Papara Park | Kapasite: 41.461

[TUNCAY HİÇYILMAZ]

Bende stadın açılır kapanır kapaklarının mayısta takılacağının söylendiğini hatırlıyorum..

Önceki yazdıklarımı okursanız anlarsınız..

[Sibel]

Çok güzel bir proje gördüğüm kadarıyla,ama ben 2 yılda tamamlanır diye inanmıyorum nedense.Evvelsi gün bir kamyon bir de makine vardıBüyük bir proje yaptıkları,daha sıkı tutulması gerekmez mi

[ibrahim]

Çok güzel bir proje gördüğüm kadarıyla,ama ben 2 yılda tamamlanır diye inanmıyorum nedense.Evvelsi gün bir kamyon bir de makine vardıBüyük bir proje yaptıkları,daha sıkı tutulması gerekmez mi

En yetkili isim 23 subatta tam anlamiyla basliycaz dedi. 23 subatta görecez artik nasil basliycaklar diye?

[Serdar A]

Bu kum meselesini biraz açalım :

Türkiyede deniz kumculuğu 100 yıla yakın bir geçmişe sahiptir . Bu sektörü elinde tutanlar ise büyük oranda İstanbul kumcularıdır . Çok çok eski yıllarda sermaye , teçhizat gücü gayri müslimlerde olsada bu kademe kademe ilk göç eden karadenizlilerin eline geçmiştir . Haliç kıyılarından başlayıp zamanla Anadoluda Kartal-Maltepe , Avrupa da ise Zeytinburunundan Ambarlı bölgesine kadar uzanan geniş alanda uzun yıllar koster limanlarına ve kum depolarına ev sahipliği yapı . 80'lerin başından itibaren ise devlet bu kumcuları toplayıp Anadolu ve Avrupa yakasında iki ayrı kooparatif haline getirmiştir . Aynı uygulama yurt genelinde de sürdürülmüştür . Avrupa yakasındaki kooparatif yakın zamanda Ambarlı gümrüklü liman inşaası ile yeniden yapılanmıştır . Anadolu yakası Kumcular kooparatifinin ise limanı halen Kartal'da 6 iskele 2 kum eleme hattı ,ile 50 dönüm üzerinde bir alanda faaliyetlerini sürdürmektedir. Her iki yakadaki etki eden toplam iş gücü 10.000kişi maaşın üzerinde ve 50 düşük tonajlı kum gemisi , 60 üzerinde vinç ve kum eleme teçhizatları , 300-400 K belgesine tabi kamyon-çekici-kırkayak ile ülkenin en önemli üretim güçlerinden birini oluşturmaktadır . Her yıl 15 milyon ton kum üretimi ile müthiş bir vergi değeri ve istihdam gücünü oluşturmaktadır . Yurt geneli rakamları da bu verilerin kabaca iki katıdır .

Şimdi bu sektörün yaşadığı sorunsalları açıklamadan evvel iki anektod verelim :

Peki bu gücün (deniz kumculuğu) sahibi kimlerdir ? Bu gücü elinde tutanlar Trabzonlular , Oflular ve Rize›lilerdir .

Dağ kumunu(ve dere yatakları kumculuğu) kimler elinde tutmaktadır ? Ülke genelinde dağ kumculuğu %70 oranında Doğulu , Güney doğulu ailelerin elindedir .

...

Deniz kumculuğunda , diğer kumculuk türlerinde olduğu gibi en önemli kıstas eleme standartlarıdır . Ülkemizin deniz kumu stoğu baz alındığında %10 oranında yabancı içerik ihtiva ettiği bilimsel olarak sabittir . Bölgeye göre bu oran artış gösterebilir . Ancak devletin bu konuda getirdiği standartlar vardır . Hatta devletin bu standartlarına referans olan da deniz kumcuları kooparatifleridir . Çünkü bu kooparatifi oluşturan işletmelerin iş tecrübesi çoğunlukla 50 yıl üzerindedir .

