Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Arap Turizmi

Daraltma
X
  •  
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

  • Arap Turizmi

    Trabzon'a yılın ilk 7 ayında 400.000 civarında yabancı turist gelmiş. Her turist ortalama 10 gün kalıyor ve en az kişi başı 1000 Amerikan Doları para harcıyor. Kaba bir hesap ile ilk 7 ayda çoğunluğu Arap olan turistler 400 milyon dolar para harcamış Trabzon'da.

    400 milyon dolar 10-11 milyar TL yapıyor. Eski para ile 10-11 katrilyon lira yani. Turizm sezonunun ağustosta yoğunlaştığı göz önünde bulundurulursa bu rakamın çok daha artacağını anlayabiliriz.

    Bu rakamın büyüklüğünü anlatmak için bir örnek vermek istiyorum. Çaykur 'un 47 çay fabrikası var. Geçen yıl 8,7 milyar TL ciro yapmış. Yani turizm tek başına 47 fabrikadan daha çok ciro kazandırıyor ilimize.

    Buna rağmen bazı kesimler tarafından Arap turistlere menfi göz ile bakılıyor. Arap mülteciler ile Arap turistler karıştırılıyor. Ya da kıyafetleri, pis olmaları gibi nedenlerle istemeyen insanlar var. Çoğu haksız bu ithamların. Çünkü:

    1- Geçen pazar günü Sultanmurat Şenliği 'ne gittim. O güzelim yaylada yerlere bebek bezi dahil envayi çeşit çöp atıldı. Wcleri hic söylemiyorum. Rezalet.Aydıntepe (Bayburt) 'ye indim. Yerler çöp ile dolu. Hemde ilçe merkezi. Yani pislik konusunda bizde hiç fena değiliz

    2- Arap turistlere arabaları günlük 100-200 dolardan kiralarken ( günlük 3-6 bin TL arası) güzel oluyor , günlük evleri 2500-5000 TL arası kiralarken güzel oluyor ama onlar evde çöp bırakınca pia oluyorlar öyle mi ?

    3- Trabzon' da onlarca lokanta ceza aldı. Neden? 300-500 liralık hesaplardan 1000 lira 2000 lira alıyorlarda ondan. Mesela gavur dediğimiz MC Donalds 'tan 10 liralık dondurma alıyorsunuz fiş veriyor. Ama Trabzon Merkezde 1000 liralık yemekte bile fiş istemezseniz vermiyorlar.

    4- Antalya 'da mesela Ruslar çok yaygın. Adam 600-700 dolar veriyor paket tura 15 gün akşama kadar yiyip, içip, sarhoş olup çoğu şehir merkezine dahi inmeden tatil yapıyor. Oysa Araplar şehri dolaşıyor. Heryerine gidiyor. Geçen sene bir Arap bana Şekersu Yaylası 'nı sorduki Trabzonluların %90 'ı yerini dahi bilmez.

    5- Bazı insanlarda sadece Arap düşmanlığı var . Mesela Alanya 'da onbinlerce Rus var. Konut almışlar. Şehre yerlesmisler. Hatta Rusların gazeteleri dahi var bir kaç tane . Kimseden ses çıktığını duydunuz mu? Hayır

    Yanlış anlaşılmasın. Yabancılara adı sanı ne olursa olsun belirli bir oranın üzerinde taşınmaz satılmasına karşıyım. Eski "Mütekabiliyet Yasası " nın derhal geri getirilmesinden yanayım. Mülteciler konusunda da misafirliklerinin dostça sonlandırılıp ülkelerine gönderilmelerini istiyorum. Bazı işlerde ( çay toplamak vb gibi ) belirli sayıda geçici ikametleri sağlanabilir.

