Şenol Güneş Hocamıza Mektuplar Yazdık, Teslim Ettik... | Şenol Hoca "Devam" Dedi!

[semihkilic61]

sayın hocam

senin isminle büyüdük senin anlattıklarından ders aldık. senin bizi bırakmaya hakkın yok hocam bizim de seni.. ben senin o sahada gördüm mü rahatlıyorum seni dinledim mi rahatlıyorum hiç olmayacak işleri başarabileceğini biliyorum o yüzden bu zaman o zaman değil hocam bu zaman başkaldırı zamanıdır...


SEMİH KILIÇ
EDİRNE
YAKINDA HAKKARİ

[Süleyman Eruyar]

Ülkenin her alanına ŞENOL GÜNEŞ ler lazım derken,

aman hocam bizi GÜNEŞ'siz bırakmayın..

Süleyman Eruyar / İstanbul .

[Gamze]

Bir kitap okuduk, hayatımız değişti…

O kitabın adı Şenol Güneş’ti…

Etten kemikten bir kitap, sesi satırlarımız, günleri hecelerimiz, yılları sayfalarımız olmuş bir adam… Bir öğretmen… Hocam…

Memleketime borcumdur Trabzonsporum… Babamın mirasıdır… Annemin duasıdır… Trabzonsporum, çocuğuma armağanımdır…

Ama bu soyut ismi, Trabzonspor’u, somutlamalı… Demeli ki “İşte oğlum, bak kızım, Trabzonspor budur…”

Trabzonspor sizsiniz hocam…

Bordo siz, mavi siz, ışık siz, yol siz, hak, adalet, onur, şeref, mücadele, hırs, isyan, çalışkanlık, başarı, öfke siz…

Verdiğiniz mücadele, çizdiğiniz yol, tuttuğunuz ışık, alın teriniz, uğradığınız haksızlıklar, kızgınlıklarınız Trabzonspor gibi… Trabzonspor kadar büyük… Trabzonspor’a eş… Trabzonspor’la kardeş…

Siz, Trabzonspor’sunuz hocam…

O, hayatımızı değiştirdi bizlerin baştan tırnağa… İstila etti… Her yer, buram buram Trabzonspor… İki nefesten biri Trabzonspor’a harcanıyor… Adımların çoğu, ona koşuyor…

Trabzonspor bizleri değiştirdi…

Siz, bizleri değiştirdiniz…

Hocam…

Siz Trabzonspor’sunuz…

Trabzonspor da siz…

Demiştiniz ya;

Paraya karşı emeğin savaşı… Tarih yazacak… Ama tarihten önce, onu siz yazdınız hocam…

Ve biz okuduk…

Hocam, inanın…

Biz bir kitap okuduk, hayatımız değişti…

O kitabın adı Şenol Güneş’ti…


Gamze Bal
İstanbul

[Külünkoğlu]

“Trabzonspor, kökleri Trabzon’da ancak dalları Anadolu’da, Türkiye’de, Avrupa’da ve Dünya’da olan ulu bir çınardır.”

Hocam bu sözler size ait ve bu çınarın en iri kollarından biri sizsiniz. Biliyoruz işiniz çok zor bunu söylerken bizimkisi dile kolay neler yaşadığınızı bizler ancak sınırlı olarak tahmin edebiliriz. Sadece Trabzonspor’u değil tabiri caizse Trabzon şehirini taşımaya çalışıyorsunuz.

Haksızlığa uğruyorsunuz, kaderiniz doğruların iyilerin kaderine benziyor. Motivasyonunuz düşüyor.Çok kırıldığınız anlar oluyor ama içinizde taşıdığınız alternatif gücü ortaya çıkarma zamanı. Babam 1944 doğumlu futbol aşığı bir insan onun bir sözü var “futbol sahalarına cesareti ve hırsı Trabzonspor getirdi” derdi. Kendisi de bizde İstanbul’da doğduk büyüdük. Ve kendisi de bizde Trabzonsporlu olduk. Kimler sayesinde ? ve bizim gibi milyonlar... kimler sayesinde ?

Bu gücü yanınızda hissedin.

Türkiye’nin geldiği noktada haklının haklılığı vicdanlarda tescillidir.

Üstün zekalı sözde hukukçuların ürettiği kararların zavallığının ortada olduğunu ve savunmayacak durumda olduklarını hep beraber görüyoruz. Yılgınlık göstererek onların sırıtmalarına sebep olmayınız.

Siz her zaman doğruları söylediniz “Hiç kimsenin neyin ak, neyin kara olduğunu söyleyemediği yerde, ışık söner, özgürlük gönüllü bir tutsaklık olur” bu anlamdaki en güçlü sesimizi lütfen kısmayınız.

Sesimiz şimdi kısılırsa biliniz ki, haksızlık etmek fırsatını bulan herkes acımasızca haksızlık edecektir.

