BSL 9. Hafta | Bahçeşehir Koleji 91 - 77 Trabzonspor | Maç Sonucu

[efeborasaral]

Maçı salonda Taner Uykuçeken Abi ve adiloş bebe Dostumuzla birlikte seyrettik.

Maç öncesinde 3-2 alan savunmasının B. Koleji'ne karşı kullanılabileceğinden bahsetmiştim onlara. Beş numaraları stretch değil ve 4 nunaraları köşeye açılıyor, yüksek postta zone'u açacak personelleti yok. Tepede Yeboah, iki gard köşede ve içeride çift uzun. Böylece Delgado'nun olmadığı dönemde, Hamm'in savunma ribaundu zaafına karşı havuzda fazla kalabilirdik.

Koç bunu dördüncü çeyrekte bunu tepede Tinkle ile denedi. Fena da işlemedi. Fakat hücumda bir türlü ritm bulamıyor takım. Savunmada canla başla mücadele edip karşı yarı sahada arka arkaya dört top kaybı yaptık. Bahçeşehir de aman aman savunma yapmadı.

Maç sonunda takımın yanına gittim. Tinkle'la konuştuk. Rolünü sordum. "Bugünkünden daha fazlasını yapabilirim" dedi. Diğer oyuncularla ve staffla konuşmadım.

Durum şu:

Grant ve Silins'in gitmesini bekliyorlar. Silins'e teklif gelirse bırakacaklar. Grant için de aynısı geçerli. İkisine de tüm sezon parası ödeyip zarar etmek istemiyorlar. Bütçe de çok müsait değil.

Kısacası giden olmadan yeni oyuncu alamayız Yeni oyuncu da şutör bir skorer olur. Yerli düşünülmüyor.

Ernak'a gelirsek... Camia takımı koçu olmadığı her geçen maç daha da açığa çıkıyor. Koç için TOFAŞ maçını bekleyecekler gibi anladım. Tofaş maçını alırsak, "Direkt rakibi yendik" deyip devam edecekler. Kaybedersek zaten kamuoyu baskısı oluşacak ve gönderecekler. Normalde yeni takım, Delgado'nun sakatlığı gibi faktörlere bakıp istikrar aranabilir. Ancak bunu camiaya doğru bir dille anlatamadıkları için insanlar soğuyacak. Eğer ilk ona girip Avrupa'ya (FIBA Europe Cup'a) gitmeyi başarı olarak görüyorlarsa, bunun için Delgado'ya, Reed'e gerek yok. Çekmece geçen yıl, Manisa önceki yıl bunu cüzî bir bütçeyle yaptı. Bu sebeple Ernak'ın camia takımı koçu olmadığını söylüyorum. Ülker, Banvit, Darüşşafaka gibi kurumsal işleyişi olan, baskısı az yerlerde yıllarca çalışabilir. Trabzonspor'da olmaz, olmuyor zaten. Maçtan sonra "Geçmiş olsun Hocam" diyen taraftarların yanına gidip çocuklarla fotoğraf çektirmek zor değil.


Bu arada Delgado'da sakatlık harici bir durum olup olmadığını sordum. İltihaplı fıtık varmış dört noktada. Bir ay kaçırıyor. Tofaş maçında da yok. Petkim maçında da duruma göre hareket edilecekmiş.

Evet, durum bu.

kısaca battık

[Oğuz ZEYTİN]

Günümüz güzel başlasın, şen bitsin inşallah. Yasal engellere rağmen takımımızın yanında olacağız. Millî ara öncesinde bir deplasman galibiyeti çok iyi olur. Zor mu? Zor. Ama imkansız değil. Geçen gün Polonya'nın beşinci altıncı takımı yendi bunları. Delgado olmayınca işimiz, daha da zor.

Faul sayıları ve çizgiden sayılar, ribaundlar, dış atışlar... Bu üç kategori, kağıt üstünde bizi geride gösteriyor.

Takımımıza başarılar...

Biz 22, onlar 17 faul...
Biz 9, onlar 22 sayı buldu çizgiden.

26,5% OREB% ile oynadık, ikinci şans sayımız 7!
Onların OREB%'i 35,5% ve ikinci şans sayıları 14!

Bu sezon, rakibimizin en az top kaybettiği maçı oynadık. 8 top kaybettiler, 9,9% Top Kaybı yüzdesi... Oradan 8 sayı bulduk. Onlar 18...

Tempo yükseltemedik. Hızlı hücum sayıları 9'a 20 aleyhimize...

Özellikle maç başında köşede boş şut atmalarına fırsat verdik. Üçüncü çeyreğe kadar sadece üç üçlük atmışlardı. Hale, Kenan ve Flyinn'le aynı noktadan (Sağ forvetten) arka arkaya üç atış soktular. Dış şutları dengelediğimiz maçta üstte paylaştığım alanlarda geride kaldık.


***

Bir parantez Tinkle'a... Sol taraftan attığı şutların başarı oranını gösteren bir görsel paylaşmıştım geçen hafta. Bugün oradan attığı şutları gördük.

Yeboah ise mismatch buldu, ikisinde de bitirmek yerine top kaybı yaptı. İkisini aynı anda devreye sokabildiğimiz maç yok ne yazık ki...

***

Alican Güney, on dört sezon sonra otuz altı yaşında bu ligde süre aldı.

kısaca battık

Nasıl baktığınıza bağlı... Sekiz yıl sonra döndüğünüz ligde play-off hedefleyip o sıralardaysanız, batmamışsınızdır. Ancak Delgadolar, Reedler alıp sezonun beşinci haftasında Taylor ve Hamm ekliyorsanız; üstüne de hala bir iki oyuncu gönderip bir iki oyuncu arıyorsanız yolunda gitmeyen şeyler olduğu açıktır.

Bursa maçına döneceğim. O maç ve hatta Merkezefendi maçı kazanılsaydı, bugün 6-3'tük. Eminim çoğunluk (Sıralamadan dolayı) Efes, Bjk ve BK mağlubiyetlerine bu denli tepki göstermezdi (En azından ben kendimi tutardım).

O iki maçın açtığı yarayı saracağımız Bjk ve BK maçları ilk çeyrekten çift haneli farka gitti. Enerji nerede? Çaba, mücadele, savaşmak nerede? Koça ve takıma yönelik tepki benim için budur. Yoksa ne battık, ne çıktık...

Şimdi TOFAŞ maçı öyle bir noktaya geldi ki, onuncu haftada "kader maçı" oynayacağız. O maça öncekiler kadar taraftar gelir mi? Çünkü destek azalıyor. Diğer husus, yine ilk beş dakika sayı bulamayıp patinajla başkarsak, maç boyunca rakibi mi kovalayacağız? Homurtuları ve koçun olası tutarsız hamlelerini şimdiden tahmin edebiliyorum: Son top oyununda bocalamak, mola dönüşü kimseye değmefen Grant'in kaldırıp uzak mesafeden şutlaması, skor lazımken takımın hücum oyuncusu Tinkle'ı çıkarmak, üç yerli oyunculu beşler...

[Murat Keçeci]

Favori değildik.Bir umut sürpriz yapabilir miyiz diye izledik maçı ama olağan şey gerçekleşti ve kaybettik.Baskette sürpriz sonuçlar futbola göre biraz daha düşük oluyor.Hava ve zemin şartları diye bir durum yok ve sakatlık riski daha az o yüzden futbola göre favorilerin kazanması daha fazla ihtimal.

Maça gelirsek üçlük atamazsan,elden rakibe kolay toplar verirsen,bire bir savunmayı iyi yapamazsan kazanma ihtimalin tabi ki olmaz.

Şuan takımda performansı yukarı doğru seyreden tek oyuncu hamm diğer oyuncuların kimi vasat kimi rezalet hele türk oyuncular berbat ötesi performans gösteriyor.Yabancıların içinde de pasif isimler var dolayısıyla maç kazanmak giderek zorlaşıyor.

[Doğukan Uçan]

ertuğrul doğan'ın bir an önce ipleri eline alması lazım. kardeşim şuan bu takım harcanan paralara göre başarısız. büyükçekmece ve karşıyaka 2-3 galibiyetli olsaydı şuan küme düşme muhabbeti olacaktı. bu iki takım kötü olduğu için orta sıralarda ligi bitireceğiz gibi gözüküyor. zaten üstteki takımları yenemiyoruz. play off hattı da karıştı. biz zaten play off'a kalsak bile ilk turdan rezil kepaze olur eleniriz. bu takım play off takımı değil. bu sene kayıp sene. taraftar desteği diyorlar da şimdiye kadar iç saha maçlarına iyi taraftar geldi. çoğu takım taraftar bulamıyor. bu gidişle destek kaybolacak boş salona maç oynar takım. bursa gibi ligin en leş takımlarından birisine 9 sayıdan maç kaybettin sonra gittin çeyreğin kadar kadro değeri olmayan denizliye yenildin. gelene gidene yenilen efes'i bile yenebilirdik bizim maçta bile berbat oynadılar. bu toplama takım olmaz arkadaşlar. kadro baştan aşağı yanlış kurulmuş.

[Oğuz ZEYTİN]

ertuğrul doğan'ın bir an önce ipleri eline alması lazım. kardeşim şuan bu takım harcanan paralara göre başarısız. büyükçekmece ve karşıyaka 2-3 galibiyetli olsaydı şuan küme düşme muhabbeti olacaktı. bu iki takım kötü olduğu için orta sıralarda ligi bitireceğiz gibi gözüküyor. zaten üstteki takımları yenemiyoruz. play off hattı da karıştı. biz zaten play off'a kalsak bile ilk turdan rezil kepaze olur eleniriz. bu takım play off takımı değil. bu sene kayıp sene. taraftar desteği diyorlar da şimdiye kadar iç saha maçlarına iyi taraftar geldi. çoğu takım taraftar bulamıyor. bu gidişle destek kaybolacak boş salona maç oynar takım. bursa gibi ligin en leş takımlarından birisine 9 sayıdan maç kaybettin sonra gittin çeyreğin kadar kadro değeri olmayan denizliye yenildin. gelene gidene yenilen efes'i bile yenebilirdik bizim maçta bile berbat oynadılar. bu toplama takım olmaz arkadaşlar. kadro baştan aşağı yanlış kurulmuş.

Son cümleye kadar iyi gidiyordu.

[Mehmet Cihan Kocaman]

Hem transfer hem de koç değişikliği lazım. Hücumda tamamen Reed'in eline bakıyoruz, çoğu zaman topu paylaşmıyoruz. Hücum ribaundu alıyoruz, 14 saniyeyi hiç kullanmadan şut atıyoruz.

Üstteki takımlara bu kadar ezilecek, çaresiz kalacak bir takım değiliz. Bu kadro böyle oynamamalı.

Ayrıca maçı salonda izleyenler daha iyi görmüştür ama oyuncuların vücut dili de hiç iyi değil. Bi ara Taylor koçla tartışıyordu sanırım.

[Adem Akyüz']

Galibiyet sürpriz olacaktı tabi ama Beşiktaş maçı gibi ilk 5 dakikada kopan bir maç olması sinirleri geriyor biraz. İlk 5 dakika rakibi izliyoruz ve sonrası sadece kaç fark yiyeceğimizi belirlemek için oynanıyor. Ne kadar kötü olursan ol bu durum kabul edilebilir bir şey değil bence.

[Mehmet Cihan Kocaman]

Galibiyet sürpriz olacaktı tabi ama Beşiktaş maçı gibi ilk 5 dakikada kopan bir maç olması sinirleri geriyor biraz. İlk 5 dakika rakibi izliyoruz ve sonrası sadece kaç fark yiyeceğimizi belirlemek için oynanıyor. Ne kadar kötü olursan ol bu durum kabul edilebilir bir şey değil bence.

Efes maçını son dakikaya kadar kafa kafaya oynayıp son periyottaki koç tercihleri yüzünden kaybetmiştik. Her türlü sinir bozuyor takım.

[exelans_25]

Bak Tofas'a adamlar iki Euroleague takimini yendi biz onlarla kafa kafaya bile oynayamiyoruz rezalet

[Adem Akyüz']

Efes maçını son dakikaya kadar kafa kafaya oynayıp son periyottaki koç tercihleri yüzünden kaybetmiştik. Her türlü sinir bozuyor takım.

5 dakikada kopan maçtansa öylesini tercih ederim açıkçası.

[Oğuz ZEYTİN]

Biz taraftarlar ile içeridekilerin yaklaşımı farklı. TOFAŞ ve Petkim'i yenerse, takım Trabzon'daki fb maçına play-off potasında çıkar. Her ne kadar bu hesaplar için erken olsa da, parkedeki oyun kadar sıralamaya bakıyor çoğu kişi. Bugün söver, yarın sever.

Camianın, bu branşa yakın durmayan kesimini yok sayamayız. Onların tepkisi; eziyet, bela vs... İkinci Lig'de kazanmak, Süper Lig'de kaybetmekten daha çok haz veriyor bir kesime. Çünkü bu bir güdü. Bu güdüyü ve beklentiyi yönetebilmek zaten maharet istiyor. Takımda iletişim ve organizasyon sıfır, sorun da biraz bu.

Gordon gönderildiğinde, "Taraftarla bağın dallarından biri koparıldı" demiştim. Yerine kimi koydular? Oyun olarak değil, vitrin figürden bahsediyorum. Yeni saha içi koltuklara oturan Folcarelli, Reed'den çok fotoğraf çektiriyor taraftarla. Hayri Gür'deki basketbol maçları, taraftarın futbolcularla yakın temasa erişebildiği mekana dönüşmemeli. Yani taraftar nezdinde öncelik buraya kaymamalı. Yoksa kim kiminle selfie çektirirse çektirsin...

Geçen sezon Creek'in sebep olduğu sorunlar dışarı yansıtılmadan mümkün olan en iyi şekilde çözülmüştü. Ama bu sene daha ilk haftalarda Gordon & Okben mevzusu patladı. Haliyle Delgado'nun eksikliğine şüpheyle baktım. Sakatmış, geçmiş olsun. Bu bile iletişimin önemini anlatıyor. Parkedeki oyun, bize yansıttıkları heyecan, teknik boyut başka bir konu. Onları dilimiz döndüğünce, aklımız erdiğince tartışırız. Fakat aynanın arkasında işleyiş değişik.

Biz sabaha kadar "Koç gitsin" diyelim... Hasan Özmeriç - Hakan Demir değişimini hatırlayın. Hasan Hoca görevdeyken, İstanbul basını Hakan Demir haberleri yapıyordu. Tolga Hoca şehirden ayrılmadan Halil Üner uçağa binmişti. Semih Soğuksu Trabzon'da oteldeyken, Faruk Beşok açıklanmıştı. Ve Faruk Hoca'yla devam edilecekken, Selçuk Hoca "Bana teklif yok, bir yıl daha Polonya'dayım" derken 50.000 Dolar/Euro buy-outlar ödendi. Cömert Küce, bunun neresindedir? Ne kadar sorumludur, ne kadar etkilidir? Başkana giden aracılar, Trabzon'da çalışmak istemeyen koçu itmeye çalışır mı? Cömert Küce, Ernak sonrası için özgürce bir plan yapmış mıdır? Taraftarın Markovic haricinde olumlu hatıraları olan seçeneği yok gibi...

Bunları bizim düşündüğümüz kadar (herhalde) onlar da düşünüyordur. Selçuk Hoca'nın "Delgado yok" deme bahanesi yok. Delgado varken Bursa'yı ve Merkezefendi'yi yenseydi. Ne olursa olsun, o da koltuğunu kaybetmek istemez. Önce TOFAŞ, ardından Petkim maçına çok iyi hazırlanmalı. Orayı kayıpsız geçerse, belki de kriz fırsata döner. Çünkü fener şu takvimden gelecek.


12 Aralık Cuma - Monaco (Deplasman)
14 Aralık Pazar - A. Efes
16 Aralık Salı - Olympiakos (İçeride)
18 Aralık Perşembe - Milano (Deplasman)
20 Aralık Cumartesi - Trabzon'a gelecekler

Dokuz günde, beş maç! Bizim taraftarı az biraz tanıyorsam, o salon dolar. Ve olur da fener'i yenersek, seri üç maça çıkar. Devrenin bitimine üç maç kalacak:

Gs (D)
T. Telekom
Mersin (D)

Oyuncu hamlesiyle ilgili şunu atlıyoruz: Yerliyi geçtim, yabancı +1 kontenjanımız var. Bununla birlikte iki oyuncudan fayda alamıyoruz. Bunları bugün kessen, kalan ücreti de ödeyeceksin. O yüzden menajerlerinin yeni takım ve kalan ücrete yakın teklif bulması gerek. Silins için iyi bir kapı vardı galiba, olmadı. Delgado'nun sakatlığı da üstüne geldi. Atlanmaması gereken bir husus daha var. Eğer koç değişikliği olursa, yeni çalıştırıcı da oyuncu isteyecek. Makul davranmak lazım. Zaten mevcut koça şans tanınıyor. Önündeki maçları alırsa ve o süreçte Grant veya Silins ayrılırsa fener maçına ilaveyle çıkabilir. Ha, olmadı, TOFAŞ maçı (Allah korusun) kaybedeilirse zaten koç değişir ve yeni oyuncu hamlesi ona kullanılır.

Bu bir projeksiyon. Ben taaraftarım. Kaybedilen maça nasıl üzüldüysem, oynanmamış maça da heyecan ve umutla birlikte gerçekçi yaklaşırım. İşimiz kolay değil. Çalışmak lazım. Arayı değerlendirmek gerek... Gidip gezsin, dinlensinler. Ama Trabzon'daylen basınla, şehirle, camiayla temas etsinler. O bağ kurulmadan, iletişim sağlıklı olmadan doğru yapıyı inşa edemezsiniz.

[Mehmet Cihan Kocaman]

Koçu gönderiyorsun, yerine gelecek olanı özgürce seçemiyorsun. Oyuncu gönderiyorsun, yerine alacağın oyuncuyu da özgürce seçemiyorsun. Basketbolun bu dinamiklerine anlam veremiyorum.

[exelans_25]

Gm ne yapip edip taraftarla takimi butunlestirmeli.Saha ozelinde konusacak olursak Tofas ve Aliaga maclarinda 2 de 2 den baska bir sansi yok koçun.