Oda değişik triplere girseydi el kol hareketleri yapsaydı şimdi imparator olmuştu.Kariyeride kişiliğide dıoğru orantılı.
Şenol hocanın kurup yönettiği 95-96 yılının Trabzonu ogünlü,abdullahlı,ünallı,hamili,şotalı,tolunaylı o takım milli takımın bel kemiğini oluşturuyodu. ve o takımla ilk kez avrupa kupalarına kalmıştık ama herkez fatih hocaya aslan payını verdi ama o büyük topçuları yetiştiren şenol hocaya kimse teşekkür etmemişti. Ama Allahın güzel bir adeletiki o şenol hoca dünya 3.lüğüne türkiyemizi taşıdı.Ama hala bazı şerefsiz istanbul basınında kuklalar bu seferde galatasarayın topçularına, hocalanın hakedeceği değeri verdiler. Ama şenol hocamız hiç bir zaman ben yaptım ben ettim demedi. biz yaptık dedi. Hocam senin gönlün rahat olsun korede biz senin değerini biliyoruz ve yaşatıyoruz....
Oda değişik triplere girseydi el kol hareketleri yapsaydı şimdi imparator olmuştu.Kariyeride kişiliğide dıoğru orantılı.
Özkan SÜMER
Running Wild Şenol Hoca 2 kere teknik direktör olarak geldi diye biliniyor ama 96 dan önce de zannedersem 1-2 kez kısa dönem Trabzonsporun başında bulundu. Daha iyi bilenler lütfen yanlışım varsa düzeltsin. Benim de Şenol Güneş ile söyleyecek olduğum şeyler var. Rahmetli (1985) yılında ölen abimin isminin Şenol olduğunu (az çok tahmin etmişsinizdir nezaman doğduğunu ve isminin nerden geldiğini anlamayanlara detay verebilirim ) ve futboldan anlamayan ve nefret eden anneme Trabzonsporu sorduğumda bildiği tek şeyin Şenol diye bir kalecimiz varmış başka da bilmiyom demesi. Sanırım Şenol Hoca'yı uzun uzun anlatmaya gerek kalmamıştır. Şahsımca Trabzonspor'un en beyefendi ve en mütevazı futbolcu(kalecisidir). Allah tarafından Trabzonspora bağışlanmış bir lütuf ve örnek bir insandır.Rekorlara deyinmeme gerek yok onları zaten duyup okuyanlar bilir ama bunları sizlerle paylaşmayı uygun gördüm. Teşekkürler.
'' İnsanoğlunun değeri bir kesirle ifade edilecek olursa; payı gerçek kişiliğini gösterir, paydası da kendisini ne zannettiğini,payda büyüdükçe kesrin değeri küçülür... ''
senol hoca senı bu takım hıc bı zaman ıunutmayacak..
"Tabelada Lider Yusuf RİZELİ"
Ah be Muhsin kardeşim, hatırlamaz mıyım hiç Hatta ilk geldiği sezonda, Ahmet Suat Hoca' nın çalıştırdığı Bursaspor' a karşı deplasmanda 6-0 lık galibiyet almış, gazeteler tarafından "Boynuz kulağı geçti" başlıkları bile atılmıştı. Ben yazımda, şampiyonluğu kılpayı kaybettiğimiz 2 sezon ile ilgili yorum yapmıştım sadece. Teşekkürler
İlk kez bir açığını yakalayayım dedim yine olmadı . Şaka bir yana o dediğin boynuz kulağı geçti gazete haberi galiba notalji bölümünde biyerde olması lazım. Dün bi kahvede eski posterleri gördüm. Şenol Hoca ta 1972-1973 te poterde vardı. Faruk Özak da vardı kaptan olarak. Yaa 1987 de bıraktığını düşünürsek yıllarını Trabzona verdiğini görürüz. Hem de en zor mevki olan kalede!!!
