Son Dakika Haberleri (BU BAŞLIKTA YORUM YOK!) Sadece haberler

[marcelinhos100]

Kerem Şeras - Orta Saha

Sezon : 2006-2007

Forma Numarası : 61

Kişisel Bilgileri;
Doğum Tarihi : 01.01.1984

Doğum Yeri : Ankara, Türkiye

Uyruğu : Türkiye

Boy : 1.75 m

Kulübe Geliş Bilgileri;
Geldiği Takım : Gençlerbirliği ASAŞ (2B)

Sözleşme İmza Tarihi : 07.08.2003

Sözleşme Bitiş Tarihi : 07.08.2008


geçen gençler fener maçında ilgimi çekti 61 numaralı formayı giyiyordu trabzonluymuş

[Fatih]

Ayman: Hedef şampiyonluk

Trabzonspor'un Mısırlı oyuncusu Ayman Abdelaziz, Trabzonspor'un kendisi için son durak olduğunu zannetmediğini, öncelikli düşüncesinin bordo-mavili takımda şampiyonluk yaşamak olduğunu söyledi.Ayman Abdelaziz, ligin ilk yarısında Trabzonspor'un kötü bir dönem geçirdiğini belirterek, ''Ancak gerek futbolcular, gerekse taraftarlar ilk dönemin etkilerini kafalarından atmalı. Şu anda sahada ilk devredekinden çok farklı bir takım var. Çok diri ve çok güçlüyüz. Sadece şanssızlık var üzerimizde. Ama bu şanssızlığımızı kıracağız'' dedi.

Gol bölgelerinde sıkıntı yaşadıkları düşüncesine katılmadığını ifade eden Ayman, şöyle devam etti:

''Sadece şanssızlık var. Türkiye'nin en iyi hücum hattı, en iyi santrforları bizde. Umut, Ersen, Yattara ve Gökdeniz kaliteli oyuncular. Şimdi Ceyhun da geldi. Önde oynayan oyuncular çok iyi oyuncular. Bu şanssızlığı her takım her zaman yaşayabilir. Mesela daha önce Gençlerbirliği'nde böyle bir dönem yaşadık. 5-6 maç üst üstte gol atamadık. Şimdi aynısını burada yaşıyoruz ama bunun geçeceğine inanıyoruz.''

Bu sezon ilk hedeflerinin Türkiye Kupası'nı kazanmak olduğunu vurgulayan Ayman, ''Teknik heyet ve futbolcular olarak kupayı çok istiyoruz. Ligde 13. sıradayız ama üst sıralarla puan farkı çok fazla değil. Bunu kapatmak için çalışıyoruz. Gaziantepspor maçını alarak çıkışa geçeceğiz. Tek tek maçları düşünüyoruz. Her maçı alarak yolumuza devam edeceğiz'' diye konuştu.

'HÜSEYİN İLE YARDIMLAŞIYORUZ'

Ayman, Hüseyin'in Türkiye'nin en iyi orta alan oyuncularından biri olduğunu savunarak, şöyle devam etti:
''Hüseyin, bana göre iyi ve üst düzey bir orta saha oyuncusu. Milli takımda da forma giyiyor. Ben gelmeden yalnız oynuyordu. Bu nedenle işi zordu. Orta saha çok geniş bir sorumluluk alanı ve tek başına her yeri kapatmak çok zor. Ben geldikten sonra görevleri paylaşıyor ve birbirimize yardım ediyoruz. Hüseyin benim performansımı artırıyor. Ben de onun performansını arttırıyorum. Artık Trabzonspor'da rekabet de eskiye oranla daha iyi oluyor.''
Hüseyin Avni Aker'e çıktığı ilk maçta kendini çok iyi hissettiğini ifade eden Ayman, ''Taraftarın önünde oynamak çok güzeldi. Dolu tribünler önünde futbolcu canlanıyor, daha heyecanlı oynuyor. Taraftar baskısından etkilenmem. Çünkü görevimi en iyi şekilde yaparım. Trabzonspor taraftarından da öyle bir baskı görmedim. Zaten şu anda taraftarımızın desteğine ihtiyacımız var ve onlar da bunu en iyi şekilde yerine getiriyorlar'' dedi.
Ayman, ligde şampiyon olacak takım konusunda konuşmanın erken olduğunu ifade ederek, ''Geçen yıl Fenerbahçe liderliği uzun süre götürdü ancak son hafta şampiyon Galatasaray oldu. Yine aynısı olabilir. Çünkü Galatasaray iyi durumda ve Beşiktaş da iyi bir form tuttu. O nedenle şampiyonluk için görüş belirtmek şu anda çok zor'' diye konuştu

[Fatih]

Kerem Şeras - Orta Saha

Sezon : 2006-2007

Forma Numarası : 61

Kişisel Bilgileri;
Doğum Tarihi : 01.01.1984

Doğum Yeri : Ankara, Türkiye

Uyruğu : Türkiye

Boy : 1.75 m

Kulübe Geliş Bilgileri;
Geldiği Takım : Gençlerbirliği ASAŞ (2B)

Sözleşme İmza Tarihi : 07.08.2003

Sözleşme Bitiş Tarihi : 07.08.2008


geçen gençler fener maçında ilgimi çekti 61 numaralı formayı giyiyordu trabzonluymuş

akçaabatlı kendisi arkadaşımın dayısı olur
kerem gelmeyi istiyo ama cavcav bırakmazz onu

[hayat61]

Genç takımımız farklı galip
B Genç futbol takımımız, ligin 4. haftasında Haluk Ulusoy Tesisleri'nde karşılaştığı Yeşilovaspor’u 6-0 mağlup etti. Takımımızın gollerini Remzi, Mustafa (2), Furkan, Özgür ve Gökhan kaydetti.

[Burçak]

6. Hafta Hüseyin Çimşir

Cola Turka ile Futbolcu Günlüğü” köşesinin yeni konuğu Hüseyin Çimşir … Başarılı oyucumuz ve kaptanımız Trabzonspor’un ligin ikinci yarısında çizeceği performanstan hedeflere kadar her şeyi “Cola Turka ile Futbolcu Günlüğü” ‘ne anlattı. İşte Hüseyin’in sizler için verdiği mesajlar


“Ya sakatlık, ya da bir oyuncunun cezalı ya da formsuz oluşu nedeniyle önümüze böyle bir tablo çıktı. Bu yıl özellikle sakatlıkları çok yaşadık. 6–7 hafta süren bir kötü gidiş futbol takımı üzerindeki beklentilerin hayal kırıklığına dönüşmesini getiriyor. Skorlar oyuncuların kendilerine olan güvenlerinin de kaybolmasına neden oldu. Trabzonspor tarihinde böyle bir durum hiç yaşanmamıştır ve maalesef ki bu da bizim dönemimize denk geldi. Uzun lafın kısası, olumsuz şartlara ek olarak üzerimizde bir de maç kazanamama stresi oluştu”

“Taraftarlarımız bize duydukları büyük sevgiyle birlikte büyük beklenti içindeler. Bu beklentilerin karşılığını göremeyince sevgileri aşırı tepkiye dönüşüyor. Ancak bu sene maçlarda bize olağanüstü destek verdiler. 6 maçta 5 mağlubiyet 1 beraberlik almış olan takım için 2 bin taraftar Bursa’ya geldi. Türkiye’nin hiçbir yerinde böylesine kötü sonuçlar alan bir takımın peşine bu kadar seyirci gitmez. Bugünlerde onların ve camianın desteğine ihtiyacımız var. Kötü günlerden çıkmak sadece futbol takımının kendi elinde olan bir şey değil. Taraftar iyi günde de kötü gününde takımının yanında olandır. Bunları onlardan bekliyoruz”

“Golü sadece kaleci ve defans yemeyeceği gibi sadece forvet elemanları da atmaz. Bizim hem defansta hem de hücum anlamında takım olarak bazı eksiklerimiz olduğu için şimdiki konumumuzdayız. Bundan önce golleri atan da aynı takımın oyuncularıydı”

“Lazaroni daha çok arkada bekleyip kontrataklarla gol arayan bir Trabzonspor istiyordu. Şimdi daha farklı bir sistemdeyiz. Trabzonspor takımı içeride veya dışarıda rakibe önlem almayan, kendi oyun tarzını rakibe kabul ettiren bir oyun felsefesi içinde olmalı. Lazaroni’nin de inandığı bir sistem vardı. 5 haftalık süreçte başarılı olamadık. Ziya Hoca’da alana çekilmek yok. Top neredeyse orada baskı yapılır. Topa en yakın oyuncu rakibe baskı yaparken diğer arkadaşlar da ona yardımcı olur. Geldiği ilk 4–5 hafta iyi sonuçlar aldık. Galatasaray ve Beşiktaş’ı yendik. Osasuna ile iki maçta da iyi oynadık ama sonuç alamadık. Oyun anlamında kötü değiliz ama kazanamamanın verdiği bir sıkıntı ve stres var. Onun neticesinde de kötü sonuçların devamı geldi. Ziya Hoca ile daha önce olduk yine olacağımızı düşünüyorum. Onun sistemine inanıyoruz”

“İnşallah kısa sürede arzuladığımız sahanın her tarafında baskılı oynayan bir Trabzonspor izlettireceğiz. Futboluyla zevk veren ve sahada mücadele eden bir takım göreceğimizi tahmin ediyorum. Kalan maçlarda galibiyet için elimizden gelen mücadeleyi vereceğiz. Her ne kadar mağlubiyetleri onlara bağlamasak da ilk yarıda hakem hatalarıyla kaybolan puanlarımız var. Hakemler kesinlikle 3–4 maçımızda sonucu etkileyecek kararlar vermişlerdir. İlk yarıyı bitirdiğimiz yeri kesinlikle hak etmiyoruz. Biz 7 maçta 1 beraberlik 6 mağlubiyet alabilecek futbolcular değiliz. Bizim formamızın bile 1 puan alması lazım”

“Trabzonspor’un hedeflerinden biri her zaman şampiyonluk olmuştur ve bu da geçmişte 6 kez başarılmıştır. Çok kötü bir dönemden geçtiğimiz doğrudur. Sezon başında koyduğumuz hedeflerden uzaktayız. Bunu düzeltecek olan futbol takımı oyuncularıdır. Biz de bunun için çabalıyoruz. Başarının gelmesi için camianın bir olması ve istikrar sağlanması gerekiyor. Saha sonuçlarına göre ne yönetim ne teknik direktör ne de futbolcular değişmeli. Futbolda başarı istikrara dayanıyor. Avrupa’da başarılı olan takımlara bakarsınız, belli bir hedef doğrultusunda aynı yönetim, teknik direktör ve futbolcularla yola devam ediliyor, onlara sabır gösteriliyor. Manchester United’in Teknik Direktörü Alex Ferguson takımın başındaki 20. yılını doldurdu. Arsenal’in Teknik Direktörü Arsene Wenger 10 yılı aşkın bir süredir bu görevi yürütüyor. Mutlaka inişli çıkışlı dönemleri olmuştur ama şu anda bunlar dünyanın önde gelen takımlarından ikisi. Her başarısız sonucun ardından teknik direktör veya oyuncuların değişmesi uyum sürecinin yeniden başlamasına sebep oluyor. Yeni anlayış, yeni sistem hep bu süreyi artırıyor. Trabzonspor son 4-5 yılda 10’a yakın hocayla çalışmış, 4-5 farklı yönetim gelmiş. Bu değişimin sonucunda fazla başarı elde edilmemiş, edilse bile günlük olarak kalmış. Biz henüz gereken istikrarı yakalayamadık”

“Benim de eksiklerim var ve bunların farkındayım. Bunların biri de pas hatası. Ancak bu hata bence sadece şahsımla ilgili değil. Bu biraz da futbolcuların sahada birbirlerine yapmış olduğu yardımlarla ilgili bir konu. Her ne kadar bir maçta en fazla 3–4 top kaybetsem de bu insanlar tarafından çok abartılı algılanıyor. İsteyen istatistiklere bakabilir. Hiç pas hatası yapmamak en büyük arzularımdan biri. Fakat riske girdiğiniz zaman bu hatayı yapmanız da doğal. Hiç hata yapmayayım diye düşünürseniz bu sefer de sırf yan pas yapmanız gerekir. Oysa önemli olan bir şeyleri zorlamak ve yaratıcı olmaya çalışmak. Sonuçta orta sahada oynuyoruz ve çok koşmalıyız. Bazen yorgun oluyorsunuz ve beyniniz ayaklarınıza hükmetmiyor. O zaman da pas hatası geliyor. Defansın önünde bazen tek, bazen de iki kişi oynuyoruz. Tek oynadığım zaman kendimi daha rahat hissediyorum çünkü ikili oynadığımızda topa kimin sahip olacağı yönünde bir karışıklık yaşanabiliyor. Tek oynadığım zaman her şey benden soruluyor ve bulunduğum bölgenin tek hakimi gibi oluyorum”

“İnsanların futboldaki beğenisi ve zevkleri farklıdır. Herkes beni beğenip sevmek zorunda değil. Önemli olan kendimin neler yaptığını bilmem. Sahada olduğum sürece takıma katkı yapmaya çalışıyorum. Bu konuda bazen başarılı bazen de başarısız oluyorum. Eleştiriler insanların takdiridir. Bunlar benim hayatımı hiç etkilemiyor. Eleştiriler arasından yapıcı olanlar varsa kendime dersler çıkarmaya çalışıyorum. Bu arada, eleştiriler kadar övgüler de aldığımı söyleyeyim. Takımımın menfaatleri için gerekenleri yapmaya çalışıyorum. Herhalde bu yönde başarılıyım ki Milli Takım’a seçiliyorum. Bildiğim doğru yolda ilerliyorum. Bunun sayesinde hem Trabzonspor’da hem de Milli Takım’da oynuyorum”

“Önceleri tepkileri kafama çok takıyordum ama şimdi bunlara alıştım. Hiçbir şekilde taraftarlardan aldığım tepkiye göre kendi durumumu belirlemiyorum. Bu protestolar yüzünden Trabzonspor’dan gitmek veya kalmak gibi bir pozisyonda hiç olmadım. Sonuçta ben Trabzonlu’yum ve iyi bir Trabzonsporlu’yum. Trabzonspor benim için bir tutku. Futbola başlarken koyduğum hedeflerden biri Trabzonspor’da oynamaktı. Burada kalsam da başka takıma da gitsem Trabzonspor her zaman benim için önemli olmuştur. Trabzonspor benim vazgeçilmezlerimden bir tanesidir. Trabzonspor’da oynamam veya oynamamam hiç fark etmez. Benim ilk göz ağrım Trabzonspor. Futbolu bıraktıktan sonra da yaşayacağım yer Trabzon olacak”

“Zenit’ten bana ulaşmış herhangi bir resmi teklif yok ancak Ankaragücü ile oynadığımız maçta beni izlediklerini biliyorum. Daha sonra da herhangi bir gelişme olmadı. Avrupa’ya açılmak isterim. Hedeflerimden biri de yurtdışında oynamak. Eğer ciddi bir teklif gelirse, bunu değerlendirip yurtdışına gitmek istiyorum. Ama ondan önce Trabzonspor’la şampiyonluk yaşamak ve Milli Takım’ın sürekli oynayan bir futbolcusu olmak isterim”

