Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Yavuz Ağırgöl

Daraltma
X
 
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • #16
    29.04.2011 günü saat:17.05’de Mehmet Yenice'nin Murat Şahin’i aradığı (tape:2947); Murat telefona cevap vermemiştir.

    01.05.2011 günü saat:14.34’de Mehmet Yenice'nin Murat Şahin’i aradığı görüşme(tape:2948);
    Mehmet: “2 günden beri yoktun neredeydin sen, mahsus mu bakmadın", Murat: "Ya yok diyorum sen hala uzatıyorsun ya", Mehmet: “Bende dedim başına bir şey mi geldi bir şey mi var ne oluyor ne ediyor dedim ya", Murat: “Korktun mu?", Mehmet: “Adam der ki yani bu kadar işte", Murat: "Dedik anlamıyor ki … abi evin yani o alengirli bir şey yani …biliyorsun öbür türlü olsa şey yapardık", Mehmet: “Yok ben sana şeyini söyledim canım gerekenini de…istersen geleyim de bi konuşalım", Murat: "Yok yok hiç uzatma", Mehmet: “Tamam o zaman… o iş kapandı artık"

    Sanık Mehmet Yenice, Ankaragücü'ne yönelik olarak yürütülen şike faaliyetinde sanıklardan Murat Şahin'den yardım istemektedir. Ancak Murat Şahin bir süre Mehmet Yenici'nin telefonlarına çıkmadıktan sonra şike konusunda kendisine yardımcı olmayacağını ve bu nedenle kendisini aramamasını söylemektedir.

    01.05.2011 günü saat:15.16’da Mehmet Yenice’nin Yavuz Ağırgöl’ü aradığı görüşme;
    Mehmet: “Görüşemediğim var ya, ...O aradı, ..durum iyi çarşamba görüşürüz senle”. (tape:2918)

    Mehmet Yenice, Yavuz Ağırgöl'e, Murat Şahin'in kendisini aradığını iletmektedir.

    01.05.2011 günü saat:21.03’de Mehmet Yenice’yi İlhan Ekşioğlu’nun aradığı görüşme(tape:2919);
    İlhan: “İyi mi gelişmeler nedir durum”, Mehmet: “İyi abi iyi,..ben Yavuz abiyle konuştum,..O iletmedi bize ben bütün şeyleri konuştum,..İlet dedim o herhalde maçtan bugün maçtaydı,..hepsini iletecek”, İlhan: “tamam”, Mehmet: “Birde ikinci bir şey var onun bilmediği ben gerçi bugün şey yaptım da ona ilettim de başka bir olay vardı o biliyor o beni aradı onla konuştuk biz,..öğrenirim ben şimdi tamam”, Mehmet: “O biliyor bugün ilettim ona”.

    Sanık İlhan Yüksel Ekşioğlu, Mehmet Yenice'den yürütülen şike faaliyetleri konusunda bilgi almakta ve gelişmeleri merak etmektedir.

    01.05.2011 günü saat:21.05’de İlhan Ekşioğlu’nun Yavuz Ağırgöl’ü aradığı görüşme(tape:3095);
    İlhan: “..madem geldin bize bir haber versene ya”, Yavuz: “Ben dedim yarın görüşürüz seninle merak etme”, İlhan: “İyi tamam iyi değil mi her şey” , Yavuz: “Her şey iyi”. İlhan: "İyi tamam da dokuzda bende ol sabah"

    Ankara'da "temeli atıp betonu döken" Yavuz Ağırgöl'ün, İstanbul'a geldiğini Mehmet Yenice'den öğrenen İlhan Ekşioğlu bir dakika sonra telefonla aradığı Yavuz'a, İstanbul'a geldiği halde neden haber verdiğini sormakta ve görüşmek için sabah ofisine çağırmaktadır.

    02.05.2011 günü saat:08.59’da Yavuz Ağırgöl’ün İlhan Ekşioğlu’nu aradığı görüşme(tape:3249);
    İlhan: ”Geldin mi”, Yavuz: “Az kaldı geliyorum”, İlhan: “Şeye geliyorsun biliyorsun benim yeri,.. Altıyolda Mc Donalds var ya,..onun 4.katı Altıyol iş hanı” .

    Sanık İlhan, bir gün öncesinde görüşmek için yanına çağırdığı Yavuz Ağırgöl'e telefonda ofisinin yerini tarif etmektedir.

    İletişim tespit çalışmalarına göre Yavuz Ağırgöl’ün; İlhan Ekşioğlu’nun ofisinin bulunduğu Kadıköy Osmanağa Mah. Söğütlüçeşme Cad. Bestekar Dilhayat Sok. Altıyol İş Hanı No:1 Kat:4 sayılı yerdeki iş yerine gelerek görüşeceklerinin anlaşılması üzerine güvenlik görevlilerince 02.05.2011 günü saat:08.30’da İlhan Ekşioğlu’nun ofisinin bulunduğu adrese geçilerek takip çalışmalarına başlanıldığı, saat:08.45’te 34 FB 9766 plakalı Audi A7 marka araçla İ.Ekşioğlu’nun gelerek ofisinin bulunduğu Altıyol İş Hanı'na girdiği, saat:09.22’de Söğütlüçeşme Cad. boğa heykelinin bulunduğu meydan tarafından Yavuz Ağırgöl’ün gelerek Altıyol İş Hanı'na girdiği ve girişte bulunan işhanı görevlisine İlhan Ekşioğlu’yla görüşmek için geldiğini söylediği, görevlinin telefonla bilgi vererek 4.kata çıkması gerektiğini söylediği, Yavuz Ağırgöl’ün asansöre binerek 4.kata çıktığı ve İlhan Ekşioğlu’nun ofisine girdiği, saat:09.45’de Yavuz Ağırgöl’ün Altıyol İşhanı'ndan çıktığı ve yaya olarak Kuşdili Cad. üzerinden Şükrü Saraçoğlu Stadına gelerek Foto Muhabirleri Girişi yazılı kapıdan içeri girdiği anlaşılmış ve buna dair fiziki takip tutanağı (Kl:28, Dizi:239-242 arası) incelenerek iletişim tutanaklarının afaki olmadığı ve gerçek yaşama yansıyan doğruluğu teyid edilmiştir.
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

    Yorum


    • #17
      02.05.2011 günü saat:09.46’da İlhan Ekşioğlu’nu Aziz Yıldırım’ın aradığı görüşme(tape:3098);
      Aziz: “Neredesiniz,…he geldi mi”, İlhan: “Geldi şimdi onu başka bir iş için gönderdim”, Aziz: “…nerede buluşalım”, İlhan: “Nerede isterseniz”, Aziz: “Biz o zaman kulübe geliyoruz Semih’le tamam mı”.

      Yavuz Ağırgöl'ün, İlhan Ekşioğlu ile ofiste görüşeceğinden önceden bilgisi olan sanık Aziz Yıldırım, "geldi mi" diyerek İlhan Ekşioğlu'na Yavuz'u sormaktadır.

      Aziz Yıldırım'a, Yavuz Ağırgöl ile yaptığı görüşmenin hemen ardından onu başka bir iş için gönderdiğini söyleyen İlhan Ekşioğlu, gelen Kulüp'te buluşma talebi üzerine aşağıdaki görüşme ile sabit olduğu üzere yeniden Yavuz Ağırgöl'ü aramakta ve Kulübe çağırmaktadır.

      02.05.2011 günü saat:09.50’da İlhan Ekşioğlu’nun Yavuz Ağırgöl’ü aradığı görüşme (tape:3099);
      İlhan: "Yavuz abi neredesin", Yavuz: "Stadın oraya geliyorum ne oldu", İlhan: “…Tamam kulübe gel de Başkan geliyor kulübe bir konuşalım dedi bir daha orada sende gel stada”, Yavuz: "Ben staddayım zaten stada gidiyorum", İlhan: "Ben de geliyorum odaya gel odada konuşuruz"

      02.05.2011 günü saat:10.03’de Mehmet Yenice’yi Yavuz Ağırgöl’ün aradığı görüşme(tape:2920);
      Yavuz: “Dinle şimdi ben şeyi 100 bini söyledim hemen verecekler şimdi bana,..yalnız şey ile konuşmamız lazım,..o Murat’la”, Mehmet: “Ben anladım da yani şey söyleme beni aradı zaten,.. sen mi konuşacan”, Yavuz: “Ben konuşacağım ondan sonra da onla bir şey edeceğim parayı ona vereyim mi”, Mehmet: “Yok daha sen nerdesin”, Yavuz: “Ben şimdi Kulüpteyim başkan çağırdı onun yanına gidiyorum şimdi ben senden cevap bekliyorum sen Murat’a telefonumu ver beni arasın”, Mehmet: “Aramaz zaten korkuyor hanımınla şeyi hanımı kızıyormuş anladın mı”, Yavuz: “Ee ne yapacağız”, Mehmet: “Bilmiyorum bunu böyle nasıl konuşalım ya ben seni arayayım dur”, Yavuz: “Ha tamam”.

      İlhan Ekşioğlu'nun ofisine giden Yavuz Ağırgöl, bu görüşmede (tape 2920) Mehmet Yenici'ye, İlhan Ekşioğlu'na 100 bini söylediğini ve hemen vereceklerini, başkan Aziz Yıldırım çağırdığı için yanına gideceğini iletmektedir. Belirledikleri Ankaragücü futbolcularına Murat Şahin üzerinden ulaşmaya çalıştıkları için, Yavuz, Mehmet'e Murat'la konuşmaları gerektiğini söylemektedir. Mehmet ise Yavuz'a; Murat'ın kendisini telefon ile aradığını şike faaliyetine girmek istemediğini söylediğini (tape 2948), bu konuda kendisinin tekrar konuşamayacağını iletmektedir.

      Saat 10.03 de (tape 2920) cep telefonu 229.Sokak Akşemseddin Camii Batıkent - Kent Koop. Mahallesi (Batıkent MESA) Yenimahalle, Ankara adresinde sinyal veren Mehmet Yenice aynı cep telefonu ile aynı gün saat:11.29’da Yavuz Ağırgöl’ü aradığı görüşme; (tape:2921)
      Mehmet: “Abi ben şimdi şeye gidiyorum,..hani yemek yediklerimiz var ya,..oraya gidiyorum akşamda maça gideceğim seni gece ararım ben”, Yavuz: “Şimdi ben başkanla beraberdim,..her şeyi konuştum onla şeyi başkaları girmek istiyordu yok dedim,..onu bıraksa o zaman biz bakmayız dedim ondan sonra dedi peki sana bıraktım dedi haberin olsun anladın mı O'nla muhakkak konuşmamız lazım adamın beni arasın bir kere ya bu parayı alması için biliyorsun değil mi”, Mehmet: “Tamam zaten bitti ora,..orada bir tane bilet var,..eğer geç olmazsa gece ararım”.

      Mehmet Yenice, Yavuz Ağırgöl'e "hani yemek yediklerimiz var ya, ...oraya gidiyorum" diyerek şike faaliyeti kapsamında daha önceden bir araya geldikleri kişiler ile yemek yemeye gittiğini, akşam da maça (02.05.2011 tarihinde saat 20.00 de MKE Ankaragücü- Kardemir DÇ Karabükspor müsabakası var) gideceğini söylemektedir. Yavuz Ağırgöl ise, Başkan Aziz Yıldırım ile görüştüğünü, " her şeyi konuştum onla şeyi başkaları girmek istiyordu yok dedim" sözünden açıkça anlaşıldığı üzere Başkan Aziz Yıldırım'ın şike faaliyeti için başkalarının devreye girebileceğini söylediğini ancak kendisinin bunu reddettiğini, bu durumda aradan çıkacaklarını söylediğini, bunun üzerine Başkan'ın da "peki sana bıraktım dedi" diyerek yine şike faaliyetini birlikte yürüteceklerini ancak "O'nla muhakkak konuşmamız lazım" dediği Murat Şahin'e ulaşmaları gerektiğini söylediği görülmektedir.
      Sen ağlat biz severiz seni...
      Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
      ts_mania

      Yorum


      • #18
        02.05.2011 günü saat:14.00’de Mehmet Yenice’nin Cemil Turhan’ı aradığı görüşme(tape:2922);
        Mehmet:"Kamptayım kampta", Cemil: “Bizim Mura.. Murat’ın telefonunu bana bir verebilir misin”, Mehmet: “Abi ben sana sonra konuşurum”,

        02.05.2011 günü saat:16.41’de Mehmet Yenice’yi Cemil Turhan’ın aradığı görüşme; (tape:2923)
        Cemil:“Çıktın mı”, Mehmet:“Tamam çıktımda ben seni arayacağım abi tamam”.

        02.05.2011 günü saat:16.50’de Mehmet Yenice’nin Cemil Turhan’ı aradığı görüşme(tape:2924);
        Mehmet: “Öbürü reddedildi diyor aradığı numara, …ben seni gece arayacağım gece”, Cemil: “Şey olursa şeyin bana numarasını bir mesajla atsana”, Mehmet: “Söyleyeceğim ben sana durumu,..yani başka şey var,..bu konuda herhalde hanımı ile kavga etmiş tamam mı”

        Söz konusu görüşmeler ile Cemil Turhan ısrarla, daha önce Fenerbahçe SK formasını giydiği için bizim Murat dediği, Murat Şahin'in telefon numarasını istemektedir.

        03.05.2011 günü saat:00.26’da Cemil Turhan’ı Mehmet Yenice’nin aradığı görüşme(tape:2580);
        Mehmet: “Şimdi bizim Ersin var ya,…o eski şeylerden dolayı hanımıyla kavga etmiş”, Cemil: “He he he Ersin”, Mehmet: “Ondan sonra böyle bir şey yaparsan demiş boşanırım demiş Yavuz abi ile beraberken en az 20 defa aradım mağazadan bakmamış anladın mı,…aynen öyle, şimdi hanımı demiş ki neler geldi başımıza daha onlardan demiş daha da şeye mi giriyorsun demiş,…zaten bir tane adamı vardı onun orada”, Cemil: “Ama önemli adam”, Mehmet; "Ama yine yarın yine zorlayacağım", Cemil: "Bi zorla ya, onun bir aylık maaşı vardı ya, onu da alacağım ya onun için", Mehmet: "Çok korkuyor bir de ikinci evliliği ya bunun",

        Söz konusu görüşmede Mehmet Yenice, Murat Şahin'in eşiyle huzursuzluk yaşamamak için şike faaliyetine girmek istemediğini Cemil Turhan'a anlatmakta, Cemil ise yine de zorlamasını, O'na bir aylık maaşını ayarlayacağını söylemektedir. Görüşmede aynı zamanda, Murat Şahin'in Ankaragücü takımı içerisinde tesir edebileceği bir kişinin bulunduğu ancak onun da önemli bir kişilik olduğu anlaşılmaktadır.

