Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Yaşayan Efsane: Karadeniz

Daraltma
X
  •  
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • Hey gidi bu basligi okuyunca aklima birden babannemle dedemin Milli takim 2002de attigi bi golden sonra "Hakan atti/Sükür atti" kavgalari geldi
    Milli Takımım TRABZONSPOR
    Al aşaa, vur yukari, Dik Oyna!!!
    Helalin adı kaldı, onu gören yok.
    Haram kapışıldı, hâlâ doyan yok. Yusuf Has Hacip

    Yorum


    • "Bu sene oylar Nuri Alcoya"

      eskimeyen Efsanemdir
      Trabzonspor
      FC Barcelona MSV Duisburg
      Ganimetleri paylasanda Hirsiszdir!

      Yorum


      • Büyükbabamın efsaneleri vardır baya
        e malum ne de olsa gölköylüyüz biz de (ORDU)
        köyde -sıkça heyelan olduğundan bizimkiler illet etmiş.oturup konuşmuşlar demişler ne edelim
        yaşlılar oturmuş almış kararı demişler evler ağaçlara bağlanacak.
        Büyükbabamda de vermiş oluru...SEn uğraş didin köydeki 20 haneyi ağaçlara bağla

        olaydan bir hafta sonra köyümüze 2 tane ulusal kanal geldi
        Hes Trabzonspor'a Kazım'a ve Trabzonspor'un ifade ettiği tüm değerlere küfürdür
        Trabzonspor Hes yapma kendi kalene gol atma!!!

        Yorum


        • Ekmekleri "el-degmemis" ortamda satmak isteyen Bakkalimizin, ekmegi ambalajlarda satmasi... Tabi her ekmegi tek tek kendisi ambalajlara koymasi.

          Efsanelerimdendir...
          Trabzonspor
          FC Barcelona MSV Duisburg
          Ganimetleri paylasanda Hirsiszdir!

          Yorum


          • İlk olarak Emorfo tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
            Daha önce günün eğlencesi başlığına da yazmıştım. Bu olay fıkralara bile konu olmuştur.

            Bizim köyde aklı dengesi oldukça bozuk bir adam var. Bir gün yolun kenarında işiyormuş, yoldan geçen kadınlar bunu görüyorlar tabi.

            kadın1 - uy eşşek oğli eşşek başka yer bulamadın mı işeyecek
            kadın2 - ula pokkiyen çekil ordan terpiyasuz seni
            Deli adam : korkmayun korkmayun tutayrum oni
            Çok güldüm valla yaaa
            Hakkı gel sırrını eyleme zahir,
            Olmak ister isen bu yolda mahir,
            Harabat ehlini hor görme şakir,
            Defineye malik viraneler var.

            Yorum


            • İlk olarak magicyattara tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
              Bizim Orhan amca eşiyle İstanbul'da otele gitmiş.
              Resepsiyondaki görevli evlilik cüzdanlarını istemiş.
              Orhan amca,evlilik cüzdanımız yanımızda yok demiş,kimliklerimizi verelim.Görevli olmaz demiş,illa ki evlilik cüzdanınız olacak.Size ben bu durumda nasıl aynı odayı veriyim demiş.
              Orhan amca,ula habu benim karımdır,niye inanmaysın demiş.
              Allem etmiş kullem etmiş görevliyi razı edememiş.
              Hanımı da yanında ters bir şey de söyleyemiyor.
              En sonunda eşi holdeki koltuğa oturmuş tartışmadan yorulunca.
              Orhan amca görevliye eğilmiş "Ula haburiye kari atsam,habuni mi atarım" demiş
              Sonra odayı vermişler.
              ....Bu daha fenaydı
              Hakkı gel sırrını eyleme zahir,
              Olmak ister isen bu yolda mahir,
              Harabat ehlini hor görme şakir,
              Defineye malik viraneler var.

              Yorum


              • İlk olarak Semih tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                Oflu bir arkadaş İstanbul Üniversitesinde okuyor.