    Bunun dışında turizm bacasız bir fabrikadır. Trabzon'a en az 50 fabrika kadar değer kazandırmaktadır. Ulaşımdan, yeme-ıcme ,giyimden, bankacılık sektörüne kadar pek çok sektöre katkı sağlamaktadır. Sapla samanı ayıralım. Destek olalım. Hiç olmazsa köstek olmayalım
    Ne mutlu Türk olana değil , Ne mutlu Türk'üm diyene !

    "Cahilin karşısında kitap gibi sessiz ol." Mevlana

  • #2
    Liberal bir insan olarak fiyatlara söz söylemek istemiyorum. Sonuçta arz talep meselesi. Fakat küresel bir dünyada turisti kaziklamaya çalışırsan Trabzon gibi başka bir ülke/şehir bulurlar. Benzincide yakıt almak için durdum. Almışken dizel enjektör temizleyici de alayım dedim. Trendyolda 3 tanesi 360₺’ye satılan ürünün tanesi 300₺. Üstelik bu ürün benzincide yahu. Asıl satılması gereken yerde. Şark kurnazlığı yapmamak lazım.

    Yorum


    • #3
      Trabzon için Turizmden daha verimli bir seçenek düşünemiyorum. Her şeyiyle tam bir turizm cenneti.

      Gelen turist hangi ülkeden olursa olsun fark etmez.
      "The North Remembers" (Kuzey Unutmaz)

      Yorum


      • #4
        Turistin ırk ayrımı olmamalı.Ama dediğimiz gibi ''turist '' ise .Özellikle bu sezonlarda insanlar kazançlarının büyük çoğunluğunu bu turistlerden elde ediyorlar.İnsanların ekmeğine taş koymak doğru değil.
        • Forum Kurallarına aykırı her türlü durumu lütfen butonunu kullanarak yönetim ekibine raporlayınız.


        Yorum


        • #5
          Güzel başlık... Geçtiğimiz sene bu zamanlarda Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda görevli bir idareciyle ile gündemi konuşuyorduk. Trabzon'da turizmin seyrine geldi konu. Özetle şöyle söyledi:

          "* Marmara kıyılarımız (Silivri, Ereğli, Şarköy, Erdek, Armutlu) genellikle geleneksel yazlıkçı kitleye hitap ediyor. Bunlar özellikle seksenlerde başlayan kooperatif ve devre mülk furyasından nasiplenmiş, şimdilerde çocuk ve torunlarını ağırlayan, orta yaş üstü, İstanbul ve Bursa hatta Ankara gibi merkezlere yakın, üç - dört ay konaklayan vatandaşlarımız.

          * Biraz güneye gittiğinizde Küçükkuyu - Altınoluk - Ayvalık da üsttekine benzer bir profil çiziyor. Orada devreye Bozcaada, Assos ve Cunda gibi gençlere adapte olan (Dönüşen) tesisler giriyor.

          * Çeşme, Kuşadası, Didim ve devamında Muğla - Antalya sahili tamamen yabancı turist için ayrılmış. Burada önemli bir nokta var. Körfez ülkesi turistini buraya yönlendiremezdik. Hem o turistin ihtiyacı (Bunu aşağıda yaşadığım bir örnekle anlatacağım) deniz - kum değildi hem de Körfez turisti buraya gelse, Batılı turisti kaçırma riski vardı. Bence buranın üzerinde durulması gerekiyor.
          "

          Körfez planlaması önce Bursa için yapılmış. Ardından Ordu pilot bölge olmuş. Ancak her ikisinde de turist - yerli halk (Esnaf) uyumsuzluğu projeleri başarısızlığa itmiş. Sonunda yeşil ve mavinin doğal güzelliği ile altyapı imkânları Trabzon'da optimum noktada buluşmuş.