        Mehmet Yenice'nin, "ama yine yarın yine zorlayacağım" sözünün gereği olarak Cemil Turhan'ın sözünü ettiği " bir aylık maaş" ile ilgili olarak 03.05.2011 günü saat:00.38’de Murat Şahin’e (tape:2925):
        “aylık.maaşı.vereceklermiş.gideyim mi.cevap.bekliyorum” şeklinde mesaj attığı,

        03.05.2011 günü saat:00.39’da Murat Şahin’in ise Mehmet Yenice’ye attığı(tape:2926);
        “Ben ılgılenmıyorum” mesajı ile şike faaliyeti içerisinde yer almayacağını söylemektedir.

        03.05.2011 günü saat:00.43’de Cemil Turhan’ı Mehmet Yenice’nin aradığı görüşme (tape:2581);
        Mehmet: "Şimdi mesaj çektim onun da cevabı ben ilgilenmiyorum", Cemil: "Vallahi", Mehmet: "Vallahi yani kayıtlı şeyde telefonumda, gelince sana hem çektiğim mesajı gösteririm hem de onun verdiği cevabı", Cemil: "Tamam", Mehmet: "Çünkü öbür tarafta büyük şey yemiş hanımından, makineleri falan kapattı, bir daha o işe girersen demiş bırakırım demiş, o da trikoları bütün makinaları falan satmış"

        Söz konusu görüşme ile Mehmet Yenice; Murat Şahin'den şike faaliyetine ilişkin olarak aldığı "ben ilgilenmiyorum" mesajını, mesajın gelmesinden üç dakika sonra Cemil Turhan'ı arayarak iletmekte, bir daha da bu işe girmeyeceğini "trikoları makinaları sattı" şeklinde sözde şifreli olarak iletmektedir.

        03.05.2011 günü saat:13.58’de Yavuz Ağırgöl’ün Mehmet Yenice’yi aradığı görüşme(tape:3250);
        Mehmet: “Şeyi bildirdim Cemil abiyle konuştuk da,..hani aradık da bulamadık ya birisi vardı,..onun durumunu”, Yavuz: “Ne oldu”, Mehmet: “Yok abi olmuyor,.. bildirdim sen nerdesin,..Cemil abiyle konuşmadın mı bi konuş bi benim konuştuklarımı,..bir Cemil abi arıyor bi sen arıyorsun bir öbürü arıyor yani ben söyleyemiyorum ki bunları birisine söylüyorum o iletsin diye,..ben öbür telefonla şey yaptım onu şeyi söyledim gece saat yarımda…bunu sana söylemedi mi öbür tarafın işini”, Yavuz: “Yok,..iyi ben de diyorum ki bir kere randevu al deki filan yerde buluşacağız saat filan saatte burda ol”, Mehmet: “Dediler ki daha başka şey varsa onu bildireceğiz dediler”, Yavuz: “Başka şey yok ya ne var o biri olmuyor de mi öbürü”, Mehmet ( olmadığını söyleyip devamında): “Şeyle hanımıyla kavga etmiş o,..sana şeyde anlatır biliyor Cemil abi anladın mı,..yüzünden kavga etmiş karı demiş ki eğer demiş herhangi böyle başımıza gelmeyen kalmadı demiş eğer bir daha gidersen ben çeker giderim çocukları alır giderim demiş,..onu bi ara ilk hatırlıyorsan aradık hanımı çıktı ya,..o şeye gitmiş gelmiş anla bunları konuşamıyorum ben sana şimdi,..anladın mı gitmiş hani bizim şeyi öbür bir hattı daha var dedim o kapalı dedim ya,..o öbür tarafla konuşmuş, bak gece gene şey çektim mesaj çektim gelen mesaj ben ilgilenmiyorum dedi”

        Söz konusu görüşmede Mehmet Yenice, Kasımpaşa Spor Kalecisi Murat Şahin arasındaki mesaj trafiğini Yavuz Ağırgöl'e iletmektedir.

        03.05.2011 günü saat:19.06’da X Şahsın, Mehmet Yenice’yi aradığı görüşme(tape:2627);
        X Şahıs: “Ne yaptın çalıştın mı,..o işleri,..Otele falan gideceğim diyorsun” , Mehmet: “Öyle çalışma malışma yok ya,..öyle gidiyorum işte, öbür ib.. kabul etmedi ismini söyleyeyim mi, Murat”, X Şahıs: “Ben sana dedim boşa görüşüyorsun abi sakat iş,..Ankara’ya bak ya…sağlam”, Mehmet: “Ankara’ya bakta şey yok ki sen neredesin”.

        Söz konusu görüşmede, Mehmet Yenice kendisini arayan X Şahsa, Ankaragücü maçına ilişkin olarak yürütülen şike faaliyetinde, Murat Şahin'in aracılık yapmayı kabul etmediğini söylemektedir.

        04.05.2011 günü saat:10.21’de Mehmet Yenice’nin Yavuz Ağırgöl’ü aradığı görüşme(tape:2929);
        Mehmet: “Yedekle konuştun mu yedekle”, Yavuz: “Yedekle konuştum,..sen ne yapıyorsun”, Mehmet: “Garanti değil onun şey yapacağı girip çıkacağı garanti değil yani girip çıkıyor”

        04.05.2011 günü saat:10.23’de Mehmet Yenice’yi Yavuz Ağırgöl’ün aradığı görüşme(tape:2930);
        Yavuz: “Ben sana dediğim adamla konuştum bitirdim ben işi seninki tamam mı”, Mehmet: “ Tamam…sen cuma mı geleceksin buraya pazartesi mi”, Yavuz: “Bugün de, bugün geleyim”, Mehmet: “Ben sana konuşacağım haber vereceğim o zaman tamam mı ne zaman geleceğini”, Yavuz: “İstiyorsan evin telefonunu yaz (0212 852 6968) istiyorsan aç iyice konuşalım seninle”, Mehmet: “Tamam”.

        Söz konusu iki görüşme içeriğinden, sanıklar Mehmet Yenice ve Yavuz Ağırgöl'ün görev dağılımı içerisinde irtibat kuracakları kişiler ile konuştukları anlaşılmaktadır.

        09.05.2011 günü saat:11.49’da Yavuz Ağırgöl'ün İlhan Ekşioğlu'nu aradığı görüşme(tape:2962);
        Yavuz: “Şeye gidiyim mi ben temel atmaya", İlhan: “E varsa bi ee çağırıyorlarsa git", Yavuz: “Yarın sabah burda ol dediler ben de gideyim bakayım…ne derece doğru ne derece yanlış…onu sana soruyum da onun için", İlhan: “Git git… tamam oldu" .

        Yavuz Ağırgöl'e "temel atmaya" yani şike için anlaşma yapmaya gitmek için İlhan Ekşioğlu'ndan izin istemektedir.
        Sen ağlat biz severiz seni...
        Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
        ts_mania

        Yorum


        • #19
          09.05.2011 günü saat:12.17’de İlhan Ekşioğlu'nu Aziz Yıldırım'ın aradığı görüşme(tape:2963);
          Aziz: "Nasıl gidiyor ne yapıyorsun", İlhan: "İyi başkanım bir şeyler var konuşmamız lazım", Aziz: "Onun için ben de dedim hep beraber konuşalım …bana göre zoru başardık gibi geliyor", İlhan: "Öyle başkanım ama çok zor oldu ya…ama bu sanki bu hakikaten beklediğimiz kadar oldu yani", Aziz: "En zor maçtı", İlhan: "Asıl şu bitse de rahatlasak başkanım ya…siz kaçta geçersiniz kulübe başkanım", Aziz: "Ben saat 3’ten sonra falan geçerim herhalde".

          09.05.2011 günü saat:12.23’de İlhan Ekşioğlu'nun Mehmet Yenice'yi aradığı görüşme(tape:2964);
          İlhan: “Arkadaşın yanına geliyormuş yarın öyle dedi bana", Mehmet: "Ben de şimdi şeye gidiyorum zaten bugün taraftarlarla imza dağıtacaklar, oraya gidiyorum", İlhan: "O da geliyormuş yarın sana, öyle dedi bana", Mehmet: "Ben sabahleyin konutum da, ben şimdi öbür şeye gidiyorum taraftarlar toplanacakmış onlara forma falan dağıtacaklarmış imza günüymüş oraya gidiyorum ... uğra dedi "
          İlhan Ekşioğlu, Yavuz Ağırgöl'ün şike faaliyeti (temel atmaya) için Ankara'ya gideceği bilgisini Mehmet Yenice ile paylaşmaktadır.

          09.05.2011 günü saat:17.34’de Yavuz Ağırgöl'ün Mehmet Yenice'yi aradığı görüşme(tape:3232);
          Yavuz: “Yarın geleyim ben yoksa sen", Mehmet: “Tabi canım", Yavuz: “Şimdi sen işi bitirdin mi randevuyu falan aldın mı", Mehmet: “Sen gel yarın…öğleden önce gel ya…aldım ben bugün şeye gittim söylemedi mi İlhan bey…o beni aradı…ondan sonra ondan da bi not ilettim…ben şeye gittim işte ney o sana söylesin", Yavuz: “Ahmet mi söyledi", Mehmet: “Ben ona söyledim…aradı dedi ki arkadaşın geliyormuş dedi…evet dedim…ondan sonra tekrar aradım dedim ki o, o arada bana haber geldi… Hasan abinin yanına gidiyorum dedim…ilacı ver dedim şeye dedim… ee benim arkadaşa dedim…saat 5’e 6’ya kadar aramasın dedim…anladın mı", Yavuz: “Anladım tamam"

          Ankara'ya "temel atmaya" giden Yavuz Ağırgöl, Mehmet Yenice'den "randevuyu alıp almadığını" sormaktadır. Temel atma konusunda, Murat Şahin'in ustalığından yararlanamayan sanıkların, inşaatın temelini (şike faaliyetini) bizzat kendileri atmak için Ankara'da buluşmak üzere sözleşmişlerdir.

          Söz konusu görüşmenin ertesinde Ankara'da Mehmet Yenice ile buluşan Yavuz Ağırgöl'ün, 10.05.2011 günü saat:12.45’de (Mehmet Yenice'nin telefonundan) İlhan Ekşioğlu'nu aradığı görüşme (tape:2931);
          İlhan: “Nedir durumlar", Yavuz: “Durumlar iyi, ben şimdi geliyorum…akşama dönecem", İlhan: “İyi tamam dön de buluşuruz tamam", Yavuz: “Tamam abi haberin olsun".

          11.05.2011 günü saat:11.20’de Mehmet Yenice'yi Yavuz Ağırgöl'ün aradığı görüşme(tape:2932);
          Yavuz: “Biraz evvel başka arkadaşla konuştum… tamam", Mehmet: “Tamam, neredesin sen", Yavuz: “Şimdi ben İlhan Ekşioğlu’nu bekliyorum…Kulüpteyim".

          Ankara'da temel atma işini (şike faaliyetini) görüşen sanık Yavuz Ağırgöl'ün İstanbul'a dönmesi sonrasında durum değerlendirmesi yapmak üzere Kulüp'te, İlhan Ekşioğlu'nu beklediği anlaşılmaktadır.

          11.05.2011 günü saat:12.41’de Cemil Turhan'ın Yavuz Ağırgöl'ü aradığı görüşme(tape:3233);
          Cemil: “Neredesin", Yavuz: “Kulüpte", Cemil: "Ha geldin yani", Yavuz: "ne yaptınız ne ettiniz", Cemil: “nasıl böyle mi konuşacağız", Yavuz: “Yok yok", Cemil: “Konuşuruz".

          Şike görüşmeleri için Ankara'ya gittiğini bilen Cemil, Yavuz'a nerede olduğundu sorduktan sonra gelişmeler ile ilgili olarak telefonda konuşamayacağını söylemektedir.

          11.05.2011 günü saat:12.43’de İlhan Ekşioğlu'nu Yavuz Ağırgöl'ün aradığı görüşme(tape:2979);
          İlhan: “Sen neredesin", Yavuz: “Kulüpte", İlhan: “Sen gel bana istersen 5 dakikaya", Yavuz: “Başkan beni çağırdı da bir tarafa ayrılma dedi senle görüşeceğim dedi onun için", İlhan: "Ha geldi mi başkan", Yavuz: "Başkan burada, geliyor musun", İlhan: “Gelirim tamam" .

          Yukarıda değerlendirilen 2921 nolu TAPE'de Başkan Aziz Yıldırım ile arasında "başkaları girmek istiyordu yok dedim,..onu bıraksa o zaman biz bakmayız dedim ondan sonra dedi peki sana bıraktım dedi" şeklindeki diyalog gözetildiğinde, Aziz Yıldırım'ın Yavuz Ağırgöl tarafından yürütülen şike faaliyeti konusunda adı geçenden de doğrudan bilgi aldığı anlaşılmaktadır.

          11.05.2011 günü saat:23.06’da Mehmet Yenice'nin Yavuz Ağırgöl'ü aradığı (sabit telefonlardan görüştükleri) görüşme; (tape:2666)
          Mehmet: “Var mı bir şey yok demi", Yavuz: “Var var, cuma günü buğdayı alıyorum …bende kalıyor…dediğim gibi 4 tane adam gönderiyoruz öyle…yani cuma günü verecek…artık onu sen nasıl ayarlayacaksın", Mehmet: “Tamam hallederiz onu sonra", Yavuz: “Adamlarına söyle bir şey yapsınlar yani…yoksa yar… yeriz".

          Temel atma noktasında inşaat sektöründe yürütülen faaliyetin bu defa tarımsal alana kaldığı ve Yavuz Ağırgöl'ün, Aziz Yıldırım ve İlhan Ekşioğlu ile görüştükten sonra "cuma günü buğdayı alıyorum" dilerek iş ortağı Mehmet Yenice'yi bilgilendirdiği anlaşılmaktadır. Müsabaka tarihi yaklaşmıştır ve söz konusu buğday ile kastedilenin şike faaliyetinde kullanılan para olduğunda şüphe yoktur.

