http://www.herseyspor.com/haber-deta...si-haberi.aspx
Bu haber için uydurma deniliyordu. Umarım yalan haberdir...
ligtv nin sayfasında markus merk maçım analizinde var.
http://www.ligtv.com.tr/VideoHaber/?r=1&hid=104059
http://www.herseyspor.com/haber-deta...si-haberi.aspx
Bu haber için uydurma deniliyordu. Umarım yalan haberdir...
Trabzonspor'un "T"si büyük yazılır!
Hocaları üçe ayırırsak; 1-Takımı kalitesinin üzerinde şekle sokanlar 2-Hakkını verenler 3- İyi kadroları berbat edenler. Bize az parayla çok iş yapacak, kadrodaki her bir oyuncuyu limon gibi sıkacak bir hoca gerek. İsim olarak "x isim gelirse bizi mutlaka başarıya taşır" diyemiyorum. Bu derece yakından takip etme şansım yok. Yalnız yerli-yabancı ayrımında yabancıdan yanayım. Beklentileri karşılayacağına inandığınız, arkasında gerçek anlamda durabileceğiniz, kulübün şartlarıyla uyuşan bir hocayı takımın başına getirirsiniz. Hocanın kafasında bir oyun yapısı olur. Bu yapıya uygun isimler tespit edilir ve gereği yapılır. Transfer işi bir sisteme bağlanır, gelecekler de gidecekler de aylar öncesinden bilinir. Birkaç yıl öncesinin Lyon'u ulaşılması gereken nokta olarak alınabilir. Tabi bütün bunlar hayal gibi duruyor, zira Trabzon'daki kafa yapısı yabancıyı içinde barındırmıyor. Çokça göstermelik olduğundan minimum kredi veriliyor ve ilk fırsatta kovuluyorlar.
Şenol hocanın bu 4. gelişi.Sadece bu bile ona sağlanan kredinin büyüklüğünü gösteriyor. Hocanın Trabzonspor dışında hangi kulüplerde ne türden başarılar yakaladığını şöyle bir kenara bırakalım. Son gelişinin ardından 2 yıl geçti ve tahminim bu süreçte 100 civarı maça çıktık. Bu sürede Şenol hoca Trabzonspor'a ne kattı? Broos sonrası geldiğinde klasik olarak enkaz aldığı söylendi. Şenol hocanın takımı değil falan derken vasat bir sezonu geride bıraktık.Deplasmanda uzun süre kazanamadık. Finalde rakibimizin fb. olması dışında bi esprisi olmayan herhangi bir hocayla alabileceğimiz TR kupasını aldık.
Sezon öncesi tam bir leş olan Liverpool'a karşı oyun olarak fena değildik ama sonuç olarak 2 mağlubiyetle elendik. Geçen sezon fazla sayıda galibiyet aldık ve 82 puan topladık. Fakat saha içine gelirsek sezon boyunca iyi oynadık diyebileceğimiz 6 bilemedin 7 maç vardır. Hele sezonun 2. yarısında son 2-3 maç hariç maçların tamamında dokuz doğurduk. Bu süreçte fb. ile oynadığımız maçı ortasahayı geçemeden kaybettik. Halbuki olası bir galibiyetin fb.yi safdışı edeceği maçtı.
Bu sezon başına gelirsek avrupa'da oynadığımız 9 maçta 1 galibiyetimiz var. Birçok maçta gol atmak şöyle dursun pozisyona dahi giremedik.9 maç 4 gol biri penaltı biri kk. fazla gol yemedik fakat fazla pozisyon verdik. Tolga'nın muhteşem performansıyla avrupa'da devam ediyoruz. Lige bakıyoruz, devre gelmiş, takım 10. sırada, averaj sıfır. pozisyona giremeyen fakat çok kolay pozisyon veren bir takım. e haliyle maç kazanamıyor. çok yeni oyuncumuz var diyorlar ama bizi içerde madara eden gs'nin yeni oyuncu sayısının bizden fazla olduğunu görmüyorlar. önemli oyuncularımızı kaybettik diyorlar ama rezil bir psikolojide olan ve en az bizim kadar kayıp yaşayan fb'nin 13 puanlık farkını görmüyorlar. sürekli bahaneler üretiliyor.