          Üstte bahsettiğim ihtiyaç şu: Serinlik. Bunu destekleyen gözlemimi anlatayım. Birkaç yıl önce eşimle Trabzon'daydık. Maraş Caddesi'nden Meydan'a doğru arabayla gidiyoruz. Aniden sağanak bastırdı. Suluhan'a doğru kaçıştı herkes. McDonald's mı vardı o köşede, tam hatırlamıyorum. Körfez ülkelerinden geldiği belli olan bir turist kadın ellerine göğe açarak çocuklarıyla yağmuru karşılıyordu. Ben söylemeden eşim "İşte bu yüzden Trabzon'a geliyorlar" dedi. Bakanlıktaki yetkiliye bu anımı anlattım. "Tam da bu" dedi.

          Yine verdiği bilgiye göre son sekiz yılda en fazla konaklama tesisi ruhsatı verilen üç şehirden biri Trabzon'muş.

          Pek sevilmezdi rahmetli ama şu yazısını saklarım, okumanızı öneririm: Hıncal Uluç - Trabzon mu, İstanbul mu?

          Unutulmaz Trabzon- Maçka günlerimizde bana gönüllü rehberlik eden oralı dost Ahmet Armutçu bir not göndermiş.. Yorumu size bırakarak sunuyorum. Trabzon Otel Fiyatları (Temmuz/ Kahvaltı hariç).. Ramada 1099 lira. Royal Life 988 lira. Zorlu Grand 875 lira Hilton Garden 806 lira. İstanbul Otel...



          Özetle, kamuoyuna açıklanmamış olsa da bu bir plan. Kent bunu nasıl karşılar? Çözülmesi gereken soru bu. Herkesin fındık bahçesini söküp turizme yatırım yapması beklenemez. Ancak üstteki plana paralel bir kent projesi hazırlanmalı.
          @Taner Uykuçeken Abiyle basketbol maçı için Trabzon'a gittiğimizde Uzungöl'e çıkmıştık. Garsondan yöresel mutfağımızdan yiyecekler getirmesini rica ettik. Ayıptır söylemesi, humus getirdi. (: Humus ve yöresellik...

          Bir sokak röportajındaki kardeşimiz vardı:



          Haklılık - haksızlık ayrı bir tartışma konusu. Bu tutum sadece turist kaçırır.

          "Suriyeliler giderse ekonomi çöker" saçmalığını bir kenara bırakalım, turizm bambaşka bir şey. Önce güvenlik tesis etmeniz lazım. Ardından profesyonel bir hizmet sunmanız lazım. Çeşitlilik önemli. Fakat hepsinin önünde, özünüzü koruyun ve o özden sunum yapın. Tepene de çıkarma. Arap gelecek diye oryantal yapmana gerek yok, yine kemençe çal. Onun için geliyor. Ben Napoli'ye hamsi, mezgit yemeye gitmiyorum. Empati yapılmalı. Ve sadece bugün düşünülmemeli. Uzun vadeli, kalıcı planlar yapılmalı. Şehrin altyapısı çökmemeli. Özel bir dönem bile olsa ne demişti Bodrum Belediye Başkanı: "İlçenin bu kadar kişiyi ağırlayacak kapasitesi yok."

          Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, tatilcilere ve yazlıkçılara seslenerek, "Bodrum, okulların tatil edildiği 16 Mart'tan bu yana ciddi bir nüfus artışı yaşıyor. Bodrum'da yazlığı olan ve buraya gelmek isteyen bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum; Lütfen evinizde kalın. Bodrum'un nüfusu ve sağlık hizmetleri kendi nüfusuna göre dizayn edilmiş. Meydana gelecek nüfus artışında sağlık hizmetleri yetersiz kalacaktır" dedi.


          Bakınız, burası Türkiye'nin turizm incisi bodrum! Yine daha dün Vedat Milor'un bir röportajını okudum: "Bodrum herhalde Türkiye’de fiyat performans açısından yemek yenilecek en kötü yer. "

          Türkiye'de "gastronomi" denildiğinde akla gelen ilk isim Vedat Milor ile yemek, şarap, kültür, Michelin ve Türkiye'de HORECA sektörünü konuştuk.


