Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Aziz Yıldırım

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • #16
    01.05.2011 GÜNÜ OYNANAN FENERBAHÇE – İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR MÜSABAKASINDA ŞİKE YAPILMASI

    Spor Toto Süper Ligin 30. hafta maçları sonunda Fenerbahçe ve Trabzonspor'un 72 puanının bulunduğu,ikili averaj sistemine göre Fenerbahçe'nin lig lideri olduğu, 3.sıradaki Bursaspor’un şampiyonluk ümidinin kalmadığı, Fenerbahçe ve Trabzonspor takımlarının şampiyonluk yarışında yalnız kaldıkları, geriye kalan 4 karşılaşmada Fenerbahçe'nin puan kaybetmesi, Trabzonspor'un tüm maçlarını kazanması durumunda Trabzonspor'un şampiyon olacağı,
    Bu nedenle, suç örgütü lideri Aziz Yıldırım’ın ligin 31. hafta maçı olan (01.05.2011 günü oynanacak) Fenerbahçe-İstanbul Büyükşehir Belediye Spor maçı öncesinde 26.04.2011 günü Bülent İbrahim İşçen'i, Ahmet Çelebi ile birlikte, İ.B.B. maçında yapılacak şike faaliyetlerinin talimatını vermek amacıyla yanına çağırdığı, Bülent İşçen ve Ahmet Çelebi'nin, Abdullah Başak ile birlikte Fenerbahçe kulübüne giderek Aziz Yıldırım ile görüştükleri, Ahmet Çelebi'nin, Aziz Yıldırım ile yapılan toplantının hemen ardından Yusuf Turanlı'yı aradığı ve acele olarak buluşmak istediği, aynı gün Yusuf Turanlı ve Abdullah Başak'ın Suadiye Cafe isimli işyerinde buluştukları,
    Şahısların ayrılmalarının ardından Yusuf Turanlı'nın İ.B.B.sporlu futbolcu İskender Alın'ı arayarak, Fenerbahçe maçı kadrosu hakkında bilgi aldığı, daha sonra yine İ.B.B.Sporlu futbolcular ile irtibata geçerek şike faaliyetine yönelik icraata başladığı,

    Bu bağlamda sanıkların, şike anlaşmasının varlığına işaret eden iletişim tespit tutanaklarına bakıldığında;

    25.04.2011 günü saat:14.08’de Mehmet Şekip Mosturoğlu’nun 0532 2139491 nolu telefonu ile Aziz Yıldırım’ın Bülent İbrahim İşçen’i aradığı görüşme(tape:1839);
    Aziz: “Ne yapıyorsun Bülent”, Bülent: “İyiyim Aziz abicim sen nasılsın”, Aziz: “Yarın öğleden sonra tamam mı bizim Ahmet’i al bana gel”, Bülent: “Tamam abi…Çelebi’yi değil mi abi”, Aziz: “Evet evet al bana gelin
    Bu görüşmenin hemen akabinde saat:14.09’da Ahmet Çelebi’yi, Bülent İbrahim İşçen’in aradığı görüşme (tape:1561);
    Bülent: “Yarın öğleden sonra abimin yanına gideceğiz bir Abinin yanına gideceğiz...”, Ahmet:“Benim abimin yanına”, Bülent: “Hayır be oğlum be Aziz Abinin yanına,...salak söyleme kimseye bir şey.

    Ahmet Çelebi, Bülent’in sözünü başta anlamayıp “benim abimin yanına mı” dediğinde Bülent kendisine kızarak görüşmeden kimseye söz etmemesini “salak söyleme kimseye bir şey” sözüyle istemiştir. Kendi beyanı ile Fenerbahçe Kongre üyesi olan bir kişinin (Ahmet Çelebi), kulüp başkanı ile olan görüşmesinden kimseye bahsetmemesini istemek, esasen icraya başlanacak olan şike faaliyetinin gizliliğini sağlamaya yöneliktir.
    Bülent İbrahim İşçen’in “salak söyleme kimseye bir şey” şeklindeki tavsiyesini tutmayan sanık Ahmet Çelebi, aşağıdaki telefon görüşmesinden anlaşılacağı üzere kimle görüşeceğini bir başkasına bildirmektedir.

    26.04.2011 günü saat:10.54’de, Ahmet Çelebi’yi Okan isimli şahsın aradığı görüşme(tape:1564);
    Okan: “Akşam üstü uğrayayım sana gelince sen yerindeysen”, Ahmet: “Tamam telefonlaşalım abi öğleden sonra başkan çağırdı da beni Aziz abi çağırdı beni de öğleden sonra ...kaçta olduğunu bilmiyorum.”

    Sanıklar Ahmet Çelebi’nin Bülent İbrahim İşçen’in, Sanık Aziz Yıldırım ile görüşmeye gitmeden önce buluşmalarına yönelik olarak:

    26.04.2011 günü saat:15.21’de Ahmet Çelebi’yi Bülent İbrahim İşçen’in aradığı görüşme(tape:1565);
    Bülent: “Yarım saate aşağıda buluşalım.. saat dört buçuk gibi buluşalım işte inerken ara beni .... beraber çıkarız işte”.

    26.04.2011 günü saat:15.55’de Ahmet Çelebi’nin Bülent İbrahim İşçen’i aradığı görüşme(tape:1567);
    Ahmet: “Çıktım”, Bülent: “Haydi bende çıkıyorum tamam” .
    26.04.2011 günü saat 16:10 sıralarında Ahmet Çelebi’nin Bülent İ. İşçen ile birlikte, 31.haftada oynanacak İ.B.B.Spor - Fenerbahçe müsabakası öncesi, Şükrü Saraçoğlu stadına giderek Aziz Yıldırım ile görüşecekleri ve yapılan teknik takip sonucu bu buluşmaya Abdullah Başak’ın da katılacağı bilgisinin elde edilmesi üzerine başlatılan fiziki takip sonucu tutulan 26.04.2011 Günlü Fiziki Takip Tutanağına göre (Kl:28, Dizi:279-288 arası);
    Güvenlik görevlilerince aynı gün saat:15.30 sıralarında Fenerbahçe-Şükrü Saraçoğlu Stadyumu civarına geçilerek fiziki takip çalışmalarına başlandığı, saat:16.08’de, içerisinde Ahmet Çelebi ve Abdullah Başak’ın bulunduğu 34 BS 0034 plakalı Range Rover marka aracın Şükrü Saraçoğlu Stadyumuna geldiği ve stad içerisindeki otoparka girdiği, akabinde Ahmet Çelebi ve Abdullah Başak’ın otoparktan yaya olarak çıkarak otopark önünde ayaküstü beklemeye başladıkları, saat:16.32’de 34 VAL 67 plakalı Renault-Fluence marka aracın Şükrü Saraçoğlu Stadyumuna geldiği ve otopark önüne park ettiği, araçtan Bülent İbrahim İşçen’in indiği ve Ahmet Çelebi ile selamlaşarak birlikte kulüp içerisine doğru girdikleri, bir süre sonra Abdullah Başak’ın kulüp içerisine doğru yalnız olarak girdiği, saat:17.05’de Ahmet Çelebi, Abdullah Başak ve Bülent İşçen’in kulüpten beraber çıktıkları, bir süre ayak üstü sohbet ettikleri ve Ahmet Çelebi ve Abdullah Başak’ın otoparkta bulunan geldikleri 34 BS 0034 plakalı araca binerek stadyumdan ayrıldıkları, Bülent İşçen’in ise 34 VAL 67 plakalı aracın bagajına elinde bulunan A4 kâğıdını bıraktığı ve araca binerek Şükrü Saraçoğlu Stadyumundan ayrıldığı anlaşılmış,
    Aynı gün saat:16.58’de Ali Kıratlı’nın, Abdullah Başak’ı aradığı (tape:1917) ;
    Abdullah: “…Ben kulüpteyim şuan ya”, Ali:” Ne arıyorsun kulüpte”, Abdullah: “Bir işim vardı geldim de, şimdi İlhan abi çıktı, başkanın yanındaydım çıktım şimdi, ben, Bülent abi, Ahmet Çelebi,…neyse konuşuruz abi geliyorum geliyorum,…”, Ali: “Araba gönderiyorum, bir araba gönderiyorum”, şeklindeki görüşme ile de tape kayıtları doğrulanmış, adı geçen kişilerin sanık Aziz Yıldırım ile görüştükleri anlaşılmıştır.
    Sanık Ahmet Çelebi, Aziz Yıldırım ile aralarında gerçekleşen bu görüşmenin hemen ardından birkaç dakika sonra saat:17.03’de Yusuf Turanlı’yı aradığı (tape:1568);
    Ahmet: “Yeğenim ne yapıyorsun ne var ne yok”, Yusuf: “Bebekteyim abi ya”, Ahmet: “Sen Suadiye Cafeye gelir misin acele”, Yusuf: “Bir şey mi oldu abi önemli bir şey mi”, Ahmet: “ Evet evet,..haydi acele gel”,

    Aynı gün saat:18.02’de Ahmet Çelebi’nin Yusuf Turanlı’yı aradığı görüşme(tape:3339);
    Ahmet: “Geldin mi”, Yusuf: “Sahil yolundayım abi geliyorum hangi sokaktan girecektim o Suadiye kafeye”.
    İçerikli telefonlar ile sanıklardan Yusuf Turanlı’yı acele görüşmek için çağırmaktadır.
    Yapılan bu teknik takip sonucu aynı gün Ahmet Çelebi’nin Yusuf Turanlı ile Suadiye Cafede buluşacaklarının anlaşılması üzerine başlatılan fiziki takip sonucu tutulan 26.04.2011 Günlü Fiziki Takip Tutanağına göre(Kl:28, Dizi:279-288 arası);
    Güvenlik görevlilerce saat:18.00 sıralarında Kadıköy Selim Ragıp Emeç sok No:27 sayılı adreste bulunan Suadiye Cafe-restaurant isimli işyerine geçilmiş, Ahmet Çelebi’ye ait 34 BS 0034 plakalı aracın işyeri önünde park halinde olduğu, işyeri içerisine girildiğinde Ahmet Çelebi’nin girişe göre sol bölümde bulunan masada yalnız olarak oturduğu, saat:18.15’de Yusuf Turanlı’nın Suadiye cafe-restaurant önüne 34 UB 0873 plakalı Ford Fiesta marka araç ile geldiği ve aracı park ettiği, cafe içerisine girdiği ve Ahmet Çelebi ile birlikte işyerinin 2.katına çıktıkları ve tape içeriğinin doğrulandığı anlaşılmıştır.

    Sanıklar Ahmet Çelebi ve Yusuf Turanlı’nın buluşup görüşmelerinin hemen ardından Yusuf Turanlı’nın,

    26.04.2011 günü saat:20.14’de İbrahim Akın’ı aradığı görüşme(tape:3342);
    Yusuf; “Etilerdeyim gel,…gel iki dakika uğra bana bir çaya”, İbrahim; “Neredesin ki”, Yusuf; “Big Şefteyiz gel iki dakika uğra”, İbrahim; “Tamam”.
    26.04.2011 günü saat:22.07’de İbrahim Akın’ın Yusuf Turanlı’yı aradığı görüşme(tape:3567);
    İbrahim; “Orada mısın”, Yusuf; “Ha ha gel”, İbrahim; “Geliyorum hadi hemen”,

    Söz konusu iletişim tespit tutanaklarından, sanık Yusuf Turanlı’nın İbrahim Akın ile Etiler Big Chefs Restaurant’ta buluşacaklarının anlaşılması üzerine başlatılan fiziki takip sonucu tutulan 26.04.2011 Günlü Fiziki Takip Tutanağına göre (Kl:28, Dizi:279-288 arası);
    Güvenlik görevlilerince saat:21.35 sıralarında Beşiktaş Nispetiye Cd. No:89 da faaliyet gösteren Big Chefs isimlirestauranta geçilmiş, içeriye girildiğinde girişe göre sol tarafta bulunan bahçe bölümündeki masalardan birinde Yusuf Turanlı, Beşiktaş Futbol takımında forma giyen İbrahim Toraman ile O. B. isimli şahısların birlikte oturup sohbet ettikleri, bir süre sonra İbrahim Toraman’ın vedalaşarak ayrıldığı, Yusuf Turanlı ve O. B.’nin ise oturmaya devam ettikleri, saat:22.19’da 34 THF 09 plakalı ticari taksi ile İbrahim Akın’ın gelerek Big Chefs restauranta girdiği, Yusuf Turanlı’nın oturduğu yerden kalkarak İbrahim Akın’ı karşıladığı, bu esnada yanlarına bir şahsın geldiği, hep birlikte aynı masaya oturdukları, O. B.’nin vedalaşarak ayrıldığı, bir süre sonra diğer şahsın telefonla görüşme yaptığı sırada Yusuf Turanlı’nın, İbrahim Akın’ın kulağına eğilerek bir şeyler söylediği, akabinde de şahısların sohbete devam ettikleri, durumu belgeleyen ekli fotoğraflardan da anlaşılmıştır.
    Trabzonspor √
    Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|
    İki Renk ve Asalet √
    BordoMavi.Net √

    Yorum


    • #17
      Sanıklar Yusuf Turanlı ve İbrahim Akın’ın buluşup görüşmelerinin hemen ardından Yusuf Turanlı’nın,

      26.04.2011 günü saat:23.01’de Ahmet Çelebi’yi aradığı görüşme(tape:3343);
      Ahmet’in Suadiye’de olduğunu belirttiği, Yusuf: Abi şey yapalım tamam yani sen nasıl diyorsan odur yani anladın mı”, Ahmet: “Tamam peki kardeşim”, Yusuf: “Tamam mı abiciğim sen ne diyorsan odur” Ahmet; “Tamam tamam gülüm” Yusuf: “Sen ne zaman diyorsan beraber şey yaparız gideriz yan” Ahmet: “Tamam tamam abiciğim”.
      Söz konusu görüşme ile, sanık Aziz Yıldırım’ın yaptığı toplantı ile kararlaştırılan teklifin Sanık Yusuf Turanlı aracılığı ile İBB Sporlu İbrahim Akın’a iletildiği ve bu bilginin İ. Akın ile görüşmesinin ardından Yusuf tarafından Ahmet Çelebi’ye bilgi olarak aktarıldığı anlaşılmaktadır.

      Sanık Yusuf Turanlı, durumu Ahmet Çelebi’ye bildirmesinin hemen akabinde saat:23.11’de İbrahim Akın’a;
      Ole olması daha hayırlı hayır yaparsın bol bol saga sola (tape:3344) şeklinde mesaj göndermiştir.

      Aşağıdaki TAPE’den anlaşılacağı üzere hayırsever kişiliği Sanık Yusuf tarafından bilindiğinden söz konusu mesaj ile sanık İbrahim Akın ile yapılan şike anlaşmasını kuvvetlendirmeye ve anlaşma ile belirlenen miktarı kabul ettirmeye çalışmaktadır.

      İbrahim Akın’ın ise buna karşılık saat:23.12’de Yusuf Turanlı’ya gönderdiği(tape:3345);
      )” şeklindeki mesaj ile gülerek karşılık verdiği anlaşılmaktadır.

      İbrahim Akın bu mesajın hemen ardından adeta Yusuf Turanlı’nın, kendisine yönelik hayır yapma noktasında tespitini doğrular nitelikte Erzurum’da ikamet eden emekli imam Tanık Ahmet Kangı’yı aramıştır.

      26.04.2011 günü saat:23.15’te İbrahim Akın’ın X Şahsı (TANIK AHMET KANGI)aradığı görüşme(tape:3568);
      İbrahim: “Hocam bir şey sormam lazım sana ya şimdi bizim hafta sonu Fener’le maçımız var ya, demişler ki İbo gol atmasın, yüz bin dolar para verelimona diye”, X Şahıs: “ İyi ne yapacaksın”, İbrahim: “Ben de sana soruyorum dedim hocam bu adamlarına sor diye yani ne yapmamız lazım diye”, X Şahıs: “Sizin takımın kaptanı hocası ne diyor”, İbrahim: “Onlar bir şey diyemiyor hocam Fenerbahçeli oldukları için onlarda bana kalkıp oynama veya gol atma diyemiyorlar başkası tarafından söyleniyor bu.. yani bana gol atma diyorlar yani”, X Şahıs: “İyi tamam yani böyle şeyler günümüzde futbol camiasında var değil mi böyle şeyler”, İbrahim: “Var var ama hocam işte ben de sana soruyorum yani kötü olur mu diye…yani para var yani işin ucunda, ama sonucunda diyorlar ki işte şu şunu yapma”, X Şahıs: “Efendim yani onda bir şey yok ki ya bu gönül rıza olan bir şey yani sen gol atmayacaksın yerine para verecekler…tabi ya onda bir şey yok yani bunda bir sakınca yok canım niye olsun yani baya başkaları duymasın önemli değil…bizim burada benim köyde baba türbesi var ya Köy babada…orda var çok fakirler var yaparsın bu kurban keseriz orda yedirirsin”, İbrahim: “Ben atmayım ama ilerde başıma bela almayım yani bu konuda hani basın için değil yani hani böyle bir şey yaptık işte sonra Allah cezalandırmasın yani bizi”.

      Söz konusu görüşme ile sanık İbrahim Akın, şike anlaşması sonucu alacağı para (yüz bin dolar) için dini bilgisine güvendiği ve tanıdığı olan emekli imam Tanık Ahmet Kangı’dan fetva almıştır.

      Tanık Ahmet Kangı talimatla alınan beyanında; “İbrahim Akın kendisine para teklif edildiğini bana söyledi, ben de transfer ücreti olarak düşündüğüm için sakıncası yok dedim, bu konuda niye benden fetva aldığı konusunda bilgim yoktur, İbrahim Akın ile 26.04.2011 tarihi saat;23.15'de yapmış olduğum telefon görüşmesinin içeriğini kabul ediyorum; ancak bahsettiğim gibi şike için olduğunu anlamadığımdan dolayı sakıncası olmadığını söyledimdemiştir.
      Trabzonspor √
      Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|
      İki Renk ve Asalet √
      BordoMavi.Net √

      Yorum


      • #18
        Sanık İbrahim’in aldığı bu fetva sonrasında aynı dakika içerisinde saat:23.19’da Yusuf Turanlı’ya gönderdiği mesajlarda(tape:3569-3346);
        verildi abi ”, “Ok verildi abi yazdığı ve şike teklifine onay verdiği ve anlaşmanın yapıldığı anlaşılmıştır.

        Sanık İbrahim’den onay alan Yusuf Turanlı duruma sevinerek bir dakika sonra saat:23.20’de İbrahim Akın'a gönderdiği (tape:3370);
        "Tamamdır harıka yarın aksam bulusuruz senle" mesajıyla karşılık vermiş,

        Aynı dakika içerisinde bu defa İbrahim Akın, Yusuf Turanlı’ya “Ok” şeklinde (tape:3348) mesaj göndermiştir.

        27.04.2011 günü saat:02.48’de İbrahim Akın, Yusuf Turanlı’ya gönderdiği mesajda(tape:3349);
        100 dolar degil 100 euro abi ole dedi ” yazdığı ve fetva alırken söylediği 100 bin Dolar yerine aynı miktarda Euro isteğini iletmektedir.

        27.04.2011 günü saat:13.02’de Yusuf Turanlı’nın Ahmet Çelebi’yi aradığı görüşme(tape:3350);
        Yusuf: Sen gittin mi abi oraya”, Ahmet: “…Yok cuma günü, Yusuf: “…Oraya gitmeyecek misin konuştun ya sen onu söylüyorum,…sabahtan görüşür müyüz Ahmet: “…Tamam tamam”, Yusuf: “Tamam yani, akşam görüşelim olmadı ben gelirim senin yanına”, Ahmet: “Ya bi gel yanıma ya”, Yusuf: “Akşam, akşam üzeri akşam gelirim yanına, sen bu tarafa geçmeyecek misin abi ya”
        Söz konusu görüşme ile Yusuf Turanlı, Ahmet Çelebi’ye, şike anlaşması konusunda Aziz Yıldırım ile görüşüp görüşmediğini sormaktadır. Zira aşağıda kronolojik olarak değerlendirilen tapeler ve fiziki takip tutanakları ile Ahmet Çelebi’nin “Cuma günü” dediği görüşmenin Aziz Yıldırım ile gerçekleşen görüşme olduğu anlaşılmaktadır.

        Sanık İbrahim Akın’ın 27.04.2011 günü saat:13.24’de Yusuf Turanlı’ya gönderdiği tape:3351);
        Yusuf abi 100 bin euro yaptin mi ”mesajı ile yeniden para miktarının artırılıp artırılmadığını sormakta,


        Bir dakika sonra saat:13.25’de Yusuf Turanlı’nın İbrahim Akın’a gönderdiği (tape:3352);
        Yok daha konusmadım aksam gıdıcem oraya kardesımm gec saate dogru mesajı ile bu konuyu akşam konuşacağını söylemektedir. Yukarıda değerlendirilen 3350 nolu tapeden anlaşıldığı üzere sanık Yusuf Turanlı’nın akşam görüşeceği kişi Ahmet Çelebi’dir. Zira aldığı talimat üzerine şike teklifini İbrahim Akın’a iletmesi için Yusuf ile muhatap olan kişi anılan sanıktır. Yusuf, Ahmet ile görüşmeden İbrahim’in istediği miktar konusunda bir şey söylemek istememektedir.

        Bu mesajdan bir dakika sonra saat:13.26’da İbrahim Akın’ın Yusuf Turanlı’ya mesaj gönderdiği(tape:3353);
        Kabul etmiyorum baska ” diyerek, görüşeceği kişiye bu durumu iletmesini söylemekte, Dolar yerine Euro isteğini ısrarla vurgulamaktadır.