                Bir de kız arkadaş edinmiş kendine, yürüyorlar İstanbul sokaklarında...

                Hanım arkadaşın canı sıkılıyor ;

                "Aşşkııııım bana sakız alsanaaaaaa... " diyor.

                Bizim ki de delikanlılığa leke sürdürmemek hevesi ile;

                "La sakız da nedı, alayım sağa bi pisküüü de garnın doysun..." diyor
                Bu da iyiymiş Semih..
                Hakkı gel sırrını eyleme zahir,
                Olmak ister isen bu yolda mahir,
                Harabat ehlini hor görme şakir,
                Defineye malik viraneler var.

                Yorum


                • İlk olarak Erdal tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                  anlatacağım olayı bir kaç şekilde dinlediğim için yaşanmış olup olmadığından emin değilim.. ben genede olmuş gibi anlatayım ..
                  1980 öncesi trabzon çaykarada . geçer . 80 öncesi malum ortam çok politizedir. hasan amca radyo dinler komünistler şöyle yaptı..... gazete okur komünizm tehlikesi wsws .. sonunda dayanamaz bu komünizm ne olduğunu öğrenmeye çalışır... köyün öğretmeni gelir aklına ..halil .. sonra şu diyalog yaşanır

                  hasan amca : ola hğelil ( halil in çaykaracası ) komonistluk komonistluk deyule habu komonistluk nasi bişedur
                  HAİL ( ki kendisi iyi bir anti komünist dir ) şöyle bir düşünür en kısa yoldan bunun kötü bişey olduğunu nasıl anlatabilirim diye derki: şimdi hasan emice bu komonistluk ole bişedurki ;senun kari benum kari benum kari senun kari ....
                  HASAN amca düşünür düşünür gözleri parlar ve derki : ola aferum rusyaya ne gada güzel bişey çıkardii.......
                  ........
                  Hakkı gel sırrını eyleme zahir,
                  Olmak ister isen bu yolda mahir,
                  Harabat ehlini hor görme şakir,
                  Defineye malik viraneler var.

                  Yorum


                  • İlk olarak Faik Yılmaz tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                    amcam elektrik idaresinde şeftir. yaz tatillerinde onunla o yana bu yana gider hemde gezmiş olurdum. bi gün yine göreve gittik merkezi aradı.

                    - şef napıyosun
                    el cevap :
                    - hıyar soyuyorum gel yardım etde yemek yiyelim...
                    aradan 10 dakikia geçer. biz elektrikidaresine gidiyoruz.
                    amcam başlıyor oradaki adamın gömleğinin düğmelerini çözmeye...
                    şaşırdım tabi:
                    - amca ne yapıyorsun...
                    el cevap:
                    - hıyar soyacağız demedimi bende hıyar soyuyom işte.....
                    ......
                    Hakkı gel sırrını eyleme zahir,
                    Olmak ister isen bu yolda mahir,
                    Harabat ehlini hor görme şakir,
                    Defineye malik viraneler var.

                    Yorum


                    • İlk olarak Emorfo tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                      Çok sevdiğimiz bir amca var biraz terstir.
                      Ben: Selamun Aleykum Mevlüt amca
                      Amca: Aleykum Selam
                      Ben: Nasılsın.
                      Amca: Daha belli değil.
                      Ben: ?
                      Bu dayılardan Karadenizli olanları daha fazladır...
                      Hakkı gel sırrını eyleme zahir,
                      Olmak ister isen bu yolda mahir,
                      Harabat ehlini hor görme şakir,
                      Defineye malik viraneler var.

                      Yorum


                      • Ispartalı bir arkadaş Trabzonspor-Galatasaray maçı için Trabzon'a gittiğinde yaşadığı bir olayı aktardı.

