Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Son Dakika Haberleri | Bu Başlıkta Üye Yorumu Yok!

Daraltma
X
 
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • Takımımızın H.Avni Aker Stadı'nda pazar günü oynayacağı Sivasspor maçının bilet fiyatları belli oldu.



    Buna göre fiyatlar şöyle belirlendi:
    Maraton Tribünü: 15 YTL.
    Kapalı Tribün (kenar): 35 YTL.
    Kapalı Tribün (orta): 50 YTL.
    VİP Tribünü: 100 YTL.
    Karşılaşmayı izlemek isteyen taraftarlarımız Sadri Şener Sosyal Tesisleri ve Biletix gişeleriyle,www.biletix.com.tr adresinden maç biletlerine ulaşabilecekler.

    Bordo Mavi...

    Yorum


    • İZMİR VADİSİ ‘PUSU’

      Tarih: 17.11.2008



      Hamza Mısır
      hmisir@takagazete.com


      Önceki akşam F.Bahçe-Ankaraspor maçını izliyorum gözlerim açık.
      Kanaryanın ne zaman başı sıkışsa Yunus Yıldırım’ı çağırıyor.
      Henüz 7. dakika da Murat Tosun Edu tarafından yere indiriliyor.
      Pozisyon tam görüş açısında olmasına rağmen Yıldırım ‘DEVAM’ kararı veriyor.
      Bu pozisyondan 10 dakika sonra bu kez Özer Hurmacı sol kenardan Gökhan Gönül’ü bir hamlede geride bırakıyor ve ayak bileğine aldığı darbeyle kendini yerde buluyor.
      Yunus Yıldırım bu pozisyonu da devam ettiriyor.
      Halbuki pozisyon hem direkt atış hem de Gökhan Gönül’e kart çıkması lazım.
      Kısacası 15 dakikada Ankaraspor’un fişi çekiliyor.
      Oyunda denge kuruluyor..
      F.Bahçe yüklenmeye başlıyor.
      Sol kenardan Roberto Carlos ayağını rakibine takarak güzel bir takla atıyor..
      Yunus Yıldırım direkt serbest vuruş veriyor ve F.Bahçe bu atışı iyi değerlendirip golünü atıyor.
      İkinci yarı bu kez Ankaraspor’un hocası Aykut Kocaman sahne alıyor.
      En iyi hücum oyuncusu Özer Hurmacı’yı dışarı alıyor ve maçı bitiriyor.
      Bütün bu olanları bu satırların yazarı olarak zihinsel olarak maçtan önce tahmin etmiştim.
      Müsaade etmezler Fener’in yarış dışında kalmasına..
      İşte böyle kapatıverirler arayı.
      Daha da kapanacak..
      Şuan bakmayın Trabzonspor ile arasındaki 7 puan farka..
      Devre kafa kafaya biter yazın bir kenara.

      İzmir ‘Pusu’ Kuruyor

      Kurtlar Vadisi aslında Türkiye’de olan biten her şeyi anlatıyor.
      İzmir’den İkbal Kabacı kusura bakmasın ama bugün Türk futbolunda İzmir ‘PUSU’ su var.
      Halbuki İzmir en sevdiğim şehir..
      Ancak işte bu kirli ilişkiler bana böyle bir başlık atmamı zorunlu kıldı.
      Ben özellikle MHK ve GTK tarafını iyi tanırım..
      Oğuz Sarvan öyle maçlara öyle atamalar yapıyor ki yetmiyor..
      Arkasından yine İzmir’den Gözlemciler ve Temsilciler kurulu atama sorumlusu Fatih Tanfer’i arayıp, “Şu maça şu hakem gidiyor, uygun biz gözlemci yolla” diyebiliyor.
      Örnek mi?
      Geride bıraktığımız hafta F.Bahçe-Ankaraspor maçını yönettiği varsayılan Yunus Yıldırım, Manisalı..
      Gözlemcisi nereden olur?
      Bildiniz.. İzmir’den Erol Ersoy..
      Nasıl ama; Bu küçük bir örnek.. Daha neler var neler, görerek yaşayıp, duyacaksınız..
      İzmir’in dağlarında çiçekler açmıyor artık..
      Oralarda ‘PUSU’ kuruluyor..
      Ben Trabzonspor’u şimdiden uyarıyorum..
      Melih Gökçek nasıl ciyak ciyak bağırıyor..
      Canlı yayınlardan inmiyor..
      Haluk Ulusoy döneminde küçük bir hakem hatasında, “ Bunlar talimat aldı” diyenlere şimdi ben buralardan sesleniyorum..
      Acı var mı acı...!


      Sansar Gibi Başkan

      MHK başkanı Oğuz Sarvan’ı iyi tanırım..
      İki dönem eğitim sorumlumuzdu..
      Kafa yapısında “ÜÇ BÜYÜKLER ÜZÜLMESİN GERİSİ KOLAY” vardır.
      Bunu da hakemlere çeşitli pozisyonları bu takımların lehine yorumlayarak anlatırdı.
      Eğer aynı pozisyonlar Trabzonspor aleyhine ise “DOĞRU KARAR VERMİŞSİN” derdi.
      Bizim toplumumuzda bir söz vardır “SİN DURANDAN KORKACAKSIN”
      Oğuz Sarvan ‘Sansar’ gibidir.
      Ona “Benim maçıma şu hakemi ver” demeye gerek yoktur.
      O leb demeden leblebiyi anlar..
      Maçtan sonra Yunus aramıştır Oğuz başkanını..
      Başkanım sizde izlemişsinizdir. Maçı sağ salim bitirdik. Maçın başında iki pozisyon yaşadık. Ankaraspor’dan tepki geldi. Ancak oyuncu kendini yere attı. Özer’in pozisyonu da öyleydi. İnanmadım, vermedim. Maçtan sonra Aykut Kocaman bile gelip tebrik etti bizi. F.Bahçeliler öyle, bir tek omuzlara almadıkları kaldı. Görev tamamdır başkanım.
      Oğuz Sarvan ise “Yunus iki pozisyon da çok kritikti. İnanmadın mı elbette vermeyeceksin. Sonra Roberto Carlos’un ilk golden önce düşürülüşünü de iyi yakaladın! Seni ve arkadaşlarını tebrik ediyorum. Televizyonlara yorum yapma, İzmir’e gelince görüşelim” demiştir..
      Kurtlar vadisi pusu’yu izlemeyen azdır.
      Şimdi bu sansarın rolü Büyük İskender’e benzemiyor mu?

      Tehlikeli Haftalar

      Trabzonspor iyi oynamadan kazanıyor, varsın kazansın ve çok ciddi de yol alıyor..
      Beşiktaş maçının özellikle ilk yarısını olağanüstü oynayan bordo-mavililer kaybetmişti.
      Hacettepe ve G.Birliği gibi bu ligin küme adayı iki takımının maçlarında ecel terleri döktü.
      Aşırı yorgunluk elbette takımı olumsuz etkiliyor.
      Ancak eksikler halen devam ediyor.
      Sağ kenar ve sol kenar işlemiyor.
      Gökhan Ünal gibi bir oyuncu oyuna ağırlığını koyamıyor.
      Yattara gibi bir star oyunda kaldığı süre içerisinde tek orta atabiliyor.
      Zirvede bulunan Trabzonspor eksiklerini görürse bunu korur ve yol alır..
      Aksi taktirde Sivas maçıyla başlayacak kritik haftalar baş ağrıtabilir..
      Birde saha dışı etkenler ortaya çıkar ki bu ilk yarı için olası görülmüyor bütün bu emekler boşa çıkar.
      Şunu da ifade etmeliyim ki Trabzonspor ezeli rakipleri dışında hakem konusunda sıkıntı yaşamaz ama aradaki farkı rakipleri lehine kapatırlar.

      Barış Memiş Ve Menajerlik Olayı

      Barış Memiş gibi yıldız adayı bir oyuncunun bugünlerde kadroya girememesi konuşuluyor.
      Barış Memiş daha düne kadar alt yapıda görev yapan sıklıkla milli takım alt kadrolarına çağrılan bir isimdi. Ne zaman A takıma alındı tehlike işte o zaman başladı. Barış Memiş bu havayı elbette kaldıramadı. İşte bu durumda ona ağabeylik yapacak bir kulüp menajeri gerekli.
      Barış bu şöhreti kaldıramadı.
      Takım içindeki bazı arkadaşları ve çevresi onu farkla yerlere taşamaya çalıştı.
      Barış’ı bu uykudan uyandıracak, kendine getirecek bir şok lazım.
      Ancak Barış gerçeğinden yola çıkarak bu takıma hakikaten birikimli, kültürlü eski bir futbolcuyu menajer olarak getirmek lazım. Futbolcunun bu gibi hallerinden böyle insanlar anlar.
      Bunun da sözünü başkan Şener vermişti ama, bazı yöneticilere takıldı galiba..Trabzonspor mutlaka futbolcular ile yönetim arasında köprü vazifesi yapacak bin menajer bulmalı.