          12.05.2011 günü saat:10.21’de Mehmet Yenice'nin Yavuz Ağırgöl'ü aradığı görüşme(tape:2933);
          Mehmet: “Bilet benim elime geçecek mi ona göre söz verecem Belediye başkanına falan", Yavuz: “Bak öğleden sonra bana bileti verecek…sen de gelip alacaksın benden", Mehmet: “Biliyorsun şeyde genel müdür muavinine istedim bileti", Yavuz: “Yalnız o şeyi nasıl söyleyecem sen bana bir şey demiştin bileti yükselttik ya bi ara", Mehmet: “Ha dört", Yavuz: “Onla sen öbür taraftan da bir şey yontacaksın de mi söyledim çünkü sana", Mehmet: “Yani üçü diyelim ki biletler her şeyi alacam ya", Yavuz: “Onu ben söyledim…Cemil’e konuştum tamam".
          Sanıklar alacakları şike parasını nasıl pay edeceklerini konuşmaktadırlar.
          Sen ağlat biz severiz seni...
          Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
          ts_mania

          Yorum


          • #20
            12.05.2011 günü saat:17.38’de Mehmet Yenice'nin Yavuz Ağırgöl'ü aradığı görüşme(tape:2934);
            Mehmet: “Yarın şimdi ben alır almaz…sana telefon ediyorum…yanına da birisi al yani ben dedim birisine ödeyeceğiz çünkü…anladın de mi", Yavuz: “Biletin bir tanesi sende kalsın", Mehmet: “O senin dediğin şeyi verecem sana", Yavuz: “Ben birisiyle gelirim tamam sen merak etme", Mehmet: “Nereye geleceğini de söylerim ben".

            Yavuz Ağırgöl alınan 400 bin dolardan, 100 binin Mehmet'te kalmasını istemektedir.

            12.05.2011 günü saat:20.01’de Mehmet Yenice'nin Yadigar Boğa’yı aradığı görüşme(tape:2667);
            Mehmet: “Yarın seninle bi yere gidip geleceğiz büyük ihtimalle…anladın mı? sabah gene dükkana gel de ondan sonra öbür çocuk şey yapacak gelecek Hakkıyla öbür o Kürt var ya…biz seninle gideceğiz yalnız gece geç dönebiliriz", Yadigar: “Tamam oldu abi".
            Mehmet Yenice; Yadigar Boğa'ya, şike anlaşmasında kullanılacak parayı almak için bir yere (İstanbul'a) gideceklerini söylemektedir. Bu aşamaya kadar şike faaliyetine dair bilgisi olduğu tespit edilemeyen Yadigar, Mehmet Yenice'nin bir yere gitme talebini sorgulamadan ve araştırmadan kabul etmektedir.

            13.05.2011 günü saat:10.12’de Mehmet Yenice'nin Yavuz Ağırgöl'ü aradığı görüşme(tape:2935);
            Mehmet: “Ben amcayı alacam çıkayım mı yola…çünkü anca gelirim beş saat sürer", Yavuz: “Tamam…çünkü öğle de verecekler işi", Mehmet: “Yoldan ararım şey yapınca ara beni o zaman", Yavuz: “Sen merak etme nerde buluşacağımızı da söylerim ya".

            Mehmet Yenice, Yavuz Ağırgöl'e, şike parasını almak için amca ile (Yadigar Boğa) geleceğini haber vermektedir.

            13.05.2011 günü saat:11.56’da Yavuz Ağırgöl'ü Cemil Turhan'ın aradığı görüşme;
            Cemil: “Neredesin", Yavuz: “Yemeğe geleceğim sana". (tape:3235)

            13.05.2011 günü saat:13.27’de Yavuz Ağırgöl'ün Cemil Turhan'ı aradığı görüşme(tape:3236);
            Yavuz: “Geleyim mi, senin oraya mı geleyim", Cemil: “Benim oraya gel ya bırak orayı orda ya benim oraya gel ya", Yavuz: “Dur şey da buradan parayı alayımda öyle geleyim çünkü oraya gelecekler" .

            Yavuz Ağırgöl, şike parasını alıp Cemil Turhan'ın yanına geleceğini, zira Mehmet Yenice'nin oraya geleceğini söylüyor.

            13.05.2011 günü saat:13.35’de Yavuz Ağırgöl'ün İlhan Ekşioğlu'nu aradığı görüşme(tape:3237);
            Yavuz: “Ne yapıyoruz", İlhan: “Gitmedin mi daha", Yavuz: “Eee şey adamları ben buraya çağırdım mahsus geliyorlar oraya…biletleri vereceğim şimdi geliyorlar onun için seni aradım…alıyım mı yukarıdan hazırlayayım mı", İlhan: “Al, al o seni bekliyor zaten şey bizimki seni bekliyor…yalnız bak gene diyorum…iyi emin ol bak son sözü biliyorsun yani kim söyleyecek", Yavuz: “Onun için buraya getirttirdim zaten…millete Cemil’in yanında bileti vereceğim…yani herkes görsün diye şey yapıyorum ya"
            Sanık İlhan Ekşioğlu'nda şike amacıyla verilecek olan paranın kullanımına dair endişesinin olduğu, bunu Yavuz Ağırgöl'e söylediği onun da bu endişeden dolayı Mehmet Yenice'yi çağırdığı ve parayı Cemil Turhan'ın huzurunda vereceği anlaşılmaktadır. İlerleyen süreçte İlhan Ekşioğlu'nun bu endişesinde kısmen haklı olduğu görülecektir.

            13.05.2011 günü saat:13.50’de Yavuz Ağırgöl'ün Mehmet Yenice'yi aradığı görüşme(tape:3238);
            Mehmet: “Adapazarı'na geldim", Yavuz: “Ben Dereağzındayım ha…burdayım hemen aldım her şeyi bende", Mehmet: “Ataşehir’de buluşalım ya…ben orda görünmeyim ya", Yavuz: “Sen geldiğin yaklaştığın zaman telefon et ben… Cemil’in yanındayım konuşurum… "

            Yavuz, İstanbul'a yaklaşan Mehmet'e Fenerbahçe'nin Dereağzı tesislerine gelmesini, Cemil Turhan'ın yanında olduğunu söylemektedir.
            Sen ağlat biz severiz seni...
            Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
            ts_mania

            Yorum


            • #21
              13.05.2011 günü saat:14.50’de Yavuz Ağırgöl'ün Mehmet Yenice'yi aradığı görüşme(tape:3239);
              Mehmet: “Gebze'deyim", Yavuz: “Gel bu Dereağzına gel yav", Mehmet: “Abi amca gelmiyor yav amca amca…o zaman bırakıyım mı, amcayı şeye Ataşehir’e", Yavuz: “Ataşehir’e bırak sen gel ya", Mehmet: “Niye oradan oraya gelmiyorsunuz ya", Yavuz: “O gelsin diyor ya… Cemil… bilmiyor musun niye getirdiğimizi hadi konuşma be" .

              13.05.2011 günü saat:14.51’de Yavuz Ağırgöl'ün Mehmet Yenice'yi aradığı görüşme(tape:3240);
              Yavuz: “Burada 5 dakikada araba bahçeye girecek ondan sonra çıkıp gidecek adam da arabada beklesin ne fark eder ya", Mehmet: “Çekiniyor da onun için diyorum", Yavuz: “Çekinmez ne çekinecek ne var ki ya ne yapacağız ki ona silah mı çeke.. Cemil var ben varım başka yok ki".

              İletişim tespit tutanaklarına göre Mehmet Yenice’nin 13.05.2011 günü İstanbul’a gelerek şike faaliyetinde kullanılacak parayı alacağının anlaşılması üzerine güvenlik görevlilerce yapılan takipte; Cemil Turhan ve Yavuz Ağırgöl’ün; saat:13.35’de Kadıköy Fenerbahçe Mah. Fener Kalamış yolu üzerinde 34 CGT 08 plakalı beyaz renkli Honda marka otoda oldukları, şahısların araçla Dereağzı Tesislerine C Kapısından giriş yaptıkları, saat: 16.00’da ise 34 UE 0887 plakalı mavi renkli Honda marka otoyla Mehmet Yenice ve Yadigar Boğa’nın Rıfat Bey sokaktan gelerek Dereağzı Tesislerine B Kapısından giriş yaptıkları, saat:16.20’de Dereağzı Tesisleri B Kapısından 34 UE 0887 plakalı otonun çıktığı, otoyu Mehmet Yenice’nin kullandığı, yanında Yadigar Boğa’nın bulunduğu ve Çamlıca Turnikelerden çıkış yaparak Ankara istikametine doğru seyir haline geçtikleri 13.05.2011 günlü Fiziki Takip Tutanağı (Kl:28, Dizi:235-238 arası) ile anlaşılmıştır.

              15.05.2011 günü oynanan maç Fenerbahçe: 6 - Ankaragücü: 0 şeklinde sonuçlanmıştır.

              16.05.2011 günü saat:09.35’de İlhan Ekşioğlu’nun Yavuz Ağırgöl’ü aradığı görüşme(tape:2999);
              İlhan: “Neredesin,…bana bir uğra ofise he” , Yavuz: “Tamam efendim”.

              16.05.2011 günü saat:09.54’de İlhan Ekşioğlu’nun Mehmet Yenice’yi aradığı görüşme(tape:3000);
              İlhan: “Bir uğra bana neredesin”, Mehmet: “Orada değilim ki ben Ankara’dayım,” İlhan: “Onu bir konuşacağız diyorum,…onun yarısı olmadı,…olmadı Mehmet olmadı yarısı”, Mehmet: “Nasıl olmadı İlhan abi ya böyle geliyoruz ondan sonra bak”, İlhan: “Mehmet yarısı olmadı diyorum sana ben sana ne dedim bizim 1 Numara’dan haber gelmeden bir şey yapmayacağız”, Mehmet: “Herhalde yapmadık ya işte 3-4 defa telefon ettiler bende bekliyorum,…telefon ettiler oradan ben sizi ararım onların yanında”, İlhan: “Cemil abi ile de konuştuk dün yarısı oldu yarısı olmadı aynen söyle, ben mi aradım konuştum onlarla, niye böyle yapıyorsun…sana bu verildiği zaman ne dendi”, Mehmet: “Ben şimdi bunu şeyde konuşamıyorum bundan da,… amcanın yanına gidiyorum”, İlhan: “Gitme şimdi amcanın yanına,…bekle gitme”.

              İlhan Ekşioğlu, şike parasını yerine ulaştırmakla görevli olan Mehmet Yenice'ye, bu amaçla verilen paranın hepsinin verilmeyeceğini, yarısının verileceğini söylemekte, bu durumdan rahatsızlığını dile getiren Mehmet'e İlhan, "bizim 1 Numara’dan haber gelmeden bir şey yapmayacağız" sözünde kastettiği Aziz Yıldırım'dan haber gelmeden kimseye bir şey verilmeyeceğinin daha önceden söylendiğini hatırlatmaktadır.


              Aziz Yıldırım duruşmadaki savunmasında "yani şimdi Aziz Yıldırım'a bir numara, CEO demek kadar normal bir şey yok, eğer bana inşaat işçisi deselerdi o zaman bu şifreli bir kelime olabilirdi. Ama Aziz Yıldırım'a başkan CEO deyince gayet doğal yani. Ama bu inşaat işçisi deyip de ben olsam o zaman şifreli olurdu" ifadelerini kullanmıştır. Şu hale göre "Bizim 1 Numara" ile kastedilenin Aziz Yıldırım olduğu, yarısı verilip diğer yarısı verilmeyen paranın da ticari bir faaliyete ilişkin olmayan şike parası olduğu izahtan varestedir.
              Bununla birlikte İlhan Ekşioğlu, 01.06.2011 tarihli duruşmadaki savunmasında yapılan her türlü işten başkanın haberi olduğunu beyan etmiştir.

              16.05.2011 günü saat:10.39’da Mehmet Yenice'yi Cemil Turhan'ın aradığı görüşme(tape:2936);
              Cemil: “Seni aramış", Mehmet: “Verme diyor yarını diyor giriyorum böyle şeylere durumlara düşünüyorum ya…söylemiyor musun sen abi", Cemil: “Söyledim ya onlarda kardeşim neyse şimdi telefonda bunlar konuşulacak şeyler değil ya", Mehmet: “Ne yapacam ben şimdi şeyde bekliyorum…telefon etti dedi ki böyle böyle dedi o şeyde aşağı yukarı üç yüz dört yüz metre ilerdeyim", Cemil: “Ha onların orda" , Mehmet: “Onun yanından arayım da sen konuş bari dedim o…İlhan beyle…o yarısını ver dedi anladın mı ben üçü vereyim oradan hiç olmazsa kendimin şeyini alırım onu da pay ederiz…ne diyeyim ben şimdi adama böyle böyle olmamış mı diyeyim", Cemil: “Sen öyle diyeceksin başka bir diyecek halin yok", Mehmet: “Ah abi ah konuşamıyoruz işte telefonda da bazı… içimdekilerini söylemiyorum işte anladın mı".

              Mehmet Yenice, Cemil Turhan ile, İlhan Ekşioğlu tarafından şike parasının yarısının dağıtılmasını istemesinden duyduğu rahatsızlığı paylaşmaktadır.

              16.05.2011 günü saat:10.49’da Mehmet Yenice'yi Cemil Turhan'ın aradığı görüşme(tape:2937);
              Cemil: “Şimdi Yavuz abiyi şeyi gönderdim...hemen git dedim konuş kardeşim ondan sonra da hemen bana gel…talimat verecem dedim", Mehmet: “Yedinci telefon edişleri yemin ediyorum geliyorum", Cemil: “Şimdi bir kişi gitti gönderdim onu şimdi Erdal’la beraber ta şeye Kadıköy’e gitti 10 dakika içinde şeye 15 dakika içinde gelir buraya",

              Cemil Turhan, İlhan ile konuşması ve daha önce kararlaştırılan şekli ile şike ödemesinin yapılması için Yavuz Ağırgöl'ü gönderdiğini söylemektedir.

