Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Şiir Defteri "...Bakakalırım Giden Geminin Ardından"

Daraltma
X
  •  
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • Sözde senden kaçıyorum dolu dizgin atlarla
    Bazen sessiz sedasız ipekten kanatlarla
    Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla
    Karşıma çıkıyorsun en serin imbatlarla
    Adını yazıyorsun bulduğun fırsatlarla
    Yüreğimin başına noktalarla hatlarla
    Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla
    Sözde senden kaçıyorum doludizgin atlarla

    Ne olur bir gün beni kapında olsun dinle
    Öldür bendeki beni
    Sonra dirilt kendinle
    Çarpsan karasevdayı en azından yüzbinle
    Nasıl bağlandığımı anlarsın kemendinle

    Kaç defa çıkıp gittim buralardan yeminle
    Ama her defasında geri döndüm seninle
    Hangi düğüm çözülür nazla sitemle kinle
    Ne olur bir gün beni kapında olsun dinle

    Şaşırdım kaldım işte bilmem ki nemsin
    Bazen kızkardeşimsin bazen öpöz annemsin
    Sultanımsın susunca konuşunca kölemsin
    Eksilmeyen çilemsin
    Orada ufuk çizgim burda yanım yöremsin
    Beni ruh gibi saran sonsuzluk dairemsin
    Çaresizim çaremsin
    Şaşırdım kaldım işte bilmem ki neyimsin

    Yavuz Bülent BAKİLER

    -ve sonrasında bir şarkı çalar:
    parça parça olmuş gönlüm, kırılmış bir kadeh gibi yerde.
    En son Bilâl ÇOBAN tarafından düzenlendi; 18.05.2013, 02:14.
    “Mum eğer yanmırsa yaşamır demek, onun yaşamağı yanmağındadır."

    Yorum


    • Bedirhan Gökçe - Sol Yanim

      Merhaba anne, yine ben geldim
      Merak etme okuldan çiktim da geldim.
      Anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama,
      Ali okula gitmezsem annem çok kizar merak eder, demiştide onun için söylüyorum.
      Geçen hafta ögretmen sag elimde sarimsak,
      sol elimde sogan dedirte dedirte
      Ögretti sagimi solumu.
      Ben biliyorum artik anne, sagim neresi solum neresi,
      Agriyan yanimin neresi oldugunu simdi iyi biliyorum anne
      Hani geçen geldigimde, suram aciyor, suram iste demistim de,
      Bir türlü söyleyememistim ya aciyan yanimi anne,
      Bak simdi söylüyorum.
      Suram iste sol yanim çok aciyor anne,
      Hem de her gün aciyor anne, her gün
      Dün sabah annesi Ayse;nin saçlarini örmüstü.
      Elinden tutup okula getirdi.
      Yakasi da danteldi. Zil çalinca öptü, hadi yavrum sinifa dedi
      Bende agladim Agladim iste utanmadim.
      Ögretmen ne oldu dedi. Düstüm dizim çok aciyor dedim.
      Yalan söyledim anne,
      Dizim acimiyordu ama, sol yanim çok aciyordu anne!
      Bu gün bende saçim örülsün istedim.
      Babam ördü ama onunki gibi olmadi.
      Dantel yaka istedim, babam ben bilmem ki kizim dedi
      Bari okula sen götür dedim.
      Kizim is dedi. Bende bana ne dedim agladim.
      Kizim ekmek dedi babam.
      Sustum ama , okula giderken yine agladim anne.
      Ha bide sol yanim yine çok acidi anne
      Herkesin çoraplari bembeyaz, benimkiler gri gibi.
      Zeynep annem beyazlara renkli çamasir katmadan yikiyormus dedi.