'' İnsanoğlunun değeri bir kesirle ifade edilecek olursa; payı gerçek kişiliğini gösterir, paydası da kendisini ne zannettiğini,payda büyüdükçe kesrin değeri küçülür... ''
ben kaleciliğinin son zamanlarını hatırlıyorum kesinlikle refleksli bir kaleci değildi ama çok iyi yer tutardı ve yan toplarda çok iyiydi. teknik direktörlüğü ise yani açıkçası elinde iyi takım varken iyi kötü takım varken kötü bence. tek ve en kritik hatası meşhur fener maçında 1 0 dan sonra taktik hatasıydı bence. 1 1 olunca o maçı kazanıp şampiyonluğu sağlama almak için takımı ileri çıkardı ama işte. neyse herşeye rağmen çok dürüst efendi kaliteli bir insan kendisi
Kesinlikle katılmıyorum her ne kadar siz gördüm deseniz de çünkü görenlerin hepsi çok iyi refleksleri olduğunu söylüyordu. Buyrun burda yaşı büyük olanlara soralım isterseniz. Babam takımın yarısıydı diyo en bastinden. Sizce refleksi iyi olmasa öyle olur muydu?. Ama belki de son sezonu eskisi gibi değildi sanırım onu kastettiniz ??
'' İnsanoğlunun değeri bir kesirle ifade edilecek olursa; payı gerçek kişiliğini gösterir, paydası da kendisini ne zannettiğini,payda büyüdükçe kesrin değeri küçülür... ''
yani ben onu seksenli yılların başlarından futbolu bırakana kadar izledim. tabi şunu da unutmamak lazım o zamanlar iki puanlı sistem vardı ve futbol acaip yavaştı ve herşeyden önce Trabzonda öyle bir savunma ve orta saha vardı ki kaleye top bile gelmezdi. yani şenol güneş öyle gösterişli kurtarışlarından çok istikrarı ve hata yapmamasıyla dikkat çekerdi benim izlediğim dönem.
benim babamda kova şenol olarak anlatıyo gol yemez yemezmiş yeyincede 3-4 tane alırmıs iceri
babam samsunsporlu bu arada :P
Söylediklerinizi futbolla ilgilenen amcam da söylüyor. Eskiden göze hoş gelen futbol olmadığını,bahsettiğiniz gibi 2 puanlı sistem olduğu için beraberliğe dayalı oyun tarzı olduğunu falan söylüyordu. Bunda haklısınız çünkü bunu birçok büyüğümden duydum. Keşke elimizde eski maçlar olsa da sağlıklı yorum yapabilsek.
'' İnsanoğlunun değeri bir kesirle ifade edilecek olursa; payı gerçek kişiliğini gösterir, paydası da kendisini ne zannettiğini,payda büyüdükçe kesrin değeri küçülür... ''
Şenol Güneş'in kaleciliği ile ilgili doğru yorum göremedim. Onun için müdahale etmek gereğini duydum.
Şenol Güneş refleksleri mükemmel, yakın toplarda ve yan toplarda çok iyi bir kaleciydi. En büyük zaafı uzaktan atılan şutlardı. Hatta bu tüm medyada konuşulurdu. "Bu adam burnunun dibinden gol yemez de nasıl olur da 35 metreden bu kadar kolay gol yer" diye.
Tek olumsuz yanı buydu kaleci olarak. Bir de MUHTEŞEM bir kaptandı. Takım onun bir işaretiyle hareket eder, ona büyük saygı duyardı.
Şenol Güneş çok iyi bir kaleciydi de, onu Şenol yapan en önemli faktörlerden biri de önündeki Necati'ydi. Ben onun kadar soğukkanlı ve yerinde müdaheleler yapan bir stoper daha görmedim. O yıllarda gittiğim Trabzonspor maçlarında rakip atak yaparken heyecanlanmazdık hiç. Türkiye'nin görüp göreceği en iyi defans 1978-1983 yılları arasındaki defansımızdı. Hepsi de mevkisinin bu ülkenin gördüğü en iyileriydi.
Onlarla ne kadar övünsek azdır.