              16.05.2011 günü saat:10.51’de Mehmet Yenice'yi Yavuz Ağırgöl'ün aradığı görüşme(tape:2938);;
              Mehmet: “Sizden haber bekliyorum yedinci telefon edişleri", Yavuz: “Ben şimdi İlhan’a gidiyorum İlhan telefon etti mi sana", Mehmet: “Etti yarısını dedi bilmem ne yap diyor…benim aklım sarmıyor ya bununla mı uğraşacaz…ben dedim öyle kabul etmezler dedim, bizden dedi telefon bekle, yedi defa telefon ettiler, bekliyorum arabayla dolaşıp duruyorum valla "

              16.05.2011 günü saat:10.53’de Mehmet Yenice'nin Yavuz Ağırgöl'ü aradığı görüşme(tape:2939);
              Mehmet: “Ben konuştum de, söz verdim de anladın mı", Yavuz: “Tabi canım öyle şey mi olur ya dedim ne yaparsanız yapın verirler mi arkadaşlar ya…öyle şey mi olur ya", Mehmet: “Gözünü seveyim onu şey yap ya adamı", Yavuz: “Sen de yanlış konuşuyorsun ya biz ne konuşmuşsak o dur diyeceksin ya…ben gidiyorum ona şimdi ben söylerim gerekeni".

              Mehmet Yenice, kendisinden şike anlaşmasına konu parayı isteyenlerin yedi defa telefon ettiğini, durumun netleşmemesi nedeniyle ödeme yapamadığını söyleyip, Yavuz Ağırgöl'den bu konuyu İlhan Ekşioğlu ile konuşmasını istemektedir.

              16.05.2011 günü saat:11.08’de Mehmet Yenice'yi Yavuz Ağırgöl'ün aradığı görüşme(tape:2940);
              Mehmet: “Ne yapayım dolaşıp duruyorum işte durmadan telefon ediyorlar" , Yavuz: “Evet parayı vermeyin diyor", Mehmet: “Ne yapacaz ya", Yavuz: “Sen geleceksin senin hakkını alacaksın gerisini verecez bunlara", Mehmet: “Hepsini", Yavuz: “Ben sana bir şey söylüyorum kardeşim…kavga ettim şimdi ya…sen bak abi hiçbir şey vermiyorsun alıyorsun geliyorsun 200’ünü veriyoruz geri kalanı bizde kalıyor", Mehmet: “Yarısı veriliyor yani öyle mi", Yavuz: “Verme yarısını nasıl vereceksin adama…sen şimdi 300 yok mu…100’ünü sen al 200’ü de getirelim bunlara geri verelim bitsin bu iş al yok diyelim…biz buna verelim bitsin", Mehmet: “Üç olsun da bari hiç olmazsa şeyimi alayım ya", Yavuz: “Hiçbir şey vermiyoruz oradakilere bir şey verme", Mehmet: “Abi oradakilere bir şey vermiyor muyuz…200 verecem oraya öyle söylediniz ya şimdi", Yavuz: “Ben söyledim 200 verdin 200’de bunlara geri verecez…bizdekini de üçe bölecez o zaman başka çaresi var mı", Mehmet: “3 vereceğin yere 1 ver diyorsun öyle mi", Yavuz: “Ya, ha…şimdi Cemil geldi yanıma bir dakika Cemil yanıma geldi".

              Sanıklar şike parasının bir kısmının geri verilmesi ile nasıl pay edileceği konusunda tartışmaktadırlar.
              Sen ağlat biz severiz seni...
              Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
              ts_mania

              Yorum


              • #22
                16.05.2011 günü saat:11.13’de Mehmet Yenice'yi Yavuz Ağırgöl'ün aradığı görüşme(tape:2941);
                Yavuz: “Cemil’de yanımda o çocuğa 100 vereceksin", Mehmet: “Ben veremem gelin siz verin o zaman ben 3’de..100’ü nasıl vereyim ben yapamam onu", Yavuz: “Hiç verme o zaman", Mehmet: “Olur mu ya nasıl verme diyorsun ya… ben 200’ü veriyorum o zaman öbür tarafında yanında telefon açarım bu kadar veriyorum derim çeker gelirim ben…gidiyorum şimdi 200’ü veriyorum 100’le de dönüyorum… Ben giremem öyle şeylere", (Yavuz telefonu Cemil Turhan'a veriyor), Cemil: “Ya abi bak ya hiçbir şey ödenilmeyecek ya bu ne birine vereceksin birine vermeyeceksin…sen Yavuz abiyi bekle", Mehmet: “Nasıl bekleteyim adamları…sizin için o kadar kolay"

                Şike anlaşmasının karşı tarafından iki kişi olduğu Cemil Turhan'ın " birine vereceksin birine vermeyeceksin " cümlesi ile net olarak anlaşılmaktadır.

                16.05.2011 günü saat:11.18’de Mehmet Yenice'yi Yavuz Ağırgöl'ün aradığı görüşme(tape:2942);
                Yavuz: “Ben geleyim mi oraya", Mehmet: “Gel abi sen hallet yani ben nasıl o 100’ü şey yapayım ya", Yavuz: “150’yi buraya getir 150’nin üstüne de bizdeki ellinin birin beşini koyup verecez, diğerini geri kalanı da oraya verdik diyecez… adam beni tehdit etti ya sen ne konuşuyorsun ya…ben gelirsem hiç vermem bak", Mehmet: “O zaman bizi silahla vur sen…vermeyecekmisin gelsen", Yavuz: “Gelsem vermeyecem" Mehmet: “Ben ne olacam o zaman", Yavuz: “Ben gelecem diyecem biz sizi şeyle olmadı siz yapmadınız…ben diyorum ki 150’yi ver 150’yi de geri getir aynısını söylüyorum…beni dinle beni şimdi İlhan bey bekliyor git uçakla bilet al git dedi ben diyecem ki Mehmet alıp geliyor parayı bak sana söylüyorum Mehmet hangisini diyorsam onu yap", Mehmet: “Ben sana haber verecem şimdi" .

                Sanıklar Mehmet Yenice, Yavuz Ağırgöl ve Cemil Turhan'ın, İlhan Ekşioğlu tarafından şike anlaşmasında kullanılmak üzere verilen 400 bin Doların 100 binini kendilerine ayırdıkları bu görüşme içeriğinden çok net anlaşılmaktadır. İlhan Ekşioğlu paranın yarısı olan 200 bin Doları geri isteğinden geri kalan kısmın verilmesi ve paylaşılması noktasında sanıklar kendi aralarında tartışmaktadırlar.

                16.05.2011 günü saat:11.24’de Mehmet Yenice'yi Yavuz Ağırgöl/Cemil Turhan'ın aradığı görüşme(tape:2943);
                Yavuz: “Bak Cemil istiyor veriyorum onu", Cemil: “Yavuz abin gelsin oraya kardeşim", Mehmet: “Hiç vermem derse ne olacak", Cemil: “Şimdi hiç vermem dediği zaman tabi onlar karşı karşıya gelecek oturup konuşsunlar abi eğer sen hiç yani vermeden buraya geliyorsan gel", Mehmet: “Ben onların yanına şimdi girmek üzereyim …orda... şeyi yaparım sizi ararım".

                16.05.2011 günü saat:11.33’de İlhan Ekşioğlu’nu, Mehmet Yenice’nin aradığı görüşme(tape:3001);
                Mehmet: “Ben şimdi şeylerle beraberimde, senin ismini bilmiyorlar ben 2 verilecek değil mi”, İlhan: “2 verilecek 2’yi de al gel,…yarın sabah bende ol”, Mehmet: “Arabayla geliyorum saat 1’de 2’de orada olurum,…yine şeye mi geleyim Alt yola mı”, İlhan: “Alt yola gel he alt yola sen de gel seninle işim var”.
                Sen ağlat biz severiz seni...
                Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
                ts_mania

