Toplam 20 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 20 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Usta'nın ölüm yıldönümü..

  1. #1
    omer61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.05.2005
    Nereden
    Ankara
    Yaş
    33
    Mesajlar
    853

    Standart Usta'nın ölüm yıldönümü..

    3 Haziran 1963.. Büyük üstad aramızdan ayrıldı.. Ama biz onu anmaya onun şiirlerini yaşatmaya devam ediyoruz devam edeceğiz..

    Karıma Mektup / Nazım Hikmet Ran

    Bir tanem!
    Son mektubunda:
    "Başım sızlıyor
    yüreğim sersem!"
    diyorsun.
    "Seni asarlarsa
    seni kaybedersem,"
    diyorsun,
    "yaşayamam!"

    Yaşarsın, karıcığım,
    kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgarda;
    yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı,
    en fazla bir yol sürer
    yirminci asırlılarda
    ölüm acısı.
    Ölüm
    bir ipte sallanan bir ölü.
    Bu ölüme bir türlü
    razı olmuyor gönlüm.
    Fakat
    emin ol ki, sevgili,
    zavallı bir çingenenin
    kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli
    geçirecekse eğer
    ipi boğazıma,
    mavi gözlerimde korkuyu görmek için
    boşuna bakacaklar
    Nazım’a!

    Ben,
    alacakaranlığında son sabahımın
    dostlarımı ve seni göreceğim,
    ve yalnız
    yarı kalmış bir şarkının acısını
    toprağa götüreceğim...
    Karım benim!
    İyi yürekli,
    altın renkli,
    gözleri baldan tatlı arım benim;
    ne diye yazdım sana
    istendiğini idamımın,
    daha dava ilk adımında
    ve bir şalgam gibi koparmıyorlar
    kellesini adamın.
    Haydi bunlara boş ver.
    Bunlar uzak bir ihtimal!
    Paran varsa eğer
    bana fanila bir don al,
    tuttu bacağımın siyatik ağrısı.
    Ve unutma ki
    daima iyi şeyler düşünmeli
    bir mahpusun karısı.




    Bir kaç tane de link veriyorum arkadaşlar. Fazıl SAY'ın müthiş Nazım'ı anma konserinden görüntüler mutlaka izlenmeli..

    http://www.youtube.com/watch?v=aiAWmexF8ZA

    http://www.youtube.com/watch?v=MmD-Q...elated&search=


    http://www.youtube.com/watch?v=b9RXh...elated&search=


    http://www.youtube.com/watch?v=yc7SF...elated&search=



    NOT: LÜTFEN BU BAŞLIĞA NAZIM HİKMET ALEHİNDE ŞEYLER YAZMAYALIM. 3GÜN BOYUNCA GÜZEL BİR ŞEKİLDE ANALIM USTAYI. TARTIŞMA ORTAMI ÇIKIP YÖNETİCİ ARKADAŞLAR KONUYU KAPATMAK ZORUNDA KALMASIN. 3HAZİRAN GECESİNE KADAR BU KONUNUN AÇIK DURMASINI RİCA EDİYORUM. NAZIM'IN ŞİİRLERİYLE SÜSLEYELİM BU BAŞLIĞI..
    "Ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizliyim, ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim." Kazım KOYUNCU

  2. #2
    Misina - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.07.2006
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    6,676

    Standart

    Yaşamak Bir Ağaç Gibi Tek ve Hür Ve Bir Orman Gibi Kardeşçesine
    Traktörlerle Türküler Geçsin Alt Başımdan Mezarlığın,
    Seher Aydınlığında Taze İnsan Yanık Benzin Kokusu

  3. #3
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Kaya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.07.1999
    Nereden
    İzmir
    Yaş
    41
    Mesajlar
    25,832

    Standart

    İkili tartışmalar içeren tüm iletiler silinecektir. Yorumdan uzak; sadece şiirlerini paylaşırsanız sevinirim.
    Konu Kaya tarafından (30.05.2007 Saat 19:56 ) değiştirilmiştir.
    “Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
    Malik bin Dinar

  4. #4
    Misina - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.07.2006
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    6,676

    Standart

    Hoş Gendün Kadınım

    Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
    yorulmuşsundur;
    nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
    ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
    susamışsındır;
    buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
    acıkmışsındır;
    beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
    memleket gibi yoksuldur odam.

    Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
    ayağını basdın odama
    kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
    güldün,
    güller açıldı penceremin demirlerinde
    ağladın,
    avuçlarıma döküldü inciler
    gönlüm gibi zengin
    hürriyet gibi aydınlık oldu odam...

    Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.


    ***********************

    VASİYET
    Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
    Ölürsem kurtuluştan önce yani,
    Alıp götürün
    Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni.

    Hasan Beyin vurdurduğu
    Irgat Osman yatsın bir yanımda
    ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp
    kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda.

    Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın,
    seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu
    tarlalar ortamalı, kanallarda su
    ne kuraklık, ne candarma korkusu

    Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz
    toprağın altında yatar upuzun,
    çürür kara dallar gibi ölüler
    toprağın altında sağır, kör, dilsiz.

    Ama bu türküleri söylemiştim ben
    daha onlar düzülmeden
    duymuştum yanık benzin kokusunu
    traktörlerin resmi bile çizilmeden

    Benim sessiz komşulara gelince,
    şehit Ayşe'yle ırgat Osman
    çektiler büyük hasreti sağlıklarında
    belki de farkında bile olmadan

    Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
    -öyle gibi de görünüyor-
    Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
    ve de uyarına gelirse
    tepemde bir de çınar olursa
    taş maş da istemez hani....
    Traktörlerle Türküler Geçsin Alt Başımdan Mezarlığın,
    Seher Aydınlığında Taze İnsan Yanık Benzin Kokusu

  5. #5
    Özkan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10.03.2007
    Nereden
    Ankara
    Yaş
    38
    Mesajlar
    2,454

    Standart

    başlığın konseptine uygun olarak iki manzûmesini sizinle paylaşacağım:

    ORKESTRA


    "Bana bak!
    Hey!
    Avanak!
    Elinden o zırıltıyı bıraksana!
    Sana,
    üç telinde üç sıska bülbül öten
    üç telli saz
    yaramaz!

    Bana bak!
    Hey!
    Avanak!
    Üç telinde üç sıska bülbül öten
    üç telli saz
    dağlarla dalgalarla kütleleri
    ileri
    atlatamaz!

    Üç telli saz
    yatağını değiştirmek isteyen
    nehirlerden:-
    köylerden, şehirlerden
    aldığı hızla,
    milyonlarla ağzı
    bir tek
    ağızla
    güldüremez!
    Ağlatamaz!
    hey!
    hey!
    üç telli sazın
    üç telinde öten üç sıska bülbül öldü acından.
    Onu attım
    köşeye!
    hey!
    hey!
    üç telli sazın
    ağacından
    deli tiryakilere
    içi afyon lüleli
    bir çubuk
    yaptılar!
    Hey!
    Hey!
    Dağlarla dalgalarla, dağ gibi dalgalarla dalga gibi
    dağ-lar-la
    başladı orkestram!
    Hey!
    Hey!
    Ağır sesli çekiçler
    sağır
    örslerin kulağına
    Hay-kır-dı!.
    Sabanlar güleşiyor tarlalarla,
    tarlalarla!
    Coştu çalgıcı başı,
    esiyor orkestram
    dağlarla dalgalarla, dağ gibi dalgalarla, dalga gibi
    dağ-lar-la. "


    MAKİNALAŞMAK

    "trrrum,
    trrrum,
    trrrum!
    trak tiki tak!
    Makinalaşmak
    istiyorum!
    Beynimden etimden iskeletimden
    geliyor bu!
    Her dinamoyu
    altıma almak için
    çıldırıyorum!
    Tükrüklü dilim bakır telleri yalıyor,
    damarlarımda kovalıyor
    oto-direnzler lokomotifleri!
    trrrum,
    trrrum,
    trrrum!
    trak tiki tak
    Makinalaşmak
    istiyorum!
    Mutlak buna bir çare bulacağım
    ve ben ancak bahtiyar olacağım
    karnıma bir türbin oturtup
    kuyruğuma çift uskuru taktığım gün!

    trrrrum!
    trrrum!
    trrrrum!
    trak tiki tak
    Makinalaşmak
    istiyorum. "


    Gerçekte Nâzım Hikmetof Mayakovski'nin çok kötü bir taklitçisidir ama ülkemizde büyük bir şâîr olduğuna inanılır. Bence, bu kampanya reklâmcıların, halkla ilişkiler uzmanlarının ve sosyologların iyice incelemeleri hattâ doktora tezi yapmaları gereken bir konudur.
    Stand-upçı başkan istemiyoruz!

