çok önemli bir konu katılıyorum hakta veriyorum ama Bmnde olması bence doğru değil.....
04/09/2008
Vicdan sömürüsüne devam...
Halktan topladığı paraları şirketler için kullandığı ortaya çıkan Gözlerini gerçeğe kapatanlar, insanların vicdanlarını sömürmeye devam ediyor
Topladıkları milyonlarca Avro’yu milli görüş bağlantılı şirketler için kullanmakla suçlanan sanıkların mahkeme önünde yaptıkları itiraflar, halkın dini ve insani duygularının nasıl sömürüldüğünü bir kez daha gözler önüne serdi. Gözlerini gerçeğe kapatanlar adı altında dernek kurup yoksul ve muhtaç insanlara yardım götürüleceği vaadiyle milyonlarca Avro toplayanlar bu paraları milli görüş bağlantılı şirketler ve kurumlara aktardıklarını itiraf ettiler.
Yolsuzluk ve vurguna rağmen Gözlerini gerçeğe kapatanlar adlı derneğin Türkiye ve Avrupa’da hala halktan bağış toplayabilmesi ve bunun engellenmemesi soru işaretleri yaratıyor. Ramazanın gelmesiyle birlikte birçok televizyon kanalına ve gazeteye ilan vererek, sokaklara afiş ve pankartlar asarak din ve vicdan sömürüsü yapan Gözlerini gerçeğe kapatanlar ve benzeri kuruluşlar arsızca halkı soymaya devam ediyor. Halk, yaşananlara anlam veremezken, emekli maaşından kısıp her ay bağış yapan kadından, yardım bekleyen insanlara kadar herkes artık neye güveneceklerini bilmediklerini söylüyor.
Emekli maaşını yatırdı
Deniz Feneri’ne bağış yapan Keriman Kumantaş ile bankadan çıkarken karşılaşıyoruz. Elinde Gözlerini gerçeğe kapatanlar'a yaptığı 150 YTL’lik makbuzunu gösterirken iddialar karşısında şaşkına dönüyor. Bir yıldan uzun bir süredir, her ay 700 YTL emekli maaşının 250 YTL’sini bağış olarak veren Kumantaş¸”Nereye verdiklerini bilmiyordum” diyerek üzüntüsünü makbuzu gösterirken yineliyor. “Hep mümkün olsa daha fazla versem diye düşünürdüm. Bunu duyunca kahroldum. Yoksullara gönderiyorlar diye verdim ben. Sonuçta televizyonda çok cazip geliyordu. Nereden bilebiliriz” diyen Kumantaş, buradan, ‘Kimse Yok mu?’ adlı yardım kuruluşuna para yatırmaya gidiyor.
‘Kimse Yok mu?’ yardım kuruluşuna ilişkin ‘O iyi midir?’ diye soran Kumantaş, artık neye güveneceğini bilmediğini söylüyor. Yine de, “Bir alışkanlık yine de gidip son defa da olsa vereceğim” diyen Kumantaş, “Artık yardımlarımı gidip elimle götürüp veririm. İyi niyeti suiistimalden başka bir şey değildir. Söyleyecek bir şey bulamıyorum çok üzgünüm” diye konuşuyor.
Fakirlerin gözünü boyuyorlar
Yıldırım Akkaya da, “Üç beş kişinin parasını alıp kendi keselerini genişletiyorlar. Vebali günahı onların boynuna. Derneklerin paraları artık nereye gönderiyorsa neden devlet fatura etmiyor” diyor.
“Kurban Bayramı’nda, mahallemizdeki çoğu insan kurbanlarını onlara vermişti. Ama çoğu kendine çalışıyor. Fakirlere de göstermelik bir şeyler yapıp göz boyuyorlar” diyen Ali Saygılı, her zaman Gözlerini gerçeğe kapatanlar'ın yardım toplayıp fakirlere dağıttığını düşünürmüş eskiden.
Mehmet Şeri Gül, “Millet perişan olmuştur. Gözlerini gerçeğe kapatanlar'ın aldığı paralar herhalde devlete gidiyordur bilmiyorum ki nereye gidiyor. Devlet, fakir fukaraya bakmıyor. Millet bu ramazan ayında marketlere yakalaşamazken. İnsanlar da yardım kuruluşlarına koşuyor. Devlet de izin veriyor” diye konuşuyor.