                Yorum


                • #23
                  16.05.2011 günü saat:11.49’da Mehmet Yenice'nin Yavuz Ağırgöl/Cemil Turhan'ı aradığı görüşme(tape:2944);
                  YAVUZ AĞIRGÖL : Efendim
                  MEHMET YENİCE : Alo
                  Y.A : Hı
                  M.Y : Yöneticiyle görüştü iki ver dedi onların yanında anladın mı
                  Y.A : Nasıl
                  M.Y : İki ver dedi yöneticiyle görüştü iki ver dedi ikiyi de al dedi yarın dedi öğleden sonra benim yanımda ol dedi
                  Y.A : Hı
                  M.Y : Senle işim var dedi ikiyi verdim ben çıkıyorum şimdi
                  Y.A : İkiyi mi verdin
                  M.Y : Ha öyle söyledi o
                  Y.A : Öyle şey olur mu ya o zaman nasıl olacak anlamadım
                  M.Y : Bana değil kendisine sor, kendisine sorsana
                  Y.A : Oğlum bana da aynısını söyledi ben sana bir şey söylüyorum ya
                  M.Y : Ne yapayım adamlar onla görüştüler işte öyle söyledi
                  Y.A : Ya onla görüştükleri bırak abi ben sana bir şey söylüyorum ya
                  M.Y : Abi ben verdim zaten
                  Y.A : Bizi hiç dinlemiyorsun ya
                  M.Y : Ben seni dinliyorum ... ben verdim zaten anladın mı
                  Y.A : Neyi verdin
                  M.Y : Sadece geliyorum öğleyin ordayım yanındayım oradan da şeye gidecem öbür adama altı yola ordan ne yapacaksa verecek beraberli tamam mı bu kadar başka benim bir şeyim yok hadi öpüyorum
                  Y.A : Abi ben sana bir şey söylüyorum sen kendi kendine iş yapıyorsun anlamadım ki bu işi
                  M.Y : Şimdi konuşma o zaman gelince konuşalım
                  Y.A : Nasıl gelince parayı verdikten sonra ne konuşacaksın ya
                  M.Y : Abim öyle söyledi onların yanında öyle söyledi
                  Y.A : Allah, Allah
                  M.Y : ... ara da sor ona
                  Y.A : .... veriyorum Cemil e
                  M.Y : Ara da ona sor, ara da ya ben yarın gelince konuşalım
                  (YAVUZ AĞIRGÖL TELEFONU ARKA PLANDA BULUNAN CEMİL TURHAN'a VERİYOR)
                  CEMİL TURHAN : Alo, ne oldu ya söyle
                  YAVUZ AĞIRGÖL : Abi şimdi şeyle konuştular yöneticiyle konuştular
                  C.T : Kim
                  M.Y : İki ver dedi anladın mı iki verdim ben de yarın dedi benim yanımda ol dedi öğleden sonra dedi hatta sabah ol dedi de ben sabah gelemem dedim yarın öğleden sonra yanındayım dedim ikiyi de al getir dedi bu kadar
                  C.T : Ya kardeşim sen hasta mısın ya
                  M.Y : Senle işim var dedi
                  C.T : Hı, sen kimle
                  M.Y : Abi onların yanıda öyle söyleyince ben ne yapayım ya zaten üç olan şey ikiye düşürdü ya yani sana kolay geliyor bu
                  C.T : Ya kardeşim
                  M.Y : Ben gelince konuşalım şunu
                  C.T : Ya kardeşim ya ben de sana anlatamıyorum ki sen niye onla konuşuyorsun kardeşim ya
                  M.Y : Konuştur dedi al bizde böyle şey mi olur dedi Hasanım dedim böyle böyle dedim sonra dedim bana şey yapmayın dedim ben gelince konuşuruz
                  C.T : Ya şimdi abi sen bırak ya gelince konuşuruz diyorsun ya öyle bir saçma konuşuyorsun ki
                  M.Y : Abi ne yapayım peki yani siz şimdi orda bunu ikna edemiyorsunuz ben nasıl ikna edeyim peki, ben ikna edemiyorum
                  C.T : Ya sen ikna edecek sen değilsin ben sana ne dedim açma vermeye kimseye para
                  M.Y : Hı
                  C.T : Niye veriyorsun parayı
                  M.Y : Ver dedi onlar o şeyde kendisi söyledi
                  C.T : Ya sana ne onlara abi ya niye veriyorsun ya
                  M.Y : Allah, Allah bana ne diyorsun abi ya gözünü seveyim ya Allahını seversen yapma bi de sen böyle yapma bari ya
                  C.T : Ya sen ben sana bir şey anlatmak istiyorum sen niye oraya telefon açıyorsun bir daha kardeşim ya söyle ben sana diyorum ki benden habersiz hareket etme diyorum sana niye hareket ediyorsun ya
                  M.Y : Öyle ama durmadan öbürü de telefon ediyor
                  C.T : Kim
                  M.Y : Öbür telefon yoksa ben kalkıp üçünü şey yapacam o zaman verecem ya gelince konuşsak olmaz mı abi ben yarın geliyorum yanındayım on iki bir de yanındayım
                  C.T : Sen oraya şimdi şuan bir şey vermedin hiç vermedin
                  M.Y : Verdim, verdim öyle söyledi o söyleyince öyle verdim
                  C.T : İkisini birden vereceksin diyorsun şimdi diyorsun bak şimdi diyorsun ya
                  M.Y : Ya oraya getirecem işte
                  C.T : Hı
                  M.Y : Yüz bende, yüz bende yüz de şeyde iki yüz de ona verecez
                  C.T : Ne oldu şimdi değişen ne oldu şimdi
                  M.Y : Bir şey olmadı işte yapamadınız ki orda halledebildiniz mi
                  C.T : Ya Yavuz abi Yavuz abi geliyor sana usta
                  M.Y : Tamam gelsin abi
                  C.T : Tamam bir dakika veriyorum bir dakika al
                  M.Y : Tamam
                  (CEMİL TURHAN TELEFONU ARKA PLANDA BULUNAN YAVUZ AĞIRGÖL'e VERİYOR)
                  YAVUZ AĞIRGÖL : Alo
                  MEHMET YENİCE : Efendim
                  Y.A : Ben geliyorum abi sen para mara verme
                  M.Y : Hı
                  Y.A : Para mara verme
                  M.Y : Verdim ben bitti iş
                  Y.A : Verdim diyor ya
                  M.Y : Adam öyle söyledi onların yanında söyledi ver ikiyi dedi
                  Y.A : Kim söyledi ya biz sana ne söyledik sen ne söyledin ya Mehmet sen bizle dalga mı geçiyorsun ya
                  M.Y : Allah, Allah sen herhalde
                  Y.A : Bize nağme yapma ya gözünü seveyim lütfen ya
                  M.Y : Bak ben de sana bir şey söyleyeyim
                  Y.A : Ben sana dedim ki
                  M.Y : Siz de benle dalga geçmeyin
                  Y.A : Senle dalga geçmiyoruz ya
                  M.Y : Gel diyorum gelmiyorsunuz ver diyorsunuz ver diyorsunuz
                  Y.A : Kim diyor gel diyorsun gelmiyor ya
                  M.Y : Beni burda attınız şeyin içine
                  Y.A : Hiç bir şeye atmadık ben sana söylüyorum
                  M.Y : Sen eğer geliyorsan gel havaalanına geliyorum almaya seni
                  Y.A : Ha parayı verme yalnız
                  M.Y : Verildi, verildi bitti iş
                  Y.A : Verildiyse niye geleyim sana ya
                  M.Y : Ne bileyim geleyim diyorsun
                  Y.A : Allah, Allah sen de diyorsun ben sana giderken daha verme dedim ya bak dedik ki bu adama yüz elli vereceksin yüz elliyi geri getireceksin
                  M.Y : Ya bak ben de sana, biliyorum bak bunu, bunu telefonda konuşma ben biliyorum senin ne konuştuğunu
                  Y.A : Evet
                  M.Y : Adamlar dediler ki böyle böyle illa bizi görüştür
                  Y.A : Görüştür
                  M.Y : Ben de açtım, ben de açtım
                  Y.A : Tabi diyorum benle görüştür
                  M.Y : Ne bileyim senle görüşeceğini yön
                  Y.A : Ha bak Mehmet bize nağme yapma lütfen rica ediyorum ya bak Allah aşkına yapma
                  M.Y : Ya ne nağme yapacam size
                  Y.A : Yapıyorsun işte
                  M.Y : Ne nağme yapacam yani
                  Y.A : Ben sana giderken dedim ki verme niye verdin
                  M.Y : Ya birisi ver diyor birisi verme diyor şimdi
                  Y.A : Ya biz diyorum parayı getiren kimdi sana parayı kim verdi ben vermedim mi
                  M.Y : Ya abi şunu bi yani bu telefonda bunu şey yapma ben yarın geliyorum
                  Y.A : Ama şey yapma şimdi ben eğer verme adama diyeceksin ki
                  M.Y : Yarın geliyorum aldı mı al tamam mı
                  Y.A : Hı
                  M.Y : Ben yarın geliyorum tamam mı
                  Y.A : Sen parayı
                  M.Y : Yarın ben inecem
                  Y.A : Bak ben sana söylüyorum iki yüz getireceksin buraya
                  M.Y : Yok nerden getirecem ki
                  Y.A : Öyle abi iki yüzü getireceksin yani başka türlü olmaz bu iş ben sana söylüyorum
                  M.Y : Ya, sen benle şey geçiyorsun herhalde ya iki yüz getireceksin diye ben, ben neden şeyim mi var param mı var
                  Y.A : Bak sana diyorum ki biz sana baştan dedik ki bu adama yüz ver ben yüz elliyi de burda
                  M.Y : Ben de sana giderim
                  Y.A : Bak bir dakika
                  M.Y : Senle beraber gideriz şeyin yanına öbür adamın yanına onun yanında ne talimat verdiğini konuşurum niye böyle söylüyorsun niye beni burda zor duruma sokuyorsun ya
                  Y.A : Oğlum ben seni zor duruma düşürüyorum diyorum ki ben sana
                  M.Y : Ordan işi halledemiyorsunuz ondan sonra bana burda şey yapıyorsunuz ya
                  Y.A : Ben hallettim işi dedim ki sana ben burda
                  M.Y : Gideriz senle yarın öğleden sonra öbürünün yanında olacak anladın mı
                  Y.A : Evet
                  M.Y : Otururuz sen böyle talimat verdin mi vermedin mi
                  Y.A : Ya vermiştir bana da aynı şeyi söyledi iki yüzü geri getir dedi
                  M.Y : Allahım nerden neyi getirecem ben iki yüzü
                  Y.A : Bana dedi, bana İlhan bey dedi ki iki yüzü geri getir
                  M.Y : Eee
                  Y.A : Tamam
                  M.Y : Onlara da öyle söyledi işte bu kadar veriyoruz dedi
                  Y.A : Tamam, ben de diyorum ki ben de sana dedim ki burdan giderken adama gidiyorum dedin adama giderken dedim ben yüz elli ver yüz ellisini geri getir dedim demedim mi sana
                  M.Y : Abi kabul ediyorlar mı ya Allah, Allah niye söylüyoruz canım
                  Y.A : Etmezse etmesin verme hiç dedim
                  M.Y : Adamın verdi şey üç olarak şey yapmışsın kalkıyorsun bunu şey yapıyorsun öyle mi ben de sahasında yüz de verecem şey daha iyi değil mi bizim avantajımıza değil mi
                  Y.A : Ya kardeşim sen kendi kendine yaptın bu işi
                  M.Y : Ama, adam haklı
                  Y.A : Ben sana söylüyorum Mehmet bize
                  M.Y : Ben geliyorum ...
                  Y.A : Bize yanlış yapma sen daha parayı marayı da vermemişsin ben biliyorum
                  M.Y : Vermediysem Kur an çarpsın
                  Y.A : Kur an çarpsın vermemişsin ben biliyorum
                  M.Y : Şerefsizim verdim
                  Y.A : Şimdi ben sana söylüyorum Mehmet bize nağme yapma kardeşim
                  M.Y : Tamam, tamam abicim ben nağme yapıyorum tamam yarın on iki de bir de ordayım orda oturur konuşuruz tamam mı
                  Y.A : Abi
                  M.Y : Ben verdim diye yani bana şey yapma şimdi ya
                  Y.A : Ne yapmayım
                  M.Y : Yani bi de böyle şey altına sokuyorsun şimdi o diyor ki sen alıyorsun sen diyorsun sen alıyorsun diyorsun herhalde yani burda
                  Y.A : Ya biz sana söyledik Mehmet ya yapma ya gözünü seveyim ya
                  M.Y : Bak Kur an çarpsın
                  Y.A : Ben sana giderken söyledim verme
                  M.Y : Adamla, adamla konuşuldu adam dedi ki iki yüz vereceksin onların yanında senle gidelim diyorum yarın şeyin yanına
                  Y.A : Kimle konuştu ya hangi adamlan konuştu
                  M.Y : Altı Yola gidelim Altı Yola
                  Y.A : Hangi adamla konuştu oğlum sen bana niye nağme yapıyorsun ya hangi adamla konuştu
                  M.Y : Altı,ya Altı yol
                  Y.A : Allah,Allah altı yolu ben de diyorum sana Altı yol dedi bana dedi aynı şeyi şimdi sana ben giderken dedim ki
                  M.Y : ... dedi ... söyledi
                  Y.A : Ben de sana giderken dedim ki sana giderken verme bu kadar paranın gerisini buraya getir sen de dedin oraya gidecem bir konuşayım seni arayacam niye aramadın verirken ya Mehmet
                  M.Y : Ya nasıl aramadın işte şeyden aradım
                  Y.A : Bak sana söylüyorum sen ne diyorsan de ben bir şey demiyorum sen şimdi bak Cemil de burda diyor yanlışın yapmasın bize,sen şimdi
                  M.Y : Lan nerde yanlış yaptım ben ney onu bana bir söyle ney yanlışı yaptım yani şey mi oynadım şimdi rol mü yapıyorum yani
                  Y.A : Abi niye verdin peki bize sormadan niye verdin
                  M.Y : Ya niye verdim adamla konuştur dedi ya Allah, Allah ben adamın ismini vermedim yönetici diye adam da dedi ki onlara,onlara ... dedi
                  Y.A : Biz, biz sana dedik ki kardeşim bak ben sana dedim ki yüz elli ver gerisini biz burda halledeceğiz demedim mi
                  M.Y : Allah, Allah ya ben sana bir şey söyleyeyim öbürünün verdiğini sen al abicim bırak bana şey yapmayın böyle ya hayret bir şey ya gelince senle gidecez o adamın yanına senle gidecez senin yanında diyecem ki sen böyle böyle söylemedin mi onlara diyecem ya
                  Y.A : Ya bana da söyledi ya Allah, Allah sen
                  M.Y : ... onun yanında söyleyecem işte
                  Y.A : İyi bana da söyledi diyorum ya ben söylemedi demiyorum ki
                  M.Y : ... ne yapayım yani ben şimdi yüz milyar
                  Y.A : Ben sana söyledim dedim ki Mehmet verme
                  M.Y : Ama ne yapayım burası sen halloluyor mu bura sanki ...
                  Y.A : Bak,bak o zaman bana gel diyeceksin ben gelecem halledecem
                  M.Y : Bak ben de sana ne diyorum bak ben yarın geliyorum senle gideriz öbür tarafa konuşursun orda abicim tamam mı
                  Y.A : Ne konuşacam
                  M.Y : İşte ne konuşulacaksa
                  Y.A : Ne konuşacam adama
                  M.Y : ... gelecek
                  Y.A : Adama mecburuz geriye iki yüzü vermeye ya ne diyorsun sen ya sen dedikten sonra öyle dedikten iki yüzü mecbur verecez ...
                  M.Y : Öyle söyledi
                  Y.A : Allah, Allah ben de sana
                  M.Y : ... sabahleyin yanımda ol dedi ben sabah gelemem dedim ben uçakla gelmiyorum dedim arabayla geliyorum dedim
                  Y.A : Hı
                  M.Y : Yarın birde iki de yanınızda olur yanında olurum dedim niye gelecem dedim altı yola gel dedi
                  Y.A : Tamam, ama
                  M.Y : Eee senle beraber gideriz anladın mı
                  Y.A : Ne gidip ne diyecem
                  M.Y : ... söyledin mi onlara derim
                  Y.A : Ne diyecem
                  M.Y : Hayır diyorsa o zaman bana konuş
                  Y.A : Ya sana hayır demedi hayır demez bana da dedi ki git söyle iki yüzü getirin İKİ YÜZ DE ONUN OLSUN bana da aynı şeyi söyledi sana da söyledi
                  M.Y : ... bizim mi olacak
                  Y.A : Onun olsun YANİ FUTBOLCUNUN OLSUN ya beni niye konuşturuyorsun ya
                  M.Y : ... sen bana böyle bunları konuşma ben yarın geliyorum abi tamam
                  Y.A : Yahu kardeşim bak sen parayı verme
                  M.Y : Vermediysem şerefsizim
                  Y.A : Ben geleyim oraya, geleyim orda işi bitireyim
                  M.Y : Beni buraya bağırttırma vermediysem şerefsizim diyorum ya
                  Y.A : İyi tamam peki
                  M.Y : İnanmıyor musun ya
                  Y.A : Tamam kardeşim gel tamam
                  M.Y : Yani beni yalancı mı çıkartıyorsun şimdi Yavuz abi hem böyle şeye sokuyorsun ondan sonra da kalkıyorsun böyle söylüyorsunuz ya
                  Y.A : Ben mi yalancıyım
                  M.Y : Ben sen yalancısın demiyorum beni yalancı duruma sokuyorsun
                  Y.A : Ama yalancı duruma sokuyorsun biz sana laf söyledik dedik ki
                  M.Y : Ne yapayım öbür taraf öyle söyledi
                  Y.A : Verme, verme dedik
                  M.Y : Öyle söyledi öbür tarafı gelince konuşturayım diyorum böyle söyledin mi bunlara diyeyim
                  Y.A : Tamam kardeşim ben o zaman
                  M.Y : Niye beni böyle şey yapıyorsun ya
                  Y.A : Şimdi gel buraya buradan parayı verecez gideceksin gel
                  M.Y : Hı
                  (YAVUZ AĞIRGÖL TELEFONU ARKA PLANDA BULANAN CEMİL TURHAN'a VERİYOR)
                  CEMİL TURHAN : Alo
                  MEHMET YENİCE : Alo
                  C.T : Böyle bağıra bağıra ne konuşuyorsunuz ya
                  M.Y : Abi yav niye işte ben de onu söylüyorum yarın gelince anlatayım konuşayım diyorum ya yani beni öyle bir şey durama sokuyor ki sanki ben götürdüm bilmem ne yaptım ona geliyor ya
                  C.T : Peki
                  M.Y : Ben öyle şey yapar mıyım yani öyle mi yapacam size
                  C.T : Peki ben sana bir şey daha söyleyeyim ya sen niye orayı arıyorsun ki telefonla adamı
                  M.Y : Abi ne oldu biliyor musun bak
                  C.T : Hı
                  M.Y : Dedi böyle böyleydi dedim aslanım dedim yani benle sonra şey yapma dedim böyle söylediler dedim verilen talimatı uyguluyorum ben dedim hatta ...
                  C.T : Ben sana ama bir dakika bir dakika
                  M.Y : Anladın mı ... yanında onun üzerine ismini bile söylemedim anladın mı
                  C.T : Bir dakika bir dakika o önemli değil ama
                  M.Y : Söylemedim ... bak dedim bana dedim böyle böyle söylüyorlar dedim
                  C.T : Hı
                  M.Y : Sen kendin söyle dedim, dedi ki iki yüz vereceksin öbür tarafını getireceksin yarın sabah bende olacaksın dedi ben dedim ki ben arabayla geliyorum yarın sabah sende olamam dedim öğleden sonra gelirim dedim ben de diyorum ki yarın Yavuz abiyle gideriz oraya Altı yola sen bunlara böyle böyle söyledin mi söylemedin mi söyletirim ben orda
                  C.T : O dava o değil ki ya kardeşim ya sen
                  M.Y : Talimat verdi ne yapayım
                  C.T : Sen neyin şeyini konuşuyorsun ya ben Yavuz abi sana bir şey söylüyor sen başka şey söylüyorsun ya sen oraya ne açıyorsun telefonu aç buraya aç niye buraya açmıyorsun kardeşim ya
                  M.Y : Abi adam öyle söyledi biz dedi öyle böyle şey yapmayız dedi bizi görüştür dedi hatta dedi başkanla dedi
                  C.T : Ya kardeşim
                  M.Y : Başkan yok dedim bu şeyde dedim bir tane şey var dedim yahu gelince konuşsak olmaz mı Bİ DE BENİ İÇERİ ATTIRMAYIN ALLAH AŞKINA YA
                  C.T : Ya dava, dava o değil be abicim
                  M.Y : ... dedi ki yarın dedi senle işim var dedi gel dedi anladın mı getir dedi senle de yarın işim var dedi yarın da onu işte Yavuz abiyle gidelim yanına diyorum orda da
                  C.T : Gitseniz ne olur sen şimdi, şimdi ona dedin mi ikiyi verdim diye ...
                  M.Y : Tabi öyle söyledi zaten kendisi söyledi
                  C.T : Ya hiç olmazsa şey onu üç olur de bir şey olur de ya niye onu sen onla konuşuyorsun bu işleri ya öyle bir acizsin ki vallahi
                  M.Y : Abicim gözünü sevdiğim ben size dedim ki onların yanında sizi arayım görüşün dedim mi siz ne dediniz hayır dediniz demediniz mi
                  C.T : Ya orayı niye arıyorsun o senle konuşmak istemiyor ki bu konuları ya
                  M.Y : Ben de sana diyorum ki siz de konuşmak istemediniz hayır dediniz ben de onlar da zannediyor
                  C.T : Ya bir dakika yok Mehmet bir dakika,bir dakika sen demedin mi ben şimdi gidip orda konuşacam sizi arayacam demedin mi
                  M.Y : Evet,evet
                  C.T : Niye aramadın
                  M.Y : Evet
                  C.T : Niye aramadın
                  M.Y : Ondan sonra bu ... verince oraya aradım işte
                  C.T : Niye bizi aramadın
                  M.Y : Yahu siz Allah, Allah beni niye arama bi de ayrıca sizi mi arayım o öyle söyleyince ya
                  C.T : Ya oraya, orayı aramadan diyorum niye bizi aramadın
                  M.Y : Abi ben gelince konuşalım Allah bak ter içinde kaldım şerefsizim ya
                  C.T : İyi tamam,tamam hadi gel hadi gel hadi gel tamam hadi gel
                  M.Y : Allahını seversen ya gelince anlatırım
                  C.T : Hadi tamam hadi tamam
                  3001 nolu Tape' de, şike anlaşmasının yapıldığı şahıslar ile bir arada bulunan Mehmet Yenice, verilecek paraya ilişkin olarak, yapılan anlaşmaya uyulmadığı için bu durumun İlhan Ekşioğlu tarafından söz konusu şahıslara ilk ağızdan iletilmesi sağlamak ve bu konuda kendisinden kaynaklı bir durumun olmadığını göstermek amacıyla telefon açtığı ve İlhan Ekşioğlu'nun da 200'ün verileceğini söylediği açıktır. Bu görüşmeden 15 dakika sonra Mehmet Yenice ile Yavuz ve yanında bulunan Cemil arasındaki görüşmede (Tape 2944), adı geçen şahıslar, Mehmet Yenice'ye kızmaktadırlar. Çünkü İlhan Ekşioğlu tarafından verilen 400 bin Dolar'ın tümünü şike faaliyetinde kullanmak istemeyen sanıklar verilen bu paranın önemli bir kısmını da, İlhan Ekşioğlu'nun bilgisi dışında kendilerine ayırmak istemektedirler. Bu tespit aşağıdaki tapede çok daha net görülmektedir. (Mehmet Yenice'nin 0 532 3475944 nolu cep telefonu ile yapılan ve 13 dakika 21 saniye süren 1064019080 ID nolu görüşmesi dinlenildiğinde durum çok daha net anlaşılmaktadır)

