Yaşayan Efsane: Karadeniz

[BaşoğLu]

yine bi askerlik anısı .

4-2 Biten Bursaspor Trabzonspor maçını izliyoruz gazinoda (yer Erzincan ) gazino sorumlusu olarak kumanda bende tabii 2-0 öndeyiz keyifler yerinde arkadaşlar bile şaşkın Trabzonspor deli gibi top oynuyor ne oldu bu takıma diye . tabii maç döndü Trabzonspor yiyor golleri 1-2 derken 3. golü de yiyoruz. gazino daki sandalyeler daha yeni bana zimmetli. ben bi sandalyeye bakıyorum bi tv ye .arkadaşlar bana bakarken kahkaha atıyo . ulan kırsam mı kırmasam mi .arkadaşlar bursayı destekliyo tabi.. 4 ü de yedik tabi arkadaşlar sevinç naraları atıyo. dedim bakın beyler ne kadar fanatik olduğumu biliyorsunuz. ne kadar hassas olduğuımu da biliyorsunuz. o alkışlayanlarınıza bacağım girsin. arkadaşlar yine yerlerde. ulan küfür ediyorum hala gülüyosunuz ne ayaksınız la diyorum. arka tarafı gösteriyo kaş göz hareketleriyle. kafayı bi çeviriyorum astek orda. oda fenerli alkış tutuyomuş oda belli =)

[Ozan Yılmaz]

[MENTION=50307]BaşoğLu[/MENTION] devamında var mı bir ceza?

[BaşoğLu]

@BaşoğLu devamında var mı bir ceza?

yok çok şükür astek in ağzı var dili yoktu garibimin

[Ozan Yılmaz]

yok çok şükür astek in ağzı var dili yoktu garibimin

neyse ki iyi huylusuna denk gelmişsin sen

[BaşoğLu]

neyse ki iyi huylusuna denk gelmişsin sen

iyi adamdı hatta bi keresinde Trabzonspor maçlarını sadece beni izlemek için izlediğini söylemişliği vardır ben kendimi öyle bi kaptırıyorum ki maç izlerken

[BaşoğLu]

yine bi askerlik anısı bu sefer astek farklı

bu sezonun ilk yarısında ki Fenerbahçe maçının oynanacağı gün yanaşık düzen denetleme provalarında yağmur altında yemiş olduğumuz istikamet sonucu çimenlerin arasında gözlüğümü düşürmüşüm tabi o an ki hararetle anlayamıyosun ki komutan kalk diyo kalkıyosun yat diyor yatıyosun toplan denildikten sonra bi ara dünyayla bağlantımın koptuğunu farkettim ki heryeri bulanık görüyorum sonra elimle kontrol ediyorum ve gözlük yok. ula nerde bu gözlük derken o esna da konuşma yapan üsteğmenimizden izin istiyorum gözlüğü aramak için. cevap olumsuz birazdan salacağım diyor ( ulan zaten saat 4 buçuk yarım saate hava kararacak ben nasıl bulacam diyorum kendi kendime ) tabi dağıtıyor 10 dakika sonra. herkes gidiyo ben gözlük arıyorum tabii . yok bulamıyorum görmüyorum ki gözlüksüz normal tabi neyse arkadaş dedi ben yardım ederim. o ara gidiyoruz aramaya . astek görüyor bizi.

- nereye böyle beyler
+ komutanım durum böyle böyle .
- yarın ararsınız hava karardı zaten
+ komutanım imkanı yok saat 8 de Fenerbahçe Trabzonspor maçı var
- oooo bunun derdi çok büyük milleti topla getir

-sonuç gözlüğü ertesi gün bulduk

ben maçı gözlüksüz ve tv nin bir metre önünden gözlerim kısık izledim. hemen arka çaprazımda fenerli binbaşı ile birlikte

hatta erkan Zengin'in bir başarısız pozisyonundan sonra binbaşı ya

- komutanım ha bu erkan ı verelim size de biraz da siz kanser olun keşke siz alsaydınız en baştan

demişliğim de vardır

[Cengiz Çubukcu]

yine bi askerlik anısı .