‘Hiçbir şeye güvenemez olduk’
“Valla aldığı yardımları, biraz kendi yandaşlarına, biraz da fakire veriyorlar. Gözlerini gerçeğe kapatanlar gibi yardım kuruluşlarının gerçekten dürüstçe yaptığına inanmıyorum “ diyen Ayşe Çakal halktan aldığı paraları şirketlere aktarmasının terbiyesizlik olduğunu söylüyor.
Gözlerini gerçeğe kapatanlar'ın halktan aldığı paraları yoksullara gönderdiğine inanmadığını söyleyen Süleyman Arslan, “Bir takipçisi olması lazım. İnsanların duygularını, paralarını istismar etmeleri kabul edilemez. Artık hiçbir şeye güvenemez olduk” diyor. Gökhan Demirbilek de, bu yardımların kesilikle yerine ulaşmadığını söyleyerek, “Zaten gündemde olduğu ve kendilerinin itiraf ettiği gibi. Kendi çıkarlarına uygun hareket ediyorlar. Halka yansımıyor bu. Halktan alınan paralar, kendi yandaşlarına gidiyor” diye konuşuyor. (İstanbul/EVRENSEL)
Gözlerini gerçeğe kapattıkları için hep karanlıkta kalanlara sevgilerimle!
Konu ezgi cubukcu tarafından (04.09.2008 Saat 17:36 ) değiştirilmiştir.
Futbol taraftardır!
çok önemli bir konu katılıyorum hakta veriyorum ama Bmnde olması bence doğru değil.....
Ne mutlu Türk olana değil , Ne mutlu Türk'üm diyene !
"Cahilin karşısında kitap gibi sessiz ol." Mevlana
bence de
Serbest kürsüde bu tip olayları paylaşmak biraz garip geliyor bana...
şimdi bu derneğe kızmadık mı kızdık.. sinir küpü olmadık mı olduk... laet olsun demedik mi dedik...kınadık mı kınadık...
bir çoğumuz bu yöndeki duygu ve düşüncelerini yazsa buraya;oluşan ortamın BMN nin serbest kürsü anlayışına tezat düşeceğini düşünüyorum
*Gamze Melâl Tokay
Eğer böyle bir olay varsa ki olduğu muhakkak,bunun burda paylaşılmasından daha doğal bir şey göremiyorum...
Niye doğru olmasın,niye tezat olsun...
Amaç bilgilendirme değil mi?Hele ki böyle bir konuda!
Ne kaderime küstüm Ne Devlete küstüm…
Çünkü inanmak, iman etmek varsa bir şeye, bedel neyse onada katlanır. Yarabbi Kahrında hoş, Lütfunda hoş dedik… iki saniye sonrasına garantimiz olmayan bir hayatımız için fırıldak olmaya gerek yok, ben fırıldaklık istemem…( M . Y )
Başılığın bazı kesimi neden rahatsız ettğine bir anlam verememekle birlikte kimseye cevap vermiyeceğimi belirtmek isterim zira amacım burda tartışma çıkarmak değil bu konu hakkında BMN okurlarını bilgilendirmektir! Nasıl Tema Vakfının ağaçlandırma kampanyasını tartışabiliyorsak bunun da ondan hiçbir farkı yoktur!
Okeye 4. ya da fikir yandaşı aramıyorum en azından...sadece bu konuda kendi tepkimi dile getiriyorum ve kontrol ediyorum... Doğru başlıktayım! Yoksa burası serbest kürsü değil miydi?
Futbol taraftardır!
Başlık beni rahatsız etmedi. Ortada böylesine rezil bir durum var ise; insanlarımızın bilgisi olması lazım...
Adamlar büyük bir sahtekarlığa imza atmışlar. Milletin önünde rezil olmalı; hakim karşısında da hesap vermeleri gerekir...
Deniz Feneri sivil toplum kuruluşu olarak geçer mi bilmiyorum ama Türkiye'deki STK'ların büyük bölümü sakattır.
Durumu iyi olan ve yardım etmek isteyen komşusuna baksın yeter bence...
Ortada bir sıkıntı, bir mide bulandırıcı sinek olduğu kesin. Burada mesele şu; haksızlık yapanın, yanlış yapanın "kimden" olduğuna bakma alışkanlığımız devam ediyor. Daha kötüsü "bizden" olanlar bunu yapmaz iftiradır deme alışkanlığımız devam ediyor. Ve bu Türkiyede ki hemen her çizgi de böyle. Bizden-bizden değil-bize yakın ayırımını uzun yıllar günlük hayatının temel belirleyicisi yapmış biri olarak Türkiyede "siyasi düşüncesi önemli değil dürüst olsun" düsturuna ne kadar ihtiyacımız olduğunu bir kere daha görmüş oluyoruz...