  6. #6
    omer61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.05.2005
    Nereden
    Ankara
    Yaş
    33
    Mesajlar
    853

    Standart

    karlı kayın ormanı


    karlı kayın ormanında
    yürüyorum geceleyin.
    efkârlıyım, efkârlıyım,
    elini ver, nerde elin?

    ayışığı renginde kar,
    keçe çizmelerim ağır.
    içimde çalınan ıslık
    beni nereye çağırır?

    memleket mi, yıldızlar mı,
    gençliğim mi daha uzak?
    kayınların arasında
    bir pencere, sarı sıcak.

    ben ordan geçerken biri :
    "amca, dese, gir içeri."
    girip yerden selâmlasam
    hane içindekileri.

    eski takvim hesabıyle
    bu sabah başadı bahar.
    geri geldi memed'ime
    yolladığım oyuncaklar.

    kurulmamış zembereği
    küskün duruyor kamyonet,
    yüzdüremedi leğende
    beyaz kotrasını memet.

    kar tertemiz, kar kabarık,
    yürüyorum yumuşacık.
    dün gece on bir buçukta
    ölmüş berut, tanışırdık.

    bende boz bir halısı var
    bir de kitabı, imzalı.
    elden ele geçer kitap,
    daha yüz yıl yaşar halı.

    yedi tepeli şehrimde
    bıraktım gonca gülümü.
    ne ölümden korkmak ayıp,
    ne de düşünmek ölümü.

    en acayip gücümüzdür,
    kahramanlıktır yaşamak :
    öleceğimizi bilip,
    öleceğimizi mutlak.

    memleket mi, daha uzak,
    gençliğim mi, yıldızlar mı?
    bayramoğlu, bayramoğlu,
    ölümden öte köy var mı?

    geceleyin, karlı kayın
    ormanında yürüyorum.
    karanlıkta etrafımı
    gündüz gibi görüyorum.

    şimdi şurdan saptım mıydı,
    şose, tirenyolu, ova.
    yirmi beş kilometreden
    pırıl pırıldır moskova...


    (14 mart 1956,
    moskova, peredelinko)
    "Ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizliyim, ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim." Kazım KOYUNCU

  7. #7
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Kaya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.07.1999
    Nereden
    İzmir
    Yaş
    41
    Mesajlar
    25,832

    Standart

    Bu son uyarıdır.

    Sadece şiir paylaşımını rica etmekle beraber; tartışma yaratacak şiirleri bmn forumlarına TAŞIMAYIN.
    “Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
    Malik bin Dinar

  8. #8
    omer61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.05.2005
    Nereden
    Ankara
    Yaş
    33
    Mesajlar
    853

    Standart

    Alıntı Kaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bu son uyarıdır.

    Sadece şiir paylaşımını rica etmekle beraber; tartışma yaratacak şiirleri bmn forumlarına TAŞIMAYIN.
    teşekkür ederim.. inşallah arkadaşlar nazım ı yalnız ŞİİRLERİYLE anarlar burda..
    "Ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizliyim, ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim." Kazım KOYUNCU

  9. #9
    Adem Erdoğan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.03.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    18,037

    Standart

    Şiirlerini hiç okumadım ama Volkan Konakın yorumuyla çok güzeller.
    Özkan SÜMER

  10. #10
    Trabzonspor Kongre Üyesi

    BMN Yönetim Kurulu

    Üyelik tarihi
    28.01.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    6,322

    Standart

    Volkan Konak'ı ''Eledim Eledim''i söylerken daha çok seviyorum.

  11. #11
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Tunga - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.11.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    50
    Mesajlar
    10,721

    Standart

    Arkadaşlar, Değerli Arkadaşlar,

    Serbest Kürsü Bölümümüz gittikçe sanat ağırlıklı olmaya başladı, bu çok güzel. Bir yanda Sanat Müziği, bir yanda Klasik Müzik, bir yanda hip hop, vs. Şiirler, kitaplar vs.

    Buraya kadar bir sorun yok. Ama sorun olmaya başlayan yerler de oluyor.