          Böyle anılmak tabii ki hoş değil. İki kişi, alkolsüz, manzarasız Boztepe'de bir balıkçıda (Sırf sosyal medyada meşhurmuş diye) dört haneli hesap ödemek tehlike çanıdır! (Allah'tan Uzungöl'deki gibi humus değil de yöresel ikramları var). Ya oralar bizim doğup büyüdüğümüz mahalleler. Bu fiyatlandırmaya da dikkat edilmeli. İki turist gelecek diye Yüksel, Set Balık, Arnavutköy Balıkçısı'ndan pahalı olmak... Hıncal Uluç'un yazdığı Zorlu'nun oda fiyatlarının Boğaz'daki Swiss Otel'den yüksek olması gibi...



          * Havalimanı kesinlikle elden geçirilmeli. Pist çok teknik bir konu ama terminal binaları yenilenmeli.

          * Trabzonspor, turizm rotasının bir parçası olmalı. Buna dair bir aktivite görmedim, varsa öğrenmek isterim. Stadyum ve müze gezileri, şehrin merkez noktaları ve turistik lokasyonların girişlerinde standlar kurulmalı. Aşağıda La Rambla örneğini verdim.

          * Tur operatörleri Uzungöl, Sümela, Ayder gibi Trabzon'un doğusuna çalışıyor, o taraf daha hareketli. Ama batısı da fena değildir. (: Üstte bahsettiğim çeşitlilikten kastım bu mesela...

          * Tarihî derinliği olan, yılların üniversite ve memur kentine turizm iyi gelecektir diye düşünüyorum.

          * Duyduğum en sık şikayet, araç kiralama ücretlerinin çılgınlığı. Çözülebilecek konular aslında...


          NOT: Allah aşkına, birbirinden farklı konularda her karşı duruş için "ırkçılık" lafzı kullanılmasın. Ülkede kavramların cılkını çıkardılar. Kimse savunamıyor diye en çok vurulan da ırkçılık oldu. Adam işten çıkarılıyor. "Bana ırkçılık yaptılar" diyor. "Ne dediler" diye sorunca, "İşi yavaş yapıyorsun" diye cevap verdi. Bunu gördüm, yaşadım.

          İlk olarak Oğuz ZEYTİN tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
          Trabzon'a hafta içi günde yirmi beş dış hat uçuşu gerçekleşiyor. Şehrimize yoğun turist ilgisi haberlere de yansıyor.

          Trabzon'u ziyaret eden turist sayısı geçen yılın ilk 7 ayına göre yüzde 43 arttı. Kente Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman ve Ürdün'den çok fazla turist geliyor.


          PassoLig kullanmadığım için detayına hakim değilim ancak şehrin belli noktalarına açılacak bilet satış masalarıyla iç saha maçlarına turist çekilebilir. Ayrıca lisanslı ürün satışı için de turistler için bir pazarlama kanalı oluşturulabilir. Tur firmalarının durak noktalarına kulüp müzesi eklenebilir.

          La Rambla'da Barcelona maçına kolay bilet almanızı sağlayan yetkililer var. Bir tane masa, stadyum ve şehrin haritası, ulaşım alternatifleri... Hemen orada forma, top, flama, t-shirt de satıyor.

          Olmaz değil, zor da değil.

          Gurbetçi arkadaşlar yanlış anlamasın. "Fındık zamanıdır, herkes köyde. Gurbetçiler dönmeden onlara satarız." laflarını çok duydum. Yeni şeyler denemek lazım.
          En son Oğuz ZEYTİN tarafından düzenlendi; 24.08.2023, 09:43.
          Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.