      Hamza Mısır / Taka gazetesi
      Türkiye'nin zencileri Trabzon'dan çıkar----------------------------------BUGÜN
      Trabzonspor şükretmedikçe şampiyon olamaz---------------------------TRABZONSPOR
      Tüketirsen azalır, üretirsen çoğalır--------------------------------------İÇİN
      Arslanın sırtlanı çok olur-----------------------------------------------NE YAPTIN?

      Yorum


      • Lemi KanalTürk'te
        Türkiye'nin zencileri Trabzon'dan çıkar----------------------------------BUGÜN
        Trabzonspor şükretmedikçe şampiyon olamaz---------------------------TRABZONSPOR
        Tüketirsen azalır, üretirsen çoğalır--------------------------------------İÇİN
        Arslanın sırtlanı çok olur-----------------------------------------------NE YAPTIN?

        Yorum


        • Trabzon, Avrupa devlerini de solladı

          Süper Lig'in zirvesinde bulunan bordo-mavililer maç eksiğine rağmen elde ettiği 8 galibiyet ile Avrupa'nın süper takımlarını geride bıraktı.




          Trabzonspor fırtınası sadece Türkiye'de değil Avrupa'da da esmeye başladı. Yeni bir kadro ile sezona start veren bordo-mavili takım, gösterdiği süper performansla liderlik koltuğunu kimselere bırakmıyor.
          Trabzonspor oynadığı 11 karşılaşmada 8 galibiyete imza atarak şampiyonluktaki iddiasını kanıtlarken, başarısıyla Türkiye sınırlarını da aştı. Karadeniz Fırtınası aldığı galibiyet sayısına göre Avrupa'da zirvede bulunan takımlar içinde ilk yedi arasına girdi. Trabzonspor, aynı zamanda Avrupa'nın liderleri arasında en az puan kaybeden ekiplerden biri olarak göze çarpıyor.
          Geçen sezon 7. sıradaydı

          Trabzonspor, 2007-2008 sezonu 11. haftası sonunda 4 galibiyet, 4 beraberlik ve 3 mağlubiyet alarak topladığı 16 puanla 7. sırada yer almıştı. Aynı hafta sonunda rakip ağlara 14 gol gönderirken, kendi kalesinde 11 gol görmüştü.

          Maç eksiğine rağmen

          Trabzon böylesine süper bir sezon geçirirken, sadece Avrupa'nın lider takımlarını değil futbolda marka olmuş ekiplerini de solladı. Bordo-mavililer, topladığı 26 puan ile İngiltere'den Manchester United, Arsenal, Aston Villa, İspanya'dan Real Madrid, Villarreal, Fransa'dan Marsilya, Almanya'dan Bayern Münih, Berlin, İtalya'dan Milan, Juventus, Portekiz'den Benfica, İskoçya'dan Rangers, Hollanda'dan Ajax ve Yunanistan'dan Olympiakos'u geride bıraktı. İskoçya, Fransa, İngiltere, Almanya ve İtalya'da oynanan hafta sayısı fazla olmasına rağmen Trabzon 26 puanla üst sıralarda kendine yer bulmayı başardı.
          Trabzon'un geride bıraktığı devler

          M. United, Arsenal, Aston Villa, Marsilya, Bayern Münih, Hertha Berlin, Milan, Juventus, Benfica, Rangers, Ajax, Olympiakos, Real Madrid, Villarreal,
          Biz Trabzonsporumuzun şampiyon olmasını isteriz ama sadece şampiyon olacak diye sevmeyiz

          Yorum


          • Haberdeki Takımın Formasına bakınız.


            http://www.milliyet.com.tr/Spor/SonD...1.2008&b=Macta sortunu indirene kirmizi kart&ver=94
            Eda BERKBAYRAK / MİLANO (DHA)





            İtalya Birinci Futbol Ligi'nde (Serie A) 12'nci hafta maçları kapsamında dün Catania-Torino arasında oynanan karşılaşmada yaşanan "şort indirme" olayına hakemlerden sert tepki geldi.

            Ülkede hakem atamalarından sorumlu olan Hakemler Derneği Başkanı Pierluigi Collina, "Ben Catania'dan bir oyuncunun bir davranışını gördüm. Bu davranışın kurallar kapsamında bir karşılığı yok. Ama diğer oyunculara saygısızlık edildiğini gösteriyor. Tüm hakemlere talimat verdim. Eğer tekrarlanırsa, sarı hatta kırmızı kart kullanma yetkisine sahip olacaklar" dedi.

            Catania Teknik Direktörü Walter Zenga ise, "Yedek kulübesinden hiçbir şey görmedim. Oyuncularımla konuşacağım. Hiçbirinin bu tür nedenlerle kart görmesini istemem. Ama eminim ki saygısız bir durum yoktu" diye konuştu.

            Dün oynanan karşılaşmada, takımlar 2-2 berabereyken Catania 80'inci dakikada ceza sahasına yakın bir noktada serbest vuruş kazandı. Mascara bu atışı kullanmadan önce, kale önünde yanyana pozisyon alan Terlizzi ve diğer üç takım arkadaşı, kalecinin görüşünü engellemek için akıl almaz bir yönteme başvurdu. Şortlarını indiren 4 Catania oyuncusu, Torino'nun kalecisi Sereni'nin dikkatini dağıttı. Bir anda neye uğradığını şaşıran Sereni, Maskara'nın atışını karşılayamayınca, Torino takımı inik şortların azizliğine uğrayarak, maçı 3-2 yenik kapadı.
            SABIRLA BEKLEDİK AVRUPADA UEFA CAS TA KİTAPTA YAZANLAR OLDU
            BEKLİYORUZ ÜLKEMİZDE KİTAPTA YAZANMI YOKSA KİTAPSIZLARIN DEDİĞİMİ OLACAK

            Yorum



            • Şort indi kaleci şoka girdi
              18 Kasım 2008 Salı 08:31
              Böyle gol zor görülür. Futbolcular, kimsenin aklına gelmeceyek bir şeytanlıkla topu ağlara yolladı.

              Yeşil sahalarda amaç gol atmak. Bunun için 'her yol mübah' diyenler şortlarını bile indirmekten çekinmiyor.

              Evet yanlış duymadınız akıllara durgunluk veren olay İtalya liginde yaşandı. Serie A 12'nci haftasında Catania-Torino arasında "şort indirme" krizi yaşandı.

              Maç berabere giderken Catania 80'inci dakikada ceza sahasına yakın bir noktada serbest vuruş kazandı. Kalecinin önündeki 4 Catanialı futbolcu Torinolu kalecinin dikkatini dağıtmak için şortlarını indirdi.

              Kaleci Sereni neye uğradığını şaşırdı. Motivasyonu dağılan kaleci, topu ağlarında gördüğünde uyanabildi. Torino takımı inik şortların azizliğine uğrayarak, maçı 3-2 yenik kapadı.

              Bu iginç olaya hakemlerden tepki gecikmedi. Hakemler Derneği Başkanı Pierluigi Collina, ahlaksızlıkla suçlarken, hakemlere tekrarı halinde kırmızı kart vermesi için talimat verdi.


              En son a f s tarafından düzenlendi; 18.11.2008, 12:04. Sebep: haberin görselini ekledim hoşgörüne sığırarak
              TARAFTAR TARAF OLANDIR...TARAFTAR ALMAZ VERİR!...

              Yorum





              • Zirveye Yakıştı


                Liderde işler yolunda... Orta saha katkılı forvet hattı formda, savunma ligde 3 maçtır gol yemiyor. Deneyimli kaleci Tony Sylva eldivenlere ısındı. Kısacası Trabzon birçok yönden rakiplerinden önde.

                Sakatlık kâbusu yok
                Süper Lig’de haftayı Gençlerbirliği’ni Ankara’da mağlup ederek lider tamamlayan Trabzonspor’da tüm veriler takımın zirvede olmasının bir tesadüf olmadığını kanıtlar nitelikte. Teknik direktör Ersun Yanal’ın ekibi bu sezon yarıştaki rakiplerine oranla sakatlık kabusunu en az yaşayan takım olurken, kısa sürede ideale en yakın kadroyu bulmanın avantajını da kullanıyor. Karadeniz temsilcisini liderliğe ulaştıran etken bu tabloyla da sınırlı değil.
                Kaptan yeniden gözde
                Bu sezon zaman zaman sert eleştirilere uğrasa da Trabzonspor’un hücum gücü birçok açıdan göz dolduruyor. Takımın en skorer ismi Gökhan Ünal, 5 gol ve 2 asistle oynarken, Umut Bulut’un katkısının da giderek attığı dikkatlerden kaçmıyor. Orta alan desteği de Bordo-Mavililer’in işini kolaylaştıran ve birçok maçı daha rahat çözmesini sağlayan faktörlerden. Ön liberodan dahi başlayan katkı hem forvetleri rahatlatıyor hem de rakipleri tedbirlere itiyor.
                Colman’dan işbaşı
                Colman'ın formu giderek yükseliyor, Selçuk takımının en kilit isimlerinden biri olmaya devam ediyor. Trabzonspor’un bir başka parlayan yıldızı da Hüseyin Çimşir. Yakın geçmişte gözden düşen kaptan, artık takımının en başarılı isimlerinden gösteriliyor. Savunma hattı da eski formuna kavuştu. Süper Lig’de Bordo-Mavililer üç maçtır (Belediye-Hacettepe-Gençler) gol yemiyor, Sylva da takımına ve birlikte oynadığı savunma hattını giderek ısınıyor.

                fanatik
                Türkiye'nin zencileri Trabzon'dan çıkar----------------------------------BUGÜN
                Trabzonspor şükretmedikçe şampiyon olamaz---------------------------TRABZONSPOR
                Tüketirsen azalır, üretirsen çoğalır--------------------------------------İÇİN
                Arslanın sırtlanı çok olur-----------------------------------------------NE YAPTIN?

