Sayfa 1 Toplam 2 Sayfadan 1 2 SonuncuSonuncu
Toplam 34 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 25 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Fernando Diego Armando Maradona

  1. #1
    OYılmaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    14.09.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    33
    Mesajlar
    2,982

    Standart Fernando Diego Armando Maradona

    GÜNEY AMERİKANIN SAKINCALI ÇOCUĞU, UNUTMUYORUZ SENİ ARJANTİNLİ


    Diego Armando Maradona (30 Ekim 1960, Villa Fiorito, Arjantin), dünyaca ünlü Arjantinli futbolcudur. Gelmiş geçmiş en iyi futbolcular arasında yer alır. Kulüp takımlarında oynadığı 588 maçta 311 gol atmıştır. Arjantin milli takımında ise 91 maçta 34 gol kaydetmiştir.



    Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbol yeteneklerinden biri, belkide en önde geleni. Yıllar geçtikçe Maradona’nın adı unutulmaya yüz tutacağı yerde daha da fazla hatırlanıyor. Oynadığı mükemmel futbol, kronikleşmiş yanlışları ve tabii ki kendine has tavırlarıyla...Yakın zaman önce "Yoksa Maradona ölüyor mu?" sorusuyla birlikte tekrar gündeme gelen Arjantinli yıldız, hatırlanacağı gibi 2004 yılında oynanan Boca Juniors - Nueva maçı sonrası kalp krizi geçirmiş ve Özel İsveç - Arjantin hastanesine kaldırılmıştı.

    Kimi çevreler, biraz da Maradorna'nın hareketli geçmişinden cesaret bularak bu ani rahatsızlığın nedenini yüksek dozda alınmış kokain olarak yorumlasalar da ailenin dokturu Alfredo Cahe iddiaları sert bir dille yalanlamış ve hastalığına yüksek tansiyonla miyokard tanısı konulduğunu açıklamıştı. Çok uzun süre önce değil, 2004'ün Nisan ayında Maradona'nın yatağa düşmesinin ardından tüm Maradona hayranları adeta bir matem havasına bürünmüşlerdi. Öldü mü yaşıyor mu tartışmaları sürerken Maradona yoğun bakımdan çıkmış ve ayağının tozuyla şu açıklamayı yapmıştı... "Bana bir futbol topu getirin de sizlere ne kadar iyi olduğumu göstereyim!..''

    Hastalığında Arjantin Devlet Başkanlığı sözcüsü Miguel Nunez'in bile özel olarak ziyaret ettiği Maradona'nın spor yaşamı da bir hayli ilginç... Bu yazıda ünlü futbolcunun başarılarını, ilahlaşmasını, zevklerini tutkularını ve çalkantılı yaşam hikayesini okuyacak, bildiklerinizi yeniden yaşayacak bilmediklerinizi ise hayretle karşılayacaksınız. İşte Arjantin'in dünya futbol severlerine armağan ettiği, adına tarikat bile kurulan, milyonları kendine bağlayan, yüzyılın futbolcusu, yeşil sahaların kural tanımaz anarşisti Arjantinli Diego Armando Maradona'nın ilginç hayat hikayesi...


    Diego Maradona 30 Ekim 1960'ta Arjantin'in başkenti Buenos Aires'in kenar mahallerinden biri olan Lanus'ta doğdu. Fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen küçük Diego, 8 kardeşlik ailesinin beşinci çocuğuydu. Her ne kadar her yıldız oyuncu için aynı hikayenin uydurulduğu düşünülse de, Maradona "topu eline ilk aldığında" daha 3 yaşındaydı. Bu aslında bir Güney Amerikalı çocuk için oldukça olağan bir durumdu. Hatta Diego'nun kuzeni Beto Zarate kendisinin hediye ettiği topla bir oyuncakmışçasına uyuduğunu anlatırdı. Küçük dev adam Argentinos Juniors'a gitmeden önce futbola ilk başladığı takım olan Los Cebollitas’ta (Minik Soğan) oynarken ilk antrenörü Franncis Cornejo onu topla birlikte gördüğünde “İki veya üç kez topa dokunuşu olağanüstü birisinin önümde olduğunu algılamama yetti." diye konuşmuştu.


    Henüz 16 yaşındayken, Macaristan'a karşı Arjantin Ulusal Futbol Takımı’nın formasını giyerek Arjantin'in en genç ulusal futbolcusu olmayı başaran Maradona, iki sene sonra Dünya Gençler Şampiyonası’na takımının kaptanı olarak sahaya çıktı ve Arjantin Maradona’nın önderliğinde şampiyonluğu kazanmasını bildi. Bu başarısının ardından diğer takımlarında dikkatini çeken Maradona Boca Juniors’tan gelen 1 milyon sterlinlik teklifi kabul etti. Ulusal forma altında sergilemiş olduğu performansını Boca formasıylada sürdüren yıldız futbolcu 1979 ve 1980 yıllarında Güney Amerika’da Yılın Futbolcusu seçildi.

