takılmıştı; “imralı süreci” yerine “çözüm süreci” olarak adlandırılmasının doğru olacağını açıkladı. sonra…
“akil insanlar heyeti” oluşturdu. heyetle yaptığı toplantıda, çözüm sürecini halka anlatmaları ve teşvik etmeleri için kendilerinden yardım istedi. süreç hızlandı…
öcalan’ın nevruz mesajı kürtçe ve türkçe okundu. pkk silah bırakacağını ve askeri kadrolarını yurt dışına çıkaracağını açıkladı. (zaten suriye’deki pkk’nın bu kadrolara ihtiyacı vardı!)
“demokratikleşme paketi” açıklandı…
kck tahliyeleri başladı…
“usta”nın davetiyle barzani, 50 araçlık konvoyla 16 kasım 2013’te diyarbakır’a geldi. barzani’yi akp milletvekili mehmet emin dindar ve şırnak vali vekili mustafa akgün; “usta”yı da osman baydemir, leyla zana, sırrı sakık, altan tan ve esat canan karşıladı. toplu açılış töreninde “usta”, barzani’nin elini tutarak halkı selamladı. “bugün büyük bir kucaklaşmaya hep birlikte şahit oluyoruz” dedi.
silahların sustuğu bu ortamda 30 mart 2014 yerel seçimini yine “usta” kazandı!
ve… tarih: 10 ağustos 2014
“terörü bitiren lider” propagandasıyla saraylı cumhurbaşkanı oldu. yeni görevinde de çözüm süreciyle yakından ilgileneceğini söyledi.
başbakan yardımcısı beşir atalay’ın “kandil’le direkt görüşülmesini arzu ediyorum” açıklamasına, pkk’lı cemil bayık’tan”biz her zaman açığız” yanıtı geldi.
bu tarihlerde türkiye’nin gündemine ayn el arap (kobani) geldi.
tsk’ya suriye ve ırak’ta sınır ötesi operasyon yetkisi veren tezkere meclis’ten akp-mhp oylarıyla geçti.
ışid’in ayn el arap saldırısını protesto eden pkk’lılar ikisi polis 34 kişinin ölümüne neden oldu.
cemil bayık, kobani ve türkiye’de yaşananlardan hükümeti sorumlu tuttu; çektikleri pkk birliklerini türkiye’ye geri gönderdiklerini söyledi.
iki hafta sonra 25 ekim’de yüksekova ilçesinde pkk’nın saldırısına uğrayan üç asker şehit oldu.
2014 yılı böyle kapandı…
7 haziran 2015’te genel seçim vardı.
akp hükümeti ve hdp sözcüleri 28 şubat’ta ortak açıklama yaparak, pkk’yı silahları bırakmaya davet etti.
saraylı cumhurbaşkanı herkesi şaşırtarak “kürt sorunu yoktur” dedi! ve, akp hükümeti temsilcileri ile hdp yöneticilerinin dolmabahçe’de yan yana gelmesini onaylamadığını söyledi.
kafalar yine karıştı…
çok geçmedi…
pkk, ağrı diyadin’de mehmetçik’le çatıştı.
ardından 20 temmuz 2015 tarihiyle ardı ardına katliamlar, cinayetler işlenmeye başlandı.
kanlı süreçte en başa dönüldü.
ajanda fos çıktı…
kazanan; k.ırak’ta amacına ulaşan ve şimdi hedefinde kuzey suriye bulunan abd-israil idi. ve hedefleri belliydi; “büyük kürdistan!”

Edit 1: Ülke çapında 1984 de pkk terörü basladi,
1997 yilinda pkk terörü askeri anlamda yenildi. (19 Mart 1995 yilindaki Çelik Harekatin dan sonra örgüt askeri anlamda kendine gelemedi, 600 e yakin pkk li etkisiz hale getirildi)
1997 yilinin sonunda pkk lideri apo aciklama yapti, bu işin bittigini 1 sene içinde örgütün kapatilacagini söyledi.
1998 Eylül ayinda pkk lideri apo tek tarafli ateskes ilan etti, hicbir sart koşul istemeksizin.
13 Şubat 1999 da terör örgütü lideri apo Kenyada yakalanip 15 Şubatta Türkiye ye getirildi.
1984 de bagimsiz birleşik kürdistan diye yola çikan pkk lideri apo 15 Şubat 1999 da uçakla Türkiye ye getirilirken '' Benimde Annem Türk, Türkiye Cumhuriyetine hizmet etmeye hazırım dedi.''
1999-2000-2001-2002 bu 4 yilda Türkiyenin vermis oldugu şehit sayisi 50 küsür, Şehitlerin çoğu Kuzey Irak tarafında, yani sınır dışında.
2003 yilinda akp iktidara geliyor.
Edit 2: 2006 yilinda Osloda pkk ile görüşmeler başlıyor, o görüşmeler devam ederken terör bütün şiddetiyle devam ediyor, görüşmeler esnasında hükümetin sözcüsü, pkk li muhataplarina diyor ki; bölgedeki Valiler ve Emniyet Müdürleri size karşı toleranslı davranıyorlar, eğer içlerinde size karşı toleranslı davranmayan varsa bize söyleyin diyor.