                Yorum


                • EFSANE 11'DE OY PATLAMASI
                  hurruyette oylamayla efsane 11 seciliyor herkes oy kullanmaya
                  sensiz bir hayat sorunsuz olurdu

                  Yorum


                  • TS'den kombine açıklaması

                    Trabzonspor Kulübü, kombine kart sahibi taraftarlara yönelik bir açıklama yapıldı.


                    Açıklamada bazı kartların müsabakalar öncesinde birden fazla kullanılmaya çalışıldığının belirlendiği vurgulandı.


                    Buna göre söz konusu duruma sebebiyet verecek kart sahiplerinin kartlarının iptal edileceği dile getirilerek şu görüşlere yer verildi:

                    “Takımımızın müsabakalarını oynadığı Hüseyin Avni Aker Stadı'nın güvenlik kameraları ve görevlilerimizin tespitlerine göre bazı kombine kart sahiplerinin stadyumdan içeriye girdikten sonra kartlarını dışarıya göndermek yoluyla ikinci kez kullandırmaya çalıştıkları tespit edilmiştir. Ancak stadyumdaki teknik donanımlar buna fırsat vermediği gibi söz konusu durumun kapılarda yarattığı yoğunluk nedeniyle yaşanan sıkışıklık diğer taraftarlarımızın stadyuma girişlerinde sorun yaratmaktadır. Bu nedenle önümüzdeki Sivasspor maçından itibaren kombine kartların ikinci kez kullanılmasına sebebiyet verilmeye çalışılması halinde söz konusu kartlar iptal edilecektir. Taraftarlarımızın mağduriyet yaşamaması için konuya hassasiyet gösterilmesini bekliyor, bu durumu kamuoyunun bilgisine sunuyoruz”

                    Kaynak
                    hepsi bu kadardır; adı yaşamak...

                    Yorum


                    • "El ele gönül gönüle"



                      Karadeniz'de İlkhaber Gazetesi, Trabzonspor'a destek amacıyla gazete binasına “El ele gönül gönüle” yazısının yazılı olduğu dev bir bayrak astı.
                      Trabzon'dan yayın yapan Karadeniz'de İlkhaber Gazetesi, Trabzonspor'a destek amacıyla gazete binasına “El ele gönül gönüle” yazısının yazılı olduğu dev bir bayrak astı.


                      Trabzonspor'un çok iyi bir sezon geçirdiğini ifade eden İlkhaber Gazetesi yetkilileri, “İyi giden Trabzonspor'a destek olabilmek için gazete binamıza böyle bir Trabzonspor bayrağı astık. Amacımız bu güzel giden ligde lider Trabzonspor camiasına birlik ve beraberlik mesajı vermek istedik”


                      EL ELE GÖNÜL GÖNÜLE

                      Gazete binasına astıkları dev bayrağa “El ele gönül gönüle” yazısını yazmakta ki asıl amaçlarının, gazetenin okuyucularından gelen istek üzerine böyle bir uygulama yaptıklarını da belirttiler.

                      Kaynak
                      hepsi bu kadardır; adı yaşamak...

                      Yorum


                      • Hayali Adebayor!