Hocalık performansından burada bahsetmeyeceğim. Trabzonspor Taraftar Forumunda bu kadar değerli oyunculara, LAF EBELİĞİNİ iyi yaparak bu kadar sataşma yapılması, yıllardır medya tarafından örtpas edilen başarılarımızın bir de kendi içimizden insanlara anlatılmak gerekliliği canımı çok sıkıyor.
Bir soru ile bitireyim:
1996'da bizi hangi teknik direktör şampiyon yapabilirdi? Hani Şenol yapamadı ya! Mesela fenerin hocası Parreira yapabilir miydi? Mesela Daum yapabilir miydi? Kim yapardı acaba?
Trabzonsporlu olmak...
Zor ama güzel be kardeşim!
Mehmet Ali Yılmaz beyin gözü Faruk ÖZAK ın koltuğunda olmasaydı o rüya takım ile şampiyonluk sadece o yıl değil ilerki yılda bizim olurdu. Şenol Güneş ile baraber tabi.
Mehmet Ali Yılmaz beyin gözü hala o koltukta o da ayrı bir başlık konusu
Konu bordobluex tarafından (27.12.2006 Saat 05:18 ) değiştirilmiştir.
Bildiğim kadarıyla 76-87 arası Türkiye A Milli takımınında kalesini korudu. Demek ki Türkiye'de ki en iyi kaleciydi ki 11 sene değişmez oldu. Fakat burda bir şeyi atlamamamız gerekir ki o da isimsiz kahramanlar Bekir Barçınlar,Netaciler,Bahattinler vs... Yani Şenol Güneş' in olağanüstü kaleciliğine bir de diğerlerinin birlikteliği ve azimli oyunu birleşince ortaya işte mutlu tablo çıkıyor. Ama o zman ki futbolun iyi olmadığını büyüklerim söylüyo ki bunu da onlardan dinlemek gerekiyor elde veri olmayınca.
'' İnsanoğlunun değeri bir kesirle ifade edilecek olursa; payı gerçek kişiliğini gösterir, paydası da kendisini ne zannettiğini,payda büyüdükçe kesrin değeri küçülür... ''
sevgili tunga şenol güneş in kaleciliğiyle ilgili doğru yorum göremedim demişsiniz. yani adı üstünde bu yorum. yorumun doğrusu yanlışı olmaz kişiden kişiye değişir. herkes değişik değerlendirmeler yapar. misal bana göre o dönem refleksleri dikat çekmiyordu ki bunda dönemin yavaş fubolunun da etrkisi büyük, yan topları ve yer tutuşu iyi geliyordu. size göre başka özellikleri iyi gelebilir veya kötü gelebilir. başka bir kişi de bam başka değerlendirebilir.
hemen benim yazılarımın üstüne geldiği için umarım laf ebeliği değerlendirmeniz şenol güneşin teknik direktörlüğü ile ilgili yaptığım yorumları kapsamıyordur.
bir de en son bir soru sormuşsunuz bence o sene bizi şampiyon yapacak kişi yine şenol güneşti bence. yaptığı tek hata fener maçıydı. hatta van maçında bile bence onun hatası yoktu. herşey o maçın ikinci yarısıyla birlikte değişti. ama işte futbol bu
@ bordoylamavi
Şenol Güneş'in kaleciliği ile ilgili yorumları "yanlış" değil de yetersiz buldum diyeyim. Sizi kastederek söylemedim açıkçası. Ama Şenol'un üst üste kale sahası içinden çekilen 3 şuta birden atlayarak çıkardığına çeşitli kereler şahit olmuş biri olarak refleksleri konusunda yorumunuza kesinlikle katılmadığımı söyleyeyim. Buradaki pek çok arkadaş onun kalecilik günlerini göremedi. Onun adının boşuna "efsane" kaleci olmadığını vurgulamak istedim.
