Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

17 Agustos 1999-Gerçek bu olabilir mi!!!?

Daraltma
X
  •  
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • #16


    evet depremle ilgili bu senaryoyu ben de daha önce duymustum. bana göre bu tip söylentilerin amaci ; abd 'nin mutlak herseyin hakimi oldugu ve herseyi yapabilecek kadar güçlü oldugunu toplumumuzun bilinç altina islemek.bu tip bir psikolojik propaganda'dan beklenen ise abd'nin 1 numarali hedefi olan ülkemizin en önemligüvence kaynagiolan halkin direnme gücü ve iradesini kirmak.


    özellikle halkimizdaki artan anti -amerikan egilimden sikayetlerin her düzeydeki (disisleri bakanindan ,büyükelçisine kadar) adb yöneticisinin agzindan sik sik duyuldugu bugünlerde bu tip psikolojik propaganda malzemelerinin artacagini öngörmek mümkün.
    TERKETMEDI SEVDAN BENI

    Yorum


    • #17




      Arkadaslar size birsey hatirlatiyim...


      Israil Kurtarma Ekipleri depremden hemen sonra olay bölgesindeydi bizim kurtarma ekiplerimizden bile önce...


      Tarihte benzeri bir olay var mi varsa gösterin.


      Yorum


      • #18
        su anda amerikada bulunan teknolojinin daha fazlasi var rusyada amerika böle bisey yapmis olsa bunu rusya hemen gun yuzune cikarir (rusyanin amerikaya düsman oldugunu biliyorsunuzdur)bu teoriden öteye gidemez bence böle
        Karanlik geceleri ben uykusuz gecirirken sen sabaha kadar uyuyorsun ondan sonra bana yetismek istiyorsun NE GEZER

        Yorum


        • #19
          İlk olarak Scholes tarafından gönderildi


          Arkadaslar size birsey hatirlatiyim...


          Israil Kurtarma Ekipleri depremden hemen sonra olay bölgesindeydi bizim kurtarma ekiplerimizden bile önce...


          Tarihte benzeri bir olay var mi varsa gösterin.


          Murat kendine gel lütfen! Insanlar tabii ki istediklerine inanir ancak yukarida yazdigin "tek satir" bilimsel içerik tasimayan bir yaziyla insanlarin kafalarini kurcalamak bence ihanettir, bilime ihanet.

          Depremin yerini ve siddetini (özellikle büyük depremler) uzaktaki ülkeler daha gerçekçi olarak tespit edebilir. Tübitak gezimde deprem anindaki sismograf kayitlarini gördüm, orada sadece bir rulonun üzerinde mürekkep gölünden baska bir sey yoktu, yani depremin siddetini Tübitak kesfedemedi.


          Eger Israil'deki teknolojik bir Deprem Arastirma Merkezi, bunu kesfettiyse ve Deprem Arama Kurtarma Ekiplerini daha erken organize ettiyse, (biz arama kurtarma ekibi kurduk diye övünüyorduk, Tayland depreminde "sifir" çektik.) bu adamlara ne diyelim? Yani Murat bizim arama kurtarma ekibimiz yoktu! Mehmetçik yürüttü bu olaylari.


          Arkadaslar Murat'in ve sizlerin kafasini karistiracak yazinin tümünün fiyaskodan ibaret oldugu bilimadamlarinca belirtilmistir, o atestopunun da bir açiklamasi var, depremin yerinin, zamaninin ve siddetinin de.

          Son olarak "metal firtinasi" isimli bir kitaba deginecegim; bu kitap tamamen komplodan ibaret, 2007'de amerikan askerleri istiklal caddesinde yürüyorlarmis! Kitabi okuyamadim ancak okuyanlara "ne kadar da saçma öyle degil mi?" dedigimde, "saçma ama zevkli" diye yanit aliyorum.


          Bunlari fantazi olarak yazanlar olabilir, ancak bizim fantazi yapmaya lüksümüz yok!