                  16.05.2011 günü saat:12.11’de Yavuz Ağırgöl'ün Mehmet Yenice'yi aradığı görüşme(tape:2945);
                  MEHMET YENİCE : Efendim
                  YAVUZ AĞIRGÖL : Ne yapıyorsun
                  M.Y : İyi ne yapayım
                  Y.A : Şimdi bak arkadaş ben sana bir şey söylüyorum
                  M.Y : Hı
                  Y.A : Şimdi bu adamlara biz iki yüzü geri verecez de mi
                  M.Y : Evet
                  Y.A : Yani bizdeki yüzü gitti
                  M.Y : Hı
                  Y.A : Bizdeki yüzü geri getirecez biz de, de mi
                  M.Y : Evet
                  Y.A : Şimdi ben sana bir şey söylüyorum sen o zaman İlhan a diyeceksin ki ben üç yüz kâğıt verdim kardeşim ancak razı ettim
                  M.Y : Ama o öyle söyledi
                  Y.A : E desin ...
                  M.Y : Ben seni yanıma alır senle gideriz bak senle gideriz senin söylediklerini ben onun yanında söylerim elli de fazla verdim derim anladın mı şey olmadılar derim gidelim senle konuşalım senle gidecez zaten sen böyle söylemedin mi diyecem böyle böyle adamlar da şey olmadı bende öyle
                  Y.A : Şimdi ben de sana diyorum ki hiç olmazsa onlardan bi elli kesseydin yüz elli kesseydin
                  M.Y : ... bunu verseydi elli oluyordu zaten kesiyordum yani tam verseydik kesiyordum öyle söyledim ya zaten
                  Y.A : Tamam ben de sana diyorum ki şimdi diyeceksin ki sen bu adamlara gene elliyi sen gene diyeceksin elliyi o elliyi getireceksin üstüne de biz elliyi koyacaz yirmi beşer benle Cemil alacaz o kadar ya gözünü seveyim ya
                  M.Y : Tamam abi bak ne diyorum senle buluşalım sen, sen
                  Y.A : Şimdi sen yüz elli getireceksin
                  M.Y : Ben nerden yüz elli getireyim ya
                  Y.A : Onlardan geri alacaksın elliyi
                  M.Y : Nasıl alayım ya ne diyorsun sen ya Allah'ını seversen ya
                  Y.A : Ben diyorum, ben diyorum çünkü bu işi şey yapma
                  M.Y : Tamam, tamam abicim ben sana gelince konuşuruz gideriz ordan konuşuruz tamam
                  Y.A : Gider adamla, adamlar bak beni dinle
                  M.Y : Ya Yavuz abi söyledin şey olacak iş değil diyorum sana
                  Y.A : Adamlara git çekinmeden, olacak iştir bak sen diyeceksin ki
                  M.Y : Ya olacak iş olmuş olsa ben niye şey yapayım ben kendimi niye o kadar şey yapayım
                  Y.A : Bak ben sana bir şey söylüyorum sen diyeceksin ben kötü duruma düştüm elli kâğıdı ben başkasına verdim diyeceksin adamlardan alacaksın almazsan biz o zaman ne olacak ya ben sana soruyorum ya
                  M.Y : Abi gelince bak ne derim biliyor musun
                  Y.A : Evet
                  M.Y : Böyle, böyle bunları zor ikna ettim sen de böyle söylemene rağmen şey olmadı ben elli daha verdim derim senin yanında ona öbürüne
                  Y.A : Hı
                  M.Y : YA ABİCİM BUNDAN İÇERİ ATTIRMA Allah'ını seversen yarın gelecem oturalım konuşalım beraber gidecez diyorum ya
                  Y.A : Ya beraber gidecez tabi zaten mecburi benle gideceksin ki para bende çünkü
                  M.Y : Tamam, tamam senle gidelim beraber ben de sana onu söylüyorum orda konuşalım diyorum ya
                  Y.A : Ha, ben de diyorum ki yüz elli adamlardan elliyi geri alsak elli de biz üstüne koyacağız hiç olmazsa yirmi beşer bizde kalır
                  M.Y : Gelince konuşalım abi bunu abi ya Allah'ını seversen ya gözünü seveyim abi
                  Y.A : Abi sen oradan sen bi adamlara git hemen elliyi verin hadi söylüyorum sana görüşürüz yarın görüşürüz burada

                  Söz konusu 2945 nolu tape içeriğinden anlaşıldığı üzere, İlhan Ekşioğlu'ndan alınan şike faaliyeti için alınan 400 bin Dolar'ın yüz bini sanıklar arasında pay edilmek üzere öncesine ayrılmış ve bu para Yavuz Ağırgöl'de bulunuyor. Geri kalan 300 bin Dolar'ın Yavuz tarafından Ankara'da bulunan Mehmet Yenice'ye götürüldüğü sabit. Mehmet tarafından 200 bin Dolar verildiğinden geri kalan yüz bin ile sanık Yavuz'da bulunan 100 bin Dolar verildiğinde, sanıklar Yavuz, Mehmet ve Cemil'in kendilerine ayırdıkları paranın da tamamı İlhan'a geri verilmiş oluyor. Bu durumdan rahatsız olduklarından şike için verilen paranın bir kısmının Mehmet tarafından geri alınması isteniyor.
                  Sen ağlat biz severiz seni...
                  Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
                  ts_mania

                  Yorum


                  • #24
                    16.05.2011 günü saat:12.17’de Mehmet Yenice'yi Yavuz Ağırgöl'ün aradığı görüşme;
                    Yavuz: “Sen İlhan’a gitmeden bize gel…Dereağzı’na gel ki çünkü burdan gidecez", Mehmet: “Beraber gidecez oraya geliyorum direk ben seni yoldayken ararım", Yavuz: “Çünkü şey emanet bizde da…Cemil diyor ki ben 50’yi vermem diyor", Mehmet: “Direk senin oraya geliyorum vermesin", Yavuz: “O 50’yi de sen ordan nasıl yap".(tape:2946)

                    17.05.2011 günü saat:13.51’de Mehmet Yenice'yi İlhan Ekşioğlu'nun aradığı (tape:2949) Mehmet Yenice telefona cevap vermiyor.

                    17.05.2011 günü saat:13.52’de Cemil Turhan'ın, İlhan Ekşioğlu'nu aradığı görüşme(tape:2583);
                    İlhan: “Cemil abi bu Mehmet nerde ya", Cemil: “Yola çıktı geliyor …geldiği zaman ben sana alo diyeceğim merak etme".

                    17.05.2011 günü saat:13.54’de Cemil Turhan'ı Mehmet Yenice'nin aradığı görüşme(tape:2584);
                    Cemil: “Biliyor he biliyorum", Mehmet: “Bakmadım yani", Cemil: “Hiç bakma hiç", Mehmet: “Bakmayacağım hiç değil mi".

                    17.05.2011 günü saat:15.32’de İlhan Ekşioğlu’nu Mehmet Yenice’nin aradığı görüşme(tape:3011);
                    Mehmet: “Geldim işyerindeyim”, İlhan: “Benim iş yerimde misin,…iyi bekle geliyorum bekle sen orada,…şey benim kattasın demi”, Mehmet: “Güvenliğin oradayım da senin kata çıkıyorum”, İlhan: “Çık ben içeri haber vereceğim şimdi” .

                    İletişim tespit tutanaklarından Mehmet Yenice'nin; kendisinde bulunan 300 bin dolardan 200 binini ilgili yerlere teslim ettiği, geri kalan 100 bin doları İlhan Ekşioğlu'na iade edeceğinin anlaşılması üzerine güvenlik görevlilerce saat:14.30’da Pendik Sabiha Gökçen Havalimanı kavşağına geçilerek takip çalışmalarına başlandığı, Mehmet Yenice’nin kullandığı 34 UE 0887 plakalı mavi renkli Honda Cıvıc marka aracın Havalimanı kavşağından geçerek İstanbul istikametine doğru devam ettiği ve saat:14.45’de Mehmet Yenice’nin araçla Ümraniye Dudullu mevkiinde bulunan Çamlıca Turnikelerden Kartlı Geçiş Sistemi ile (KGS) geçtiği, araca turnikeleri geçtikten sonra Motosikletli resmi ekipler ve asayiş ekipleri tarafından asayiş uygulaması yapılmış, aracın bagaj kısmında Sarı Çizgili Siyah renkli bir poşetin olduğu, içerisinde bantlanmış ve paketlenmiş halde Dolar olduğu, Mehmet Yenice'nin görevlilere hitaben; poşetin içerisinde 100.000 dolar olduğunu, Cemil Turhan ile Ataşehir’de ev alacağını, poşet içerisindeki parayı Ataşehir’de ev almak için yanında bulundurduğunu ve Fenerbahçe Dereağzı Tesislerine Cemil Turhan’ın yanına gideceğini ifade ettiği, yapılan uygulama sonrasında Mehmet Yenice'nin içerisinde 100.000 dolar olan poşeti tekrar aracın bagaj kısmına bıraktığı, araçla Kadıköy istikametine doğru hareket ettiği,

                    Yine iletişim tespit tutanaklarına göre Mehmet Yenice’nin Kadıköy’de bulunan Fenerbahçe Dereağzı Tesislerine geçerek paranın teslimi için Yavuz Ağırgöl ve Cemil Turhan’la buluşacağının anlaşılması üzerine yapılan takipte; saat:15.10’da Mehmet Yenice'nin 34 UE 0887 plakalı araçla Dereağzı Tesisleri B kapısından giriş yaptığı ve aracı tesislerin otoparkına park ettiği, Cemil Turhan ve Yavuz Ağırgöl’ün Mehmet Yenice’yi tesislerin içerisinde karşıladıkları, Yavuz Ağırgöl’ün aracın bagaj kapağını açarak sarı çizgili siyah renkli poşeti aldığı, Cemil Turhan ve Mehmet Yenice ile beraber tesislere doğru yürüdükleri,


                    Yine iletişim tespit tutanaklarına göre Mehmet Yenice’nin Yavuz Ağırgöl ile birlikte İlhan Ekşioğlu’nun Kadıköy Osmanağa Mah. Söğütlü çeşme Cad. Bestekar Dil Hayat Sok No:1 sayılı adreste bulunan ofisine geçerek parayı teslim edeceklerinin anlaşılması üzerine; güvenlik görevlilerce yapılan takipte; saat:15.24’te Mehmet Yenice ve Yavuz Ağırgöl’ün; Dereağzı Tesislerinden yaya olarak çıktıkları ve tesislerin karşısında ayaküstü bekledikleri, bu sırada Yavuz Ağırgöl’ün elinde sarı çizgili siyah renkli poşetin olduğu, bir süre sonra şahısların 34 TFM 36 plaka sayılı ticari taksiye binerek Kadıköy istikametine doğru gittikleri, saat:15.34’te Mehmet Yenice ve Yavuz Ağırgöl’ün, Kadıköy Osmanağa Mah. Söğütlüçeşme Caddesi üzerinde ticari taksiden indikleri ve İlhan Ekşioğlu’na ait aynı cadde üzerinde bulunan Bestekar Dil Hayat Sok No:0l sayılı adrese girdikleri, bu sırada Yavuz Ağırgöl’ün sol elinde sarı çizgili siyah renkli poşetin olduğu, saat: 15.44’te İlhan Ekşioğlu’nun kendi ofisinin bulunduğu adrese geldiği ve binaya girdiği, saat:15.56’da Mehmet Yenice ve Yavuz Ağırgöl’ün adresten çıkarak Söğütlüçeşme Caddesi üzerinden Boğa’nın bulunduğu meydana doğru yürüdükleri, buradan Kuşdili Caddesi üzerine çıktıkları, bu sırada Yavuz Ağırgöl’ün elinde sarı çizgili siyah renkli poşetin olmadığı, daha sonra şahısların cadde üzerinde 34 TES 49 plakalı ticari taksiye binerek Fenerbahçe istikametine doğru ayrıldıkları 17.05.2011 günlü Fiziki Takip Tutanağı (Kl:28, Dizi:228-234 arası) içeriğinden anlaşılmıştır.