4-2 Biten Bursaspor Trabzonspor maçını izliyoruz gazinoda (yer Erzincan ) gazino sorumlusu olarak kumanda bende tabii 2-0 öndeyiz keyifler yerinde arkadaşlar bile şaşkın Trabzonspor deli gibi top oynuyor ne oldu bu takıma diye . tabii maç döndü Trabzonspor yiyor golleri 1-2 derken 3. golü de yiyoruz. gazino daki sandalyeler daha yeni bana zimmetli. ben bi sandalyeye bakıyorum bi tv ye .arkadaşlar bana bakarken kahkaha atıyo . ulan kırsam mı kırmasam mi .arkadaşlar bursayı destekliyo tabi.. 4 ü de yedik tabi arkadaşlar sevinç naraları atıyo. dedim bakın beyler ne kadar fanatik olduğumu biliyorsunuz. ne kadar hassas olduğuımu da biliyorsunuz. o alkışlayanlarınıza bacağım girsin. arkadaşlar yine yerlerde. ulan küfür ediyorum hala gülüyosunuz ne ayaksınız la diyorum. arka tarafı gösteriyo kaş göz hareketleriyle. kafayı bi çeviriyorum astek orda. oda fenerli alkış tutuyomuş oda belli =)

erzincanda neresi?

[BaşoğLu]

3.Ordu komutanlığı Emniyet ve Muhafız bölüğü

[BaşoğLu]

babam tipik Karadenizli , hazır cevap, muzip insan hepsini yazsam bu kitap çıkacak maceralarından sadece bi tanesi

Annem güzel insan artık bulaşık yıkamaktan bıkmış. Daha öncesi aldığı eşyaların taksidini ödemeye gidiyor , giderkende boş dönmüyor bulaşık makinası alıyor bi tane Tabi hali ile ilk çalışma önemli. Bakalım randıman verecek mi ? Annem çok dikkatli ve önem vererek düzmeye başlıyor kap kaçağı makinenin haznesine ama çok büyük bir uğraş vererek . Bunu gören babam ;

- Oooo o kadar uğraşana kadar ben yıkarım olari

[BaşoğLu]

yine babam 10 sene sonra müstakil binamızın inşaat halinde ki 4. katını yaptıracak. vakti zamanında evin 3 tarafına balkon yaptırıp sonradan 2 sini içeri almak istemesini merak eden usta sorar. abi balkonları madem yapmayacaktın niye bıraktın zamanında

- yav ne bileyim argadaş , dedik emekli olunca sabah ha burda öğlen birinde akşam ötekinde otururuk diye . 5 yıl oldi emekliyim kötümün üstüne zor oturiyrum . Kalmasun balkon

[BaşoğLu]

yer : Erzincan 3. ordu er/erbaş yemekhanesi

Askerler yine her zaman ki gibi kaçak ve dağınık ve parça parça şekilde yemek duası yapmaksızın yemeklerini yemek için yemekhaneye girmiş yemeklerini almış ve ilk kaşık darbelerini indirmektedirler. birden komutan girer ve dikkat çekilir. komutan gözüne kestirdiği birine sorar ;

- Yemek duası yapıldı mı ?
+ Yapılmadı komutanım .
- Yemek duasını biliyor musun ?
+biliyorum komutanım .
- Kalk yaptır ..
- emredersiniz komutanım

-euzu billahimineş.....

[Faik Yılmaz]

94 yaşında hala sağ olan Yusuf Amcamız Göğüs ağrısı şikayeti ile Çamlık Ğöğüs Hastalıkları hastanesinde yatıyordu. Abim ziyaretine gitti....

Torunu Yusuf Amcaya :

-Habuni taniymisun bak ziyaretine geldi dedi...

Yusuf Amca :

-Ula torunum habuya göğüs hastaluğundan yatarum kafadan değil..... cevabını verdi. hala anlatır güleriz....