    Güney Amerika’da yılın futbolcusu seçilmesinden sonra Maradona artık daha önemli bir futbolcu haline gelmiş ve yurt dışındaki büyük kulüplerinde ilgisini çekmeye başlamıştı. Yıllar 1982’yi gösterdiğinde İspanya ve dünya futbolunun en önemli takımlarından biri olan Katalan temsilcisi Barcelona genç yıldıza yaklaşık 5 milyon sterlin’lik bir transfer ücreti önerisinde bulundu. Maradona Boca’da kazandığı paranın beş misli fazlasını kazanacak ama her şeyden önemlisi adını Arjantin sınırları dışına çıkarmayı başaracaktı. Maradona hiç düşünmeden Barca’nın teklifini kabul etti.

    Aynı sene içinde İspanya Dünya Kupası’na ev sahipliği yapıyor ve Maradona daha Barca ile maça çıkmadan kendini yeni izleyicilerine gösterme imkanıda buluyordu. Ancak finallerde her şey genç futbolcunun istediği gibi gitmedi ve Maradona 2. turda karşılaştıkları Brezilya maçında kırmızı kart görerek oyun dışında kaldı.Ancak genç yıldız Dünya Kupaları'ndaki perfornmansının aksine İspanya’daki ilk sezonunda La Liga, Kral Kupası ve Süper Kupa’yıkazanıyor ve bu başarılarda büyük pay sahibi oluyordu. Barcelona Maradona için önemli bir dışa açılım kapısı olsa da oynadığı kulüpler arasında en büyük başarıyı İtalyan Napoli Kulübü ile yakaladı. 7 milyon sterline transfer olduğu yeni takımına Maradona’nın faydaları o kadar büyüktü ki Napoli’yi tarihinde ilk kez şampiyon yapmayı başardı. UEFA Kupası’nı kazanmaları ise İtalyanların, özelliklede Napolililerin bu futbolcuya olan hayranlıklarının daha fazla artmasına neden oldu. O zamanlar arabalara olan tutkusu ile tanınan Maradona’yı şu an İtalya Başbakanı olan Silvio Berlusconi’de kendi takımına transfer etmek istemiş ama ünlü yıldız kendisine Ferrari F40 hediye eden Napoli Başkanı Ferlaino’yu tercih etmişti. F40’ı hak etmiyor değildi de doğrusu...

    TANRININ ELİ !

    1986 Dünya Kupası’nda Arjantin Ulusal Takımı’nın kaptanı olarak sahaya çıkan Maradona artık sadece futbolu ile değil özel yaşantısı, insanlarla olan ilişkileri ve tavırlarıyla da dikkat çekiyordu. Katıldıkları turnuvadan şampiyon olarak dönen Diego ve arkadaşları finalde Almanya ile karşılaşıp şampiyon olsalarda asıl yankı uyandıran karşılaşma çeyrek finalde karşılaştıkları İngiltere maçı olmuştu. Maç öncesi İngiltere ile Arjantin arasında çok mühim bir ulusal gerginlik olmasa da, 1982 ilkbaharında Arjantin ve İngiltere’nin Falkland adaları için savaşması, İngilizlerin Arjantin deniz altısı Santa Fe’yi batırmaları ve Arjantin ordusunun vermiş olduğu onca cevaba rağmen savaşı kaybetmesi özellikle Arjantin ve Diego Maradona açısından bu maçın ulusal bir dava boyutuna bürünmesine sebep olmuştu. İşte bu sebeplerden dolayı Arjantinliler kazanma hırsıyla dolmuşlar ve Diego Maradona’nın attığı iki gol ile maçı 2-0 kazanmışlardı.

    Peki bu çeyrek final maçının asıl önemi neydi ? Bunun en büyük nedeni hepimizin hafızalarına kazınmış olan maçın ikinci golü olabilir miydi? Hiç kuşkusuz evet!!! Çılgın ve kurnaz futbolcu Maradona’nın İngiliz kaleci Peter Shilton’a attığı ikinci goldü akıllarda kalan... Bu gol futbolseverlerin alışkın olduğu rövöşata, vole ya da kafa golü değildi! Sadece Maradona ve onun ayarındaki futbolcuların gerçekleştirebileciği ve sahanın tümüne yayılan oyuncuları ipe dizdikten sonra 'göstere-göstere' atılan bir gol de değildi! Bu bir el golüydü ! Kuraldışı adam Maradona gene yapacağını yapmıştı ve hakemi kandırarak eliyle gol atmıştı! Bu gol daha sonra kayıtlara “Tanrının Eli ” olarak geçecek olsa da Maradona yine kendine has bir yorumda bulunarak "Ne Tanrısı yahu, benim elimdi işte!" diyecekti. Bir bakıma Maradona’nın atmış olduğu bu sükseli (!) gol aslında İngilizlerin Falkland Adalarını alması kadar ağır bir hadiseydi. Aynı maç içerisinde topu 60 metre sürükleyip kaleci dahil 10 kişiyi geçerek attığı gol ise Diego'nun sadece kurnaz ve fırsatları iyi değerlendiren bir futbolcu olmadığını gösteriyordu.