    BMN'de siyasete neden izin vermiyoruz? Çünkü forumumuzda bulunma sebebimiz Trabzonspor. Elbette Trabzonspor ve onun etrafındaki çevre, gerek yöre, gerek futbol açısından. Bu platformda başka bir amacımız yok.

    Herkesin siyasi görüşüne saygılıyız ve öyle de olmalıyız. Hatta herkesin net siyasi görüşleri olması memleketimiz için gerekli. Buraya kadar da herşey tamam.

    Ama Trabzonspor için konuşurken, tartışırken her işi bir punduna getirip de siyasi işlere çekmeye çalışmayı doğru bulmuyorum.

    Dünyaya malolmuş bir şairin ölüm yıldönümünden bahsediliyor. Tıpkı gene hepimize malolmuş ve gururumuz Milli Marşımızın yazarı Akif Ersoy'u andığımız gibi anmak bu kadar mı zor?

    Provokatif mesajlar elbette silinecektir. Ama silinmeye kalmadan insanlar birbirlerine hoşgörü ile yaklaşsalar bize daha yakışan birşey olmayacak mı?

    Bence olacak. Lütfen!
    Trabzonsporlu olmak...
    Zor ama güzel be kardeşim!

  12. #12
    omer61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.05.2005
    Nereden
    Ankara
    Yaş
    33
    Mesajlar
    853

    Standart

    Alıntı Tunga Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Arkadaşlar, Değerli Arkadaşlar,

    Serbest Kürsü Bölümümüz gittikçe sanat ağırlıklı olmaya başladı, bu çok güzel. Bir yanda Sanat Müziği, bir yanda Klasik Müzik, bir yanda hip hop, vs. Şiirler, kitaplar vs.

    Buraya kadar bir sorun yok. Ama sorun olmaya başlayan yerler de oluyor.

    BMN'de siyasete neden izin vermiyoruz? Çünkü forumumuzda bulunma sebebimiz Trabzonspor. Elbette Trabzonspor ve onun etrafındaki çevre, gerek yöre, gerek futbol açısından. Bu platformda başka bir amacımız yok.

    Herkesin siyasi görüşüne saygılıyız ve öyle de olmalıyız. Hatta herkesin net siyasi görüşleri olması memleketimiz için gerekli. Buraya kadar da herşey tamam.

    Ama Trabzonspor için konuşurken, tartışırken her işi bir punduna getirip de siyasi işlere çekmeye çalışmayı doğru bulmuyorum.

    Dünyaya malolmuş bir şairin ölüm yıldönümünden bahsediliyor. Tıpkı gene hepimize malolmuş ve gururumuz Milli Marşımızın yazarı Akif Ersoy'u andığımız gibi anmak bu kadar mı zor?

    Provokatif mesajlar elbette silinecektir. Ama silinmeye kalmadan insanlar birbirlerine hoşgörü ile yaklaşsalar bize daha yakışan birşey olmayacak mı?

    Bence olacak. Lütfen!

    anlayışın için çok teşekkür ederm tunga.. inş burdkai arkadaşlar da senin kadar anlayışlı olurlar..
    "Ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizliyim, ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim." Kazım KOYUNCU

  13. #13
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Cyzio - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    24.02.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    62
    Mesajlar
    4,719

    Standart

    "Yürek boynun büker balam, Erzurumlu türkülere
    Halim selimdir Erzurum'un adamı
    Ve lâkin...
    Gözü dönmesin bir kere..."

  14. #14
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Miraç Atalay Çiftçi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    02.03.2006
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    7,177

    Standart

    Nazım Hikmet’in mezarının Türkiye’ye getirilmesi yeniden gündeme geldi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Biz vatan hasretiyle, yurdumuzun dışında ölmüş herkesin mezarının Türkiye’ye getirilmesinden yanayız” dedi.