Allah selameti versin hala yaşıyor Yusuf amcamız

[Faik Yılmaz]

Müdire Hanımla aramızda geçen diyalog :

-Perşembe günü 3 aylar başlıyor . Oruçla karşılayacakmısınız ?

Ben :
-Hayır ben seferiyim yarın. Yolculuğa çıkacağım, eğitim var. ( not : gideceğim yer yeni açılan Ramada Otel yaklaşık 10 km uzaklıkta )

[BaşoğLu]

ilk okul 5. sınıftayım sene 2000-2001 . x dershanesi İngilizce test sınavı yaptırıyor bölge okullarında. bizim okula da geldiler tabi .benim İngilizce kıt . şıklardan desen yapıyorum cevap anahtarına

akşam ev telefonunu arıyorlar dershaneden . tebrik ederiz oğlunuz bugün ki sınavda çok başarılı oldu dershaneye göndermek ister misiniz ? o her zaman ki hazır cevaplılığıyla yanıtlıyor soruyu

- ne gerek var o zaman . şayet kazandi isa dershaneye niye göndereyim. kazanamasaydı gönderurdum .

telefonun diğer ucunda ki bayan ilk önce duraksama sonra yıkılma dönemiyle birlikte telefonu kapatarak tarihe karışıyor

[oflubektas]

Rahmetli dedeme Trabzon'dan baston almaya gittik. Ufak emicem satıcıya "yalnız emice babamın boyu uzundu oğa göre ver" dedi. Satıcı amcadan cevap;

- "Ula babanun boyu uzundu da kolu kısa mı kaldi ? "

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Hayrat'ta kasaba gittik, -ayıptır söylemesi- anrikot istedik. Adam dükkanda emanetçi duruyormuş. "O antrigod deduğun habu hayvanun sirtidu da" diyor ama bu arada kendi sırtını gösteriyor Hatta sırtının en kör noktasına ulaşmak için iki büklüm oluyor. Biz de "sırtı ama önde kafaya yakın kısmı" deyince, "oooo siz işi biliysunuz. Pıçak orayadu, alun kesun, masaya da 20 lira bırakun ben kahveye kidiyrum" dedi. "Emice hayvanı komple görürsek, ya da parayı bırakmayıp kasadan çalsak ne etçesun" deyince "habu yoldan bidaha geçmiycesunuz, ole edun o zaman" dedi ve kahvenin yolunu tuttu...

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Hayrat'ta bir süpermarket zincirinin şubesi açılmış. Bizim biraderler de köye çıkacaklar ve anam olmadığı gibi, dolap da tamtakır. Dondurulmuş bişeyler almak için markete gitmişiler. Marketteki görevliye markasını da söyleyerek, dondurulmuş patates kızartması ve yemek sordular. Marketçinin cevabı aynen şöyle; "Oğlum buraya ole şeyler olmaz, Of'a bile hanca 1-2 yere olur. Haurdan karpuz peynir alun tamam da !" Bunları söylerken de koluyla dondurulmuş gıda dolabının üstüne bastırarak serinliyormuş abimiz. "Abi şu kolunu bi çek da dolabı açalım" deyince;

" Vu lailaheillallah, Hayrat'a da bole şey ?"

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Fıkra olarak da anlatılır, ben akrabamdan dinledim. Olay Trabzon Farabi Hastanesi'nde geçiyor;

Hemşehrimin biri milyonda bir görülen bir hastalığa yakalanmış ve odasında uyuduğu sırada, konunun uzmanı yaşlı bir profesör ile akademik tebaası, hastayı görmek üzere amcamızın odasına giriyor. Yaşlı profesör hastalığın etkilerini kısık sesle diğer hoca ve öğrencilerine anlatıyor:

- Bakın hastamızın avurtları çökmüş, yüzde sararma, deride de cansızlaşma var. Ayrıca göz çukuru da belirginleşmiş.... Bu sırada uyanan ve gözlerini yavaş yavaş açan hastamız yapıştırıyor cevabı;

- "E pokyiyenin adami, sahi sen dünya güzelisun !"