                    Sanık Mehmet Yenice 100 bin Dolar ile ilgili fiziki takip tutanağında güvenlik görevlilerine beyan ettiği hususu duruşmada da yinelemiş, kendisine uygun ev bulması için parayı İlhan Ekşioğlu’na bıraktığını söylemiştir.
                    Oysa Sanık Cemil Turhan duruşmadaki savunmasında özetle; “Bir para olayı var tabii ki. O para olayı bizim tabi ki Dereağzı'nda bizim muhasebemiz var ayrı bir muhasebe var. Giriyor o muhasebeye benim olduğum zaman içinde 400 bin dolar gönderiyor, getiriyor daha doğrusu. Ondan sonra ben onu bizim muhasebeciye bizim Erdal' a teslim ediyorum. O parada işte galiba 23 Nisan galiba 23 Nisan'da Mehmet beye Yavuz Ağırgöl'e teslim ediliyor. Teslim edildikten sonra ondan sonraki para akımını fazla bir bilgim yok orada işte bir 100 bin dolar kalıyor. Onu sonra tabi öğreniyorum bunları. Yüz bin dolar Yavuz abide kalıyor. İşte Mehmet de işte yüz bin dolar Erdal' a bırakıyor. Onun dışında tam bu sırada Mehmet Bey ile geldiği zaman konuşmaya o açıklar ziyade. Tabi ki bu paralar bu paralar daha sonra tabi ki iade edildi. İlhan beye” şeklinde beyanda bulunmuş, kırk yıllık dostum dediği Mehmet Yenice’nin ifadeleri ile ters düşmüştür.
                    Söz konusu çelişkili savunmalar da göstermektedir ki, Sanık Cemil’in Gençlerbirliği takımından futbolcu transferi için verildiğini söylediği 400 bin Dolar’ın şike faaliyetinde kullanılmak amacıyla verildiği sabittir

                    17.05.2011 günü saat:16.02’de İlhan Ekşioğlu’nun Yavuz Ağırgöl’ü aradığı görüşme(tape:3012);
                    İlhan: “Bak bugün bu işi halledin ha”, Yavuz: “Kendini ben ...dönüşte bekliyorum burdan gideyim Ankara’ya başka sen ne diyorsan ben onu yapıyorum başka birşey yapacak halim yok”, İlhan: “Bak bugün hallet yarın dön gel uçakla,…Bu işi hallet” , Yavuz: “ben gideceğim işte bununla beraber gideceğim ne yapayım abi”.


                    İlhan Ekşioğlu, şike için verilen paranın eksik gelmesinden dolayı sinirlendiği ve Yavuz Ağırgöl'den bu işi halletmesini yani geri lakan parayı getirmesini istemektedir.

                    17.05.2011 günü saat:16.37’de İlhan Ekşioğlu’nun Faruk Yaşar’ı aradığı görüşme(tape:3013);
                    İlhan: “Canım sıkkın ya,…bizim bu şantiye var ya Ankara’daki ,…o şantiye işte işçilerin şeyini gönderdik”, Faruk: “Göndermiştin ma…(maçtan) şeyden evvel değil mi”, İlhan: “Gönderdik ama şartı dedik ki yani dedik ki işte kalıpları iyi yapacaksın betonu iyi olacak”, Faruk: “Şimdi de yapılıp yapılmadığı belli değil”, İlhan: “Benim anlaştığım ustabaşılarıyla biriyle bizim arkadaşlardan biri daha anlaşmış…dolasıyla bu işi yapamayacağını açıkca beyan etmiş dedim ki bizimkine Dereye,…dedim söyle onun avansın yarısını geri getirsin,…bugün bir geliyor ki o yarısının yarısı da yok”, Faruk: “Yarısının yarısı da yok hiç yok”, İlhan: “Dördün üçü yok biri var,…birisi yani yüzü gitti,…yarısını ver yarısını bana getir dedim”, Faruk: “Evet ne oldu peki”, İlhan: “işte gece yarısı işçinin biri geldi eve …hiç olmazsa bir 100 ünü daha bana ver bende şeyi aradım Dere’yi aradım,…Dere’de iyi dedi bende verdim”, Faruk: “Dördün üçü gitti birimi kaldı”, İlhan: “Senin ananı si…, kimse alamaz seni elimden dedim …sen dedim lan benim paramı mı yiyecen lan dedim,…sen dedim Dere’yi Dere’yi Dere’yi niye arıyorsun,… sen Dere’ye mi tabisin bana mı tabisin dedim,…Yavuz’a dedim ki… sen şimdi bunla atlıyorsun…100 alıyorsun dedim yarın bana getiriyorsun dedim,…bunun altından ne sen kalkabilirsin ne ben kalkabilirim ne de Cemil abi kalkabilir,…çünkü dedim BEN BİZİM BİR NUMARAYA DEDİM Kİ 200 BENDE onu da bana ...yene diye yönlendirtti,…bende onu bekliyorum acil bende kendim koymayım da şirketten onu bekliyorum bir bakarım ki 100 ben şimdi ne diyeceğim ona ee 200’dü de 100 ünü ben bilmiyorum da vermişler,…denir mi bu Faruk,…bana dün diyor ki abi şimdi geldim işçinin yanına duysunlar ee o 200’ü veriyorum tamam dedim 200’ü ver öyle de atla gel….kabahat bende abi bir kere denemişim bunu bu bir ib… çıkmış zaten geçen sene sen bir daha niye deniyorsun abi, …kötü oldum abi ben bu beni çok sarstı baba,…getirse de önemli değil getirmese de, getirecek eşek gibi de yani öyle bir şey yani üç yani ..ele Yavuz tamam ikisinin zaten o kalanı bana verirken elleri titremeye başladı ikisinin de sonra diyor ..konuşsana diyor o ona diyor dur kardeşim diyor Cemil abiyi aradık ya bende Cemil abiyle konuşurken kapadım hiç yüz rengi vermedim inkar mı ediyor diyor Cemil abi bana söylediklerini diyor” .

                    3013 nolu tape içeriğinden, sanık İlhan Ekşioğlu'nun şike için verilen 400 bin doların 200 binini beklerken 100 bin doların gelmesi üzerine çok sinirlendiği ve bunu, durumdan bilgi sahibi olduğu çok açık anlaşılan Faruk Yaşar ile paylaştığı görülmektedir. Sanık İlhan adeta Faruk Yaşar'a önceki tapelerin bir özetini anlatmakta, "BEN BİZİM BİR NUMARAYA DEDİM Kİ 200 BENDE" derken sanık Aziz Yıldırım'a da 200 bin doların geri alındığı bilgisini söylediği anlaşılmaktadır.

                    17.05.2011 günü saat:16.49’da İlhan Ekşioğlu’nun Yavuz Ağırgöl’ü aradığı görüşmede(tape:3014);
                    Yavuz’un; soru üzerine Cemil’in yanında beklediklerini söylediği, İlhan’ın: “Gözünü seveyim hallet bak bu işin altından ne Cemil abi ne sen ne ben kalkabiliriz ha, …bak bu işi para, parada değilim ben, tamam mı işin şekli son derece, yanlış, … tamam o parayı almadan, …gelme buraya yani bak söyle” dediği, Yavuz’un onayladığı.

                    18.05.2011 günü saat:09.49’da Yavuz Ağırgöl'ü Mehmet Yenice'nin aradığı görüşme(tape:3242);

                    Yavuz: “Şimdi ben konuştum… Ağayla, alıyorum …şimdi ben gidiyorum şeye oraya doğru…oradan alıp götürüp hemen vereceğim…şimdi dersin ben verdim o Yavuz geldi geliyor verdik yani", Mehmet: “Ama biraz geç geç git de ver adama ya" , Yavuz: “Sen dersin ben dersin… 9 buçukta ben aldım beraber gittik Yavuz adamla birde münakaşa etti aldı de…ben sana bir şey söyleyeyim mi…bu 5 kuruş alayım mı üstünden", Mehmet: “Abi hiç alma bak ne diyorum…benim paramı ver diyeceğim onu da sen alacaksın…ben verdim ki o zaman aldı diyeceğim şeyi öyle mi", Yavuz: “O kadar sen aldı diyeceksin ki sen başka bir şey demeyeceksin ya…öbürünü yapacaksın artık bilmem nasıl yapacaksın bilmem", Mehmet: “Ankara’ya mı…burayı bitireyim ondan sonra Ankara’ya da gideriz gelirsin…ben seninle buluştururum konuşursun halledebilirsen halledersin".

                    18.05.2011 günü saat:09.58’de İlhan Ekşioğlu’nun Fatma isimli şahsı aradığı görüşme;
                    İlhan:“Yanlız bi 200 000 dolar alacaz bugün,…onu da, ha bankadan çekecez”. (tape:3018)

                    18.05.2011 günü saat:10.03’de Yavuz Ağırgöl'ü İlhan Ekşioğlu'nun aradığı görüşme(tape:3243);
                    İlhan: “Ne yaptın", Yavuz: “Geliyorum geliyorum…senin yazıhaneye geleceğim geldim mi", İlhan: “İyi hallettin mi", Yavuz: “bitti bitti" .

                    18.05.2011 günü saat:10.05’te İlhan Ekşioğlu’nun Sibel isimli şahsı aradığı görüşme (tape:3019);
                    İlhan: “Şimdi Yavuz Ağırgöl diye biri gelecek Yavuz bey diye,…aşağıya da tembih et alsınlar seni görecek,…para bırakacak sana,…93 000 dolar”.

                    18.05.2011 günü saat:10.04’de Yavuz Ağırgöl'ü İlhan Ekşioğlu'nun aradığı görüşme(tape:3244);
                    Yavuz: “Yalnız o aldığımdan 5 kuruş kesti i.ne…bu değil o adam…adamdan aldım ya…ne diyeyim artık ona da bir şey diyemedim", İlhan: “Sen ofise geç…5’i şeyde benim sekreter var…ben söylüyorum ona sen ona ver…95’mi var", Yavuz: “Evet", İlhan: “Onun 2’ sini de al içinden o da benden sana…bak aramızda hiç kimse bilmeyecek heh…93’ü teslim et şeye Sibel var sekreter Sibel".

                    18.05.2011 günü saat:10.11’de Yavuz Ağırgöl'ün Mehmet Yenice'yi aradığı görüşme(tape:3245);
                    Yavuz: “Aradı beni seni aradı mı…ben geliyorum dedim yoldayım…aldım dedim…ama dedim bir ufak 5 kağıt birisine vermem lazımdı vereyim mi dedim…ver dedi", Mehmet: “Şimdi şeyi de sıkıştır…Cemil abiyi benim şeyi halletsin", Yavuz: “Onu artık sende telefonla ara söyle kardeşim ya…bundan sonra sen benden kurtulamazsın ben sana söyleyeyim he…onu da ara öbürüne de ara ikisini de ara de benimkini ver".

                    18.05.2011 günlü Mobese Kameraları İnceleme Tutanağı'na göre; (Kl:28, Dizi:216-219 arası)
                    18.05.2011 gününe ait Kadıköy ilçesinde bulunan 193 ve 203 nolu Mobese kameralarına ait görüntülerin incelemesinde;
                    “Kadıköy 193 - 01 - 18.05.2011 10 45 55 906” isimli görüntü dosyası açıldığında, (01:41) dakikalık caddeyi gösteren kamera görüntüsü olduğu, (01:41) dakikalık görüntünün 00:55:ci saniyesinde (1) numara ile numaralandırılan siyah takım elbiseli, kel, gri gömlekli, siyah ayakkabılı, elinde beyaz renkli poşet olan Yavuz Ağırgöl’ün (İlhan Ekşioğlu’nun ofisinin bulunduğu binanın giriş kapısı yönüne doğru) kameraya doğru yürüdüğü, şahsın aynı dakikalarda görüntünün sağında kalan yangın merdivenin yanından içeriye girerek gözden kaybolduğu, görüntünün devamında 01:27:ci dakikalarda belirtilen yerden çıkarak caddeye doğru yürüdüğü ve elinde bulunan beyaz poşetin şahsın elinde olmadığı, caddenin köşesinde bulunan simitçi olduğu görülen yere doğru yürüdüğü, Mobese görüntüsünün 01:31:ci dakikasında caddeye doğru yürüyerek gözden kaybolduğu anlaşılmıştır.
                    Söz konusu tutanak içeriği, iletişim tutanaklarını teyit etmekte, Yavuz Ağırgöl'ün geri kalan parayı İlhan Ekşioğlu'na verdiği anlaşılmaktadır.
                    Sen ağlat biz severiz seni...
                    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
                    ts_mania

                    Yorum


                    • #25
                      18.05.2011 günü saat:11.51’de Mehmet Yenice'yi Yavuz Ağırgöl'ün aradığı görüşme(tape:2950);
                      Yavuz: “Geldin mi sende İstanbul’a…verdim bak kardeşim…teşekkür etti" , Mehmet: “Hani bir şeyinde olduğunu", Yavuz: “Hiçbir şey yok bu senin dediğin gibi aynısını söyledim ona…ne geldiyse öyle gitti".