    1990 VE MARADONA HAYRANLIĞI

    1990 yılında dünyanın en büyük futbol ziyafeti İtalya’da yapılıyordu. 4 sene önce Meksika'da Batı Almanya'yı, Brown, Valdano ve Burruchaga'nın golleriyle 3-2 yenen Arjantin’in karşısında bu kez Batı Almanya değil, Berlin duvarının yıkılmasının ardından, 1 Şubat 1990'da Doğu Almanya ile birleşen tam bir Almanya vardı. Almanlar dört sene öncesini unutmamışlar ve rövanşı almak istiyorlardı. Matthäus, Völler, Klinsmann, Hässler, Kohler ve Brehme gibi yıldız oyunculardan kurulu olan Alman takımı maçı penaltı golüyle (Brehme dk : 85) kazanıyor ve kupa Almanlara gidiyordu. Maradona ise maçtan sonra ağlıyordu. Arkadaşları Arjantin’e dönerlerken Maradona Napoli’ye geçti ve dünya kupasındaki hayal kırıklığının acısını çıkartırmışçasına İtalyan temsilcisini şampiyon yaptı. Tek başına takım olmak deyimi kim bilir belkide o zamanlar çıkmıştı...

    Tek başına bir futbolcu koskoca bir kulübün yapısını değiştirmiş ve insanları kendisine hayran bırakmıştı. Futbolun anarşistiydi o. Kural tanımaz, seviyelerin üstünde bir futbolcu... Öyle ki, Napoli Kulübü'nün Maradona adını ölümsüzleştirmek adına 10 numaralı formanın kullanımını yasaklıyor olması bile verilebilecek en anlamlı hediyeydi. Hatta fanatik Napoli taraftarlarının İtalya 1990 Dünya Kupası’nda oynanan İtalya-Arjantin karşılaşmasında Maradona lehine tezahüratlar yapması işin boyutunun çokça değiştiğinin bir göstergesiydi. Bu sadece fanatizm değil aynı zamanda da Maradona milliyetçiliğiydi! İşte Diego'nun farkı da buydu, arkasından böylesine çılgın bir kitleyi sürükleyebilme yeteneği... Hem de herşeye rağmen!

    MARADONA, DOPİNG OLAYLARI VE SON

    Maradona’ya göre yaşadığı ilk doping olayının tek sorumlusu eski İtalya Futbol Federasyonu Başkanı Antonio Matarrese idi. Ünlü futbolcu bu kararı şöyle yorumlamıştı: “Bu karar Arjantin’in 1990 Dünya Kupası’nda İtalya’nın önünü kesmesi ve doğal olarak maddi zarara uğratmasına verilen bir cevaptır. ” Elbette bu suçlamalar da çok tartışılacaktı.

    Ama asıl skandal ABD 94 Dünya Kupası esnasında patlak verdi. Arjantin'in dünyaca ünlü orta saha oyuncusu Diego Maradona, ilerlemiş yaşına rağmen Yunanistan'a karşı oynadığı mükemmel futbol ve attığı muhteşem gol ile bir çok insanı yeniden heyecanlandırdı. Fazla kiloları ile dikkat çeken Maradona attığı bu golle “Ben hala buradayım” demek ister gibiydi. Bir sonraki Nijerya maçı öncesi yapılan doping kontrollerinde Maradona’nın doping kullandığı tespit edildiğindeyse bütün dünya şaşkına dönmüştü.

    Futbolcunun kullanmış olduğu Ripped Fuel isimli ilaç testlerde pozitif sonuç vermiş ve efsane futbolcu birden kupadan ihraç edilmişti. Ünlü futbolcu her ne kadar doktor kontrolünde devamlı kullandığı Ripped Fast adlı ilacın Ripped Fuel ile karıştırıldığını söylesede iş işten geçmiş ve bu olay Dünya Kupası’nda yaşanan en ağır doping suçu olarak tarihe geçmişti. Doktorun ilaçları karıştırması Maradona için hiç iyi olmamıştı. Maradona olaydan sonra karısı Cladia’yı aradı ve titrek bir sesle şu sözleri söyledi : “Cladia kupadan kovuldum! ” Bu karar hem Maradona için bir nevi son oluyor hem de saygınlığını yitirmesine yol açıyordu. Daha sonra eski takımı Boca’ya dönüp futbol yaşantısına devam ettiysede yaşayan Maradona efsanesi artık sona ermişti.

    Yeşil sahalardaki futbol kariyerini 10 Kasım 2001'de yapılan muhteşem bir jübile ile noktalayan Diego Armando Maradona aynı sene içerisinde FIFA tarafından “Yüzyılın Gelmiş Geçmiş En İyi Futbolcusu” ödülüne layık görülerek hem onurlandırılıyor hemde kaybettiği saygınlığını büyük ölçüde geri kazanarak yeniden efsaneleşiyordu. Hakkında ne denilirse denilsin Armando Diego Maradona futbolseverlerin hafızalarında sıra dışı kişiğiyle hatırlanmaya devam edecek. Ve onun gibi bir yetenek yeşil sahalara daha uzun süreler gelmeyecek.