      Yorum


      • Eylül Yorgunu

        Rüzgar mı getirdi yoktu az önce
        Dağlardan yürüyen suskun akşamı
        Akşam ki, etrafı sarıp örtünce
        Eritir ufukta donuk zamana

        Vicdanım dünlerden gel yap sorgunu
        Kafeste kuş gönlüm/eylül yorgunu

        Resimler çizilir gözleri yaşlı
        Silinir bulutlar göğe değince
        Sevinç bir içimde, hüzün on başlı
        Kanatır yüreği yere eğince

        Dağlarda çimenler yağmur vurgunu
        Yürümez topraklar/ eylül yorgunu

        Haykırış küçülür varmaz kulağa
        Gönül seslerini duyan mı olur
        Bakışla da gidemezken uzağa
        Yıldızı geceden sayan mı olur

        Muştular yağmursuz bulut durgunu
        Gecede esen yel/ eylül yorgunu

        Sessizlik hükümdar gece tahtında
        Adımlar kısaldı, tutuk nefesler
        Bir sarı yaprak var umut bahtında
        Girmiş damarına endişe eser

        Yalnızlık, gün senin çevir burgunu
        Şiirler, şarkılar /eylül yorgunu

        Eylül mü sen misin büken boynumu
        Uçuşan yapraklar,göçen kuşlar mı
        Sildirmez gözümden ömür sonumu
        Ey bahar bir daha çağın başlar mı

        Yalan baharların gönlüm dargını
        Kavuşmak ümidi... Eylül yorgunu.

        Hasan Akçay

        Yorum


        • ***
          En son Bilâl ÇOBAN tarafından düzenlendi; 13.06.2013, 04:54.
          “Mum eğer yanmırsa yaşamır demek, onun yaşamağı yanmağındadır."

          Yorum


          • Aydınlık neyin oluyor senin
            Gökyüzü akraban filan mı
            Beni bulur bulmaz gözlerin
            Şimşek çakıyorum yalan mı
            Yüzünde yalazını gezdirdiğin
            Saçlarından tutuşmuş orman mı
            Akla ziyan bir şey elektriğin

            Ay ışığı mavisi dudaklarından mı
            O ışık zenginliği mi giyindiğin
            Uzay tozları mı yıldızlardan mı
            Elime dokunduğu an elin
            Güneşler açıyorum sahi ondan mı
            Aydınlık neyin oluyor senin
            Més que un club!
            Nil Satis Nisi Optimum..
            Gustavo Alejandro Colman !

            Oyna, dik oyna!

            Yorum


            • Şiir değil belki ,edebi bir kaygım yok. Öyle birşey işte. Trabzon'u,şehrimi özlüyorum.

              Gözlerini bordo mavi gün batımına çevir
              Aç kollarını rüzgâra karşı
              Ruhunu Karadeniz'e yönelt
              Gün batıp yıldızlar geldiğinde
              Lütfen beni hatırla

              Gözlerini tertemiz formalara çevir
              Aç kollarını Avni Aker'e karşı
              Ruhunu sahaya yönelt
              Şarkılar söylenip şampiyon geldiğinde
              Lütfen beni hatırla

              Acılar,özlemler dindiğinde
              Konvoylar Avni Aker'e aktığında,
              Sevinci çalınan şehir mutluluktan ağladığında,
              O kupa kaldırılırken çığlıklar arasında
              Lütfen beni hatırla
              En son Samet Türkmen tarafından düzenlendi; 30.06.2013, 01:02.

              Yorum


              • Yunus Emre'yi okumadan büyümemeli bu toprakların insanları ...

                Hak Bir Gönül Verdi Bana

                Hak bir gönül verdi bana
                Ha demeden hayrân olur
                Bir dem gelir şâdân olur
                Bir dem gelir giryân olur

                Bir dem sanasın kış gibi
                Şol zemheri olmuş gibi
                Bir dem beşâretden doğar
                Hoş bağ ile bostân olur

                Bir dem gelir söyleyemez
                Bir sözü şerh eyleyemez
                Bir dem dilinden dür döker
                Dertlilere dermân olur
                ...

                Yunus Emre
                En son Samet Türkmen tarafından düzenlendi; 17.07.2013, 02:02.

                Yorum


                • KAN TUTAR

                  Leblerimle emrine âmâdedir cânım benim
                  Alda bir bûseyle öldür haydi cânânım benim

                  Lâl olur birden dilim bilmem neden görsem seni
                  Görmesem kalmaz karârım dinmez efgânım benim

                  Hasta gönlüm çok zamandır iftirâkından harâb
                  Olmadım bir lahza rahat geçti devrânım benim

                  Mübtelâyım bir ümitsiz gizli derdin zehrine
                  Bu sebepten her geçen gün düştü dermânım benim

                  Yok teselliden nasîbim vermeyin zahmet bana
                  Etmeyin bunca eziyet az mı hicrânım benim

                  Kan tutar sen her bakışta kastedersen cânıma
                  Yâremi sar melhem ol da akmasın kânım benim

                  ...