“Altyapıdan futbolcu gelebilmesi için önce Trabzonsporlu’nun kendi insanına destek vermesi ve sahip çıkması gerekiyor. Bu yapılırsa mutlaka futbolcu da gelir. Ancak içinde bulunduğumuz durumda bunu pek göremiyoruz. Trabzonspor ‘un altyapısında çok yetenekli futbolcular var. Yeter ki bunlara değer verilsin. Takımdaki Trabzonlu oyuncuları dışlamadan, destek vererek, kendi insanımızla başarıya gidebiliriz”

“Takımda tüm yabancılara elimizden geldiğince iyi davranmaya çalışıyoruz ki uyum sorununu kolay atlatsınlar. Stepanov’la da aramızda kendiliğinden çok sıcak bir bağ kuruldu. O bana ‘baba’ diyor ben de ona ‘oğlum’ diye hitap ediyorum. Aramızda ufak dil problemleri olsa da Milli Takım’a gittiği zaman telefonlaşıyoruz, ona moral veriyorum”

“Futbolu bıraktıktan sonra Eğer mümkün olursa teknik direktörlük yapmak isterim. Dünyada kendi mevkimde beğendiğim oyuncuları ise Patrick Vieira, Claude Makalele ve Barcelonalı Xavi olarak sayabilirim”

[marcelinhos100]

[marcelinhos100]

Gogita Gogua

aus Wikipedia, der freien Enzyklopädie


Wechseln zu: Navigation, Suche
Gogita Gogua (* 4. Oktober 1983) ist ein georgischer Fußballspieler.
Der Mittelfeldspieler hat per 8. Oktober 2006 15 Länderspiele bestritten. Sein aktueller Verein ist Spartak Nalchik, der in der russischen Premier-Liga spielt. Vorher spielte er beim FC Tiflis (2003 - 2004) und FK Khimki (2005).
Von „http://de.wikipedia.org/wiki/Gogita_Gogua“

şu adamı alsınlar işte zannederim hearts ile anlaşmamış maçtaki frikiği ve ortası ve hareketi çok güzeldi

Gogua is a defensive midfielder who often plays left-back for his country and has reportedly attracted the interest of the likes of Ajax, Lokomotiv, Galatasaray and Trabzonspor

[Rıza ÇOLAK]

İseyin gene başlamış saçmalamaya.Ancak ona söyleyebileceğim bir cümle " Trabzona faydalı olmak istiyorsan GİT" en büyük iyiliği yapmış olursun.İleride umarım başarırsın ama hoca olarak lütfen Trabzon ve Trabzonsporunda mümkünse yanından dahi geçme.

[diskus]

Gogita Gogua

aus Wikipedia, der freien Enzyklopädie


Wechseln zu: Navigation, Suche
Gogita Gogua (* 4. Oktober 1983) ist ein georgischer Fußballspieler.
Der Mittelfeldspieler hat per 8. Oktober 2006 15 Länderspiele bestritten. Sein aktueller Verein ist Spartak Nalchik, der in der russischen Premier-Liga spielt. Vorher spielte er beim FC Tiflis (2003 - 2004) und FK Khimki (2005).
Von „http://de.wikipedia.org/wiki/Gogita_Gogua“

şu adamı alsınlar işte zannederim hearts ile anlaşmamış maçtaki frikiği ve ortası ve hareketi çok güzeldi

Gogua is a defensive midfielder who often plays left-back for his country and has reportedly attracted the interest of the likes of Ajax, Lokomotiv, Galatasaray and Trabzonspor

arkadas sen bu adamin ismini hic milli mactan önce duymusmuydun,ben duymadim.hem adami gazetelere manset olmadan alacaksin olduktan sonra biraz pahaliya patlar.

[Halit Aydın]

Ayman Abdelaziz: “Üzerimizde şanssızlık var”
Mısırlı oyuncumuz Ayman Abdelaziz yaptığı açıklamada şanssızlıktan yakındı.
Çok güçlü ve diri bir ekip olmamıza rağmen şanssızlıkların sonuçları etkilediğini kaydeden Ayman, “Bunu hafta sonu oynayacağımız Gaziantepspor maçında kırmak istiyoruz Türkiye’nin en iyi forvetleri bizde. Üzerimizdeki kötü havayı atmamız gerekiyor. Öncelikli hedefimiz Fortis Türkiye Kupası’nı Trabzon’a getirmek bunu çok istiyoruz” dedi.

Kaptan Hüseyin’in Türkiye’nin en iyi orta alan futbolcularından biri olduğunu kaydeden Ayman, “Ligin ilk yarısında yalnız oynadı. Bu hem takım için hem de kendisi için zor oldu. Ben geldim ve şimdi birbirimize yardım ediyoruz ve çok iyi anlaşarak açıklarımızı kapatıyoruz. Mısır’da da çok yetenekli oyuncular var ama mantalite olarak eksikler. Türk futbolu ise hak ettiği yerde değil. Ben taraftar baskısını üzerimde hissetmiyorum. Çünkü sahada görevimi yaptığıma inanıyorum. Şimdiden şampiyonun kim olacağını söylemek ise mümkün değil” diye konuştu.

Ayman, Türkiye'de Trabzonspor ile şampiyonluk yaşamak istediğini de sözlerine ekledi.

Kaynak: www.trabzonspor.org.tr

[Halit Aydın]

bizde mantalite varda noluyo sanki...

[champions]

gogua ismini maçtan öncede duymuştum gürcistanın en yetenekli isimlerinden biri olduğunu iskoç takımı heartsla anlaştığını trabzonsporunda onunla ilgilendiğini falan filan defansif ortasaha olduğu yazıyor bize öncelikle forvet lazım sonra düşünülebilir

[nesta61]

GÜNÜN SPOR HABERİ!... YUNAN MİLLİ TAKIMINDA BİR TÜRK FUTBOLCU, FORMA GİYMEYE BAŞLADI!... YUNAN MİLLİ TAKIMINDAKİ İLK TÜRK KİM?

9/2/2007 11:23



20 Mart'ta 20 yaşına girecek Gümül- cineli Mümin Hüseyin, 6 Şubat'taki Arnavutluk maçında Yunanistan Ümit Milli Takımı formasını giydi.

Atina'nın Ionikos Stadı'nda 6 Şubat'ta oynanan Yunanistan-Arnavutluk Ümit Milli Takımları maçının 75. dakikasında, ev sahibi takımın teknik direktörü Aposporis, orta sahada bir değişiklik yaparak Balafas'ın yerine genç bir oyuncuyu sahaya sürdü. Bu isim, 24 Mart'ta 20 yaşına girecek Mümin Hüseyin'di. Böylelikle de bir Batı Trakyalı Türk, ilk kez Yunanistan Milli Takımı formasını giydi.


1.83 boyundaki bu genç futbolcu, ülkenin dördüncü büyük takımı sayılan Selanik'in PAOK'unda top koşturuyor. 2. Lig'de mücadele eden Pantrakikos takımından transfer olan Mümin Hüseyin, Gümülcine'de Türklerin yaşadığı Basırlı (Pasio) köyünde doğdu. Mahalle maçlarında oynarken, Pantrakikos takımı yöneticilerinin dikkatini çekti. Batı Trakya'nın en eski ve köklü takımlarından Pantrakikos'daki yüksek performansı sayesinde de PAOK'a transfer oldu ve takımın 'ilk 11'inde vazgeçilmez adam konumuna geldi.