Bir takım, savunmada kötü olur ama hücumda iyidir mesela ya da tam tersi. Oysa bu takımın şunu iyi yapıyor diyebileceğimiz hiçbirşeyi yok. Yıllar önce Ersen ortalar Gökdeniz kafa vurmaya çalışırdı daha dün cezasahasının önünden şutu çeken adam Giraydı. Avrupa’da çok daha düşük maliyetli takımların bile bir oyun standartı var, iç sahada ortaya koydukları bir oyun yapısı var. Bizde ne yazık ki bunlar bulunmuyor. Saldım çayıra, mevlam kayıra misali..
Eskiye gitmeye gerek yok, sezon başı transferlere bakalım; Adrian-Sapara-Volkan-Henrique-Sercan-Eren bu adamlarden ne aldın? Vittek-Barış sakat.. Zokora ve Halil'den aldığın da tartışılır.Brozeks ve Glowacki ayrı, Papy ve Brüls ayrı dava.. Birkaç yıl önce bir adama 2 milyon verince "çok verdik" derdik. Şimdi fason adamlara beşer milyon veriyoruz. O zaman da kupaya oynuyorduk, şimdi de..şartlar gelişti ama takım ileriye gidemedi.
Büyük takımlar değerli parçalarını ellerinde tutar ve değersizleri değerli olanlarla değiştirirler. Satılması icap eden oyuncunun satılması ayrı konu. Peki biz ne yaptık? Elimizdeki değerli parçaları yok pahasına kaybettik ve üzerine oynadığımız 25 maç bize gösterdi ki üzerine koymak bir yana kayıpların yerini dahi dolduramadık.
sonuç fiyasko.
Trabzondaki maci bekliyorum simdi. Allahini severseniz lütfen o macta taraftar görmek istiyoruz. Stadi bir kere de cehenneme cevirin su yavsaklari son haftalarda yenelim öyle göndersinler bank asyaya. Son tekmeyi biz atmaliyiz.
Rüzgar eken firtina biçer
#7 Taquara
Sence o macı seyircili oynayabilecek miyiz?
www.kitapbircandir.com
Maçtan beklentilerim bu şekildeydi. Bu sistemle hücumda etkili olmamız mümkün değil. Artık her maç kaleye yaslanan bir takım olduk. Yangından mal kaçırır gibi atak yapılmaz. Organize atak bir yana kontra bile yapamıyoruz. Kişisel beceriyle Alanzinho top getiriyor başka hiçbir şey yok. Topu iyi dağıtamadıktan sonra, ileri yerleşemedikten sonra aslında Volkan oynamış, Serkan oynamış pek fark etmiyor. Top bize geçtiğinde prese karşı beklediğimden iyiydik ama sonrasında yine yeteneksiz kaldık. fb'de hiçbir şey yoktu. Yazık oldu, 10 kişiyken bile çok rahat olmamıza rağmen gol atmayı beceremedik.
Kanatlarımızı rakibin durdurmasına gerek yok. Top Halil veya Serkan'ın ayağına geldiğinde ataklar ölüyor zaten. En kötü zamanımızda bile bir tarafta Yattara bir tarafta Gökdeniz vardı. Bireysel beceri konusunda çok zayıfız. Orta sahada Colman'ın rezil ötesi oyunu bizi çok ama çok etkiledi. Eğer Alanzinho'ya ayak uydurabilseydi kesinlikle yenilmezdik.
2003-2005'ten kalan "kontra", 2008-2011'den kalan "iyi pas yapıyoruz" düşüncesi var hala çoğu kişide ama bunlar tamamen yok oldu haberimiz yok. Takım pas yapma konusundan her rakibinden geri kalıyor artık. Kontrada tercih ve beceri eksikliği öne çıkıyor.
Hücümcu çeteni yönetenlere bak; Halil 1 gol, Serkan 0 gol, Alanzinho 0 gol, Colman 1 gol o da penaltıdan. 16 maç oldu be!
Son derece vasat bir kadromuz var acil takviye lazım. Halil, Serkan falan büyük sıkıntı yaşarız ikinci yarı play off bile hayal olur.
Hakem fifa kokartını yanlış yerine takmış bence.
Forum Kurallarına aykırı gördüğünüz mesajları ve üyeleri kullanıcı panelinde bulunan http://forum.bordomavi.net/images/buttons/report.gif (ikaz tuşu) tıklayarak raporlamanızı rica ediyoruz..
Çokta hevesli olmayın bence... Neden? Çünkü ligin ikinci yarısındaki maç sezonun sondan bir önceki hafta oynanacak. Yanisi o sondan bir önceki maçta Fenerbahçe takımı play-off'u garantilerse, Trabzon'a paf takımı ile gelir. O da turist seyehati gibi bir şey olur.
Yanisi, anlayacağınız hevesimiz kursağımızda kalabilir. Ama o maç mesele iki takım içinde play-off'a kalma maçı olursa, o zaman yaşadık... Genede o maça kalmaz Fenerbahçe'nin durumu. Tabi birde UEFA Fenerbahçe'yi küme düşürmezse
Konu Badaloğlu tarafından (19.12.2011 Saat 16:29 ) değiştirilmiştir.
TARAFTAR TARAF OLANDIR...TARAFTAR ALMAZ VERİR!...
Eski kullanıcı adı: olikos61
Memleketler içerisinde bir güzel memleketir Türkiye yedi bölge yedi iklim ama
Trabzon'da futbol oynamak zor zanaat imkansız değil ama zor.....
Maçla ilgili konuşmak gerekirse,
ilk yarı yakaladığımız pozisyonları, başka bir takım olsa en az 2 tane atardı.. bu kadar net..
maça çift forvet çıksaydık rahat bir galibiyet alırdık bana göre.. Burak'ın ilerde yanlız kalması, çırpınması da beni deli ediyor ama gelde anlat bunu Şenol hocaya.. bunun dışında önemsiz bir maçtı..
bu antiloplar beklediğimden daha uysaldı... ama maç sonu çalınan müzik ile biz değişmedik..çok şerefsiziz dediler. ama onlara yapılan o kadar şarkı varki avniakerde hangisi çalacak..
Play-off'u garantileyen takım paf takımla son maçlara çıkar mı hangi mantık alır bunu? 1.5 puan şampiyonluk yolunda değerli maçlar olacak. Hangi aptal takım play-off'u garantiledikten sonra lige paf takımla devam eder. Ligdeki puanın yarısı ile başlıyor play-off hatırlatma olsun. 70 puandayken play-off'u garantilemiş olmak, Son 2-3 maçın önemi yok demek değildir. Play-off'a 5 puan fazla başlama şansını hiçbir takım enayi olmadığı sürece tepmez. Fenerbahçe dahil.
Bizim stadı cehenneme çevireceğimiz konusunda şüphemiz olsun sadece. 10.000 çekirdekçinin olduğu yerde bir halt olmaz.
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafa etmektir.
Rakibin üzerine üzerine gidecek, gerektiğinde içeri girip zank diye vuracak gerektiğinde sıfıra inecek süratli bir tane kanat oyuncusuna ihtiyacımız var.Bu şekilde Halil'e yazık etmemiş oluruz, adamı faydalanabileceğimiz şekilde kullanma şansımız olur.Amrabat yada O'nun stilinde bir oyuncu ve şapkadan tavşan çıkaracak bir maestro.Yoksa hücumda sıfırız.
Resmi sitedeki basın toplantısı görüntülerine baktım da, Aykut konuşmasını bitirdikten sonra Barış Yurduseven'in bir sarılıp havaya kaldırmadığı kalmış...
Trabzon bir sevda,
Trabzonspor bir destan...
http://www.facebook.com/photo.php?v=194323247326493
Sana Helal olsun Ahmet Çakar fenerli olmana rağmen bunları söyleyebiliyorsun..
I am not in danger , I am the danger..
Nasıl da mutlu oldu şike camiası, taraftarı, medyası, o'su, bu'su...
Sanıyorlar ki çok büyük bir şey kazandık. Gerçi onlar 3 puan için her şeylerini satan ya da almak için her şeyi yapan bir camia.
Ancak unuttukları bir nokta var, biz onlara hiç bir hususta benzemiyoruz, benzemeyiz.
Alsınlar bütün puanlarımız onların olsun garibanlar sevinsin, insanlık, adamlık, karakter olmadıktan sonra ne yazar?
yani diyosunki ziya doğan gelsin..hey ALLAH(cc)ım ya hala şenol hocayı tartışıyorlar..her gidişinde takımın ne hale geldiğini göre göre....daha ne yapacak bu adam ya 2 türkiye kupası cumhurbaşkanlığı başbakanlık süper kupa ve 1996-2004-2011 olmak üzere 3 kez de şampiyon yaptı..onun döneminlerinde oynadığımız futbolu hangi dönemde oynadık..o müthiş atamızın sözü geldi aklıma''deveye diken insana s..en lazım'''
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)