                  Süleyman Arif Emre
                  En son Samet Türkmen tarafından düzenlendi; 18.10.2013, 01:06.

                  Yorum


                  • "Siir" degil belki ama sozcuklerin kendi muzigini yaratmasi siir sayilirsa:

                    "Ağrıdağı'nın yamacında, dört bin iki yüz metrede bir göl vardır, adına Küp gölü derler. Göl bir harman yeri büyüklüğündedir. Çok derinlerdedir. Göl değil bir kuyu. Gölün dört bir yanı, yani kuyunun ağzı, fırdolayı kırmızı, keskin, bıçak ağzı gibi ışıltılı kayalarla çevrilidir. Kayalardan göle kadar daralarak inen yumuşak bakır rengi toprak belli bir aşıntıyla yol yoldur. Bakır rengi toprağın üstüne yer yer taze bir yeşil çimen serpilir. Sonra gölün mavisi başlar. Bu, bambaşka bir mavidir. Hiç bir suda hiç bir mavide böyle bir mavi yoktur. Laciverdi, yumuşak, kadife bir mavidir.
                    Her yıl karlar eriyip de bahar gözünü açınca, Ağrıdağı'nda bir ulu tazelik patlayınca, gölün kıyıları, ince kar çizgisinin üstü, keskin, kısa, küt çiçeklerle dolar. Çiçeklerin rengi alabildiğine parlaktır. En küçük çiçek bile mavi, kırmızı, sarı, mor kendi renginde çok uzaklardan bir parıltısı olarak balkır. Ve keskin kokarlar. Gölün mavi suyu, bakır rengi toprağı baş döndürücü keskin kokularla kokar. Ve bu kokular çok uzaklardan duyulur.
                    Ve her yıl Ağrıdağı'nda bahar gözünü açtığında, çiçeklerle, keskin kokularla, renklerle, bakır rengi toprakla birlikte Ağrıdağı'nın güzel, kederli kara gözlü, iri yapılı, çok uzun, ince parmaklı çobanları da kavallarını alıp Küp gölüne gelirler. Kırmızı kayalıkların dibine, bakır toprağın, bin yıllık baharın üstüne kepeneklerini atıp gölün kıyısına fırdolayı otururlar. Daha gün doğmadan Ağrıdağı'nın harman olmuş yalp yalp yanan yıldızları altında kavallarını bellerinden çıkarıp Ağrıdağı'nın öfkesini çalmaya başlarlar. Bu, gün doğumundan gün batımına kadar sürer. Bu arada, tam gün kavuşurken gölün üstünde kar gibi ak küçücük bir kuş dönmeye başlar. Sivri, uzun, kırlangıca benzer bir kuştur. Gölün üstünde çok hızlı döner. Uzun, ak halkalar çizer üstüste. Ak halkalar tel tel gölün som mavisine düşer, tam günün battığı anda kavalcılar çalmayı keserler. Kavallarını bellerine sokup doğrulurlar. Gölün üstünde bütün hızıyla uçan kuş tam bu sırada göle şimşek gibi çakılırcasına iner, bir kanadını suyun mavisine daldırır kalkar. Böylece üç kere daldırır, sonra uçup gider, gözden ırar, yiter. Ak kuştan sonra çobanlar da sessiz, birer ikişer oradan ayrılır, karanlığa karışır çekilir giderler."

                    Yasar Kemal - Agri Dagi Efsanesi

                    Okurken arka planda dinlenen parca:
                    En son fteotdgs tarafından düzenlendi; 18.10.2013, 20:26.