    MARADONA’DAN İNCİLER

    (Napoli Başkanı Ferliano’nun kendisine Ferrari F40 hediye etmesi üzerine)
    “ Napoli'de oynadığım zamanlar Milan'ın sahibi Silvio Berlusconi beni almayı kafasına koymuştu.
    Her şeye razıydı. Ne istersem onu alacaktı ve bu herkes tarafından duyulmuştu. Bunun üzerine Napoli başkanı Ferlaino o zamanların şartlarında dünyada sadece bende olan siyah bir Ferrari F40 aldı. ”

    (Düz vites araba tutkusu üzerine)
    “ Daha piyasada olmayan arabaları istiyordum onlarda getiriyorlardı. Hatta Napoli Şampiyon olduğunda para muslukları sonuna kadar açılmış ve henüz İtalya'da bulunmayan bir Mercedes Benz Cabriolet getirmişlerdi. Arabayı gördüğümde hayran kaldım ve anahtarı istedim. Araba her şeyi ile mükemmeldi ama baktım ki vites otomatik arabadan inip anahtarı geri verdim. Bu otomatik vitesli dedim evet otomatik son model dediler teşekkür ettim, evime girdim: Otomatik vitesli arabalardan hoşlanmıyordum. Şimdi düşünüyorum da, ne çılgınlık! ”

    (İngiliz kaleci Peter Shilton’a attığı gol üzerine)
    “ O dönemde golü ‘‘Tanrı'nın eli’’ diye açıklamıştım. Ne Tanrı'sı yahu! Diego'nun eliydi !
    Tanrı'nın eli ha... Fotoğrafçılar bile ne olduğunu görememişti. Bu resimde gözlerini kapatan İngiliz kaleci Shilton çok kızdı, beni verdiği veda partisine çağırmadı. Bu gol çok hoşuma gidiyor. İngilizlerden intikamımı bu şekilde almıştım.”

    (Kokain bağımlılığı üzerine)
    “ Kokain kullandığımı her zaman kabul ederim ama hiçbir zaman maçlarda doping yapmamışımdır.Hatta iki kez doping yaptığım için uzaklaştırılmışımdır.Yargıcın karşısına çıktığımda cezama razı olduğumu ama dopingi kabul etmediğimi söylediğim kabul görmedi.”

    (Papa’dan aldığı tespih üzerine)
    “ Ben Papa'yla da tanıştım, çünkü ünlüyüm. Düş kırıcıydı. Anneme bir tespih verdi, Claudia'ya bir tespih verdi, ona verdi, şuna verdi, sonra benim sıram gelince İtalyanca olarak ‘‘Seninki özel’’ dedi. Sinirlenmeye başlamıştım. Annemden tespihini istedim, baktım, benimkiyle aynıydı! Papa'ya doğru yürüdüm, sordum: ‘‘Affedersiniz Papa Hazretleri, benimkiyle anneminki arasındaki fark ne?’’ Bana baktı, sırtıma vurdu, gülümsedi, yürümeye devam ettik. Saygısızlık, sırtıma vurdu, gülümsedi, o kadar! ”

    (Monaco Prensi Albert hakkında)
    “ Monte Carlo'da beni davet ettiği yemeğin parasını bana ödetti! Erken kalkması gerektiğini söyleyip gitti! Onun için kendisini hiç sevmem.”

    ADIM ADIM MARADONA....