                      18.05.2011 günü saat:11.55’de Mehmet Yenice'nin Yavuz Ağırgöl'ü aradığı görüşme(tape:2951);
                      Mehmet: “Cemil abiyi aradım bakmadı cevap vermedi de…Cemil abiyi görürsen söyle benim şu parayı alsın, aldırsın söylesin ben burdayken", Yavuz: “Sen gelirsin buraya ben söyledim Cemil’e söyleyeceğim…sende onunla beraber gider söylersiniz beraber".

                      18.05.2011 günü saat:11.57’de Yavuz Ağırgöl'ü İlhan Ekşioğlu'nun aradığı görüşme(tape:3246);
                      İlhan: “Sen ne kadar bıraktın buraya ya", Yavuz: “93", İlhan: “90 var burada…9 tane banknot var", Yavuz: “Kızlar saydı verdi hatta 2, 2 milyar 2000’i sorsana", İlhan: “90 var…o da eksik", Yavuz: “Torbayı da bıraktım orda bak canım", İlhan: “88 var burada…sen bütün banknottan 2 bin almışsın yüzlük banknottan", Yavuz: “Şimdi ben aldım… 95 bin para, 95…verdim kıza da buyrun dedim sayın saydılar", İlhan: “Sen buraya tam 9 tane banknot getirmişsin…9 tane yüzlük, e o zaman 90 eder o 9 tane yüzlük zaten…ikisini de geri aldım mı 88 yapar ne konuşturuyorsun beni…ben bu parayı götürüp bir yere vereceğim dolayısıyla sen 2000’i aldın…o 2000’i getir sekretere bırak bir…sen Mehmet’ten alırsın 5000 daha o 5 binin 2 binini sen alıp 3 ünü de bana getirirsin".
                      Sen ağlat biz severiz seni...
                      Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
                      ts_mania

                      Yorum


                      • #26
                        ABDULLAH BAŞAK VE YUSUF TURANLI ARACILIĞI İLE YÜRÜTÜLEN ŞİKE FAALİYETİ
                        10.05.2011 günü saat:10.56’da Abdullah Başak'ı İlhan Ekşioğlu'nun aradığı görüşme(tape:3184);
                        İlhan: “Nedir durumlar iyi mi", Abdullah: "İyi abi gelecek öğleden sonra yanıma abi", İlhan: “İyi seninle şimdi görüşmemize lüzum var mı… gözünü seveyim hallet… her şekil hallet ful yetkilisin öğleden sonra buluşalım seninle", Abdullah: “Öğleden sonra bir cenaze var abi başkana da söyle istersen…Mecnun abinin dayısı… Taşdelen’de ikindi namazında abi" .
                        Sanık İlhan Ekşioğlu’nun, Ankaragücü müsabakasına ilişkin olarak bir taraftan Cemil Turhan, Mehmet Yenice ve Yavuz Ağırgöl üzerinden yürüttüğü şike faaliyeti devam ederken diğer taraftan Abdullah Başak ile birlikte Yusuf Turanlı üzerinden yürütülen şike girişimini merak ettiği ve Abdullah Başak’tan bilgi almaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Abdullah ise bu görüşme ile Yusuf’un öğlenden sonra yanına geleceğini söylemektedir.
                        …………………..

                        15.05.2011 günü saat:12.10’da Şekip Mosturoğlu'nu Sami Dinç'in aradığı görüşmede(tape:2646);
                        Sami’nin; "Sabah 9:30 da.. gittim de, Slovak’a… bizimkine gittim…yok diyor yani zaten hiçbir şey yapamam diyor yani çok yabancı karşıladı olayı yani… söylediğime de pişman oldum yani…biraz şey yaptı böyle ya nasıl falan dedi bende sonra yok yanlış anladın falan dedim yani biraz salakça oldu yani bizimki de…o kadar abi" dediği, Şekip’in; "İyi güzel hayatını yaşa" dediği,
                        Fenerbahçe-Ankaragücü müsabakasının olduğu günün sabahı Slovakya uyruklu Ankaragücü kalecisi Stefan Senecky’nin menajeri Milan isimli şahsa şike teklifte bulunduğu ancak menajerin tepki göstererek teklifi reddettiği, sürecin Şekip Mosturoğlu tarafından yönetildiği ve örgüt üyesi Sami Dinç’in bu amaçla görevlendirildiği anlaşılmıştır.

                        Stefan Senecky menejeri Milan Lednicky kolluk ifadesinde (Kls 66, dizi 248); Holosko’nun transferinden kaynaklanan 295 000 Euro’nun tahsili için Sami ile görüştüğünü, İngilizce’sinin iyi olmaması nedeniyle Sami’nin kendisine ne teklif ettiğini anlamamış olabileceğini beyan etmiş, telefon görüşmelerini doğrularken 2646 nolu tape ile ilgili olarak Sami’nin neden bu şekilde konuştuğunu bilmediğini beyan etmiştir.

                        Sanık Sami Dinç bu konuya ilişkin duruşmadaki savunmasında özetle; “senet vardı kendisi adına takip etmemi istediği. Yine kendisi adına derdest olan o tarih itibariyle, dosyamıza sundum davaları. Bilgi vermem gereken konular vardı. Konuları konuşuyoruz, 15-20 dakikanın sonunda ben kalkıyorum ve ailem ile birlikte kahvaltıya gidiyorum” şeklide beyanda bulunmuştur. Bu savunmaya göre, olağan vekil-müvekkil ilişkisi içinde yapılan konuşma’nın, Şekip Mosturoğlu ile paylaşılmasının hiçbir açıklaması yoktur. Slovakya uyruklu Ankaragücü kalecisi Stefan Senecky’nin menajeri Milan ile arasında geçen görüşmeyi anlatırken, “yok diyor yani zaten hiçbir şey yapamam diyor”, “çok yabancı karşıladı”, “söylediğime de pişman oldum”, “biraz şey yaptı böyle ya nasıl falan dedi”, “sonra yok yanlış anladın falan dedim” gibi ifadelerin kullanılması, söz konusu görüşmenin senet tahsili ile ilgili olmayıp, şike teklifine ilişkin olduğunu açıkça göstermektedir.

                        Bizzat şike anlaşmasının tarafı olan sanık İbrahim Akın’ın, yukarıda özetlenen ve iletişim tutanakları ile uyumlu savunması ile tanık anlatımları ve fiziki takipler değerlendirildiğinde, cezalandırılmalarına karar verilen diğer sanıkların suçtan kendilerini kurtarmaya dönük, oluşa aykırı, iletişim tutanaklarını izaha yönelik gerçeklikten uzak savunmalarına itibar edilmemiştir.

                        Tüm bu nedenlerle başta suç örgüt lideri sanık Aziz Yıldırım’ın bizzat tüm süreci yönetmesi yanında TCK'nın 220/5. maddesindeki “örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır” hükmü yollaması ile diğer sanıklar İlhan Yüksek Ekşioğlu, Abdullah Başak, Yusuf Turanlı, Cemil Turhan, Mehmet Yenice, Yavuz Ağırgöl, Ümit Aydın, Mehmet Şekip Mosturoğlu ve Sami Dinç’in şike suçunun kanuni tanımında yer alan fiilleri birlikte gerçekleştiren sıfatıyla sorumlu oldukları anlaşılmış ve Mahkememizde oluşan bu vicdani kanı ile cezalandırılmalarına karar vermek gerekmiştir.

                        Sanıklar Cemil Turhan, Mehmet Yenice ve Yavuz Ağırgöl’ün şike faaliyetleri hiçbir tereddüde mahal vermeyecek nitelikte kesin ve net olmakla birlikte, şike anlaşmasına muhatap olan Ankaragücü futbolcularının belirlenememiş olması ve bu bağlamda anlaşmanın sağlandığı tespit edilemediğinden eylemin teşebbüs aşamasında kaldığının kabulü gerekmiş ve hüküm tesis edilmiştir.

                        Sanık Ümit Aydın’ın şike teklifi Uğur Uçar tarafından kabul görmediğinden adı geçen sanığın ve yine bu eylem ile bağlantılı diğer sanıklar Abdullah Başak ve Yusuf Turanlı’nın eylemleri de teşebbüs aşamasında kalmıştır.

                        Sanıklar Mehmet Şekip Mosturoğlu ve Sami Dinç’in eylemleri, şike teklifinin muhatabı tarafından kabul edilmemesi nedeniyle anlaşma gerçekleşmediğinden teşebbüs aşamasında kalmıştır.
                        Gerek Cemil Turhan, Mehmet Yenice ile Yavuz Ağırgöl üzerinden, gerekse Abdullah Başak ve Yusuf Turanlı üzerinden yürüttüğü şike eylemleri teşebbüs aşamasında kaldığından Sanık İlhan Ekşioğlu’nun da hukuki konumu bu çerçevede kabul edilmiştir.

                        Sanıklar Ümit Aydın, Mehmet Yenice ve Yavuz Ağırgöl hakkında, hükmolunan sonuç ceza itibariyle “Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına” karar verilmiş olması karşısında, 6259 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik öncesi 6222 sayılı Yasa lehine olduğundan bu şekilde uygulama yapılmıştır.


                        Her ne kadar Bülent İbrahim İşçen ve Yadigar Boğa haklarında bu müsabaka nedeniyle şike suçundan kamu davası açılmış ise de, suçlamayı reddeden savunmalarının aksine yüklenen suçtan cezalandırılmalarına yeter kesin ve inandırıcı kanıtlara ulaşılamadığından beraatlerine karar vermek gerekmiştir.
                        Sen ağlat biz severiz seni...
                        Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
                        ts_mania

                        Yorum


                        • #27
                          İSTANBUL 16. AĞIR CEZA MAHKEMESİNCE"
                          GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Ayrıntıları yukarıdaki gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
                          89- YAVUZ AĞIRGÖL;
                          A)Her ne kadar Sanık YAVUZ AĞIRGÖL hakkında,Türkiye Profesyonel Süper Ligi’nde spor müsabakalarının sonucunu şike ve teşvik primi ile etkilemek amacıyla Aziz Yıldırım liderliğinde kurulan örgüte üye olmak suçundan kamu davası açılmış ise de, yüklenen suçtan cezalandırılmasına yeter her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı kanıtlara ulaşılamadığı ve bu bağlamda yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca BERAATİNE,
                          B)
                          a)Sanık YAVUZ AĞIRGÖL’ünTürkiye Profesyonel Süper Ligi’nde; 15.05.2011 günü oynanan Fenerbahçe – Ankaragücü müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla şike yapmak suçunu işlediği sabit olduğundan, suçun işleniş biçimi ile suç konusunun önem ve değeri gözetilerek eylemine uyan ve tüm sonuçları itibariyle lehine olan 6259 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik öncesi 6222 sayılı Kanun’un 11/1. maddesi uyarınca takdiren alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle ALTI YIL HAPİS ve ÜÇ BİN GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
                          b)Şike anlaşmasına varıldığı kesin olarak tespit edilemediğinden suçun teşebbüs aşamasında kaldığının kabulü ile 6222 sayılı Kanun'un 11/3. ve 5237 sayılı TCK'nın 35/2. maddesi uyarınca meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek takdiren 2/3 oranında indirilerek İKİ YIL HAPİS ve BİN GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
                          c)Sanığın geçmişi ve yargılama sürecindeki davranışları ile cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri gözetilerek cezası takdiren 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirilerek BİR YIL SEKİZ AY HAPİS ve SEKİZ YÜZ OTUZ ÜÇ GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
                          d)Sanığa verilen SEKİZ YÜZ OTUZ ÜÇ GÜN adli para cezasının 5237 Sayılı TCK'nın 52/2. maddesi gereğince sanığın sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak günlüğü takdiren 30 TL den paraya çevrilmek sureti ile; sanığın NETİCETEN BİR YIL SEKİZ AY HAPİS ve YİRMİ DÖRT BİN DOKUZ YÜZ DOKSAN TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
                          5237 Sayılı TCK'nın 52/4. maddesi gereğince sanığa hükmolunan Adli Para cezasının miktarı ve sanığın ekonomik ve şahsî hâli göz önünde bulundurularak, verilen para cezasının takdiren birer ay ara ile 8 EŞİT TAKSİTTE ÖDENMESİNE, taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsili ile ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrilmesine,
                          e)Sanık hakkında, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı verilen hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak, hapis cezasının infazı tamamlanana kadar;5237 sayılı TCK’ nın 53/1 maddesinin a, b, c, d ve e bendinde yer alan yazılı hakları kullanmasından YOKSUN BIRAKILMASINA,
                          5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin c fıkrasındaki belirtilen güvenlik tedbirinin aynı yasanın 53/3 maddesi gereğince koşullu salıverilme süresine kadar uygulanmasına,
                          f) Sanık hakkında 6222 sayılı Kanun’un 18. maddesi uyarınca güvenlik tedbiri olarak spor müsabakalarını SEYİRDEN YASAKLANMASINA, karar kesinleştiğinde gereği için bir örneğinin EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’ne gönderilmesine,
                          g)5271 sayılı CMK'nın 231/5 maddesi gereğince daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış olan sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği konusunda kanaate varıldığından, hakkında verilen HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINA,
                          5271 sayılı CMK'nın 231/8 maddesi gereğince sanığın 5 YIL DENETİM SÜRESİNE TABİİ TUTULMASINA,
                          Sanık hakkında; kişiliği, şahsi ve sosyal durumu ile suçun işlenmesindeki özellikler gözetilerek denetim süresi içerisinde herhangi bir YÜKÜMLÜLÜK BELİRLENMESİNE YER OLMADIĞINA,
                          5271 sayılı CMK'nın 231/10 maddesi uyarınca, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmediği takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak davanın düşürülmesine karar verileceğinin İHTARINA,
                          5271 sayılı CMK'nın 231/11 fıkrası uyarınca denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağının sanığa İHTARINA,
                          Sen ağlat biz severiz seni...
                          Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
                          ts_mania

                          Yorum

                          En Aktif Kullanıcılar

                          Daraltma

                          En aktif kullanıcı yok.
                          WhatsApp WhatsApp’tan Yaz
                          Yükleniyor...
                          X