İlk olarak marcelinhos100 tarafından gönderildi
Gönderiyi görüntüle
İstanbul’da Trabzon spor’a Yapılan
Herkesin Trabzonspor-Sakaryaspor maçı için Lig Tv yolunu tuttuğu bir günde, kardeşlerime, arkadaşlarıma, mıhlama-kuymak hatta ızgara davetlerine inat, Kasımpaşa’ya gideceğimi söyledim cümle aleme… Bin dört yüz yirmi yıldız takımı geride bırakıp, Nike Premier Cup 2006-07’de Yıldızlar Türkiye Birinciliği finaline yükselen, 92-93 doğumlu bu gençler izlenmeyi hak ediyordu. Rakibi de Beşiktaş’tı…
Dedim ya, Trabzonspor-Sakaryaspor maçıyla hemen hemen aynı saatteydi ve Trabzon’daki maçın şimdilik bir önemi yoktu… Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim ile, TFF AR-PEG Genel Koordinatörü Gündüz Tekin Onay dışında ağır bir izleyicisi olmayan maç. Çünkü, yıldız değillerdi sadece, kategorileri yıldızdı. Trabzon’dan Trabzonspor’dan kimi görürüm diye sağa sola bakınırken, yansıyan camdan kendimi gördüm… Hakkını yemeyelim, bazı Trabzonspor’lular yok değildi. Trabzonspor formasıyla tribünlerde yerlerini alanlar da yok değildi. Daha önceden tanıdığım bir başka Trabzon’lu ağabeymize de rastladım. Beraber oturduk maç izlerken, Beşiktaş’ın attığı gole sevindiklerini gördüm. Hayrola, ne oluyoruz? Yok dedi, elbette Trabzonspor’luyuz da, yeğen Beşiktaş’ta oynuyor, numarası da şu şu… Hmm… Hayırlısı olsun deyip geçtim… Bunları anlatırken maç da devam ediyor. Beşiktaş, sürekli atak halinde, Trabzonspor’un gençleri de, işin doğrusu top çevirerek rahat oynuyor. Maç ortada devam ediyor yani… 1-0 Trabzonspor öne geçiyor, 1-1 oluyor, sonra 2-1 Beşiktaş öne geçiyor. Ardından Trabzonspor’da 10 numaralı formayı giyen Hasan Ahmet Sarı, öyle güzel bir gol atıyor ki, benim de maçı izlediğim şeref tribünü ve basın tribününden , “Vaaaaavv!” diye bir ses çıkıyor.
Maçı kazanan, Nike Premier Cup 2006/07 Yıldızlar Türkiye birincisi olacak ama daha önemlisi, 17-21 Mayıs tarihlerinde Hollanda’da yapılacak, Avrupa Yıldızlar Şampiyonası’na katılacak. Yani, gidilecek yerde pek çok Avrupalı hocanın olacağı bu turnuvayı takip eder. Velhasıl, çocuklar vitrine çıkacak. Hollanda’nın da ötesi, Manchester’da yapılacak Dünya Şampiyonası… Neden Trabzonspor oraya gitmesin diye düşünerek maçı izlemeye devam ederken, tribünlere takılıyor gözlerim… Beşiktaş’ım benim…’ diye bağıran ve sayıca çok olan taraftarlara karşın ‘Trabzon, Trabzon’ diye bağıranların arasında Fenerbahçe formalı, Galatasaray formalı çocukları da görüyorum… Evet, onlar çocuk ama Beşiktaş yerine Trabzonsporlu’ların arasına girmeyi tercih etmişler.
Buraya kadar gözlemlerimi şimdi de meramımı anlatayım… Maç, 2-2, bitmesine 30 saniye falan var. Beşiktaş atağında, top auta çıkıyor, herkes orta alana doğru koşarken, maçın orta hakemi korner veriyor. O korner de maalesef gol oluyor… Trabzonspor Yıldız Takımı, Trabzon’a dönüyor, Beşiktaş, Hollanda’ya gidiyor. Beşiktaş’lı dostlarımız alınmasın ama hakem kararıyla oluyor bunlar… Aynı Lig Tv’de izlediğiniz sahneler… 13-14 yaşındaki genç dimağlar, genç Trabzonspor’lular, ‘Ama bu haksızlık’ diyerek orta hakemin yanına koşuyor ama ne faydası var ki. Ağabeylerine yapılan onlara haydi haydi yapılırdı. Maç bitti, işin plaket-madalya kısmına gelince ayaklandım.. O arada bir gazeteci dostuma, ‘Bari çocuklara yapmasınlar. Onlar, ‘hakemler, taraf tutar, İstanbul dışında şampiyon çıkmaz’ gerçeğiyle büyümesin bari’ deyiverdim… O da bana demesin mi, ‘Yıldırım ‘Demirören böyle istemiştir’ diye… ‘Buraya da mı el attılar?’ son cümlem oldu… Şimdi bu çocuklar, büyüyecek, 20’li yaşlara gelecek, sonra bu hakem de Süper Lig’de bir Beşiktaş-Trabzonspor maçında düdük çalacak… Daha bu yaşlarda haksız yenilgilere, hakem eyyamlarına alıştırılan çocuklar…
Avrupa’da, dünyada aynı turnuvalara hakemler, kulüpler ne kadar müdahil oluyordur bilmiyoruz ama bildiğimiz şu; haksızlık ağacı meyve vermez, verse de kimseye hayrı olmaz… Türk futbolu da, klasik olacak ama, bu kafalarla Türk fitbolu olarak kalır…! Haa, O Trabzon’lu ağabeymize ne mi oldu? Beşiktaş’ın kazandığı birincilik için havalara uçuyordu
Haber61
Herkesin Trabzonspor-Sakaryaspor maçı için Lig Tv yolunu tuttuğu bir günde, kardeşlerime, arkadaşlarıma, mıhlama-kuymak hatta ızgara davetlerine inat, Kasımpaşa’ya gideceğimi söyledim cümle aleme… Bin dört yüz yirmi yıldız takımı geride bırakıp, Nike Premier Cup 2006-07’de Yıldızlar Türkiye Birinciliği finaline yükselen, 92-93 doğumlu bu gençler izlenmeyi hak ediyordu. Rakibi de Beşiktaş’tı…
Dedim ya, Trabzonspor-Sakaryaspor maçıyla hemen hemen aynı saatteydi ve Trabzon’daki maçın şimdilik bir önemi yoktu… Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim ile, TFF AR-PEG Genel Koordinatörü Gündüz Tekin Onay dışında ağır bir izleyicisi olmayan maç. Çünkü, yıldız değillerdi sadece, kategorileri yıldızdı. Trabzon’dan Trabzonspor’dan kimi görürüm diye sağa sola bakınırken, yansıyan camdan kendimi gördüm… Hakkını yemeyelim, bazı Trabzonspor’lular yok değildi. Trabzonspor formasıyla tribünlerde yerlerini alanlar da yok değildi. Daha önceden tanıdığım bir başka Trabzon’lu ağabeymize de rastladım. Beraber oturduk maç izlerken, Beşiktaş’ın attığı gole sevindiklerini gördüm. Hayrola, ne oluyoruz? Yok dedi, elbette Trabzonspor’luyuz da, yeğen Beşiktaş’ta oynuyor, numarası da şu şu… Hmm… Hayırlısı olsun deyip geçtim… Bunları anlatırken maç da devam ediyor. Beşiktaş, sürekli atak halinde, Trabzonspor’un gençleri de, işin doğrusu top çevirerek rahat oynuyor. Maç ortada devam ediyor yani… 1-0 Trabzonspor öne geçiyor, 1-1 oluyor, sonra 2-1 Beşiktaş öne geçiyor. Ardından Trabzonspor’da 10 numaralı formayı giyen Hasan Ahmet Sarı, öyle güzel bir gol atıyor ki, benim de maçı izlediğim şeref tribünü ve basın tribününden , “Vaaaaavv!” diye bir ses çıkıyor.
Maçı kazanan, Nike Premier Cup 2006/07 Yıldızlar Türkiye birincisi olacak ama daha önemlisi, 17-21 Mayıs tarihlerinde Hollanda’da yapılacak, Avrupa Yıldızlar Şampiyonası’na katılacak. Yani, gidilecek yerde pek çok Avrupalı hocanın olacağı bu turnuvayı takip eder. Velhasıl, çocuklar vitrine çıkacak. Hollanda’nın da ötesi, Manchester’da yapılacak Dünya Şampiyonası… Neden Trabzonspor oraya gitmesin diye düşünerek maçı izlemeye devam ederken, tribünlere takılıyor gözlerim… Beşiktaş’ım benim…’ diye bağıran ve sayıca çok olan taraftarlara karşın ‘Trabzon, Trabzon’ diye bağıranların arasında Fenerbahçe formalı, Galatasaray formalı çocukları da görüyorum… Evet, onlar çocuk ama Beşiktaş yerine Trabzonsporlu’ların arasına girmeyi tercih etmişler.
Buraya kadar gözlemlerimi şimdi de meramımı anlatayım… Maç, 2-2, bitmesine 30 saniye falan var. Beşiktaş atağında, top auta çıkıyor, herkes orta alana doğru koşarken, maçın orta hakemi korner veriyor. O korner de maalesef gol oluyor… Trabzonspor Yıldız Takımı, Trabzon’a dönüyor, Beşiktaş, Hollanda’ya gidiyor. Beşiktaş’lı dostlarımız alınmasın ama hakem kararıyla oluyor bunlar… Aynı Lig Tv’de izlediğiniz sahneler… 13-14 yaşındaki genç dimağlar, genç Trabzonspor’lular, ‘Ama bu haksızlık’ diyerek orta hakemin yanına koşuyor ama ne faydası var ki. Ağabeylerine yapılan onlara haydi haydi yapılırdı. Maç bitti, işin plaket-madalya kısmına gelince ayaklandım.. O arada bir gazeteci dostuma, ‘Bari çocuklara yapmasınlar. Onlar, ‘hakemler, taraf tutar, İstanbul dışında şampiyon çıkmaz’ gerçeğiyle büyümesin bari’ deyiverdim… O da bana demesin mi, ‘Yıldırım ‘Demirören böyle istemiştir’ diye… ‘Buraya da mı el attılar?’ son cümlem oldu… Şimdi bu çocuklar, büyüyecek, 20’li yaşlara gelecek, sonra bu hakem de Süper Lig’de bir Beşiktaş-Trabzonspor maçında düdük çalacak… Daha bu yaşlarda haksız yenilgilere, hakem eyyamlarına alıştırılan çocuklar…
Avrupa’da, dünyada aynı turnuvalara hakemler, kulüpler ne kadar müdahil oluyordur bilmiyoruz ama bildiğimiz şu; haksızlık ağacı meyve vermez, verse de kimseye hayrı olmaz… Türk futbolu da, klasik olacak ama, bu kafalarla Türk fitbolu olarak kalır…! Haa, O Trabzon’lu ağabeymize ne mi oldu? Beşiktaş’ın kazandığı birincilik için havalara uçuyordu
Haber61
Unutmadan Trabzonspor formasi giyipte Besiktas'i destekleyen iki yüzlü sahtekara da sunu söylüyorum. Mademki Trabzonsporlu olmana ragmen sirf gelecegi acisindan yegeninin takimini destekliyorun, o zaman Trabzonspor formasi giyipte Trabzonspor tribünlerinde oturma. Dilerim Allah'tan Insallah yegenin basarisiz olur ve o takimdan kovulur.




Yorum