Türkçe Sözlük'ten
kefaret isim, din b. (kefa:ret) Arapça keffaret 1. Bir günahı Tanrı'ya bağışlatmak umuduyla verilen sadaka veya tutulan oruç. 2. Diyet: "Onu sevmek bile hayatımın kefareti oluyor."- A. Gündüz. (bir şeyin) kefaretini ödemek cezasını çekmek: "Bunu yapan günün birinde er geç bu günahın kefaretini ödeyecektir."- H. Taner
Yabancı Kelimelere Karşılıklar
leasing : İngilizce bu söz "Bir taşınır veya taşınmazın kullanım hakkının bir kuruluş tarafından belli bir süre içinde ve belli bir kira karşılığında kiracıya verilmesi." anlamını taşımaktadır. Bu söz için dilimizde kiralama karşılığı bulunmaktadır.
kefaret isim, din b. (kefa:ret) Arapça keffaret 1. Bir günahı Tanrı'ya bağışlatmak umuduyla verilen sadaka veya tutulan oruç. 2. Diyet: "Onu sevmek bile hayatımın kefareti oluyor."- A. Gündüz. (bir şeyin) kefaretini ödemek cezasını çekmek: "Bunu yapan günün birinde er geç bu günahın kefaretini ödeyecektir."- H. Taner
Yabancı Kelimelere Karşılıklar
leasing : İngilizce bu söz "Bir taşınır veya taşınmazın kullanım hakkının bir kuruluş tarafından belli bir süre içinde ve belli bir kira karşılığında kiracıya verilmesi." anlamını taşımaktadır. Bu söz için dilimizde kiralama karşılığı bulunmaktadır.
Yorum