96 senesindeki malum maça gelince, işte orada sizin de yakaladığınız detayı vurgulamak istedim. O sene Trabzonspor tarihinin en iyi futbollarından birini oynuyordu. O futbolu oynatan ve takımı şampiyonluk potasına sokan da Şenol Hoca idi. Aynı mantık bizi o maça kadar getirdi ve maalesef gene o maçta yıktı. Ama hani başka birileri aş pişirmiş de Şenol Hoca yemiş değildi. Hücum futbolu diye yırtındığımız hasretimizi çok da güzel doyurmuştu o sene. Bir de arkadaşlarımızın o malum maçta Şenol Hoca ile ilgili Ergun ATA'nın yorumlarını okumasını şiddetle tavsiye ediyorum.
Sonuç olarak dayanamayarak kullandığım "laf ebeliği" lafımla sizi işaret etmemiştim. Aslında keşke hiç kullanmasaymışım.
Trabzonsporlu olmak...
Zor ama güzel be kardeşim!
açıkçası ben 96 fener maçının faturasını şenol güneş e çıkarmıştım o maç için. çünkü böyle bir olay için açıkça hiçbir açıklama getirememiştim. nasıl olabilir böyle bir şey demiştim. ama sezon boyu oynanan futbol şenol güneşin bu hatasını da kapatmıştır ki kimse şimdi bu maçı hatırladığında direk şenol güneşi düşünmez. hatta çoğu kimse bence hala o maçı hatırladığında olan bitene mantıklı bir açıklama getiremez. tabi şu da bir gerçek ki skoru 2 1 yapan gol için şenol ne yapabilirdi. taç çizgisinden yapılan ortayı 3 4 kişi seyrettikten sonra tıngır tıngır kaleye girdi top. ya neyse o gün aklıma geldince yine insan bi acaip oluyo. rüştünün çıkardıkları direklerden dönenler o son gol
Herkes golü yada golleri konuşuyorda B.Orhan'ın hem van maçında hemde fener maçında kaçırdığı pozisyonlar ve dakikaları aklıma geldikçe Şenol Güneş'in takıma sahip olamama eksisini bir kenara bırakmak zorunda kalıyorum. 96 sorumlusu çok sevmeme rağmen B.Orhan'dır.
Trabzonspor √Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|İki Renk ve Asalet √BordoMavi.Net √
Bu konu içimde hep yaradır..96 sorumlusu...
özellikle,konu açıldığında ''ah şenol hoca ah'' yada ''sizi şenol yaktı'' türünden sözlere hiç katılamadım..
O maçta tribündeydim,hayatımın en sisli akşamlarından biriydi...
En kolay yol hocayı yerden yere vurmaktı,öylede oldu zaten...
Ama benim aklımda hep rüştünün inanılması güç kurtarışları yada forvetimizin atamadıkları vardı...destek bulamadık şenola kilitlenenlerden...
iki kaleci iki kader...
o gece başka bişeyler oldu,tarifi olmayan...
birde hakan pekerin ''ateşini yolla bana' şarkısı işlendi belleğime..
*** Evet doğrudur... 1996 senesindeki Fenerbahçe mağlubiyetinde sorumlu sayılabilecek detayları, yani Orhan' ın, Hami' nin kaçırdığı golleri ve defans ile kalecinin yapmış olduğu bireysel hataları bir kenara koyduğumuzda baş sorumlu olarak Şenol Güneş gözükmektedir tabii ki...
*** Ancak, biz o maçı şu an başımıza kabus gibi çökmüş olan Ziya' nın oynattığı futboldaki gibi, kendi kabuğuna çekilerek, kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırarak, 8 kişiyle defans yaparak, kendi sahasında kontraatak futbolu oynayarak, ezik ve çaresiz bir şekilde değil, aslanlar gibi saldırarak, Karadeniz' in hırçın dalgaları gibi çarparak, erkekler gibi savaşarak ve gerçek bir büyük takım gibi mücadele vererek kaybettik.
*** Ezilip büzülerek kazandığın maçlar senin o gününü kurtarır belki ama, ezerek ve mağrur bir şekilde oynayarak yenildiğin maçlar, senin büyüklüğünden hiçbir şey kaybettirmezler. Şenol Hoca, orada sadece günü kaybetti, ama büyüklüğüne ve cesaretine artı değerler bindirdiğinden, sonrasında hiçbir zaman acımasızca eleştirilen ve hatırlandığında utanç duyulan bir insan olmadı ve olmayacaktır da...
Yıl 1996..
Van maçı 38 net pozisyon ve gol yok...2 dakika da bir gol pozisyonuna girmişsin ve gol atamamışsın ne yazık...
Fener maçı 20 küsür gol pozisyonu ve gol pozisyonu olmayan bir durumda abdullahın sol ayağı ile öne geçiyorsun...bir frikik ve maç 1-1...1-1 den sonra inanılmaz gol pozisyonları ve 83 de anlamsız bir kontra ataktan 2-1 yenik duruma düşüp maçı kaybediyorsun..dahası şampiyonluğu kaybediyorsun...olmayınca olmuyor...bu kadar golün kaçtığı 2 maçta şenol hoca ne yapsın...biz orada şampiyonluğun yanında arçil ve şotayı bilmem kaç yıllık jenerasyonu milyonlarca doları ve aklımıza gelmeyen birçok şeyi kaybettik..şenol güneşin bu durumdaki payı 18 futbolcu onlarca yöneticiye dağıtıldığında çok küçük kalır..bu iş bir ekip olayıdır...ekipteki herkesin eşit soromluluğu vardır...eşitliği şenol hocadan yana bozarsak +1 fazla olur okadar...
kısmetin önüne geçilemiyor , o maçta ne yaptıysak rüştüyü birden fazla geçemedik....ne şenol güneşe ne de futbolculara diyecek birşey bulamıyorum....hep bu yenilgi bizi olgunlaştırdı diye de pollyannacılık oynuyorum
son şampiyonluktu sanırım,bizde cami den kaçıp denize girmiştik..
pantolonlarımızı giyip camiye gidecektik öğleden sonra...tabi ön arka hep ıslak ve iz halinde..
gazino kapısından çıkınca karşımızda bir Ts reno, sütlü kahve renkli..
direksiyonda şenol güneş..hayatımızın en önemli dakikaları başlamıştı..
uzunca bir süre oyaladık onları,bırakırmıyız..
pantolonlarımızın arkasını saklaya saklaya...
-arabayı şampiyon olduk diye verdiler demişti şenol güneş,turgayı hatırlıyorum...
sisler arasındaki çocukluğumuzdan bir küçük anı.
iki maça da (van ve fener) futbol açısından bakarsak hiçbir fark yok. Ama iki maçıda hatırlayanlar her iki maçtada altı pasın üzerinden bir değil iki kez B.Orhan'ın golü kaçırdığını göreceklerdir. Hele hele maç 1-2 iken Rüştü sağ köşede dizlerinin üzerine çökmüş kalenin orta ve sol tarafı bomboş ve altı pasta hangar gibi kale dururken B.Orhan'ın o vuruşu gözümün önünden gitmiyor. O golü atsa bugün çok farklı yerde olacağımızı hepimiz biliyoruz. O yüzden üstte bir arkadaşım yazmış saldırarak kaybetmek daha evladır mukabilinden. Ben geçen zaman içerisinde ezilerek kahrolarak da olsa şampiyonluk istiyorum. Biliyorum ki biz sizi şöyle ezdik söylemleri havada kalacak skor hanesi ne ise kim şampiyon olmuşsa tarih onu yazacaktır. Bilirim ki şampiyonlar ligi uygulaması Trabzon gibi bir kulübü yakaladığı armada ile paraya boğacaktı. Yarım sıfırlık bir şampiyonluk hatta daha da ileri gidiyorum haksızlıklarla dolu da olsa şampiyonluk istiyorum bu yalan ve adaletsiz arenada...
Saygılarımla.
Trabzonspor √Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|İki Renk ve Asalet √BordoMavi.Net √
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)