                        Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, Trabzonspor'dan Futbol Federasyonu'na, gelecekle ilgili hayallerinden, ekonomik krize kadar bir çok konuda DHA'nın sorularına içten yanıtlar verdi.
                        Trabzonspor'un bu sezon yakaladığı başarının sezon sonuna kadar sürebileceğini söyleyen Başkan Sadri Şener, şampiyonluk teriminin eski yıllardaki gibi kolay sarf edilmediğini söyledi. Şener, eskiden yöneticilik yaptığı yıllarla şimdiki yıllar arasında önemli farklılıklar bulunduğunu belirterek, "Benim de yöneticilik yaptığım eski yıllarda sezona hep, 'Şampiyon olacağız' diye başlıyorduk. Şimdi ona biraz temkinli yaklaşmaya çalışıyorum. Çünkü kulübü devralalı daha 8 - 9 ay oldu. Ama yarışmacı takım olacağız. Tabi şampiyon olursak, bunu elimizin tersi ile itmeyiz. Ama ligde şu ana kadar görünen o ki, bu ligi ilk üç arasında bitirebilecek takımlardan biriyiz. Kadromuz bunun için yeterli" diye konuştu.
                        "ANADOLU TAKIMLARININ HEP ZİRVEYE OYNAMASI ÇOK ZOR"
                        Şener, ligde çok özel bir yerleri bulunduğunu ifade ederek, "Anadolu takımları diye tabir ettiğimiz takımlardan iki - üç tanesi daha bizim boyutlarımıza gelse bu iş daha keyif verici olur. İstanbul takımlarının şampiyon olma oranları düşer ve heyecan Anadolu'ya yayılır. İstanbul takımları ve bizi çıkardığınızda, kalan takımların hep kafalarda dolaşması çok zor gibi gözüküyor. Bunun birinci sebebi ekonomik, ikincisi idare tarzı, üçüncüsü ise mensup oldukları şehir. Trabzonspor'un bu ligde çok özel bir yeri var. Ama bu yer neresi derseniz, tam olarak bunu tarif edemiyorum. Üç büyüğe uymuyoruz, Anadolu takımlarına hiç uymuyoruz. Trabzonspor'un çok ayrı bir yeri ve konumu var. Belki ilerleyen yıllarda yerimizi çok daha iyi tarif edebilirim. Bazen bakıyorum, 4 büyük değil en büyüğüz, bazen bakıyorum onların altındayız. Değişik formasyonları var ama en iyi takımlardan bir tanesiyiz" şeklinde konuştu.
                        "BİZİM MAYAMIZDA BAŞARI VAR"
                        Anadolu takımlarının yaşadığı başarılar geçici olduğunu da söyleyen Şener, "Anadolu takımlarının şehirlerindeki insanlar bir kere o takımlı değil. Komşu illerimizde bile var. Mesela o illerde Fenerbahçe, Galatasaray dernekleri var ama bizde yok. Bu çok önemli bir fark. İkincisi o takımların ekonomik yapıları, şampiyonluk yarışını kaldırmıyor. Çok iyi bir iki futbolcu çıkıyor, bakıyorsun öteki sene onu satıyorlar. Hemen başkanları çıkıp diyor ki, 'Ekonomik imkansızlıklardan dolayı sattık.' Ama ona karşı şehir halkı ayağa kalkıp o takıma sahip çıkmıyor. O yüzden üzülerek söylüyorum ki, Trabzon dışındaki Anadolu takımlarının başarısı geçici başarıdır. 10 yıl sürecek bir başarı değil. Bizim için 'dip yaptılar' dediler, şu anda yine zirveye adayız. Demek bizim mayamızda başarı var" diye konuştu.
                        "İSTANBUL'DA TÜM MAÇLARDA FULL ÇEKERİZ"
                        Şener, tribünlerin eskiden olduğu gibi yarı yarıya verilmesi durumunda tüm statlarda ful çekeceklerini vurgulayarak, "Trabzon şehri ve halkı kulüplerine sahip çıkıyorlar. Şu küçük şehirde yaz ayında 17 - 18 bin kombine satıyoruz. Her maçımız ful çekiyor. Anadolu'ya gidiyoruz yine ful çekiyoruz. Eski sisteme dönsünler İstanbul'daki maçlarda tribünlerin yarısını bize versinler, yine oraları doldururuz. Dolayısıyla bunlar hep farkı ve başarıyı getiriyor. Halk takımı tutunca, yöneticiler de kulübüne daha çok sahip çıkıyor" dedi.
                        "TRABZONSPOR ŞAMPİYON OLURSA ŞEHİRDE PATLAMA YAŞANIR"
                        Şener, bu sezon sonunda şampiyon olmaları durumunda şehirde bir patlama yaşanacağını da belirterek "Bizim en son şampiyon olduğumuz dönemde, şampiyonluk biraz da alışkanlık yapmaya başlamıştı. Şimdi ise şampiyon olmayalı gerçekten çok uzun bir zaman oldu. Böyle bir başarı yeni jenerasyonu çok mutlu eder. Ancak ben şampiyonluk kadar, Avrupa kupalarına katılmayı çok istiyorum. Benim zamanımda, her sene Avrupa kupalarında bir kaç tur geçerdik. Dolayısıyla buraya sürekli yabancı basın mensupları ve takımlar gelirdi. Epey uzun yıllar oldu bunu görmeyeli. Bir de Avrupa kupalarındaki ekonomik girdiler çok değişti. Bizim zamanımızda bunlar yoktu. O girdileri kulüp kasasına koymamız için Avrupa kupalarına katılmamız gerekiyor" dedi.
                        "LİDER OLUNCA GÜLMEK, KARŞINDAKİ İNSANLARI MUTLU EDİYOR"
                        Gülmeyi çok sevdiğini de söyleyen Şener, "Güleç olmaya çalışıyorum. Lider olunca gülmek, karşındaki insanları da mutlu ediyor, umut veriyor. Çok somurtkan olunca karşındaki insanların da içi kapanıyor. Zaten Trabzon'un havası hep kapalı, bir de ben kapatayım istemiyorum. Bu güleçliğim soyunma odasında da devam ediyor. 135 hafta sonra lider olduğumuzda soyunma odasına girerek primi artırdım. Ama bu gayet normal" şeklinde konuştu.
                        "DİĞER BAŞKANLARLA İLİŞKİLERİM ÇOK İYİ"
                        Şener, tüm başkanlarla arasının iyi olduğunu da ifade ederek, "İstanbul'da yaşadığım için Galatasaray başkanı ve Fenerbahçe başkanıyla çok iyi arkadaşlıklarım var. Bir sürü de ortak arkadaşım var. Galatasaray başkanı ile ailece görüşüyorum. Yıldırım Demirören bizden küçük ama buradan evlendi. Ayrıca Denizlispor başkanı Ali İpek çok misafirperverdir, Gaziantepspor başkanı da öyle. Gençlerbirliği'nin başkanı İlhan abi (Cavcav) bizden büyüktür. Eskiden beri dostumuzdur. Bu nedenle maç sonraları çok ekstrem bir durum olmadıkça, sivri demeç vermekten kaçınıyorum" dedi.
                        "ADNAN'LA BODRUM'DA GEZERİM, AZİZ'LE FUTBOL KONUŞURUM"
                        Galatasaray ve Fenerbahçe başkanlarıyla iyi arkadaşlıkları bulunduğunu da vurgulayan Şener, "Adnan'la Bodrum'da tatilde bir araya geliyorum. Orada gezme - tozma işlemi ön plana çıkıyor. Aziz'le eskiden daha çok buluşuyordum, şimdi az görüşüyorum. Onunla oturduk mu genelde hep futbol konuşuyoruz. Onlar da aşağı yukarı benim jenerasyon. Yaş itibari ile bir aşağı, bir yukarı olduğumuz için hep aynı şeyleri konuşuyoruz" şeklinde konuştu.
                        "İNGİLİZCE'Yİ ÇOK İYİ BİLMEK İSTERDİM"
                        Şener, yabancı dilin çok önemli olduğunu da belirterek, "İngilizceyi çok iyi bilmek isterdim. Ama iyi bilmiyorum, kendime yetecek kadar biliyorum. Günümüzde benimkine benzer görevleri yapanlar, Federasyon başkanları, milletvekilleri ve bakanlar bir iki dil bilmeli diye düşünüyorum. Çünkü televizyon ortamında çok şık oluyor" dedi.
                        "YATTARA İÇİN TEKLİF YAZIN GELMİŞTİ"
                        Şener, Yattara için kendilerine teklifin yazın geldiğini de hatırlatarak, "O zaman Katar kulübü bize 7 milyon Euro veriyordu. Biz de bu iş olmasın diye, '10 milyon euro verirseniz, bu iş olur' dedik. Sonra adamlar bir gün çıktı geldiler ve bizim istediğimiz parayı vermeyi kabul ettiler. Meğer Yattara'yla anlaşmışlar. Tabi ortada çok ciddi bir para vardı. Biz de görüştük ve Al Sadd'a bir süre verdik. Ayrıca Katar kulübü adına gelen menajerler de çok ciddiydi. Ama daha sonra parayı yatırmadılar ve bu transfer olmadı. Benim bildiğim, Yattara için bizi verecekleri bonservis bedelinden daha ucuza bir adam buldukları ve transferin bu nedenle gerçekleşmediği. Ayrıca aldıkları adama da Yatara'ya yılda vereceklerinden çok daha az para verecekler. Sonuçta Yattara şu anda bizim takımımızın oyuncusu ve takımın başarısı için elinden geleni yapacaktır" diye konuştu.
                        "HAYALİMDEKİ FUTBOLCU ADEBAYOR"
                        Şener, hayalindeki futbolcunun Adebayor olduğunu da belirterek, "Son Fenerbahçe maçında da gol atan Arsenal'in forveti Adebayor'u çok beğeniyorum. Ayrıca aynı takımda forma giyen bizim Song'un yeğeni Alex Song da çok iyi. Demek ki bunları genç yaşta toparlamak lazım. Bu paralarla transfer çok zor birşey. Biz de gençleri daha önceden takımımıza kazandırabilmek için Karadenizspor'u kurduk. Ama buradaki tüm takımlar bizim. 61 nolu futbolcuları ben de çok istiyorum, ama olmayınca olmuyor. Bu nedenle transfer yapmak zorunda kalıyoruz" dedi.
                        "FUTBOL SONUÇ OYUNU, DANS GÖSTERİSİ DEĞİL"
                        Şener, futbolun sonuç oyunu olduğunu da belirterek, "Futbol sonuç oyunu, dans gösterisi değil. Lider olunca tüm eleştiriler bitiyor. Ligde Antalya'da, Konya'da kötü oynadık ama üç puanı aldık. Sonuçta eleştiri gelmedi. Bizim ligde bulunduğumuz yer, diğer takımların ekonomik konumlarına ve şehirlerine bakıldığında çok farklı. Eğer onlar bir galibiyetle üç puan alıyorsa, bize üç buçuk puan filan yazılmalı. Şehrimizin ekonomik yapısına bakıldığında çok önemli başarılara imza atıyoruz" diye konuştu.
                        "TRABZON'DA KİMSE KRİZİN FARKINDA DEĞİL"
                        Ekonomik krizin herkesi olduğu gibi kendilerini de etkilediğini söyleyen Şener, "Sadece dünyada değil, Türkiye'de de şu anda bir ekonomik kriz var. İşin kötü tarafı Trabzon'da kimse bunun farkında bile değil. Ama biz bir takım tedbirler alıyoruz. Kimse işin bu bölümüyle ilgilenmiyor. Bir iki ay sonra herkes bu krizin boyutlarının farkına varacak. Biz son birkaç ay içerisinde birkaç sponsor bulduk ve gelirlerimizi artırdık. Onun için sıkıntıyı az zararla atlatırız diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
                        "KRİZ OLACAĞINI BİLSEYDİM AZ TRANSFER YAPARDIM"
                        Şener, dolar ve Euro'nun artışıyla çok fazla zarar etmediklerini de ifade ederek, "Yabancı futbolcuya, 'Ben seninle Euro üzerinden anlaştım ancak kriz var sana İspanyol Pezosu vereceğim' diyemezsin. Ama aynı şekilde Türk Lirası anlaştığın futbolcu da, 'Euro ve Dolar çok artıyor, aldığım fiyatı tekrar görüşelim" diyemez. Bu bir denge meselesi. Bu dengeye bakıldığında çok bir zararımız yok. Ama bu krizi daha önceden bilseydim veya biri bana söyleseydi, Karadenizspor'u kurmazdım, stadı yapmazdım, az transfer yapardım. Dolayısıyla çok küçülürdüm. Krizin bu boyutlara ulaşacağını kim bilse bu kadar icraata girmezdi. Ama bizi bırakın Amerika ve Türkiye devletleri bile bu krizi bilemedi. Biz de Digitürk'ten dolar üzerinden para alıyoruz ama hiç artmıyor. Fikslenmiş orada duruyor. Bu konuda bazı girişimlerde bulunmak da Federasyon'un görevi" diye konuştu.
                        "FEDERASYON İLE İLİŞKİLERİMİZ ÇOK SERT GİDİYOR"
                        Şener, TFF ilişkilerinin çok sert gittiğini de vurgulayarak, "Ben kurullarda Trabzonlu insanların olmasını istedim ama bunu taraf tutsunlar diye istemedim. Bir başkan olarak bu konuda konuşmam şık olmayacak ama insanların bunları bilmesinde yarar var. Geçen senenin son maçında bir gözlemci arkadaş gönderiyorlar ve bu gözlemci için, 'Fenerbahçe orijinli' diyorlar. Bu sezon ise Galatasaray maçında yine aynı adam. O maçta da, bu maçta da bir sürü ceza aldık. Ali Sami Yen'de bu sezon oynanan maçta bizim bin seyircimiz var, Galatasaray'ın 20 bin. Onlar 20 bin seyirci ile 90 bin YTL ceza alıyor, biz bin seyirci ile 50 bin YTL ceza alıyoruz. Nedeni ise o maçtan sonra verdiğimiz demeçler. Güya bizden intikam alıyorlar. Gözlemciler kurulu başkanı Fenerbahçe'nin eski menajeri. O kurulda da bizden birisi olsun dedik, olmadı. Ceza'da olsun, Tahkim'de olsun, Uyuşmazlık'ta olsun dedik, olmadı. Orada görev yapanların hepsi, 'Abi biz burdayız' diyor ama yalan. Ayrıca Tahkim Kurulu bizim, 'Yeni yayın gelirleri' düzenlemesine itiraz için yaptığımız müracaatı reddetti. Ama eğer sezon boyunca iyi puanlar alırsak, orada verilen garanti paradan daha çok kazanabiliriz" dedi.
                        "FATİH TERİM'E YAPILANLAR HAKSIZ"
                        Fatih Terim'e yapılan eleştirilerin çok haksız olduğunu da söyleyen Şener, "Bence Fatih Terim'e yapılanlar haksız. Tek başına milli takımı yüklenmiş götürüyor. Yaptığı çok zor bir iş ve geçmişte başarıları var. Bu sene bir iki kötü şey oluyor, hemen ters demeçler veriliyor. Futbolda ne yazık ki her şey çabuk unutuluyor. Hocalıkta ne kadar başarılı olursan ol, hemen unutuluyorsun. Mesela bizim Şenol hoca. Milli takımı tarihinde sadece bir kez Dünya üçüncüsü yaptı, ama hemen unutuldu" diye konuştu.
                        "MENAJERLERİ DOLAR OLARAK GÖRÜYORUM"
                        Şener, 93 - 94 sezonundan sonra futbolda menajerlerin payının arttığını da belirterek, "Menajerlere çok para ödüyoruz. Bizim buraların diliyle, Lazca, "Darlanıyorum". Menajer görünce sanki Dolar görüyorum, hizmet görmüyorum. Eskiden onlar yoktu. Biz futbolcunun annesiyle, babasıyla ve abisiyle konuşurduk. Belki doğru olan menajerlerle çalışmak ama ben futbolcuları temsil ettiklerine inanmıyorum. Bir de bütçe artık çok büyüdü. Biz de o bütçeyi yakalamaya çalışıyoruz. Yaklaşık 40 - 50 Milyon YTL gelirimiz var. HES projesini de alabilirsek, bizden sonra gelecek olan nesiller yetenekleri varsa bu kulübü kimseye muhtaç olmadan yönetirler. Bizim istediğimiz kulübü borçsuz bırakmak. Yıllar önce biz yöneticilik yaparken kapıda bir araba, bir minibüs ve bir 'Magirus' marka otobüsümüz vardı. Şu anda ise sayılarını bilmiyorum ama 3 - 4 tane otobüsümüz, 10 - 15 tane arabamız var. Bunun dışında borsaya her yıl ödenen temettüler nedeniyle sıkıntı çekiyoruz. Onu bir şekilde düzeltmeye çalışacağım. Borsadan çekilmekten ziyade, hisseleri elimize almaya çalışacağız. Borsaya açıldıktan sonra 10 katlı bina yapsak güzel olurdu ama futbolcu aldık. Dolayısıyla para hemen bitti" şeklinde konuştu.
                        "TRABZON HALKININ TEK SOSYAL DAYANAĞI FUTBOL"
                        Trabzon halkının tek sosyal dayanağının futbol olduğunu söyleyen Başkan Şener şöyle konuştu, "Akyazı'da belli bir dönüm deniz dolacak ve onun üstüne de 'Yap - işlet - devret sistemi' ile Avni Aker Stadı ve yanındaki arazi verilerek, o tesisin yapılması istenecek. Bu olaya parasal olarak bakarsak, Avni Aker ve yanındaki arazinin verilmesiyle elde edilecek gelir Akyazı'daki tesisi yapmaya yetmiyor. Bu konuda iki firma ile konuştuk ama iki firma da, 'Devlet en azından oradaki dolguyu yapmalı' diyor. Devlet sosyaldir. İstanbul için en önemli proje Marmaray'dır, Güneydoğu için Aktütün Karakolları'nın yapılmasıdır, Diyarbakır için çevre yolu, Ankara için su getirilmesidir. Trabzon için ise en önemli şey stat yapmaktır. Bu halkın tek sosyal dayanağı futbol. O zaman Maliye Bakanlığı bütçeden Trabzonspor stadının yapılması için para ayırmalı."
                        Şener, son olarak Trabzonspor camiasının kenetlenmesi gerektiğini de belirterek, "Biz kenetlendikten sonra başaramayacağımız hiçbir hedef kalmaz. Bu sezon da takım olarak çok iyi yoldayız ve daha iyi olacağımızı düşünüyorum" diye konuştu.