          Yorum


          • #20
            [img]smileys/smiley32.gif[/img]

            Yorum


            • #21


              Bunlarin fantezi oldugunu düsünmüyorum,uzaktan deprem yapilabilecegi bir gercektir buna HAARP da deniliyor.Bir kaç makale koyacagim buraya daha sonra fantezi mi yoksa baska birseymi dersiniz bilemiyorum

              Yorum


              • #22
                HAARP -KIYAMET TEKNOLOJISI- (Mart 2000 AKSIYON dergisinden)



                Gölcük 17 Agustos 1999 saat 03;02. Saat gecenin üçüydü ve insanlar can havliyle kendilerini evlerinden disari atmaya çalisirken sanki bir kiyameti yasiyor gibiydiler .Ve sanki insanlarin çogu belki de ölümün kendilerine ne kadar yakin olabilecegini ilk defa bu denli yakindan gördüler.

                Donanma Komutanligi'nin görkemli devir-teslim törenini müteakip deprem hiç beklenmedik bir zamanda, ansizin çikagelmisti. Iki firkateynin gece boyunca aydinlattigi ordu evi yerle bir oldu. Milyarlarca liralik havai fiseklerin aydinlattigi Gölcük semalari bir kaç saat sonra bilim adamlarinin 'deprem asamasi' dedikleri ancak hala ne oldugunu tam olarak anlasilamayan bir 'seyle' aydinlandi. Bir kaç saat sonra, o unutulmaz ugultunun ardindan bütün Türkiye derin uykusundan uyandi. Binalar birbiri ardina devrilirken ölüm binlerce insani ayni anda yakaliyordu.

                Devlet hazirliksiz yakalanmisti. Binlerce insan teknik yetersizlikten ötürü enkazlarin altinda günlerce bir kurtarici bekleyerek öldüler. Kisa süre sonra kamuoyu hummali bir tartismanin içinde buldu kendini. Binalar depreme dayanikli yapilmayisi, fay hattinin üzerinde yerlesim alinlarinin kurulmasi gibi argümanlar sikça duyulan seylerdir. Televizyon kanallari tartisma programlarini depreme ayiriyorlardi. Bu sirada deprem anini yasayan insanlar depremle ilgili ilginç seyler söylemeye basliyor, kamuoyu tam olarak anlam vermese de iddialari can kulagiyla dinliyordu. Enkazdan kurtarilan bir bayan Ali Kirca'nin yönettigi Siyaset Meydani'nda aynen söyle dedi''O gece ne oldugunu bilmiyorum ama bildigim bir sey vardi ki bu depremden farkli bir seydi''

                Iddialara yenileri ekleniyordu. Depremden hemen önce Gölcük'ten Avcilara kadar genis bir alanda görülen ates topunun 'deprem isimasi' oldugunu söyleseler de neden diger depremler de bu kadar açik benzeri bir isima yasanmadigi sorusunun cevabi net olarak verilemiyordu. Öyle olsa bile bu da sadece bir tezdi ve geçerliligi de en fazla diger tezler kadardi.

                Kisa süre sonra fisiltilar dilden dile dolasmaya basladi. Türk basininin saygin isimleri Gölcük depreminin 'suni' bir deprem olabilecegine iliskin görüsleri aktarmaktan çekinmediler.

                Gölcük depremi suni bir deprem olabilir miydi? Bu konuda hemen deprem sonrasinda bir takim teoriler ortaya atilmaya baslandi. Kimine göre Ruslar bomba patlatmisti ve bu da depreme neden olmustur. Kimi Yugoslavya 'ya atilan bombalarin yer kabugunun dengesini bozdugu için depremin oldugunu söylüyordu. Hatta bazilarina göre bu isi PKK bile yapmis olabilirdi. Nitekim CNN, Basbakan Bülent Ecevit ile yaptigi bir röportaj sirasinda böyle bir soruyu sormakta herhangi bir beis görmedi. Kimide bunun baska bir terörist örgütün isi oldugunu veya uzay arastirmalarinin bir parçasi oldugunu söylüyordu. Ancak bu teoriler arasinda en akla yatkin olani ''Future Times'da yayinlanan arastirma dizisinde yer alan hikayeydi.