    Türk şiirinin “Mavi gözlü dev”i Nazım Hikmet’in vasiyeti, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da gündeminde. Günay, büyük ozanın "Anadolu'da bir köy mezarlığına gömülmesi ve başında bir çınar ağacı olmasını” istediği vasiyetini yerine getirmek için çalışma başlatacak.
    Ünlü Şilili Şair Pablo Neruda'nın, "Biz onun yanında şair bile sayılmayız" dediği, Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı öncesinde milli bir şiir yazılması amacıyla çağırttığı iki şairden biri olan Nazım Hikmet Ran’ın mezarının Türkiye’ye getirilmesi yeniden gündeme geldi.
    Türkiye’nin en ünlü 'fikir suçlusu' ve memleket hasretini en duyarlı dizelerle anlatan mısralarının yazarı Nazım Hikmet Ran’ın ölümünün 44’üncü yılında Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, GAZETEPORT’a önemli açıklamalar yaptı.
    Günay, “Bu konuda daha önceki çalışmaları inceleyeceğim. Neler yapılmış, bilmek istiyorum” dedi.
    'VATAN HASRETİ İLE ÖLDÜ'
    Uzun yıllar cezaevinde yatan ve Türkiye’den ayrılmak zorunda kalan ünlü şairin vatan hasretiyle yaşadığına dikkat çeken Günay, “Biz vatan hasretiyle yurdumuzun dışında ölmüş olan herkesin mezarının Türkiye’ye getirilmesinden yanayız. Kaldı ki, Nazım Hikmet’in böyle bir vasiyeti var” diye konuştu.
    VASİYET TARTIŞMASI
    Nazım Hikmet’in Moskova’da Kızlar Manastırı’ndaki mezarının Türkiye'ye getirilmesi zaman zaman gündeme geldi. Eski Kültür Bakanı İstemihan Talay, bu yönde girişimde bulundu, ancak girişim sonuçsuz kaldı.
    Geçen yıl ünlü şairin mezarını ziyaret eden eski Meclis Başkanı Bülent Arınç da Nazım’ın Anadolu’da bir köy mezarlığına defnedilmeyi vasiyet ettiğini anımsatarak, en uygun yerin memleketi Manisa’nın Kaşıkçı köyü olduğunu söyledi. Ancak, bu açıklamanın ardından bazı yerel yöneticiler karşı karşıya geldi.
    Malatya’nın Arguvan Belediyesi ilk resmi başvuruyu kendilerinin yaptıkları gerekçesiyle, Kaşıkçı köylülerine karşı çıktı. İlerleyen günlerde tartışmaya Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesi de katıldı. Şairin gömütünün Hacıbektaş'a getirilmesi için Belediye Meclisi’nde karar alan Hacıbektaşlılar, aldıkları kararı TBMM Başkanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na da gönderdi.
    Fakat bu kez de Karadeniz Ereğli’den itiraz sesi yükseldi. Son seçimde DP’den milletvekili adayı olduğu için görevinden istifa eden dönemin belediye başkanı Halil Posbıyık, Nazım Hikmet’in Rusya’ya gitmek için Ereğli’ye geldiğini savunarak, “Nazım Hikmet, Rusya’ya gitmeden önce Ereğli’ye gelir; İnönü Parkı’nda bulanan çınarın altında oturur ve ‘Ben öldüğümde buraya gömün’ der. Ben bu vasiyetin altında eziliyorum.” dedi ve Nazım’ın mezarının Ereğli’ye getirilmesini istedi.

    Nazım Hikmet Ran vasiyetini bir şiirle dile getirmişti:


    VASİYET
    Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
    Ölürsem kurtuluştan önce yani,
    Alıp götürün
    Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni.
    Hasan beyin vurdurduğu Irgat Osman yatsın bir yanımda
    Ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp
    Kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda.
    Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın,
    Seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu,
    Tarlalar orta malı, kanallarda su
    Ne kuraklık, ne jandarma korkusu.
    Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz,
    Toprağın altında yatar upuzun,
    Çürür kara dallar gibi ölüler,
    Toprağın altında sağır, kör, dilsiz.
    Ama bu türküleri söylemişim ben Daha onlar düzülmeden,
    Duymuşum yanık benzin kokusunu
    Traktörlerin resmi bile çizilmeden.
    Benim sessiz komşulara gelince,
    Şehit Ayşe’yle ırgat Osman
    Çektiler büyük hasreti sağlıklarında
    Belki de farkında bile olmadan Yoldaşlar,
    ölürsem o günden önce yani,
    -öyle gibi de görünüyor-
    Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni
    Ve de uyarına gelirse,
    Tepemde bir de çınar olursa
    Taş maş da istemez hani...
    Trabzonspor kültürünü yaşa, yaşat, öğret...
    İşte BMN!*

  15. #15
    61viya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.12.2004
    Nereden
    Bursa
    Yaş
    38
    Mesajlar
    3,781

    Standart

    "Yani sen elmayı seviyorsun diye,
    Elmanın da seni sevmesi şart mı?
    ..
    Tahir olmak da ayıp değil,Zühre olmak da..
    Hatta sevda uğruna ölmek de ayıp değil..."