Trabzonspor taşralı olmaktan gelen ezikliğin, merkez karşısında ikinci derecede veya gölgede bırakılmış olmaktan sıyrılmak isteyen kompleksli yaranma tutumunun değil, otantik inisiyatifin sembolüdür İsmet Özel
Bmn de her türlü bilgilendirme oluyor. Bence bu konuda çok önemli. Bilmeden araştırmadan böyle yardım kuruluşlarına destek olan birçok vatandaşımız var. Bizde Deniz Feneri'ne hem bağışta bulunmayı, hemde fiili olarak çalışmayı düşünüyorduk ama bu haberi okuduktan sonra bekleyip araştırmayı uygun gördük...
Artık en iyisi yardımları, bir kuruluş üzerinden değilde, kişisel yapmak en iyisi herhalde...
Bende bilgilendirme amaçlı olarak bazı siyasilerin yolsuzluklarını açıklayacağım. Burası serbest kürsü değilmi nasılsa istediğimizi yazabiliyoruz.
Yazdıklarınız doğru olabilir hatta doğrudur insanlarıdin kullanarak sömürmek ayıptır günahtır ahlaksızlıktır. Ama bence yeri burası değildir.
Ne mutlu Türk olana değil , Ne mutlu Türk'üm diyene !
"Cahilin karşısında kitap gibi sessiz ol." Mevlana
Allah ıslah etsin saf vatandaşın temiz duygularıyla kendilerine rant kazanç sağlıyorlar bilinsin görülsünki herkes ne mal olduklarını öğrensin itiraf ettiklerine görede suç sabittir gereken cezayı mutlaka almalılar....
Ezgi , Konu çok önemli ama haberin içi biraz boş. Bu konuyu haberi koymadan yardım kuruluşları gibi bir başlıkta konuşabiliriz. Beni rahatsız eden mesela verdkileri reklamların bedelini kim karşılıyor. Yaptıkları yardımların canlı yayında muhtaçlar afişe edilerek yayınlanması doğrumu? Bu tip organizasyonların denetimi nasıl yapılıyor .wsws. Haberin içeriği sende takdir edersin ki çok zayıf.
Faik konu siyasilerinkinden farklı bence. Yardım organizasyon kurumları bir ihtiyaç. Öyle yakınlarınıza verin kolaycılığı ile çözülmez bu mesele.
Trabzonspor taşralı olmaktan gelen ezikliğin, merkez karşısında ikinci derecede veya gölgede bırakılmış olmaktan sıyrılmak isteyen kompleksli yaranma tutumunun değil, otantik inisiyatifin sembolüdür İsmet Özel
konu malesef korktuğum hali almaya başladı...
zaten internet tvler gazeteler bu işi yeterince ayyuka çıkardı... bu başlığı gören herkes olayı biliyordu zaten..konu başlığının altındaki açıklamanın okunmasına gerek kalmadan yorumlar yapıldı..
her ne ise..
bildiğimiz konuda bilgilendik... teşekkür ediyorum...
*Gamze Melâl Tokay
Konu tartışılmaya değer ancak BMN yeri değil..
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu ?
**Latocan**
Melal,Trabzonspor un transfer haberleri tvlerde zaten var...niye forumda ayrıca bir daha yazıyorlar?
Bunun cevabını verdikten sonra eminim ki bu başlığın açılma sebebini daha iyi anlayacaksın...
Neyse konumuz bu olmamalı...
Burda konuşulması gereken insanların duygularıyla oynana oyun...
Ayrıca şöyle de bir durum var...
Bu yapılan dolancırıcılığı (yada artık adına her ne diyorsak)Deniz Feneri Derneğinin yönetimindeki her şahsın haberinin olup olmamasıdır...
1-2 kişinin yapmış olduğu şerefsizlikten dolayı,yıllarda bu ülkede bir çok vatandaşa yardım yapmış bir kuruluşu bu kadar zedelemek doğru mu?
Eğer durum böyle ise,bu haberin kaynağının önemi burada daha da çok artıyor...
Ne kaderime küstüm Ne Devlete küstüm…
Çünkü inanmak, iman etmek varsa bir şeye, bedel neyse onada katlanır. Yarabbi Kahrında hoş, Lütfunda hoş dedik… iki saniye sonrasına garantimiz olmayan bir hayatımız için fırıldak olmaya gerek yok, ben fırıldaklık istemem…( M . Y )
Deniz Feneri soygununun kronolojisi.Vedat Ali Aydın'ın haberi
21 bin kişiden, 41 milyon 634 bin Euro toplandı… 16 milyon Euro,
Türkiye’deki Kanal 7 yönetimi ile Beyaz Holding ile eskiden resmen Deniz Feneri e.V. ve Avrupa yöneticisi olanlara aktarıldı… 7 milyonu
Türkiye’deki Deniz Feneri’ne aktı… Üç ayrı muhasebe ve kasayla yöneticiler milyonları götürdü.
Vedat Ali AYDIN- ALMANYA
ALMANYA’da kurulan ve Türkler’in yardım duygularını sömüren Deniz Feneri e.V. davasında en kritik gün 9 Eylül.
Bu tarihte, olayın siyasi bağlantıları gündeme alınacak, paraların kimlere gittiği belki netlik kazanacak. Frankfurt’ta 1,2,3 Eylül tarihlerinde görülen üç günlük duruşmada tutuklu sanıklar Firdevsi Ermiş ile Mehmet Taşkan’ın ifadeleri ve itirafları, paraların nereye aktadırıldığını gözler önüne sererken, en son Çarşamba günü dinlenen PWC isimli firmadan uzman denetçi, 2001’den bugüne kadar olan hesapları ve banka hareketlerini açıkladı.
Tüm bu hareketler mahkeme kayıtlarına geçti. Savcı tümünü tek tek dosyaladı.
2001 yılında Yimpaş’ın batan Media7 isimli şirketinin devralınmasının
ardından başlayan Euro7 int. macerasına paralel olarak gelişen Deniz Feneri e.V.’nin ve yurt dışındaki Türkler’den topladıkları paraların kronolojisi şöyle:
MALLARI KAÇIRMAK İÇİN
- Yıl 1999: Deniz Feneri e.V. kuruldu. Kamuya yararlı dernek
statüsündeydi. Topladığı bağışlar Alman yasalarına göre denetlenecek ve kapanma ya da tasfiye halinde tüm malvarlığı Kızılhaç’a kalacaktı. (Bu maddeyi aşmak için Deniz Feneri e.V., Weiss (beyaz) GmbH isimli paravan şirket kurup bu şirkete para aktardı. Emlak alındı…)
- Deniz Feneri e.V., Almanya’da yayın yapan Türk gazeteleri ile Türk
TV’lerine yoğun olarak ilan-reklam vermeye başladı. Kendi kanallarında ise haftada bir, Türkiye’deki Deniz Feneri ile aynı programın yayınladı. Bunun ardından Almanya’daki banka hesapları verildi.
- Dini bayramlar, doğal afetler kullanıldı. O zamanlarda düzenlenen özel kampanyalar Kanal 7’den duyuruldu, para akışı hızlandı. 2002’de 1 milyon Euro toplandı. 2002’de bu para 3 milyona çıktı. 2004’te toplanan para 5 milyondu. 2005 yılında bir yıllık hasılat 12 milyon Euro’ya ulaştı.
2006’DA BAĞIŞ REKORU KIRILDI
- 2006’da ise toplanan yardımlar zirve yaptı. O yıl 16 milyon 326 bin Euro toplandı. Alman Polisi’nin baskın yaptığı 2007 yılı mayıs ayına kadar ise 1 milyon 944 bin Euro’luk bağış toplandı. Tüm hesaplar, bir resmi bir de gayri resmi muhasebede tutuldu. Ayrıca Almanya’daki bazı yöneticiler kendilerine para aktarmak için üçüncü bir kasa tuttu.
- 2004 yılında Alman Postbank ve Commerzbank’taki hesaplardan çantalarla para çekilmesi üzerine, her iki bankanın yetkilileri kara para şüphesiyle polise başvurdu. Frankfurt Polisi, 2004’ten itibaren Deniz Feneri, Kanal 7, Weiss GmbH, TaxiQuick, Taxi Prestij, Atlas GmbH, As GmbH ve OFBG isimli firmaları mercek altına aldı.
- Bu şirketlerin tümünün yönetiminde aynı isimler yer aldı. Başta Mehmet Gürhan olmak üzere bir çok yönetici Yimpaş ve Milli Görüş kökenliydi.
ETLER BİLE YİMPAŞ’TAN
- Toplanan bu paraların çok azı yardım olarak vatandaşlara et, süt,
giyecek, mobilya v.s. şeklinde dağıtılıyordu. Hatta etler gene bir Yimpaş kuruluşu olan Aytaç’tan alınıyordu. 5 tonluk et faturası mahkeme kayıtlarında yer aldı.
- Alman mahkeme ve uzman denetçilerin kayıtlarına göre paralar Mehmet Gürhan, Firdevsi Ermiş ve Mehmet Taşkan tarafından çekilerek Türkiye’ye götürüldü. 7 milyon Euro Türkiye’deki Deniz Feneri’ne verildi.
PARALAR İŞTE BÖYLE DAĞILDI
- Almanya’daki Deniz Feneri, vatandaşlardan “Fakirlere ve geri kalmış ülkelerdeki muhtaçlara dağıtmak” vaadiyle topladığı bağışlardan şu “Özel” harcamaları yaptı (100 bin Euro’nun altındaki özel harcamaları, burada yer darlığından dolayı yazamıyoruz):
1) Euro 7 int. 750.000 Euro ana sermaye olarak aktarıldı.
2) Firma Weiss GmbH’ya 1.4 milyon Euro aktarıldı.
3) Taksi Quick’e 323.000 Euro aktarıldı.
4) Taksi Prestij’e 139.000 Euro aktırıldı.
5) As Taksi’ye 220.000 Euro aktarıldı.
6) Atlas Media GmbH’ya 289.000 Euro aktarıldı.
7) Yurt Haber isimli haber ajansına 135 bin Euro aktarıldı.
8) Firma Weiss’ın üzerine kayıtlı dört tane gayrimenkul alındı. Hepsi de çok değerli veya milyonluk olan gayrimenkullerin adresleri ve fiyatları mahkeme kayıtlarında yer aldı. Kayıtlara göre, bu emlaklar şunlar:
a- Frankfurt Adam Opel Str. 5 numarada, çok daireli apartman. Değeri 644 bin Euro. Bu paranın önemli bir kısmı 22 Aralık 2003 tarihinde Postbank Deniz Feneri hesabından ödendi.
b- Rüsselsheim Rahmen Str.’de apartman. Değeri 246 bin Euro. Para Deniz Feneri’nden ödendi.
c- Viyana Falkener Gasse’de öğrenci yurdu. 1.3 milyon Euro Deniz
Feneri’nden 60 taksitle ödendi.
d- Frankfurt Ferdinand Porsche Str. 2’de apartman. Deniz Feneri’nin
Vakıfbank’taki hesabından 1 milyon 366 bin Euro’luk havale yapıldı.
YÖNETİCİLERE 16 MİLYON
Tüm bu banka hareketleri ve alımlar, uzman denetçilerle savcılar
tarafından tespit edildi.
- Bu harcamaların dışında, çantalarla Türkiye’de Zekeriya Karaman, İsmail Çelik, Kapu Yoldaş ve diğer Kanal 7 ile Deniz Feneri e.V. yöneticilerine 16 milyon Euro civarında bir paranın gönderildiği ortaya çıktı.
- Türkiye’deki Beyaz Holding’e, 1.8 milyon Euro’nun transfer edildiği,
bunun 1.5 milyon Euro’sunun Deniz Feneri hesabından olduğu tespit edildi.
Habertürk
Konu Serdær tarafından (04.09.2008 Saat 11:07 ) değiştirilmiştir.
Büyük Takım Büyük Futbolcularla Olur !..Real MadridManchester United
twitter.com/TSerdarSx
Arkadaşlar devlet içinde de yolsuzluk oluyor, ne yapalım devleti de kapatıp dış ülkelere mi göç edelim. Şunu gözlemliyorum: Son yıllarda artan bir şekilde bu ülkenin manevi değerlerine yoğun bir saldırı var. Psikolojik savaş taktikleri uygulanıyor. Alın bakın sizin en güvendiğiniz imamınız bu deniyor. En güvendiğiniz İslami yardım kuruluşu bu diyorlar. Trabzon ülkenin en yoğun vatansever, milliyetçi insanlarının yaşadığı bir yer. İmajımıza bakın son birkaç senedir. Papaz cinayeti, Dink cinayeti, hatta Trabzonspor'un başına gelenler...
İnsanları ülkesinden, insanlarından, manevi değerlerinden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Allah aşkına akıllı olun, oyunlara gelmeyin
Türkiye'nin zencileri Trabzon'dan çıkar----------------------------------BUGÜN
Trabzonspor şükretmedikçe şampiyon olamaz---------------------------TRABZONSPOR
Tüketirsen azalır, üretirsen çoğalır--------------------------------------İÇİN
Arslanın sırtlanı çok olur-----------------------------------------------NE YAPTIN?
benim anlamadığım konu....
Bu Deniz Feneri Derneğinden iki tane mi var?
Ne kaderime küstüm Ne Devlete küstüm…
Çünkü inanmak, iman etmek varsa bir şeye, bedel neyse onada katlanır. Yarabbi Kahrında hoş, Lütfunda hoş dedik… iki saniye sonrasına garantimiz olmayan bir hayatımız için fırıldak olmaya gerek yok, ben fırıldaklık istemem…( M . Y )
Sevgili Kaya Arkadaşım ;
1- Siyasileri yazacağım derken azıcık ironi yaptım forumun sınırları nedir manasında. Yanlış anlaşıldı her hal yoksa siyasete girmem bu platformda.
2- Deniz Feneri Derneğiyle ilgili yolsuzluk iddiaları Türkiye kanadıyla ilgili değil Almanya ve Avrupa kanadıyla ilgilidir. Türkiye kanadıyla ilgili şimdilik bir iddia yoktur.
3- Amacı yardım olan bir kuruluş hakkındaki yolsuzluk iddialarını tartışmanın bize ne faydası olur. İnsanlar öğrensin derseniz zaten gazeteler çarşaf çarşaf veriyor zaten.Ramazan ayındayız insanların yardım etmekte biraz daha faal oldukları bu ayda bu tip haberler insanların yardım etmekteki şevklerini kıracaktır. Başkada bir faydası olduğuna inanmıyorum.
ne yapalım Deniz Fenerinde yolsuzluk olmuş artık kimseye güvenmeyelim kimseye yardım filan etmeyelim gibi bir anlayış ortaya çıkmaz inşallah. Çünki çevremizde gerçekten çok mağdur insanlar var yardım bekleyen. Benim korkum ondan yoksa kimse babamın oğlu değil suçu yapan cezasınıda çekmeli.
Konu Faik Yılmaz tarafından (04.09.2008 Saat 11:15 ) değiştirilmiştir.
Ne mutlu Türk olana değil , Ne mutlu Türk'üm diyene !
"Cahilin karşısında kitap gibi sessiz ol." Mevlana
Benim mesajım neden silindi isyan ettigimden değil sadece merak
Ayrıca bu topic e neden olmamalıydı deniyor onuda açıklarsanız çok sevineceğim
Belki BMN'de de bu kuruluşa yardımda bulunan vardır Fatih. İnsanların gözü kapalı bir şekilde uyutulmasını konuşmanın nesi sakıncalı anlamıyorum. İnsanların vicdanına hitap eden görüntülerle Türk insanının manevi duygularını kullanan bir kurum olmuşlar da haberimiz yok.
9 Eylül'deki davanın nelere gebe olacağını bekleyip görelim.
Başlığın en büyük amacı insanların gözünü açmasıdır. Bu haberi okuduktan sonra çevremdekileri de bilgilendireceğim. Eminim sizler de salt olarak okuyup bırakmayacaksınızdır.
Türkçe, Turkche olmasın! Dilimizi koruyalım! Türkçeye 29 harf yeter!
“Ben basit bir 'iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum:
“Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!” Eduardo Galeano
"İhaneti severim, ama hainlerden nefret ederim." Cesar
İlk sorunuza ben cevap vereyim,mesajınızda belirttiğiniz kişinin bu kurumla alakası olmadığı gibi yazdığınız ileti mahkeme kararlarının,resmi belgelerin bahsedildiği bir başlıkta sadece iftira niteliği taşır ki şu mübarek günlerde silmekle mantıklısını yaptığımı düşünüyorum
T R A B Z O N S P O R
allahınızı severseniz trabzonsporun geçmiş dönemine benzediniz.sporla siyaset iç içe.
biri bu başlığı kapatsın lütfen.bu tür olayları siyasi ağırlıklı olayları tartışma yeri BMN olmaması lazım diye düşünüyorum
TRABZONSPOR DÜNYANIN EN BÜYÜK ŞEHİR TAKIMIDIR
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)