28/07/2007 tarihi camiamız için sanırım bitişin yeni bir başlangıcı olmuştur ...Karamsarlık olarak olayı düşünmüyorum ... Kabul etmesek de edemesek de takım giderek küçülmekte hızla sıradanlaşmakta ....
Bu son olay göstermiştir ki başkanın !!!!???? hiç de takımı bırakmaya niyeti yoktur ...Kendince haklı bir sebebi vardır .. O da Trabzon şehri ve kendi çevresinde yapmış oldugu hatalar neticesinde bütün agırlıgını inandırıcılıgı kaybetmesidir ...Hırslı bir insan oldugunu bilmeyen çok azdır .. Ne yazık ki fazla hırs insanı böyle daha gülünç komik ve rezil durumlara sokuyor ....Tribünlerden gelen tepkilere çok bozuldugu sinirlendiği muhakkak ama bunun sebebini kendi yaptıgı hatalarda aramalı ...
Bir yazı yazmıştım kurtuluş günü diye .... Anlaşılan o ki o gün gelmeyecek ... Seçim sonuçları ilk açıklandıgı zaman aklıma gelmişti .. eyvah dedim bu andan sonra mümkün değil bırakıp gitmez ...zaten bunun ilk işaretlerini seçimden önceki cumartesi vermişti .. Meşhur teşekkür ilanları ile ......
Benim şahsi düşünceme göre üzülerek belirteyim ki MALESEF bu başkan durmak yok yola devam diyecek ....Kongrede de aday çıksa dahi bazı sebeplerden dolayı en azından şu anki görüntü ile ilgili adayın kazanma şansı çok az ... Tabii ki takım çok çok kötü gider o zaman dengeler değişebilir ama ona ragmen dahi başkan bırakmayacak ....
Hırs ve inat insana nasıl hatalar yaptırıyor yazık ki yaşayarak ögreniyoruz ....Bir başkan düşünün ruh hastasını görevden alsa en azından taraftar biraz rahatlayacak ama hayır .... niye mi ? Olayı hepten inada döktü aslında belki kendi sakin olsa bunu gerçekleştirebilecek .. Feyz aldıgı kişi ise bu konuda çok malum ....
Taraftar hiç umurunda değil ... Trabzonspor tarihinde ilk kez belki de taraftar bu kadar önemsenmiyor ... Ama paralı askerler çok oldugu için parasız askerlerin sesi az çıkıyor ..çıkan da zaten bastırılıyor ... Agır toplar ise kimisi bazı sebeplerden kimisi ise başıma bela almıyayım mantıgından kimisi ise ben niye ortaya çıkayım mantıgındalar .... Sanırım biraz İbrahim Cevahir sesini çıkartıyor ...
Bir büyük abimiz şunu demişti ilk kötü gidişde.... Hiç boş yere ugraşmayın bu bırakmadıgı sürece bunu kimse oradan alamaz ....o zaman ihtimal vermemiştim ama şimdi büyük ihtimal veriyorum ...
Koca takım hırs ve inat ile kavrulan bir başkan ile psikolojik sorunları olan bir ruh hastasının eline kaldı ....Çok samimi şunu söylemek isterim bugün hali hazırda olan yönetimden istifa etmek isteyen ama edemeyen insanlar var ....Edemezler de ....
Fenerbahçe de aziz yıldırım ne ise galatasaray da liseliler ne ise bizde de böyle bir süreç başladı ...
Sanırım ilk kez kongrenin sonucu bu kadar belli ....Aralık ayında gidecek bir başkan transfer yapar mı ? tek yaptıgı olumlu iş şu meşhur benzinlik projesi .. bu kadar düşülen rezil duruma deger miydi acaba ?
Her gün bir başkan adayı alakası olan olmayan ortaya çıkıyor .. Amaç Trabzonsporu kullanarak reklam yapmak ...bu bile çok acı ...ne vizyon var ne misyon var ne de bir yönetimsel kalite de olan insan kalitesi var ....
Karamsar bir yazı olmadı umarım ... En azından şu anki resim bu ... Olacak olan da şu ...Eger ruh hastası takımı ilk 3 5 maçta beklenilen gibi rezil ederse bu sefer onun kellesi gidecek yeni bir hoca gelecek tekrar durmak yok yola devam olacak ....en iyimser olan bu ... sanırım olacak olan da o ...
Jester adlı arkadaşın çok begendiğim yazısını tekrar buraya koymak istedim .. bence çok müthiş tespitler içeren olaganüstü bir yazı ...Umarım burayı takip eden bazı şahıslar eger cesaret edebilirlerse malum kişilere en azından söyleme cesaretini gösterebilirler ...
--------------------------------------------------------------------------------
Önce bir hafiflemek, nefes almak lazım. En fazla 10 gün içinde;
Jefferson Yunanistan'a, Jun Çek Cumhuriyeti'ne, Musampa Hollanda'ya gönderilir.
Ömer Rıza İngiltere'ye, Keçeli bir Anadolu takımına verilir.
Kadro nefes alır, kuru kalabalık azalır, finansal olarak ciddi bir zarardan kar sağlanır ve takım gücünden hiçbirşey ama hiçbirşey kaybetmez.
Taraftar ve kamuoyu nezdinde prestij artar.
İkinci adımda Yusuf, Selim gibi gençler oynatılmaya başlanır.
Prestij ve destek daha da artar.
Bu şekilde şampiyonluk gelmez ama zaten 4. olacak olan kadro bu kez 3. olur, fakat yukarıdaki kazançlar sağlanır.
Yani para olmadan da bazı şeyleri yapmak mümkün...
Ha, bunları yaptıktan sonra ben daha iddialı olacağım diyorsan o zaman yine çok büyük paralar harcamadan ve taraftarı uyuz etmeden herkesin bildiği eksikleri tamamlarsın.
Solbeke Sivas'tan Hayrettin veya Antep'ten Faruk'u, orta sahaya Konya'dan Erman'ı, sol kanada Gençler'den Engin'i, forvete de Mehmet Çakır'ı alarak kadroda alternatifsiz mevkilerde derinlik yaratırsın.
Kaleye Villars veya Bobadilla'yı, orta sahaya da Antalya'lı Suazo tarzında çift yönlü bir adamı alır lige başlarsın.
Gerekli havanın oluştuğunu görürsen Eylül'de de Tekke'yi kiralarsın ve artık gerçekten şampiyonluğa oynarsın.
Sayın yöneticilerimize nacizane duyurulur...