                    Yorum


                    • Edepsizlikte tekleriz
                      Kimi görsek etekleriz
                      Hak’tan da yardım bekleriz
                      Ne utanmaz köpekleriz
                      ***
                      Geldik vatan kavgasına
                      Düştük rütbe yağmasına
                      Daldık dünya safasına
                      Ne utanmaz köpekleriz.
                      ***
                      İnsan mı neyiz seçilmez
                      Bir zehirdir ki içilmez
                      Tavrımızdan da geçilmez
                      Ne utanmaz köpekleriz.
                      ***
                      Biz bakmadan sağ ü sola
                      Düşman girdi İstanbul’a
                      Vatanı sattık bir pula
                      Ne utanmaz köpekleriz.
                      ***
                      Dalkavuklukla irtikâb (yiyicilik)
                      İşte etti bizi harab
                      Sen söyle ey Şevketmeab
                      Ne utanmaz köpekleriz.
                      ***
                      Vatanın girdik kanına
                      Leke getirdik şanına
                      Cümlemizin bok canına
                      Ne utanmaz köpekleriz.
                      ***

                      Namık Kemal
                      En son Bayraktaroğlu tarafından düzenlendi; 17.11.2013, 15:33.
                      TRABZONSPOR
                      iyi ki varsın Eren Bülbül...
                      İyi ki varsın Arslan Kulaksız...

                      Yorum


                      • Bu aralar kendime yabancıyım
                        Aynada gördüğüm yüz benim değil
                        Bu çatık kaş,
                        Bu küs dudak
                        Ve anlamsız bakan bu çift göz, benim değil
                        Benim değil titreyen bu eller
                        Yılgın adımlar,
                        Bu yorgun gövde
                        Bu aksakal, bu ak saç
                        Binlerce parçaya bölünmüş bu ruh
                        Benim değil garip ürperti ile, güne uyanan yürek
                        Gitmem gerek anne,
                        Benim artık buradan gitmem gerek

                        Ne zaman dilimin ucuna konsa
                        İki çift söz, birbiriyle yarışan
                        Yaşamaya dair, umuda dair
                        Sus şair, sus diyor içimden biri
                        Azarlanmış bir çocuk gibi susuyorum
                        Ve sonra karlar yağıyor ruhuma
                        Bir tepeden sesime çığ düşüyor
                        Üşüyor kelimeler
                        Dudağımın ucunda, donuyor birer birer
                        Kalbim kaçacak oluyor göğsümden
                        Zor tutuyorum
                        Sonra gözlerim derin bir boşluğa
                        Bir çıkmaza ok gibi saplanıyor
                        Dişlerimle parçalayıp umudu
                        Sessizce, yutuyorum
                        Tüm öksüz düşlerimi
                        Tahta bir beşikte uyutuyorum
                        Şimdi ne yana devrilsem bir şiir ağlar
                        Bir türkünün bağrı çatlar
                        Gökyüzünde güneş patlar,
                        Ay patlar
                        İçimde dolanır durur feryatlar
                        Böyle yaşamaya dayanmaz bu ruh
                        Dayanmaz yürek,
                        Anne, benim artık buradan gitmem gerek
                        "beni merak etme anne, bir koşu ölüp geleceğim"

                        17.11.2013

                        Serkan Uçar
                        En son Kader KORELİ tarafından düzenlendi; 18.11.2013, 21:41.

                        Yorum


                        • Çok güzel. Sonu farklı olabilirmiş belki şaire haksızlık etmeden belirtmek istedim.

                          Yorum


                          • Dayın mı, dâvet etti, nerde idin dün akşam!?
                            Dışardadır hainler, içerde *İlker Paşam!. .......kadiryeter

                            *: İlker Başbuğ, Orgeneral, Türk Silâhlı Kuvvetleri Genelkurmay, önceki Başkanı.

                            Kadir Yeter. 18.11.2013- TRABZON.

                            Yorum


                            • İlk olarak Sibel tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                              Çok güzel. Sonu farklı olabilirmiş belki şaire haksızlık etmeden belirtmek istedim.
                              Tuncel Kurtiz'in seslendirdiği iki şiiri var Sibel, onları bilmiyorsan henüz tavsiye ederim, birinin adı "saat on ikiyi beş geçiyordu." Bu abimiz bir de Trabzonsporlu bu arada.

                              Yorum


                              • Sen değilsen bekleyenim, koşmaların hepsi boşa
                                Sen değilsen köşebaşında bekleyenim, bu şehrin vaatleri yalan


                                Senai Demirci
                                En son Samet Türkmen tarafından düzenlendi; 07.01.2014, 21:49.

                                Yorum

                                Üzgünüz, bu sayfayı görüntüleme yetkiniz yok
                                Yükleniyor...
                                X