Sevgili Hoca'm,
Ben sizi tanıdığımda, küçük bir çocukken yani İstanbul'da ailem en büyük mutluluklarından birini yaşıyordu. Annem sandıktan metre metre bordo mavi kumaşlar bulmuş çıkarmış, dikiş makinasında onları devasa bir Trabzonspor bayrağı haline getirirken abimin annemin başındaki sabırsızlığını, karşı apartmandaki çingene komşumuzun bayrağı iki apartmanın arasına asmak için bize yardım ederkenki heyecanını ve her şeyi bitirdiğimizde Bakırköy'deki en büyük bayrağı mahallemizde dalgalandırdığımızda aşağı üşüşüp bayrağımızı indirmemizi isteyen çoluk çocuğu annemin maşrapa dolusu suyla savuşturmasını unutamam.
Trabzonspor'un şampiyonluğu annem ve babam için çok anlamlıydı. İlk nesil göç eden Trabzonlulardı ve Trabzonspor'un her başarısı onları gurbette daha da gururlu yapıyordu. O zamanlar bunun sadece bize ait bir sevinç, bir zafer olduğunu düşünürdüm ve bununla gurur duyardım. O imkansızlıklardan mucizeler yaratan bu şehrin insanlarından olmak çok gurur vericiydi.
Yıllar sonra bu sıradışı hikayenin yerel bir başarı öyküsünden çok daha anlamlı bir şey olduğunu anladım. Bu, geri bırakılmış küçük bir şehrin kendi değerleriyle çalışıp imkansızlıklardan mucizeler yarattığı, destansı bir devrimdi. Bu şehir takımı sadece sahadaki başarısıyla değil, spor ahlakıyla da diğerlerinden farklıydı. Biz hep bu değerlerle övündük.
Bugün verdiğimiz mücadelenin o yıllardakinden çok daha fazla ve zorlu olduğunu biliyoruz. Çünkü mücadele ettiğimiz güçler de kendilerini yeniliyor, daha etkin yöntemler buluyorlar. Artık her şey daha zor, farkındayız. Elbette şampiyon olmak istiyoruz. Ama değerlerimize sahip çıkmaktan daha önemli değil hiçbir şey. Geçen sene yaşadıklarımız bize bunu çok iyi öğretti. O yüzden, kupasını alamadığımız o şampiyonluk, bugüne kadar elde ettiklerimiz içinde en anlamlısı bizim için. Çünkü biz yine 'Parayla yapılamayanları, emeğimizle yaptık.'
Sevgili Hoca'm, bize bu değerleri öğreten tarihimizdeki o güzel insanlar hep kalbimizdeki özel yerlerini koruyacaklar. Ancak bir tanesi herkesten daha önde anılacak. Adı Trabzonsporla eşanlamlı olan tek isim ne diye sorsalar, eksiksiz hepimiz Şenol Güneş deriz. Bizim için müzemizdeki kupalardan çok daha değerli bir şey bu. Bu kupalar her sene birilerine veriliyor, her kulübün müzesinde kupalar olur. Ancak Şenol Güneş gibi bir değere herkes sahip olamaz.
İşte o yüzden sevgili Hoca'm, dünyalar güzeli insan, sadece şehrim için değil, ülkem için de varlığına teşekkür ediyor ve lütfen hep bizimle kal diyorum.
Derin saygılarımla,
Melek Çilingir - İstanbul
Ben sizi tanıdığımda, küçük bir çocukken yani İstanbul'da ailem en büyük mutluluklarından birini yaşıyordu. Annem sandıktan metre metre bordo mavi kumaşlar bulmuş çıkarmış, dikiş makinasında onları devasa bir Trabzonspor bayrağı haline getirirken abimin annemin başındaki sabırsızlığını, karşı apartmandaki çingene komşumuzun bayrağı iki apartmanın arasına asmak için bize yardım ederkenki heyecanını ve her şeyi bitirdiğimizde Bakırköy'deki en büyük bayrağı mahallemizde dalgalandırdığımızda aşağı üşüşüp bayrağımızı indirmemizi isteyen çoluk çocuğu annemin maşrapa dolusu suyla savuşturmasını unutamam.
Trabzonspor'un şampiyonluğu annem ve babam için çok anlamlıydı. İlk nesil göç eden Trabzonlulardı ve Trabzonspor'un her başarısı onları gurbette daha da gururlu yapıyordu. O zamanlar bunun sadece bize ait bir sevinç, bir zafer olduğunu düşünürdüm ve bununla gurur duyardım. O imkansızlıklardan mucizeler yaratan bu şehrin insanlarından olmak çok gurur vericiydi.
Yıllar sonra bu sıradışı hikayenin yerel bir başarı öyküsünden çok daha anlamlı bir şey olduğunu anladım. Bu, geri bırakılmış küçük bir şehrin kendi değerleriyle çalışıp imkansızlıklardan mucizeler yarattığı, destansı bir devrimdi. Bu şehir takımı sadece sahadaki başarısıyla değil, spor ahlakıyla da diğerlerinden farklıydı. Biz hep bu değerlerle övündük.
Bugün verdiğimiz mücadelenin o yıllardakinden çok daha fazla ve zorlu olduğunu biliyoruz. Çünkü mücadele ettiğimiz güçler de kendilerini yeniliyor, daha etkin yöntemler buluyorlar. Artık her şey daha zor, farkındayız. Elbette şampiyon olmak istiyoruz. Ama değerlerimize sahip çıkmaktan daha önemli değil hiçbir şey. Geçen sene yaşadıklarımız bize bunu çok iyi öğretti. O yüzden, kupasını alamadığımız o şampiyonluk, bugüne kadar elde ettiklerimiz içinde en anlamlısı bizim için. Çünkü biz yine 'Parayla yapılamayanları, emeğimizle yaptık.'
Sevgili Hoca'm, bize bu değerleri öğreten tarihimizdeki o güzel insanlar hep kalbimizdeki özel yerlerini koruyacaklar. Ancak bir tanesi herkesten daha önde anılacak. Adı Trabzonsporla eşanlamlı olan tek isim ne diye sorsalar, eksiksiz hepimiz Şenol Güneş deriz. Bizim için müzemizdeki kupalardan çok daha değerli bir şey bu. Bu kupalar her sene birilerine veriliyor, her kulübün müzesinde kupalar olur. Ancak Şenol Güneş gibi bir değere herkes sahip olamaz.
İşte o yüzden sevgili Hoca'm, dünyalar güzeli insan, sadece şehrim için değil, ülkem için de varlığına teşekkür ediyor ve lütfen hep bizimle kal diyorum.
Derin saygılarımla,
Melek Çilingir - İstanbul
Yorum