          Yorum


          • #6
            İlk olarak Oğuz ZEYTİN tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle




            Üstte bahsettiğim ihtiyaç şu: Serinlik. Bunu destekleyen gözlemimi anlatayım. Birkaç yıl önce eşimle Trabzon'daydık. Maraş Caddesi'nden Meydan'a doğru arabayla gidiyoruz. Aniden sağanak bastırdı. Suluhan'a doğru kaçıştı herkes. McDonald's mı vardı o köşede, tam hatırlamıyorum. Körfez ülkelerinden geldiği belli olan bir turist kadın ellerine göğe açarak çocuklarıyla yağmuru karşılıyordu. Ben söylemeden eşim "İşte bu yüzden Trabzon'a geliyorlar" dedi. Bakanlıktaki yetkiliye bu anımı anlattım. "Tam da bu" dedi.

            Özetle, kamuoyuna açıklanmamış olsa da bu bir plan. Kent bunu nasıl karşılar? Çözülmesi gereken soru bu. Herkesin fındık bahçesini söküp turizme yatırım yapması beklenemez. Ancak üstteki plana paralel bir kent projesi hazırlanmalı. [MENTION=1329]Taner Uykuçeken[/MENTION] Abiyle basketbol maçı için Trabzon'a gittiğimizde Uzungöl'e çıkmıştık. Garsondan yöresel mutfağımızdan yiyecekler getirmesini rica ettik. Ayıptır söylemesi, humus getirdi. (:

            "Suriyeliler giderse ekonomi çöker" saçmalığını bir kenara bırakalım, turizm bambaşka bir şey. Önce güvenlik tesis etmeniz lazım. Ardından profesyonel bir hizmet sunmanız lazım. Çeşitlilik önemli. Fakat hepsinin önünde, özünüzü koruyun ve o özden sunum yapın. Tepene de çıkarma. Arap gelecek diye oryantal yapmana gerek yok, yine kemençe çal. Onun için geliyor. Ben Napoli'ye hamsi, mezgit yemeye gitmiyorum. Empati yapılmalı. Ve sadece bugün düşünülmemeli. Uzun vadeli, kalıcı planlar yapılmalı. Şehrin altyapısı çökmemeli. Özel bir dönem bile olsa ne demişti Bodrum Belediye Başkanı: "İlçenin bu kadar kişiyi ağırlayacak kapasitesi yok."


            Böyle anılmak tabii ki hoş değil. İki kişi, alkolsüz, manzarasız bir balıkçıda (Sırf sosyal medyada meşhurmuş diye) dört haneli hesap ödemek tehlike çanıdır! (Allah'tan Uzungöl'deki gibi humus değil de yöresel ikramları var). Ya oralar bizim doğup büyüdüğümüz mahalleler. Bu fiyatlandırmaya da dikkat edilmeli. İki turist gelecek diye Yüksel, Set balık, Arnavutköy Balıkçısı'ndan pahalı olmak... Hıncal Uluç'un yazdığı Zorlu'nun oda fiyatlarının Boğaz'daki Swiss Otel'den yüksek olması gibi...

            * Havalimanı kesinlikle elden geçirilmeli. Pist çok teknik bir konu ama terminal binaları yenilenmeli.
            * Trabzonspor, turizm rotasının bir parçası olmalı. Buna dair bir aktivite görmedim, varsa öğrenmek isterim. Stadyum ve müze gezileri, şehrin merkez noktaları ve turistik lokasyonların girişlerinde standlar kurulmalı. Aşağıda La Rambla örneğini verdim.
            * Tur operatörleri Uzungöl, Sümela, Ayder gibi Trabzon'un doğusuna çalışıyor, o taraf daha hareketli. Ama batısı da fena değildir. (: Üstte bahsettiğim çeşitlilikten kastım bu mesela...
            * Tarihî derinliği olan, yılların üniversite ve memur kentine turizm iyi gelecektir diye düşünüyorum.
            * Duyduğum en sık şikayet, araç kiralama ücretlerinin çılgınlığı. Çözülebilecek konular aslında...
            NOT: Allah aşkına, birbirinden farklı konularda her karşı duruş için "ırkçılık" lafzı kullanılmasın. Ülkede kavramların cılkını çıkardılar. Kimse savunamıyor diye en çok vurulan da ırkçılık oldu. Adam işten çıkarılıyor. "Bana ırkçılık yaptılar" diyor. "Ne dediler", diye sorunca. "İşi yavaş yapıyorsun" dediler. Bunu gördüm, yaşadım.
            yazını ilgi ile okudum Oğuz...

            evet gelme nedenleri serinlik ve tabi doğal güzellikler. Biz incecik elbiseler ile sıcaktan yanarken adamlar hırka ile dolaşıyor akşamları....

            şehir turizme çok hazır değil. Çoğu insan Arapları tabiri caizse yolmanın peşinde...Uzungöle gidiyorsunuz bir çayıra oturuyorsunuz mesela. sahibi çıkıyor para istiyor. hemde hatırı sayılır paralar istiyorlar.

            kazıklama konusu çok ciddi. öyle şeyler duydumki aklınız şaşar. saç traşı için 800 lira alan berber mi , 300 liralık yemekten 2000 lira istiyen lokantacımı ne olsa var. Bakın Uuzngölde isim vermiyeyim tanınmış bir otelin geceliği 5000 liradan başlıyor 22 bin liraya bile odalar var. birde adamlar çadır kuranlardan rahatsız oluyormuş. demeç verdiler. Otel geçen yıla göre boşmuş

            herşeyin bir standartı olmalı. herkes yaptığı en ufak şey için bile fiş vermeli. vermeyenler şiddetle cezalandırılmalı ve bunun takibi sıkıca yapılmalı. maalesef insanımız fırsatını bulduğunda soyguncu kesiliyor. afaki konuşmuyorum geçen yıl turimin pik zamanında günlük 300-400 dolara bile araba bulunmadığı zamanlar oldu.

            mesela bir örnek vereyim. deneyin isterseniz. Trabzonda bir yerde yemek yeyin nakit ödeyin. Yabancı menşeili hamburgerciler dışında esnafın %90 ı size asla ve asla fiş vermez. mesela kebapcıda yemek yiyorum kartla ödüyorum. fiş numarama bakıyorum 30-40... yahu o anda bile 30 kişi var orada. müthiş vergi kaçırıyorlar. devlet bunlara bir el atsa vergi gelirlerini inanılmaz biçimde artırır. ben kartla ödyorum. öyle olunca fiş kesmek zorunda kalıyorlar çünkü makine otomatik veriyor.

            bizim insanımız maalesef böyle eline fırsat vermeyeceksin. yoksa turizm geriye gider zamanla yokolur. suyu bile kazıklayarak satanlar yüzünden Bimden su alan Araplar gördüm. koli koli alıyorlar.

            bence en önemli sorunumuz bu...
            Ne mutlu Türk olana değil , Ne mutlu Türk'üm diyene !

            "Cahilin karşısında kitap gibi sessiz ol." Mevlana

            Yorum


            • #7
              İlk olarak Faik Yılmaz tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
              yazını ilgi ile okudum Oğuz...

              evet gelme nedenleri serinlik ve tabi doğal güzellikler. Biz incecik elbiseler ile sıcaktan yanarken adamlar hırka ile dolaşıyor akşamları....

              şehir turizme çok hazır değil. Çoğu insan Arapları tabiri caizse yolmanın peşinde...Uzungöle gidiyorsunuz bir çayıra oturuyorsunuz mesela. sahibi çıkıyor para istiyor. hemde hatırı sayılır paralar istiyorlar.