                        Stada girmişler, maç başlamış, önlerindeki vatandaş stad önlerinde satılan 3 tepeli ucunda kukuleta gibi bir şeyler olan şapkadan almış, şapka kafasında olduğu için bizim arkadaşlar sahayı görmekte zorlanıyorlar. En sonunda arkadaş adamın omuzuna hafif dokunmuş ve;
                        "Şapkadan dolayı göremiyoruz, ya şapkanı çıkar ya da otur" deyivermiş.

                        Bunun üzerine vatandaş;

                        "Daha yeni 20 lira verip aldım oni, hayatta çıkarmam" diyerek yerine oturmuş.

                        Yorum


                        • İlk olarak Gökçebey tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                          Daha dün dinlediğim, bir arkadaşın bizzat şahit olduğu durum.

                          Kız belli ki erkek arkadaşına çok kızmış. Söylenip dururken o Karadenizli damarı çatlıyor artık: S.ç.yım o guduk buruna.

                          ççç
                          İlk olarak magicyattara tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                          Yine bizim bir Orhan abimiz var,kulakları çınlasın.
                          Pazarcılık yapıyor o zamanlar.
                          Rize'nin,Artvin'in ilçelerinde pazarlarda sergi açıp giyim eşyası satıyorlar.
                          Trabzonspor'un fırtınalar estirdiği 70'li yıllar..
                          Rize'nin bir ilçesinde sergisini açmak üzere minibüsünü pazar yerine park ediyor.
                          Minibüsün arka kapağını açar açmaz,plastik top minibüsün içinden yere düşmüş.
                          Çevreden olayı gören birisi "Tabi şampiyon olur bular,adamlar toplan yatay" demiş.

                          Hala anlatır bu olayı Orhan abi..
                          İlk olarak Oğuzhan İnce tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                          Büyükbabamın efsaneleri vardır baya
                          e malum ne de olsa gölköylüyüz biz de (ORDU)
                          köyde -sıkça heyelan olduğundan bizimkiler illet etmiş.oturup konuşmuşlar demişler ne edelim
                          yaşlılar oturmuş almış kararı demişler evler ağaçlara bağlanacak.
                          Büyükbabamda de vermiş oluru...SEn uğraş didin köydeki 20 haneyi ağaçlara bağla

                          olaydan bir hafta sonra köyümüze 2 tane ulusal kanal geldi
                          İlk olarak bkandil tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                          Ispartalı bir arkadaş Trabzonspor-Galatasaray maçı için Trabzon'a gittiğinde yaşadığı bir olayı aktardı.

                          Stada girmişler, maç başlamış, önlerindeki vatandaş stad önlerinde satılan 3 tepeli ucunda kukuleta gibi bir şeyler olan şapkadan almış, şapka kafasında olduğu için bizim arkadaşlar sahayı görmekte zorlanıyorlar. En sonunda arkadaş adamın omuzuna hafif dokunmuş ve;
                          "Şapkadan dolayı göremiyoruz, ya şapkanı çıkar ya da otur" deyivermiş.

                          Bunun üzerine vatandaş;

                          "Daha yeni 20 lira verip aldım oni, hayatta çıkarmam" diyerek yerine oturmuş.

                          Abi seviyorum Karadeniz'imi ya.Hepsi mükemmel hikayeler ama son favorilerim bunlar
                          9 # Osvaldo'

                          Yorum


                          • Biraz iç içe olacak belki,

                            Üniversite son sınıftayım, okulun ilk haftası. Arkadaşa ayakkabı bakıyoruz, Gazi Caddesinde (Samsun) bulunan ayakkabıcıların birine girdik. Arkadaş uzun bir kararsızlıktan sonra bir modeli beğendi, 42 numara ayakkabı ayağına olunca, ayakkabıcıya ayakkabıyı alacağımızı söyledik. Adam aradı, taradı diğer 42 numara olan ayakkabıyı bulamadı. Başka 42 numara baktı depoya falan, yok...

                            Aklıma 3 gün önce akrabadan birinin anlattığı Trabzon'da yaşanan bir olay geldi. Ayakkabıcıya döndüm ve olayı anlattım.