    5 Aralık 1970 : Argentinos Juniors’ın “Cebollitas” takımında futbola başladı.
    20 Ekim 1976 : Arjantin Ligi’ndeki ilk maçını Argentinos Juniors forması altında Talleres de Cordoba’ya karşı oynadı. 16. doğum gününe kısa bir zaman kala Giacobetti’nin yerine ikinci yarı başı 16 numaralı formasıyla oyuna girdi.
    14 Kasım 1976 : İlk golünü Lucangioli karşısında San Lorenzo Mar del Plata’ya attı.
    27 Şubat 1977 : Macaristan karşısında ilk ulusal maçına çıktı.
    Mayıs 1978 : Arjantin Ulusal Takım teknik direktörü Cesar Menotti ünlü oyuncuyu genç yaşında prese dayanamayacağı gerekçesiyle 22 kişilik Dünya Kupası kadrosuna almadı.
    2 Haziran 1979 : Ulusal Takım altındaki ilk golünü İskoçya’nın Glasgow kentinde attı.
    7 Eylül 1979 : Arjantin’e liderlik ederek Japonya’daki turnuvada takımının final maçında SSCB karşısında kazanmasını sağladı. 3-1 kazandıkları maçı frikikten attığı güzel bir golle tamamladı.
    19 Şubat 1981 : Boca Juniors ile anlaştı.
    22 Şubat 1981 : İlk maçında Talleres de Cordoba ile karşılaşan Maradona maçı attığı iki golle 4-1 kazandırdı.
    16 Ağustos 1981 : Takımı Boca Juniors ile ilk lig şampiyonluğunu kazandı.
    4 Haziran 1982 : İspanyolların ünlü kulübü Barcelona’ya transfer oldu.
    24 Eylül 1983 : Athletic Bilboa’nın defans oyuncusu Andoni Goicoechea ile girdiği ikili mücadelede ayak bileği kırıldı ve lifleri attı. Böylece bugüne kadar en ciddi sakatlığını geçirmiş oluyordu.
    30 Haziran 1984 : Rekor denilebilecek bir ücret karşılığında İtalyan ekibi Napoli’ye transfer oldu.
    22-29 Haziran 1986 : Dünya Kupası çeyrek finalinde karşılaştıkları İngiltere’ye ünlü “Tanrının Eli” golünü attı. Arjantin’in 2-1 kazandığı maçtaki bir diğer gol ise Maradona’nın topu 60 metre kadar sürükleyip kaleci dahil 10 kadar oyuncuyu geçtiği goldü. Arjantin’i finale kadar taşıyan yıldız oyuncu arkadaşlarıyla birlikte Batı Almanya’yı da 3-2 lik skorla geçerek Dünya Kupası şampiyonluğuna ulaşmasını bildi.
    10 Mayıs 1987 : Napoli’ye lider adam durumuna gelen Maradona takımına tarihindeki ilk şampiyonluğu kazandırdı.
    17 Mayıs 1989 : Takımı Napoli ile UEFA Kupası’nı kazanarak takımlar bazında ilk önemli uluslararası başarısını elde etti.
    29 Nisan 1990 : Takımı Napoli ile bir kez daha lig şampiyonluğu yaşadı.
    8 Temmuz 1990 : Batı Almanya ile finalde karşılaştıkları maçta tartışmalı bir penaltı ile 1-0 kaybederek şampiyonluğa uzanamadı
    17 Mart 1991: Kanında pozitif doping maddesine rastlanınca 15 ay sahalardan uzaklaştırma cezası aldı.
    1992: Doping olayından sonar Napoli’ye dönmeyi reddederek İspanyol temsilcisi Sevilla’ya transfer oldu.
    10 Ekim 1993 : Sevilla’dan ayrılarak Arjantin’in Newell’s Old Boys kulübünü katıldı. Independiente ile oynadığı ilk maçını 3-1 kaybetti.
    31 Ekim 1993 : Ulusal Takım’a geri dönerek 1994 ABD Dünya Kupası eleme maçında Sydney’de Avustralya’ya karşı mükemmel oynadı ve attığı gol ile takımının finallere katılmasını sağladı.
    2 Aralık 1993 : Newell’s ile son maçını Huracan’a karşı oynadı.
    Haziran 1994 : ABD 94 Dünya Kupası’nda iki maç oynadı. Yunanistan’a attığı mükemmel gole karşın bir sonraki maçta doping kullandığı ortaya çıkınca hem kupadan ihraç edildi hemde Yunanistan’a attığı gol sayılmadı.
    3 Ekim 1994 : “Deportivo Mandiyu of Corrientes” takımı ile ilk teknik direktörlük deneyimini yaşadı. 2 ay sonra istifa etti.
    6 Mayıs 1995 : Racing takımı ile ikinci teknik direktörlük deneyimini yaşayan Maradona 4 ay sonra istifa etti.
    7 Ekim 1995 : Boca Juniors’a oyuncu olarak geri döndü. Boca’nın Colon’u 1-0 yendiği maçta Boca taraftarları Bomborena Stadyumu’nda ünlü oyuncu için mükemmel bir hoş geldin partisi hazırladılar.
    1996 : Boca Juniors’da oynamaya devam etti.
    24 Ağustos 1997 : Takımı Boca Juniors ile birlikte yeni sezona mükemmel bir grafik ile başladı. Boca’nın Argentinos Juniors’u 4-2 yendiği maçta penaltı golü kaydetti. Maçtan sonra kanında yine pozitif bulunan Maradona’ya büyük ihtimalle entrika kurulabilmiş olacağı açıklandı.
    25 Ekim 1997 : Boca Juniors’un ezeli rakibi River Plate karşısında son maçına çıkan Maradona deplasmanda maçı 2-1 lik skorla tamamlayanlardandı.
    30 Ekim 1997 : 37. doğum gününde futbolu bırakmaya karar verdiğini açıkladı.
    1998 : Dünya Kupası’na katılmadı fakat takımla Fransa’ya uçup Arjantin TV’si için maç yorumlamaya başladı.
    Kasım 1998 : Yedi seneden fazla bir aranın ardından İtalya’yı ziyarete gitti.
    1999 : Hayatı hakkında çekilecek film teklifini değerlendirerek bir İtalyan filmi olan “Tifosi” de oynadı.
    24 Ağustos 2000 : Napoli kulübü Maradona’nın taşıdığı 10 numaralı formayı emekliye ayırarak hiçbir oyuncunun bu formayı giyemeyeceğini belirtti.
    11 Aralık 2000 : Maradona FIFA’nın Yüzyılın Gelmiş Geçmiş En İyi Futbolcusu Ödülü’ne layık görüldü. Maradona ödülünü İtalya’nın başkenti Roma’da kendisi için hazırlanan bir tören eşliğinde aldı.
    10 Kasım 2001 : Futbola kendi sahasında veda etmek istediğini açıklayan Maradona’nın onuruna başkent Buenos Aires’te 60.000 kişinin katıldığı ve dünyada milyonlarca kişinin izleme fırsatı yakaladığı bir veda maçı düzenlendi. Efsane 10 numaralı formasıyla sahaya çıkan Maradona kendisine gösterilen ilgi karşı karşısında göz yaşlarına hakim olamadı. Arjantin Ulusal Takımı Dünya Karması’nı 6-3’lük skorla geçti.
    19 Temmuz 2002 : Napoli tarihinde ilk defa açık mavi formasını giymeyerek Maradona’nın onuruna 2002-2003 sezonu için mavi-beyaz çizgili Arjantin Ulusal Takımını çokça anımsatan formayı giymeye başladı