Dünyanın en kaliteli beton üreticilerinden biri haline gelmiş Türk beton sanayisininde adımlarına dikkatle bakmak gerekir . Günümüzde en kaliteli üretim hattına sahip ve ülkenin en büyük iki beton üreticisi Akçansa ve Nuh deniz kumcuları ile çalışmaktadır . Zira prestijli üreticiler , ürün kalitelerinden ödün vermezler .

Gelelim dağ kumculuğuna . Dağ kumculuğu özellikle son 15 yılda , bilhassa son 7 yıldır bir kaç katın üzerinde bir büyüme gerçekleştirmiştir . Günümüzde el değmemiş ormanlarımızın yarısından fazlasının içleri dağ kumculuğun vahşi büyümesi sonucu yok olmaya başlamıştır . Maden yasasına göre %40 kum ihtiva eden sahaya dahi ruhsat verilmeye başlanmıştır . Dönen rüşvet , mafya ilişkileri ve denetimsizlik ile piyasada dönen dağ kumunun büyük kısmı %20‹den daha kirlidir ve çok büyük risk teşkil etmektedir .

Doğru eleme ile kaliteli kum elde edilebilmektedir ve üreticilerde mevcuttur. Ancak eleme maliyeti çok yüksek olduğu için ve rekabeti dağ kmuculuğuna çevirmek için maliyet altına piyasaya arz edilen kumun büyük kısmı killi kumdur . Ülkemizdeki bir kaç çok değerli dağ kumu sahası dışında eleme maliyeti , deniz kumunun çok üzerindedir .

Dağ kumculuğunda söz sahibi iş adamlarınca yaklaşık on yıldır yürütülen etkin medya ilişkileri ve gerilla pazarlama tekniği ile deniz kumculuğun itibarının sarsılması hedeflenmiş ve bunda da başarılı olunmuştur .

Ülkemiz , kamerası ile şile plajına gidip deniz kenarında dalganın önünde silinen yazıyı göstererek işte deniz kumu ile inşaat diyen habercileri de görmüştür .

Deniz kumunu etkin kullanan tek ülke Türkiye mi ? Elbette hayır . En bilinen örnek Japonya . Deprem bilimi araştırmalarında ilk ülke olan ve en üst standartlara sahip olan Japonya iç pazarda %90 üzerinde bir oranla deniz kumu kullanmaktadır . Çünkü japonlar biliyor , doğalarını yok ettiklerinde , yerine koyacak bir şeyleri olmadığını . Dünyanın büyük deniz kumcusu ülkelerine örnek olarak Amerika birleşik devletleri , Almanya ve İngiltere de verilebilir . Bu ülkeler inşaat teknolojilerinin bayraktarları .

Ülkemizde de tüm ölçüm kurumlarının ortak sonucu , yurdumuzun en kaliteli kumu PODİMA tipi kumdur . Bu bir Karadeniz kumudur . İnşaatçılar için ayrıca , pek çok değerli Marmara türü kum da vardır . Karadeniz kumu genel olarak değerlidir .

Ancak bu kum türleri taktir edilir ki ucuz kumlar değildir . Piyasa fiyatı olarak anlaşılmasın , örnek veriyorum bu kum 20 lira ise , dağ kumu piyasaya 10-12 liradan girmektedir . Bu da inşaatçı için büyük maliyet farkı yaratmaktadır . Etkin medya pazarlaması ve bir kaç iş ortağı kürsü sahibi de işin içine girmesi ile ortaya kazan-kazan modeli çıkmaktadır . Ucuz mal , ucuz mala iyi itibar , yüksek kar marjı , işte ülkemizdeki kum döngüsü .

Elbette çok ucuza deniz kumu da üretilebilir . elemeden , şantiyeye , beton santraline gönderilebilir . Ancak bunu adi firma sahibi , yani ticari itibarı belli olmayan , kaçak kum çeken ve kısa sürede malı vurma sevdasında insanlar yapar . Bu çalışma modeli deniz kumcularında çok sınırlıdır , zira büyük oranda kooparatifleşmişlerdir . Ancak yurdumuzun neredeyse kum tanesi içeren her bir dağı belli belirsiz insanların ticaret anlayışına sorumsuzca bırakılmıştır .