Montaj.

[signal]

Forum yönetiminden rica ediyorum. Kaynaksız haber paylaşılmasına izin vermeyin. Hdp ve pkk destekçisi yazıları anlamak o kadar zor değil. Bunun yanında ordumuzu çocuk katili gibi göstermek ancak pkk zihniyeti ile açıklanabilir.

[Dip.Ing.Mag.]

Kürtlerden ne mi bekliyorum? Bunu bekliyorum:

Derecik Belediye Başkanı Ekrem Çetinkaya, belediye bahçesinde yaptığı açıklamada, son günlerdeki çatışmalı ortamdan dolayı Gerdi aşireti olarak bir araya geldiklerini söyledi. Başkan Çetinkaya şunları söyledi:

"Yaşanan bu olaylar bölge halkına zarar verdiği için Gerdi Aşireti olarak bugün bir araya gelme kararı aldık. Gerdi aşireti Derecik ve köylerinde 25 bin nüfusludur. Kuzey Irakta da 40 bine yakın nüfusu var. Barzani’ye bağlıyız. Derecik beldemizde PKK’yı içimize sokmayacağız. Onları kabul etmiyoruz. Bizler Derecik halkı olarak devletimizin yanında olduğumuzu bir kez daha belirtiyoruz. Kuzey Irakta da Gerdi Aşireti üyeleri olarak Barzani’ye bağlıyız. En son Şemdinli’nin Durak Köyü’nde PKK’lılar tarafından taranan bir araçta Celal İnan isimli bir vatandaşımız hayatını kaybetti."

Daha sonra bu yöndeki görüşlerini tek tek açıklayan aşiret üyeleri, bir kağıda isimlerini yazıp imzalayarak Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’ye gönderecekleri söyledi.

Bunu yapamayan pekozlarin safinda sayiyorum ve basi ezilmeli.Cözüm bekleniyyordu.bu da benim kafamdki cözümün bir parcasi.Herkez safini belli edecek.ikili oynamiyacak.

aynen öyle herkes safini belli etsin bir ak koyun kara koyun meydana ciksin. sonrasinda temizlik cok daha rahat olur. meydanlar teröristlerden arindirildiktan sonra da Devlet oradaki vatandasininin güvenligini azami sekilde korumakla yükümlüdür. özellikle kürt vatandaslar bir bütün olarak, biz bu pkk belasini istemiyoruz, devletimiz de bizim güvenligimizi saglasin diye bir deklarasyon yayinlasalar, devletin de isi daha kolaylasir. fakat tüm bunlara ragmen su olaylarda Devletin iki tarafli zaafi (hem teröristlerin cözüm sürecinde sehirlerdeki yapilanmalarini önleyici tedbirler almamasi, hem de bölgedeki kürt vatandaslarinin da güvenliklerini pkk ya karsi saglayamamasi) tüm etkenlerin önündedir.

[AdemS]

Kürtlerden ne mi bekliyorum? Bunu bekliyorum:

Derecik Belediye Başkanı Ekrem Çetinkaya, belediye bahçesinde yaptığı açıklamada, son günlerdeki çatışmalı ortamdan dolayı Gerdi aşireti olarak bir araya geldiklerini söyledi. Başkan Çetinkaya şunları söyledi:

"Yaşanan bu olaylar bölge halkına zarar verdiği için Gerdi Aşireti olarak bugün bir araya gelme kararı aldık. Gerdi aşireti Derecik ve köylerinde 25 bin nüfusludur. Kuzey Irakta da 40 bine yakın nüfusu var. Barzani’ye bağlıyız. Derecik beldemizde PKK’yı içimize sokmayacağız. Onları kabul etmiyoruz. Bizler Derecik halkı olarak devletimizin yanında olduğumuzu bir kez daha belirtiyoruz. Kuzey Irakta da Gerdi Aşireti üyeleri olarak Barzani’ye bağlıyız. En son Şemdinli’nin Durak Köyü’nde PKK’lılar tarafından taranan bir araçta Celal İnan isimli bir vatandaşımız hayatını kaybetti."

Daha sonra bu yöndeki görüşlerini tek tek açıklayan aşiret üyeleri, bir kağıda isimlerini yazıp imzalayarak Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’ye gönderecekleri söyledi.

Bunu yapamayan pekozlarin safinda sayiyorum ve basi ezilmeli.Cözüm bekleniyyordu.bu da benim kafamdki cözümün bir parcasi.Herkez safini belli edecek.ikili oynamiyacak.

Aslında çözüm sürecinde yapılan en büyük hata bu oldu. Ordaki halkı muhatap almak yerine sanki Doğu'daki vatandaşın tek temsilcisi Hdp/Pkk'ymış gibi hareket edildi. Halbuki doğrudan vatandaşlarla bu işi yürütmeye kalksaydınız çok daha iyi sonuçlar alırdınız.