    Konu OYılmaz tarafından (01.06.2008 Saat 14:53 ) değiştirilmiştir.
    Kazimişi gzas vorert

  2. #2
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır
    Üyelik tarihi
    30.12.2007
    Yaş
    34
    Mesajlar
    345

    Standart

    unutmuyoruz seni diyince bi an öldü sandım

  3. #3
    OYılmaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    14.09.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    33
    Mesajlar
    2,982

    Standart

    Alıntı master yoda Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    unutmuyoruz seni diyince bi an öldü sandım

    Maradonalar ölmez
    Kazimişi gzas vorert

  4. #4
    argentina - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05.08.2006
    Yaş
    42
    Mesajlar
    869

    Standart

    dünyanın gelmiş geçmiş en büyük topçusudur

    zaten yapılan ankette dünyada teknik adamlar pele demiş, halk arasında yapılan oylamada maradona çıkmış

    ben peleyi bilmem ama

    sıradan bir takım olan napoliyi sampiyon yapıp ,uefayı aldıran,sonra 86 dünya kupasını bi futbolcu aldırıyorsa takımna bence en büyük odur...
    Pele zerre kadars evmez kendini peki biz peleyi seviyormuyuz.

    hazır pele demişken biraz yazayım ben

    fifanın fino köpeği gibi yapılan her davete her açılışa koşa koşa giden, geldiği tenekeli mahalleleri unutup kravat takmakla sosyete oldum sanan.. 50 lerin defans nedir bilmez futbolunda, topu ayağında saydırıp gol atınca dünyanın en büyüğüsün diye 50 yıl slogan atıldığı için iyice bir tarafı kalkan bi adamdır pele..

    90 lı yıllarda italya gibi güney-kuzey kutuplaşmasının olduğu ve güneylilerin şampiyon çıkarmasına imkansız gözüyle bakılan ve dünyanın en zor ligi olan bi ortamda, düşme hattındaki bir takımı seri a şampiyonu yapmaktır en büyük başarı.. pele 90 lı yıllarda oynasaydı, romario dan çok daha fazla şey vereceğini düşünmek saçmadır, romario yu 50 lilerin futboluna koyun pele gibi bi adam çıkıcaktır karşınıza.. eldivensiz kaleciler, stopersiz sistemler..

    bugün ronaldinho nun yediği baskıyı markajı tekmeyi yiyip pele olabiliosan pelesindir.. yoksa tarihten masalsı bi adamsındır sadece..

    zidane ı pek sevmesem de dünyanın en büyük 3 oyuncusu:

    maradona-zidane-cruyf tur bence..

    sen kıskanmaya devam et pele MARADONAYI...

    Boca Es mi Religion, Maradona Es Mi Dios, La Bombonera Es mi iglesia!!









    Eğer Papa Fakirleri O Kadar Düşünüyorsa Önce Altın Kubbeleri Satışa Çıkarsın

    Diego Armando Maradona

  5. #5
    Kazım Uzunboy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12.12.2006
    Nereden
    Ankara
    Mesajlar
    21,714

    Standart

    Alıntı OYılmaz61 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    (Monaco Prensi Albert hakkında)
    “ Monte Carlo'da beni davet ettiği yemeğin parasını bana ödetti! Erken kalkması gerektiğini söyleyip gitti! Onun için kendisini hiç sevmem.”




    E adam para basıyor tabi ödetir.
    Konu Kazım Uzunboy tarafından (11.10.2009 Saat 14:05 ) değiştirilmiştir.
    Yaşamak Direnmektir!

  6. #6
    argentina - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05.08.2006
    Yaş
    42
    Mesajlar
    869

    Standart

    aYRICA onun başarısnı tartışanlara derimki tüm zamanların en büyüğü.. herşeyiyle her hareketiyle bi yıldız.. onda yıldızların sahip olduğu bi psikoloji var, o yüzden kimse ona kravat taktırıp, fifanın finosu haline getiremezdi, o isyanın sesiydi, o boca taraftarının tanrısı bizim için futbolun ilahıydı hep, hep te öyle olacak (ölünün arkasından konuşur gibi oldu) : )

    şunu unutmadan, barca yla 5 kez lig şampiyonu olabilirsiniz, yada brezilyayla 3 kez dünya şampiyonu, real i 5 kez avrupa şam. yapabilir, liverpool la pl e ambargo koyabilirsiniz..

    ama italya gibi ölümüne oynanan bi ligde, düşme potasındaki bir takımı alıp seri a ve uefa şampiyonu yapmaktır başarı.. Sevinçten fakir napoli tarftarını ağlatıp Yarın gene borçlarım olucak ama bu gece Kral biziz deditrmektir başarı.

    hiç kazanamayan, hiç şansı olmayan güneylilere onurlu bir sevinç yaşatmaktır kahramanlık..

    italyada oynanan italya-arjantin maçında tribünleri arjantin diye bağırtabilmektir efsane olmak..