                            Trabzonda bir bayan okula gidecek oğlu için ayakkabıcıdan bir çift ayakkabı alır, eve gider, ayakkabıyı denerler fakat ayakkabı çocuğun ayağını sıkar. Bunun üzerine kadın bir ara dükkana uğrar ve ayakkabının çocuğun ayağını sıktığını, ayakkabıyı değiştirmek istediğini söyler. Bunun üzerine satıcı, "abla sorun değil, getir ayakkabıyı, değiştirelim" der.
                            Kadın bir kaç saat sonra gelir, adama ayakkabıyı uzatır.
                            Satıcı: Abla, ayakkabının diğer teki nerede?
                            Kadın: Diğeri sıkmıyor ki...
                            der...

                            Ayakkabıcıya bu olayı anlattım, sonrasında da "Yoksa siz de sıkan teki mi değiştirdiniz?" diye sordum. Gülüşmeler üzerine ayakkabıcı aldı sözü, kendisinin de Trabzondan ayakkabı aldığını, Kunduracılarda bir çok esnafla iş yaptığını anlattıktan sonra başından geçen bir olayı nakletti. (Kendi ağzından yazıyorum)

                            İş için Trabzondaydım, Kunduracılardaki arkadaşın birinin dükkanındayız, çay içip sohbet ediyoruz. Ekim aylarında bıldırcın avlandığı için bazı dükkanların önünde kafesler, kafeslerin içinde de bıldırcınlar var. Müşterisi olursa bıldırcın da satıyorlar. Biz otururken yaşlı bir teyze geldi, kafeste gezinen bıldırcınlara baktı, baktı... Sonra arkadaşa dönüp "Evladım bunlar taze mi?" diye sordu.
                            Arkadaş istifini bozmadan "evet, teyze dün akşam tuttuk" diye cevap verdi...

                            Ayakkabıcının anlattığından sonra "Bizim insanımız fıkranın ta kendisi" dedim. Beğendiğimiz ayakkabıyı alamadan, yüzümüzde belli bir tebessümle ayrıldık dükkandan...
                            En son bkandil tarafından düzenlendi; 30.03.2011, 16:45.

                            Yorum


                            • Gazi caddesi tam nerede?

                              Allah bilir zamaninda dedemin calistigi ayakkabicidir o, yaz tatillerinde ugrarim ççç

                              Yorum


                              • Genelde erkek efsanelerden bahsediliyor birde bayan efsaneler var.......

                                Üniversitede okuyan bir erkek arkadaş bayan kankasıyla bir Gsm firmasının bayisine gider.... Amaçları o firmada çalışan erkeğin hoşlandığı kızın telefonunu bir şekilde almak ve erkeğe vermektir.....

                                Erkeğin aklına bir fikir gelir....
                                - Ya der benim telefonuma resimli mesaj göndermiyo..herkesin telefonunu denedim kimseye gönderemedim filan der....En sonunda satıcı kızın telefonunu eline alıp geldiğini görür..Ve umutlanır.....

                                Ama arkadaşın kankası ya birde benim telefonu deneyelim benimkine geliyordu.......

                                Çocuk anlaması için imalı imalı bakıp kinayeli bir biçimde ;
                                - Ya bugün denedim seninkinede gelmiyor... Birde başka telefon bulsak dediysede kar etmiyor.... Kız çocuğun telfonunu alıp ona mesaj atıyor....

                                Çocuğun kıza verdiği mesaj yerine gitmesede telefonundaki mesaj yerine ulaşıyor...... ve tabi yerine ulaşan bu mesaj çocuğun uutlarınıda suya düşürüyor......
                                Ne mutlu Türk olana değil , Ne mutlu Türk'üm diyene !

                                "Cahilin karşısında kitap gibi sessiz ol." Mevlana

                                Yorum

                                Üzgünüz, bu sayfayı görüntüleme yetkiniz yok
                                Çalışıyor...
                                X