Beþ bin yýlý destan etmiþ yâdýna,
Tarihi kucaklar kolu Yozgat’ým,
“Yoz Kat” demiþ, kutlu Hýzýr adýna,
Köklüdür geçmiþi ulu Yozgat’ýn.
Çapanoðlu Camii’nde el açsam,
Bir ara Çamlýk’a uðrayýp geçsem,
Karadikmen’de bir bardak su içsem,
Þifalýdýr suyu, seli Yozgat’ýn.
Akdað’da dolaþýr bir sarhoþ peri,
Sesi yankýlanýr yaz geceleri,
Aðarýnca yavaþ yavaþ tan yeri,
Çözülür efkârlý dili Yozgat’ýn.
Kar bulutu daðlarýna aðýnca,
Beyaz giyer kýþ mevsimi boyunca,
Kýrk ikindi yaðmurlarý yaðýnca,
Suya kanar daðý, beli Yozgat’ýn.
Ýlk baharda kuþlar döner yuvaya,
Çiçek kokularý siner havaya,
Bir esrarlý neþe çöker ovaya,
Görülmeye deðer hâli Yozgat’ýn.
Delice Irmaðý coþar, gür akar,
Yeþil Irmak Çekerek’e taç takar,
Yazýn okþar, kýþýn dondurur, yakar,
Deli eser poyraz yeli Yozgat’ýn.
Ufuklara kanat gerer daðlarý,
Efsane, destandýr geçmiþ çaðlarý,
Verimlidir bahçeleri, baðlarý,
Hoþ kokar sümbülü, gülü Yozgat’ýn.
Coþa gelir gâhi aðalar, beyler,
Gâhi yanýk yanýk bir türkü söyler,
“Sürmeli gözlerin sürmeyi neyler,”
Bir baþkadýr sazý, teli Yozgat’ýn.
Selçuklu’dan, Osmanlý’dan izi var,
Saymadýðým daha nice gizi var,
Kalkýnmada çaða uygun hýzý var,
Açýktýr her zaman yolu Yozgat’ýn