                Bu senaryoya göre, San Andereas fay hattinda meydana gelebilecek büyük bir depremin Amerikan ekonomisine çok büyük zarar verecegini bilen ABD,ter kabugundaki degisimleri izleyerek, daha deprem olusmadan tektonik katmanlar arasinda artan basinci degisik noktalardan patlatip bosaltarak, büyük depremi küçük depremler haline dönüstürmenin yolunu bulmustu. Yillarca önce Sirp asilli Amerikali bilim adami Nikola Tesla tarafindan gelistirilen bu''düsük frekansli elektromagnetik isinimla yüksek enerji nakli '' teknigini hem Ruslar hem de Amerikalilar uzun zamandir bir silah olarak kullanmanin yolunu ariyorlardi. Bu yöntemle çok uzaktan, hatta uzaydan genis alanlarda tahribat yapabileceklerdi.

                Ancak Pentagon yillardir çok güçlü bir silah gelistirmek amaciyla üzerinde çalistigi bu projeyi, bir yandan da barisçi ''deprem indirgeme''sistemine uygulamak suretiyle tepkileri azaltmayi ve fonlama devamliligini saglamayi amaçliyordu. Bu nedenle proje önce Avusturalya'nin çiplak ve seyrek nüfuslu bölgelerinde denendi ve gelistirildi. Daha sonra bunun deprem bölgelerinde denenmesine geldi sira. Degisik zamanlarda Kafkaslar'da ,Okyanus tabaninda ve

                Güney Amerika'da Ant larda tektonik uyarilar verilmek suretiyle endüktif deprem 'yaratma' konusunda büyük adimlar atildi. Iste bu arastirmalarda Amerika'da HAARP tarafindan yürütülüyordu. Iddialar bununla da kalmiyordu kuskusuz.

                Biz de bu konunun ana kumanda merkezi HAARP ile ilgili kapsamli bir arastirma yaptik. Ulastigimiz sonuçlar ise bir hayli ilginç.



                FIRINLANMIS ALASKA

                Pentagon, Alasaka'da ,Anchorage'in 200 mil dogusundaki Arktik kompleksinde, bin gigawatt'tan fazla enerjiyi atmosferin üst katmanlarina yaymak için dizayn edilmis güçlü bir verici insa etti. HAARP Projesi olarak bilinen bu arastirma dünyanin en büyük ''iyonosfer isiticisini içeriyordu. Bu prototip aygit, dünyanin yüzlerce mil yukarisindaki gökyüzüne yüksek frekansli radyo dalgalari göndermek için dizayn edilmistir.

                Peki ama neden iyonosferin elektrik yüklü partikülleri böyle bir isinima tabii tutuluyordu?

                Amerikan Donanmasi ve Hava Kuvvetlerine göre, bu projenin sponsorlari ''Alaska iyonosferin kompleks doga çesitlenmesini incelemek için ''bu çalismaya katildilar. Pentagon ayrica bu teknolojiyle yeni haberlesme biçimleri gelistirme, orduya ait nükleer denizaltilara sinyal gönderme ve yerin derinliklerini arastirabilen teknolojileri gizlice inceleme imkanini sahip olacakti.

                Bir yildan uzun bir süre önce HAARP üzerine 60 büyük teori yayinlandi. O zamandan beri tahkikat yapanlar bu essiz projeyi UFO olaylarindan Birlesik Amerika'daki dev güç merkezlerine ve en son olarak yakin zamandaki TWA 800 uçaginin düsüsüne kadar herseyle suçladilar.

                Bazilari bunu ''Pentagon'un kiyamet günü ölüm isini'' olarak çevirdiler. Bu teorilerin bir çogu dikkat çekici ve mantikliydi. Bu elestirilerin arasinda Star Wars füze savunma planlarindan, hava sartlari degistirme komplolarina, sun'i deprem yaratma ve hatta belki de insan zihnini kontrol eden deneylere kadar bir çok uygulama bulunuyordu.

