Nevruz Nedir? |
NEVRUZ Avrasya'nin Ortak Bayrami |
Tabiat ile iç içe, kucak kucaga yasayan, topragi "ana" olarak vasiflandiran Türk'ün düsünce sisteminde "baharin gelisi" elbette önemli bir yere sahip olacakti. Nevruz, Türk dünyasinin kuzeyinden güneyine, batisindan dogusuna kadar uzanan engin cografyada yasayan topluluklarin pek çogu tarafindan yaygin olarak kutlanan bahar bayramidir.Bütün bayramlarin dinî ve millî bir inanistan, o toplumu ilgilendiren ortak bir hatiradan, geleneklerden, duygulardan ve tabiatin insanlara tesir eden bir olayindan dogduguna inanilir. | ![]() |
Nevruz, çesitli kültür çevrelerinde, farkli etnik gruplarda farkli bir muhtevaya ve anlama sahip olmustur. Kültürler arasindaki iletisim sonucunda çesitli kültürlere girmis ve benimsenmistir. Eldeki tarihi kaynaklardan hareketle en eski Türk adetlerinden, bayramlarindan biri oldugu kesinlesmistir. Yeni yilin baslangici, yenilik, cosku, canlanma gibi nitelikler hiç degismeden günümüze kadar yasadigi uçsuz bucaksiz cografyalarda görülmektedir. Çin kaynaklarindan Kutadgu Bilig'e, Kasgarli Mahmud'dan Bîrûnî'ye, Nizâmü'i Mülk'ün Siyasetnâme'sinden Meliksah'in takvimine kadar, Akkoyunlu Uzun Hasan Bey'in kanunlarina kadar gelen bir çizgide Nevruz ile ilgili kayitlar eldedir. Diger taraftan Sivas hükümdari Kadi Burhaneddin Ahmed, Safevi Türkmen Devletinin kurucusu Sah Ismail (Hataî), Osmanlilarda Sultan I. Ahmed ve Sultan Dördüncü Murad gibi hükümdarlarin, Mustafa Kemal Atatürk'ün; din adamlarimizdan Kazasker Bâki Efendi ve Seyhülislam Yahya Efendilerin, sairlerimizden Kuloglu, Pir Sultan Abdal, Kaygusuz Abdal, Sükrü Baba, Hüsnü Baba, Fuzulî, Nev'î Efendi, Nef'î, Nedim, Hüseyin Suad ve Namik Kemal gibi sairlerimizin Fatih devri vezirlerinden Ahmed Pasa'nin; büyük Azeri sairi Sehriyar'in ve büyük Türkmen sairi Mahdumkulu'nun uzun bir tarih boyunca Nevruz bayraminin gelisini "Nevruziye" veya "Bahariye" denilen siirlerle kutladiklarini da biliyoruz. Ayrica Nevruz'un Türk musikisinin en eski mürekkep makamlarindan biri olarak da kültürümüzde yedi yüzyildan fazla bir maziye sahip oldugunu da biliyoruz. Bu makam ilk defa Urmiyeli Safiyûddîn Abdulmü'mîn Urmevî (1224-1294) tarafindan kullanilmistir. Bu sekilde elimizde yirminin üzerinde makam bulunmaktadir. Nevruz gelenegi ne Sünnilikle, ne Alevilikle, ne Bektasilikle dogrudan dogus baglantisi olmayan, Islâmiyetten çok öncelere giden bir gelenektir. Yani bir dinin veya mezhebin bayrami degildir. Bu yüzden de herhangi bir sekilde bir mezhep adina, bir din adina, bir etnik mense adina bagli gösterilmesi, istismar edilmesi bir ayrilik unsuru olarak takdim edilmeye çalisilmasi yanlistir. Tarihin ve kültürün bütün gerçeklerine aykiridir. 1990 yilinda bagimsizliklarini ilan eden Türk Cumhuriyetleri'nde Kirgizistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Azerbaycan ile Rusya Federasyonu bünyesindeki Tataristan 21 Mart Ergenekon/Nevruz Bayrami'ni "Milli Bayram" olarak ilan etmislerdir. Bu günün coskuyla kutlanmasina büyük önem vermektedirler. Türk kültüründen kaynaklanan Ergenekon/Nevruz bayrami, her yönüyle Türk gelenek ve görenekleriyle zenginlesmis ananevi ve temeli bes bin yillik Türk tarihine dayali milli bir bayramdir. Türkiye'de de 1991 yilinda Türk Dünyasi ile birlikte ortak bir gün olarak resmi tatil olmaksizin bayram ilan edilmistir. Nevruz; Türk insanini birbirine kenetleyen, baglayan, Ergenekon'dan demir daglari eriterek dirilen atalarinin ruhlariyla yanan bir atestir. Bu ates, hiç sönmeden binlerce yil yandi ve gelecekte de kivilcimlarindan binlerce gönlü tutusturarak "ortak kültür ocagi"nda binlerce ruhu isitacaktir. Avrasya'nin ,Türk âleminin Nevruz toyu kutlu olsun,Nevruz gülleri gelecege umutlar tasisin. ![]()
|
Yorum