                        18.11.2008
                        Kaynak : DHA
                        onurluyum, gururluyum çünkü TRABZONSPORLUYUM
                        NE MUTLU TRABZONSPORLUYUM DIYENE!!!

                        Yorum


                        • İşte Lig'in en genci ve en yaşlısı

                          Turkcell Süper Lig'de 2008-2009 sezonunda mücadele eden 18 takım arasında en genci Hacettepe olurken en yaşlı takım da Kocaelispor oldu.

                          AA muhabirinin yaptığı araştırmaya göre, 496 futbolcunun oynadığı 18 takım arasında 23.3 yaş ortalamasıyla Hacettepe en genç takım olurken, bu takımı 24.3 ile Kayserispor izliyor. Trabzonspor ile Gençlerbirliği ise 24.6'lık yaş ortalamalarıyla 3. sırada yer alıyor.

                          Turkcell Süper Lig'in en yaşlı takımı ise lige bu sezon yükselen Kocaelispor oldu. 27.8'lik yaş ortalamasıyla ligin en yaşlı takımı Kocaelispor'u, 26.8'lik ortalamasıyla Fenerbahçe izliyor.

                          Turkcell Süper Lig'de 2008-2009 sezonunda mücadele eden takımların yaş ortalamaları şöyle:

                          Yorum


                          • Trabzon'a süper Gineli





                            Yattara'nın Gine Milli Takımı'ndan arkadaşı olan 27 yaşındaki futbolcuyu ara transferde almak isteyen yönetim, Fransız kulübün kapısını çalmaya hazırlanıyor.

                            ***

                            Sola aday Mansare

                            Trabzonspor, ara transferde takviye yapmak için şimdiden çalışmalarına başladı. Teknik direktör Ersun Yanal'ın isteği doğrultusunda sol açık arayışlarına başlayan bordomavili yönetim, Fransa Ligi'nde Toulouse'ta top koşturan Fedo Mansare'yi listesine aldı. Sezon başında da Trabzonspor ile ismi anılan Gineli futbolcu, attığı gollerin yanı sıra hız ve kıvraklığı ile Fransa'da isim yaptı.

                            Kulübünde son yılı
                            Yattara'nın Gine Milli Takımı'ndan arkadaşı olan Mansare'nin 2009 yılında kulübüyle sözleşmesi sona eriyor. Ara transferde mutlaka bu işi bitirmek isteyen yönetim, sezon sonu sözleşmesi sona erecek Gineliyi uygun bir fiyata almayı planlıyor. Yöneticiler, Mansere'yi ikna etmek için de Yattara'yı devreye sokacak.

                            Fode Mansare kimdir?
                            Doğum tarihi: 3 Eylül 1981
                            Doğum yeri: Gine
                            Boy: 1.77
                            Kilo: 74
                            Numarası: 7
                            Mevki: Sol kanat / Forvet
                            Oynadığı kulüpler: Montpellier, Toulouse
                            Kariyeri: 204 maç / 21 maç
                            Milli takım: 25 maç / 9 gol
                            Sözleşme bitişi: 2009 Kaynak:Fotomac

                            Yorum


                            • "Milli forma düşkünlüğüm yok"
                              Turkcell Süper Lig'de zor günler geçiren Gençlerbirliği'nde, son haftalarda oynadığı oyunla dikkatleri çeken Engin Baytar, milli formaya çok fazla düşkünlüğü olmadığını söyledi.
                              Herkesin (A) Milli Takım formasını giymek istediğini vurgulayan Engin, ''Açıkçası çok fazla milli forma düşkünlüğüm yok. Milli formayı taşımak insana ayrı bir gurur verir. O kadar çok fazla üstüne de düşmüyorum. Çağrılırsak gider elimizden geleni yaparız, çağrılmazam da gidenlere o formayı başarıyla taşımalarını dilerim'' diye konuştu.