                HAARP kompleksi 23 ar'lik arazi üzerine Gakona kasabasi yakinlarinda izole edilmis bir bölge üzerine kurulmustu. 1997 yilinda projenin son safhasi tamamlandiginda, ordu, 3 gigawatt güçten fazla ,2,5-10 megahertz frekans araliginda isinlama yapabilen ''yüksek frekansli bazli bir radyo vericisi ''kurmus ve 72 fit yüksekliginde 180 kule insa etmisti.

                Donanma ve Hava Kuvvetlerine göre HAARP, birkaç mil çapindaki yerlere , ''az miktarda bilinen enerjiyi iyonosfer katmaninin tespit edilen bir yerine göndermek için kullanilacakti''. Tahmin edildigi gibi, Donanma ve Hava Kuvvetleri'nin Halkla iliskiler Departmani projenin hem çevresel etkilerini hem de bu teknolojinin kötü yönde kullanimiyla ilgili soru isaretlerini ortadan kaldirmaya yönelik faaliyetleri yürütecekti.

                Bununla birlikte HAARP projesini yöneten savunma sirketleri tarafindan aslinda Pentagon'un daha güçlü dizaynlara sahip olmasi gerektigini öneriyordu. Bu patentlerden biri 1980'lerde donanma tarafindan bir kaç yil boyunca tasnif edilmistir. HAARP muhalifleri tarafindan ''dumanli isin tabancasi''olarak düsünülen ABD 4,686,605 no.lu patent dosyada ki anahtar bir belgeydi. ARCO Power Technologies Inc.'nin(APTI) sahip oldugu kardes sirket görevini üstlendi. Bu patent Teksas'li fizikçi Prof.Bernard J. Eastlund tarafindan icat edilen HAARP isiticisina çok benzer bir iyonosferik isiticiyi içeriyordu. Sonradan HAARP muhalifleri tarafindan internette yayinlanan patente Eastlund, bunu hem saldiri hem de savunma için iyi bir silah olarak tanitiliyordu.

                Patente göre Eastlund'un bu icadi iyonosferdeki yüklü partikülleri isitarak,uydularin mikrodalga vericilerini bozacak ve ''dünyanin büyük bir bölümünün üzerinde haberlesme iletisiminin bozulmasina neden olacakti. Ancak Eastlund'un dünyanin atmosferindeki bir bölgenin degisimini saglayacak metod ve aygiti ayni zamanda;an sofistike uçaklarin ve füzelerin sahip oldugu yön sistemlerinde karisikliga sebep oluyor, sadece üçüncü parti haberlesme sistemlerini karistirmakla kalmiyor bununla birlikte haberlesme agini ayni zamanda tasiyacak bir veya daha fazla benzeri isinin avantajini sagliyordu. Diger anlamda, digerlerinin haberlesme agini sekteye ugratmak için kullanilan bu sistem ayni zamanda bu icadi bilen biri tarafindan haberlesme agi olarak kullanilabilirdi.''

                Örnegin ''akilci amaçlar için digerlerinin haberlesme sinyallerini yakalar '',''atmosferin genis bölgelerini beklenmedik yüksek irtifalara kaldirarak ''füze veya uçaklarin yön sistemlerini sekteye ugratir'' böylece beklenmedik veya planlanmayan düsman kuvvetlerine ait füzeler bu sekilde yok edilebilir veya yönleri yok edilebilir veya yönleri degistirilebilirdi.

                APTI/ Eastland patenti,Reagan yönetiminin son günlerinde, yüksek teknolojiyle donatilmis füze savunma sistemlerinin planlarinin hala yogun bir sekilde tartisildigi bir dönemde dosyalanmisti. Fakat Eastlund 'un mavi gökyüzü vizyonu klasik Star Wars reçetelerinden daha ileri giderek patentli iyonosferik isitici için daha alisilmadik kullanim yöntemleri önerdi.

                Patent ''odaklama aygiti olarak görev yapacak bir veya birden çok partikül öbegi olusturup atmosferin üst tabakalarindaki rüzgar düzeniyle oynayarak hava degisikligi yapmanin mümkün oldugunu ''belirtiyordu.

                Sonuç olarak, suni olarak isitilmis olan ''genis miktarda günes isigini rahatlikla dünyanin seçilmis bölümlerine ''odaklamak mümkün olabilecekti.