"Futbolun bir tek dini var, o da top"
Genç Mümin son derece mütevazı bir kişiliğe sahip. Mavi-Beyazlı milli takım formasını ilk kez giydikten sonra, açıklamalarında "Öncelikle bana hep destek çıkan aileme teşekkür ederim. Gerek PAOK, gerekse milli takımda tüm arkadaşlarım beni kucakladı. Aralarında kendimi çok iyi hissediyorum" dedi. Yunan Milli Takımı formasını bundan sonra da giymek için çalışacağını belirten genç oyuncunun hayali A Milli Takım. Gazetecilerin, Müslüman olduğunu hatırlatmaları üzerine genç futbolcunun verdiği cevap ilginç oldu: "Futbolun bir dini vardır, o da top." Aslında Mümin Hüseyin'in Yunanistan Milli Takımı'na çağrılması, bir bakıma Batı Trakya'daki Türk azınlığın durumunu da yansıtıyor. Türk azınlığın, müftü, vakıflar, eğitim ve etnik kimlik gibi temel meseleleri çözüm bulmuş değil. Ancak son yıllarda yaşam standartlarında değişiklik var. Türk azınlık, sosyal ve ekonomik yaşamda giderek daha aktif olabiliyor. Mümin'in milli formayı giymesi de bu durumun somut göstergelerinden.



Kaynak: Radikal

[marcelinhos100]

Yükselen değer: Tolga Zengin

Trabzonspor'un başarılı kalecisi Tolga Zengin, yerli kaleci konusunda Türk futbolunun sıkıntı yaşayacağına inanmadığını söyledi.
Turkcell Süper Ligi'nin ikinci yarısının başlamasıyla birlikte Trabzonspor'un kalesini Jefferson'dan devralan Tolga Zengin, oynanan 2 lig ve 2 de Fortis Türkiye Kupası maçında kaleyi başarıyla korudu. Tolga Zengin, Trabzon'da yayınlanan Türksesi gazetesine verdiği röportajda, bir oyuncunun tecrübe kazanma ve kendine olan güvenini artırması adına sürekli oynaması gerektiğini söyledi.
Bunun her futbolcu için önemli ama kaleciler için daha da fazla önem taşıdığını anlatan Zengin, "Takım olarak her gün daha iyi oynamaya başlıyoruz. Son zamanlarda çok fazla transfer yapılması ister istemez bir uyum sorunu yarattı, fakat bunlar gerekli transferlerdi. Bizim şu an oyundan çok bir galibiyete ihtiyacımız var. Konum itibarı ile Trabzonspor hiç kimsenin alışık olmadığı bir yerde. Gerçekten bu sezon camia olarak alışık olmadığımız sonuçlar aldık. Taraftarı çok üzdük, Trabzonspor futbolcusuyum ama aynı zamanda Trabzonlu ve Trabzonsporluyum. Geçmişte alınan iki mağlubiyette neler yaşandığını biliyoruz. Alacağımız bir iki galibiyet taraftarımızı eski coşkusuna döndürecektir" dedi.
Trabzonspor taraftarına hak verdiğini belirten Tolga Zengin, olaya hem sporcu gözü ile hem de taraftar gözü ile baktığını söyledi.
"Kendi açımızdan düşünmekten ziyade taraftar gözü ile baktığımız zaman alınan başarısız sonuçlardan sonra zaman zaman yapılan protestolara da hak veriyorum" diyen Zengin, "Çünkü bir an kendimi onların yerine koyduğum zaman neler hissettiklerini anlayabiliyorum" ifadelerini kullandı.
Trabzonspor'un bu yeri hak edecek bir takım olmadığını anlatan Zengin, şöyle konuştu: "Geçmişte o tribünlerde ben de oldum. Hami ağabeyleri, Ünal ağabeyleri izliyor, onları destekliyorduk. Şampiyonluğa oynandığı zaman taraftarın nasıl duygular içinde olduğunu biliyorum. UEFA maçları, Avrupa zaferleri hep gözümüzün önünde. Galip gelindiğinde tribünlerde yaşanan duygu selini anlatmak mümkün değil. Taraftarın o zaman hissettiklerini anlatmak mümkün değil. Yaşadığım için biliyorum. Trabzonlu olduğumuz için hem taraftar hem de sporcu olarak üzülüyorum."
Her Türk futbolcusu gibi en büyük hayalinin A Milli Takım'da oynamak olduğunu belirten Tolga Zengin, sözlerine şöyle devam etti: "Hayallerim ve amaçlarımdan biri milli takımda oynamak. Sonuçta milli takımın başında sorumlu bir insan var bu da Fatih Terim, hazır olduğumda beni de milli takıma çağıracağına inanıyorum. Çünkü beni ilk kez A Milli takıma kendisi çağırdı ve Azerbaycan Milli maçında oynattı. Çağırdığı üç kaleci var bu konunun üzerine konuşmak ve yorum yapmak saygısızlık olur."
Türkiye'de çok iyi kaleciler olduğunu anlatan Tolga Zengin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Volkan da çok iyi bir kaleci, yaptıkları ortada. A Mili takım kalesini korumuş, 1981 doğumlu daha genç. Hata insanlar içindir herkes hata yapabilir, onunda zaman zaman böyle şanssızlıkları olmuştur. Bazı medya kuruluşlarının Volkan konusunu abarttığını düşünüyorum. Onun adına da üzülüyorum. Hakan var, Serkan var, Galatasaray'da Aykut var. Yerli kalecisi konusunda Türk futbolunun sıkıntı yaşayacağına inanmıyorum."
Pazar günü oynayacakları Gaziantepspor maçının çok zorlu geçeceğini ifade eden Tolga Zengin, bu maçı kazanıp çıkışa geçmek istediklerini belirterek, "Çok zor bir maç olacak. Hırs yapacaklarına inanıyorum. Onların da durumu iyi değil" diye konuştu.
Kazanmaları halinde yukarılara çıkma adına önemli bir şans yakalayacaklarını anlatan Zengin, sözlerini şöyle tamamladı: "Kupa maçında farkı kaçırmıştık, aynı futbolu oynamamız halinde rahat kazanacağımıza inanıyorum. Jefferson'un sakatlığından dolayı ben kaleye geçmedim. Hocamızın takdiri böyle oldu. Oynadığım ilk maç olan Konyaspor maçında Jefferson yedekti. Demek ki konunun sakatlıkla ilgisi yok. Hata kaldırmayacak bir dönemdeyiz. Konumumuz nedeniyle en küçük hata da bile günlerce konuşuluyorsunuz. Maçlarınızı rahat oynayıp birkaç gol farkla galip gelseniz, hatalarınız görünmez bile. Ama başta da belirttiğim gibi hata olacaktır. Hata yapmayan kaleci var mı? Biz elimizden geldiğince iyisini yapmaya çalışıyoruz."


09.02.2007
Kaynak : İHA

[marcelinhos100]

"PATRON OYUNCUM YOK"
Gaziantepspor'da patron oyuncu olarak değerlendirebileceği tipte bir oyuncusu bulunmadığını belirten Arıca, şunları kaydetti: ''Yani lider olabilecek, topu tutan, dengeleyen, oyunu zorlayan, orta alanın önünde yer alacak patron oyuncum yok. Mesela, Trabzonspor'da Ceyhun, Denizlispor'da Yusuf, Beşiktaş'da Delgado ve Ricardinho, Galatasaray'da İliç ve Fenerbahçe'de Alex, bu tipte oyuncular. Erdal'ı Kayserispor'a verdik, ama Erdal bu tipte bir oyuncu değildi. O santrfor tipinde bir oyuncu. Oyuncum Zurita belki bizim aradığımız oyuncuya yakın yetenekte olabilir. Henüz kıvamda değil. Antrenman eksiği var. Biraz daha kuvvetli olmalı. Bizim bazı yabancılarımız Trabzon'da kar gördü diye ağladılar. Yani biraz havanın da yumuşaması lazım. Teknik adam psikolog gibi olmalı, oyuncusunu tanımalı. Ben oyuncularımın karakterlerini tanıyorum. Biraz detaylı bir çalışma yapıyoruz, hatta futbolcuma evrak bile veriyorum, hem de madde madde.''Arıca, Trabzonspor maçı hazırlıklarının cuma akşamına kadar süreceğini, sakat veya cezalı oyuncusu bulunmadığını sözlerine ekledi.