Bu MRA, mamülü sihir ve şans faktörü, yenemez derlerdi ama yenerdi, yenilir gibi görünürdü ama yenerdi. yakıtı gazdı, bizi kanser ederdi. Zamanla MRA değişti, 1461'den TRABZONSPOR'a geldi. Trabzonspor saflara ayrıldı önce. Sonra tutku öfkeye, saygı nefrete dönüştü ve biz kazansakta mutlu olmayı unuttuk. Oysa galibiyetler olmazsa MRA olmazdı, bizleri kanser eden o anlar olmazdı. efsaneler, imkansız hayaller, unutulmaz zaferler olmazdı. Kötü futbola rağmen kazandıktan sonraki mutluluk gözyaşları olmazdı. Dinle arkadaş, bu MRA'ya iyi bak çünkü bir parçasısın, kalbinle oyna, sevginle alkışla ve tadını çıkar. Çünkü MRA, ne tuttuğun takım, ne kazandığın maç, ne de şampiyonluk kupası, çünkü MRA, MRA'dan çok daha fazlası
3 dk'da 2 net pozisyon verdik galiba. haydi hayırlısı.
İlk iki dakikalık oyunla, Lazio maçını kafanızda canlandırmaya çalışın.
.
-"Bana göre Aykut Kocaman ve öğrencileri şike yapmadı."
-"Burada klima yok mu?"
-"Renklerin en güzeli siyah-beyaz."
Kadem bastın gönül tahtıma a sultânım, safa geldin.
Yorum