                Kuskusuz HAARP yetkilileri Eastlund'un patentleri veya planlariyla ilgili olan herhangi bir baglantiyi yalanladilar. Fakat bazi anahtar detaylar bunu aksini gösteriyordu. Eastlund'un patentinin sahibi,APTI,HAARP projesini yönetmeye devam ediyordu.1994 yazinda ARCO,APTI,'yi savunma sirketi olarak bilinen E-System's satti. E-System'in sahibi su anda , dünyanin en büyük savunma sirketlerinden ve SCUD-busting Patriot füzelerinin yapimcisi Raytheon'dir. Iste tüm bu gelismeler HAARP tesislerinde basit bir atmosfer biliminden daha fazlasinin oldugunu gösteriyordu.

                Bunlarin da ötesinde, APTI/Easlund 'un patenti Alaska'yi yüksek-frekansli iyonosferik isitici için ideal bölge olarak gösteriyordu çünkü 'bu icat için istenilen yükseklige uzanan manyetik alan çizgileri dünyayi Alaska'da kesiyordu.' APTI ayrica Alaska'yi projeyi güçlendirmek için bol bol yetecek kadar enerji kaynagina yakin oldugu için ideal bir yer olarak görüyordu.

                Kuzey Kutup Bölgelerindeki dogalgaz rezervelerinin genis bölümü ARCO tarafindan satin alinmisti.

                Eastlund ayrica resmi ordu hattini da yalanliyordu. Ulusal Halk Radyosunun gizli ordunun 1980'lerin sonunda ortaya atilan bu çalismasini gelistirmeyi planladigini söyledi. Ve Microwave News'un Mayis/Haziran 1994 sayisinda Eastlund''HAARP projesinin açikça ilk adim olarak göründügünü ''söylüyordu.

                Eastlund'un patenti gerçekten de ''örnek olarak gösterilen referanslar ''da konu ile ilgili yapilan komplolarin tam ortasina düstü. Easlund tarafindan belgelenen iki kaynak, komplo tarihi günlüklerinin devi Nikola Tesla'nin kisa biyografisini anlatan,1915 ve 1940 yillarinda New York Times'ta yayinlanan makalelerdi. Zeki bir mucit ve Edison'un çagdisi olan Tesla, hayat boyunca yüzlerce patent gelistirmisti. Elbette temel bilim hiçbir zaman Tesla'nin makalelerini kabul etmedi ve onun daha sonraki bildirdikleri onu tarihi bir noktada yer almaya itti. Radyo programlarinda veya internet tartismalarinda, hükümetin depremlere neden olmak veya hava sartlarini degistirmek gibi sözde deneyler yaptigi ve bunlari yaparken de, gizli tutulan ''Tesla Teknolojisini'' referans alip,uygulamis olma ihtimali tartisiliyordu.



                Eastlund'un iyonosferik isiticisi için Tesla kuskusuz büyük bir ilham kaynagiydi.22 Eylül 1940 tarihli ilk New York Times makalesi, o zamanlar 84 yasinda olan Tesla'nin, Amerikan hükümetine, uçak motorlarinin 250 mil uzaklikta eritebilecegini ve böylece ülkenin çevresine görünmez Çin Seddi benzeri bir duvar örülebilecegini belirttigini yaziyordu. Bu sekilde Tesla ''telegüc'' ünün sirrini açiklayacakti. Tesla 'dan alinti yapan Times hikayeye söyle devam ediyordu :

                'Mr.Tesla bu yeni tip gücün yüz milyon cm çapinda bir isin üzerinde isleyebilecek, 2 milyon dolardan fazla maliyeti olmayacak özel bir komplekste olusturulabilecegini ve bunu insa etmenin de ancak 3 ay gibi bir vakit alacagini söyledi.'



                8 Aralik 1915 yilinda yayinlanan ikinci New York Times hikayesi Tesla
                'nin en meshur patentlerinden birini açikliyordu ki;bu elektrik enerjisini herhangi bir uzakliga yansitip, onu hem savasta hem barista saygisiz amaçlar için kullanilabilecek bir vericiydi.

                Tesla 'nin fikirleriyle Eastlund'un icadi arasinda ki benzerlik dikkat çekiciydi. Ayrica Tesla ve HAARP teknolojisi'nin birbirine bu kadar benzemesi de oldukça sasirticiydi. Görünüse bakilirsa APTI ve Pentagon,Eastlund'un ve buna paralel olarak da Tesla'nin fikirlerini oldukça ciddiye aliyorlardi.

                Nitekim Eastlund da buna katiliyor gibi görünüyordu. Bir gazeteciye söyle söylüyordu:'HAARP benimkisi gibi bir plan uygulamak için mükemmel bir adim. Hükümet bunun böyle olmadigini söyleyecektir. Fakat eger bir sey ördek gibi vakvakliyorsa ve ördege benziyorsa, onun bir ördek oldugu büyük bir olasiliktir. '

                1976 ÇIN DEPREMI

                Gelin simdide jeofiziksel manipülasyonlar sahasinda nelerin yapildigina ve halen yapilmakta olduguna bir göz atalim.

                Çogu insan elbette insanlarin bu tür seyler yapabildiklerine ya da yapmak istediklerine hiç inanmayabilir. Dolayisiyla bir deprem oldugunda çok az kisinin aklina söyle bir soru gelir.''Bu dogal bir deprem miydi yoksa yapay miydi?'' Açikça söylemek gerekirse Gölcük depreminden sonra ben bu soruyu soranlardanim. Türk basininin en saygin isimleri farkli üsluplarla bu soruyu sormaktan kendilerini alamadilar. Taha Kivanç, Can Atakli ve Sedat Sertoglu süphelerini köselerine aktaran önemli isimlerdi.











                Nicola Tesla'nin '1935'deki kontrollü Depremi ,Teslaya göre ''telejeodinamikçilerin bir eseriydi. Tesla "yerin içinden hemen hemen hiç enerji kaybetmeden geçebilen ritmik titresimlere neden olabilir ve bu mekanik etkileri karadan uzun mesafelere tasiyarak, çesitli essiz etkiler üretebilirdi" diyordu. Senator Claiborne Pell tarafindan yönetilen senato alt komuta oturumda söyle söyleniyordu: "Su anda bir anlasmaya ihtiyacimiz var...Dünyanin askeri liderleri firtinalari yönetip, iklimleri degistirmeden ve düsmanlarina karsi depremler olusturmadan önce..." Senator Pell , böyle bir teknolojinin varligi konusunda bilgi sahibi olmadigi için 1975 yilinda düsmanlar için deprem olusturma kelimelerini telaffuz etmemistir.



                Ayrica 10 Aralik 1976 yilinda Birlesmis Milletler Genel Toplantisinda "Askeri Ve Diger Çevresel Degisim Tekniklerinin Düsmana Yönelik Kullaniminin Yasaklanmasi Anlasmasi"ni onayladigi rapor edilmisti. Eger deprem olusturma kabiliyeti dahil olmak üzere çevresel degisiklik yapabilecek teknoloji olmasaydi, böyle bir rapor yayinlamak acaba mümkün olabilirdi.



                Gölcük depremi gibi

                5 Haziran 1977 tarihli New York Times'da 28 Temmuz 1976 yilinda Çin, Tangshan'da yasanan ve 650.000'in üzerinde kisinin ölümüyle sonuçlanan depremle ilgili bir yazi yeraldi.



                3:42'deki ilk sarsintidan hemen önce , gökyüzü gündüz gibi aydinlanmisti. Tipki Gölcük'te oldugu gibi. Temelde beyaz ve kirmizi olan isiklari 200 mil uzakliktan görmek mümkündü. Birçok agacin yapraklari yandi ve gelismekte olan sebzeler sanki bir ates topu tarafindan kavrulmustu.



                Bazi arastirmacilar bu elektriksel etkilerin elektromanyetik plazma ve top seklindeki aydinlatmayla baglanti olduguna ve garip pariltilarin da Tesla tipi teknoloji ve/veya HAARP benzeri vericilerden kaynaklandigina inaniyordu. Bu renkli isigin pariltisi Tesla'nin 1935'te belirttigi "her çesit emsalsiz etki"den biri miydi? Yoksa bu deprem , hiçbir süphe duymayacak Çin hakli üzerinde uygulanan bir sistem testimiydi? Cevap kesinlikle dogal bir deprem gibi görünmedigi seklindeydi.


                Ocak 1978'de Dr .Andrija Puharich'in ,''Global Manyetik Savas" ve Layman'in 1976 ve 1977 yilinda "Dünya Gezegenine Yönelik Alisilmadik Yapay Etkiler" baslikli detayli bir arastirma raporu yayinlandi. Dr. Puharich raporunda sunlari söylüyordu: "1976 yilindaki büyük depremlerin yaninda bir tanesi vardir ki özel bir dikkat gösterilmelidir. 28 Temmuz 1976, Çin depremi".



                Specula dergisinin ocak 1978 baskisi, "Tesla Etkisi" adi verilen, bir çok bilim adamini inanilmaz bir sekilde etkileyen makale yayinlandi. Makaleye göre belirli frekanslarin elektromanyetik sinyalleri dünyanin gönderilebilirdi. Bu "sürekli dalgada su an dünyanin yüzeyinden beslendiginden çok daha fazla enerji bulunmaktadir.



                1981 yilinda nükleer mühendis ve Amerika'daki önde gelen Tesla arastirmacisi Albay Thomas Bearden ,Amerikan Psikotronik Derneginde bir konferans verdi. Konusmasinin bir bölümünde ayni zamanda 1978 Specula dergisinde de tartisilan Tesla vericileri tarafindan üretilen kalici dalgalardan bahsetti. Albay aslinda HAARP'in nasil çalistigini anlatiyordu:



                "Yaptigimiz sey frekansi degistirmektedir. Eger frekansi bir yönde degistirseniz , enerjiyi dünyanin bir bölümünde hedeflediginiz yerin ilerisindeki atmosfere bosaltirsiniz. Havayi iyonize etmeye basladikça, hava akis seyrini, jet gidislerini vb. seyleri degistirebilirsiniz. Bu mükemmel bir hava makinasidir. Eger ani bir sekilde bosaltirsaniz, bunun için küçük iyonizasyon elde etmezsiniz. Bu kez kivilcimlar ve ates toplari dünyanin yüzeyine bosalacaktir. Bu aletle ileri geri oynayarak dünya çapinda dev hava degisikliklerine yolaçabilirsiniz."



                Mr. Bearden bunu nerdeyse eglenceli bir hava oyuncagi gibi tanitiyordu. Fakat bu ayni zamanda 28 Temmuz 1976 Tangshan, Çinide hatirlatiyor. Kuskusuz 17 Agustos Gölcük depremi gibi de...



                1 ekim 1998 persemde tarihli Hürriyet gazetesinin "Kiyamete Kadar Yetecek Enerji" baslikli haberi konunun bir baska yönüne isaret ediyor olabilir miydi?.



                "17 agustos gecesi dünya enerji bombardimanina ugradi. Eger bu radyasyon depolanabilseydi, dünya kendisine milyarlarca yil yetecek enerjiye sahip olacakti.

                Yorum


                • #23


                  Komplo teorisi sadece. Yine de tam emin olmamak lazim.


                  Sunu untmayin ki tüm ülkeler son teknoljilerini kesinlikle açiklamazlar. Su an dünya teknolojisi kesinlikle göründügünden daha ilerde..


                  Bu arada Metal Firtina kitabini okumanizi tavsiye ederim. Baya iyi simule etmisler. Bir an kendimi gerçekten savasta gibi hissettim. Ordu Istanbul arasinda yolculukta okudum. Istanbul'a geldigimde çevrede Amerikan askerleri görecegimi düsünüyordum..[img]smileys/smiley36.gif[/img]
                  Sâhipsiz olan memleketin batması haktır;
                  Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır!
                  - Eomer -

                  Yorum


                  • #24
                    Herkesin düsüncesi farkli tabiki bu konuda.Ama yasanan her büyük olay neticesinde bu tür teoriler ortaya sikça atilmakta.Ona bakarsaniz ABD 'de yasanan ikiz kule siikastinide ABD'lilerin kendilerinin yaptigini hatta bunla ilgili olarak birçok gayet açiklayici iddalarin oldugunu hepimiz biliyoruz.Yani demek istedigim bu sadece bizim burda yasadigmiz depremde ortaya çikan bir teori degil.
                    Zaman çabuk geçse de bugünleri özlesek.

