Teofilo Antonio Gutierrez Roncancio (Teófilo Gutiérrez)
Şimdi birazcık seni sendezlemeli,
Yani önce ismini ezberlemeli,
Bilmemki sana ilkin ne demeli,
Çok uzun isim, önce onu halletmeli,
Haşlak memleketin çok gol atan Roncancio su,
Güneyde, taçlı kralı oldun, yani Antonio su,
Kar yağışı gördün şaşırdın, şaşırma o da bir su,
Gol orucun bitsin artık, Trabzonun futbolcu su...
*-*
Şimdi sana uzaktayım, ah bir yanında olsam,
Önce sana güzel bir hamsi tavası yapsam,
Yanına da Karacabey, acı soğanı kırsam,
Sen yerken ben de hamsinin tatını sorsam.
*-*
Seni Vakfıkebire götürsem, yağlı peynirli versem,
Gazinoda denize karşı, demli bir çay da içirsem,
Vakfıkebir ekmeğine tereyağı da sürsem,
Marna tepelerinden iskeleyi seyretsem,
*-*
Sonra Akcaabata gelsek, mübarek köftesini yesen,
Sen yerken memleketinin özlemini kafandan silsen,
Kalanima deresinden Karadağ yaylarına gitsen,
Pirzola sofrasında, kemençeyi Kayabaşında dinlesen,
*-*
Sarhoş olursun, Trabzona inince balon gibi hafiflersin,
Ayakların yere basmazki, basınca iki yana sendelersin,
Ula birde yere düşersen, kalkarken söylermi afedersin,
İçmeden sarhoş olana uşaklar demezmi ula ne dersin!!!. *-* Seni o stada öyle bir motive ederimki unutamazsın, Trübüne bakarken gözlerin yaşarır bakamazsın, İspanya arenasındaki boğalar gibi topa çakarsın, Golü atarsın, iki ters bir düz parente de atarsın...!!! *-* İşte O zaman yaparız seni Karadenizli uşak, Çizme körüklü, zıpkalı, gümüşlü, belinde kuşak, Ayakların ölcüsüyle atılan plase gölü konuşsak, Hele o golü at artık, at ki şu Türki'yeyi sustursak... (Adil ÖZGÜR)
Teofilo Antonio Gutierrez Roncancio (Teófilo Gutiérrez)
Şimdi birazcık seni sendezlemeli,
Yani önce ismini ezberlemeli,
Bilmemki sana ilkin ne demeli,
Çok uzun isim, önce onu halletmeli,
Haşlak memleketin çok gol atan Roncancio su,
Güneyde, taçlı kralı oldun, yani Antonio su,
Kar yağışı gördün şaşırdın, şaşırma o da bir su,
Gol orucun bitsin artık, Trabzonun futbolcu su...
*-*
Şimdi sana uzaktayım, ah bir yanında olsam,
Önce sana güzel bir hamsi tavası yapsam,
Yanına da Karacabey, acı soğanı kırsam,
Sen yerken ben de hamsinin tatını sorsam.
*-*
Seni Vakfıkebire götürsem, yağlı peynirli versem,
Gazinoda denize karşı, demli bir çay da içirsem,
Vakfıkebir ekmeğine tereyağı da sürsem,
Marna tepelerinden iskeleyi seyretsem,
*-*
Sonra Akcaabata gelsek, mübarek köftesini yesen,
Sen yerken memleketinin özlemini kafandan silsen,
Kalanima deresinden Karadağ yaylarına gitsen,
Pirzola sofrasında, kemençeyi Kayabaşında dinlesen,
*-*
Sarhoş olursun, Trabzona inince balon gibi hafiflersin,
Ayakların yere basmazki, basınca iki yana sendelersin,
Ula birde yere düşersen, kalkarken söylermi afedersin,
İçmeden sarhoş olana uşaklar demezmi ula ne dersin!!!. *-* Seni o stada öyle bir motive ederimki unutamazsın, Trübüne bakarken gözlerin yaşarır bakamazsın, İspanya arenasındaki boğalar gibi topa çakarsın, Golü atarsın, iki ters bir düz parente de atarsın...!!! *-* İşte O zaman yaparız seni Karadenizli uşak, Çizme körüklü, zıpkalı, gümüşlü, belinde kuşak, Ayakların ölcüsüyle atılan plase gölü konuşsak, Hele o golü at artık, at ki şu Türki'yeyi sustursak... (Adil ÖZGÜR)
Yorum