Sonuç olarak , sektörün en kaliteli üreticileri olan Karadenizlilerin bu işten tasfiyeye uğratılmaya çalışılmasına bırakın seyirci kalınmasını , bizzat bu yöre insanınca çanak tutulduğunun görülmesi son derece üzücüdür .

Allah akıl fikir ve biraz da araştırma hevesi versin .

[servet nuh]

komik olmayın...Trabzonun kuzeyi ta limanın ordan BEşirliye kadar komple deniz doldurmasıdır....hiçbir şekilde tehlike arz eden bişey yok

[Mustafa ÖZDEMİR]

23 şubata kadar bekleyelim...

[Yiğit Sarı]

Timsah Arena 1 yıla hazır

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Altepe, 17 Şubat’ta ihalesi yapılacak yeni stadı, gelecek seneye kadar tamamlayacaklarını müjdeledi.

http://www.ajansspor.com/futbol/superlig/h/20110204/timsah_arena_1_yila_hazir.html#yorumlaroku

--

Biz de izlemeye devam ederiz

[mrt_tpc61]

Bursa'nın bile stadı 1 yıla bitcek bizimkinin tabelası daha yeni konuluyor..

[only ts]

deniz doldurmak için kanun çıkar dolduracak şirket bulmak için ihale yap ihaleyi yaptıktan sonra doldurulacak malzeme ara malzemeyi bulduktan sonra dinamit kullanmak için izin al izni aldıktan sonra sevkiyatın yapılabilmesi için taşıyıcı firma ara ... bu nedir arkadaş yaaa

[Gökçebey]

deniz doldurmak için kanun çıkar dolduracak şirket bulmak için ihale yap ihaleyi yaptıktan sonra doldurulacak malzeme ara malzemeyi bulduktan sonra dinamit kullanmak için izin al izni aldıktan sonra sevkiyatın yapılabilmesi için taşıyıcı firma ara ... bu nedir arkadaş yaaa

Akbil doldurtmuyoruz ya.

[Bülent Dizman 53]

stadın kapasitesi her zaman için yüksek tutulmalı yok 20 bin yok 25 bin komik olur kapasite fazlalığı her zaman için avantajdır.ve sunuda unutmayın o stad tamamıyla dolduğu zamanlar sanıyomusunuzkı sadece o stadı trabzonlular dolduruyor biraz geniş bakalım.rize ağırlıklı olmak üzere giresun artvin ve çevre illeri de göz önüne alalım hiçkimse gelmese bile stadın kapasite fazla tutulmalıdır gelecekte avantajlarını görürüz.

[Travelair]

20 bin kişilik yapıp doldurma problemini çözeceğime inanacağıma 42 bin kişilik yapıp doldurmanın yollarını aramayı tercih ederim

[Sinan Ayaz]

ben birkaç kere daha söledim ama bana göre stadın 32. bin kişilik olması çok ideal olurdu bide stdaın kutu gibi yapılması lazım ben bu konuda gsnin yeni stadını bile beğenmiyorum biraz daha boğucu bi stad yapılmalı

[Gökçebey]

ben birkaç kere daha söledim ama bana göre stadın 32. bin kişilik olması çok ideal olurdu bide stdaın kutu gibi yapılması lazım ben bu konuda gsnin yeni stadını bile beğenmiyorum biraz daha boğucu bi stad yapılmalı

Yanlış bilmiyorsam uluslararası karşılaşmalar için stadın 42bin kişilik olması lazım. 32 bin kişilik yerel stadımız olacağına 42bin kişilik uluslararası stadımız olsun.

[Sinan G.]

biz bu stadın bitimini goremeyiz heralde.denizi doldurana kadar 10 kere stat yapılır 9 kere yıkılır gibime geliyo.