Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez!

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • Arkadaşlar, bu başlıkta "açılım" vs. konulara hiç girmeyelim bence.

    Yorum


    • İlk olarak Ömer SEVİNÇ tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
      Bu şehit haberleri PKK'nın bu açılımdan ne kadar korktuğunu gösteriyor bence.
      yalnız Elazıg'daki 4 askerimizi bir askerin el bombasını yanlışlıkla patlatması sonucu kaybettik..

      Yorum


      • İlk olarak OLCAY ÇAKIR tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
        Bugün biraz doluyum galiba.

        Sataşacak yer mi arıyorum ne?

        Evet analar ağlamasın.
        Ama ağlıyor.
        Onların gözyaşı,onlar(analar) ölünceye kadar durmaz.
        Analar ağlar.
        Şehit anası gururla ağlar.
        Şehitlerimizin anaları,hepimizin anası eli öpülesi Şehit anaları ağlar..
        Gururla.

        Bugün doluyum galiba.

        Sataşacak yer arıyorum evet...

        Ha,unutmadan,

        Açılımınıza...
        Yazmadan edemeyeceğim...

        Şehit Anası ile teröristin anasını bir kefeye koymak, bunu lanse ettirmeye çalışmak...

        Bir Şehit Ailesi düşünün...

        Oğlu doğduğu gün anne babasının sevincini, her saniyesinde evladı ile yaşayan Anne ve babayı düşünün. Bebek iken “bak güldü” demelerini. Sonra ilk baba ve anne deyişlerini. Hastalandığında bütün ev ahalisinin tadının kaçıran sevimli bir bebek. Ya ilk yürüdünde ? Sonra büyüyor oyunlar oynuyor. Biraz daha büyüyor okula gidiyor. Ailesini gururlandırıyor. Delikanlı oluyor, sevdalanıyor, iş ile okul arasına sıkıştığında ise “hayırlısı ile Vatan borcumuz çıksın aradan” diyor. Babasının Anasının elini öpüyor helalliğini alıyor ve peygamber ocağına gitmek üzere yola çıkıyor. 20 yaşında pırıl pırıl bir genç adını daha önce hiç duymadığı köylerde dağlarda Vatan için dolaşıyor, nöbet bekliyor.

        Ve hainin, namusuzun, şerefsizin biri çıkıyor ona ateş ediyor.
        Ne uğruna ? bu ülkede istedikleri her şeyi tıpkı diğer vatandaşlar gibi yapabildekleri halde, kan dökmek, can almak için şartlanmışlık uğruna...

        İnsanlığı onursuzca satan, şartlanmış terörist canilerin anası, benim Şehit anası anamla asla bir olamaz.
        Neden olamaz ?

        Bırakın aldatmacaları.. beyaz tülbent hikayelerini. Teröristin anaları ekranda gördüğümüzün onda biri kadar samimi olsalardı bu sorun 20 yıl önce bitmiş olurdu.

        İşin en adi ve traji komik yanı üstte tarifini yaptığımız aslan gibi evlat yetiştiren ailelerimizle terörist ailelerinin eşitlenme çabasıdır. Ben bu zamana kadar teröre destek vermeyen terörist ailesi görmedim. Meydanlar, eylemler bunun en açık örneğidir.

        Şehitliğe hiç gittiniz mi ? özenle, üstüne titredikleri yetiştirdikleri evlatlarının mezartaşına sarılırlar, hüzünle, hasretle... Çocuklarının saçını tarar gibi parmaklarıyla çapaladıkları toprağı, gözyaşlarıyla sularlar.

        Bütün bunlar derin bir sessizlik içinde olur. Asilce, gürültü etmeden, içten içe yanan, kor olan ateşe dayanırlar.

        O kadar haincedir ki yaşadıkları, bütün bu olan bitene başka analar babalar ağlamasın diye dayanırlar…
        Trabzonspor √
        Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|
        İki Renk ve Asalet √
        BordoMavi.Net √

        Yorum


        • Evet dediğin gibi Metin abi meydanlar en açık örneği onların ne kadar hain olduklarının..

          Anlayamıyorum..nasıl olur da asırlardır dünyaya kafa tutmuş TÜRK milleti ufak bir topluluğun üstesinden gelemiyor?

          Hakanlarımızı,Ata'mızı,bayrağımızı hiç sayanlar nasıl oluyor da bu kadar rahat olabiliyor?