    bunları başaran 2. bi oyuncu daha yok dünya üzerinde..
    Eğer Papa Fakirleri O Kadar Düşünüyorsa Önce Altın Kubbeleri Satışa Çıkarsın

    Diego Armando Maradona

  7. #7
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır
    Üyelik tarihi
    30.12.2007
    Yaş
    34
    Mesajlar
    345

    Standart

    Alıntı argentina Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    dünyanın gelmiş geçmiş en büyük topçusudur

    zaten yapılan ankette dünyada teknik adamlar pele demiş, halk arasında yapılan oylamada maradona çıkmış

    ben peleyi bilmem ama

    sıradan bir takım olan napoliyi sampiyon yapıp ,uefayı aldıran,sonra 86 dünya kupasını bi futbolcu aldırıyorsa takımna bence en büyük odur...
    Pele zerre kadars evmez kendini peki biz peleyi seviyormuyuz.

    hazır pele demişken biraz yazayım ben

    fifanın fino köpeği gibi yapılan her davete her açılışa koşa koşa giden, geldiği tenekeli mahalleleri unutup kravat takmakla sosyete oldum sanan.. 50 lerin defans nedir bilmez futbolunda, topu ayağında saydırıp gol atınca dünyanın en büyüğüsün diye 50 yıl slogan atıldığı için iyice bir tarafı kalkan bi adamdır pele..

    90 lı yıllarda italya gibi güney-kuzey kutuplaşmasının olduğu ve güneylilerin şampiyon çıkarmasına imkansız gözüyle bakılan ve dünyanın en zor ligi olan bi ortamda, düşme hattındaki bir takımı seri a şampiyonu yapmaktır en büyük başarı.. pele 90 lı yıllarda oynasaydı, romario dan çok daha fazla şey vereceğini düşünmek saçmadır, romario yu 50 lilerin futboluna koyun pele gibi bi adam çıkıcaktır karşınıza.. eldivensiz kaleciler, stopersiz sistemler..

    bugün ronaldinho nun yediği baskıyı markajı tekmeyi yiyip pele olabiliosan pelesindir.. yoksa tarihten masalsı bi adamsındır sadece..

    zidane ı pek sevmesem de dünyanın en büyük 3 oyuncusu:

    maradona-zidane-cruyf tur bence..

    sen kıskanmaya devam et pele MARADONAYI...

    Boca Es mi Religion, Maradona Es Mi Dios, La Bombonera Es mi iglesia!!









    Yazdıklarının hepsinin altına imza atıyorum al bendende o kadar.
    Pele sisteminin adamıdır maradona ise asi çoçuk.Gerçekte asıl zenci olan pele değil maradonadır.Bu arada pele nin avrupada hiç bir başarısı yoktur hep ülkesinde oynamıştır.Düşünün brezilya liginde ne kadar sert markaj altında oynamış olabilirki?

  8. #8
    ilhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.01.2007
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    19,991

    Standart

    Pele'den sonra dünya futbol tarihinin en iyi futbolcusu bana göre İzlemek isterdim o dönemlerde olup.
    Türkçe, Turkche olmasın! Dilimizi koruyalım! Türkçeye 29 harf yeter!

    “Ben basit bir '
    iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum:
    “Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!”
    Eduardo Galeano


    "İhaneti severim, ama hainlerden nefret ederim." Cesar

  9. #9
    _SeRKaN_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    14.06.2007
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    43
    Mesajlar
    3,777

    Standart

    Hayırdır başlık açılmış futbolumu bıraktı yoksa.. Şakası bir yana 1 numaraydı hep..
    ..TaKLiTLeRi aSıLLaRı Ya$aTıR...TaRz oLMaK ßir AyRıCaLıKDıR..

  10. #10

    Üyelik tarihi
    01.10.2006
    Nereden
    Aksaray
    Mesajlar
    12,494

    Standart

    Dünkü sevinci görülmeye değerdi.

    Ayrıca maçın son anları da izlenmeye değerdi.
    Öyle ki, bu sabah maçın sonunda neler olduğunu öğrenince az önce tekrarını izledim.

    Eleme grubunda hayal kırıklığı yaratan Arjantin, 1-0 öne geçmesine rağmen 89'da ki inanılmaz bir yağmur altında golü kalesinde görmüşken uzatma anlarında Palermo sahneye çıkınca güçsüz Peru'yu 2-1 ile geçmiş oldu. Bu golün hemen ardından, orta alandan Peru'lu oyuncuların vurduğu topun direğe çarpması ise Arjantin'lileri herhalde epey korkutmuştur.




  11. #11
    Paksoy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    07.06.2008
    Nereden
    Uşak
    Yaş
    39
    Mesajlar
    9,201

    Standart

    süper bir maçtı

  12. #12
    Cem Akyüz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25.07.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    8,600

    Standart

    İnanılmaz bir maç ve son dakikada gelen zafer..Umarım Arjantin dünya kupasına gider..Milli takımlar bazında desteklediğim 2 takımdan biridir Arjantin
    Trabzonspor bizim varolma,bu dünyaya gönderilme nedenimizdir
    As Roma
    Francesco Totti "10"
    Twitter:cemtotti61

  13. #13
    ilhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.01.2007
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    19,991

    Standart

    Martin Palermo'nun hayat öpücüğü
    Türkçe, Turkche olmasın! Dilimizi koruyalım! Türkçeye 29 harf yeter!