        27.04.2011 günü saat:13.34’de İlhan Ekşioğlu’nun, Cemil Turhan’ı aradığı görüşme(tape:3089);
        Cemil (hasta olduğunu ve evde yattığını, programının çok yoğun olduğunu söyleyip): “…Yav yarın .. için ...saat 6’da buluşuyorum,…yarın ikisi de varda biri 6’da biri 8’de”, İlhan: “…Mehmet mi”, Cemil: “Evet,…6’da o zaten 6 gelecek ya 5 buçuk 6’ya doğru gelecek, …gelecek eve gelirken bana gelecek”, İlhan: “O da gelsin çünkü şey öbürünü göndermemiz lazım hemen ya”, Cemil: "Ben şeyi söylüyorum İstanbul’dakileri söylüyorum,…akşama gelince görüşürüz”.
        Sanıklar İlhan Yüksel Ekşioğlu ile Turhan, Ankaragücü maçına yönelik şike faaliyetleri ile ilgili olarak konuştukları anlaşılmaktadır. Bununla birlikte Cemil Turhan'ın "İstanbul'dakileri söylüyorum" derken ayrıca bir faaliyet içerisinde bulunduğu, bu kişinin de İstanbulspor oyuncusu Can Arat olduğu anlaşılmaktadır. Aynı mahiyette bir görüşme aşağıda belirtilen 3093 nolu tapede de geçmektedir.

        27.04.2011 günü saat:17.08’de Ahmet Çelebi’nin Yusuf Turanlı’yı aradığı görüşme;
        Yusuf’un Silivri’den çıktığını belirttiği, Ahmet’in problem olmadığını söylediği, Yusuf; “Tamam çünkü yani ben şey yaptım ondan sonra şey”, Ahmet; “…Onu geç ya geç onu sen boş ver,…ben sana cuma günü şey yapacağım” (tape:3357)

        27.04.2011 günü saat:21.49’da İbrahim Akın’ı Yusuf Turanlı’nın aradığı görüşme(tape:3570);
        İbrahim; “Ha ne oldu bizim iş hallettin mi”, Yusuf; “Şeyi adamla yarın buluşcam,…ya öbürü de fena değil canım ya”, İbrahim: “Yok olmaz kabul etmiyorum” dediği, Yusuf: “Şey yapacam ya konuşcam ben”
        Bu konuşma içeriğinden de anlaşıldığı üzere; İbrahim 100 bin Dolar yerine 100 Euro isteğinin halledilip halledilmediğini sorarken, Yusuf Turanlı yine 3357 nolu tapeden de sabit olduğu üzere Ahmet Çelebi ile bu hususu Cuma günü konuşacağını ancak 100 bin Dolar’ın da iyi bir miktar olduğunu (öbürü de fena değil) söylemektedir.

        28.04.2011 günü saat:20.28’de İbrahim Akın’ın Fahri Tatan’ı aradığı görüşme(tape:3573);
        İbrahim: “Bir tane at buldum bir tane, 125 milyar at ikili İngiliz”, Fahri: “…Ne diyorsun ya”, İbrahim: “Valla bak verin 125 alın bu atı dedi başka bir şey de söylemiyorum size dedi hep bu şampiyonları elimden alıyorsunuz benim dedi bunu alın bari dedi valla bak, Ben dedim bana bir hafta on gün müddet ver dedimFahri: “Haftaya … alırsın”, İbrahim: “Bu şey var ya benim bu hafta var ya maç,…şey yapıyorlar bana işte hani anlarsın ya, Fahri: “Ekstra hı, İbrahim: “Ha ama şey için yapıyorlar tam tersi, Fahri: “Allah çarpsın de” İbrahim: “Anladın, hee”, Fahri: “Kim Beşik mi, Beşiktaş mı İbrahim: “Hayır canım hayır hayır öyle işte ya anladın mı” Fahri: “Bu hafta sizin maç kimle”, İbrahim: “Kimle oğlum biz bu hafta kimle oynuyoruz” Fahri: “Siz Belediye şeyle oynuyorsunuz Fener le”, İbrahim: “Ha işte öyle bir şey var”, Fahri:İnşallah koyarsın 2 tane iyi hazırlan bari..”, İbrahim: “Ama onun için değil tam tersi için, Fahri:Fenerden mi, İbrahim:Ha, Bu gün haber gelecek ya ben, gönderirler belki,
        Yarış atlarına ilgisi olan sanık İbrahim Akın, arkadaşı Fahri Tatan ile 125 milyara İngiliz atı bulduğunu, satın almak için bir hafta süre istediğini, Fenerbahçe ile yapacağı maçta kendisine gol atmaması, iyi oynamaması karşılığında verilecek şike parası ile söz konusu atı almayı düşündüğünü söylemektedir.

        Fahri Tatan 15.08.2011 tarihli kolluk ifadesinde (Kls 66 dizi 206); “Fenerbahçe’nin İbrahim Akın’a şike amaçlı para vereceği teklifi geldiğini anladığını, 3584 nolu tapede “CUMAYA MI alıyorsun paraları” ile laf almaya çalıştığı konunun Fenerbahçe’nin teklif ettiği şike olduğunu beyan etmiş, aynı tarihli savcılık ifadesinde de bu hususları yinelemiş, şike parasını almak için buluşmaya gittiğini bildiğini ancak alıp almadığını bilmediğini bildirmiştir.

        İletişim tespiti tutanaklarından Ahmet Çelebi’nin Yusuf Turanlı ile; sahibi olduğu Ümraniye Mithatpaşa Caddesinde bulunan Berke Petrol Ofisi isimli işyerinde bir araya geleceklerinin anlaşılması üzerine başlatılan fiziki takip sonucu tutulan 28.04.2011 Günlü Fiziki Takip Tutanağına göre (Kl:28, Dizi:275-278 arası);
        Güvenlik görevlilerce 28.04.2011 günü saat:13.20 sıralarında Berke Petrol Ofisi isimli yere geçilerek fiziki takip çalışmalarına başlanıldığı, Petrol Ofisi içerisinde Ahmet Çelebi’nin kullandığı 34 BS 0034 plakalı aracın park halinde olduğu, saat:13.32’de Petrol Ofisi içerisindeki işyerinden Yusuf Turanlı’nın çıktığı ve yine benzinlik içerisinde park halindeki 34 YSF 32 plakalı mavi renkli BMW marka araca binerek ayrıldığı anlaşılmıştır.

        28.04.2011 günü saat:21.29’da İbrahim Akın’ın, Yusuf Turanlı’yı aradığı görüşme(tape:3358);
        İbrahim: “Haber vermedin hiç”, Yusuf:“…Onda sıkıntı yok yarın arayacaklar beni,…ben söyledim yarın halletmemiz lazım diye”, İbrahim: “…Öyle olmaz,…yoksa bak acayibim ha”, Yusuf: “…Yarın dedim halledin dedim yoksa dedim ben karışamam dedim…”, İbrahim: “Tamam o zaman gelirim ben yarın oraya”.
        Sanık İbrahim Akın, Yusuf Turanlı’ya şike anlaşmasına konu 100 bin Dolar yerine 100 bin Euro ile ilgili haber vermediğini söylediği, Yusuf’un da, gerek 3357 nolu Tape’de Ahmet Çelebi’nin kendisine, “…cuma günü (29.04.2011) şey yapacağım (tarih 27.04.2011)” şeklinde söylemesi ve gerekse de Berke Petrol Ofisi isimli işyerinde Ahmet Çelebi ile bir araya gelmesi üzerine onda sıkıntı yok yarın arayacaklar (tarih 28.04.2011)şeklindebilgi verdiğianlaşılmaktadır.
        Trabzonspor √
        Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|
        İki Renk ve Asalet √
        BordoMavi.Net √

        Yorum


        • #19
          28.04.2011 günü saat:21.33’de Bülent İbrahim İşçen’in, Ahmet Çelebi’yi aradığı görüşme(tape:1573);
          Ahmet:“...Köy tarafındayım sen neredesin”, Bülent:“...Bende işte aşağıda sahil ...doğru gidiyorum”, Ahmet: “Kahve içeriz veya yarın tamam yarın görüşelim,.., yarın konuşalım yani görüştün mü sen”, Bülent: “Yarın gidelim işte bilet almaya gideceğim orada görüşürüz”. Ahmet: “İyi tamam benim de gelmem lazım…var”

          Bu görüşmede Ahmet Çelebi, Bülent İbrahim İşçen’den Aziz Yıldırım ile görüşmeye kendisini de gitmesi gerektiğini bildirmektedir. Zira; İbrahim Akın’ın, Yusuf Turanlı aracılığı ile 100 bin Dolar yerine 100 bir Euro talebini iletmesi gerekmektedir.

          29.04.2011 günü saat:13.45’de Yusuf Turanlı’nın, Ahmet Çelebi’yi aradığı görüşme(tape:1575);
          Yusuf: “Patron ne yapıyorsun”, Ahmet: “Ne yapayım abiciğim sen ne yapıyorsun, Yusuf: “..şeydesin herhalde Caddede”, Ahmet: “E işte telefonunu bekliyorum”, Yusuf: Ha anladım abi iyi” Ahmet: “Tamam ben arayacağım seni”

          Sanık Ahmet Çelebi, şike anlaşmasına ilişkin olarak Aziz Yıldırım’ın telefonunu beklediğini söylerken, isim geçmemesine karşın Yusuf “Ha anladım abi” diyerek durumu anlamakta, Ahmet Çelebi gelişme sonrasında Yusuf’u arayacağını söylemektedir.

          29.04.2011 günü saat:15.35’de Yusuf Turanlı’nın Ahmet Çelebi’yi aradığı görüşme(tape:1577);
          Ahmet: “Yarın 5 buçuk 6’da görüşeceğim, Yusuf: “Ha traşın bitti yani,.. konuştuysanbeş buçukta gideceğim, Ahmet: “Hayır biriyle konuştum da,..,O dedi o saatlerde ol diye.
          Sanık Yusuf, Ahmet Çelebi’nin görüşmeyi yapıp yapmadığını merak ettiği, yapmış ise sanık İbrahim ile görüşmeye gideceğini söylemekte, Ahmet Çelebi ise aşağıdaki tapeden de anlaşılacağı üzere Aziz Yıldırım henüz gelmediğinden görüşme yapamadığını ve yarın görüşeceği saati söylemektedir.

          29.04.2011 günü saat:15.38’de Ahmet Çelebi’yi Bülent İbrahim İşçen’in aradığı görüşme(tape:1578);
          Bülent: “Ahmet daha gelmemiş inmiş uçaktan ama daha gelmemiş kulübe haber verecekler ben takip ediyorum”, Ahmet: “Anladım,..ben Erenköydeydim istasyona doğru geçiyoruz”,

          Sanık Ahmet Çelebi, şike parasına ilişkin olarak Aziz Yıldırım ile görüşmek için Bülent İbrahim İşçen ile irtibata geçtiği, Bülent İbrahim’in de Aziz Yıldırım’ın uçaktan indiğini ama henüz kulübe geçmediğini, kulübe geçtiğinde kendisine haber vereceklerini söylemektedir.

          Bu görüşmenin ardından,
          29.04.2011 günü saat:15.55’de Bülent İbrahim İşçen’in AzizYıldırım’ı aradığı görüşme(tape:1671);
          Bülent:“Abiciğim nasılsın hoş geldin”, Aziz: “İyidir hoş bulduk”, ”Bülent: “Abi, o gün beraber konuştuğumuz arkadaş bir şeyler konuşaçakmış seninle de”, Aziz:“Tamam bi yarım saat sonra ben kulübe geçerim”, Bülent: “Tamam, Kulübe geçelim tamam abi, peki”

          Sanık Bülent İbrahim, Aziz Yıldırım’ı arayarak “o gün beraber konuştuğumuz arkadaş” diye kastettiği Ahmet Çelebi’nin, bir şeyler konuşacağını söylediği, Aziz Yıldırım’ın da tamam diyerek kulüpte konuşabileceklerini söylemektedir.
          Bülent İbrahim, Aziz Yıldırım ile arasındaki 25 saniye süren bu görüşmenin hemen ardından aynı dakika içerisinde, saat:15.56’da Ahmet Çelebi’yi aradığı görüşme(tape:1579);
          Bülent: “Pıt pıt, kırk beş dakika sonra yarım saat kırk beş dakika sonra bu aşağıda buluşacağız ona göre inersin aşağıya”, Ahmet: “Tamam”

          Sanık Bülent, Aziz Yıldırım tarafından malûm o gün beraber konuştuğumuz arkadaş” tabir ettiği Ahmet’e, Aziz Yıldırım ile yapacakları görüşme nedeniyle buluşmak için saat ve yer belirtmektedir.

          29.04.2011 günü saat:16.42’de Ahmet Çelebi’yi Bülent İ. İşçen’in aradığı görüşme(tape:1580);
          Ahmet: “Çıktım yola geliyorum, Bülent: “İyi haydi aşağıda buluşalım”.

          29.04.2011 günü saat: 17.12’de Tamer Yelkovan/Aziz Yıldırım’ın Bülent İbrahim İşçen’i aradığı görüşme(tape:1909);
          Bülent: “Alo”, Tamer: “Bülent”, Bülent: “Efendim” Tamer: “Bir dakika başkanım görüşecek” (Tamer Yelkovan telefonu Aziz Yıldırım’a veriyor), Aziz; “Oğlum neredesin”, Bülent: “Geldim abi kapıdayım iki dakikaya oradayım

          Sanık Aziz Yıldırım, Tamer Yelkovan’ın telefonu ile onun yanında, şike ile ilgili olarak Bülent İbrahim ile görüşmektedir.
          29.04.2011 günü saat:17.14’de Ahmet Çelebi’nin Bülent İbrahim İşçen’i aradığı görüşme(tape:1581);
          Bülent: “Geldim ışıklardayım, Ahmet: “İyi tamam oldu” .

          İletişim tespit çalışmalarına göre; İbrahim Bülent İşçen ve Ahmet Çelebi’nin Fenerbahçe stadyumuna geçerek Aziz Yıldırım’ın gelmesini bekledikleri ve Dereağzı tesislerinde bir araya gelecekleri bilgisinin alınması üzerine başlatılan fiziki takip sonucu tutulan 29.04.2011 Günlü Fiziki Takip Tutanağına göre (Kl:27, Dizi:264-274 arası)
          Güvenlik görevlilerce 29.04.2011 günü saat:12.30 sıralarında Stad civarına geçilerek fiziki takip çalışmalarına başlanıldığı, saat:16.45’de Ahmet Çelebi ve yanındaki iki şahsın 34 BS 0034 plakalı araçla stadın önüne geldiği, Ahmet Çelebi’nin araçtan inerek stadın içerisine girdiği, diğer iki şahsın araçlarını park ederek stadın altında bulunan Fenerium Alışveriş Merkezi’ne girdikleri ve alışveriş yaptıkları, saat:16.53’de Bülent İşçen’in 34 VAL 67 plakalı araçla geldiği ve stad içerisinde bulunan otoparka girdiği, saat:17.20’de Aziz Yıldırım, Ahmet Çelebi ve Bülent İşçen’in stad otoparkında hep beraber görüştükleri, Aziz Yıldırım’ın 34 GHA 50 plakalı araçla çıktığı, Ahmet Çelebi ve Bülent İşçen’in birlikte çıkarak, geldikleri kendi araçlarıyla aynı yöne doğru hareket ettikleri, saat:17.30’da Ahmet Çelebi’nin 34 BS 0034 plakalı araçla, Bülent İşçen’in ise 34 VAL 67 plakalı araçla Dereağzı tesislerine giriş yaptıkları, Tamer Yelkovan ve yanındaki şahıslarla sohbet ettikleri, saat:18.00’de Bülent İşçen’in 34 VAL 67 plakalı araçla, Ahmet Çelebi’nin ise 34 BS 0034 plakalı araçla Dereağzı tesislerinden ayrıldığı anlaşılmıştır.

          Şikeye yönelik bu görüşme sırasında kulübün mali işler müdürü olan sanık Tamer’in de hazır bulunduğunda şüphe yoktur.

          29.04.2011 günü saat:17.29’da İbrahim Akın’ın Yusuf Turanlı’yı aradığı görüşme(tape:3361);
          İbrahim: “Yusuf Abi, bunu şey nakit mi alacaksın, Yusuf:“…Konuşacağım şey yapma tamam, …konuşacağım ben bugün akşam ona göre haber vereceğim zaten”.

          29.04.2011 günü saat:17.32’de Yusuf Turanlı’nın Ahmet Çelebi’yi aradığı görüşme(tape:3362);
          Ahmet: “Ne yapıyorsun neredesin”, Yusuf: “Etiler’de”, Ahmet: Bu tarafa o zaman geçtiğinde haber et” Yusuf: “Geçeyim mi yani” Ahmet: “Geç” Yusuf: “Nereye geleyim” Ahmet: “Fenerbahçe Dereağzı varya oraya doğru gel.
          29.04.2011 günü saat:18.13’de Yusuf Turanlı’yı Ahmet Çelebi’nin aradığı görüşme(tape:3363);
          Yusuf: “Stadın önündeyim abi”, Ahmet: “…O hani chocklet var ya,…eski Çaklıt,…onun önünde seni bekliyorum”, Yusuf: “Tamam abi geliyorum” .
          29.04.2011 Günlü Fiziki Takip Tutanağına göre (Kl:27, Dizi:264-274 arası) devam eden teknik çalışmalarda; Ahmet Çelebi’nin Yusuf Turanlı’yı Chocolate cafeye davet ettiği bilgisinin alınması üzerine; güvenlik görevlilerce yapılan takipte saat:18.15’de Kadıköy Münir Nurettin Selçuk Cd Kalamış İskelesi civarında Ahmet Çelebi ve Yusuf Turanlı’nın buluştukları ve bir müddet ayaküstü sohbet ettikleri anlaşılmıştır.

          29.04.2011 günü saat:19.47’de İbrahim Akın’ın Fahri Tatan’ı aradığı görüşme(tape:3576);
          İbrahim: “Bugün de işte şey alacam işte bakalım,…altılı var ya,…bugün verecekler ya”… Fahri: “İbo sen yarın sen Pazar oynayabilecek misin sakatmışsın herhalde”, İbrahim: “Ha sakatım biraz ayağımda şey var ya”, Fahri: “O altılıdan aldığın para ne oldu, İbrahim: “Gidiyorum şimdi bakacam bekliyorlar, Fahri: “Yüz misli mi yakalamıştın”, İbrahim: “Ha,…yok şeye şey yaparız ben bu gün gidiyorum ya şimdi,…ordan yollarım ben sana,…15”,

          Sanık İbrahim, Fahri Tatan’a şike anlaşmasından alacağı paradan söz etmektedir.

          29.04.2011 günü saat:20.54’te İbrahim Akın’ı Yusuf Turanlı’nın aradığı görüşme(tape:3578);
          İbrahim: “Akmerkez’deyim”, Yusuf: “Yemedim nerde yeriz,…ben hazırım ya istediğin zaman gidebiliriz, İbrahim: “Devre arası mı gidelim”…İskender o zaman onlar sonra gelir abi bizim yanımıza biz geçelim o zaman

          Sanık İbrahim Akın, yanında kimse olmadan Yusuf Turanlı ile görüşmek istemektedir. Bu arada yalnız İbrahim Akın’la yapılan şike anlaşması ile yetinmek istemeyen Aziz Yıldırım, aşağıdaki görüşme içeriğinden anlaşıldığı üzere Cemil Turhan üzerinden eski futbolcuları Can Arat’a ulaşılıp ulaşılmadığını araştırmaktadır.

          29.04.2011 günü saat:21.18’de AzizYıldırım’ın Serkan Acar’ı aradığı görüşme(tape:1673);
          Aziz: “…Cemil’le konuşabildin mi,…konuşmuş mu arkadaşla”, Serkan: “O bizden gidenle konuşmuş,…uzunla, evet, Aziz: ..Tamam yani problem yok”, Serkan: Konuşmuş evet,…öbürü oynamıyor zaten.

          29.04.2011 günü saat:21.19’da Aziz Yıldırım’la Cemil Turhan’ın yaptığı görüşme;
          Aziz: “…Aradı mı seni ne yaptın”, Cemil (aradığını belirterek): “…Şimdi bayide gördüm bayiden çıktılar”, Aziz: “Yarın konuşalım…Uzun’la şey yaptın mı görüştün mü,…tamam yarın görüşelim”. (tape:1674)

          29.04.2011 günü saat:21.54’de Abdullah Başak/Ahmet Çelebi’nin Bülent İbrahim İşçen’i aradığı görüşme(tape:1920) ;
          Abdullah: “Ali abiyi bıraktım şeye de Fener..döndüm Suadiye kafedeyim”, (Abdullah Başak telefonu Ahmet Çelebi’ye veriyor), Ahmet: “Benim şimdi yarın görüşmem lazım 11’de nerede olacaktı Dereağzında mı”, Bülent: “He 12’de 1’de olur o ...gideriz sabahleyin işte uyanınca,..Dereağzında olmayacak,..başka yerde o şeyde kulüpte divan var,..tabi Divan kartı kartı olması lazım gideriz biz gireriz bana kimse bir şey diyemez”, Ahmet: “Benim görüşmem lazım,.., görüşmem lazım, acil”, Bülent: “Öğlen dedi ya yarın öğlen gel diye işte”, Bülent: “Git yarın oraya git kulübe 11-12’de git,..anladın mı ya öğlenleyin gideriz işte”.

          Sanık Ahmet Çelebi, İbrahim Akın’ın istediği şike parasına ilişkin olarak Aziz Yıldırım ile acil olarak görüşmesi gerektiğini belirtmektedir.

          30.04.2011 günü saat:10.20’de İlhan Ekşioğlu’nun Cemil Turhan’ı aradığı görüşme(tape:3093);
          İlhan: “Cemil Abi sen uzunla, uzunla hallettin değil mi”, Cemil: “Evet evet” İlhan: “Ha uzunla hallettin”, Cemil: “He”, İlhan: “Tamam tamam öbürleri”, Cemil: “Öbürleri şimdi geliyor çocuklar dün 6 da şey yaptılar işte şimdi o şey bize yakın olan geliyor bana”

          Sanık İlhan Yüksel Ekşioğlu, İBB maçı öncesinde Cemil Turhan’a “uzunla hallettin değil mi” diyerek Can Arat ile konuşup konuşmadığını sorduğu gibi aynı zamanda “öbürleri” dediği diğer taraftan Ankaragücü maçı ile ilgili olarak şike faaliyetlerinde bulunan Mehmet Şen ve Yavuz Ağırgöl’ü sorduğu anlaşılmaktadır. (Bu husus ilgili müsabaka içerisinde ayrıca değerlendirilmiştir)

          30.04.2011 günü saat:12.49’da Yusuf Turanlı’yı İbrahim Akın’ın aradığı görüşme(tape:3364);

          İbrahim; “Ne yapıyorsun Yusuf Abi”, Yusuf: “Haber bekliyorum arayacağım seni,…ben sana haber vereceğim bugün yine.
          Sanık Yusuf Turanlı, İbrahim Akın’ın talebinin kabul edilip edilmediği hususunda haber beklediğini adı geçen sanığa iletmektedir.

          30.04.2011 günü saat:12.50’de Yusuf Turanlı’nın Ahmet Çelebi’yi aradığı görüşme(tape:3365);
          Ahmet’in; beklediğini belirttiği, Yusuf’un; nerde olduğunu sorduğu, Ahmet’in; “Bi yerdeyim bekliyorum” dediği, Yusuf’un, “…Geçeyim mi o tarafa çay ısmarlayacak mısın” dediği, Ahmet’in; “Yok dur ben arayacağım seni” dediği.

          Yusuf Turanlı, İbrahim Akın’ın kendisini arayıp şike anlaşması için talep ettiği miktar konusunda haber olup olmadığını sorması üzerine aynı dakika içerisinde hemen Ahmet Çelebi’yi aradığı ve İbrahim Akın’ın talebini sorduğu anlaşılmaktadır.

          30.04.2011 günü saat:13.37’de Yusuf Turanlı’yı Ahmet Çelebi’nin aradığı görüşme(tape:3366);
          Ahmet’in; “…Geçebilecek misin bu tarafa” dediği, Yusuf: “Geçerim”, Ahmet; “Bi geçte o zaman, Erenköy’e doğru gel ben evin oraya doğru geçiyorum” dediği ve buluşmak için sözleşip yer hakkında konuştukları.

          30.04.2011 günü saat:14.50’de Yusuf Turanlı’nın İbrahim Akın’ı aradığı görüşme(tape:3367);
          Yusuf: “İyi ne var ne yok idman kaçta,…şey cuma günü yok problem yok…Cuma günü gideceğiz Kıbrıs’a, cuma günü şey yapacağız halledeceğiz, ”, İbrahim: “Tamam”, Yusuf: “Tamam mı”.

          Aşağıda belirtilecek olan 06.05.2011 tarihli fiziki takip tutanağından da anlaşılacağı üzere, Kıbrıs’a gitme konusunun gerçek ile ilgisini olmadığı, Cuma gününün ise 6 Mayıs’a karşılık geldiği anlaşılmaktadır.


          30.04.2011 günü saat:14.51’de Ahmet Çelebi’nin Bülent İbrahim İşçen’i aradığı görüşme(tape:1582);
          Bülent: “Caddedeyim ne yapayım işte sen ne yapıyorsun”, Ahmet: “Bir kulübe gideyim mi, Bülent’in; gitmesini söylediği, Ahmet: “Öğrensene bir oradaysa gideyim Bülent: “Tamam mı ki öyle mi,..tamam söylerim ona o zaman telefonda ben, Ahmet: “Ha öyle olmaz deli misinayıp ediyorsun,..sen biliyorsun ama bilmiyorum öyle telefonda şey yapma tamam gidip bildireceğim işte” .

          30.04.2011 günü saat:14.53’de Ahmet Çelebi’yi, Bülent İbrahim İşçen’in aradığı görüşme(tape:1583);
          Bülent: “Orada, Ahmet”, Ahmet: “Tamam ben gidiyorum”.

          30.04.2011 günü saat:15.02’de Yusuf Turanlı’yı İbrahim Akın’ın aradığı görüşme(tape:3368);
          İbrahim: “Bu Kıbrıs’ta bizim şey vardı ya hani senet”, Yusuf: “Cuma günü halledeceğiz, ...tamam dediler okey dediler bende tamam dedim…onların sıkışıklık mıkışıklık falan filan cuma günü dediler yani, İbrahim: “İyi abi”, Yusuf: “Adelen çekiyordur hafif, İbrahim: “Biraz ağrılar var ayağımda ya”, Yusuf: “Tamam tamam zorlama o kadar o zaman kupa maçı”, İbrahim: “Tamam abi

          Sanık Yusuf yukarıda, Cuma günü Kıbrıs’a gitmekten söz ederken bu defa Kıbrıs’taki senetten söz etmektedir. Akabinde hemen “adelen çekiyordur” şeklinde ilgisiz bir konuya girmiş ve önünde Beşiktaş ile oynayacağı kupa maçından söz ederek kendisini sıkmamasını istemektedir. Özetle Yusuf, İbrahim’e şike anlaşmasının gereği olan parayı Cuma günü alacaklarını ve Fenerbahçe ile oynayacağı maçta kendisini sıkmamasını, iyi oynamamasını istemektedir.

          30.04.2011 günü saat:15.02’de Yusuf Turanlı’nın İbrahim Akın’a mesaj gönderdiği(tape:3369);
          Tamam yane problem yok rolantı seklıyazdığı, telefon ile söylediği hususu bu defa mesaj ile ilettiği görülmektedir. “” işaretinin gülme/mutluluk (şike anlaşmasından kaynaklı) anlamına geldiği, rölanti ile kastedilenin de maçta kendisini sıkmayıp iyi oynamaması anlamında kullanıldığı izahtan varestedir.

          30.04.2011 günü saat:17.04’de Can Arat’ın Cemil Turhan’ı aradığı görüşme(tape:1517);
          Can: “Abi telefonum değişti…İskender söyleyince jeton düştü benim”, Cemil: “…10 gündür seni arıyorum hastayım ulan yatıyorum arıyorum arıyorum Can bana döner diyorum,…oynuyorsun yarın değil mi”, Can: “…Öyle gözüküyor şu an yani” Cemil: Oğlum işte sana ...sana bir şey söyleyecek halim yok”, Can: “Yani abi” .

          Sanık Cemil Turhan’ın İBB- Fenerbahçe müsabakası öncesinde, Aziz Yıldırım’ın Serkan Acar ve adı geçen sanık ile yaptığı konuşmalarında “uzun” olarak nitelediği Can Arat ile maçta iyi oynamaması konusunda görüşmek istediği, bunu açıkça dile getirmese de, “oğlum işte sana…sana bir şey söyleyecek halim yok” diyerek Can Arat’a durumu ilettiği anlaşılmaktadır.

          30.04.2011 günü saat:17.51’de İbrahim Akın’ın Yusuf Turanlı’yı aradığı görüşme(tape:3580);
          İbrahim: “Yusuf hocam benim atı almadın mı ya,…olmaz abi öyle ya al onu sen ya”, Yusuf: “Yok yok Cuma alacam dedim ya”, İbrahim:“Olmaz abi öyle ya al onu sen ya” Yusuf: “Ben kesin konuştum yani Senin ondan hiç şeyin olmasın, anladın mı İbrahim: “Öyle mi”, Yusuf: “Rahat ol yani, ben onu almasam yoksa şey yapar mıyım, öyle şey söyler miyim sana, sen onda hiç şey yapma garanti yani”
          Sanık Yusuf yukarıdaki görüşmelerinde, Cuma günü Kıbrıs’a gitmek ve Kıbrıs’taki senetten söz etmesine karşın bu defa Cuma günü at almaktan söz etmektedir. At yarışlarına ve atlara merakını bizzat dile getiren İbrahim, şifreli şekilde şike için alacağı paradan at olarak söz etmektedir.

          30.04.2011 günü saat:18.02’de Ahmet Çelebi’yi Yusuf Turanlı’nın aradığı görüşme(tape:1584);
          Ahmet: “Efendim Yusufcuğum”, Yusuf: “Ben yarın kale arkasında mı izleyeceğim abi maçı”, Ahmet: “Kale arkasında izlersin bir şey olmaz,..yarın gündüz telefonlaşırız”,

          30.04.2011 günü saat:19.01’de Aziz Yıldırım’ın, Mehmet Şekip Mosturoğlu’nu aradığı görüşme(tape:1847);
          Aziz: Nasıl gidiyor vaziyetler”, Şekip: “İyi başkanım arkadaşların hepsi ilgili yerlerde…o notunuzu ilettim kendilerine, Aziz: “O kendi kalesine gol atan”, Şekip: He onu bilmiyorum başkanım o benle ilgili değil, Aziz: Öyle mi iyi peki”.
          Sanık Mehmet Şekip Mosturoğlu duruşmadaki savunmasında; “kulüpte hukuk işlerinden sorumlu asbaşkanım, ücret almayan baş hukuk müşaviriyim yani bir hukuk müşavirinin ücret karşılığı yapması gereken işleri ben yönetim kurulu üyesi olduğum için ücretsiz yapıyorum. Yaptığım işler neler. Kulübün leh ve aleyhindeki takip ve davaları vekalet koyarak takip ediyorum. Bağlı şirketlerin hukuksal işlerini yapıyorum. Fenerium markalarının taklit ürünlerinin toplanması ve yasal takip süreçlerini yönetiyorum. FIFA, CAS, TFF yargı organları bölümünde kulübü temsil ediyorum. Burası çok önemli başkanım ki benim yaptığım işin en önemli kısmı bu. Sporcu sözleşmelerini hazırlıyorum ve bu sözleşmelerin hazırlanma müzakerelerine bilfiil katılıyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur. Kulüpteki görevi bu olan bir yöneticiye, kulüp başkanının kendi oyuncuları olmayan “o kendi kalesine gol atan” şeklinde tabir ettiği Can Arat ile ilgili, böyle bir cümle kurmasının, Mehmet Şekip Mosturoğlu’nun yönetimdeki görevi ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. “arkadaşların hepsi ilgili yerlerde” derken şike/teşvik faaliyetlerinden sanık Şekip’in de haberdar olduğu, esasen sanıklar arasında eylemli paylaşım ve fonksiyonel işbirliği bulunduğu açıktır. Nitekim Aziz Yıldırım, bu süreci yöneten kişi olarak yapılan faaliyetlerden bilgi almaktadır.
          Sanık Aziz Yıldırım, Can Arat’ın duruşma tanık olarak ifadesi alındığı sırada konuşmalarının adın geçen kişi ile ilgili değil takımlarında forma giyen EDU ile ilgili olduğunu söylemektedir.
          Aynı konuda sanık İlhan Ekşioğlu duruşmadaki savunmasında; “Bu konuşmada (aşağıdaki tape:3094) Aziz Yıldırım’ın kendi kalesine golü atan diye bahsettiği futbolcu, biz de zannediyorum 2007 yılında oynayan Edu Dracena adli Brezilyalı futbolcudur. Bizden alacağı vardır kendisinin. Bizi CAS'a vermiştir. Bizim başımız ağrıyordu orada. Mahkeme vardı. Ve kendisinin bulunması lazımdı. Onunla ilgili ikna edilmesi veya olmuyorsa borcunun ödenmesi lazımdı” ifadelerine yer vermiştir.
          Bu beyanlara göre yönetim kurulundaki görevi, FIFA, CAS, TFF yargı organları bölümünde kulübü temsil etmek olan Şekip Mosturoğlu’nun “onu bilmiyorum başkanım o benle ilgili değil” demesi mümkün olmasa gerektir.
          Bir diğer husus Aziz Yıldırım’ın, savunmalara göre gizlenecek bir durum arz etmeyen konuda taraf olan kişiden “EDU” ismi ile söz etmesi daha makul iken, bunun yerine “O kendi kalesine gol atan” gibi bir tanımlama kullanması, bahsedilenin kim olduğunun anlaşılmaması düşüncesinin sonucudur.
          Sanık Aziz Yıldırım’ın, Mehmet Şekip Mosturoğlu’ndan “kendi kalesine gol atan” Can Arat ile ilgili varılan anlaşma noktasında bilgi alamadığı için 30.04.2011 günü saat:20.19’da İlhan Ekşioğlu’nu aradığı görüşme(tape:3094);
          Aziz: “…Nasıl gidiyor”, İlhan: “İyi iyi gayet iyi, Aziz: “…Bugün bizim ...şey o KENDİ KALESİNE ATANLA NE YAPTIN”, İlhan: Ha o şimdi onunla gayet iyi hiçbir sorun yok şimdi pazartesi günü,…her şey iyi yani hiç şey yapmayın, merak etmeyin

          01.05.2011 günü saat:15.51’de İbrahim Akın’ı Yusuf Turanlı’nın aradığı ancak görüşmenin gerçekleşmediği. (tape:3581)

          01.05.2011 günü saat:15.57’de İbrahim Akın’ı Yusuf Turanlı’nın aradığı görüşme(tape:3582);
          İbrahim: “Ben de çok hırslıyım ne yapacaz bilmiyorum a… koyim (gülüyor)” Yusuf’un: “Ya ne gerek var be oğlum” İbrahim: “Valla”, Yusuf: “Kupa maçı var kupa maçına sakla kendini, İbrahim: “İyi abi”, Yusuf: “Demi kupa maçı önemli bizim için abi boş ver sıkma kendini Allah korusun sakatlık, olur makatlık olur kart olur gerek yok yani”dediği.

          İ.B. Belediyespor’un, Fenerbahçe ile yapacağı bu maçtan sonra 11.05.2011 tarihinde Beşiktaş ile oynayacağı Türkiye Kupası maçı nedeniyle, sözde Yusuf, İbrahim Akın’ın bu maça kendisini saklamasını istemektedir. Oysa aynı Yusuf Kıratlı, Beşiktaş maçında da adı geçen sanığın oynamaması için büyük çaba içerisine girmiştir.
          Trabzonspor √
          Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|
          İki Renk ve Asalet √
          BordoMavi.Net √

          Yorum


          • #20
            01.05.2011 günü saat:21.20’de Metin Depe'nin X Bayanı aradığı görüşme(tape3106);
            X: "Nasıl yenildiniz ya", Metin: "Sorma zatenbizimkiler de istemedi yenmemizi", X: "Kim başkan mı", Metin: "", X : "Ben a… koyayım o başkanın"

            02.05.2011 günü saat:12.09’da Can Arat’ı X Şahsın aradığı görüşme (tape:1520);
            Can’ın telefonunu evde bıraktığını ve Fenerbahçe Spor kulübünden arayan soran olur diye almadığını belirttiği, X: Niye yatın diye mi”, Can: Ya aramışlar zaten .. iyi ki almamışım telefonu,…, Vallaha yatın diye değildir ya sıkmayın etmeyin falan bilmem ne, zaten bir bize maça yatın demedikleri kaldı kulüpten, sıkmayın etmeyin şey yapmayın yani sakatlık olmasın riske girmeyin onu yapmayın bunu yapmayın

            İBB Spor Kulüp başkanı sanık Göksel Gümüşdağ’ın futbolcularına yapılan şike teklifini bilerek eyleme göz yumduğu, ayrıca maçtan önce futbolculara daha sonra oynanacak kupa final maçını bahane ederek; maça fazla asılmamaları, kart görmemeleri, sakatlık yaşamamaları yönünde talimat vererek eyleme katıldığı iddiası ile hakkında dava açılmış ise de, kovuşturma aşamasında dinlenilen ve suç tarihi itibariyle İBB Spor’un antrenörü olan tanık Abdullah Avcı da, Fenerbahçe ile oynanacak maçta sonrasındaki kupa maçını düşünerek oyunculardan dikkatli olmalarını istediklerini beyan ettiğini bildirmesi, bu tarih itibariyle Spor Toto Süper Lig sıralamasındaki yeri de dikkate alındığında (30. hafta itibariyle 40 puanla 8. sırada olup ilk 4’e girme ve ligden düşme ihtimalinin matematiksel olarak mümkün olmadığı -http://www.tff.org/Default.aspx?pageID=1059&hafta=30#macctl00_MPane_m _1059_6969_ctnr_m_1059_6969) rahat konumda olduğundan Türkiye Kupası’nı almaya dönük olarak yapılan uyarıların şike olarak kabulünün mümkün olmaması karşısında, cezalandırılmasına yeter başkaca delil de elde edilemediğinden sanık Göksel Gümüşdağ’ın bu suçtan beraatine karar vermek gerekmiştir.


            02.05.2011 günü saat:13.40’da İbrahim Akın’ın X Şahsı aradığı görüşme(tape:3583);
            İbrahim: “Onu halledecem, o çek işini halledecem yarın, yarın para yatacak bana zaten, bende yüklü para var yan, Benimki Cuma gününe gerçi o kadar zarar etmem ki fazla, bekleyebilecek misin dört gün” X Şahıs: “Ya ben beklerim abi bana bir şey olmaz ya bekleyecem” İbrahim: “Tamam o zaman tamam dört gün sonra ver Cuma günü çekin günü, benim Cuma günü veriyorlar parayı, O yatar işte baba veririm ben sana”

            02.05.2011 günü saat:13.58 ve 14.00’da İbrahim Akın’ın, Fahri Tatan’ı aradığı görüşme(tape:3584-3585);
            Fahri: “Ha cumaya mı alıyorsun paraları, alo” İbrahim:“…Belki bugünde alırım”,

            05.05.2011 günü saat:13.11’de Ahmet Çelebi'yi Yusuf Turanlı'nın aradığı görüşme(tape:2883);
            Yusuf: “Yarın gelirim yanına", Ahmet: “Görüşürüz tamam".

            05.05.2011 günü saat:13.39’da İbrahim Akın’ın ,Fahri Tatan’ı aradığı görüşme(tape:3529);
            Fahri: “İdman var 20 dakika sonra”, İbrahim’in idmanın kaçta biteceğini sorması üzerine, Fahri: “3 on beşte falan biter, bir şey almadın değil mi daha”, İbrahim: “Yok daha ... yok ki,…olsaydı 9 yarış parayı bulurduk şimdi”.

            06.05.2011 günü saat:13.07’de Ahmet Çelebi'nin Bülent İbrahim İşçen'i aradığı görüşme(tape:2884);
            Ahmet: “Odanda mısın .... görüşebildin mi", Bülent İbrahim: “Yok ararım ben birazdan onu", Ahmet: “Bi ara sana zahmet" .

            Bu görüşmenin hemen akabinde 06.05.2011 günü saat:13.08’de B.İ.İşçen'in, AzizYıldırım’ın sekreteri Nurgül isimli şahsı aradığı görüşme(tape:3609);
            Bülent İbrahim: “Nasılsın Nurgülcüğüm”, Nurgül: “İyiyim teşekkür ederim siz”, Bülent İbrahim: “Şimdi başkan Ahmet Çelebi’yi çağırmıştı bugün de, sen der misin Ahmet Çelebi aradı diye…ben sana numarasını vereyim 532 402 23 63…ama aramaz onu yani onu ben biliyorum aramayacağını" , Nurgül:"Nerdeymiş bağla bana konuşayım filan diyiverir birden şey kalırım", Bülent İbrahim: Öyle bir şey için değil o çağırdı cuma günü gelin buraya dedi de…Ahmet bey aradı de…gelecekmiş hani gelebiliyor muyuz diye soruyor de tamam mı"
            Ahmet Çelebi’nin, İbrahim Akın ile yapılan şike anlaşmasına konu parayı Yusuf Turanlı’ya Cuma günü vereceğini söylemesi nedeniyle, Bülent İbrahim İşçen’den Aziz Yıldırıma ulaşmasını istediği, bu telefonun aynı dakikasında Bülent İbrahim’in, Aziz Yıldırım’ın sekreterini aradığı ve Ahmet Çelebi’nin görüşme isteğini iletmesini istediği anlaşılmaktadır.
            06.05.2011 günü saat:14.44’de Ahmet Çelebi'nin, Bülent İbrahim İşçen'i aradığı görüşme(tape:2885);
            Ahmet: “Var mı bir haber", Bülent İbrahim: “Yok haber verdim söyledim sekreterine…ben ararım demiş…vermemiş daha haber vericek…haber vericem ben sana"

            06.05.2011 günü saat:14.56’da Yusuf Turanlı'ya İbrahim Akın'ın gönderdiği mesajda(tape:3374);
            "Ne yaptin abi erzuruma gidicem aksam" yazdığı .
            06.05.2011 günü saat:15.02’de Yusuf Turanlı'nın İbrahim Akın'a gönderdiği mesajda(tape:3375);
            " karsıdayım haber vercem sana kardesım".yazdığı.
            Sanık İbrahim bu kısa mesaj ile, Yusuf’tan şike parasının akıbetini sormaktadır. Zira bu konuda müsabaka öncesinde fetva aldığı tanık Ahmet Kangı’nın telefonda söylediği “bizim burada benim köyde baba türbesi var ya Köy babada…orda var çok fakirler var yaparsın bu kurban keseriz orda yedirirsin” şeklindeki şike parasını aklama faaliyeti için Erzurum’a gideceğini söylemektedir. Nitekim İbrahim Akın’ın X Şahıs ile yaptığı aşağıda belirtilen 3532 nolu tape içeriğinde bu husus daha net anlaşılmaktadır.

            06.05.2011 günü saat:16.45’de Ahmet Çelebi'yi, Kazım Alemdağ'ın aradığı görüşme(tape:2886);
            Ahmet: “Acayip canım sıkkın bildiğin gibi değil”, Kazım: “Yine ne oldu”, Ahmet: “Hiç sorma ya 100.000 dolar”, Kazım: “Ne oldu ki”, Ahmet: “Anlatırım yüz yüze gelince de ne yapayım senden de bir akıl almam lazım”, Kazım: “Bize lazım olan parayı başka yerde düşürdüm deme”, Ahmet: “İhale üstüme kaldı gibi bir şey oldu, anlatırım işte yüz yüze gelince”, Kazım: “Bizim 100.000 Dolar değil 1.000 Dolar halledecek durumumuz yok si.. ağzını, kimden kaldı sana bu”, Ahmet: “Kur’an çarpsın bak yemin ediyorum verilmek üzere, Ya neyse telefon” Kazım: “Benim tahmin ettiğim yerden mi, Hangi birini düşüneceğimi şaşırdım", Ahmet: “Yok yok önemli değil başka iş ile alakalı ".

            Sanık Ahmet Çelebi, şike anlaşmasına konu parayı, İbrahim Akın’a ulaştırılmak üzere Yusuf Turanlı’ya vereceği tarih olan 06.05.2011 (Cuma günü) tarihi itibariyle saat 16.45 olmasına rağmen Aziz Yıldırım’dan alamadığı ve kendi cebinden vermek durumunda kalacağı için Kazım Alemdağ’a bu yöndeki sıkıntısını dile getirmekte, telefonların dinlenilme ihtimalini gözeten sanık açıkça bu hususu dile getirememektedir.

            06.05.2011 günü saat:16.37’da İbrahim Akın’ın Fahri Tatan’ı aradığı görüşme(tape:3531);
            İbrahim: “Erzurum’a uçuyorum şimdi”, Fahri: “Ha sizin kupa maçı nerede”, İbrahim: “Yok ben bir işim var oraya gideceğim”, Fahri: “Ne işin var lan Erzurum’da, ne işin var oğlum senin Erzurum’da” İbrahim: “Gezmeye, bir işim var ya”, Fahri: “İyi parayı ne zaman yollarsın”, İbrahim: “Bugün geçecek işte bekliyoruz yarın yollayamayız pazartesiye kaldı”, Fahri: “Pazartesi zaten adama da ödeme yapacağım o zaman pazartesiye kadar şey yaparız tamam”.

            Sanık İbrahim’in arkadaşı Fahri’nin kendisinden istediği parayı, şike parası geldiğinde kendisine göndereceğini söylemektedir.

            Sanıklar Yusuf Turanlı ile Abdullah Başak arasında şikeye konu paranın teslimatı noktasında kısa mesaj trafiği yaşandığı, bu bağlamda;

            06.05.2011 günü saat:17.21’de Yusuf Turanlı'ya Abdullah Başak'ın gönderdiği mesajda(tape:3376);
            "ir bekliyoruz" yazdığı.
            06.05.2011 günü saat:17.37’de Yusuf Turanlı'nın Abdullah Başak'a gönderdiği mesajda (tape:3377);
            "Abı ne zaman cıkıcaksınız" yazdığı .
            06.05.2011 günü saat:17.38’de Yusuf Turanlı'ya Abdullah Başak'ın gönderdiği mesajda(tape:3378);
            "liyoruz 10 dsakika" yazdığı.

            Erzurum’a gitmek üzere havaalanına geçen İbrahim Akın, şike parasını gitmeden almak istemekte ve bunun için Yusuf Turanlı’ya sürekli parayı alıp almadığını sormaktadır. Bu çerçevede;
            06.05.2011 günü saat:18.07’de İbrahim Akın'ın Yusuf Turanlı'ya gönderdiği mesajda(tape:3379);
            "Ne oldu abi" yazdığı .

            06.05.2011 günü saat:18.16’da Yusuf Turanlı'nın İbrahim Akın'ı aradığı görüşme(tape:3380);
            İbrahim: “Ben havaalanına geldim abi ancakbanka yoluyla alabilirim onu" , Yusuf: “Dur be oğlum telefon ya…telefonda şey nasıl yapalım sen söyle", İbrahim: “Öyle yaparız abi ancak…buraya yetişemezsin yani…bir saat var çünkü", Yusuf: “Nereye nereye ama…100…istiyorsan dursun yarın al", İbrahim: “Tamam öyle yaparız Yusuf abi…ben kendim de Vakıfbank’ta var oradan bir şey yaparım bir şey…ben hocaya şeye veririm yani", Yusuf: “Şeyinkini ayırayım mı Kıbrıs’ınkini" , İbrahim: “Onunkini ver yani…14 ayır he bir de kendine de al abi oradan…14 bin oraya vereceksin ya…16 bini de sen al…diğerlerini de ben yapacağım şeyler var" , Yusuf: “70 ayırıyorum ben sana" , İbrahim: “Tamam".

            06.05.2011 günü saat:18.29’da Bülent İbrahim İşçen'in Ahmet Çelebi'yi aradığı görüşme;
            Bülent: “Ne yaptınız", Ahmet: “Tamam hallettim gönderdim…iyi gel bana doğru…buraya istasyona", Bülent: “Dur bakarız konuşuruz" . (tape:3610)

            Yukarıdaki görüşme içeriklerinden anlaşıldığı üzere Yusuf Turanlı, Ahmet Çelebi’den şike anlaşmasına konu 100.000 Dolar’ı almış ve hemen akabinde İbrahim Akın’ı aramıştır. İbrahim ise havaalanında olduğunu, şike için fetva aldığı hocaya söz verdiği hayırları yapması için Vakıfbank’taki hesabından para vereceğini, Kıbrıs için ayıracağı 14.000 Dolar’dan başka Yusuf Turanlı’nın da şike sürecinde harcadığı emek ve mesaisine karşılık 16.000 Dolar almasını istediği, geri kalan 70.000 Dolar’ı da yarın alabileceğini söylemektedir.

            06.05.2011 günü saat:18.53’de Yusuf Turanlı'yı İbrahim Akın'ın aradığı görüşme(tape:3382);
            İbrahim: “Ya uçağı kaçırdık ya Yusuf abi", Yusuf: “O zaman Etiler’e geliyorsun sen", İbrahim: “Şimdi bir yere geçeceğim oradan gelirim akşam" .

            06.05.2011 günü saat:19.29’da İbrahim Akın’ın X Şahsı aradığı görüşme(tape:3532);
            X Şahıs: “Neredesin”, İbrahim: “Erzurum’a gidiyorduk uçağı kaçırdık şimdi, geri döndük”, X Şahıs: “Nere hayırdır oğlum Erzurum’da ne işin var lan”, İbrahim: “Hoca’nın yanına gidiyordum, şeyle Murat Abiyle, teşekkür etmeye gidiyorduk, orada kurban falan kestirecektik”, X Şahıs:“Balya yattı mı balya”, İbrahim: “Yapıyoruz ya”, X Şahıs: “Oğlum balya yattı mı diyorum para yattı mı diyorum yapıyoruz diyor ya”, İbrahim: Bugün yatıyor bugün,…, 80 milyar yatacak galiba” .
            Şike için fetva aldığı Ahmet Kangı'nın yanına Erzurum'a gitmek isterken uçağı kaçıran İbrahim, şike parasını almak için Yusuf ile Etiler'de buluşmak üzere sözleşmiştir.

            06.05.2011 günü saat:19.51’de Yusuf Turanlı'nın İbrahim Akın'ı aradığı görüşme(tape:3383);
            Yusuf: “Ne zaman geçeceksin", İbrahim: “Trafik rahatlayınca geçeriz abi" , Yusuf: “Onu ayarla ama tek gel yani ne olursa olsun… ne olur ne olmaz abi sağlama alalım boş ver", İbrahim: “Sen şey yaparsın arabaya koyarsın", Yusuf: “Yav sağlama alalım işi ya yani… Murat abiden mi bahsediyorsun".
            Sanık Yusuf Turanlı, İbrahim Akın'dan, Erzurum'a birlikte gidecekken uçağı kaçıran Murat adlı şahıs yanında olmadan gelmesini, işi sağlama alalım derken bir başkasının da bu olaya şahit olmamasını istemektedir.
            Trabzonspor √
            Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|
            İki Renk ve Asalet √
            BordoMavi.Net √

            Yorum


            • #21
              Yukarıda değerlendirilen iletişim tutanaklarına göre Ahmet Çelebi'den 100.000 Dolar şike parasını alan Yusuf Turanlı'nın, Erzurum'a gidecekken uçağı kaçıran İbrahim Akın'a 70.000 Doları (14.000 Kıbrıs için ayrılan ve 16.000 Yusuf'un payı) teslim etmek için Etiler Big Chefs Restaurant'ta bir araya geleceklerinin anlaşılması üzerine yapılan fiziki takip sonucu tutulan 06.05.2011 Günlü Fiziki Takip Tutanağına göre (Kl:28, Dizi:256-263 arası);

              Güvenlik güçlerince saat:21.00 sıralarında Beşiktaş Etiler Nispetiye Cd. No:89 sayılı yerde bulunan Big Chefs isimli yere geçilerek fiziki takip çalışmalarına başlanıldığı, saat:21.15’de Big Chefs Restaurant’a girildiğinde Yusuf Turanlı’nın restaurantın iç kısmında girişe göre sağ tarafta bulunan masalardan birinde tek başına oturduğu, bir müddet sonra oturduğu yerden kalkarak restaurantın dış kısmında bahçe bölümünde bulunun masalardan birine oturduğu ve elinde bulunan siyah renkli çizgili poşeti masanın üzerine koyarak beklemeye başladığı, saat: 21.28’de 34 EA 701 plakalı beyaz renkli Audi A7 marka araçla İbrahim Akın’ın gelerek aracı restaurant görevlilerine bıraktıktan sonra içeri girdiği, kendisini bekleyen Yusuf Turanlı ile tokalaşarak masaya oturduğu ve sohbet ettikleri, saat:21.58’de Yusuf Turanlı ile İbrahim Akın’ın hesabı ödedikten sonra oturdukları masadan kalktıkları,masanın üzerinde duran siyah renkli çizgili poşeti İbrahim Akın’ın aldığı, daha sonra Yusuf Turanlı ile İbrahim Akın’ın restaurant girişinde görevlilerin araçları getirmelerini bekledikleri, bu sırada kendi aralarında sohbete devam ettikleri, saat 22.05’de restaurant görevlilerinin 34 AT 5557 plakalı gri renkli BMW marka aracı getirmeleri üzerine Yusuf Turanlı‘nın İbrahim Akın’la vedalaşarak ayrıldığı ve Zincirlikuyu istikametine doğru hareket ettiği, arkasından restaurant görevlilerin kısa bir süre sonra İbrahim Akın’ın kullandığı aracı getirdikleri, İbrahim Akın‘ın elinde bulunan siyah renkli çizgili poşetle araca binerek ayrıldığı anlaşılmıştır.
              Trabzonspor √
              Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|
              İki Renk ve Asalet √
              BordoMavi.Net √

              Yorum


              • #22
                07.05.2011 günü saat:14.29’da İbrahim Akın’ı Fahri Tatan’ı aradığı görüşme(tape:3533);
                Fahri: “Antalya’da değil mi maç…sen gitmiyor musun”, İbrahim: “Lig Tv veriyor…ne yapayım gidip Olimpiyat’a mı gideceğim izlemeye”, Fahri: “6’lıyı nasıl oynayacaksın”, İbrahim: “Önümde bilgisayar olacak televizyonum olacak oynayacağım,…para da cebimde, a. koyayım, balyalar", Fahri: "Yemin et", İbrahim: " (Gülüyor) ha, işte var işte öyle işte”, Fahri: “Güzel güzel yolla bi 15 kâğıt tehdit ederim seni”, İbrahim: “Si… a.. ha 15 kâğıtmış” , Fahri: “Ne oldu …dün 1 milyarlık altılın vardı…”

                Sanık İbrahim Akın, yukarıda değerlendirilen iletişim tutanaklarından da anlaşıldığı üzere daha önceden şike anlaşması gereği para alacağını söylediği Fahri Tatan'a, söz konusu parayı aldığını söyleyerek adeta caka satmakta, Fahri ise kendisine 15.000 TL göndermesini, yoksa şike yaptığını bildiğinden tehdit edeceğini söyleyerek şaka yapmaktadır.

                Sanık İbrahim Akın, Fenerbahçe SK Başkanı Aziz Yıldırım'ın talimatı ile başlatılan şike faaliyeti sonrasında varılan anlaşma sonucu eline geçen 70.000 Dolar'ın bir kısmını TL'ye çevirme çabası içerisine girmiştir. Bu bağlamda;
                07.05.2011 günü saat:15.53’de İbrahim Akın’ı Kenan isimli şahsın aradığı görüşme(tape:3534);
                Kenan: “Abi Akmerkez’de dolar 1515, bir 30 veya bir 35’den bozduracam,…başka olmuyor yani ya 1515’e bozmam zaten 50 bin dolara dedim tamam falan dedi oturun dedi ben dedim en az dedim bir 35 olsun dedim tamam falan dedi işte birisi gelecek herhalde tamam mı abi haberiniz olsun”, İbrahim: “Ama ... almasın aman dikkat et ha”, Kenan: “Sen rahat ol abi can çıkar o para çıkmaz abi tamam mı abi hadi”.

                07.05.2011 günü saat:16.36’da İbrahim Akın’ı Kenan’ın aradığı görüşme(tape:3535);
                Kenan: “Ben 76500 yatırdım hesabında 75700 görünüyor nedenini soruyorum”, İbrahim: “Ben çektim çektim,…çekmedim çekmedim bir yere gönderdim tamam”, Kenan: “Ben şuan hesabındaki para”, İbrahim: “Tamam doğru doğru”.

                Söz konusu tapelerde geçe Kenan Şentürk 07.05.2011 tarihli kolluk ifadesinde (Kls. 66, dizi 132); 3534 nolu tape ile ilgili olarak bu görüşmenin yapıldığı tarihte İbrahim Akın’ın kendisine 40-50 bir dolar kadar verdiğini ve bozdurmasını istediğini, bu parayı İBB Spor’dan aldığını düşündüğünü, İbrahim’in de “ödeme aldık ya Büyükşehir belediyesinde” dediğini beyan etmiştir.
                Trabzonspor- İBB Spor müsabakasında da değinildiği gibi, İBB Spor Kulübü tarafından, İbrahim Akın’a 04.06.2010 tarihinde yapılan “Tadil Protokolü” gereğince attığı her üç gol için 50.000 TL ödeme taahhüdünün olduğu, İbrahim’in 2010-2011 de toplam 11 gol atan ve 3 kez prim almaya hak kazandığı, Trabzon müsabakasında bir gol atması halinde 50.000 TL prime hak kazanacağı belirtilmişti. Fenerbahçe ile oynadığı bu müsabakaya kadar sanık İbrahim’in 10 gölü bulunmaktadır. (http://www.tff.org/Default.aspx?pageId=30HYPERLINK "http://www.tff.org/Default.aspx?pageId=30&kisiId=280563"&HYPERLINK "http://www.tff.org/Default.aspx?pageId=30&kisiId=280563"kisiId=280563) İki gol attığı takdirde 50.000 Tl prime hak kazanacaktır. Ancak bu müsabaka Fenerbahçe’nin 2-0 üstünlüğü ile sonuçlanmış ve İbrahim gol atamadığı için söz konusu primi de alamamıştır.

                01.05.2011 tarihinden önceki döneme ilişkin, İBB Spor – Ankaragücü müsabakasında İbrahim Akın’a normal prim ödemesi bulunmadığı gibi, 16.04.2011 tarihindeki Karabüç müsabakası ile ilgili olarak 7.000 TL prim verildiği anlaşılmaktadır. (Kls. 91, dizİ 58 ve öncesi) Bunun dışında FB maçı öncesinde ve sonrasında ödenen bir prim de yoktur.

                11.05.2011 günü saat:00.21’de İbrahim Akın’ın Yusuf Turanlı'yı aradığı görüşme(tape:3549);
                Bir süre Beşiktaş-İBB Spor müsabakası hakkında konuştukları, devamında; İbrahim: “Hani ben duygusalım etkileniyorum böyle şeylerden ya geçen etkilendim ben de sana çaktırmadım yani…o geçen muhabbeti vardı ya bir tane", Yusuf: Bir şey olmaz ondan…Hocan mutlu başkanın mutlu…hepsi mutlu senden mutlular yani ona emin ol".

                20 dakika süren ve Beşiktaş – İBB Spor Türkiye Kupası maçına ilişkin şike görüşmelerinin geçtiği bu konuşmada sanık İbrahim, Fenerbahçe lehine yaptığı şike anlaşmasından etkilendiğini ve rahatsız olduğunu söylemektedir.

                Sanık İbrahim Akın müdafii huzurunda alınan, yukarıda özetlenen süreç ve oluşa uygun olup bu nedenle hükme esas alınan ve sorgudaki savunmasında teyid ettiği savcılık ifadesinde özetle; “Fiziki takipler doğrudur, ben menajerimle maçtan 3 gün önce kendisinin talebi üzerine BIG CHEFS isimli restorantta buluştum. Kendisi bana Fenerbahçe’den, maçlarında gol atmamam karşılığında 100.000 dolar teklif edildiğini söyledi. Ben ilkin sıcak karşılamadım. Benim dini duygularım kuvvetlidir. Ben daha önce İstanbul'da iken tanıştığım şuan Erzurum'da imamlık yapan Ahmet isimli şahsı aradım. Bana böyle bir teklif olduğunu, karşılığında para vaat edildiğini, bu parayı kabul etmemin günah olup olmadığını sordum. Bana dinen bir sakıncası olmadığını söyledi. Bir hafta kadar sonra aynı restorantta Yusuf Turanlı ile tekrar buluştuk. Bana poşet içerisinde para getirmişti. Sonra saydığımda daha önce 100.000 dolar getireceğini söylemiş olmasına rağmen 50.000 dolar getirdiğini gördüm. Bu önceden maçta gol atmamam karşılığında Yusuf Turanlı'nm vaat ettiği paraydı. Ben, Yusuf Turanlı'nın bu parayı hangi Fenerli yöneticiden aldığını bilmiyorum. Aramızda başka bir konudan kaynaklı bir para alış verişi, kendisinin bana borcu yoktur. Ben bu parayı harcamadım. 10.000 dolar civarını Erzurum'da ki hocaya kurban kesip dağıtması için gönderdim. Geriye kalan parayı da tanıdığım fakir fukaraya dağıttım. Bu paraya zaten ihtiyacım yoktu. Yusuf Turanlı'nın zorlaması ile bu parayı almıştım” şeklinde beyanda bulunmuştur.

                Sanık İbrahim’in iletişim kayıtları ile birebir uyumlu olan ve suça konuyu parayı aldığına dair bu savunması, Tanık Ahmet Kanğı’nın beyanları ile de doğrulanmaktadır. Tanık Ahmet Kanğı, Erzurum 4 nolu ACM tarafından alınan 16.03.2011 tarihli ifadesinde; “para teklif edildiğini bana söyledi, ben de transfer ücreti olarak düşündüğüm için sakıncası yok dedim, sana para göndereyim kurban al kes Erzurum’da fakir fukaraya dağıt, dedi. Bu nedenle bana 10.000 TL para gönderdi” demiştir. (Kls 89, dizi 252)
                Trabzonspor √
                Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|
                İki Renk ve Asalet √
                BordoMavi.Net √

                Yorum


                • #23
                  Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman imzalı transfer listesinde (Kls. 68, dizi 318) sanık İbrahim Akın’ın Fenerbahçe’ye transferi düşünülen futbolcular listesinde de bulunmadığına göre yapılan görüşmelerin bu amaca yönelik olmadığı da açıktır.

                  Bizzat şike anlaşmasının tarafı olan sanık İbrahim Akın’ın, yukarıda özetlenen ve iletişim tutanakları ile uyumlu savunması ile tanık anlatımları ve fiziki takipler değerlendirildiğinde, cezalandırılmalarına karar verilen diğer sanıkların suçtan kendilerini kurtarmaya dönük, oluşa aykırı, iletişim tutanaklarını izaha yönelik gerçeklikten uzak savunmalarına itibar edilmemiştir.

                  Tüm bu nedenlerle başta suç örgüt lideri sanık Aziz Yıldırım’ın bizzat tüm süreci yönetmesi yanında TCK'nın 220/5. maddesindeki “örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır” hükmü yollaması ile diğer sanıklar Abdullah Başak, Ahmet Çelebi, Bülent İbrahim İşçen, İbrahim Akın ve Yusuf Turanlı’nın şike suçunun kanuni tanımında yer alan fiilleri birlikte gerçekleştiren sıfatıyla sorumlu oldukları anlaşılmış ve Mahkememizde oluşan bu vicdani kanı ile cezalandırılmalarına karar vermek gerekmiştir.

                  Sanık Tamer Yelkovan müdafi huzurunda alınan kolluktaki ifadesinde; “Daha öncede belirttiğim gibi bana verilen talimatları ben yerine getiriyorum. Ben eğer bir para verdiysem bile bunun ne parası olduğu hakkında bilgim yoktur, Söz konusu parayı Aziz Yıldırım'ın talimatı ile İlhan Yüksel'e verdim. Para tam olarak 400.000 Dolardı. Ama bunun ne amaçla kullanıldığı hakkında bilgim ve ilgim yoktur. İlhan beyin isteği üzerine yine ne amaçla benden istenildiği bilmediğim 250 bin $ paradır. 550 niye bahsettiğimi hatırlayamıyorum. Neyin parası olduğunu bilmiyorum ” şeklinde beyanda bulunmuştur. Beyanlardan da anlaşıldığı üzere sanık Tamer’in, Aziz Yıldırım’dan aldığı talimat ile şike ve teşvik için kulübün parasını verdiği anlaşılmaktadır. Suça konu İBB-Fenerbahçe müsabakasında da sanık İbrahim’e şike parası verildiği sabit olduğuna göre, yukarıda bir kısım tapelerden anlaşıldığı üzere Aziz Yıldırım’ın şike için görüşmek amacıyla diğer sanıklar ile bir arada bulunduğu yerde sanığın da bulunmasının ve bu şekilde eyleme dahil olmasının yanında ayrıcı mali işler müdürü olarak talimat ile de olsa kulübe ait parayı şikede kullanılmak üzere verdiği sabittir. Şu hale sanığın doğrudan şike faaliyetine dahil olduğuna dair delil bulunmamakla birlikte, şike faaliyetinde kullanılmak üzere Fenerbahçe Kulübüne ait parayı vermesi nedeniyle şike suçuna yardım eden sıfatıyla dahil olduğu anlaşılmış ve bu kapsamda cezalandırılması cihetine gidilmiştir.
                  Trabzonspor √
                  Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|
                  İki Renk ve Asalet √
                  BordoMavi.Net √

                  Yorum


                  • #24
                    08.05.2011 GÜNÜ OYNANAN KARDEMİR D.Ç. KARABÜKSPOR – FENERBAHÇE FUTBOL MÜSABAKASINDA ŞİKE YAPILMASI


                    08.05.2011 günü Karabük’te oynanan Karabükspor - Fenerbahçe futbol müsabakasına ilişkin şike faaliyetinin örgüt lideri Aziz Yıldırım’ın bilgisi ve talimatı doğrultusunda Mehmet Şekip Mosturoğlu tarafından koordine edildiği, nitekim Fenerbahçe-Ankaragücü müsabakasında değerlendirildiği üzere bu tarihe kadar neredeyse tüm şike ve teşvik faaliyetlerinin içerisinde bulunan (6222 sayılı Yasa öncesi de dahil) sanık İlhan Yüksel Ekşioğlu’nun Londra seyahatine gideceği ve bu müsabakaya ilişkin bir eyleminin bulunmadığı ve bu durumu da “...15 haftadır ilk defa bu hafta üzerimde hiç bi yük yok, kuş, kuş gibi hafifim bu hafta” şeklindeki sözlerle dile getirildiği görülmektedir.

                    02.05.2011 günü saat:20.40’da Şekip Mosturoğlu'nu Aziz Yıldırım'ın aradığı görüşme(tape:2620);
                    Aziz: “Emenike 47. dakikada sakatlandı ama şeyinde kaburgasında ama hiçbir şey yok ki çıktı salak", Şekip: "Tamam başkanım".

                    02.05.2011 günü saat:20.00’de başlayan Ankaragücü–Karabükspor müsabakasının 43.dakikasında Karabük futbolcusu Emenike sakatlanarak oyundan çıkmıştır. (http://www.tff.org/Default.aspx?pageId=397&macId=87173) Aziz Yıldırım, şike ve teşvik konusu olsun ya da olmasın müsabakalar esnasında bu ve benzeri durumlarda genelde İlhan Ekşioğlu’nu ararken bu müsabaka ile ilgili olarak Şekip Mosturoğlu’nu aramıştır. Çünkü, İlhan Ekşioğlu, yurt dışındadır (Londra) ve ve bu müsabaka ile ilgili olarak herhangi bir eylemi söz konusu değildir.

                    Sanık Aziz Yıldırım’ın bu telefonu üzerine, daha müsabaka sonuçlanmadan Şekip ve Sami derhal, Emenike’nin durumunu öğrenmek için telefon trafiğine başlamışladır. Bu kapsamda;
                    02.05.2011 günü saat:20.43’de Şekip Mosturoğlu’nun telefonundan Sami Dinç'in Erdem Konyar'ı aradığı görüşme(tape:2621);
                    Sami: "Durumunu bir öğrenip bana haber verir misin", Erdem: “Maçta değilim ben", Sami: "Maçta değilsin sakatlanmış da seninki", Erdem: “Biliyorum", Sami: "Tamam biliyorsun ne oldu onun durumunu bir ögrensene bakalım nasıl sakatlığı ağır mıdır değil midir nedir…sen bana bilgi ver".

                    02.05.2011 günü saat:20.55’de Şekip Mosturoğlu’nun telefonundan Sami Dinç'in Erdem Konyar'ı aradığı görüşme(tape:2622);
                    Sami: "Ne oldu abi öğrenebildin mi", Erdem: “Yok öğrenemedim çünkü herhalde daha ordadır", Sami: "Ama oyundan alınmadı mı", Erdem: “Alındı da telefonu yanında degil herhalde", Sami: "Anladım ağır bir şey yok o zaman…anladım okey tamam kontrolünün altında olsun", Erdem: “Aynen merak etme sen… bundan rahat konuşamayız ama yani ben o zaman ben ... arayım veya", Sami: "Sen şey yap mesaj at buraya ben ararım".

                    02.05.2011 günü saat:21.30’da Mehmet Şekip Mosturoğlu'nu Alaattin Yıldırım'ın aradığı görüşme(tape:2623);
                    Alaattin: “Ne oldu haber yok mu Şekipcim", Şekip: "Sabit numara arıyoruz abi bulursak konuşacaz…bugün bayağı sıkıntı yaşanmış orda…arayacam haber verecem", Alaattin: “Sonra da beni evden arasana bi".

                    02.05.2011 günü saat:21.31’de Şekip Mosturoğlu'nun Erdem Konyar'a gönderdiği mesajda(tape:2624);
                    "Erdem var mi hbr" yazdığı.

                    02.05.2011 günü saat:21.49’da Ş.Mosturoğlu’nun telefonundan S. Dinç'in E. Konyar'ı aradığı görüşme(tape:2625);
                    Sami: "Yarın ilk uçakla geliyorsun abi", Erdem: “Niye", Sami: "Sence, bu gece otur niye diye düşün abi sen… çok açık söylüyorum bak iptal et ya da hiç gelme yani", Erdem: “Yarın gece gelebilirim ancak", Sami: "Ama yarın burda ol Erdem".
                    Emenike’nin sakatlanmasında bu acil merak söz konusu futbolcunun transfer edilmesi düşünüldüğünden durumu hakkında bilgi amaçlı olmadığı kesindir. Zira, müsabakayı seyreden ve esasen sakatlığının ciddi olmadığını söyleyen bizzat Aziz Yıldırım’ın kendisidir. Bu, Şekip’e telefonda söylediği “sakatlandı ama şeyinde kaburgasında ama hiçbir şey yok ki çıktı salak” sözlerinden anlaşılmaktadır. Şu hale göre sakatlık durumunu merak; Sami Dinç’in, Erdem Konyar’a söylediği “şey yapsın ya ağrım var falan deyip oynamasın ya, ya da bom bok oynasın” sözlerindeki “ağrım var deyip oynamaması” ihtimalinin hayata geçirilmesi düşüncesidir. Bu nedenledir ki bu sırada şehir dışında (Ankara’da) olduğu anlaşılan Erdem, Sami Dinç tarafından bu düşüncenin icrası için Türkiye’ye çağrılmaktadır.

                    02.05.2011 günü saat:22.07’de Şekip Mosturoğlu/Sami Dinç'i Erdem Konyar'ın aradığı görüşme(tape:2626);
                    Erdem: “Sami orda mı" (Şekip telefonu Sami'ye verir), Erdem: “Ben gidiyorum yarın şimdi", Sami: "Tamam git ara o zaman beni ara bekliyorum".
                    02.05.2011 günü saat:23.06’da Ş.Mosturoğlu’nun telefonundan S. Dinç'in E.Konyar'ı aradığı görüşme(tape:2627);
                    Erdem: “Oteldeyim de ben seni buradan arayayım mı yoksa sen beni ara", Sami: "Senin hattın var mı elinde…sabit varsa 30 saniye sonra ara oradan…deminki numaradan ara beni", Erdem: “Şey numarası şöyle bu çocukların odası", Sami: "Ne demek çocukların numarası ne demek cep telefonu mu yine", Erdem: “Yok ... kaldığı oda numarası", Sami: "Tamam ya bir şey olmaz otel odasından ara ara…o demin ki numarayı 212’li numarayı".

                    Sanık Sami Dinç’in, Erdem Konyar ile ısrarla cep telefonu dışında sabit hattan görüşme istek ve ısrarı, görüşme içeriğinin transfere dönük değil şike amaçlı olduğunu bir başka göstergesidir.
                    Trabzonspor √
                    Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|
                    İki Renk ve Asalet √
                    BordoMavi.Net √

                    Yorum


                    • #25
                      03.05.2011 günü saat:11.06’da Sami Dinç’in Erdem Konyar’ı aradığı görüşme(tape:1883);
                      SAMİ DİNÇ : Erdem
                      ERDEM KONYAR : He
                      S.D : Uyuyor musun abicim
                      E.K : Yok telefondaydım
                      S.D : Şimdi şöyle bak ciddi sıçmış durumdayız Erdem si..ilmiş durumdayız bu boku temizlememiz lazım başkan ebemi si..ti benim sağ ol çok teşekkür ediyorum yani
                      E.K : Tamam
                      S.D : Yani çok ciddi sıkıntıdayız yani şuan ne bok yiyorsan ye bu gün akşamda dön ben yarın İngiltere’ye gidiyorum sen de mi gidiyorsun İngiltere’ye
                      E.K : Evet
                      S.D : Türk hava yolları ile mi gidiyorsun
                      E.K : Aynen 7:55 uçağı
                      S.D : Türk hava yolları mı
                      E.K : Aynen sabah
                      S.D : Tamam sabah aynı uçaktayız o zaman seninle ben daha önceden bir planım vardı benim orada bir gece kalacağım yarın gece kalacağım
                      E.K : Ekonomi misin Bussines class mı gidiyorsun
                      S.D : Yok ekonomiyim canım ne gereği var
                      E.K : Yan yana otururuz o zaman ya
                      S.D : Şeyde var Ömer de var
                      E.K : Tamam bir şey değil
                      S.D : Sabahleyin o zaman erken gel ... yanımızda ol yani sen her halükarda akşam bana geliyorsun abi yarın Ömer varken konuşamayız o mevzuları kaçta burada olacaksın
                      E.K : Ya bak böyle bir şey yapalım o zaman arabayla bir durum var tamam mı
                      S.D : Erdem hiç bir durum yok abi bak bu gün gel bu gün konuşmamız lazım
                      E.K : Ya dinler misin beni ya bir dakika dinle beni ya bir dakika bir şey söyleyim sana dinle beni tamam ben dün gece konuştum mu senden sonra zamanım oldu konuştum hiç bir sıkıntı yok yani sana anlatınca herkes rahatlayacak
                      S.D : Abi ama ben şuan anlatmadığım sürece hiç rahat değilim bir anlatamıyorum çünkü anlatacak bir bokum yok elimde şuan iki şuan dediğiniz bir şey olmamış durumda o yüzden güvenmiyor abi bak bu tip şeylerde çok önemlidir ben sana son gün telefon açıyorum bu sebeple sen bir şey değiştiyse o gün sıkıntı çıktıysa bana haber vermelisin ki ilk olay olmadan benden duysun ve sen aradaki farkı görmüyorsun yani bunu işi normal ilişkiler gibi düşünüyorsun değil a..ına koyayım ve şuanda güvenmiyor
                      E.K : Tamam anladım ben de normal anladım abi şimdi anlatırsam bir sıkıntı olmaz diye düşünüyorum
                      S.D : Abi sıkıntı oldu zaten sıkıntı yani beklenen başka bir şeydi başka bir şey oldu şuan sıkıntı zaten oldu
                      E.K : Anladım
                      S.D : Yani si..ildi abi yani burada ağzıma sıçtınız abi yani
                      E.K : Gerçekten şeyi var ADAM ONU KULLANARAK ÇIKTI Kİ öyle yapsın diye
                      S.D : Abi AMA DEĞİŞİYORSA PLAN BANA HABER VERECEKSİN ABİ
                      E.K : Tamam yani
                      S.D : Çok zor değil a..ına koyayım bir tane mesaj at ya ne olacak yani
                      E.K : O diyor zaten sözünde duruyor zaten bir sıkıntı yok
                      S.D : Abi sözü hayır abi sözünde şuanda durmuyor dünkü sözü başka bir şeydi sözünde durmuyor rezil olduk abi vallahi rezil olduk ya si..tin attın yani abi bir tane bir şey istedik a..ına koyayım si..ildik abi aptalca bir şey oldu
                      E.K : Allah aşkına ya ÖYLE BİR ŞEY ANLATINCA ANLAYACAKSIN ZATEN
                      S.D : Abi anlat o zaman bul bir tane a..ına koyayım AL BİR TANE TELEFON KARTI ARA BENİ ANKESÖRLÜ TELEFONDAN ABİ yani sen de Uganda da değilsin ki Ankara’dasın ya vallaha bak sinirleniyorum ama ERDEM YANİ GİT A..INA KOYAYIM OTEL ODASI KİRALA GEREKİYORSA OTELDEN ARA BENİ
                      E.K : Tamam şey arkadaşımın telefonundan arayabilir miyim seni
                      S.D : ARKADAŞININ TELEFONUNDAN DEĞİL ABİ SABİT BİR HATTAN ARA GİT a..ına koyayım KOMŞUNUN BİRİNİN KAPISINI ÇAL VER 100 LİRA 5 DAKİKA TELEFONLA KONUŞACAĞIM DE GEREKİYORSA(BAĞIRARAK KONUŞUYOR)
                      E.K : Tamam
                      S.D : Yani bu kadar uzatmayı da anlamıyorum abi bul bir yerden ya
                      E.K : Tamam ya tamam anladım tamam
                      S.D : Tamam bekliyorum ara
                      E.K : E tamam şimdi ... gidiyorum tamam
                      S.D : Tamam

                      Erdem Konyar’ın “ Gerçekten şeyi var ADAM ONU KULLANARAK ÇIKTI Kİ öyle yapsın diye” sözündenEmenike’nin oyundan bilerek sakatlık numarası ile çıktığı, Sami’nin de “AMA DEĞİŞİYORSA PLAN, BANA HABER VERECEKSİN ABİ” diyerek aralarında yapılan planın, Emenike’nin Fenerbahçe müsabakasında oynamaması değil, kötü oynaması şeklinde olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Sami Dinç açısından Emenike’nin menajeri Erdem Konyar’a şike teklifi yapıldığında hiçbir tereddüt bulunmamaktadır. Ancak Erdem Konyar’ın, Emenike’nin daha önceden alınan karar gereği sakatlanma numarası ile oyundan çıkacağı bilgisine önceden vâkıf olmadığı yönünde Mahkememizde bir vicdani kanı oluşmuştur. Şöyleki; Sanık Aziz’in, Emenike’nin sakatlanarak oyundan çıktığını bildirmesi üzerine başlayan telefon trafiğinde, 2621 nolu tape’de Sami, Erdem’e “nasıl sakatlandı ağır mıdır değil midir nedir” diye sorduğunda Erdem, “tamam abi öğreneyim” şeklinde cevap vermektedir. Daha başında böyle bir numara ile oyundan çıkacağını bilen Erdem’in, öğrenecek bir şey olmadığını, bu yapılanın planın bir parçası olduğunu söylemesi gerekirdi. Oysa aksine Erdem, Emenike’nin sakatlığının ciddiyetini araştırmak için çaba içerisine girmektedir. 2622 nolu tapedeki “yok öğrenemedim herhalde daha oradadır, yok beline olmuş beline, arkadaşım vardı benim gördü pozisyonu, dedi çok ciddi bir şey görünmüyor dedi” sözleri de bu çabanın bir göstergesi olarak değerlendirilmiştir.
                      03.05.2011 günü saat:12.28’de Sami Dinç’in Erdem Konyar’ı aradığı görüşme(tape:1887);
                      Sami: “Ee şeyi söyleyeceğim seninle demin konuştuğumuz hikaye ile ilgili olarak hiç bir şey ikna olduğu yok..yani hiç bir ee güven vesaire kalmış durumda değil,…yani çok kötü durumda yani şuan her şey çok sinirliler tam tersi olduğunu düşünüyorlar çünkü”, Erdem: “Ya sen merak etme”, Sami : (çok ciddi olduğunu ve ufak tefek bir şey olmadığını belirttikten sonra) “He sen burada olmayacaksın maç zamanı,…Erdem bir daha dönme abi çok açık söylüyorum yani bu kadar önemli bir şey varken ..olup gidiyorsan abi bir daha dönme abi”.
                      Sami, Erdem’e “çok kötü durumda yani şuan her şey çok sinirliler tam tersi olduğunu düşünüyorlar” derken, Fenerbahçe lehine şike yapan sanıkların, Trabzonspor tarafından teşvik girişiminde bulunduğunu düşündüklerini ima etmektedir.
                      Trabzonspor √
                      Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|
                      İki Renk ve Asalet √
                      BordoMavi.Net √

                      Yorum


                      • #26
                        03.05.2011 günü saat:13.03’te Erdem Konyar’ın, Sami Dinç’i aradığı görüşme(tape:1888);
                        ERDEM KOYAR : Alo
                        SAMİ DİNÇ : Efendim Erdem efendim
                        E.K : Ha yarın erkenden gidelim orada konuşalım her şeyi olur mu
                        S.D : Abi orada konuşacak hiç bir şey Erdem gerçekten çok sinirliyim öyle böyle değil ve YEMİN EDİYORUM SANA YA ÇOK PİŞMANIM BU İŞE GİRDİĞİM İÇİN ABİ

                        E.K : Tamam bende sana her şeyi anlatırım bir sıkıntı yok ... sana
                        S.D : Tamam ... sıkıntı var a..ına koyayım abi dün s..ktin attın bizi ya ne demek sıkıntı yok
                        E.K : Tamam her şeyi ... niye ya ya
                        S.D : Ya s..ki... ya sonuç olarak bu tarafta ... hata bu
                        E.K : Tamam telafi ... bir şey var ya bu sıkıntı değil
                        S.D : E sen telafi etme gibi bir durumu yok artık bunun ya telafi etme şansın yok
                        E.K : ...
                        S.D : Ben hop oturup hop kalkıyorum sen gidiyorsun İngiltere ye
                        E.K : Ya bir sıkıntı
                        S.D : Ya Erdem siktir git abi bir sıkıntı yoktu sen sıkıntı yok olarak bil o zaman abi
                        E.K : Ha bak dinle beni ya dinle be gerçekten dinle beni ya ben biliyorum ne olduğunu O da onu hallediyor yani bi ... orada bi sorun yok yani
                        S.D : Erdem ben dün bi söz aldım ve o söz yerine gelmedi abi bu kadar basit olay ve beni rezil ettiniz abi
                        E.K : Tamam
                        S.D : E bravo yani bana verebileceğiniz en büyük zararı da verdiniz çok teşekkür ediyorum yani
                        E.K : E tamam o zaman hatta biz ... düzelmez mi yani diyorsun
                        S.D : Abi benim içinde hiç bir şey düzelmeyecek Erdem ağzıma sıçtın ya dahası var mı
                        E.K : Ya hatta düzelir tabi ki sen onu ...
                        S.D : Abi hiç bir s..kim düzelmeyecek sen hala gidiyorsun İngiltere ye dönme a..ına koyayım bir daha
                        E.K : Yok yok ya dinlemiyorsun beni ya ...
                        S.D : Hayır dinleyecek bir şey yok aynı şeyi söylüyorsun Erdem
                        E.K : ADAMIN KIZ ARKADAŞI GELİYOR zaten her şey konuşuldu adamla ama her dakika telefonda
                        S.D : Ya Erdem, Erdem her ne bok konuşulduysa konuşuldu sen gidip onun yanında yaşayıp bunun temin etmek varken gidiyorsun a..ına koyayım İngiltere ye
                        E.K : Ya o tamamdı garanti veriyorum ya olmazsa o o zaman ...
                        S.D : Emre ay Erdem hiç bir şeyin garantisi yok abi ne bok yiyorsunuz yiyin abi gidin kendinize kulüp arayın a..ına koyayım abi tamam ben kapatıyorum abi
                        E.K : Niye öyle bir şey ya bir dakika niye öyle bir şey diyorsun ya
                        S.D : Erdem bıktım çünkü ya bıktım ya
                        E.K :Tamam öyle bir şey ...
                        S.D : Bir işin sorunsuz olsun ya
                        E.K : Tamam ama öyle bir şey yok ama yani belki öyle bir şey olursa tamam ama öyle bir şey yok
                        S.D : Erdem bıktım diyorum bak hepsini siktir et bıktım ya
                        E.K : Ya öyle bir şey
                        S.D : Bıktım
                        E.K : Öyle bir şey yok bende onu anlatmaya çalışıyorum ...
                        S.D : Erdem ben neyin var olup neyin yok olduğunu umursamıyorum dün ağzıma sıçtın diyorum daha açık konuşabilir miyim
                        E.K : Hayır daha açık konuşamazsın bende sana anlattım mevzuyu bu ...
                        S.D : Tamam her ne boksa mevzunun benim için hiç bir önemi yok abi
                        E.K : Ya ...
                        S.D : Hiç bir önemi yok olan mevzunun
                        E.K : Ya bir şey ... lütfen yarın sabah biraz erken gel orada konuşalım başka bir şey ...
                        S.D : Erdem ben benim Ömer oradayken konuşacak hiç bir şeyim yok bu mevzu da
                        E.K : Tamam Ömer ile beraber mi geliyorsun oraya
                        S.D : Aynen öyle evet
                        E.K : Niye ayrı gelmiyorsun
                        S.D : Niye ayrı geleyim şoförle geleceğiz
                        E.K : Tamam ayrı gel söyle ki bi bir şey oldu bilmem ne
                        S.D : Ben Erdem planımı programımı ona göre yapmışım Erdem ben benim yarın bu konuda konuşacak hiç bir şeyim yok abi senin yolun açık olsun abi İngiltere de itiyorsan hiç dönme istiyorsan 1 hafta sonra dön hiç fark etmez abi benim için sen bu olayda benim anam s..kilmiş sen gelmişin hala da yok programım bilmem ne diyorsun hiç umurumda değil abi bir daha da konuşmamıza gerek yok seninde yolun açık olsun benimde yolum açık tamam Erdem
                        E.K : Ya tamam öyle bir şey deme ya yani sinirle konuşuyorsun düşünmüyorsun
                        S.D : Abi bak sinirliyorum diyorum ama sana sinirliyim diyorum ve bu geçmeyecek hiç bir zaman sana karşı
                        E.K : Bak düşünmüyorsun konuşurken düşünmüyorsun şunu bil ki
                        S.D : Erdem ben ne düşüneceğimi ne düşünmeyeceğimi iyi biliyorum sana kalmadı onu söylemek
                        E.K : Bak bunu söylüyorum sana sinirlisin anladın mı sen ... bir şey söylüyorum
                        S.D : Erdem bu sinirim sana karşı diyorum bak benim şuan ki tamamen sana karşı ve hiç bir zaman geçmeyecek diyorum
                        E.K : Ya öyle bir şey olur mu Allah aşkına lütfen öyle şey söyleme daha
                        S.D : Erdem çok açık söylüyorum bu değişmeyecek şeyler söylüyorum şuan yani hiç bir zaman tamam mı abiciğim sen istediğini yap istediğini yere git hiç beni ilgilendirmiyor abi hala daha gelmişin bilmem nereye gideceğim kalacağım diyorsun hiç umurumda değil abi ne bok yiyorsun ye
                        E.K :Ya beni dinlemiyorsun ya daha ... yani 20 dakika veremez misin 15 dakika başka bir şey istemi...
                        S.D :Erdem ben sana sabahtan beri kaç 1 saat oldu herhalde konuşalı yani ne 15 dakikası anlamadım
                        E.K :E tamam o rahat konuşamıyoruz işte
                        S.D :Erdem nasıl konuştuğun konuşmadığın umurumda değil ben son derece rahat ve çok açık konuşuyorum sana
                        E.K : Ya burada bir sıkıntı ... telafi olur ondan sonra her şey düzelir ben onu söylüyorum
                        S.D : Erdem sen sen hala daha kendi kendine bazı kararları veriyorsun abi sen kendi kendine karar ver kendi kendine yap a..ına koyayım ne yapıyorsan
                        E.K : e kendi kendime yapayım ya ...
                        S.D : Bak ben sana sıkıntının çoktan doğduğunu söylüyorum sıkıntı çoktan doğdu ve hiç bir zaman telafi edilmeyecek
                        E.K : iye
                        S.D :Ya ben bir söz verdim ve gerçekleşmedi bu kadar yani nokta artık bundan sonra ne bok yiyorsa yesin a..ına koyayım hiç umurumda değil
                        E.K :Başka ...
                        S.D :Hiç umurumda değil Erdem istediğini yapsın hiç umurumda değil
                        E.K :Ya adam ne şey aynı noktaya geliyor aynı sonuç olacak ...
                        S.D :Abi bak beni sonuç ilgilendirmiyor ben dün bir söz verdim ve o gerçekleşmedi beni bu ilgilendiriyor Erdem umurumda değil diyorum bak bundan sonra ne yaptığı hiç bir şeyde vermesine gerek yok yapmasına da gerek yok ne bok yiyorsunuz abi ikiniz de ağzıma sıçtınız ne bok yiyorsunuz yiyin abi tamam bu kadar
                        E.K :Ya sen niye öyle diyorsun Allah aşkına
                        S.D :Abi bak çok açık söylüyorum niyesi niyesini de açık söylüyorum sonucunu da açık söylüyorum
                        E.K :Ya ...
                        S.D :Bıktım ya Erdem bıktım ya bin tane derdim var bir tane sözünüzü yerinize getirin ya yeter ya e ben bunlara üzülmek zorunda mıyım ya
                        E.K :Ya Allah aşkına ya ben ...
                        S.D :Ya yeter abi valla yeter sıkıldım Erdem sıkıldım
                        E.K : Tamam bende sıkıldım benim içinde kolay bir şey değil bu
                        S.D : Ne kolay değil ya o zaman yapamıyorum diyeceksin ne kolay değil
                        E.K : Yok yani burada bir şey yok yani o adam dedi ki böyle böyle sonuçta
                        S.D : Abi bak sen onu kontrol edemiyorsan o zaman kontrol edemiyorum diyeceksin Erdem
                        E.K : Yok ediyorum
                        S.D : Bir boku bir boku yiyeceğim diyorsan onu yerine getireceksin
                        E.K : Tamam ediyorum diyorum bende bir ... onu hallederim ...
                        S.D : Erdem hiç bir boku hallettiğin yok Erdem ya sen git abi İngiltere de ne bok hallediyorsan orada hallet
                        E.K : Ya bir şey söyleyeyim ... senin şuan da sinirlendiğin nokta ki gelmiyorumdur anladın mı şuan senin nokta odur bende sana bunu söylüyorum orada bir sıkıntı yoktur ...
                        S.D : Erdem ben benim için artık ne olursa olsun bir sıkıntı çoktan var ve doğdu artık daha fazla hiç bunu konuşmaya gerek yok ne bok yiyorsunuz yiyin abi tamam
                        E.K : Tama bak biz sabah konuşmadık mı ...
                        S.D : Abi bak bak
                        E.K : Biz ... konuşmadık mı
                        S.D : Sen benim ne sıkıntı yaşadığımı anlayamıyorsun herhalde
                        E.K : Anlıyorum anladım tabi ki
                        S.D : Anlar gibi davranmıyorsun o zaman Erdem
                        E.K : Yo tamam anlıyorum aman yani anlıyorum ama çözümü yapıyorum sen daha ...
                        S.D : Bak ya işin içine sıçıldıktan sonra çözülecek hiç bir şey yok abi benim için bitti ben kendim aradım ben benim tarafımda bitirdim ben hiç şeyi kontrol edemiyorum dedim O PARAYI DA VERECEK DEDİM bitti benim abi
                        E.K : Öyle
                        S.D : Tamam ben kendim o
                        E.K : Ya öyle bir şey
                        S.D : Benim için bitti yani abi
                        E.K : Öyle bir şey diyemeyiz ki öyle bir şey diyemeyiz
                        S.D : La diyemeyiz diye bir şey yok benim elimde ki evraklarla ben onları almasını bilirim abi sen rahat ol
                        E.K : Ney
                        S.D : Öyle bir şey diyemeyiz diye bir şey yok sen dedin bitti yani
                        E.K : Ya ... bir dakika ya sen şimdi beni mi s..kiyorsun yani burada anlamadım ne olduğunu
                        S.D : Ben ben hiç kimseyi s..kmiyorum ben bir söz karşılığında bir şey yaptım o söz yerine gelmediyse ben gereğini yapıyorum ben hiç kimseyi s..kmiyorum sen beni sikiyorsun
                        E.K : Ben seni s..kmedim
                        S.D : Sen beni s..ktin attın yani sen beni s..ktin attın Erdem yeter yani
                        E.K : Allah aşkına ya Allah aşkına
                        S.D : ... ciddi söylüyorum bıktım ya valla bıktım ya
                        E.K : Ya bak bir şey söyleyeyim sana bir dakika öyle bak burada anlaşma var her şey var anladın mı bu bitmedi ki sen kendin söylüyordun
                        S.D : Bizim için her şey bitti abi tamam bizim her şey bitti abi
                        E.K : Sizin için derken
                        S.D : Ben verdim abi ben kendi raporumu verdim abi bende çıktım bu işten de
                        E.K : Ney nasıl yani
                        S.D : Bitti abi her şey bizim için bu kadar
                        E.K : Nasıl anla anlamadım
                        S.D : Ne yaparsanız yapın yani abi bundan sonra
                        E.K : ...
                        S.D : Getirin paşa paşa abi getirin paşa paşa abi bir hafta sonra ne aldıysan ver abi tamam
                        E.K : Nasıl ben bir hafta getireyim ben
                        S.D : Abi bi onu ben bilmem Erdem o zaman yaparken düşünecektin o zaman
                        E.K : Ya yapamam ben he o gücüm yok ki bende
                        S.D : O zaman var gibi davranmayacaksın abi
                        E.K : Ya var gibi de davranmıyorum onlar ... ... ben onu nereden bulayım öyle bir baskı altına ... hayatımda görmediğim bir şeyi yapmaya çalışıyorum ben eskiden
                        S.D : Sen verdin ... o gider ...
                        E.K : Ya sen o e nasıl versin o da o ... işte
                        S.D : Erdem
                        E.K : Raporunu vermeye öyle bir şey
                        S.D : Erdem
                        E.K : Biz konuştuk telefonda tamam mı biz telefonda konuştuk
                        S.D : Erdem bunda bundan öncede konuşmuştunuz
                        E.K : Hayır bak
                        S.D : Ben seni aramadım mı pazar günü
                        E.K : Ya dinle beni 1 dakika ya 1 dakika beni dinle ben seni telefondan aradım doğru mu daha evvel sana söyledim ki böyle böyle sen dedin tamam bana söyle 1 mi 2 mi dedin e tamam onunla gidiyoruz işte
                        S.D : Erdem sen nasıl yurt dışına gidebiliyorsun ya ... bu zamanda
                        E.K : Tamam işte ... işte anladım onu çünkü ... oradan ben kontrol ederim kız arkadaş geliyor ... burada
                        S.D : Erdem Erdem
                        E.K : Bak beni iyi dinle bak beni iyi dinle tamam mı
                        S.D : Bak Erdem oraya gidiyorsan bak diyorum ki oraya gidiyorsan ister olsun ister olmasın bizim için her şey bitmiştir abi sen bu sıkıntım da benim oraya gidiyorsan bitmiştir benim için her şey
                        E.K : Ya bak beni dinler misin beni Allah aşkına dinler misin
                        S.D : Dinliyorum işte dinlediğine cevap veriyorum zaten
                        E.K : Tamam tamam ama ... yani bak ben sana bunu söylüyorum bu adam aslında çok insan olacak bu hafta sonu tamam BEN ADAMLA BEN ANLAŞTIM ben anlaştım tamam mı
                        S.D : Erdem Erdem
                        E.K : Bak abi
                        S.D : Hiç abi ya bak daha önce de 20 kere anlaştın 20 kere hiç bir sözün bu adamla ilgili yerine gelmedi Erdem
                        E.K : Yav geliyor merak etme diyorum daha
                        S.D : Hiç bir sözün gelmedi diyorum bak hiç bir sözün ve ben artık sıkıldım
                        E.K : Ya olmazsa o zaman olmazsa o zaman anladın o zaman ne yap diyorsan yapayım
                        S.D : Bak olmazsa sı yok Erdem hayır abi olmazsa sı yok ben niye bir kere daha
                        E.K : Olmazsa sı yok ki işin
                        S.D : Ben niye bir kere daha yaşayım ya ben neyin riskini alayım bir kere daha
                        E.K : Ya olacak çünkü ben diyorum
                        S.D : Paşa paşa a..ına koyayım onun yanında durursun ve hiç bir şekilde hiç bir yere ayrılmayacaksın abiciğim
                        E.K : Ya onu bana yaptırma çünkü adam beni dışarı yolluyor
                        S.D : Abi bak dışarı dışarı yollasın ister içeri alsın o beni fark etmiyor abi
                        E.K : Ya dün konuştuk adamla ya abi adam diyor ki burada olma ... bir de şeyde BU BAŞKAN DEDİ BANA ÇIK DIŞARI anladın mı bende onun dediğini yapmamı mıyım
                        S.D : Erdem Erdem ...
                        E.K : Ya dinle beni
                        S.D : Ben ne bok yiyorsan ye abi valla bak dinlemek istemiyorum Erdem çünkü aynı şeyleri söylüyorsun
                        E.K : Ya bak beni dinle bak bir dakika ya bi çözüme gelelim tamam ben ona söylüyorum bak biz anlaştık 1 mi 2 mi anlamadın mı orada kalsın ya sen diyorsun bu sıkıntı ... nasıl orada olmazsın o daha büyük bir sıkıntıdır orada olmam
                        S.D : Erdem benim benim bunun için şu an artık daha fazla kendimi riske atmama gerekli hiç bir şey yok abi
                        E.K : E tamam o zaman riske atma o zaman niye ya sen o zaman be bir dakika bu olay telafi olabilecek bir olaydı sen beni ateşe atıyorsun anladın mı
                        S.D : Hiç telafi olacak bir olay değil bu olay abi
                        E.K : Tabi ki telafi biz konuştuk
                        S.D : Sen benim ... benim sen benim ilişkimin içine sıçtın abi artık telafi olacak bir noktası yok bunun
                        E.K : Hayır o değil öyle bir şey yok işte öyle bir şey yok
                        S.D : Var işte abi var diyorum işte
                        E.K : Yok çünkü 1 ve 2 anlaştık biz şimdi sen böyle yapıyorsun
                        S.D : Abi bak ben kendim inandırıcılığımı kaybettim kendi tarafımdan tamam sen bi söz verdin ve beceremedin yapamadın yapmadın bilemem hangisi olduğunu ama yapamadın
                        E.K : Yapma Allah aşkına ya adam adam zaten aynı sonuca geliyor ben sana söylediydim
                        S.D : Hiç abi aynı sonuca gelmiyor hiç aynı sonuca gelmiyor ben sana çok açık söylüyorum ister nereye gidersiniz gidin abi hiç benim umurumda değil abi hiç yanı sonuca gelmiyor onun için daha fazla konuşmaya herek yok yani
                        E.K : Ya bir dakika ...
                        S.D : Kötü bir şey söyleyeceğim yoksa benim başka diyeceğim bir şey yok Erdem
                        E.K : Ya bir dakika dinler misin beni ya lütfen ya sonuçta biraz burada şeyde var yani yabancı değiliz bir birimize
                        S.D : Erdem hiç çok yabancıyız abi biz bu muhabbette şuan konuşuyorsan çok yabancıyız abi
                        E.K : Ya bak dinle beni lütfen
                        S.D : Benim ben sana şöyle söyleyeyim abi sen benim hayatımda ki en yabancı insansın Erdem benim çevremde hiç kimse senin beni düşürdüğün pozisyona düşürmedi
                        E.K : Ya sen çok kırıcısın Sami bazen bilmiyorum ben
                        S.D : Bak çok söylüyorum sana
                        E.K : Yo yo çok açık konuşuyorsun ama böyle konuşmadın 15-20 dakika evvel böyle değildi
                        S.D : Abi bak o abi bak inandırıcılık kaybolmuş durumda bitmiş durumda olay artık ne bok yiyorsunuz yiyin diyorum abi hiç bir önemi yok
                        E.K : Tamam dinle beni ya senin sıkıntın benim İngiltere ye gitmem di sen kendin onu söylüyorsun doğru mu ...
                        S.D : Ona da çok sinirleniyorum ona çok sinirleniyorum
                        E.K : İşte sinirlenme ona, bana bırak diyorum Allah aşkına lütfen
                        S.D : Bak hayır abi hayır abi hayır abi hiç bi ... sana ben bıraktığım hiç bir yerde hiç şey hiç bir kazancım olmadı sana bıraktığım hiç bir şey
                        E.K : Ya lütfen bırak ya ne demek kazancın olmadı sen büyük tabloya bak tamam
                        S.D : Erdem zarar görüyorum diyorum ben sen ne diyorsun
                        E.K : Zarar görmeyeceksin ya bırak işte halledeyim
                        S.D : Zarar gördüm bile diyorum ben sana sen ne diyorsun
                        E.K : Tamam bitmedi ama sana telafi olacak bilirim ben bilirim
                        S.D : Erdem Erdem o zaman sen kendini benim yerime koy karşında hiç bir verdiği sözü yerine getiremeyen insanlar olduğunu düşün ve yeniden verdikleri sözü güvenmek için bi sebep göster
                        E.K : Ya ben sana ne ben sana bugüne kadar her sözümü yerine getirdim ...
                        S.D : Hayır abi her seferinde kendi kendinize bilgi vermeden işlem yaptınız hiç bir sözünü yerine getirmedin abi
                        E.K : Hayır ben hayır ben orada değildim ondan sonra anladın mı
                        S.D : Erdem ne o nerede olduğun beni ilgilendirmiyor abi bana verilen söz beni ilgilendiriyor bu kadar
                        E.K : Tamam merak çünkü aynı şeye gelecek söz sözdür
                        S.D : Merak etmeyecek hiç bir şey yok Erdem bak sen bana hiç kimsenin vermediği kadar büyük zarar veriyorsun tamam abi bu kadar bunu bil
                        E.K : Tamam ama sana böyle zarar vermiyorum sana
                        S.D : Bak bak telafi edecek hiç bir şey yok
                        E.K : Var çünkü daha ... 1 ve 2 li anladın mı onu ...
                        S.D : Erdem Erdem bu güne kadar konuşulanlardan bahsediyorum ya ben artık yoruldum Erdem valla gerçekten uğraşamam bunlarla sen ağzıma da sıçtın bunu da iyi bil yeter ama yani yeter
                        E.K : Ya bir dakika beni dinler misin lütfen
                        S.D : Ya ne bok yiyorsun ye bir şey demiyorum a..ına koyayım ne bok yiyorsan ya
                        E.K : Ya dinle beni ya dinle beni tamam lütfen bak öyle yüzüme de kapama biz ... bir ara var burada bir şey var bir bağ var yani onu bir birimize saygı duyalım yani ya ben seni s..kmem ben hayatımda ben seni hayatımda s..kmem bunu bilin
                        S.D : Erdem sen beni sen sen beni s..kiyorsun ama sen beni s..ktin dün s..ktin sen beni Erdem
                        E.K : S..kmedim seni ya sen ...
                        S.D : Erdem sen beni dün s..ktin tamam bunu böyle bil
                        E.K : Öyle işte yanlış biliyorsun öyle bir şey yok
                        S.D : Ben ola ben olana sonuca bakıyorum Erdem
                        E.K : Tamam o zaman sonuca bakalım
                        S.D : ... ben bu olayın sonucuna bakıyorum benim bu olayda gördüğüm zararı ben sana ne diyorum benim ömrüm boyunca hiç kimse senin bana verdiğin zararı vermedi ha buysa bana şey yaptığın verdiğin karşılık tamam a..ına koyayım herkes kendi yoluna gitsin diyorum hiç bir şey demiyorum
                        E.K : Ya ben öyle bir şey der miyim sana Allah aşkına ya ben ...
                        S.D : Hayır ama sıkıldım Erdem valla sıkıldım konuşmaktan da bunları sıkıldım abi sen git ne bok yiyorsan ...
                        E.K : Yok
                        S.D : Baksana hala daha gideceğim diyorsun İngiltere ye git a..ına koyayım tamam bana anlatman gereken hiç bir şey yok abi
                        E.K : Ya sen bana bırakır mısın bu olayı
                        S.D : Hayır abi benim hiç bırakacak hiç bir olayım falan yok sana abi
                        E.K : Ya sen bırak sen ... git al o diyor ki kesildi o kadar sen bana bırak tamam mı bana bırak diyorum başka bir şey istemiyorum senden
                        S.D : Erdem bırakacak hiç bir şey yok diyorum sen adamın kıçının dibindeyken kontrol edemiyorsun oraya gittiğin zaman benim sana bırakacak
                        E.K : Ya onu anlamıyorsun sen kontrol ediyorum ya bir sıkıntı
                        S.D : Erdem Erdem hiç bir boku kontrol edemiyorsun
                        E.K : Ya ala alakası yok sen bak iyi bak lütfen bana bırak diyorum tamam mı bana bırak başka bir şey istemem senden
                        S.D : Sonuç her ne olursa olsun O MAÇ OYNANIRKEN sen Türkiye de olmazsan İSTERSE MAÇ 5-0 BİTMİŞ HİÇ UMURUMDA DEĞİL tamam hiç umurumda değil
                        E.K : İsterse ne
                        S.D : İsterse o ne yaparsa yapsın hiç umurumda değil Erdem yani tamam
                        E.K : Ya bir dakika bak
                        S.D : Ne olursa olsun hiç biri umurumda değil yani
                        E.K : Bak bir şey ... sana bak
                        S.D : İster ol ister olma bak ben bir kere söylüyorum yeter yani işim gücüm var kapatıyorum tamam
                        E.K : Ya bak 1 dakika 2 dakika ver bana ya 2 dakika sonra zaten kapatırım bende 1 dakika beni dinler misin ben sana sözünü vereyim orada olmamla olmam fark etmez o konuya girme benimle
                        S.D : Erdem
                        E.K : O konudur seni dürten
                        S.D : Erdem
                        E.K : Bir dakika dinle beni ya merak etme diyorum sana
                        S.D : Ha sen aynılarını bana pazar akşamı da söylüyorsun hiç bir bok olmadı tamam
                        E.K : Ya merak etme ben sana ...
                        S.D : Hayır merak etme diye bir şey yok Erdem, Erdem güven kazanı... şuan sen kaybetmiş durumdasın tamam
                        E.K : YA ADAM TEZGAHI KURDU YA ANLADIN MI
                        S.D : Abi ben onu bilmem Erdem ben onu bilmem
                        E.K : Ben bilirim ben adamla ben görüştüm bir saat sonra dedim ondan sonra dün konuştum yine bir ... yakalayamadım ki adamı yine bir yakaladım 1 saat konuştum
                        S.D : Erdem ... tekrarlıyorum demin söylediğim şeyi sen benim sana duyduğum güveni kaybettin tamam abi
                        E.K : O zaman bırak kazanayım o zaman bırak ...
                        S.D : Tamam ama kazanmak senin elinde ben ne bok yersen ye onu demiyorum onun yanında ben bu kadar sıkıntı çekerken bu kadar işin arasında bu kadar sıkıntının arasında sıkıntı çekerken bunun için sen siktir olup gidiyorsan yurt dışına git abi ben hiç bir şey demiyorum
                        E.K : Ya ... ya bir şey söyleyebilir miyim sana bak anla anlatamıyorum sana dinle beni lütfen bu
                        S.D : Erdem gerçekten bak başım ağrıyor valla bak konuşamayacağım
                        E.K : Tamam benim de başım ağrıyor
                        S.D : Sıkıldım Erdem
                        E.K : Beni de sıkıntıya sokuyorsun
                        S.D : Tamam girme abi hiç sıkıntıya diyorum işte
                        E.K : Hiç düşünmüyorsun beni de bozuyorsun
                        S.D : Erdem sen ne yaparsan yap diyorum a.ına koyayım ya daha ne diyeyim ya istediğini yap diyorum
                        E.K : Ben o zaman bir şey söyleyeyim sana ne yaparsam yapacağım tamam mı sonuca geleceğim ha bana o fırsatı ver ben söylerim burada olman gerekiyor ben bırak ben yapayım yapacağını ondan sonra yaptıktan sonra işte o zaman de ben tamam bir şey değil affettim seni olmazsa küs daha ne s..kersen beni s..k bende onu isterim senden başka başka şey değil tamam
                        S.D : Sen sen yurt dışına gittiğin sürece hiç bir şekilde hiç bir beklenti olma abi tamam
                        E.K : Tamam ama bir şey söyleyeyim sana ya dinle beni dinle beni lütfen iyi dinle ben mi bak bu adam tamam mı hallederse her şeyi tamam mı o zaman bir sıkıntı olmaz o zaman ben derim sana bak tamamdır o zaman sen bana güven ben ben bilirim ya
                        S.D : Erdem güvenmiyorum abi tamam bu kadar
                        E.K : Tamam güvenmiyorsan bırak da bırak telafi edeyim bırak sen bana bak bu şansı o zaman ... sik beni ne yaparsan yap
                        S.D : Erdem ben ben ne kazanacağım seni s..kten bana ne ya
                        E.K : Yok canım ne yaparsan yap ya ne yaparsan yap anladın mı ben bunu senden bir kere ... başka bir şey istemem ... her şeyime sahip ol bir ... s..kerim her şeyi bırakır giderim anladın sen bana güven
                        S.D : Şu noktada beni ilgilendirmiyor Erdem bu
                        E.K : Ya bak ilgilenmezsen ilgilen bak ben bunu söylüyorum ben bırak ben çözeyim bildiğim gibi tamam bırak ben çözeyim o zaman sen bana bırak başka bir şey istemem ha olmazsa o zaman at beni ateşe ne yaparsan ha ben eminim ama bana bırak tamam
                        S.D : Bitti mi Erdem
                        E.K : Efendim
                        S.D : Bitti mi
                        E.K : He bitti ama dinliyor musun anlıyor musun
                        S.D : Abi hiç bir şey anlamıyorum abi Erdem abi tamam abi hadi görüşürüz abi ... ...
                        E.K : Ya bak dinle beni tamam dinle beni tamam başka bir şey bırakmıyorsun sen lütfen bu şansı bana tanı başka bir şey istemem senden anlıyorum her şeyi merak etme tamam yarın görüşürüz
                        S.D : Bitti mi tamam hadi görüşürüz
                        E.K : Bitti anladın mı tamam
                        Trabzonspor √
                        Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|
                        İki Renk ve Asalet √
                        BordoMavi.Net √

                        Yorum


                        • #27
                          Söz konusu yukarıdaki görüşme içeriği bütün olarak değerlendirildiğinde, tümüyle şikeye yönelik olduğu tereddüde mahal bırakmayacak açıklıkta olduğu gibi Sami Dinç’in görüşmeyi özetleyen “Sonuç her ne olursa olsun O MAÇ OYNANIRKEN sen Türkiye de olmazsan İSTERSE MAÇ 5-0 BİTMİŞ HİÇ UMURUMDA DEĞİL tamam hiç umurumda değil” cümlesi dahi, bunun en açık kanıtıdır. Zira müsabaka oynanırken ya da 5-0 sonuçlansa dahi menajer Erdem Konyar’ın Türkiye’de olmasının, Emenike’nin transferi düşünüldüğünde hiçbir anlamı yoktur. Konuşma içeriğinde Sami’nin Erdem’den isteği, müsabaka anına kadar Emenike’nin yanında bulunması ve onu kontrol altında tutmasıdır.
                          03.05.2011 günü saat:16.16’da Sami Dinç’i Şekip Mosturoğlu’nun aradığı görüşme(tape:1890);
                          SAMİ DİNÇ : Alo
                          MEHMET ŞEKİP MOSTUROĞLU : Sami ne haber
                          S.D : Ha iyidir abi sen nasılsın
                          M.Ş.M : İyidir KUZEN’inden bir haber var mı
                          S.D : Valla üç kere falan konuştum en son dediğim de Allah belanı versin senin belanı da ananı da falan diye kayıyordum en son ağladı bu telefonda yarın sabah uçakta karşılaşacağız zaten kendisiyle geri zekalının yani şey % 100 diyor bilmem ne diyor yemin ediyorum diyor ben bir daha bu işi de yapmayacağım diyor böyle bir şey olursa diyor yani aksi olursa diyor falan filan falan filan bu noktada söylediğim yani
                          M.Ş.M : Ama gidi
                          S.D : Bu noktada mümkün değil (Gülüyor) boş bırakmaz yani çocuğun üstünü ...
                          M.Ş.M : ... İngiltere ye gidiyor yine
                          S.D : Ya kalamıyorum diyor çünkü anladığım kadarıyla birazcık şey var sıkıntı var takım içinde yani başkan iyice bokunu çıkarmış Erdem Erdem i almak istemiyorlarmış şuan yanına ben gidiyorum diyor şaka gibi diyor benle birini hep yanımıza böyle vermeye çalışıyor farkındayım diyor başkan benim olmamam daha iyi diyor orda çünkü benden işkilleniyorlar diyor bu iş boku çıktı abi çok ilginç bir olay yani ben anlayamıyorum Fenerbahçe oldu mu herkes birlik abi hiç mi hiç anlayamıyorum bunu
                          M.Ş.M : İyi tamam
                          S.D : Ee şey bi şey daha söyleyecektim de sana hani ha şey aşağıda mısın sen
                          M.Ş.M : Hıhı
                          S.D : Dur o zaman bürodan arıyorum abi
                          M.Ş.M : Tamam
                          Sanık Sami, şike talimatını aldığı Şekip’e gelişmeler hakkında bilgi vermekte, biraz önce Erdem ile yaptığı konuşmanın içeriğini aktarmaktadır. Sami’nin, “birazcık şey var sıkıntı var takım içinde yani başkan iyice bokunu çıkarmış” sözünden, Şekip ile aralarında geçen konuşmanın Emenike’nin transferi ile ilgili olmadığı anlaşılmaktadır.
                          03.05.2011 günü saat:21.43’de Feridun Tankut’un Erdem Konyar’ı aradığı görüşme(tape:1218);
                          Feridun: “Şimdi hocayla görüştüm hoca diyor ki yani öyle diyor çok diyor bir şey yok”, Erdem: “Ha anladım yani kendisi de öyle...ağrıyor diyor”, Feridun: “Şimdi şöyle bak ben hocaya da söyledim şimdi Emenike eğer bu maçta oynamam böyle yok şuram ağrıyor buram ağrıyor diye oynamazsa ben mecburen onu Trabzon maçında da oynatmam,..kendisi içinde bizim içinde çok büyük bir kayıp olur”, Erdem’in futbolcu ile konuşacağını söylediği.
                          03.05.2011 günü saat:21.44’de Erdem Konyar’ın Emenike’yi aradığı görüşme(tape:0000);
                          Erdem: “Bir arkadaş yanına geldi de mi”, Emenike: “Evet”, Erdem: “Ben seni daha sonra arayacağım ve sana herşeyi yarın anlatacağım, şu an zamanı değil başkanla beraberim,…Karabük başkanı”, Emenike: “Ankara’da mı.?”, Erdem: “Ankara’dayım, yarın sabah Londra’ya hareket ediyorum,…Sonra konuşuruz” .
                          03.05.2011 günü saat:21.45’de Erdem Konyar’ın Sami Dinç’i aradığı görüşme(tape:1219);
                          Erdem: “Ee yarın bi konuşabilir miyiz”, Sami: “Hava alanında Ömer mömer tuvalete gidince konuşuruz abi yani o kadar”, Erdem: “Tamam”, Sami’nin bir gelişme olup olmadığını sorduğu, Erdem: “Var yani kötü bi gelişme yok Karabük başkanın yanındaydım şimdi,..şeyi söylediğini bana ... Ali Yıldırım girmiş yanına filan onu anlattı bana”, Sami: “Biliyorum,..çok kötü yani benim tarafımdaki çok kötü s.. ağzıma,..hava alanında belki bi dakika konuşuruz” .
                          03.05.2011 günü saat:23.44’de Erdem Konyar’ın Emenike’yi aradığı görüşme;
                          Erdem: “O sana merhaba diyor,…yarın Sami ile aynı uçakla Londraya uçuyorum, seni Ameoby’nin telefonundan arayacağım,…arkadaşın orada mı”, Emenike: “Evet”, Erdem: “Ticketrumbadaki para konusunu halletmeye çalışıyorum”, Emenike: “Sanırım ben durdurmuştum,…onu iptal edeli uzun zaman oldu,…son zamanlarda birşeyler söylemek istiyorum”, Erdem: “Emin misin, bilirsin biz hallettik,…sen İstanbul’a Point otele geldin Moby ile,…sonra Duck a gittin, nasıl biri, hatırladın mı?”, Emenike: “Erdem bir zamanlar geldim sadece yarın harekete geçelim sonra”, Erdem: “Tamam yarın bulacağım”. (Kayıt SıraNo:0000)
                          04.05.2011 günü saat:12.03’de Alaeddin Yıldırım'ın Şekip Mosturoğlu'nu aradığı görüşme(tape:3633);
                          Alaeddin: “Bi de ya birşey midemi bulandırdı yalandır da bu Emenike’nin yok 7 yaş büyükmüş biliyor musun gazetede yazıyordu", Şekip: "31 yaşında…İyi ya abi işte ucuza alırız o zaman 31 yaşındaysa…Kulüpte bir …var çocuğun menajerini falan şey yapmışlar biliyor musun tesislerden çıkarmışlar çocuğa demişler bir daha görüşmeyeceksin cep telefonuna kadar almışlar elinden başkan almış", Alaeddin: “Bizim maçta oynamaz herhalde ya".
                          Şekip, Sami’den aldığı bilgileri Alaeddin Yıldırım’a iletmektedir.
                          04.05.2011 günü saat:12.40’da Şekip Mosturoğlu'nun Sami Dinç'i aradığı görüşme(tape:2632);
                          Şekip: "…Bir de başkan tehdit ediyormuş bunu ne yaparsan aynını şeyde de yapacaksın diyor (Karabükspor-Trabzonspor müsabakasını kastederek) diğerinde de anladın mı…öyle değilse diyor ben diyor hem zaten iadesini sağlarım hem bu işi bırakırım diyor…bunu atmışlar oradan, ondan zaten kalmıyormuş orada yaklaşmayacaksın demiş başkan da buna hani Ali Yıldırım hikayesini söylemiş başkan… konuştuklarını söylemiş, 10 milyon demiş galiba".
                          04.05.2011 günü saat:22.42’de Şekip Mosturoğlu'nu Aziz Yıldırım'ın aradığı görüşme(tape:2673);
                          Aziz: “Ne yaptı bu şey iyileşmiş mi, iyileşmemiş mi", Şekip: "Şuan belirsiz başkanım…yani %49 olumlu %51 olmayacak gibi".
                          Sanık Aziz Yıldırım, Karabük-Fenerbahçe müsabakası öncesinde Emenike’nin iyileşip iyileşmediğini bir başka deyişle oynayıp oynamayacağını, Şekip Mosturoğlu’ndan sormaktadır.
                          06.05.2011 günü saat:14.18’de Erdem Konyar’ın Sami Dinç’i aradığı görüşme(tape:1221);
                          Erdem: “...Mail attım aldın mı”, Sami: “Gördüm Emre’ye gönderdim Emre bakıyor hallediyor Emenike ile konuşuyor seni bırakıyormuş Emenike” , Erdem: “Yok öyle bir şey yok ya,..bu olaylar çözülmezse tabiki bırakır ben de bırakırım yani haklı adam bu olaydan gerçekten bir dava açılsın yani ...öyle değil mi”, Sami: “Ya sonuç olarak işte şey senin burada olman gerekiyor oralarda olmaman gerekiyor bu tip bir durumdayken”, Erdem: ‘ben 11-12 gibi oradayım ararım seni çünkü”, Sami: “Diğer konu ne oldu diğer konu”, Erdem: “O da tamam merak etme yanına gelince anlatırım bir sıkıntı yok”, Sami: “Tamam şeyi söyle yani ona bak özellikle söyle ona Fenerbahçe arkanda duruyor Fenerbahçe olduktan sonra hiç bir önemi yok falan filan söyle”, Erdem: “Tamam” .
                          07.05.2011 günü saat:13.40’da Erdem Konyar’ın Sami Dinç’e mesaj attığı(tape:1222);
                          “Ofise geleyim mi?” yazdığı.
                          07.05.2011 günü saat:13.41’de Erdem Konyar’a Sami Dinç’in attığı mesajda(tape:1223); “Bugun ofise gitmeyeceğim, simdi bir toplantıdayım, 1 saat kadar sonra cikarken arayacagim” yazdığı.
                          07.05.2011 günü saat:16.59’da Erdem Konyar’ı Feridun Tankut’un aradığı görüşme(tape:1224);
                          Feridun: “Bugün hocayla konuşmuş Emenike, ben rahatsızım oynamayacağım gibi falan laflar etmiş şimdi sen ne zaman geleceksin buraya…sen bu akşam onunla uzun uzun konuş eğer bu maçta şimdi doktorla görüştüm doktor diyor ki herhangi bir şeyi yok,..ama bu oynamazsa ben bundan sonra Antalya ve Trabzon maçında da oynatmam dolayısıyla”, (Erdem oyuncu ile görüşeceğini söylüyor) Feridun: “Görüştükten sonra bana haber ver ki ben de görüşeceğim”.
                          08.05.2011 günü saat:15.05’de Erdem Konyar’ı, Sami Dinç’in aradığı görüşme(tape:1225);
                          Erdem’in; Karabük’te olduğunu söylediği, devamında “Her şey tamam ya,..bi sıkıntı yok,..evindeyim”dediği, Sami’nin; “Anladım, var mı, şey sabit telefon” dediği, Erdem’in; “Yok yok şey etme merak etme” dediği, Sami’nin; “Zaten basın bülten... dava açacağız,..davanın girişimlerinde bulunduk” dediği, görüşmenin devamında Sami’nin; Emenike’yi kastederek “Sen çocuğa açıldı de ama yani dediğim gibi bi sıkıntı olmasın bugün” dediği.
                          08.05.2011 günü saat:15.11’de Erdem Konyar’ın, Sait’i aradığı görüşme(tape:1226 –Kls 22 Dizi 11);
                          ERDEM KONYAR : Efendim abi
                          SAİT : Erdem nerdesin
                          E.K : İyi maç izliyoruz şeyde evde
                          S : Chelsee maçını mı kimde izliyorsun
                          E.K : Emenike nin evinde abi
                          S : He, Eminekeyle konuştun mu hiç oynayabilecek miymiş
                          E.K : Abi ben sizi bekliyorum ben siz karar vereceksiniz dediniz
                          S : Tamam bi konuş iyiyse oynayacak abi kendini iyi hissediyorsa oynatacağız yoksa
                          oynatmayacağız işte
                          E.K : Tamam so... abi benim hiç şey yapma.....
                          S : Ha sen konuşmayacak mısın?
                          EK :.... konuştum konuşacağı.... artık
                          S :Tamam biz konuşuruz o zaman tamam
                          EK :Ba.. v .
                          S :Hadi görüşürüz
                          Karabükspor çalışanı Sait, erdem Konyar’ı arayarak Emenike’nin Fenerbahçe’ye karşı oynayıp oynamayacağını sormaktadır. Erdem ise bu konuda kendilerinden haber beklediklerini, buna kendilerinin karar vereceğini ve konuşmalarını söylemektedir.
                          08.05.2011 günü saat:17.10’da Aziz Yıldırım’ın Şekip Mosturoğlu’nu aradığı görüşme;
                          Aziz: “Bizde geldik...gayet güzel…Emenike oynamıyormuş…he kadrodan çıkarmışlar", Şekip: "Sakat demek ki", Aziz: “Herhalde" . (tape:2397)
                          08.05.2011 günü saat:20.00’da Karabükspor–Fenerbahçe müsabakası başlamıştır.
                          08.05.2011 günü saat:20.59’da Erdem Konyar’ın Sami Dinç’i aradığı görüşme(tape 1227); SAMI DINÇ : Efendim
                          ERDEM KONYAR : Ne yapıyorsun
                          S.D : İyidir maçı izliyorum ne yapayım sen ne yapıyorsun
                          E.K : İyi
                          S.D : Maçta mısın
                          E.K : Yok yok değil ya evdeyim
                          S.D : Anladım dikkatli olalım, söyle
                          E.K : Ha,... böyle kötü oynuyor ya
                          S.D : Anlamadım vallaha bom bok oynuyorlar ama demi
                          E.K : Ya çok kötü ya
                          S.D : Sen televizyonda izliyorsun demi
                          E.K : Aynen aynen
                          S.D : Ya yoksa radyo falan mı dedim
                          E.K : Yok yok...
                          S.D : Evinde var yani
                          E.K : Yok beraberiz oynuyoruz şuan
                          S.D : Anlamadım
                          E.K : Beraber şuan maçı izliyoruz
                          S.D : Beraber mi ha o kadro değil mi ben kadro da sandım
                          E.K : Yok değil değil
                          S.D : Ha anladım anladım, ee konuşuruz maç sonra da şeyde ee bir şey soracağım sana
                          Karabük-Fenerbahçe müsabakasının oynandığı devre arasında Sami Dinç’in Erdem Konyar’ı aradığı ve müsabaka hakkında yorum yaptığı, Erdem’in Emenike’nin evinde birlikte maç seyrettiklerini söylediğinde önce “anlamadım” diyerek şaşırdığı, devamında “beraber mi ha o kadro değil mi ben kadroda sandım, Ha anladım anladım” diyerek tepki verdiği görülmektedir.
                          Bu görüşme içeriğine göre sanık Erdem yönünden şike teklifinin kabul edildiğini kabul mümkün görünmemektedir. Zira Sami, Karabük maçı ile ilgili olarak yorum yaparken Emenike’nin maç kadrosunda olmadığını bilmemekte, Erdem’in birlikte maç seyrettiklerini söylemesi üzerine şaşırmaktadır. Sami’nin şike teklifini Erdem’in kabul etmesi ve ortada anlaşmanın varlığından söz edildiği durumda, Sami’nin bu çeşit bir tepki vermemesi gerektiği izahtan varestedir.
                          Trabzonspor √
                          Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|
                          İki Renk ve Asalet √
                          BordoMavi.Net √

                          Yorum


                          • #28
                            08.05.2011 günü saat:20.00 de başlayan müsabaka, Fenerbahçe’nin 1-0 galibiyeti ile sonuçlanmıştır.
                            Müsabaka sonrası aşağıdaki tapeler Emenike’nin Fenerbahçe’ye transferi ile ilgilidir.
                            24.05.2011 günü saat:15.23’de Erdem Konyar’ın, Sami Dinç’i aradığı görüşme(tape:1232);
                            Erdem: “Geliyor musun”, Sami’nin;geleceğini söylediği, Erdem: “Bir şey soracam sana,..şey bu çocuğun içerdeki paraları alacak mı bunlar,..çocuğun içerde parası var ya maaşı filan”, Sami: “Karabük’de,..dün söylediğin şey mi dünkü”, Erdem: “Bi de maç başı bi de şeyleri işte maaşı,..17 bin euro maaşı var”, Sami: “Ben sana maç başı diye sormuyorum ki abi yani ben sana ne kadar alacağı var diye soruyorum”, Erdem: “Tamam onları hallederiz ama de mi”, Sami: “Kesin de mi 9, yarın 9’da burada”, Erdem: “Tabi, tabi şimdi konuştum çocukla”.
                            24.05.2011 günü saat:16.33’de Şekip Mosturoğlu'nun, Sami Dinç'i aradığı görüşme(tape:2609);
                            Şekip: "Serkan abiyi ara organize edecek", Sami: "Öyle mi yani şey mi kulüp" , Şekip: "Hı,hı tabi,tabi", Sami: "Almasına gerek yok ama geliriz biz dedi istediğiniz yere istemediler öyle gene de yapalım mı…gece kalacak bir gün sonra dönecek", Şekip: "Berrak’ı da organize etmen lazım…fesihnameyi imzalamayacak mı", Sami: "Yarın onu da mı bitirelim ben…o gittikten sonra kalanı hallederiz diye düşünmüştüm de iyi tamam okey", Şekip: "Sen Serkan abiyle organize et hadi", Sami: "Bu arada bizim birkaç tane yani Erdil in daha önce konuşulmamış ama konuşulması gereken birkaç sorusu var", Şekip: "Tamam ben müsait olunca seni arayım".
                            24.05.2011 günü saat:16.40’da Erdem Konyar’ı Sami Dinç’in aradığı görüşme(tape:1233);
                            Sami: “Fazla telefonla konuşma konuştukça işin içine …zaten,..çok sinirliyim sana Emrah anlatmadı mı”, Erdem: “Ya Allah aşkına Sami ya ben bu işi bırakacam”, Sami: “Yaparsın,..yarın kalacağınız yeri ayarlatıyorum ben şoföre gerek yok de mi,..kulübün konukevinde kalacaksınız bu tarafta”, Erdem: “Şoföre hiç gerek yok bizim bankada işimiz var zaten”, Sami: “Fazla telefonda konuşma, iş yapma, yapınca işin içine …zaten ...orda çay kahve getirsin sana”.
                            25.05.2011 günü saat:11.51’de Erdem Konyar’ın Sami Dinç’i aradığı görüşme(tape:2660);
                            Erdem: “Ben çıkıyorum nereye gelelim”, Sami: “Benim büroya gelin ya…”, Erdem: “Tamam geliyorum…”.
                            25.05.2011 günü saat:12.03’de Şekip Mosturoğlu’nun Sami Dinç’i aradığı görüşme(tape:1206);
                            Sami: “Şimdi geliyorlar bana bizimkiler,..gizli midir saklı mıdır ya oraya mı getireyim ne yapıyoruz”, Mehmet: “Sen ofise al bütün evrakları hazırlayın orada ondan sonra ben seni yönlendireceğim”, Sami: “Haber bekliyorum o zaman senden ben yemeğe memeğe falan filan bunlarla gözükmeyeyim mi dışarıda burada mı halledelim”, Mehmet: “Orada hallet yemeği”.
                            25.05.2011 günü saat:17.38’de Şekip Mosturoğlu’nu Aziz Yıldırım’ın aradığı görüşme(tape:1210);
                            Şekip:: “Başkanım bu Emenike geldi sabahleyin,..bütün evrakları imzalattık vekaleti de aldık, şimdi otele gitti orada bekliyor,..bunu Karabük’lüler de arıyorlar şuan, şuana kadar açtırtmadık telefonunu o fesihnamenin bir tarafını da Karabük’ün imzalaması gerekiyor,..Karabük imzalamak için ama senetleri istiyor”, Aziz: “Açmasın telefonlarını tamam imzalayalım her şeyi bitirelim ondan sonra”.
                            25.05.2011 günü saat:17.41’de Erdem Konyar’ı Sami Dinç’in aradığı görüşme(tape:2663);
                            Sami: “Şimdi başkanla konuştu biz kulübe gidiyoruz başkan siz konuşmayın ben şimdi bir gelin bana bir anlatın mevzuyu ben başkana kendim haber vereceğim demiş...başkan öyle demiş ya ben arayacağım yani anlaştığımızı sizden değil benden duyacak demiş”, Erdem: “Seyit abiye hiç dönmeyim mi şimdi”,…Sami: “…Erdemcim açma telefonlarını ben söyleyene kadar”. dediğitespit edilmiştir.
                            2010-2011 yılı futbol sezonu sonunda Emenike’nin, Fenerbahçe Spor Kulübü’ne transferi gerçekleşmiş olup, bu transfere ilişkin Fenerbahçe Spor Kulübü tarafından düzenlenen toplam 9.000.000 Euro bedelli senet fotokopileri incelenmiştir. (Kls 68, dizi 129-141)


                            Tüm bu nedenlerle başta suç örgüt lideri sanık Aziz Yıldırım’ın bizzat tüm süreci yönetmesi yanında TCK'nın 220/5. maddesindeki “örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır” hükmü yollaması ile diğer sanıklar M. Şekip Mosturoğlu’nun Sami Dinç aracılığı ile Karabükspor futbolcusu Emenike’nin menajeri Erdem Konyar’a transfer vaadiyle şike teklifinde bulunduğu ve fakat Erdem Konyar’ın özellikle 1227 nolu tape içeriği gözetildiğinde teklifi kabul ettiğine dair kesin bir delil ve emare bulunmadığı anlaşılmış, şu hale göre suçtan kendilerini kurtarmaya yönelik, oluşa aykırı, iletişim tutanaklarını izaha yönelik gerçeklikten uzak savunmalarına itibar edilmeyen adı geçen sanıkların şikeye teşebbüs suçundan cezalandırılmalarına karar vermek gerekmiştir.
                            Trabzonspor √
                            Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|
                            İki Renk ve Asalet √
                            BordoMavi.Net √

                            Yorum


                            • #29
                              15.05.2011 GÜNÜ OYNANAN TRABZONSPOR – İ.B.B. SPOR MAÇINDA TEŞVİK PRİMİ VAADİ

                              Süper Ligin 32. hafta maçları sonunda Fenerbahçe ve Trabzonspor'un 76 puanda olduğu, ikili averaj sistemine göre Fenerbahçe'nin lig lideri olduğu, 3. sırada bulunan Bursaspor’un şampiyonluk ihtimalinin kalmadığı, Fenerbahçe ve Trabzonspor’un şampiyonluk yarışında yalnız kaldıkları, geriye kalan 2 karşılaşmada Fenerbahçe'nin olası puan kaybı ve Trabzonspor'un maçlarını kazanması durumunda Trabzonspor'un şampiyon olma ihtimalinin bulunduğu, bu nedenle; Aziz Yıldırım liderliğindeki suç örgütünün, ligin 33. haftasında 15.05.2011 günü oynanacak Trabzonspor - İ.B. B.Spor müsabakasının, Fenerbahçe lehine sonuçlanması için bazı İ.B.B.Sporlu futbolculara iyi oynamaları karşılığında teşvik pirimi verme girişiminde bulundukları,

                              Bu amaçla 10.05.2011 günü Aziz Yıldırım'ın, İlhan Ekşioğlu ve Abdullah Başak'a teşvik girişimi için talimat verdiği, sonrasında Abdullah Başak'ın, önceki haftalarda oynanan Fenerbahçe-İ.B.B. karşılaşmasında İbrahim Akın'ı şike yapması için azmettiren Yusuf Turanlı'yı aradığı ve İ.B.B.spor’lu futbolcularla irtibata geçerek teşvik pirimi almaları için görüşmesini istediği,

                              Bu bağlamda sanıkların, şike anlaşmasının varlığına işaret eden iletişim tespit tutanaklarına bakıldığında;

                              10.05.2011 günü saat:10.56’da Abdullah Başak'ın İlhan Yüksel Ekşioğlu'nun aradığı görüşme (tape:3184);
                              İlhan: "Nedir durumlar", Abdullah: " İyi iyi abi gelecek öğleden sonra yanıma abi ", İlhan: " İyi seninle şimdi görüşmemize lüzum var mı", Abdullah: "Yok abi", İlhan:" Tamam aa gözünü seveyim hallet, her şekil hallet ful yetkilisin sonra öğleden sonra öğleden sonra buluşalım seninle",

                              10.05.2011 günü saat:12.19’da Abdullah Başak'ın Yusuf Turanlı'yı aradığı görüşme(tape:3185);
                              Abdullah: "Kulübe çağırdılar beni…Büyüğü de en büyük de oradaydı", Yusuf: "Ne diyor", Abdullah: "Tek yetkili sensin…o kardeşimizi de söyle dedi halletsin", Yusuf: “Haber bekliyorumarayacağım seni"

                              İlhan Ekşioğlu, Abdullah Başak'ı arayarak, adını vermeksizin Yusuf Turanlı ile bir araya gelip gelmediklerini sorduğu ve yürütülecek teşvik faaliyeti konusunda ful yetkili olduğunu söylediği, bunun üzerine Abdullah'ın da derhal Yusuf Turanlı'yı arayarak, İlhan Ekşioğlu tarafından kendisine söylenilen bu durumu ilettiği anlaşılmaktadır.

                              10.05.2011 günü saat:16.58’de Abdullah Başak'ı Yusuf Turanlı'nın aradığı görüşme(tape:3187);
                              Ankaragücü müsabakası hakkında konuştuktan sonra Abdullah’ın; “Tamam öbürü peki" dediği, Yusuf’un; “Öbüründe problem yok hafta sonu tamam ya… sen onu şey yap abi konuş yani…bana haber ver abi" dediği,

                              10.05.2011 günü saat:18.31’de Yusuf Turanlı'yı Abdullah Başak'ın aradığı görüşmede(tape:3425);
                              Yusuf: "Ne yapıyorsun", Abdullah: "İyi değilim", Yusuf: “Ne yapayım abi her şeyi denedim vallahi ya", Abdullah: "Söyledim de işte bir şekilde halletsin diyor" Yusuf: "Nasıl yani her türlü uğraştım ya valla billa Öbür tarafa şey yapacağız abi pazar şey hafta sonu için…şey olsa abi dün bütün gün onunla uğraştım…öbür taraf yani…o öbür tabi canım orada sıkıntı yok…")

                              11.05.2011 günü saat:12.12’de Abdullah Başak’ın İlhan Ekşioğlu’nu aradığı görüşme(tape:3128);
                              İlhan: “…2’de buluşalım mı,…2’de benim ofiste rahat rahat konuşuruz”, Abdullah: “Tamam abi tamam”.

                              11.05.2011 günü saat:12.15’de Abdullah Başak’ın Yusuf Turanlı’yı aradığı görüşme(tape:3129);
                              Abdullah: “…Şimdi beni çağırdı da saat 2’de kulübe,…aynı dediğin şekilde diyorum demi”, Yusuf: “Şey yani adamı görmüyor musun bugün Şeref ...çok korkmuşlar yani”, Abdullah: “ama ikincisi tamam demi”, Yusuf: “…Tabi tabi hafta sonu da öbürü tamam yani ha ikincisi dediğin abi bunlarla ilgili bir şey yok yani,… bizim takımla ilgili hiç bir şey yok yani,…tamam hani o vardı ya maç beraber falan seyrettik ha,…onlarda rahat olun yani evet…ama oraya tam bir şey belirle abi…”, Abdullah: "O söyledi ya bir şey söyledi ya o ", Yusuf: "Olmaz onu biraz daha şey yap işte anladın mı yap ki ee heyecan", Abdullah: "Sen onlara onun dediğini söyle tamam",
                              Söz konusu bu görüşme içeriklerinden iki ayrı maç işin şike ya da teşvik faaliyeti yürütüldüğü anlaşılmakla birlikte bu aşamada hangi maçlar olduğunu kesin ve net olarak belirlemek mümkün değildir.

                              11.05.2011 günü saat:13.48’de Abdullah Başak’ı Bülent İbrahim İşçen’in aradığı görüşme(tape:3130);
                              Bülent: “Şu ... takip et bakalım neredeymiş”, Abdullah: “Demin aradım başka bir şey sordum abi,…evdeyim dedi, aldı abi o…sabah 10’da çağırdı beni dedi,…beni de demin aradı,…o vatandaş,…ofise çağırdı,…2’de burada ol dedi”.

                              11.05.2011 günü saat:14.09’da Abdullah Başak’ın İlhan Ekşioğlu’nu aradığı görüşme(tape:3131);
                              Abdullah: “Abi Ofiste misin,…3-5 dakika sonra oradayım abi”, İlhan: “Onu bir 15 dakika yap,…hadi 15 dakika oyalan 15 dakika sonra bekliyorum bir yerdeyim” .

                              11.05.2011 günü saat:14.16’da Abdullah Başak’ı İlhan Ekşioğlu’nun aradığı görüşme(tape:3133);
                              İlhan: “Geldim ben”, Abdullah: “Tamam abi geliyorum”.

                              11.05.2011 günü saat:15.53’de İlhan Ekşioğlu'nu Aziz Yıldırım'ın aradığı görüşme(tape:2980);
                              Aziz: “Sen ne yaptın", İlhan: “Ben iyiyim gayet iyi", Aziz: “Ben 5 buçuktan sonra kulübe geleceğim", İlhan: “Tamam bende orada olurum başkanım".

                              11.05.2011 günü saat:18.23’de İlhan Ekşioğlu'nun Abdullah Başak'ı aradığı görüşme(tape:2980);
                              İlhan: "Senle konuştuğumuz olaylar var ya aman ha bak bir kişiden duymayacağım", Abdullah: "Yok abi ne diyorsun sen ikimizden, benden mezara gider abi", İlhan: "Şey burada Bülent burada, başkanla benim ağzımı biraz aradı, tamam mı seninle ilgili, ben hep inkâr ettim, şeye de söyle Yusuf'a da söyle", Abdullah. "Tamam tamam", İlhan: "Yusuf'a da zarf atabilir, Yusuf da yemesin bunları tamam"
                              Sanık İlhan; Abdullah ve Yusuf üzerinden yürüttüğü teşvik faaliyetinin Bülent İbrahim İşçen tarafından öğrenilmemesini istemekte ve bunun için de Abdullah'ı uyarınken O'ndan da Yusuf'u uyarmasını istemektedir.

                              Bu aşamaya kadar hangi maçlar ile ilgili şike ya da teşvik çalışmasının kesin ve şüpheye yer vermeyecek şekilde anlaşılamamasına karşın bu aşamadan sonraki görüşme içeriklerinden faaliyetlerin netleştiği görülmektedir.

                              12.05.2011 günü saat:10.23’de İlhan Ekşioğlu’nun Abdullah Başak’ı aradığı görüşme(tape:2983);
                              İlhan: “Döndü mü senin misafirin”, Abdullah: “Dönmek üzere abi”, İlhan: “İyi bana şey lazım bu gün acil bu belediyede çalışan kişilerin isimleri,…tamam mı onları hallet yanına gelmen lazım mutlaka ”, Abdullah: “Tamam abi ne demek”.

                              12.05.2011 günü saat:10.26’da Abdullah Başak’ın Yusuf Turanlı’yı aradığı görüşme(tape:3135);
                              Abdullah: "Geldin mi sen", Yusuf; “Geldim abi 5 te geldim”, Abdullah: “Bu tarafa gelmen lazım”, Yusuf: "Öğleden sonra gelirim abi geleceğim bugün kesin", Abdullah: "Ama erken saate gel ki beraber ofisine gideceğiz", Yusuf: "Arayacağım ben abi geleceğiz"
                              Sanık İlhan'ın "döndü mü senin misafir" ile kastettiği kişinin Yusuf Turanlı olduğu, Abdullah Başak'ın İlhan ile görüşmesinden hemen sonra Yusuf Turanlı'yı aramasından anlaşılmaktadır. Nitekim Abdullah, Yusuf'a gelmesi gerektiğini ve isim vermeden İlhan'ın ofisine gideceklerini söylemektedir. Aynı konuşma içeriğinde sanık İlhan "belediyede çalışan kişilerin isimleri " diyerek İBB Spor' da Trabzonspor'a karşı teşvik faaliyeti içerisinde görev alacak oyuncuların isimlerini istemektedir. Zira bu tarihten sonra Fenerbahçe futbol kulübünün İBB Spor ile yapacağı bir müsabaka bulunmadığı gibi şampiyonluk yolunda tek rakibi kalan Trabzonspor'un anılan kulüp ile yapacağı müsabaka kalmıştır.

                              12.05.2011 günü saat:12.43’de Abdullah Başak’ın Yusuf Turanlı’yı aradığı görüşmede(tape:3137);
                              Abdullah: “Ben Beylikdüzü’ndeyim,…Buradan Maslak’a doğru geçeceğiz” , Yusuf: “Etiler Etiler’e gel abi Etiler’e”
                              Sanık Yusuf Turanlı'nın, İlhan Ekşioğlu'nun talimatı doğrultusunda hareket eden Abdullah Başak ile buluşup görüşmesinden önce İBB Sporlu futbolcular İskender Alın ve İbrahim Akın ile bir araya gelme çabası içerisine girmiştir.

                              Bu bağlamda;
                              12.05.2011 günü saat:14.12’de Yusuf Turanlı'yı İskender Alın'ın aradığı görüşme(tape:3434);
                              İskender: “Etiler’e girdim şimdi…2-3 dakika sonra", Yusuf: “Gel ofise gel ya gideriz sonra gel…arabayı bırak şeye ..leye…ana kapının önüne bırak ...leye gel" .

                              12.05.2011 günü saat:16.17’de Yusuf Turanlı'nın İskender Alın'ı aradığı görüşme(tape:3436);
                              Yusuf: “Ben S Cafedeyim he yemek yiyeceksen gel yani", İskender: “Tamam geliyorum birazdan".

                              12.05.2011 günü saat:14.51’de Yusuf Turanlı'ya İbrahim Akın'ın gönderdiği mesajda(tape:3435);
                              "Geliyom etilere " yazdığı.

                              12.05.2011 günü saat:15.30’da İlhan Ekşioğlu’nu Abdullah Başak’ın aradığı görüşme(tape:2986);
                              Abdullah: “Karşıdayım da abi,…arkadaş şimdi yanıma gelecek abi oturacağız, onu bekliyorum tamam abi”, İlhan: “Tamam gelsin o isimleri al tamam mı", Abdullah: "Tamam abi", İlhan: "o isimleri al tamamı mı o 7 kişinin uçak biletinialalım”, Abdullah: “tamam abi tamam”,
                              Sanık İlhan Ekşioğlu yukarıdaki konuşmasında İBB Sporda teşvik faaliyeti içerisinde yer alacak oyuncuların isimlerini isterken "belediyede çalışan kişiler" demesine karşın bu defa "isimlerini al 7 kişinin biletini alalım" demektedir. Belediyede çalışan işçilere uçak bileti almadığı ya da almayacağı, bununla kastedilenin tapelerin devamına bakıldığında İBB Sporlu futbolcular olduğu açıktır.
                              Trabzonspor √
                              Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|
                              İki Renk ve Asalet √
                              BordoMavi.Net √

                              Yorum


                              • #30
                                12.05.2011 günü saat:15.36’da İbrahim Akın’ın Ahmet Kanğı'yı (Erzurumlu Emekli İmam) aradığı görüşme(tape:3556);

                                A. Kangı: "Mübarek nasılsın" İbrahim: “İyiyim hocam sen nasılsın" A.Kangı: "Yav kardeş düneğin o kadar ben çalıştım ki biliyor musun", İbrahim: "Valla olmadı hocam ya", A.Kangı: "O Metin varya sen baştan diyeydin bana onun için de çalış.. (Metin Depe seri penaltı atışından yararlanamamıştır)", İbrahim:""…Bu pazar günü güzel bir maç var hocam…iyi de bir primimiz var onu da söyleyeyim sana, baya iyi yani çok çok iyi… Trabzon’la oynayacağız".

                                Sanık İbrahim yine, tapelerde X Şahıs olarak belirtilen, Fenerbahçe - İBB Spor arasında 01.05.2011 tarihinde oynanan maç öncesinde şike anlaşması sonucu alacağı para için 26.04.2011 tarihinde görüştüğü ve fetva aldığı Erzurum'da ikamet eden Ahmet Kangı'yı aramıştır. Zira 543 405 5272 nolu telefon, Figen Ünver adına kayıtlı olup Ahmet Kangı tarafından kullanılmaktadır. Sanık İbrahim, Trabzon maçı için yüklü miktarda teşvik parası alacağını bildirmektedir.

                                12.05.2011 günü saat:15.56’da Abdullah Başak’ın Yusuf Turanlı’yı aradığı görüşme(tape:3138);
                                Abdullah: “o iş tamam ha”, Yusuf: “Biz karşıya mı geçeceğiz abi, ...tamam gelince ara beni abi sen Akmerkez’e gelince”.

                                12.05.2011 günü saat:16.28’de Yusuf Turanlı'yı İbrahim Akın'ın aradığı görüşme(tape:3437);
                                İbrahim: “Neredesiniz abi", Yusuf: “S Cafede gel".

                                12.05.2011 günü saat:17.37’de Abdullah Başak'ın Yusuf Turanlı'yı aradığı görüşme(tape:3189);
                                Yusuf: “ Akmerkez’deyim abi", Abdullah:"Ben kapının önüne gelince dışarı çıkar", Yusuf: “He dışarı çıkarım gelince ara beni", Abdullah: “Sen bugün çeldiğin arkadaşlarla konuştun mu", Yusuf: “Hee oturuyoruz biz beraber oturuyoruz arkadaşlarla", Abdullah: “Beni hiç görmesinler dışarıda",
                                Sanık Abdullah Başak, "sen bugün çeldiğin arkadaşlarla konuştun mu" derken İBB Sporlu futbolcular İbrahim Akın ve İskender Alın'ı kastettiği açıktır. Nitekim, Yusuf beraber oturduklarını söyleyince, kendisi de Akmerkez'de bulunan Abdullah bu oyuncuların kendisini görmelerini istememektedir.

                                İletişim tespit çalışmalarına göre Yusuf Turanlı’nın İ.B.B Spor’lu futbolcular İbrahim Akın ve İskender Alın ile 12.05.2011 günü saat:16.30 sıralarında Beşiktaş Nispetiye Cad. üzerinde bulunan Akmerkez adlı alışveriş merkezinde faaliyet gösteren S Cafe'de bir araya geleceğinin anlaşılması üzerine yapılan fiziki takip sonrasına tutulan 12.05.2011 tarihli Fiziki Takip tutanağına göre (Kls. 28, Dizi:208-214 arası);
                                Güvenlik görevlilerince 12.05.2011 günü saat:15.00’de Akmerkez AVM civarına geçilerek fiziki takip çalışmalarına başlanıldığı; saat:16.10’da Yusuf Turanlı’nın ofis olarak kullandığı Nispetiye Caddesi Ece Apt. No:29 sayılı adresten bir şahısla birlikte çıktığı, caddenin karşısına geçerek Akmerkez AVM’ye birlikte girdikleri ve zemin katta bulunan S Cafe isimli kafeteryaya oturdukları, saat:16.30’da İbrahim Akın’ın, kafeteryada yemek yiyen Yusuf Turanlı’nın yanına geldiği ve selamlaşarak yanlarına oturduğu, saat:16.45’de İskender Alın’ın bir arkadaşıyla birlikte gelerek masadakilerle selamlaşıp oturduğu ve sohbet etmeye başladı, saat:17.00’de Yusuf Turanlı ile arkadaşının, alışveriş merkezinin Ulus kapısına çıkarak sigara içtikleri, ayaküstü sohbet ettikleri ve kısa bir süre sonra aynı masaya geri döndükleri ve oturdukları, saat:17.09’da Yusuf’un arkadaşının, saat:17.40’ta da İskender’in arkadaşının kalkarak kafeteryadan ayrıldıkları, saat:17.50’de Yusuf Turanlı, İbrahim Akın ve İskender Alın’ın kafeteryadan çıkarak, alışveriş merkezinin 1.katına çıktıkları ve burada İskender Alın’ın vedalaşarak alışveriş merkezinin Ulus kapısından ayrıldığı, Yusuf Turanlı ile İbrahim Akın’ın ise aynı kapıdan çıktıkları ve kapı önünde ayaküstü konuştukları, bu sırada 34 EA 701 plakalı beyaz renkli Audi marka aracın alışveriş merkezinin önüne geldiği ve İbrahim Akın’ın Yusuf Turanlı ile vedalaşıp araca binerek Levent istikametine doğru gittiği, saat:18.05’de Yusuf Turanlı’nın telefon görüşmesi yaparak alışveriş merkezi önünden Ahmet Adnan Saygun Caddesi’nin karşısına geçtiği, bu sırada 34 YC 442 plakalı beyaz renkli Porsche Cayenne marka aracın geldiği, aracın sağ ön tarafından Abdullah Başak’ın indiği ve Yusuf Turanlı’yla cadde üzerinde ayaküstü konuştukları, saat:18.15’te de ayrıldıkları, A. Başak’ın araca tekrar bindiği, Yusuf Turanlı’nın ise Nispetiye Caddesi üzerinden Zincirlikuyu istikametine doğru yaya olarak gittiği anlaşılmış, iletişim tutanağının fiziki gerçeklikle uyumlu olduğu görülmüştür.
                                Trabzonspor √
                                Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|
                                İki Renk ve Asalet √
                                BordoMavi.Net √

                                Yorum

                                Yükleniyor...
                                X