          Aklım almıyor...almıyor..



          En son ÜNAL tarafından düzenlendi; 18.08.2009, 16:12.
          Ünal İhtiyaroğlu

          Yorum


          • offf offf susmak istemiyorum ama forum kuralları gereğince siyasi konuşmalar yasak ama gerçekden duygularım ve moralim alt üst olmuş durumda 2 kuruşluk teröristler adam yerine koymaya başlıyorlar

            off off offf offf
            EZE EZE KUPA KARADENİZ'E !!!!!!!!!!!!!


            https://twitter.com/alphonse_13

            Yorum


            • Metin,ağlattın beni...

              Çocuklarının saçını tarar gibi ha,...

              Helal sana..

              Helal..

              Yorum


              • Darlandım...
                BordoMavi.Net Forum Kurallarına aykırı bir mesaj veya kullanıcı gördüğünüzde, Kullanıcı Panelinde bulunan sekmesine tıklayarak ilgili mesajı raporlamanızı sizlerden rica ederiz.

                Yorum


                • İlk olarak Külünkoğlu tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                  Yazmadan edemeyeceğim...

                  Şehit Anası ile teröristin anasını bir kefeye koymak, bunu lanse ettirmeye çalışmak...

                  Bir Şehit Ailesi düşünün...

                  Oğlu doğduğu gün anne babasının sevincini, her saniyesinde evladı ile yaşayan Anne ve babayı düşünün. Bebek iken “bak güldü” demelerini. Sonra ilk baba ve anne deyişlerini. Hastalandığında bütün ev ahalisinin tadının kaçıran sevimli bir bebek. Ya ilk yürüdünde ? Sonra büyüyor oyunlar oynuyor. Biraz daha büyüyor okula gidiyor. Ailesini gururlandırıyor. Delikanlı oluyor, sevdalanıyor, iş ile okul arasına sıkıştığında ise “hayırlısı ile Vatan borcumuz çıksın aradan” diyor. Babasının Anasının elini öpüyor helalliğini alıyor ve peygamber ocağına gitmek üzere yola çıkıyor. 20 yaşında pırıl pırıl bir genç adını daha önce hiç duymadığı köylerde dağlarda Vatan için dolaşıyor, nöbet bekliyor.

                  Ve hainin, namusuzun, şerefsizin biri çıkıyor ona ateş ediyor.
                  Ne uğruna ? bu ülkede istedikleri her şeyi tıpkı diğer vatandaşlar gibi yapabildekleri halde, kan dökmek, can almak için şartlanmışlık uğruna...

                  İnsanlığı onursuzca satan, şartlanmış terörist canilerin anası, benim Şehit anası anamla asla bir olamaz.
                  Neden olamaz ?

                  Bırakın aldatmacaları.. beyaz tülbent hikayelerini. Teröristin anaları ekranda gördüğümüzün onda biri kadar samimi olsalardı bu sorun 20 yıl önce bitmiş olurdu.

                  İşin en adi ve traji komik yanı üstte tarifini yaptığımız aslan gibi evlat yetiştiren ailelerimizle terörist ailelerinin eşitlenme çabasıdır. Ben bu zamana kadar teröre destek vermeyen terörist ailesi görmedim. Meydanlar, eylemler bunun en açık örneğidir.

                  Şehitliğe hiç gittiniz mi ? özenle, üstüne titredikleri yetiştirdikleri evlatlarının mezartaşına sarılırlar, hüzünle, hasretle... Çocuklarının saçını tarar gibi parmaklarıyla çapaladıkları toprağı, gözyaşlarıyla sularlar.

                  Bütün bunlar derin bir sessizlik içinde olur. Asilce, gürültü etmeden, içten içe yanan, kor olan ateşe dayanırlar.

                  O kadar haincedir ki yaşadıkları, bütün bu olan bitene başka analar babalar ağlamasın diye dayanırlar…


                  abi eline yüreğine sağlık gerçekten çok güzel yazmışsın

                  off offf ALLAH'IM
                  EZE EZE KUPA KARADENİZ'E !!!!!!!!!!!!!


                  https://twitter.com/alphonse_13

                  Yorum


                  • Terörle mücadelenin tüm dünyâda kabûl gören yöntemi teröristlerin kökünü kazımak, örgütün maddî kaynaklarını kurutmak ve örgüte katılımları engellemektir. Açılım vs. terör bitmeden konuşulmamalı. Çünkü vereceğimiz her açık terörist örgütlere, etnik ayrılıkçılara propoganda malzemesi veriyor.
                    Stand-upçı başkan istemiyoruz!