    “Ben basit bir '
    iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum:
    “Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!”
    Eduardo Galeano


    "İhaneti severim, ama hainlerden nefret ederim." Cesar

  14. #14
    Adem Erdoğan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.03.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    18,017

    Standart

    Alıntı ilhan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Pele'den sonra dünya futbol tarihinin en iyi futbolcusu bana göre İzlemek isterdim o dönemlerde olup.
    Bence dünyanın en iyi futbolcusu Maradona.

    Yalnız hocalığına gelince aynı şey geçerli değil, dün gece maçı izledim ölüp ölüp dirildiler, Arjantin bu durumlara düşmemeliydi.90'da 2-1 oldu ondan sonra Peru'nun bir şutu direkten auta gitti.

  15. #15
    Mustafa ÖZDEMİR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.06.2008
    Nereden
    Trabzon
    Yaş
    34
    Mesajlar
    13,857

    Standart

    bence de dünyanın en iyi futbolcusu .ama teknik direktör olarak kendisini hala gösteremedi...

  16. #16
    Selim Turan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.02.2006
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    1,846

    Standart

    PES 2009'da favori oyuncum

    Not: Arjantin ile dünya kupasını aldığınızda çıkan Classic Argentina kadrosunda adı Malgani


  17. #17
    Berk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    28.03.2006
    Nereden
    Trabzon
    Yaş
    31
    Mesajlar
    6,427

    Standart

    ''Belki hiç birşey yolunda gitmedi ama hiçbir şey de beni yolumdan etmedi." | ECG

  18. #18
    Trabzonspor Kongre Üyesi

    Serdær - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.10.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    37
    Mesajlar
    11,460

    Standart







    Büyük Takım Büyük Futbolcularla Olur !..
    Real Madrid
    Manchester United
    twitter.com/TSerdarSx

  19. #19
    Trabzonspor Kongre Üyesi

    Serdær - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.10.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    37
    Mesajlar
    11,460

    Standart



    Büyük Takım Büyük Futbolcularla Olur !..
    Real Madrid
    Manchester United
    twitter.com/TSerdarSx

  20. #20
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    mehmets61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    18.02.2008
    Nereden
    Bursa
    Yaş
    37
    Mesajlar
    2,201

    Standart

    gol sevinci çok güzeldi o göbekle nasıl kaydı sudayenmelerine sevindim
    TRABZONSPOR

  21. #21
    Trabzonspor Kongre Üyesi


    Üyelik tarihi
    09.07.2007
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    5,608

    Standart

    Arjantin maçı kazandım derken 90. dakikada kalesinde golü görüyor ve akabinde 90+3 te tüm Arjantinlileri ve Maradona yı kendinden geçiren gol geliyor.
    Şuanda grubunda 4.sırada Arjantin ve son maçı 1 altsırada bulunan Uruguay ile deplasmanda oynayacak.
    İnşallah gruptan çıkmayı başarırlar.
    Sen ağlat biz severiz seni...
    Aşkın rengi:BORDO-MAVİ
    ts_mania

  22. #22
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    28TS61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    03.08.2006
    Nereden
    Almanya
    Yaş
    41
    Mesajlar
    16,786

    Standart

    dünya kupasi diye bir baslik bulamadigimdan buraya yazim dedim.

    suan uruguay-arjantin maci baslamak üzere ve tribünler tikli tiklim dolu ve destekliyorlar.

  23. #23
    Cem Akyüz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25.07.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    8,600

    Standart

    Alıntı 28TS61 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    dünya kupasi diye bir baslik bulamadigimdan buraya yazim dedim.

    suan uruguay-arjantin maci baslamak üzere ve tribünler tikli tiklim dolu ve destekliyorlar.
    atmosfer çok güzel..maçta güzel geçiyor kıran kırana kapışıyorlar..pozisyon yok ama mücadele harika..Messi oyunda ama yokları oynuyoruz 2.yarı sorumluluk alır umarım..Uruguay ilk 15 dakika baskılıydı ama sonrasında Arjantin baskıyı kırdı..Arjantin kendine yetecek sonucu alır umarım
    Trabzonspor bizim varolma,bu dünyaya gönderilme nedenimizdir
    As Roma
    Francesco Totti "10"
    Twitter:cemtotti61

  24. #24
    futbalski60 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.08.2007
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    7,803

    Standart

    Lugano atıyordu az daha
    Trabzon SK 1967
    #8 Adam Maher

  25. #25
    Cem Akyüz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25.07.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    8,600

    Standart

    Uruguay:0 Arjantin:1...2.yarı mücadele gene çok iyiydi..Arjantin duran topun devamında kazandığı pozisyonda golü buldu ve maçı kazandı..Bu sonuca çok sevindim..Maradona'nın sevinci görülmeye değerdi maçtan sonra mutluluktan ağlıyordu
    Trabzonspor bizim varolma,bu dünyaya gönderilme nedenimizdir
    As Roma
    Francesco Totti "10"
    Twitter:cemtotti61

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •