Doğrusunu söylemek gerekirse Hüseyin Çimşir,Ünal Karaman'ın ekibinden değildi,yönetim tarafından sonradan ekibe dahil edilen ve bence asıl olması gereken yer Sportif Direktörlük iken bir saçma kararla kariyeri ve Trabzonspor geleceği kurban edildi.
Ünal Karaman'ın ekibinden olmadığı için ihanet söz konusu değil.
- Memento mori
50. kez yazıyorum hocam, suç sende değil seni bu takımın başına getirende.
Bu twitter'da dolaşan floodun doğru olduğunu düşünüyorum. Bu oyuncu grubuna ne yaptınız siz de adamların yürümeye mecali kalmadı? Nasıl bir antrenman metodu bu..
Evet bu takımın sezon başından beri fiziksel problemleri var ama 3 kulvarda yarışırken dahi bu derece düşmemişti futbolcular. Sahada herkes sanki 2 günde bir maça çıkmış gibi bitik durumda.
Ya oyuncularda sıkıntı var ya da uygulanan metodlarda. Ben bugüne kadar hep oyuncu yapısından kaynaklı diye düşünüyordum, milyon euroların döndüğü sektörde bu kadar profesyonellikten yoksun bir ekip yoktur diye tahmin ediyordum ama bu flood doğru gibi gözüküyor.
Gerçekten hayatımda bu kadar kusurlu bi kadro görmedim, 2 yıldır takımın çekmediği kalmadı. Ne kadar karakterli bir oyuncu grubumuz olsa da bu kadar iş bilmezlikten sonra kendilerini salmış olabilirler.
Bu kulübün sürekli bir kavga karışıklık içerisinde olmasının sebebi nedir acaba? Şeffaflık istiyorum artık, çıksınlar adam gibi konuşsunlar.
Göndermeyin bakalım. Kupayı da kaybedince aklınız başınıza gelir. Lig ikinciliğini de kaybedecek de puan farkı çok.
La istifa et daha neyi bekliyon,iyice yüzsüzlüğü ele aldız.
FORMANIN ÖNÜNDEKİ ARMAN İÇİN OYNA ARKASINDA YAZAN İSMİ HATIRLAYACAKLARDIR.
Ben düşüşün sebebini takımın geri koşmasına bağlıyorum. Futbol konuşulan tüm spor programlarında bu takımın neden geri çekildiği, takımdaki tüm topçular topu ayağında tutmayı severken topu neden rakibe bırakmayı tercih ettiğimiz sorgulandı ama hocamız sorgulamadı. Herkes gördü o görmedi. Yorgunluklar, sakatlıklar bile buna yorulabilir. Skor yapması beklenen adamlar geri koştukça, gol kralı olması beklenen adam ilerde tek başına kaldıkça moraller bozuldu, yüzler düştü.
Topa sahip olmaya çalışsa da beceremese anlarım ama şampiyonluğa oynayan takımı köy takımı gibi oynatmaya çalıştı. Anlamak mümkün değil.
Valla hocanın kendisi dahi daha fazla topa sahip olmalıydık diyor her maç sonunda. Böyle diyen biri 1-0 öne geçtiğimizde geri çekilin de demez herhalde mantık olarak. Oyunculara suç atıyor yani.
E bunu idmanda da çalışıyorlardır, sonuçta kendisi dile getiriyor bu konudaki eksikliği. Buna çözüm bulmak kabul ediyorum ki çok zor. Çünkü bazı oyuncular ilk yarıları bile zaten zar zor oynuyor. Pereira, Sosa, N'diaye. Üçü de etkisiz kalıyor. E zaten olay burada bitti bile. Novak ileriye çıkmıyor, Parmak zaten bu durumda sorumluluk alacak bir oyuncu değil o da takıma ayak uyduruyor. Takımın ileri 3'lüsü işte kafasına göre bir şeyler yapmaya çalışıyor.
Ben kaç haftadır Guilherme'yi 10 numarada oynatması lazım diye yazıyorum. Bırakamadı şu korkaklığı maalesef. N'diaye ile heba ettik maçları. Keza ben Ekuban'ın da oynamaması gerektiğini düşünüyorum. İkinci yarılarda hiçbir silahımız olmuyor, e bu adam ilk yarılarda da verimli olamıyor. Yedek başlat işte bu kadar basit daha paslı bir oyun oynamaya çalış direkt oynayacağına. Ekuban bu takımın yıldızı ama sakatlıktan kötü döndü eskisi gibi domine edemiyor alıp gidemiyor topu.
Takım geriye fazla koşuyor çünkü pas kalitesi yüksek değil. Maalesef Ekuban, Sörloth, Nwakaeme, Ömür dörtlüsü pas yapmaya uygun değil. Topu çok rahat kaybediyoruz. E ortasahamız da iyi değil. Sosa durağan, eskisi gibi rakip sahada tempolu ve hareketli değil. N'diaye zaten çöp. Parmak yine 2 maçtır sorumluluk alıyor ama tek başına fark yaratamıyor. Sahaya doğru yayılmaya çalışıyoruz ilk devrelerde bunu da nispeten başarıyoruz ama yeterli seviyede değil.
Takım ikinci yarılar niye ölü gibi? Çünkü ilk yarılarda bile fark ediyorsun oyuncuların nasıl kendilerini zorladıklarını, öne de geçtiysek dinlene dinlene savunma yapmak istiyorlar refleks olarak.
O floodda bahsedildiği gibi takım son kurşununu Fener ve Alanya maçlarında attı. O maçlar baya yıprattı bizim oyuncuları. İçeride de bunlar konuşulmuştur yüzde yüz.
Ne yapmalıydık peki? Takım tüm enerjisini ilk yarılarda rakibe saldırarak bitirmek yerine daha rölanti bir futbolla ikinci yarılara taşımalıydı maçı. Ortasahada Doğan denenmeliydi, Sosa ve Ekuban gibi oyuncular ikinci yarı skoru alamadığımız takdirde oyuna girmeliydi veya skoru aldığımızda korumak maksadıyla. Gördük ki takımın full kadro maçlara başlaması işimize yaramıyor bunun tersini denemeliydik. Hatta bi ara Bilal bile iş yapıyordu yedekten girince. Bazı maçlarda gerekli güveni aşılayıp Nwakaeme'yi dinlendirmeliydik. Belki sakatlanmazdı gereksiz zorlama yapmayarak.
Takım daha dişe diş mücadele edecek kadrolarla sahaya çıkmalıydı. Başakşehir gibi maçları ikinci yarılara taşımalıydık. Pereira yerine Serkan veya Kamil oynamalıydı. Pereira'yı son 20-30 dakika kullanabilirdik, savunmamızı mahvetti maalesef hep kritik goller yedirdi.
Bu sezon Avrupa Liginde yedek oyuncularla gayet iyi bir takım oyunu oynamıştık bazı maçlarda. O planı referans almalıydık. Bu şekilde AS oyuncuları dinlendire dinlendire hedefe gidebilirdik. Hoca en iyi kadroyu çıkardığını düşünerek kaderine razı oldu hiçbir şey denemedi. Başka bir hocayla daha farklı olurdu.
Neyse uzatmak da istemiyorum benim dediğimi ancak karizma sahibi oyuncuları ikna edebilen bir hoca yapabilirdi. AS ve yedek oyuncuları harmanlayıp hedefe yürütebilmek zorlu bir iş. Cesaret işi aynı zamanda, benim dediğimi yapıp kaybetmek daha yıkıcı bu sefer üzerinden buldozerle geçerler. Doğan, Kamil, Bilal gibi oyuncuları ilk 11 için hazırlamak bana göre çıkış yoluydu. Belki de gerçekten çok yetersiz kalackalardı bunu bilemeyiz ama benim aklıma gelen tek yol budur.
Yanlış kadro yapısı, kötü ortasaha profilleri, fiziksel eksiklikler, sakatlıklar, faydasız devre arası transferleri, Çimşir'in tecrübesizliği... Şampiyonluk senesinin olayı bu. Yazıcı ve Rodallega giderken bayram etmiştim, o paralara bu oyuncuların daha üst seviyesi alınacak diye. Keza Onazi'nin yerine bile daha iyisinin alınması gerektiğini yazdı herkes ama hiçbirinin yeri dolmadı.
2 tane doğru profilde. ortasaha ve bir tane sağ kanat transferiyle bu sene güle oynaya şampiyon olurduk. Hatta ve hatta devre arasında bile hiçbir şey için geç değildi. 2 tane ortasaha aldın ama hiçbir şeye derman olmadılar veya hoca kullanamadı.
Yine de insan düşünmeden edemiyor. Sörloth, Nwakaeme ve Ekuban hiç sakatlanmasalar ve fiziksel olarak üst seviyede olsalar tüm bunları konuşmayacaktık, hocanın yetersizliğine, hakemlere ve Başakşehir lobisine rağmen şampiyon olacaktık. Çok kolay alabileceğimiz bir şampiyonluk ucuza gitti.
Konu TSemih61 tarafından (15.07.2020 Saat 09:24 ) değiştirilmiştir.
Bahsettiğin floodu görmedim bilgim yok ama hocanın isteği değil ve hücum hatta pas için yetersiz yorumlarına kesinlikle katılmıyorum.
Kimdi bilmiyorum ama yorumculardan birisi öne geçtiğimiz her maçta 11 metre geri çekildiğimizi, ve topla oynama oranımızın 54lerden 46lara (bu orandan tam emin değilim ama bu civardı) düştüğünü söylemişti. Bir maçta olur, iki maçta olur ama her maçta oluyorsa bu bir tercihtir. Zaten Ekuban'ı sol bekte gördüğümüz son maçlar da bunu kanıtlıyor. Maça başlarken avans verseler 1-0 önde başlasak 90 dk topu rakibe bırakır.
Hocam, 2008-2009 sezonundan bir sahne var aklimda; O sene de fena degil aslinda takim, ara transfer doneminde saglam da bir para vererek "top cambazi" Alanzinho`yu aliyoruz. Tarih 21 ocak 2009 ikinci yarinin ilk maci icin Ankara Osmanli Stadindayiz. Hoca bir takimda iki cambaz oynamaz diyerek dakika 68`i gosterdiginde Yattara`yi cikartip Alanzinhu`yu aliyo oyuna.
Maci kahvede izliyorum, herkes pur dikkat top Alanzinho`ya geldiginde olucaklari bekliyo ve bu beklentinin farkinda olan Alanzinho topu ne zaman ayagina alsa artistik hareketler deniyor, cogunda da topu tutmasini biliyor. Daha sonra top senin ayagina geliyo ve sen Alanzinho`ya ozenerek klas bir topuk pasi atmayi deniyosun ama yuzune gozune bulastiriyosun bu hareketten sonra kahvede yukselen kahkahalari gectim yanlis hatirlamiyosam spiker bile senle hafifden dalga gecti.
Iste bu sezon da ayni hareketi yaptin. Unal hocadan mukemmel olmasa da ligi onde goturebilecek bir kadro aldin ki onca yillik futbol kariyerine ragmen ilk ciktigin basin toplantilarinda sesin titredi ne diyecegini bilemeyerek agzinda laflari geveledin. Hazir olmadigini bilerek, bu koltuk sana sunuldugunda kabul ettin. Koca bir sezonu harap ettin hocam. Umarim hocam dedim diye alinmazsin.
Konu Chovy tarafından (15.07.2020 Saat 11:25 ) değiştirilmiştir.
Bu herifin istifası kabul edilmedi mi hala? Ne biçim Yönetim bu?
Bu başlık neden hala açık ? Böyle biri yok ki bizim kulüpte.
Bazen cehennem öbür dünya degildir...taraftarlarla cosmus,AVNI AKER\'dir!!!
Her yerde istifasını sundu deniyorda hala kabul etmek için ne bekleniyor. Kupada mı zayi olsun . Lig az daha devam etse ikincilik bile giderdi
Adam da şeref ve onur yok kene gibi yapıştı. Bunu kovmayip da ne hedefliyorlar yeni sezonda mi bu td olmiyanla çalışacak.
Yardimci Hoca dan asla Td olmaz. (Tecrübesini cök yasadik)
Asbaskan dan da Baskan olmaz ( onu da yasiyoruz)
Senin, senin ben...
8. Kuşatma
Midesi çok geniş, pervasız ve kurnaz birisi.
Hiçbir değeri olmayan Türkiye kupasını kazanarak güven tazelemek istiyor.
Korkarım ki yönetim de aynı kanaatte.
Fakat ikincil kupalara doymuş olan Trabzonspor taraftarı.
Futbol aklı kısa olan, şampiyonluğu hediye eden Hüseyin Çimşir'e tölerans gösteremez.
Turkiye kupasinada beraberlik icin cikacaktir
Trabzonsporluluk onuru bu işkenceyi yenecek !
Ne mutlu Türküm diyene !
maclar seyircisiz oynaniyor diye hala defolup gitmis degil ama cok yanlis yapiyor.kene gibi yapisarak taraftari daha fazla tahrik ediyor.boyle ucuz islere gerek yok.gecen yillarin degistirdigi tek sey yok, yine varliginla bu kulube zarar veriyorsun huseyin cimsir denen luzumsuz insan.bu kisacik dunyada bu taraftarin senden cektigi nedir lan?bos beles topculuguna ragmen yillarca bir sekilde bu kulupte kaldin.simdi kalkip milyonlarca insanin hayaline kan dogradin yine delikanli gibi ozur dileyip gitmeyi bile beceremiyorsun.ne yapalim illa kufur kiyamet mi gonderelim?defol git huseyin defol git.her zaman derim trabzonspor en cok bunun gibi kendine trabzonspor'luyum diyenlerden zarar gordu.
Ne yazık ki az önce sporxte yer alan 'devam' kararını okudum. Ne kadar doğru bilinmez orası ayrı tabi ancak eğer öyleyse güle güle kupa
Yardimci Hoca dan asla Td olmaz. (Tecrübesini cök yasadik)
Asbaskan dan da Baskan olmaz ( onu da yasiyoruz)
Ben de yeni gördüm. Sporx'in dediğine ne kadar güvenilir onu da bilmiyorum gerçi. Kaynak olarak Star demişler, Star da öyle bir haber yok.
Yeni sezonda kalması imkansız da kupayı da feda edecek olabiliriz sezon sonuna kadar devam edeceksek. Ben bu takımın bu mentalite ile ligi 2. sırada tamamlayacağından bile şüpheliyim.
Hollanda liginden bir örnek vereyim.
PSV ve Philip Cocu:
Ilk sezonunda PSV ile cok basarisizdi. Ilk senesinde o dönem ligin parlayan yildizi Adam Maher olmak uzere cok iyi transferler yapip lige cok iddaali baslamislardi. Devre arasinda da Bryan Ruizi kiralayip belkide ligin en iyi kadrosuna sahipti. Bu kadroyla beraber yanlis hatirlamiyorsam 5. Felan bitirmisti ligi. Inanilmaz hatalar yapip (taktiksel olsun, oyuncu degisikligi olsun) cok buyuk elestiriler aliyordu. Hollanda basini diger ulkelere kiyasen, özellikle türkiye'ye kiyasen, baya baya toleransli. Ona ragmen yerden yere vuruldu.
PSV cok akilli bi hamle yapip Guus Hiddinki 'danisman' olarak kulupte gorevlendirdi. Philip Cocu hem kendi hatalarindan ders cikarip hemde Hiddink gibi tecrubeli isimin kendisine kattiklariyla beraber ertesi sezondan itibaren sampiyonluk seruvenine basladi. Yerden yere vurulan Cocu, 4 senede 3 sampiyonluk alarak muthis basariya imza atti. Kaldi ki o dönemin Ajaxi gercekten son yillarin en iyi kadrosuna sahipti. Ziyech, Dolberg, Bertrand Traore vs.
Belki size çok garip gelebilir, ama ben çimşirinde kendisini bu dekilde gelistirebilecegini dusunuyorum. Yönetimin bizim hayal ettigimiz "potansiyelli alman hoca" vb gibi teknik direktorle anlasamiyacagi icin, Çimşirle devam etmesine pek tepki göstermem acikcasi.
'Manyakmisin kardeşim, ne Çimşiri?' Diyeceksiniz belki.
Sirf 18-27. Haftalar arasindaki oyunu baz alarak soyluyorum bunu. Hatta Göztepe ve Alanya maclarinda da( özellikle 1-0 yakaliyana kadar) zaman zaman iyi oyun sergiledigimiz düşünüyorum. Hatalari yokmu?? Elbetteki var. Baya baya hatalsri var. Hatta, agir elestiriler alacak kadar hatalari var. Ama sadece 6 aylik bi tecrubeye sahip oldugunu unutmayalim.
Dedigim gibi, ciktigi ilk 10 macta, özellikle akyazidaki Sivas macindaki oynanan oyun ve oyun plani hocada bi potansiyel oldugunu hissettirdi bana.
Son düzlüğe girerken agir sacmaladi, dogru. Ama bunun hoca kalitesinden ziyade 'tecrübesizlik' ile alakali oldugunu düşünüyorum.
Konu Isko6161 tarafından (16.07.2020 Saat 18:29 ) değiştirilmiştir.
Hala duruyor mu bu?Cezam yeni bitti o yüzden sakin kalmaya çalışıyorum ama gerçi sen ceza almaya bile değmezsin,....Hadi anladık birşey bilmiyorsun da insan haddini bilir be,sana bu görev teklif edildiğinde hiç mi düşünmedin benim çapım ne ki bu görevi yapabileyim diye?
Konu İlker Yazıcıoğlu tarafından (17.07.2020 Saat 09:45 ) değiştirilmiştir.
Şu anda 3 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 3 misafir)