                    Yorum


                    • Şehidim aslanım boşuna mı öldün...

                      Selam mehmetçik...

                      Tam yirmibeş yıl olmuş sen bu vatan için şehit düşeli...

                      Adını bilmiyorum ama “adsız kahraman” olduğundan değil, çünkü gerçekten adın kayıtlı değil...

                      25 yıl öncesinin gazetelerine baktım, o hain saldırıda bu vatanı koruyan ve korurken şehit düşenlerin adını aradım, bulamadım.

                      Sonra şehit düştüğün ordunun internet sitesine baktım, orada da adın yazmıyor.

                      Sadece senin değil, hiçbir şehidimizin adı yok...

                      Şehidin adı değil ş’si bile yok...

                      Aradım, taradım, bulamadım...

                      Anlaşılan uğruna şehit olduğun devlet de, ordu da seni hafızasından silmiş..

                      ...

                      Senin adını nerede buldum biliyor musun?

                      İller İdaresi Genel Müdürlüğü’ne ait “Şehitlerimiz ve Gazilerimiz” internet sitesinde...

                      Anlayacağın İller İdaresi’nin şehidisin sen...

                      Bundan tam 25 yıl önce 15 Ağustos günü ölen iki şehidimizin ismi var sitede..

                      Biri Erzincanlı Süleyman Aydın; Eruh’ta şehit düşmüş.

                      Diğeri Aksaraylı Memiş Arıbaş; Şemdinli’de şehit düşmüş...

                      İkinizin de fotoğrafı yok, yerine birer gül konmuş...

                      Sahi hanginizsiniz düşmana ilk kurşunu atan?

                      Hanginizsiniz ilk vurulan?

                      ...

                      Evet mehmetçik bugün şehit düştüğün o kanlı baskının yirmibeşinci yıldönümü.

                      Seni şehit eden teröristlerin yakınları bu günü “festival” olarak kutluyorlar Eruh’ta ve Şemdinli’de...

                      Seni şehit eden terör örgütünün sözde bayrakları ile sokaklarda halay çekip, zılgıt çekecekler...

                      İzinsiz değil ama!

                      Artık sokaklar onlara serbest.

                      Her şey onlara serbest.

                      Seni nasıl öldürdüklerini kutlayacak teröristler ve

                      yandaşları bugün.

                      Göbek atacak, halay çekecekler.

                      Cinayetlerinin yıldönümünü kutlayacak katiller.

                      Ama...

                      ...Ama...

                      Zavallı ülkemde senin ne adını bilen var ne de mezarını bulup bir fatiha okuyacak insan...

                      ...

                      Sen ilk şehidimizsin ama seni takip eden üç bin asker şehidimiz var.

                      Dile kolay üç bin Türk askeri.

                      Polislerimizi...

                      Öğretmenlerimizi...

                      Hemşirelerimizi...

                      Diğer memurlarımızı da ekleyince dört bin oluyor şehit sayımız...

                      Sahi ne için öldün sen ey adsız şehit?

                      Bugünü görmemek için mi...

                      Devletinin PKK ile masaya oturduğunu görmemek...

                      Bu suça ortak olmamak...

                      Bu acıya ortak olmamak için mi?..

                      ...

                      Keşke biz de ölseydik de görmeseydik bu günleri

                      aslında biliyor musun?

                      Sen şehit olarak bir gün öldün.

                      Biz ülkemizin bölündüğünü görerek...

                      Hiçbir şey yapamayarak...

                      Etimizden her gün bir parçayı...

                      Ruhumuzdan bin parçayı...

                      Onurumuzdan kaç bin parçayı bırakarak yaşıyoruz...

                      Toprağın altına giremeyenler olarak yerin dibine

                      giriyoruz anlayacağın...

                      ...

                      Biliyor musun peki adsız şehit, devleti idare edenler için sen artık sadece taraflardan birisin?

                      Onlar için şehit de bir, ölen terörist de...

                      Diyorlar ki bir şehit anası ile ölen bir teröristin anası birdir, ikisi de aynı acıyı çeker...

                      Anana bu kahpelik rolünü vermeye kalkanları görmedin iyi ki adsız şehit...