Sizinle aynı anda aynı yöne bakan milyonların hatırını ve sevgisini bir kez daha düşününüz.
Saygı ve sevgilerimle.

Metin Külünk
İstanbul

[Gökhan Koç]

Şenol Hocam,

Sen sadece futbol takımımızın hocası değilsin,

Koca bir nesil senin ahlakını örnek alıyor ve yetişiyor.

Biz seninle ne kadar gurur duyuyoruz bilemezsin,

Trabzonspor taraftarı olarak biz kimseye ne minnet ettik, ne de kimsenin önünde eğildik.

Ve bunu Hocam SENDEN ÖĞRENDİK,

Çakallarla mücadelene bizler için devam et hocam,

Lütfen,

Gökhan Koç
İstanbul

[ozturk]

Sevgili Hocam,

1996 da şampiyonluğumuz binbir hilelerle elimizden alındı.
Takımımızın başında sen vardın.
Gittin.
Yıkıldık.

2005 de şampiyonluğumuz karanlık güçler tarafından elimizden alındı.
Takımımızın başında yine sen vardın.
Gittin.
Yıkıldık.

2011 de şampiyonluğumuz hırsızlar tarafından çalındı.
Takımımızın başında yine sen varsın.
Bu sefer gitme hocam.
Bu sefer yıkma bizi.

Telefonda korku dolu bir ifadeyle "Şenol Hoca istifa mı etti?" diyen bir sevenine aynı korkuları boğazına düğümleyen ve yaş dolu gözlerle "Hayır" diyen sevenlerin için bırakma bizi..

Adem ÖZTÜRK
İstanbul

[Devrim Arslan]

Sevgili Hocama ,

Bu ülkede zorla insanları İstanbul takımlarını tutmayı yönelten sisteme karşı futbol devrimini gerçekleştiren Trabzonsporun değerli hocası olarak seni ve değerlerini her zaman yanımızda görmek isteriz . Bizi bu uzun ve engebelerle dolu yolda yalnız bırakıp birilerini mutlu etme hocam .

Kadıköyden ,
Devrim Arslan

[cewat]

Değerli Hocam,

27 yasimdayim ve trabzonlu oLmamama rağmen Trabzonporlu olmamın sebebisiniz. Sizinle, yani baska bir deyisle Trabzonsporla büyüdüm ben. Trabzonspor'a en fazla bağlandığım dönemler sizin dönemleriniz oldu her seferinde. Futbolu sizinle sevdim, sizi örnek aldım. Geçmişteki yaptıklarınızı izlemek nasip olmadı ama hep bir merakla okudum hayatınızı. Futbola başladım çocuk yaşta, sonra hocalarımdan çok sizin maç sonraları yaptığınız iyi ve kötü eleştrileri dinleyerek geliştirmeye çalıştım kendimi. Belki olamadım ben ama hala olacakmış gibi bir heyecanla her röportajınızı dörtgözle bekliyorum. Şimdi bu yaştayım ve yıllarca futboLun heyecanını 3 - 5 kelimeyle kalbime sokan o büyük üstad, kendi heyecanını kaybettiğini söylüyor. Sizin heyecanınızın kaybolduğu bu lig'den birdaha tek maç izlemek gelmez içimden.. İnşallah sizi bu kadar üzen bilgi yoksunu kişiler, adalet bilincleri yüzünden en büyük cezayı hak yolunda alacaklardır. Allah size sağlık sıhhat versin hocam. İnşallah bizi bırakıp gitmezsiniz ama gitsenizde bu kulüpteki herkesten daha fazla Trabzonsporlu olduğunuz gerçeği hiçbir zaman değişmeyecek ve benim idolüm hep siz kalacaksınız.

Saygılarımla ;
Cevat COŞKUN
İSTANBUL

[Sibel]

Yüreğine sığındığım, adını duymak bile gözlerimi doldurmaya yetecek insan... Şenol hocam, öğretmenim....

Ben daha 21 yaşındayım... Trabzonspor'la yaşayıp, onunla nefes alıyorum.
Ne Dozer Cemil'i gördüm ne de Ali Kemal'i...
Ben bir tek seni görebildim.
Seni yaşayabildim.
Trabzonspor'a dair bütün mutluluklarımın mimarı Şenol Güneş'tir benim.
Gözlerine her baktığımda kaybolduğum insan, Güneşimiz, Güneşimizsin hocam.
Uğruna nelerden vazgeçip neler yapıyoruz Trabzonspor için. Bir futbol takımından çok öte olduğunu en iyi sizler bilirsiniz.
Yaşam sebebi, nefes kaynağı...
Ve O'na en çok yakışan isim, siz, Şenol Güneş...
Biz boyun eğmeyenler, biz bu kurulu düzende ötekiler, biz hakkını arayan sevdalılar...
Onuruyla mücadele edenler...
Işığımız sönmesin, Güneş hep var olmalı, bizimle, yanımızda, Trabzonspor'da.
Yılların acısını taşıyan, ve bu süreçte en çok yorulan kişilerin başındasın, biliyoruz hocam.
Biz de yorulduk, usandık, bittik, tükendik ama hep bir ışık hep bir Güneş başımızı dik tutmaya yetti, pes ettirmedi.
Davamız haklı...
Asla pes etmeyeceğiz.
Demem o ki, elleri öpülesi insan, bir gün o eli öpmek nasip olsun inşallah bana, bizi bırakma...
Bir şiirden alıntı mısralarla son vereyim... Aslında ben;
"Gidersen iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini.
Gidersen sönecek içimdeki ateş,
ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen karanlığa mahkum edeceksin günlerimi
O karanlıkta yolumu kaybedeceğim" diyecektim sana.

Hep kal, hep var ol, yüreği büyük, adam gibi Adam...
***

Sibel Kaya
Trabzon

[Bıyıkoğlu]

Sayın Hocam.

Sen kendini sadece bir teknik direktör olarak tanımlıyor olabilir, bu çirkin kokuşmuş spor camiası içerisinde kırılmış, bıkmış, usanmış hatta yılmış hissediyor olabilirsin. Mücadele gücünü yitirmiş, düzenin pisliği karşısında ışığının etrafı aydınlatamayacağını düşüyor olabilirsin.

Ama senin mücadelenden vazgeçmek, ışığını esirgemek gibi bir hakkın yok. Senin mücadelesini verdiğin adalet ve dürüstlük yolunda senin güneşini takip eden bir ordu olduğunu unutmamalısın. Bu orduya yol göstermek, iyi ve doğru için mücadele etmesini sağlamalısın.

Bir kaç çapulcunun menfaatleri uğruna sporu pislik çukuruna çevirmesinin önlenmesi gerekiyor. Gücümüz yeter veya yetmez, ama vicdanımızın rahat etmesi, çocuklarımızın yüzüne gururla bakabilmemiz için buna mecburuz.

Şimdi vazgeçmek zamanı değil. LÜTFEN..

Ahmet BIYIK
İstanbul

[Mert Pasa]

Yozgatlidan Trabzonsporlu olurmu sorulariyla omrumun gecmesinin nedeni olan temiz yuzlu kalecimiz,hala annemin evinde bir yerlerde senin dort yildiz aldigin maclarin yildiz tablolari duruyordur.

Unal Karamanin iki yil once dedigi gibi Trabzonsporun teknik direktore degil Senol Gunese ihtiyaci var.

Allah seni basimizdan eksik etmesin.

Tayfun Basarir
Yozgat-Baku

[ylmzince]

sevgili hocam

sizin gibi insanlar başkaları tarafından övülmek,şımartılmak istenmez.bunu isterseniz

size sayfalar dolusu övgü mesajları yazılabilir.sizin deyiminizle geçmiş geçmişte kalmıştır elbette

hatalarımızdan ders çıkarıcağız ama önemli olan geleceğe umutla bakıp günümüzde yapılması gereken

asli görevlerimizi yapmak olmalıdır.

süreç içeresinde sadece teknik direktör olmadınız.aynı zamanda öğretmen psikolog güvenlik

görevlisi baba....son yazılı metninizi okudum da kendinizde o enerji bulamadığınızı söylemişsiniz

peki sorarım size ya siz giderseniz trabzonu tanıyan şehrin psikolojisini bilen kim gelebilir ?

sizin yerinize ; yapması gerekenleri cebini para doldurmak koşuluyla yapan insanlar gelirse

neler olacaktır?

trabzonsporun akla mantığa projeye yeniliğe ihtiyacı vardır.

bunların hepsini birleşimi sizin karakter ve olgunluğunuzdadır.

ekonomi politikalarıyla insanları gıpta ile izleten siz ülke futbolunun bir adım daha atması için hiçbir yere

gidemezsiniz.hatta daha ileri gitme gerekirse isteseniz de gidemezsiniz.

çünkü trabzonspor kulübünün kalbinde beynin de kalıcı eserler bıraktınız.terk ettiğiniz sadece

vücudunuz olur.

trabzonspor siz olduğunuz için başı dik trabzonspor siz olduğunuz için ayakta hiçbir hedefinden

kuşku duymadan ilerliyor.

yılmaz ince ankara

[onurcan]

Futbol çok ilginç bir olgu. Dünyada milyarlarca, ülkemizde on milyonlarca kişinin içindeki bastırılmış duyguların, sevinçlerin, hüzünlerin dilediğince yaşanması için, dışa vurulması için bir araç aynı zamanda. Atılan bir gol, alınan bir galibiyet, hayatı boyunca kendini kontrol edip toplumsal normlara bağlı şekilde yaşayan insanların çocuklar gibi sevinmesini, bağırıp çağırıp şarkılar söyleyerek mutluluğunu dışa vurmasını sağlayabiliyor. Bu yönüyle bizler için büyük bir ihtiyaç futbol aynı zamanda. Çünkü hayatımızda çok az şey bizi bu denli özgürleştirebiliyor, duygularımızı açığa çıkarmamıza vesile olabiliyor.

İşte bu çok sevdiğimiz futbolumuzun aslında ne kadar kirli olduğunu, bir takım kişilerin şahsi çıkarları uğruna ne şekilde manipüle edilebildiğini açık seçik gördüğümüz şu günlerde büyük bir hayal kırıklığı yaşamamız yadırganamaz. Ama bu düzen içerisinde geleceğe dair hala bir tutam umudumuz varsa, bunda sizin rolünüz çok büyüktür Hocam. Bugüne kadar yaptıklarınız, söyledikleriniz ve duruşunuz bu fırtınalı ortamda tutunacak birer dal oluyor bizlere.

Geçtiğimiz haftalarda oynadığımız Galatasaray maçının ardından yapmış olduğunuz açıklamada, Trabzon'da oynanacak Fenerbahçe maçı için bize bir çağrı yapmıştınız: "Gelin, takımımızı 90 dakika boyunca taşkınlık yapmadan destekleyin" şeklinde... Sizin bu çağrınızın ardından senelerdir görme imkanı bulamadığım memleketime, Trabzon'a gelmeye ve takımımı o maçta desteklemeye karar verdim. Dedim ya, futbol herkesin içindeki bastırılmış duyguları dışa vurmak için bir araç diye; işte bu yüzden o maçta taraftarlarımız içlerindeki öfkeyi arzu etmediğimiz bir şekilde dışa vurmak durumunda kaldı. Yaşananlar herkes gibi beni de üzdü, ama beni üzen en önemli şey sizi hayal kırıklığına uğratmaktı, sizin arzu ettiğiniz şekilde, bir maç olsun sonuca bakmadan sürekli desteğimizi verememekti.

Şu an ülkemizdeki futbol ortamında haksızın haklıdan daha fazla sesi çıkıyor hep. O sesi bastırmayı arzu edenlerin sesi ise bir şekilde kısılmaya devam ediliyor. İşte bu ortamda düzene başkaldırmak için size her zamankinden çok ihtiyacımız var. Futbolun kirli kalması ve sistemin bu düzenden çıkar sağlayan tarafların arzu ettiği şekilde devam etmesi, pek çok bireyin hayatını yavanlaştıracak ve uzun vadede insanların mutsuz olmasına sebep olacaktır. Bu durum en çok da futbolla yatıp futbolla kalkan Trabzon şehri ve Trabzonspor taraftarları için geçerlidir. Karanlığı aydınlatmak için ışık gerekir, ve elimizdeki en güçlü ışık kaynağımız, Güneşimiz olarak bu zorlu süreçte bizi yalnız bırakmayacağınıza inanıyor, gücünüz yettiğince, göreviniz ve sorumluluklarınız her ne olursa olsun, Trabzonspor camiası içinde olup bizi aydınlatmaya devam etmenizi arzu ediyorum.

Saygılarımla,

Onur Can Saka, Ankara

Not: Şenol Hocamıza içimden geçenleri aktarabilmeme vesile olan BNM yönetimine de teşekkür ediyorum.

[Adem ÖZER]

Sevgili hocam,
sana en çok ihtiyacımız olan şu zamanda bizi yalnız bırakma.
tamam birgün bırakabilrsin ama o gün bugün değil.daha geçen senenin kupasını kaldıracağız birlikte.
bizi Güneş'siz bırakma.
lütfen...
Adem Özer
İstanbul

[ilyas BAHADIR]

Sevgili Hocam
Trabzonsporu trabzonspor yapan değerlerin en başında senin ismin geliyor, bu yüzden sen var olduğun sürece Trabzonspora hizmet etmek ve içinde bulunmak zorundasın, yapmalısın.. çünkü görüyoruz ki kimse taraftar kadar üzülmüyor, onlar kadar yanmıyor ve onlar kadar trabzonsporun iyiliğini isteyen yok maalesef, herkes kendi çıkar ilişkileri içerisinde Trabzonspordan ne kopartırsam kardır hesapları yaparken lütfen ama lütfen sen bizi üzme, tutunabileceğimi nadir sağlam dallardan birisin kadro iyi olur kötü olur, iyi oynarız kötü oynarız bunlar her zaman düzeltilebilir şeylerdir ama senin bu işin içerisinde olman, anlayış olarak sürekli varolman gerek biz buna inanıyor ve seni çok seviyoruz

İlyas BAHADIR
HATAY