                              Engin Baytar, kendisinin Trabzonlu olduğunu ve ailesinde Trabzonspor dışında takım taraftarı bulunmadığını ifade ederek, ''Ben aslen Trabzonluyum. Şu ana kadar sülalemde ne Fenerli, ne Galatasaraylı ne de Beşiktaşlı duydum. Herkes Trabzonspor'u tutuyor'' dedi.


                              -ÇOCUKKEN DEDESİNİN GAZABINA UĞRADI-


                              Dedesinin fanatik derecede Trabzonsporlu olduğunu ve bu konuda kendisine bile tavır aldığını anlatan Engin, başından geçen ilginç olayı şöyle anlattı:

                              ''Trabzonspor-Galatasaray maçını ailece seyrediyorduk. Ben orada Galatasaray'ı tuttuğumu söyledim. Dedem beni o gün evden kovmuştu. Hiç kimse benimle konuşmadı. Trabzonspor, Galatasaray'ı 2-0 yenince, dedem ondan sonra değişti ve 'al, şimdi Galatasaray'ı tutabilirsin' dedi. Ben küçükken bir kere o hatayı yaptım, bir daha yapmadım.''

                              Şu anki konumu itibariyle profesyonel olduğunu hatırlatan Engin, ''Gençlerbirliği'nde oynuyorum. Üç büyüklere transferimde ailem zorluk çıkarmaz. Onlar da benim işimin gereğini biliyorlar. Hangi takımın ekmeğini yiyorsam, o takımı tutmalıyım. Ben kendime Trabzonsporlu diyemem. Ailem Fenerbahçe'ye gitsem biraz tepki gösterirler. Ama yine de pek hoşlanmazlar. Dedem beni Trabzonspor'da görmek istediğini söylüyor. İstanbul takımlarından birisine gidersem dedim dedeme, o bana 'o zaman yanıma yaklaşma' dedi.''


                              -''BEN SORUNLU OYUNCU DEĞİLİM''-


                              Gençlerbirliği'nde her sezon sorun çıkaran futbolcu gibi gösterildiğini vurgulayan Engin, kulüple sorunlar yaşadığını, ancak bunun tek taraflı olmadığını söyledi.

                              Sezon başı kampa pasaportunu uzatma konusunda yaşadığı sorun nedeniyle geç katıldığını anlatan genç oyuncu, ''Kulübümü aradım ve konuyu ilettim. Kulüp her türlü izni verdi ve '2-3 gün içinde hallet gel' dediler. Herkes beni kampa geç katıldı biliyor. Engin yine geç geldi, Engin yine kulüpte sorun yaratıyor diyorlar. Sorunlarda suçlu ben olsaydım, ben burada üç sene değil, üç hafta bile kalamazdım. Beni gönderirlerdi. Burası profesyonel bir kulüp. Buradan kimler gelip, geçti. Bir Engin'den mi vazgeçemeyecekler?'' şeklinde konuştu.


                              -HAKEMLERE TEPKİSİ-


                              Engin Baytar, birkaç sezondur takımın içinde bulunduğu kötü durum ve yaşadıkları olumsuz günler nedeniyle saha içinde hakemlere karşı agresif bir tavır sergilediğini söyledi.

                              Engin, şöyle devam etti:

                              ''Maç içinde, o maçın psikolojisiyle bazı şeyleri kaybedebiliyorsunuz. Takımın kötü bir gidişi olunca, bu bizleri de psikolojik olarak etkiliyor. Sahaya yüzde yüz konsantre ile çıkıyorsun. Hakeme karşı bu atmosfer içinde tepki gösteriyorsun. Bu nedenle çok eleştiri aldım. Herkes bana çok konuşuyorsun diye söylüyor. Hırsımdan dolayı hakeme itirazlarım oluyor. Kesinlikle bir art niyetim yok. Maçtan sonra kendimi değerlendirip, maçın hakemlerinden özür diliyorum. Onlar da beni anlayışla karşılıyor.''


                              -TEKNİK DİREKTÖR DEĞİŞİKLİKLERİ-


                              Futbolcuların teknik direktör değişikliklerinden ister istemez etkilendiğine dikkati çeken Engin, son birkaç sezondur bunun sıkıntılarını çektiklerini ifade etti.

                              Gençlerbirliği'ne ilk geldiğinde ilk hocasının Mesut Bakkal olduğunu belirten Engin, ''Mesut hocayı çok severim. Mesut Bakkal ile birkaç sıkıntı yaşasam da o benim hocam ve büyüğümdür. Şu ana kadar zararım olmuşsa, sadece kendime zararım olmuştur. Etrafımdaki insanlara zarar vermem. Samet hoca ile ilk kez çalışıyorum. Çok memnunuz Samet Aybaba'dan. Futbolcularla birebir diyalogları, antrenmanları ve oynattığı oyun olsun, herşeyinden memnunum. Samet hoca ile çalışmalarımız neşeli geçiyor ve çok zevk alıyoruz. Bu ortamı da Trabzonspor maçına yansıttığımızı düşünüyoruz'' dedi.

                              Hoca değişikliğinin her yerde yeni bir kan, yeni bir hava oluşturduğunu vurgulayan Engin, ''Birkaç arkadaşımız yeni yeni kendine gelmeye başladı. Açıkçası çok umutluyum. Başarılı olacağımıza da inanıyorum'' diyerek görüşlerini açıkladı.


                              -''SOYUNMA ODASINDA AĞLAYANLAR VARDI''-


                              Engin Baytar, iyi oynadıkları, ancak 1-0 kaybettikleri Trabzonspor maçı sonrasında bazı arkadaşlarının soyunma odasında ağladığını söyledi.

                              Takımda çok genç futbolcunun bulunduğunu ifade eden Engin, ''İyi oynanmış bir Trabzonspor maçından sonra bırakın beraberliği, galibiyeti hak etmiştik. Neticesinde kötü bir gol yedik, yenilince de birkaç arkadaşımız hırsından dolayı gözyaşlarını tutamadı. Galibiyet hevesimiz kursağımız da kaldığı için yerlisi de yabancısı da gözyaşı döktü. Soyunma odasında böyle bir olay yaşandı. Bu da takımdaki değişikliklerin göstergesidir'' diye konuştu.


                              -TRABZONSPOR'UN ŞAMPİYONLUĞU-


                              Engin Baytar, kendisinin 1983 yılında doğduğunu ve Trabzonspor'un da son şampiyonluğun o yıl içinde elde ettiği hatırlattı.

                              Kendisi doğduktan sonra Trabzonspor'un şampiyon olamadığını ifade eden Engin, sözlerini şöyle sürdürdü:

                              ''Trabzonspor'un son şampiyonluğu da 1983 yılındaydı. Ben doğduktan sonra Trabzonspor şampiyon olamadı. İyi bir gidişleri var. Ben inanıyorum ki büyük maçlardan puanlar alırlarsa, şampiyon olabilirler. Yakaladıkları hava nedeniyle şampiyon olmamaları konusunda bir neden görmüyorum. Yıllar sonra Trabzonspor belki de o mutlu sona ulaşacak. Bir Trabzonlu olarak memleketimin takımın şampiyonluğuna sevinirim. En azından dedemin yanına rahat giderim.''



                              19.11.2008
                              Kaynak : AA
                              "Ya biz 2010-2011 Şampiyonluk Kupasını alacağız, ya da o bizi"...

                              Yorum


                              • Hayali Adebayor!

                                Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, Trabzonspor'dan Futbol Federasyonu'na, gelecekle ilgili hayallerinden, ekonomik krize kadar bir çok konuda DHA'nın sorularına içten yanıtlar verdi.
                                Trabzonspor'un bu sezon yakaladığı başarının sezon sonuna kadar sürebileceğini söyleyen Başkan Sadri Şener, şampiyonluk teriminin eski yıllardaki gibi kolay sarf edilmediğini söyledi. Şener, eskiden yöneticilik yaptığı yıllarla şimdiki yıllar arasında önemli farklılıklar bulunduğunu belirterek, "Benim de yöneticilik yaptığım eski yıllarda sezona hep, 'Şampiyon olacağız' diye başlıyorduk. Şimdi ona biraz temkinli yaklaşmaya çalışıyorum. Çünkü kulübü devralalı daha 8 - 9 ay oldu. Ama yarışmacı takım olacağız. Tabi şampiyon olursak, bunu elimizin tersi ile itmeyiz. Ama ligde şu ana kadar görünen o ki, bu ligi ilk üç arasında bitirebilecek takımlardan biriyiz. Kadromuz bunun için yeterli" diye konuştu.
                                "ANADOLU TAKIMLARININ HEP ZİRVEYE OYNAMASI ÇOK ZOR"
                                Şener, ligde çok özel bir yerleri bulunduğunu ifade ederek, "Anadolu takımları diye tabir ettiğimiz takımlardan iki - üç tanesi daha bizim boyutlarımıza gelse bu iş daha keyif verici olur. İstanbul takımlarının şampiyon olma oranları düşer ve heyecan Anadolu'ya yayılır. İstanbul takımları ve bizi çıkardığınızda, kalan takımların hep kafalarda dolaşması çok zor gibi gözüküyor. Bunun birinci sebebi ekonomik, ikincisi idare tarzı, üçüncüsü ise mensup oldukları şehir. Trabzonspor'un bu ligde çok özel bir yeri var. Ama bu yer neresi derseniz, tam olarak bunu tarif edemiyorum. Üç büyüğe uymuyoruz, Anadolu takımlarına hiç uymuyoruz. Trabzonspor'un çok ayrı bir yeri ve konumu var. Belki ilerleyen yıllarda yerimizi çok daha iyi tarif edebilirim. Bazen bakıyorum, 4 büyük değil en büyüğüz, bazen bakıyorum onların altındayız. Değişik formasyonları var ama en iyi takımlardan bir tanesiyiz" şeklinde konuştu.
                                "BİZİM MAYAMIZDA BAŞARI VAR"
                                Anadolu takımlarının yaşadığı başarılar geçici olduğunu da söyleyen Şener, "Anadolu takımlarının şehirlerindeki insanlar bir kere o takımlı değil. Komşu illerimizde bile var. Mesela o illerde Fenerbahçe, Galatasaray dernekleri var ama bizde yok. Bu çok önemli bir fark. İkincisi o takımların ekonomik yapıları, şampiyonluk yarışını kaldırmıyor. Çok iyi bir iki futbolcu çıkıyor, bakıyorsun öteki sene onu satıyorlar. Hemen başkanları çıkıp diyor ki, 'Ekonomik imkansızlıklardan dolayı sattık.' Ama ona karşı şehir halkı ayağa kalkıp o takıma sahip çıkmıyor. O yüzden üzülerek söylüyorum ki, Trabzon dışındaki Anadolu takımlarının başarısı geçici başarıdır. 10 yıl sürecek bir başarı değil. Bizim için 'dip yaptılar' dediler, şu anda yine zirveye adayız. Demek bizim mayamızda başarı var" diye konuştu.
                                "İSTANBUL'DA TÜM MAÇLARDA FULL ÇEKERİZ"
                                Şener, tribünlerin eskiden olduğu gibi yarı yarıya verilmesi durumunda tüm statlarda ful çekeceklerini vurgulayarak, "Trabzon şehri ve halkı kulüplerine sahip çıkıyorlar. Şu küçük şehirde yaz ayında 17 - 18 bin kombine satıyoruz. Her maçımız ful çekiyor. Anadolu'ya gidiyoruz yine ful çekiyoruz. Eski sisteme dönsünler İstanbul'daki maçlarda tribünlerin yarısını bize versinler, yine oraları doldururuz. Dolayısıyla bunlar hep farkı ve başarıyı getiriyor. Halk takımı tutunca, yöneticiler de kulübüne daha çok sahip çıkıyor" dedi.
                                "TRABZONSPOR ŞAMPİYON OLURSA ŞEHİRDE PATLAMA YAŞANIR"
                                Şener, bu sezon sonunda şampiyon olmaları durumunda şehirde bir patlama yaşanacağını da belirterek "Bizim en son şampiyon olduğumuz dönemde, şampiyonluk biraz da alışkanlık yapmaya başlamıştı. Şimdi ise şampiyon olmayalı gerçekten çok uzun bir zaman oldu. Böyle bir başarı yeni jenerasyonu çok mutlu eder. Ancak ben şampiyonluk kadar, Avrupa kupalarına katılmayı çok istiyorum. Benim zamanımda, her sene Avrupa kupalarında bir kaç tur geçerdik. Dolayısıyla buraya sürekli yabancı basın mensupları ve takımlar gelirdi. Epey uzun yıllar oldu bunu görmeyeli. Bir de Avrupa kupalarındaki ekonomik girdiler çok değişti. Bizim zamanımızda bunlar yoktu. O girdileri kulüp kasasına koymamız için Avrupa kupalarına katılmamız gerekiyor" dedi.
                                "LİDER OLUNCA GÜLMEK, KARŞINDAKİ İNSANLARI MUTLU EDİYOR"
                                Gülmeyi çok sevdiğini de söyleyen Şener, "Güleç olmaya çalışıyorum. Lider olunca gülmek, karşındaki insanları da mutlu ediyor, umut veriyor. Çok somurtkan olunca karşındaki insanların da içi kapanıyor. Zaten Trabzon'un havası hep kapalı, bir de ben kapatayım istemiyorum. Bu güleçliğim soyunma odasında da devam ediyor. 135 hafta sonra lider olduğumuzda soyunma odasına girerek primi artırdım. Ama bu gayet normal" şeklinde konuştu.
                                "DİĞER BAŞKANLARLA İLİŞKİLERİM ÇOK İYİ"
                                Şener, tüm başkanlarla arasının iyi olduğunu da ifade ederek, "İstanbul'da yaşadığım için Galatasaray başkanı ve Fenerbahçe başkanıyla çok iyi arkadaşlıklarım var. Bir sürü de ortak arkadaşım var. Galatasaray başkanı ile ailece görüşüyorum. Yıldırım Demirören bizden küçük ama buradan evlendi. Ayrıca Denizlispor başkanı Ali İpek çok misafirperverdir, Gaziantepspor başkanı da öyle. Gençlerbirliği'nin başkanı İlhan abi (Cavcav) bizden büyüktür. Eskiden beri dostumuzdur. Bu nedenle maç sonraları çok ekstrem bir durum olmadıkça, sivri demeç vermekten kaçınıyorum" dedi.
                                "ADNAN'LA BODRUM'DA GEZERİM, AZİZ'LE FUTBOL KONUŞURUM"
                                Galatasaray ve Fenerbahçe başkanlarıyla iyi arkadaşlıkları bulunduğunu da vurgulayan Şener, "Adnan'la Bodrum'da tatilde bir araya geliyorum. Orada gezme - tozma işlemi ön plana çıkıyor. Aziz'le eskiden daha çok buluşuyordum, şimdi az görüşüyorum. Onunla oturduk mu genelde hep futbol konuşuyoruz. Onlar da aşağı yukarı benim jenerasyon. Yaş itibari ile bir aşağı, bir yukarı olduğumuz için hep aynı şeyleri konuşuyoruz" şeklinde konuştu.
                                "İNGİLİZCE'Yİ ÇOK İYİ BİLMEK İSTERDİM"
                                Şener, yabancı dilin çok önemli olduğunu da belirterek, "İngilizceyi çok iyi bilmek isterdim. Ama iyi bilmiyorum, kendime yetecek kadar biliyorum. Günümüzde benimkine benzer görevleri yapanlar, Federasyon başkanları, milletvekilleri ve bakanlar bir iki dil bilmeli diye düşünüyorum. Çünkü televizyon ortamında çok şık oluyor" dedi.
                                "YATTARA İÇİN TEKLİF YAZIN GELMİŞTİ"
                                Şener, Yattara için kendilerine teklifin yazın geldiğini de hatırlatarak, "O zaman Katar kulübü bize 7 milyon Euro veriyordu. Biz de bu iş olmasın diye, '10 milyon euro verirseniz, bu iş olur' dedik. Sonra adamlar bir gün çıktı geldiler ve bizim istediğimiz parayı vermeyi kabul ettiler. Meğer Yattara'yla anlaşmışlar. Tabi ortada çok ciddi bir para vardı. Biz de görüştük ve Al Sadd'a bir süre verdik. Ayrıca Katar kulübü adına gelen menajerler de çok ciddiydi. Ama daha sonra parayı yatırmadılar ve bu transfer olmadı. Benim bildiğim, Yattara için bizi verecekleri bonservis bedelinden daha ucuza bir adam buldukları ve transferin bu nedenle gerçekleşmediği. Ayrıca aldıkları adama da Yatara'ya yılda vereceklerinden çok daha az para verecekler. Sonuçta Yattara şu anda bizim takımımızın oyuncusu ve takımın başarısı için elinden geleni yapacaktır" diye konuştu.
                                "HAYALİMDEKİ FUTBOLCU ADEBAYOR"
                                Şener, hayalindeki futbolcunun Adebayor olduğunu da belirterek, "Son Fenerbahçe maçında da gol atan Arsenal'in forveti Adebayor'u çok beğeniyorum. Ayrıca aynı takımda forma giyen bizim Song'un yeğeni Alex Song da çok iyi. Demek ki bunları genç yaşta toparlamak lazım. Bu paralarla transfer çok zor birşey. Biz de gençleri daha önceden takımımıza kazandırabilmek için Karadenizspor'u kurduk. Ama buradaki tüm takımlar bizim. 61 nolu futbolcuları ben de çok istiyorum, ama olmayınca olmuyor. Bu nedenle transfer yapmak zorunda kalıyoruz" dedi.
                                "FUTBOL SONUÇ OYUNU, DANS GÖSTERİSİ DEĞİL"
                                Şener, futbolun sonuç oyunu olduğunu da belirterek, "Futbol sonuç oyunu, dans gösterisi değil. Lider olunca tüm eleştiriler bitiyor. Ligde Antalya'da, Konya'da kötü oynadık ama üç puanı aldık. Sonuçta eleştiri gelmedi. Bizim ligde bulunduğumuz yer, diğer takımların ekonomik konumlarına ve şehirlerine bakıldığında çok farklı. Eğer onlar bir galibiyetle üç puan alıyorsa, bize üç buçuk puan filan yazılmalı. Şehrimizin ekonomik yapısına bakıldığında çok önemli başarılara imza atıyoruz" diye konuştu.
                                "TRABZON'DA KİMSE KRİZİN FARKINDA DEĞİL"
                                Ekonomik krizin herkesi olduğu gibi kendilerini de etkilediğini söyleyen Şener, "Sadece dünyada değil, Türkiye'de de şu anda bir ekonomik kriz var. İşin kötü tarafı Trabzon'da kimse bunun farkında bile değil. Ama biz bir takım tedbirler alıyoruz. Kimse işin bu bölümüyle ilgilenmiyor. Bir iki ay sonra herkes bu krizin boyutlarının farkına varacak. Biz son birkaç ay içerisinde birkaç sponsor bulduk ve gelirlerimizi artırdık. Onun için sıkıntıyı az zararla atlatırız diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
                                "KRİZ OLACAĞINI BİLSEYDİM AZ TRANSFER YAPARDIM"
                                Şener, dolar ve Euro'nun artışıyla çok fazla zarar etmediklerini de ifade ederek, "Yabancı futbolcuya, 'Ben seninle Euro üzerinden anlaştım ancak kriz var sana İspanyol Pezosu vereceğim' diyemezsin. Ama aynı şekilde Türk Lirası anlaştığın futbolcu da, 'Euro ve Dolar çok artıyor, aldığım fiyatı tekrar görüşelim" diyemez. Bu bir denge meselesi. Bu dengeye bakıldığında çok bir zararımız yok. Ama bu krizi daha önceden bilseydim veya biri bana söyleseydi, Karadenizspor'u kurmazdım, stadı yapmazdım, az transfer yapardım. Dolayısıyla çok küçülürdüm. Krizin bu boyutlara ulaşacağını kim bilse bu kadar icraata girmezdi. Ama bizi bırakın Amerika ve Türkiye devletleri bile bu krizi bilemedi. Biz de Digitürk'ten dolar üzerinden para alıyoruz ama hiç artmıyor. Fikslenmiş orada duruyor. Bu konuda bazı girişimlerde bulunmak da Federasyon'un görevi" diye konuştu.
                                "FEDERASYON İLE İLİŞKİLERİMİZ ÇOK SERT GİDİYOR"
                                Şener, TFF ilişkilerinin çok sert gittiğini de vurgulayarak, "Ben kurullarda Trabzonlu insanların olmasını istedim ama bunu taraf tutsunlar diye istemedim. Bir başkan olarak bu konuda konuşmam şık olmayacak ama insanların bunları bilmesinde yarar var. Geçen senenin son maçında bir gözlemci arkadaş gönderiyorlar ve bu gözlemci için, 'Fenerbahçe orijinli' diyorlar. Bu sezon ise Galatasaray maçında yine aynı adam. O maçta da, bu maçta da bir sürü ceza aldık. Ali Sami Yen'de bu sezon oynanan maçta bizim bin seyircimiz var, Galatasaray'ın 20 bin. Onlar 20 bin seyirci ile 90 bin YTL ceza alıyor, biz bin seyirci ile 50 bin YTL ceza alıyoruz. Nedeni ise o maçtan sonra verdiğimiz demeçler. Güya bizden intikam alıyorlar. Gözlemciler kurulu başkanı Fenerbahçe'nin eski menajeri. O kurulda da bizden birisi olsun dedik, olmadı. Ceza'da olsun, Tahkim'de olsun, Uyuşmazlık'ta olsun dedik, olmadı. Orada görev yapanların hepsi, 'Abi biz burdayız' diyor ama yalan. Ayrıca Tahkim Kurulu bizim, 'Yeni yayın gelirleri' düzenlemesine itiraz için yaptığımız müracaatı reddetti. Ama eğer sezon boyunca iyi puanlar alırsak, orada verilen garanti paradan daha çok kazanabiliriz" dedi.
                                "FATİH TERİM'E YAPILANLAR HAKSIZ"
                                Fatih Terim'e yapılan eleştirilerin çok haksız olduğunu da söyleyen Şener, "Bence Fatih Terim'e yapılanlar haksız. Tek başına milli takımı yüklenmiş götürüyor. Yaptığı çok zor bir iş ve geçmişte başarıları var. Bu sene bir iki kötü şey oluyor, hemen ters demeçler veriliyor. Futbolda ne yazık ki her şey çabuk unutuluyor. Hocalıkta ne kadar başarılı olursan ol, hemen unutuluyorsun. Mesela bizim Şenol hoca. Milli takımı tarihinde sadece bir kez Dünya üçüncüsü yaptı, ama hemen unutuldu" diye konuştu.
                                "MENAJERLERİ DOLAR OLARAK GÖRÜYORUM"
                                Şener, 93 - 94 sezonundan sonra futbolda menajerlerin payının arttığını da belirterek, "Menajerlere çok para ödüyoruz. Bizim buraların diliyle, Lazca, "Darlanıyorum". Menajer görünce sanki Dolar görüyorum, hizmet görmüyorum. Eskiden onlar yoktu. Biz futbolcunun annesiyle, babasıyla ve abisiyle konuşurduk. Belki doğru olan menajerlerle çalışmak ama ben futbolcuları temsil ettiklerine inanmıyorum. Bir de bütçe artık çok büyüdü. Biz de o bütçeyi yakalamaya çalışıyoruz. Yaklaşık 40 - 50 Milyon YTL gelirimiz var. HES projesini de alabilirsek, bizden sonra gelecek olan nesiller yetenekleri varsa bu kulübü kimseye muhtaç olmadan yönetirler. Bizim istediğimiz kulübü borçsuz bırakmak. Yıllar önce biz yöneticilik yaparken kapıda bir araba, bir minibüs ve bir 'Magirus' marka otobüsümüz vardı. Şu anda ise sayılarını bilmiyorum ama 3 - 4 tane otobüsümüz, 10 - 15 tane arabamız var. Bunun dışında borsaya her yıl ödenen temettüler nedeniyle sıkıntı çekiyoruz. Onu bir şekilde düzeltmeye çalışacağım. Borsadan çekilmekten ziyade, hisseleri elimize almaya çalışacağız. Borsaya açıldıktan sonra 10 katlı bina yapsak güzel olurdu ama futbolcu aldık. Dolayısıyla para hemen bitti" şeklinde konuştu.
                                "TRABZON HALKININ TEK SOSYAL DAYANAĞI FUTBOL"
                                Trabzon halkının tek sosyal dayanağının futbol olduğunu söyleyen Başkan Şener şöyle konuştu, "Akyazı'da belli bir dönüm deniz dolacak ve onun üstüne de 'Yap - işlet - devret sistemi' ile Avni Aker Stadı ve yanındaki arazi verilerek, o tesisin yapılması istenecek. Bu olaya parasal olarak bakarsak, Avni Aker ve yanındaki arazinin verilmesiyle elde edilecek gelir Akyazı'daki tesisi yapmaya yetmiyor. Bu konuda iki firma ile konuştuk ama iki firma da, 'Devlet en azından oradaki dolguyu yapmalı' diyor. Devlet sosyaldir. İstanbul için en önemli proje Marmaray'dır, Güneydoğu için Aktütün Karakolları'nın yapılmasıdır, Diyarbakır için çevre yolu, Ankara için su getirilmesidir. Trabzon için ise en önemli şey stat yapmaktır. Bu halkın tek sosyal dayanağı futbol. O zaman Maliye Bakanlığı bütçeden Trabzonspor stadının yapılması için para ayırmalı."
                                Şener, son olarak Trabzonspor camiasının kenetlenmesi gerektiğini de belirterek, "Biz kenetlendikten sonra başaramayacağımız hiçbir hedef kalmaz. Bu sezon da takım olarak çok iyi yoldayız ve daha iyi olacağımızı düşünüyorum" diye konuştu.

                                Yorum

                                En Aktif Kullanıcılar

                                Daraltma

                                En aktif kullanıcı yok.
                                WhatsApp WhatsApp’tan Yaz
                                Yükleniyor...
                                X