                      Senin ölmen yetmiyormuş gibi, bir de seni o teröristlerle bir tutuyorlar.

                      Utanmadan evlat acısından söz ediyorlar...

                      Söyle ey adsız şehit; hangisinin çocuğuyla birliktesin şimdi cennette?!

                      Söyle hangi politikacının, bürokratın, sözde aydının çocuğu yanında?!

                      Hiçbirini göremiyorsun değil mi...

                      Göremezsin çünkü onların çocukları değil şehit olan.

                      Evlat acısını bilmezler.

                      Onlar teröristin acısını hissediyorlar.

                      Şehidi değil teröristi evlat bellemişler.

                      Dolayısıyla senin ananla değil teröristin anasıyla görüşüyorlar.

                      Görüşüyorlar, gülüşüyorlar ve numaradan

                      ağlaşıyorlar...

                      ...

                      Seni öldürme emrini veren teröristlerin başı Apo şu an hapiste...

                      Tüm devlet artık onun sözünü bekliyor...

                      Evet Apo’yu bekliyorlar.

                      Onun ne kadar önemli olduğundan, onunla anlaşmak gerektiğinden söz ediyorlar.

                      Senin katilinle barışmaktan söz ediyorlar.

                      Acıları söndürmekten...

                      ...

                      Ama senin acını bilen yok ki şehit...

                      Senin acını umursayan yok ki şehit...

                      Sen cenaze törenlerinde hatırlanan, sonra unutulansın ey şehit...

                      Her bayramda, her kandilde, doğum gününde, ölüm gününde kim geliyor mezarının başına ey şehit?

                      Zavallı anandan, babandan, kardeşinden, eşinden, çocuğundan başkasını gördün mü başında sana dua ederken?

                      ...

                      Ve onlar teröristlerle pazarlık ederlerken yeni yeni şehitler veriyoruz bir taraftan.

                      Son şehit Yusuf Tiryakioğlu.

                      Ordulu bir mehmetçik..

                      Onun da fotoğrafı yok.

                      8 Ağustos’ta şehit düşmüş.

                      Yani bir hafta önce...

                      Yani “açılım” yaparken bizimkiler, teröristler boş

                      durmuyor...

                      ...

                      Evet adsız şehit...

                      Adsız kahraman...

                      Mehmetçik...

                      Sen öldün vatan bölünmesin diye...

                      Bu ülke de sana söz verdi kanın yerde kalmayacak diye...

                      Sen sözünü tuttun, sözün için canını verdin...

                      Ama kanın hâlâ yerde...

                      Evet şehidim aslanım boşuna mı öldün...

                      Yorum


                      • Metin Abi ne güzel yazmışsın ya öyle ...
                        Twitter Adresim

                        Yorum


                        • BMN'de siyaset yasak arkadaşlar.

                          Üye olur olmaz, siyasi mesaj gönderenler dikkatimizden kaçmıyor değil!

                          Yorum


                          • Ne günlere kaldık...
                            Trabzonspor √
                            Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|
                            İki Renk ve Asalet √
                            BordoMavi.Net √

                            Yorum


                            • Şu açıklamayı bile kabul etmeyen adamlarla pardon teröristlerle neyi konuşacaksınız ?


                              Türk Silahlı Kuvvetleri;

                              - Ulus-devlet ve üniter-devlet yapısına hiçbir gerekçeyle zarar verilmesini kabul edemez.

                              - Kültürel farklılıklara saygılıdır. Ancak kültürel farklılıkların siyasallaştırılmasını, başka bir ifadeyle siyasal temsil aracı olmasını, toplumsal siyasal kimlik unsuru haline getirilmesini, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası içinde mümkün göremez.

                              - Terör örgütü ve destekleyicileriyle ilişki kurulmasına yol açabilecek hiçbir faaliyet içinde bulunamaz.

                              - Demokrasinin sunduğu fırsat alanlarını kullananların, bireylerin en temel hakkı olan yaşam hakkını hedef alan terör faaliyetlerini hiçbir nedenle hoş görmelerini kabul edemez.

                              - Usul ve yöntem esası belirler, noktasından hareketle takip edilecek usul ve yöntemlerde özenli olunmasının gereğine inanır.

                              - Her konuyu tartışabilme özgürlüğünün, devletin varlığını riske sokacak, ülkeyi kutuplaşmaya, ayrışmaya ve çatışma ortamına sokacak konuları içermemesi gerektiğine inanır.

                              Türk Silahlı Kuvvetleri; Türkiye Cumhuriyeti'nin temel nitelikleri olan laiklik, demokrasi, sosyal ve hukuk devleti ilkelerine yürekten bağlılığı, üstün disiplin anlayışı, köklü gelenekleri, itidalli ve kararlı yaklaşımı, hepsinden önemlisi Türk milletinden aldığı güçle dün olduğu gibi bugün de ve yarın da üstlendiği her görevi başarıyla yerine getirmeye devam edecektir.

                              Şüphesiz ki; "Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye'dir."
                              Türkiye Cumhuriyeti, bulunduğu hassas coğrafyada birlik ve ülkesine sadakat içinde vatanını ve milletini seven insanlarıyla çağdaş toplumlar arasında hak ettiği yeri almalıdır.
                              Trabzonspor √
                              Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|
                              İki Renk ve Asalet √
                              BordoMavi.Net √

                              Yorum


                              • Komutan pimini çekip bombayı eline verdi!
                                Elazığ'daki şehitler için şok iddia!

                                27.08.2009 08:16
                                "Uyursan ölürsün" sendromu gerçek bir faciaya yol açtı...17 Ağustos’ta Türkiye Elazığ’da el bombasının patlamayla 4 Mehmetçiğin kaza sonucu şehit olduğu haberiyle sarsılmıştı. Ancak askerlerin kazayla ölmediği ortaya çıktı. Tim komutanı, nöbette uyuyan askere ceza olarak pimini çektiği el bombasını tutmasını emretti... Mandalı 45 dakika elinde sıkan er, gücü tükenince bomba patladı... 4 askerimizin ölümüne neden olan cezayı veren Teğmen Mehmet Tümer tutuklandı!

                                Taraf Gazetesi'nin haberine göre Koçyiğitler Taburu’nda 10 gün önce meydana gelen patlamanın kaza olmadığı belgelendi. Teğmen Mehmet Tümer, mevzide uyuyan İbrahim Öztürk’e çok kızmış. Ceza olarak da, pimini çektiği bombayı Er Öztürk’e vermiş. Elinde basılı tuttuğu bombayla 45 dakika yardım isteyen er gücü tükenince patlama olmuş.

                                Tarih, 17 Ağustos 2009. Haber ajansları, abonelerine, Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde bir askerin elinde bulunan bombanın kazayla patlaması sonucu dört askerin şehit düştüğünü geçiyordu. Haberlere göre Er İbrahim Öztürk’ün elindeki bombanın kazara patlaması nedeniyle kendisi ve yanındaki arkadaşları İbrahim Yaman, Ali Osman Altın ve Mesut Bulut şehit olmuştu. Ancak Taraf’ın ulaştığı ifade tutanakları, olayın, bir kaza sonucu değil, nöbette uyuyakalan Er İbrahim Öztürk’ün, komutanı Teğmen Mehmet Tümer tarafından cezalandırılmak istenmesi nedeniyle yaşandığını gösterdi. Teğmen, pimini çektiği el bombasını Er Öztürk’e verdikten sonra, “Mandalı bırakırsan ölürsün, bırakmazsan yaşarsın” dedi. Ama pimi almak için çok uğraşan Öztürk, saatler sonra bomba patlayınca üç arkadaşıyla birlikte hayatını kaybetti.

                                Taraf’ın ulaştığı görgü tanıklarının ifadelerine göre, 17 Ağustos 2009’da devriye görevi yapan Uzman Çavuş Şakir Akçan, 05:00-07:00 devriyesini saat 06.00’da attı. Öztürk ve arkadaşı Ahmet Şensoy’un nöbet yerinde uyuduğunu gören Çavuş Akçan, askerlerden Öztürk’ün mevzideki el bombasını, Şensoy’un ise silahının alev gizleyenini aldı. Amacı askerlerin uyuduğunu kanıtlamasıydı.
                                Sabahın erken saatlerinde de nöbetçi askerlerin uyuduğunu söyleyip, komutanı Teğmen Mehmet Tümer’e el bombası ve alev gizleyenini verdi.

                                Pimi çekti bombayı verdi

                                Teğmen Tümer vakit kaybetmeden, İbrahim Öztürk’ün nöbet tuttuğu mevziye gitti. Er Öztürk’e el bombasının nerede olduğunu sordu. Er Öztürk, mevziye bakmasına rağmen bombayı bulamadı. Teğmen Mehmet Tümer, “Akşam uyuduğun için alındı” diyerek elindeki el bombasını asker İbrahim Öztürk’e gösterdi. Ardından da pimini çekerek kendisine verdi. “Mandalı bırakırsan ölürsün, bırakmazsan yaşarsın” demeyi de ihmal etmeyerek mevziden ayrıldı.

                                Komutan pimi geri vermedi

                                Elinde pimi çekilmiş el bombası bulunan Er Öztürk, Teğmen Tümer’in bulunduğu mevziye giderek, “25 yaşına geldim. 75 gün askerliğim kaldı. Beni öldüreceksiniz” dedi ve pimi kendisinden istedi. Ama Komutan Tümer, “Nöbet yerine git, ben gelip takacağım zamanı biliyorum” karşılığını verdi. Bunun üzerine Öztürk, çevredeki diğer mevzilere, pim aramaya arkadaşlarından yardım istemeye gitti. İkinci kez komutanının yanına geldiğinde yine aynı cevapla karşılaştı.
                                Tekrar mevziler arasında dolaşmaya başladı. Olayın üzerinden çok geçmeden de arkadaşları Mesut Bulut, İbrahim Yaman ve Ali Osman Altın’ın bulunduğu mevziye geldi. Bu sırada Öztürk’ün elleri terlediği için bomba büyük bir gürültüyle patladı. Öztürk ve üç arkadaşı olay yerinde yaşamını kaybetti.

                                Böyle bir eğitim yok

                                Başlatılan soruşturma kapsamında ifade veren Teğmen Mehmet Tümer, fırsat eğitimi kapsamında el bombasının pimini çektiğini, mandalı bırakmadığı sürece bombanın patlamayacağını şehit Er İbrahim Öztürk’e söylediğini ileri sürdü. Ancak ifadesi alınan sekiz tanık, birlik içinde pimi çekilmiş bir şekilde el bombası eğitimi verilmediğini vurguladı.

                                Görgü tanığı erler olay anını anlattı

                                Piyade Çavuş Yiğit Acar:
                                Şakir Uzman çantasından alev gizleyen ve el bombası çıkarıp, uyuyan askerlerden aldığını söyledi. El bombası ve alev gizleyeni Mehmet Teğmen’e verdim. O da 15-20 dakika sonra İbrahim Öztürk’ün yanına gitti ve geri geldi. Kütüklüğünden bir el bombası pimi çıkardı. El bombasından çıkarıldığını anlayan Soner Astsubayla Şakir Uzman, ‘ne yaptınız diye sordu. Mehmet Teğmen ‘ona iyi bir ders olsun’ dedi.

                                P. Uzman Çavuş Şakir Akçan:
                                Devriyede İbrahim Öztürk’ün gözetleme yapması gerekirken uyuduğunu tesbit ettim. Yanındaki el bombasını aldım. Amacım sonradan uyuduğunu inkâr etmesini önlemekti. Ayrıca Emrah Göz’ü de uyurken gördüm ve onun da silahının alev gizleyenini almıştım. Mehmet Teğmen saat 09:30’da uyandığında durumu kendisine bildirdik. Mehmet Teğmen, malzemeleri alıp yanımızdan ayrıldı. 15-20 dakika sonra Mehmet Teğmen ardından da İbrahim Öztürk mevziye geldi. Teğmen, İbrahim’in mevziden ayrılmamasını, birazdan gelip pimi takacağını söyledi. Bombanın piminin çıkartıldığını anladık. 15-20 dakika sonra da patlama oldu.

                                Piyade Er Recep Koyuncu:
                                Mehmet Teğmen, İbrahim’in mevzisine geldi. 10 dakika oturdular. Teğmenin elinde el bombası vardı, bombasının pimini çekip, İbrahim’e verdi. “Mandalı bırakırsan ölürsün, bırakmazsan yaşarsın” dedi ve havan mevzisine gitti. İbrahim, teğmenden pimi vermesini istedi. “25 yaşındayım. 75 günüm kaldı, beni öldüreceksiniz” dedi. Mehmet Teğmen mevzisine gitmesini, zamanı gelince pimi takacağını söyledi. İbrahim daha sonra tekrar teğmenin yanına gitti. Pimi istedi. Teğmen yine vermedi. 5-10 dakika sonra da patlama oldu.

                                Bombayı verdim bekle dedim

                                Dört askerin hayatını kaybettiği olayla ilgili 8. Kolordu Komutanlığı tarafından soruşturma başlatıldı. Teğmen Mehmet Tümer’in ifadesi şöyle:
                                “17 Haziran 2009 tarihinde de taburun geçici olarak görevlendirildiği Elazığ-Karakoçan Nohuttepe Üs Bölgesi’ne katıldım. 16 Ağustos 2009 tarihine kadar Tim Komutanı olarak görev yaptım. Tabur Elazığ İl Jandarma Komutanlığı’nın harekât ve komutasına verilmişti.
                                16 Ağustos 2009 tarihinde Nohuttepe Üs Bölgesi’nden timimle birlikte saat 20:30 civarı ayrıldım. Yaya intikalle Düztepe mevkiine gittik. Saat 23:00 civarı geçici üs bölgesi tesis ettik ve sabaha kadar gözetleme yaptık. Saat 09:30’da uyandığımda Uzman Çavuş Şakir Akçan Bixi mevziinde görevli İbrahim Öztürk ve Ahmet Şensoy’un uyuduğunu tesbit ettiğini ve İbrahim Öztürk’ün el bombasını aldığını bildirdi.

                                İbrahim’e bombasını sordum
                                Saat 10:30 civarında İbrahim Öztürk’ü mevziinde ayakta gördüm, yanına gidip el bombasının nerede olduğunu sordum. Bu sırada Ahmet Şensoy istirahat için uyuyordu. İbrahim el bombasını mevzii içinde aradı, bulamadı.
                                Halen el bombasının alınmış olduğundan haberdar değildi. Normalde mevziye yerleştiklerinde el bombalarını mevzi içinde ulaşabilecekleri bir yerde muhafaza etmeleri gerekir. El bombasını bulamayınca beraberimde götürdüğüm bombayı göstererek ‘burada, gece uyuduğun için alındı’ dedim.
                                Fırsat eğitimi kapsamında el bombasının pimini çekerek ‘mandalını bırakmadığın sürece patlama’ deyip bombayı eline verdim. Bundan maksadım, el bombasının önemini kavraması idi.Mevziinden ayrılmamasını emrederek mevziime döndüm. İki mevzi arasında yaklaşık 15 metre kadar mesafe vardır.

                                Mevzide iken İbrahim Öztürk’ün, kendi mevziinin batısındaki roket mevziine gittiğini gördüm. Bu iki mevzii arası takriben 20 metre kadardır. Uyarıp mevziisinde beklemesini emrettim. Yanıma geldi. Pimi istedi. Gelip takacağımı söyleyip mevziisine gitmesini istedim. Mevziine döndü, bir iki dakika sonra tekrar roket mevziine gittiğini fark ettim. Bu kez yanıma çağırdım, tekrar mevziine gidip oturmasını, pimi gelip takacağımı söyledim. Bu sırada ben kendi mevziimde idim.

                                Döndüm ve patlama sesi duydum

                                Yanımda Yiğit Acer, 5 metre kadar yakınımda Soner Süvarı Astsubay ile Şakir Akçan Uzman Çavuş vardı, İbrahim mevziine döndü.
                                Ben de Şakir Uzman ile Soner Astsubay’ın yanına gittim. Yaklaşık 15 dakika kadar sonra patlama sesi duyuldu. Saati hatırlamıyorum, 11:00- 11:30 arası olabilir. Sonradan duyduğuma göre İbrahim elindeki el bombasıyla benim göremeyeceğim şekilde üç mevzi dolaşmış, üçüncü mevzide patlama gerçekleşmiş. Patlama sesini duyunca koşarak sesin geldiği yere gittim. İbrahim’in mevziinin önünde şiarın üzerine yüzükoyun yığıldığını gördüm...”


                                kaynak:habertürk


                                ALLAH Rahmet Eylesin...
                                En son Armağan Dere tarafından düzenlendi; 27.08.2009, 14:22.
                                Hakkı gel sırrını eyleme zahir,
                                Olmak ister isen bu yolda mahir,
                                Harabat ehlini hor görme şakir,
                                Defineye malik viraneler var.

                                Yorum

                                Yükleniyor...
                                X