    Saygıyla,yüreğimdesin Nazım...
    "Orada birisi farklı yürüyordur."

  16. #16
    Misina - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.07.2006
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    6,676

    Standart

    NAZIM HİKMET'İ BİZİM KÖYE GÖMÜN

    Nazım Hikmet?in "Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni" vasiyetine Ardeşen?den cevap geldi. Belediye Başkan Danışmanı Burhan Okutan, ünlü şairin Ardeşen'e gömülmesi için dilekçe verdi

    KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay?ın Türk Edebiyatının mümtaz şairi Nazım Hikmet?in naaşının Moskova?dan Türkiye?ye getirilmesi hususunda "Bu, insani ve dini bir görevdir" sözü üzerine Nazımseverler harekete geçti. Nazım Hikmet?in, "Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni" vasiyetini Rize Ardeşen Belediye Başkan Danışmanı Burhan Okutan, ünlü şairin naaşının Rize Ardeşen Seslikaya köyü Seslikaya Camii avlusuna defni için resmi müracaatta bulundu. Okutan?ın müracaatında "Sayın Bakanımızın Nazım?ın naaşının getirilmesi hususunda (Bu insani ve dini bir görev) sözünü medyadan öğrendik.
    Bizim bu kadirşinas gayretlerinin sonuç getireceğine olan inancımız tamdır. Nazım?ın (Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni) vasiyeti mucibince ilk başvuru taliplisi olma ümidiyle kabrinin Rize?nin Ardeşen ilçesine bağlı Seslikaya köyündeki Seslikaya Camii avlusuna defnedilmesini talep ediyoruz. Gereğini?" ifadelerini kullandı.
    Traktörlerle Türküler Geçsin Alt Başımdan Mezarlığın,
    Seher Aydınlığında Taze İnsan Yanık Benzin Kokusu

  17. #17
    Mustafa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    11.11.2004
    Nereden
    Orta Doğu
    Mesajlar
    6,294

    Standart

    helal olsun işte karadeniz insanı böyle duyarlıdır.
    Tribünde Küfüre HAYIRRRR!!!!!!!!!

  18. #18

    Üyelik tarihi
    12.08.2006
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    1,054

    Standart

    Kuvayi Milliye Destandan alıntı -Karayılan' ın hikayesi

    Karayılan
    Karayılan olmazdan önce
    Antep köylüklerinde ırgattı.
    Belki rahatsızdı, belki rahattı,
    bunu düşünmeğe vakit bırakmıyordular,
    yaşıyordu bir tarla sıçanı gibi
    ve korkaktı bir tarla sıçanı kadar.
    Yiğitlik atla, silâhla, toprakla olur,
    onun atı, silâhı, toprağı yoktu.
    Boynu yine böyle çöp gibi ince
    ve böyle kocaman kafalıydı
    Karayılan
    Karayılan olmazdan önce.

    Düşman Antep'e girince
    Antepliler onu
    korkusunu saklayan
    bir fıstık ağacından
    alıp indirdiler.

    Altına bir at çekip
    eline bir mavzer
    verdiler.

    Antep çetin yerdir.
    Kırmızı kayalarda
    yeşil kertenkeleler.
    Sıcak bulutlar dolaşır havada
    ileri geri...

    Düşman tutmuştu tepeleri,
    düşmanın topu vardı.
    Antepliler düz ovada
    sıkışmışlardı.
    Düşman şarapnel döküyordu,
    toprağı kökünden söküyordu.
    Düşman tutmuştu tepeleri.
    Akan : Antep'in kanıydı.

    Düz ovada bir gül fidanıydı
    Karayılan'ın
    Karayılan olmazdan önceki siperi.
    Bu fidan öyle küçük,
    korkusu ve kafası öyle büyüktü ki onun,
    namlıya tek fişek sürmeden
    yatıyordu yüzükoyun.