              kazıklama konusu çok ciddi. öyle şeyler duydumki aklınız şaşar. saç traşı için 800 lira alan berber mi , 300 liralık yemekten 2000 lira istiyen lokantacımı ne olsa var. Bakın Uuzngölde isim vermiyeyim tanınmış bir otelin geceliği 5000 liradan başlıyor 22 bin liraya bile odalar var. birde adamlar çadır kuranlardan rahatsız oluyormuş. demeç verdiler. Otel geçen yıla göre boşmuş

              herşeyin bir standartı olmalı. herkes yaptığı en ufak şey için bile fiş vermeli. vermeyenler şiddetle cezalandırılmalı ve bunun takibi sıkıca yapılmalı. maalesef insanımız fırsatını bulduğunda soyguncu kesiliyor. afaki konuşmuyorum geçen yıl turimin pik zamanında günlük 300-400 dolara bile araba bulunmadığı zamanlar oldu.

              mesela bir örnek vereyim. deneyin isterseniz. Trabzonda bir yerde yemek yeyin nakit ödeyin. Yabancı menşeili hamburgerciler dışında esnafın %90 ı size asla ve asla fiş vermez. mesela kebapcıda yemek yiyorum kartla ödüyorum. fiş numarama bakıyorum 30-40... yahu o anda bile 30 kişi var orada. müthiş vergi kaçırıyorlar. devlet bunlara bir el atsa vergi gelirlerini inanılmaz biçimde artırır. ben kartla ödyorum. öyle olunca fiş kesmek zorunda kalıyorlar çünkü makine otomatik veriyor.

              bizim insanımız maalesef böyle eline fırsat vermeyeceksin. yoksa turizm geriye gider zamanla yokolur. suyu bile kazıklayarak satanlar yüzünden Bimden su alan Araplar gördüm. koli koli alıyorlar.

              bence en önemli sorunumuz bu...
              Faik Abi, benim işletmelere bakış açım şu: İyi yönetilirsen, ayakta kalırsın.

              Kazıklama iyi yönetim mi? Değil. Batarlar inşallah. (: Doğal seleksiyon gibi, bunlar elenir. İşini düzgün yapan, ayakta kalır. Artık alternatif o kadar çok ki... Ve bilgiye ulaşma hızınız müthiş. A işletmesini değil de B'yi tercih edebilir müşteri. Üstelik hizmet sektöründe müşterinin küsmesi çok kolay. Turizm odaklı bakarsak da, bir bloga veya tripadvisor'a yazacağı olumsuz yorumla işletmeye zarar verebilir. İşletme yönetimi şöyle düşünüyor muhtemelen: "Bunlar kalıcı müşteri değil. Tek seferde ne koparırsam kârdır." Öyle düşünmeye devam etsinler...
              Akıl, öfkeyi ve onunla kolayca birleşen bilgisizliği yener. Aklı kullanmak biraz zahmet, çaba gerektirir.

              Yorum


              • #8
                iyi para bırakıyorlar normaldir.
                https://youtu.be/a8MJx39dfuI?si=p_VoeTY8ERg87inV

                Yorum


                • #9
                  İlk olarak Faik Yılmaz tarafından gönderildi Gönderiyi görüntüle
                  kazıklama konusu.
                  Bu insanlar senelerdir gurbetci dedikleri kendi insanlarini kazikladi. elin araplarina napmaz?
                  gecen yaz gene ayni. insan hic utanmazmi? insanin icinde az ahlak,insanlik olmazmi? insan kendini az gelistirmezmi? Bu millet nezaman insanliktan bukadar koptu?

                  anltalya havaalaninda ucaga binmeden bisey baktik. sirf ustunde fiyati yaziyo diye alalim dedik. kiz kasada yazan fiyatin ustune 10 euro kaptirdi. Soruncada bankaniz komisyon kesmistir dedi. ulan banka 1000 senedir komisyon kesmiyo simdi 10 euro kesesi geldi ha?
                  iste bukadar utanmaz. Neyse uzatmayayim.
                  İlk olarak Adem YILMAZ tarafından gönderildi
                  ŞİKE TÜRKİYEDE 10 HARFLİDİR... http://s7.directupload.net/images/120830/dwkkcgqy.swf

                  Yorum

                  Üzgünüz, bu sayfayı görüntüleme yetkiniz yok
                  Çalışıyor...
                  X