                    Yorum


                    • #25


                      İlk olarak saglam tarafından gönderildi
                      Murat kendine gel lütfen! Insanlar tabii ki istediklerine inanir ancak yukarida yazdigin "tek satir" bilimsel içerik tasimayan bir yaziyla insanlarin kafalarini kurcalamak bence ihanettir, bilime ihanet.



                      Abi kendimdeyim.Duydugum ve dogruluguna inandigim birseyi paylastim.Ona bakarsan senin yazinda da yorumlarin var.Ondan kimseyi bilime ihanetle suçliyalamazsin herkes düsüncesinde özgürdür düsüncesini paylasmakta özgür oldugu gibi.





                      Yorum


                      • #26


                        İlk olarak saglam tarafından gönderildi
                        Arkadaslar Murat'in ve sizlerin kafasini karistiracak yazinin tümünün fiyaskodan ibaret oldugu bilimadamlarinca belirtilmistir, o atestopunun da bir açiklamasi var, depremin yerinin, zamaninin ve siddetinin de.



                        Koyu renkle yazdiklarinadikkat et serkan abi.Bu da senin duydugun birsey sonuçta gerekçelerini burda bizimle paylasmadan sadece bu cümleyi kullaniyosun.Dogrulu kesin olmiyan bir cümle.Kendi mantiginla bilime ihanet ediyosun...

                        Yorum


                        • #27
                          bunlara komplo teorisi diyebilirsiniz ama depremden onceki gece israil gemileri marmaradaki deprem arastirmalarini birakip israile gitmislerdi ki bunlarin delilleride var ben bunlar ya haarp adli kitapta yada agantha adli timas yayinlarindan aydogan vatandasin kitabinda okumustum
                          Murdar bir halden muhteşem bir maziye kanatlanmak gericilikse, her namuslu insan gericidir...
                          Trabzon icin olmeli, Trabzonspor icin harp etmeli...
                          Mustafa Korkmaz

                          Yorum


                          • #28
                            Anlasildi, siz kanit istiyorsunuz[img]smileys/smiley2.gif[/img]. Ben ödevimi aldim. Darilmaca gücenmece yok, firsat buldukça bilimsel kaynaklardan analizler yapacagim ve sizlere sunmaya çalisacagim.
                            Ama bir iki günde olacak is degil.

                            Unutmadan bu konuda israrci olmam; kendimi konuya hakim hissetmemden kaynaklaniyor. Edited by: saglam

                            Yorum


                            • #29


                              Serkancim kimse bu konuya tamamiyla hakim degil, okuduklarimizdan bilgilerimiz var sadece biz buna bir olasilik gözüyle bakiyoruz sadece fantastik birsey diyip kenara atmiyoruz.Üstte gönderdigim makale aksiyon dergisinde yayinlanmis, bende buraya firsat buldukça nette buldugum HAARP teknolojissi ve Tesla hakkindaki makaleleri yollayacagim.Fikir paylasimi yapalim buna inanip inanmamak farkli birsey ama hepten saçma demek baska...

                              Yorum


                              • #30




                                Tolga güzel özetlemis.Herkes birseyler arastirabilirbirisinin arastirip okuduguyla baskasinin arastirip okudugu ayni olmayabilir ki zaten bilimdipsiz kuyudur.Okuduklarimizin aksi görüs belirtenlere de anlayisli olmak lazimnitekim dünyada tek arastirma yapabilen siz degilsiniz.Kaynaklar hepimize açik paylasalim...





                                Yorum

                                Üzgünüz, bu sayfayı görüntüleme yetkiniz yok
                                Yükleniyor...
                                X