    Antep sıcak,
    Antep çetin yerdir.
    Antepliler silâhşor olur.
    Antepliler yiğit kişilerdir.
    Fakat düşmanın topu vardı.
    Ve ne çare, kader,
    düz ovayı Antepliler
    düşmana bırakacaklardı.

    «Karayılan» olmazdan önce
    umurunda değildi Karayılan'ın
    kıyamete dek düşmana verseler Antep'i.
    Çünkü onu düşünmeğe alıştırmadılar.
    Yaşadı toprakta bir tarla sıçanı gibi,
    korkaktı da bir tarla sıçanı kadar.

    Siperi bir gül fidanıydı onun,
    gül fidanı dibinde yatıyordu ki yüzükoyun
    ak bir taşın ardından
    kara bir yılan
    çıkardı kafasını.
    Derisi ışıl ışıl,
    gözleri ateşten al,
    dili çataldı.
    Birden bir kurşun gelip
    kafasını aldı.
    Hayvan devrildi kaldı.

    Karayılan
    Karayılan olmazdan önce
    kara yılanın encâmını görünce
    haykırdı avaz avaz
    ömrünün ilk düşüncesini .
    «İbret al, deli gönlüm,
    demir sandıkta saklansan bulur seni,
    ak taş ardında kara yılanı bulan ölüm.»

    Ve bir tarla sıçanı gibi yaşayıp
    bir tarla sıçanı kadar korkak olan,
    fırlayıp atlayınca ileri
    bir dehşet aldı Anteplileri,
    seğirttiler peşince.
    Düşmanı tepelerde yediler.
    Ve bir tarla sıçanı gibi yaşayıp
    bir tarla sıçanı kadar korkak olana :
    KARAYILAN dediler.

    «Karayılan der ki : Harbe oturak,
    Kilis yollarından kelle getirek,
    nerde düşman varsa orda bitirek,
    vurun ha yiğitler namus günüdür...»

    Ve biz de bunu böylece duyduk
    ve çetesinin başında yıllarca nâmı yürüyen
    Karayılan'ı
    ve Anteplileri
    ve Antep'i
    aynen duyup işittiğimiz gibi
    destânımızın birinci bâbına koyduk

  19. #19
    sümela61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25.11.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    47
    Mesajlar
    2,010

    Standart

    her ne kadar soyadım "yoldaş" da olsa, hiç alakam olmadı ne siyasetle ne de herhangi bir görüşle... belki de bu bir eksiklik, ya da kayıp benim için... ama olmadı işte... ve bu sebepledir ki (bölücülük hariç) her siyasi görüşe eşit mesafede ve saygılıyım; hepsinin içinde güzellikler olduğunu düşünüyorum...

    Nazım'a gelince... hiç umrumda değil siyasi görüşü, ideolojisi... tıpkı Kazım'da, Volkan Konak'ta olduğu gibi, hiç umrumda değil...

    Nazım bir üstad... önünde ceket iliklenesi, eğilinilesi bir üstad... mekanı cennet olsun... eserlerini okumak, dinlemek büyük keyif... Allah hepimizin kadar O'nun da günahlarını affetsin...
    "7 tepeli şehir... bekle... son tepene de dikeceğiz bayrağımızı..."

  20. #20
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    antagonist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    26.03.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    37
    Mesajlar
    2,640

    Standart

    Nazım Hikmet'in en sevdiğim iki şiiri:"Hoşçakal kardeşim deniz" ve "Karlı kayın ormanı".Bir de bunları Zülfü Livaneli'den dinlersem,değmeyin keyfime...

    Hoşçakal Kardeşim Deniz

    İşte geldik gidiyoruz
    Hoşçakal kardeşim deniz
    Biraz çakılından aldık
    Hoşçakal kardeşim deniz
    Biraz masmavi tuzundan
    Hoşçakal kardeşim deniz
    Sonsuzluğundan birazcık
    Hoşçakal kardeşim deniz
    Birazcıkta kederinden
    Hoşçakal kardeşim deniz
    Birşeyler anlattın bize
    Hoşçakal kardeşim deniz
    Denizliğin kaderinden
    Hoşçakal kardeşim deniz

    Biraz daha umutluyuz!
    Hoşçakal kardeşim deniz
    Biraz daha adam olduk
    Hoşçakal kardeşim deniz
    İşte geldik gidiyoruz
    Hoşçakal kardeşim deniz

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •