Sayfa 1 Toplam 5 Sayfadan 1 2 3 ... SonuncuSonuncu
Toplam 114 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 25 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Şanlı Türk Ordusu

  1. #1
    Travelair - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.01.2005
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    36,346

    Standart Şanlı Türk Ordusu

    Bu başlıkta Türk ordusu'nu, tarihçesini, kabiliyetlerini,
    diğer devletlere göre güçlü ve zayıf, geliştirilmesi gereken yönlerini, iftiharlarımızı paylaşabiliriz

    Güncel bir haberle başlayayım:



    Millî gemi TCG Heybeliada, Preveze Deniz Zaferi'nin 470. yıldönümünde denize indirilecek. İlk Türk korveti (savaş gemisi) olan Heybeliada ile birlikte ilk mayın avlama gemisi Akçay da denize açılacak.

    Millî gemiler, keşif ve karakol, arama-kurtarma, denizaltı savunma harbi, denizde terörist faaliyetlerin izlenmesi ve engellenmesi, kıyı deniz ulaştırmasının kontrol ve korunması görevlerini gerçekleştirecek.

    Türk Deniz Kuvvetleri için 12 adet korvet gemisinin inşasının öngörüldüğü 'MİLGEM Projesi' kapsamındaki iki geminin yapımı tamamlandı. 27 Eylül Deniz Kuvvetleri Günü'nde İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda düzenlenecek gemi teslim töreninde millî imkanlarla üretilen ilk Türk korveti TCG Heybeliada F-511 ile mayın avlama gemisi Akçay M-270 denize indirilecek. TCG İnebolu A-590 açık deniz römorkörü de komutanlığa teslim edilecek. Ekonomik kullanım ömürlerini tamamlamakta olan mevcut karakol gemilerini yenilemek için başlatılan MİLGEM Projesi'nin ikinci gemisi TCG Büyükada F-512'nin ilk kaynağı da aynı gün törenle yapılacak. TCG Heybeliada korveti, tüm gemi silah ve sensörlerinin entegre olduğu gelişmiş bir merkezi komuta kontrol sistemine sahip olacak.

    AA


    MİLLİ OLARAK DİZAYN VE İNŞA EDİLEN İLK TÜRK KORVETİ PROJESİ


    HEYBELİADA(MİLGEM)'NIN DENİZE İNDİRİLMESİNE11
    GÜN KALDI.

    Türk Deniz Kuvvetlerinin 12 adet korvet gemisi inşasını öngördüğü "MİLGEM" projesinde, projenin ismi olan "MİLGEM" (Milli Gemi), projenin hedefini özetlemekte olup, projede milli kaynakların azami oranda kullanılacağını ifade etmektedir. Bu kapsamda; gemi üzerine konacak sistemlerin yurtdışı üreticilerinin Türkiye'ye bilgi transferi ve gemi sistemlerinin büyük ölçüde milli imkanlarla imali, projenin ana hedefi olup MİLGEM Projesindeki Milli Katkı payının %80 civarında olacağı beklenmektedir.
    MİLGEM Projesi, ekonomik kullanım ömürlerini tamamlamakta olan mevcut karakol gemilerinin değiştirilmesi ihtiyacından doğmuştur. Bu proje kapsamında inşa edilecek gemiler, tüm gemi silah ve sensörlerinin entegre olduğu gelişmiş bir merkezi komuta kontrol sistemine sahip olacaktır. Gemiler tek başlarına veya Deniz Kuvvetlerinin diğer unsurlarıyla birlikte grup halinde operasyon yapabilecekler ve
    • Keşif / karakol
    • Arama - kurtarma
    • Denizaltı savunma harbi
    • Denizde terörist faaliyetlerin izlenmesi ve engellenmesi
    • Kıyı deniz ulaştırmasının kontrol / korunması görevlerini icra edeceklerdir.
    Gemilerin dizaynı, denenmiş ve başarılı olduğu kanıtlanmış iyi denizcilik özelliklerine sahip bir tekne formu esas alınarak geliştirilecektir. Yüksek beka kabiliyeti ve geç tespit edilme özellikleri görev ihtiyacı açısından en önemli hususlardır. Gemilerin stealth karakteristiklerinin iyi olması, radar kesit alanı, akustik iz ve sualtı gürültüsü değerlerinin düşük olması sağlanacaktır.
    Deniz Kuvvetlerinin önceki gemi inşa projeleri ile elde edilen tecrübelerinin gözden geçirilmesi sonucunda, Deniz Kuvvetlerinin gemi inşa tecrübe ve kapasitesinin Türkiye'deki özel sektör tersaneleri, üniversite ve milli sanayi imkanları ile birleştirilmesi ile bir açık deniz karakol gemisi boyut ve karmaşıklığında bir gemi inşa projesinin gerçekleştirilebileceği sonucuna varılmıştır. Böylece, birinci geminin dizayn ve inşasının İstanbul Tersanesi Komutanlığında tamamlanmasına karar verilmiştir. Diğer gemilerin inşasına ise imkan/kabiliyetlerine bağlı olarak yerli özel sektör tersanelerinde devam edilecektir.
    TCG HEYBELİADA ismi verilen birinci MİLGEM Korvetinin dizaynına İstanbul Tersanesi Komutanlığında oluşturulan MİLGEM Proje Ofisi tarafından 12 Mart 2004 tarihinde başlanmıştır. Geminin Ön Dizaynı Kasım 2004'te tamamlanmış olup 27 Eylül 2008 tarihinde düzenlenecek törenle denize indirilecektir. TCG HEYBELİADA'nın 2011 yılında hizmete girmesi hedeflenmektedir.

    http://www.dzkk.tsk.mil.tr


    Hayırlı olsun
    Türkiye'nin zencileri Trabzon'dan çıkar----------------------------------BUGÜN
    Trabzonspor şükretmedikçe şampiyon olamaz---------------------------TRABZONSPOR
    Tüketirsen azalır, üretirsen çoğalır--------------------------------------İÇİN
    Arslanın sırtlanı çok olur-----------------------------------------------NE YAPTIN?

  2. #2
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Kaya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.07.1999
    Nereden
    İzmir
    Yaş
    41
    Mesajlar
    25,832

    Standart

    Evet, dört gözle bekliyordum. Artık çok yaklaşmış tarih. Ülkemize ve ordumuza hayırlı olsun.
    “Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
    Malik bin Dinar

  3. #3
    Great White - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    22.09.2007
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    6,968

    Cool

    Ordumuza, ülkemize hayırlı olsun..

    Umarım savaşta kullanmak zorunda kalmayız..
    Konu Great White tarafından (16.09.2008 Saat 18:51 ) değiştirilmiştir. Sebep: anlam bozukluğu
    "söylediklerin kimseyi rahatsız etmiyorsa hiçbi' şey anlatmıyorsun demektir"

    GW

  4. #4
    firidin61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    30.08.2006
    Mesajlar
    1,580

    Standart

    Merhaba ,

    3 Tarafı denizlerle çevirili VATAN ımızın çok daha fazlasına ihtiyacı var . Umarım bu güzel bir başlangıç olur ve devamı gelir .

    Saygılarımla

  5. #5
    Berk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    28.03.2006
    Nereden
    Trabzon
    Yaş
    32
    Mesajlar
    6,427

    Standart

    Önemli bir atılım ancak daha önemlisi bu gelişmenin devamını gelmesi..
    ''Belki hiç birşey yolunda gitmedi ama hiçbir şey de beni yolumdan etmedi." | ECG

  6. #6
    macka61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    07.04.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    36
    Mesajlar
    11,505

    Standart

    çok gzel bir haber inşallah daha sık duyarız bu haberleri

  7. #7
    Trabzonspor Kongre Üyesi

    Üyelik tarihi
    03.10.2007
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    7,514

    Standart

    Ana yüklenicinin TAI(TUSAŞ) olduğu ATAK helikopteri projemiz var.
    Kendimiz yapıyoruz sayılır, satmak için de antlaşmaları da yapılmış.

    Daha detaylı bilgi, TAI deki stajımdan sonra

  8. #8
    İskender66 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    11.03.2005
    Nereden
    Ankara
    Yaş
    48
    Mesajlar
    2,844

    Standart

    Ülkemize ve ordumuza hayırlı olsun. Allah askerlerimizin yardımcısı olsun. Milli bir proje olması beni çok gururlandırdı ve mutlu etti.

  9. #9
    Özkan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10.03.2007
    Nereden
    Ankara
    Yaş
    38
    Mesajlar
    2,454

    Standart



    Yukarıdaki brövede görülen M.Ö 209 târîhi Kara Kuvvetlerimizin kuruluş târîhi olarak kabûl edilmektedir. Bu târîhte, yazılı belgelere geçen en eski askerî zaferimiz olan Pateng (Bai-Deng) Savaşı gerçekleşmiştir.

    Aşağıda, www.e-tarih.org sitesinden alıntıladığım yazıda Pateng Savaşı ve bu savaşın komutanı olan Mo-Tun (Mete) Han döemi anlatılmaktadır. Pateng Savaşı ile ilgili olan bölüm Çin kaynaklarından alınmıştır.


    Mete Han Dönemi
    Mete Han'ın babası Teoman Çin yıllıklarında Tan-hu (veya Şan-yü) diye anılmaktadır ki, Hun dilinde imparator ünvanı olan bu tabir basit bir kabile reisi değil, çok önceleri teşekkül etmiş bir devletin başkanı olduğunu gösterir. Üvey anasının teşviki ile babası tarafından veliahtlık hakkının kendisinden alınması teşebbüsü karşısında Mete Han, emrindeki demir disiplin altında yetiştirdiği 10 bin atlı ile katıldığı bir sürek avında Teoman'ı öldurerek Hun Tan-hu'su ilan edildi (M.Ö.209). Mete Han, doğudaki Moğol-Tunguz kabileler birliği Tung-hu'ların ısrarla toprak taleplerine savaş ile mukabele ederek onları perişan ettikten ve böylece hakimiyetini kuzey Peçli'ye kadar genişlettikten sonra güney-batıya döndü ve Orta Asya'daki, Hind-Avrupa kökenli oldukları sanılan Yüe-çi'leri yerlerinden oynattı. Bunlar kütleler halinde batıya doğru çekilirken Mete Han güneye yönelerek Huang-ho büyük dirseği içindeki Ordos bölgesini ele geçirdi ve oradan Çin topraklarına girdi. Mai-yi, T'ai-yuan şehirlerini zapt ederek Han sülalesinin kurucusu İmparator Kao-ti'nin 320 bin kişilik, hemen hemen tamamen piyade ordusunu, bozkır usulü sahte ric?at tâbyesi ile çenber içine aldı (M.Ö. 201). İmparator, vaktiyle Türkler'in yaşadığı bütün toprakların Hun Devletine terki, yiyecek ve ipek verilmesi ve yıllık vergi taahhüdü şartları ile kendini ve ordusunu kurtarmağa muvaffak oldu. Çin ile dostluk havası içinde ticarî münasebetleri geliştirirken Mete Han, İrtiş yatağına kadar olan bozkırları (Kie-kun = Kırgızlar'ın memleketi) ve buranın batısındaki Ting-ling'lerin yerini, bazı eski Ogur (O-k'ut) kolları ile meskun araziyi, kuzey Türkistan'ı zaptetti ve Isık Gölü etrafındaki Vu-sun'ları hakimiyeti altına aldı. Bu suretle büyük Hun hükümdarı o çağda Asya kıt?asında yaşayan Türk soyundan bütün toplulukları kendi idaresinde tek bayrak altında toplamış oluyordu. İmparatorluk sınırlarının Mançurya'dan Aral Gölüne, batı Sibirya'dan Gobi Çölü-Tibet hattına kadar genişlediği bu tarihlerde Hunlar'a tabi olanlar arasında Moğollar, Tunguzlar ve Çinliler de vardı. Mete Han tarafından Çin hükümetine önderilen M.Ö. 177 tarihli mektuptan anlaşıldığına göre Türk devletine bağlı kavimlerin sayısı 26 idi ve bunların hepsi, Tan-hu'nun ifadesi ile "yay geren halk" yani "Hun" olmuşlardı.


    Pateng Savaşı
    Bu sırada Han (hânedânı, ülkedeki) düzeni henüz sağlamış ve Han Wang Xin'i [Han Vañ Şin], Dai'ya [Day] gönderip Mayi'de [Ma-yi] yerleşmişti. Xiongnular büyük (bir) saldırıyla Mayi'yi kuşatınca Han Xin, Xiongnular'a teslîm olmuştu. Xiongnular, Xin'i ele geçirdikten sonra askerleriyle güneye doğru yönelerek Gouzhu ([Gov-cu] dağını) aşıp Taiyuan'e [Tay-yüen] saldırmışlar, Jinyang [Cin-yañ] önlerine kadar gelmişlerdi. (Bunun üzerine İmparator) Gaodi [Gav-di], bizzat komuta ettiği askerleriyle karşı saldırıya geçmişti. (Ancak) kışın dondurucu soğuğu ve yoğun kar yüzünden iki veya üçünün (donan) parmakları düşmüştü. Bunun üzerine Modu [Mo-du], yenilip kaçıyormuş gibi yaparak Han askerlerini üzerine çekmişti. Han askerleri Modu'yu kovalayarak saldırıya geçince, Modu en iyi askerlerini saklayıp zayıf ve güçsüz olanları göstermiş; bunun üzerine Han ordusu bütün gücüyle çoğunluğu yaya olan 320.000 kişi ile kuzeye doğru (Xiongnular'ı) izlemeye başlamıştı. (İmparator) Gaodi (kendi askerleriyle) önceden Pingcheng'a [Piñ-çıñ] varmış olduğu hâlde yayalarının henüz tamâmı gelmemişti. Modu, sayıları 300.000'i aşan seçkin atlı ordusunu (İmparator) Gaodi'nin üzerine salarak (onu) Baideng ([Bay-dıñ] dağında) kuşatmıştı. Yedi gün boyunca (kuşatma) içindeki ve dışındaki Han askerleri birbirlerine yardım edememişler ve yiyecek gönderemişlerdi. Xiongnu atlılarının, batıda olanlarının hepsi kır, doğudakilerinin hepsi gökyüzü renginde (yeşil-mâvî), kuzeydekilerin hepsi yağız, güneydekilerin hepsi doru atlılardan oluimaktaydı. (İmparator) Gaodi, ayrılık yaratmak için (gizlice) Yanzhi'ya [Yen-cı, Hun yöneticisinin baş eşi] elçiyle birlikte cömertçe hediyeler yollamış, Yanzhi da Modu'ya şöyle demişti:
    "İki yönetici birbirlerine zorluk çıkartmamalı. Bugün Han topraklarını ele geçirseniz (bile), Chanyu [Çan-yü, Hun yöneticisi], (siz) sonsuza kadar buralarda oturamazsınız. Ayrıca Han yöneticisinin (koruyucu) rûhları da vardır. Chanyu! Bunu da hesâba katmalısınız."
    Modu, (kendi tarafına geçmiş olan) Han (Wang) Xin'in generallerinden Wang Huang [Vañ Huañ] ve Zhao Li [Cav Li] ile buluşmayı kararlaştırmıştı. Ancak, (bu iki generalin) askerleri uzun süre 3754/ gelmeyince (Modu, onların) Han ile işbirliği yapmış olmalarından şüphelenmiş ve Yanzhi'nın sözlerini de dikkate alarak kuşatmayı (bir) köşeden çözmüştü. Bunun üzerine (İmparator) Gao Huangdi [Gav Huañ-di], bütün askerlerine oklarını dışa, düşmana doğru hedeflemelerini emretmiş ve açılan boşluktan doğruca dışarı çıkarak esas ordu ile birleşmişti. Modu da ordusunu geri çekip uzaklaşmıştı. Aynı biçimde Han (yöneticisi) askerlerini alarak savaşmaktan vazgeçmiş ve Liu Jing'in [Lyu Ciñ] heqin [hğı-çin, evlilik yoluyla uyum] antlaşması yapmak üzere (Xiongnular'a) göndermişti.
    Stand-upçı başkan istemiyoruz!

  10. #10
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır
    Üyelik tarihi
    16.07.2008
    Nereden
    Almanya
    Yaş
    33
    Mesajlar
    2,503

    Standart

    kac gün kaldi?

  11. #11
    Travelair - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.01.2005
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    36,346

    Standart




    UZUN MENZİLLİ TANKSAVAR FÜZESİ (UMTAS)


    Atak Helikopterlerinin gelecekteki en önemli mühimmatı olacak Uzun Menzilli Tanksavar Sistemi (UMTAS) ihtiyacı, ROKETSAN tarafından karşılanacaktır.
    ATAK helikopterlerinin havadan yere zırhlı hedeflere karşı kullandığı UMTAS füzesi, resimli kızıkötesi arayıcı başlığı ile 8 km menzile ulaşmaktadır.

    Kara platformlarından da kullanılabilecek UMTAS;

    • Atış öncesi ve sonrası hedefe kilitlenme
    • Gece/gündüz, kötü hava koşullarında kullanım
    • Tandem harpbaşlığı, Reaktif zırh etkinliği
    • Sıvı yakıt yangını ve kurşun çarpmasına duyarsızlık

    özelliklerine sahiptir.

    UMTAS PROJESİ 2. DÖNEM SÖZLEŞMESİ İMZALANDI

    ATAK Projesi kapsamında hizmete girecek T-129 taarruz helikopterlerinin uzun menzilli güdümlü tanksavar füzesi ihtiyacının milli imkânlarla karşılanması için Uzun Menzilli Tanksavar Projesi (UMTAS) Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından 2005 yılında başlatılmıştır. Ülkemizin önde gelen savunma sanayi firmalarından ROKETSAN’ın ana yüklenici olarak görev aldığı bu proje ile ilk yerli tasarım tanksavar füzemiz olacak UMTAS’ın, T129 taarruz helikopterleri ile eşzamanlı olarak hizmete girmesi hedeflenmektedir. 29 Eylül 2005 tarihinde imzalanan UMTAS Projesi Dönem-1 (Tasarım Dönemi) Sözleşmesi kapsamında yapılan çalışmalar 2008 yılı ilk yarısında başarıyla tamamlanmış olup ikinci aşama olan sistemin ürün geliştirme safhası çalışmalarına, SSM ile ROKETSAN arasında 31 Temmuz imzalanan ayrı bir sözleşme kapsamında devam edilmektedir.
    UMTAS Projesinin ana yükleniciye sistem sorumlusu ROKETSAN olurken, Türk Savunma Sanayisinin yetkin kuruluşların da katkısı Proje çalışmalarında göz önünde bulundurulmaktadır. Füzenin harp başlığının, modern ana muharebe tanklarına karşı etkili olacak şekilde üretilmesi amaçlanmaktadır. UMTAS füzesi ülkemizin önemli bir savunma sistemi ihtiyacının karşılanmasının yanı sıra dost ve müttefik ülkelere satış olanakları yaratarak dış pazarlarlarda da adından söz ettirmesi beklenmektedir.


    CİRİT 2.75” Lazer Güdümlü Füze





    ATAK helikopterlerinin havadan yer hedeflerine karşı kullandığı 2.75” yarı aktif lazer güdümlü füzesi, CİRİT, hafif zırhlı hedeflere karşı yüksek doğruluk ve maliyet etkin çözüm getirmektedir. MIL-STD 810 F ve MIL-STD 464 A ile uyumlu, M ve LAU lançerlerden atılabilen füze, tasarımı Roketsan tarafından gerçekleştirilen MIL-STD-1760 arayüze haiz akıllı poddan da ateşlenebilmektedir.

    Dumanı azaltılmış yakıt motorlu duyarsız mühimmatta, üç etkiye sahip harpbaşlığı bulunmaktadır.



    SİSTEM ÖZELLİKLERİ

    Çap
    2.75" (70 mm)
    Menzil
    1.5 - 8 km
    Harpbaşlığı
    Çok Amaçlı Harpbaşlığı - Zırh Delici - Personele karşı - Yangın çıkartıcı
    Güdüm
    MEMS-IMU ve Manyetometre ile Ara Safha Güdüm Yarı Aktif Lazer Arayıcı Başlık ile Son Safha Güdüm Platformlar AH-1W, AH-1P ile MIL-STD-1760 arayüzü


    roketsan.com.tr


    Yürüttüğünüz en önemli projelerden biri olan uzun menzilli tanksavar projesi (UMTAS) hangi aşamada?


    - Uzun Menzilli Tanksavar Projesi (UMTAS), ATAK Projesi kapsamında hizmete girecek T129 taarruz helikopterlerinin uzun menzilli güdümlü tanksavar füzesi ihtiyacının "Yurt içi geliştirme yoluyla tedarik" modeli ile karşılanması için başlatılmıştır. UMTAS Projesi Dönem-1 (Tasarım Dönemi) Sözleşmesi kapsamı çalışmaları 2008 yılı ilk yarısında başarıyla tamamlayarak ikinci aşama olan ürün geliştirme safhasına, SSM ile Temmuz 2008’de imzaladığımız ayrı bir sözleşme kapsamında devam etmekteyiz. Şu anda alt sistem geliştirme ve test aşaması çalışmaları sürdürülmektedir. Proje kapsamında, Eylül 2008’de başarılı bir balistik uçuş testi gerçekleştirilmiştir. Proje tamamlandığında TSK envanterine tamamiyle müşteri istekleri ile şekillenmiş ve yüksek teknolojiye sahip modern tanksavar füze sistemleri kazandırılacaktır. UMTAS füze sistemi asgari 500 m, azami 5-8 km arası menzile sahip olacaktır. İlk atışlı testlerinin 2009’da gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir.Abd

    yapımı Hellfire ve İsrail üretimi Spike-ER gibi modern tanksavar füzeleriyle teknik açıdan rekabet edebilmesini hedeflediğimiz UMTAS, ülkemizin önemli bir ihtiyacını karşılarken, sahip olduğu bazı teknik avantajlardan doğan üstünlükleri ile dış pazarlarlarda da adından söz ettirmesi beklenmektedir.

    ssm.gov.tr


    Türkiye'nin zencileri Trabzon'dan çıkar----------------------------------BUGÜN
    Trabzonspor şükretmedikçe şampiyon olamaz---------------------------TRABZONSPOR
    Tüketirsen azalır, üretirsen çoğalır--------------------------------------İÇİN
    Arslanın sırtlanı çok olur-----------------------------------------------NE YAPTIN?

  12. #12
    Ömer SEVİNÇ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    28.11.2004
    Nereden
    Almanya
    Yaş
    35
    Mesajlar
    9,297

    Standart

    Kendi silahımızı kendimiz yapmamız oldukça büyük bir avantaj. Keşke tank ve uçak da yapabilsek..
    Sâhipsiz olan memleketin batması haktır;
    Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır!
    - Eomer -

  13. #13
    Travelair - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.01.2005
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    36,346

    Standart

    İnsansız hava aracı TİHA 2009'da hazır

    Orkun Yazgan / CNN TÜRK





    Türk yapımı insansız hava aracı TİHA'nın tasarım ve geliştirme çalışmaları devam ediyor. Projeyi Türk Havacılık ve Uzay Sanayi'nin (TAİ) mühendisleri yürütüyor. 2009 yılında uçmaya hazır hale gelecek olan TİHA'lar terörle mücadelede TSK'ya büyük avantaj sağlayacak.

    CNN TÜRK 24 saat havada kalma kapasitesi olan Türk Özgün İnsansız Hava Aracı'nın (TİHA) sanal ortamda hazırlanan tasarım görüntülerine ulaştı.

    Türk Silahlı Kuvvetleri'nin keşif, gözetleme ve istihbarat ihtiyacının karşılanması için TAİ tarafından geliştirilen TİHA terörle mücadelede önemli rol oynayacak.

    İnsansız hava aracının gövde uzunluğu 10, kanat açıklığı ise 17 metre. 30 bin feet'e kadar yükselebilen TİHA 200 kilometrelik bir menzil içinde görev yapabiliyor.

    Aracın burun kısmının hemen altındaki özel bölümde elektro optik bir kamera yer alıyor. TİHA kızılötesi ve lazer mesafe bulucuları ve lazer işaretleyicileri sayesinde görev bölgesi hakkında ayrıntılı bilgi gönderebiliyor.

    TİHA'nın beynini oluşturan uçuş kontrol bilgisayarı, uçuş algılayıcıları, hareketlendiriciler, haberleşme ve tanıtma sistemleri, kayıt ve izleme sistemleri ve kontrol ünitelerinden oluşuyor.

    Araç gece ve gündüz her türlü hava koşulunda keşif, gözetleme, hedef tespit, teşhis, tanımlama ve gerçek zamanlı görüntü istihbaratı gibi görevleri yerine getirmek için tasarlanıyor.

    Araç henüz tasarım aşamasında

    Henüz tasarım aşamasında olan TİHA hava aracının yanı sıra sistem hava platformu, yer kontrol istasyonu, taşınabilir görüntü kıymetlendirme sistemi, uzak görüntü terminali ve çeşitli yer sistemlerinden oluşuyor.

    Aracın havadan çektiği görüntüler yer istasyonlarında eş zamanlı olarak kaydediliyor ve harekat merkezine gönderiliyor.

    2004 yılında Savunma Sanayi Müsteşarlığı ile TAİ arasında imzalanan anlaşmayla başlayan program Türk Silahlı Kuvvetleri'nin orta irtifada uzun havada kalışlı insansız hava aracı gereksinimlerini karşılamaya yönelik olarak yürütülüyor.

    Program çerçevesinde geliştirilecek üç prototipin kontrol testleri tamamlanacak ve 2009 yılında da ilk uçuşlar gerçekleşecek.

    Bu Tiha-A. Tiha-B ise 2012'de
    Konu Travelair tarafından (25.02.2009 Saat 15:54 ) değiştirilmiştir.
    Türkiye'nin zencileri Trabzon'dan çıkar----------------------------------BUGÜN
    Trabzonspor şükretmedikçe şampiyon olamaz---------------------------TRABZONSPOR
    Tüketirsen azalır, üretirsen çoğalır--------------------------------------İÇİN
    Arslanın sırtlanı çok olur-----------------------------------------------NE YAPTIN?

  14. #14
    Travelair - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.01.2005
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    36,346

    Standart

    ASELSANIN YENİ SİLAHI: STAMP

    Aselsan, hareket halinde yapılan atışlar yanında hareketli hedeflere dönük isabet oranını maksimuma yükselten, yeni 'stabilize Makinalı Tüfek Sistemi' geliştirerek, başarıyla denedi ve Türk Silahlı.
    Savunma Sanayi Müsteşarlığında yapılan törende konuşan Aselsan Genel Müdürü Cengiz Ergeneman, geliştirilen silah sistemiyle hem isabet oranının maksimuma yükseltildiğini, hem de silah kullanım riskinin azaldığını belirtti, ''terörle mücadelede, özellikle karakollarda çok etkin ve caydırıcı bir sistem olacak'' dedi.

    RÜZGARLI DENİZDE HAREKET HALİNDE YÜZDE 84 İSABET

    Ergeneman, Sahil güvenlik botlarında bir yıldır sürdürülen deneme ve geliştirme safhasının başarıyla tamamlandığını, dalgalı ve rüzgarlı denizde hareket halinde yapılan atışlarda yüzde 84 isabet oranıyla büyük bir başarı sağlandığını söyledi.

    Tamamen yerli tasarım olan sisteme daha büyük kalibrede top ve bomba atar türü mühimmatın entegre edilmesi yönünde de çalışmaları sürdürdüklerini kaydeden Ergeneman, ilk ihracatın da Gürcistan'a yapılacağını bildirdi.

    Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Can Erenoğlu da konuşmasında, sistemi bizzat denediğini belirterek Aselsan'ı kutladı ve ''bizler mavi vatanımızın güvenliğini sağlayan teşkilat olarak, iyi ki bu sisteme sahip olduk'' dedi.

    Savunma Sanayi Müsteşarı Murad Bayar ise Sahil Güvenlik Komutanlığı, Aselsan ve Yonca-Onuk tersanesini başarılı işbirliğinden dolayı tebrik etti.

    Müsteşar Bayar, Aselsan'ın yerli sanayi ve küçük işletmelere verdiği işlerle savunma sanayinin tabana yayılması ve bu işletmelerin de gelişmesini sağlamasından duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.

    Törenin ardından Müsteşar Murad Bayar ile Sahil Güvenlik Komutanı Erenoğlu'na günün anısına plaket verildi.

    Verilen bilgilere göre, çatışmalarda en fazla kaybın ilk ateşte verildiği düşünüldüğünde, sistem terörle mücadelede ciddi kazanımlar vadediyor. Hava şartlarından kaynaklanan görüş zorlukları, gerek ateş eden asker ve hedefin hareketliliği nedeniyle en aza inen isabet yüzdesi düşünüldüğünde, bu sistem gece görüş, termal görüş sistemleri ve radarları sayesinde zırhlı kabinde veya daha uzaklardan ekrandan joistikle adeta bilgisayarda savaş oyunu oynar gibi güvenle yönetilebilecek ve hedefe kilitlenerek hareketli hedefleri büyük başarıyla vurması sayesinde çok etkili bir güç olacak.

    Sistem ayrıca karakol gibi sabit tesislerin korunmasında da gece gündüz büyük kolaylıklar sağlayacak ve güvenliği artıracak.

    UZAKTAN KUMANDAYLA ÇALIŞIYOR

    ASELSAN tarafından tasarlanıp geliştirilen 'Uzaktan Kumandalı 12,7 mm Stabilize Makinalı Tüfek Platformu (STAMP)', Yonca-Onuk tersanesinde üretilen sahil güvenlik botuna takılarak Sahil Güvenlik Komutanlığına teslim edildi.

    Yonca-Onuk tersanesi tarafından üretilen Sahil Güvenlik botuna STAMP Sistemi takılması için, Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı ile 2 Haziran 2006 tarihinde sözleşme imzalanmıştı.

    ASELSAN tarafından üretilen ilk STAMP Sisteminin Fabrika Kabul Testleri, Liman Kabul Testleri ve Deniz Kabul testleri başarıyla gerçekleştirildi. Deniz Kabul testleri kapsamındaki atışlı testler de Samsun açıklarında Karadeniz'de yapıldı. STAMP sisteminden deniz hedefine, seyir halinde hedef ve STAMP sistemi hareketli olmak üzere değişik senaryolarda atışlar gerçekleştirildi. Karadeniz gibi çetin bir denizde hedefte çok yüksek mermi isabet oranı elde edilerek, testler başarıyla tamamlandı.

    STABİLİZE MAKİNALI TÜFEK PLATFORMU (STAMP)

    Silahlı kuvvetler ve diğer güvenlik güçleri tarafından sabit veya kara/deniz araçları üzerine monteli değişik kalibrede makinalı tüfekler yaygın olarak kullanılmakta. Çıplak gözle görüşü ve kullanımı kısıtlayan olumsuz çevre koşullarında, bu silahların kullanılması güçleşiyor.

    Özellikle hareketli hedeflere isabetli atış yapılması hemen hemen imkânsız hale gelirken, nişancı karşı ateşe hedef olabiliyor. Bu kısıtları gidermek ve silahı her koşulda daha etkin kullanabilmek üzere ASELSAN tarafından Stabilize Makineli Tüfek Sistemi geliştirildi.

    Sistem, üzerine bulunan ısıya duyarlı termal kamera ve gündüz görüş kamerası ile gece, gündüz, soğuk, sıcak gibi olumsuz çevre koşullarında kullanılabiliyor. Sistem elektronik olarak stabilize edildiği için, üzerine yerleştirildiği aracın hareketinden etkilenmiyor. Sistem, otomatik olarak hedefe kilitlenebiliyor ve uzaktan kumanda edilmesi sayesinde nişancının karşı atışa maruz kalmadan zırh koruması altında sistemi kullanması sağlanıyor.
    STAMP sistemi savaş gemilerinde, sahil güvenlik ve arama kurtarma botlarında, çıkarma gemilerinde, taktik araçlarda, sınır karakollarında, hassas bölge ve tesislerdeki gözetleme ve kontrol noktalarında kullanılabiliyor.

    STAMP sisteminde silah olarak, 7,62 mm veya 12,7 mm makinalı tüfek, 40 mm bomba atar veya benzeri silahlar kullanılabiliyor.

    ÜSTÜN GÖRÜŞ VE İSABET KABİLİYETİ

    STAMP, üzerinde bulunan termal (gece görüş) ve gündüz görüş kameraları sayesinde gece ve kötü görüş şartlarında çıplak gözle görülemeyen uzaklıktan hedeflerin tespit edilebilmesini ve isabetli atış yapılmasını sağlıyor.

    Bilgisayar ile kontrol edilen STAMP sisteminde sabit veya hareketli hedefleri otomatik olarak belirleme, tanımlama ve takip etme yeteneği var. Bu sayede hareket halinde olan hedefler bile otomatik olarak yakalanıp, takip edilebiliyor. Nişancıya ise sadece bilgisayara atış komutunu vermek kalıyor.

    GÜVENLİ KULLANIM OLANAĞI

    Sistemin kumanda birimi makinalı tüfekten uzağa, istenirse zırh korumalı bir bölmeye yerleştirilebiliyor. Nişancı, gece ve gündüz görüş kameraları aracılığı ile kumanda birimi ekranı üzerinde gördüğü hedefe ateş edebiliyor. Sisteme uzaktan kumanda edildiği için, nişancının karşı ateşe maruz kalma riski ortadan kalkıyor.

    ASELSAN tarafından geliştirilen STAMP Sistemi, 2006 yılında Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) tarafından düzenlenen, Elektronikte Yenilikçilik ve Yaratıcılık yarışmasında Yenilikçi Ürün Ödülünü almıştı.
    Türkiye'nin zencileri Trabzon'dan çıkar----------------------------------BUGÜN
    Trabzonspor şükretmedikçe şampiyon olamaz---------------------------TRABZONSPOR
    Tüketirsen azalır, üretirsen çoğalır--------------------------------------İÇİN
    Arslanın sırtlanı çok olur-----------------------------------------------NE YAPTIN?

  15. #15
    Travelair - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.01.2005
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    36,346

    Standart

    ALTAY



    Türkiye'nin milli tank projesidir. Projeyle ilgili olarak 30 Mart 2007 tarihinde Otokar firması ile Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) arasında bir anlaşma imzalanmıştır.
    Otokar tasarladığı ve geliştirdiği 4 protiple 500 milyon ABD Doları tutarındaki teşviğe hak kazanmıştır.
    Otokar, merkezi İstanbul'da bulunan Koç Holding'in bir iştirakidir.

    Geliştirme

    Türk savunma sanayinin son teknolojiyi kullanan milli tank projesi ulusal savunmaya önemli bir katkı sağlamaktadır. Bu bağlamda seçilen tasarım üstün bir katalizöre sahiptir ve yüksek ateş gücüyle modern tanklar sınıfına girmektedir.
    Milli tankın geliştirilmesi için üç yerli firma seçilmiştir: Bu firmalardan biri olan ASELSAN elektronik donanım geliştirmede uzmandır; Volkan atış-kontrol sistemini geliştirmiş ve Leopar 1T tanklarının yeni elektronik sistemlerle donatılmasını üstlenmiştir. Milli tank tasarımında işbirliği yapan ASELSAN ve Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş. (STM) tankın kontrol ve istihbarat sistemlerini, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) ise yivsiz topu üretecektir.
    Milli tankta 120 mm’lik yivsiz top düzeneği kullanılacak ve tank kimyasal, biyolojik, nükleer korumaya sahip olacaktır. Tankın 1500 beygir gücünde bir motorunun olması, saatte 70 km hız yapabilmesi ve 4,1 metreye kadar sualtında çalışması planlanmıştır. Tank Güney Kore'nin geliştirdiği K2 Kara Panter (Black Panther) tankında kullanılan zırhla donatılacaktır. Bu konuyla ilgili olarak Güney Kore’yle 540 milyon dolarlık bir anlaşma yapılmıştır.
    SSM tarafından seçilen motorla donatılacak olan projede 250 adetlik birinci seri için çalışmalara başlanmıştır. Tankın tüm teknik özellikleri Ocak 2008 itibariyle belirlenmiş olup Türk Silahlı Kuvvetleri’nin proje kapsamında 1000 tank alması planlanmaktadır.

    İlk üretim'in 2012'de olması planlanıyor
    Konu Travelair tarafından (25.02.2009 Saat 15:53 ) değiştirilmiştir.
    Türkiye'nin zencileri Trabzon'dan çıkar----------------------------------BUGÜN
    Trabzonspor şükretmedikçe şampiyon olamaz---------------------------TRABZONSPOR
    Tüketirsen azalır, üretirsen çoğalır--------------------------------------İÇİN
    Arslanın sırtlanı çok olur-----------------------------------------------NE YAPTIN?

  16. #16
    Travelair - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.01.2005
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    36,346

    Standart

    AIP U-214

    Denizlerin yeni hakimi

    Türk ordusunun kumanda edeceği 6 denizaltı, su altından hiç çıkmadan 50 günde 20 bin kilometre seyredebilecek

    22.07.2008 11:39 / Habertürk



    Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, havadan bağımsız denizaltı tedariğini öngören yeni tip denizaltılara ilişkin 3 firmadan alınan tekliflerin değerlendirmesi sonucunda, HDW ve Marine Force ortak girişimi ile sözleşme görüşmelerine başlanması kararı alındığını bildirdi.
    Gönül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantısının ardından bir açıklama yaptı.
    Bakan Gönül, Savunma Sanayi İcra Komitesinin, Deniz Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacına yönelik yürütülmekte olan ve havadan bağımsız denizaltı tedariğini öngören yeni tip denizaltı projesini görüştüğünü söyledi.
    Ortak üretim modeli ile yurt içinde imal edilecek denizaltılara ilişkin olarak 3 firmadan alınan tekliflerin değerlendirme çalışmaları sonucunda Howaldswerke-Deutsche Werft GMBH ve Marine Force International LLP ortak girişimi ile sözleşme görüşmelerine başlanma kararının alındığını söyledi.
    Proje kapsamında denizaltıların Gölcük tersanesinde inşasına ilave olarak 20'ye yakın sistem, alt sistemin Savunma Sanayi tarafından imal edilerek deniz altılara entegre edileceğini kaydeden Gönül, toplamda proje bedelinin yüzde 80'inin Türkiye'de sanayi katılımı ve off-set olarak gerçekleştirilmesinin planlandığını da ifade etti.
    Gönül, proje bedeline ilişkin bir soru üzerine, projenin 2,5 milyar avro yük getireceğini bildirdi.
    Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yapılan Savunma Sanayii İcra Komitesi Toplantısı'nın ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu ve sorularını yanıtladı.
    Gönül, söz konusu ihalenin ilk defa havadan bağımsız denizaltı temini ihalesi olduğunu belirterek, temin edilecek denizaltıların şimdiye kadar olan denizaltı sistemlerinden farklı ve dünyada ilk defa geliştirilen, pek az ülkenin elinde bulunan denizaltılar olduğunu vurguladı.
    Denizaltıların özellikleri konusunda bilgi veren Gönül, şöyle devam etti:
    ''Denizde kalma süresi 50 günü geçiyor ve mevcut denizaltılarımızın denizaltında kalma süresini birkaç defa katlıyor. 18-20 bin kilometre denizin altında seyir yapabilecek kabiliyete sahip. İlk teslim tarihi 2015 olacak. Bu ihale, her yıl diğerleri teslim edilmek üzere, 6 denizaltının ihalesidir. İlk defa bir deniz projesinde yüzde 80'lik off-set alınmaktadır. Bu çok önemli bir rakamdır. Yüzde 80 off-set alabilmemiz Türkiye'nin pazarlık gücünün ne kadar yükseldiğini ve Türk savunma sanayiinin ne kadar ileri bir teknolojiye ulaştığını gösteriyor.''
    Bir soru üzerine, denizaltının tipinin 214 olduğunu belirten Gönül, aynı denizaltılara sahip Yunanistan'ın çeşitli mühendislik problemleri yaşadığını, Türkiye'nin bununla ilgili bir teminat alıp almadığına yönelik soru üzerine de ''Bunların hepsi görüşüldü ve bir çözüme ulaşıldı. Aslında bu firmanın tercihinde, bu gibi teknik problemlerin de çözülmüş olmasının büyük katkısı oldu'' diye konuştu.

    -DENİZALTILAR, DİKEY İMAL EDİLECEK-
    Milli Savunma Bakanı Gönül, söz konusu firmanın Gölcük'te ilk defa denizaltıların dikey imal edilebilmesi için teknoloji ve alt yapı getireceğini bildirdi.
    Gönül, anlaşmaya varılması halinde Pakistan ile de denizaltı üretiminde işbirliğine yönelik temennileri bulunduğunu söyledi.
    Savunma Sanayii İcra Komitesi Toplantısının ''neden acil toplandığı''na yönelik soruya da Gönül, şu karşılığı verdi:
    ''Önümüzdeki günlerde çok fazla merasimimiz var. Bilhassa Başbakanımızın ve Genelkurmay Başkanımızın takvimi çok doluydu. Şimdi 3 firmanın rekabet yaptığı ve bir sonuca ulaşılmış ihalede günlerce, aylarca sonuca imza atmadan beklemek yanlış olurdu. Hem firmalar bakımından hem Türkiye bakımından hem de ulaşılan sonucun tartışılması belki gündeme gelirdi. Bu sebeple, gerek Genelkurmay Başkanımızın, gerek Başbakanımızın müsait bulduğumuz saati bu saatti. O yüzden erken saatlerde yapmış olduk.''

    İlk teslimat 2015
    Konu Travelair tarafından (25.02.2009 Saat 15:52 ) değiştirilmiştir.
    Türkiye'nin zencileri Trabzon'dan çıkar----------------------------------BUGÜN
    Trabzonspor şükretmedikçe şampiyon olamaz---------------------------TRABZONSPOR
    Tüketirsen azalır, üretirsen çoğalır--------------------------------------İÇİN
    Arslanın sırtlanı çok olur-----------------------------------------------NE YAPTIN?

  17. #17
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Gökhan Bozyiğit - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10.12.2005
    Nereden
    Kocaeli
    Yaş
    38
    Mesajlar
    3,476

    Standart

    İlk Türk helikopteri Arıkopter 2010'da deneme uçuşuna başlayacak. İTÜ'de gerçekleştirilen ve sır gibi saklanan projeyi, Rektör Prof. Dr. Muhammed Şahin ilk kez anlattı



    Devlet Planlama Teşkilatı'nın talebi ve sağladığı 35 milyon lira kaynakla 2002'de başlatılan proje kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi'nde (İTÜ) ilk yüzde 100 Türk helikopteri tasarlandı. Helikopterin özgün tasarımının yapıldığı 'Havacılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Projesi' kapsamında üretilmekte olan prototip 2010'da tamamlanacak ve ilk deneme uçuşunu yapacak.
    SIR GİBİ SAKLANDI

    Ulusal proje olduğu için bugüne kadar gizli tutulan helikopterin daha sonra üretimine de geçilecek. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, şimdilik İTÜ'nün simgesi olan arıdan dolayı 'Arıkopter' denilen helikopteri ilk kez
    AKŞAM'a tanıttı. Beş yolcu kapasitesine sahip olacak tek pilotlu ve tek motorlu geleneksel bir helikopter olarak tasarlanan 'Arıkopter', yüksek güvenilirliğe sahip olacak. Düşük gürültü seviyesinde çalışacak olan helikopter, bakım maliyeti de düşük olacak şekilde tasarlandı. 'Arıkopter', yüksek irtifa işletim kabiliyetine sahip. Askı durumu, düşük hızda gezinme ve uzun menzil seyir gibi çok yönlü işlevleri gerçekleştirebilecek şekilde tasarlanan helikopter, kamuda ve özel şirketlerde ticari amaçla, özel seyahatlerde ve daha pek çok görevde kullanılabilecek. Arıkopter ile acil tıp hizmetleri, yangın kurtarma, çok amaçlı askeri, keşif hizmeti yapılabilecek.

    Tasarım ve Motor Entegrasyonu sorumlusu Aydın Mısırlıoğlu'nun yürütücülüğünde süren projede bugüne kadar dönüşümlü olarak 150'ye yakın mühendis ve araştırmacı görev aldı. Projenin Prof. Dr. Gülsün Sağlamer'in rektörlüğü döneminde bir prototip üretmek amacıyla başlatıldığını söyleyen Prof. Şahin, DPT'de projenin koordinatörü olarak görev aldığını belirtti. İTÜ'nün projeyi dışarıdan hizmet alımıyla tek başına yürüttüğünü belirten Prof. Dr. Şahin, üniversitede bu amaçla Rotorlu Hava Araçları Tasarım ve Mükemmeliyet Merkezi'nin (ROTAM) kurulduğunu söyledi. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ), Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Tataristan'daki AVIA, MVEN firmaları, Rus TSAGI ve Amerikalı Triumph, Georgia Tech firmalarından yapılan hizmet alımlarıyla oluşturulan prototip Ankara'daki TUSAŞ tesislerinde montajlanıyor. Şahin, üretime geçilmesinin ardından helikopterin bütün parçalarının kendilerince üretilebileceğini ifade etti.

    http://www.haber7.com/haber/20090219...0da-ucacak.php
    Konu Gökhan Bozyiğit tarafından (25.02.2009 Saat 14:48 ) değiştirilmiştir.

  18. #18
    Travelair - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.01.2005
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    36,346

    Standart

    MAVİ KÖPEKBALIĞI

    TSK’nın köpekbalığı

    DENİZ Kuvvetleri Komutanlığı’nın torpido ihtiyaçlarının milli olanaklarla karşılanması için çalışmalar yürüten Türkiye, “milli torpido” üretmek için Güney Kore ile yaptığı görüşmelerden olumlu sonuç aldı. Dünyanın sayılı torpido üreticilerinden Güney Kore, projenin Ar-Ge birimini ücretsiz olarak Türkiye’ye vermeyi de kabul etti.

    Savunma sektöründe “Blue Shark” olarak tanınan Türkiye’nin ilk milli torpidosuna, “Mavi Köpekbalığı” ismi verilmesi düşünülüyor. Mavi Köpekbalığı, “fiber optik tel güdümü” adlı sistem sayesinde fark edilmeden hedefe yaklaşacak ve manevra yapmasına izin vermeden hedefi vuracak.

    Türkiye son olarak Almanya’dan aldığı havadan bağımsız tahrik sistemli denizaltılara, yine bu ülkeden tanesi 2 milyon dolara DM2 A4 tipi torpidolar almıştı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından üretimi gerçekleştirilecek olan Mavi Köpekbalığı adlı torpidoların birim fiyati ise yaklaşık 500 bin dolar olacak. Böylece torpido başına 1 milyon 500 bin dolar civarında tasarruf sağlanacak.

    Sessiz ve Hızlı Torpido

    Torpidonun sonarının TÜBİTAK, harp başlığının MKE ve Roketsan, motorunun ise TEİ tarafından geliştirilmesi planlanıyor. Torpido, 55 kilometre menzile, 50 kilometre hıza sahip olacak. Tel güdümü sayesinde sonar dinlemesine takılmadan, hedefine sessizce yaklaşacak olan torpido bu dakikaya kadar denizaltındaki komuta merkezinden yönetilecek. Torpido, hedefe çok kısa bir mesafe kala tel güdümünü kopararak, aktif hale geçecek ve imha görevini yerine getirecek.

    TSK, torpido üretimi sayesinde de dünyadaki sayılı ülkeler arasına girecek. Torpidoların, yabancı ülke silahlı kuvvetlerine satışı savunma sanayii alanında Türkiye’ye ek gelir sağlayacak.

    Barkın ŞIK / ANKARA

    Akşam Gazetesi
    Türkiye'nin zencileri Trabzon'dan çıkar----------------------------------BUGÜN
    Trabzonspor şükretmedikçe şampiyon olamaz---------------------------TRABZONSPOR
    Tüketirsen azalır, üretirsen çoğalır--------------------------------------İÇİN
    Arslanın sırtlanı çok olur-----------------------------------------------NE YAPTIN?

  19. #19
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Gökhan Bozyiğit - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10.12.2005
    Nereden
    Kocaeli
    Yaş
    38
    Mesajlar
    3,476

    Standart

    Otokar IDEX 2009’da KAYA’yı da Sergileyecek


    Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Dubai’de 22-26 Şubat tarihleri arasında düzenlenecek IDEX 2009 fuarı yaklaşırken, Türk firmaları da en yeni ürünlerini bu önemli etkinlikte görücüye çıkaracak olmanın heyecanını ve gururunu yaşıyor. Ülkemizin önde gelen savunma sanayi şirketlerinden Otokar, mayına dayanıklı pusuya karşı bekası arttırılmış (Mine Resistant Ambush Protected / MRAP) sınıfı KAYA aracını IDEX 2009’da ilk kez sergileyecek. Otokar’ın standında KAYA’nın yanı sıra, 4x4 ZPT (Zırhlı Personel Taşıyıcı) ve Gürcistan Ordusu saflarında muharebe tecrübesi de yaşayan Cobra taktik tekerlekli zırhlı aracı da yer alacak.

    IDEX 2009 fuarı hakkında bir açıklama yapan Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, Otokar’ın cirosunun yaklaşık yüzde 50’sini ihracatın oluşturduğunu ve bu oranın çok büyük bir kısmının ise hedeflenen şekilde savunma sanayine yönelik ürünler olduğunu kaydetti. Firmanın yeni MRAP sınıfı aracı hakkında da açıklamalarda bulunan Görgüç, KAYA’nın seri üretime hazır olduğunu ve KAYA ile Otokar’ın taktik tekerlekli araç ailesinin büyüdüğünü belirtti. Görgüç; “KAYA ile hedefimiz ihracat pazarlarına açılmak. KAYA’nın çok kısa bir sürede benimsenerek, dünyada savunma alanında maliyet etkin ve uygun bir çözüm olacağına inanıyoruz. IDEX 2009 da yeni aracımızı tanıtmak için iyi bir fırsat” dedi.

    Daimler Chrysler Unimog 5000 yürür şasisi üzerinde tasarlanan KAYA, en iyi balistik korumanın sağlanabilmesi için monokok bir zırhlı gövdeye sahip. 4x4 KAYA’nın sürücü ile mürettebat bölümleri ayrı olarak geliştirildi. 12 kişilik mürettebat taşıma kapasitesine sahip araçta, içerideki personeli korumak için özel olarak mayına ve patlamaya karşı korumalı koltuk sistemleri de bulunuyor. Aracın iç tasarımında ise gerektiğinde tahliyenin hızlı ve kolay sağlanmasının hedeflendiği belirtiliyor.

    KAYA aracının mayın dayanım konsepti, Otokar tarafından sanal ortamda özel yazılımlar kullanılarak gerçekleştirilen mayın patlama simülasyonlarıyla oluşturuldu. Simulasyonlarda, aracın farklı yerlerinde gerçekleştirilen patlama denemeleri ile araca en etkin mayın koruması sağlandı. İlk prototipin 2008 yılında tamamlanmasının ardından aracın uluslararası askeri standartlara göre yapılan performans ve otomotiv performans testleri de başarı ile tamamlandı. KAYA aracı, farklı arazi koşullarında da başarıyla test edildi. Modüler bir tasarıma sahip olan KAYA, gerektiğinde mayın korumalı yük taşıyıcı araç olarak da kullanılabiliyor.

  20. #20
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Gökçebey - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.06.2004
    Nereden
    Trabzon
    Yaş
    42
    Mesajlar
    13,992

    Standart

    Hayalet gemi projemiz vardı, ondan haberi olan var mı?
    hepsi bu kadardır; adı yaşamak...

  21. #21
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Gökhan Bozyiğit - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10.12.2005
    Nereden
    Kocaeli
    Yaş
    38
    Mesajlar
    3,476

    Standart

    İlk Türk ’hayalet’ gemisi



    27 Eylül 2008 Özgür EKŞİ/ANKARA

    Deniz Kuvvetleri Komutanlığı için "Milli Gemi Projesi" (MİLGEM) kapsamında üretilen ilk gemi "Heybeliada" bugün denize indiriliyor.

    İŞTE 'GÖRÜNMEZ GEMİ'NİN FOTOĞRAFLARI (Link)

    Türkiye’nin yalnızca kendi imkanlarıyla tasarlayıp inşa ettiği ilk gemi, "stealth" (radara yakalanmama) özelliklerine sahip. Maliyeti toplam 260 milyon dolar olan gemiyi Türkiye, yurt dışından hazır almaya kalksa en az 500 milyon dolar ödeyecekti.

    DENİZ Kuvvetleri Komutanlığı (DKK)için "Milli Gemi Projesi" (MİLGEM) çerçevesinde milli imkanlarla geliştirilen, özgün tasarımlı, radara görünmeyen ilk gemi "TCG Heybeliada" bugün denize indiriliyor.

    Genelkurmay Karargáhı’nda dün düzenlenen basın toplantısında konuşan İletişim Dairesi Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, DKK’nin ihtiyacı çerçevesinde 12 adet korvet tipi geminin inşa edileceğini belirtti. Gürak, radara yakalanmadığı için "hayalet gemi" diye nitelenen TCG Heybeliada’nın Preveze Deniz Zaferi’nin 470. yıldönümünde denize ineceğini, 2011 yılında da hizmete girmesinin planladığını bildirdi.

    260 milyon dolar

    Toplam 260 milyon dolara mal olması beklenen gemiyi Türkiye yurt dışından hazır satın almaya kalksa en az 500 milyon dolar ödeyecekti. Türkiye bu gemilerden toplam 12 tane üretecek ve 5 gemi bedavaya gelmiş olacak.

    Dünyada sadece Alman "F 124" firkateyninde kullanılan "Cross Connection" güç aktarımı sistemi, Heybeliada’da da uygulanacak. Bu sayede gemide güç üreten bir gaz, iki dizel tribünü birbiri ile uyum içinde çalışacak. Gemi hem uzun menzilli, hem de kolay hızlanır olacak. Motorların bakım maliyeti de benzerlerinden düşük olacak.

    Özel tasarım kapı

    Geminin radar izdüşümünün bir hücumbotunki kadar düşük olması için en önemsiz görünen detaylar bile ele alındı. Bu nedenle geminin dış kapı kolları dahi yeniden tasarlandı. Kapı mandalının yüzeyde neden olduğu şekil bozukluğu kaportanın altına gizlendi.

    Kaptan Köşkünde bulunan camlar Trakya Cam’a özel olarak ürettirildi. Camların radar dalgalarına gemi kaportası gibi cevap vermesini sağlayan bu camlar kaptan köşkündeki elektromanyetik dalgaların dışarıya çıkmasına izin vermeyecek. Camlar gemi denize indirildikten sonra takılacak.

    Hücrelere ayrıldı

    Tamamıyla yerli tasarım olan kaportanın sahip olduğu özellikler gizli tutuluyor. Kaporta patlama, yangın gibi durumlarda sızdırmazlık özelliğini hep koruyacak. Bu sayede hem 100 kişilik gemi personeli zarar görmeyecek hem de bir yerde yangın çıkarsa bu başka bir Alana taşınmayacak. Bu sisteme hücre sistemi adı veriliyor ve başarısı kaportanın içinde gizli tutuluyor.

    Malzemenin % 80’i yerli

    Geminin inşasında kullanılan malzemenin yüzde 80’i yerli üreticilerden elde edildi. Yerli ürün toplam maliyetin yüzde 63’ünü oluşturuyor. Deniz Kuvvetleri’nin yerli sektöre verdiği katkı sayesinde bu ürünlerin yurtdışı piyasalara açılması da desteklenmiş oluyor. Denize indirilen gemi kısa süre sonra kuru havuza alınacak ve motoru takılacak.

    Heybeliada’nın teknik özellikleri

    "Heybeliada F 511" korvetinin proje çizimine 2004 yılında başlandı, ilk kaynağı 2007 yılında yapıldı.

    Ağırlığı 2 bin ton, uzunluğu 99 metre.

    Heybeliada’da 93 personel görev yapacak. Ana tahrik sistemi 2 dizel makine ve 1 gaz türbininden oluşan Heybeliada’nın maksimum hızı 29 knots (saatte yaklaşık 55 kilometre) olacak.

    Gemide, 1 adet 76 mm top, 2 adet 12.7 mm makineli tüfek, 8 adet Harpoon füzesi, 21 adet RAM PDMS hava güdümlü füze nokta savunma sistemi ile torpidolar bulunacak.

    Düşman radarlarında görünmeyecek.

    Lojistik destekli olarak 21 gün, desteksiz olarak yani hiçbir ikmal yapmadan 10 gün süreyle denizde kalabilecek.

    10 tonluk helikopterler gece ve gündüz iniş kalkış yapabilecek.

    Son derece sessiz ve yedek motorlu

    Geminin savaş durumunda uzun sure mücadele edebilmesi için öncelik vurulmamaya verildi. Bu amaçla elektromanyetik ve kızılötesi iz salınımı kısıtlandı. Geminin su içinde hareket ederken yaydığı motorun hareket ve suyun yarılma sesi en az seviyeye indirildi. Gemiye uzun hareket menzili ve yüksek sürat yeteneği sağlandı. Dümen her türlü patlamaya dayanıklı, kaptan köşkü balistik korumalı. Motorlar ve kritik sistemler yedekli.
    Konu Gökhan Bozyiğit tarafından (25.02.2009 Saat 15:05 ) değiştirilmiştir.

  22. #22
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Hekimoğlu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    19.07.2005
    Nereden
    Trabzon
    Yaş
    44
    Mesajlar
    7,803

    Standart

    En önemlisi kendi üretimimiz bir uydumuzun olması ve uzun menzilli füze savunma sisteminin ülkemizde üretilmesi.

  23. #23
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Gökhan Bozyiğit - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10.12.2005
    Nereden
    Kocaeli
    Yaş
    38
    Mesajlar
    3,476

    Standart

    Göktürk’ün soluğu PKK’nın ensesinde

    Türkiye PKK ile mücadeleyi uzaya taşımaya hazırlanıyor. Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar, Türkiye’nin ilk askeri istihbarat uydusu “Göktürk” projesinin üç ay içinde tamamlanacağını açıkladı

    SAVUNMA Sanayii Müsteşarı Murad Bayar, Türkiye’nin keşif, gözlem ve uydu projesi olan “Göktürk Projesi”nin, en geç üç ay içinde sonuçlandırılacağını düşündüğünü söyledi. Murad Bayar, keşif, gözlem, uydu projesinde Savunma Sanayi Müsteşarlığınca yapılan değerlendirme çalışmaları sonucunda, İtalya’nın Telespazio, Almanya’nın OHB, İngiltere’nin Eads Astrium firmaları ile görüşmelere devam edilerek, sonuçların bir sonraki icra komitesi toplantısında sunulmasına karar verildiğini hatırlattı.

    İlk askeri uydumuz

    Bayar, Türkiye açısından önemli olan bu projenin, çok uzamadan sonuçlandırılacağını düşündüğünü kaydetti. Özellikle sınır gözleme amacıyla projelendirilen ve Türkiye’nin askeri amaçlı ilk uydu projesi olarak kabul edilen Göktürk projesi kapsamında, yörüngede teslim edilecek bir adet elektro-optik gözlem uydusu, bir adet sabit yer istasyonu ve bir adet de mobil yer istasyonu tedariki bulunuyor. Projeyle yerli sanayinin bir sonraki uydu projesinin tasarım, entegrasyon ve test faaliyetlerini Türkiye’de gerçekleştirebilecek yeteneğe ulaşması da hedefleniyor. İlk aşamada Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından yürütülen Göktürk Keşif Gözetleme Uydu Sistemi projesiyle yabancı bir firmanın ana yükleniciliğinde teknoloji aktarımı gerçekleştirilecek. Başta yerli ana iş ortağı TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayinin(TAI) entegrasyon aşamasına doğrudan katılımı olmak üzere, yerli savunma sanayi firmaları ile araştırma merkezlerinin projenin tüm safhalarına katılması planlanıyor.

    İlk Türk devletinin ismi verilen Göktürk RFP keşif ve gözetleme uydu sistemi ihale programını belirlerken, proje, yörüngede teslim edilecek bir adet Elektro-Optik Gözleme Uydusu, bir adet sabit yer istasyonu ve bir adet mobil yer istasyonunun oluşumunu kapsıyor.

    Büyük avantaj Bir metrenin altındaki nesnelerin hareketlerini de rapor edebilecek kabiliyette olacağı belirtilen uydu, sınırdan terörist geçişlerin engellenmesi noktasında da fayda sağlayacak. Göktürk Uydusu’yla birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri, havadan kendi istihbaratını sağlama noktasında da önemli bir avantaja sahip olacak. 200 milyon dolar harcanacak ve Yüksek Çözünürlüklü resimler gönderecek olan uydunun, yerli ve yabancı sanayii işbirliği içinde üretilmesi ve geliştirilmesi öngörülüyor. Bu nedenle TAI, TÜBİTAK ve ASELSAN gibi kuruluşlar projede rol alacak. Uydunun 600-650 kilometre yükseklikte yörüngeye yerleştirilmesi planlanıyor.

    2007-12-24 HO Tercüman

  24. #24
    Dursun Kaplan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.12.2005
    Nereden
    Ankara
    Mesajlar
    14,306

    Standart

    PKK'yı bitirmek için bu denli çabalar görmek güzel. Aslında o şerefsizleri ait oldukları cehenneme göndermek zor değil ama nedense biz biyerlere girdikmi olay oluyor. Neyse fazla siyasi olaylara girmeyeyim.
    ~ Yüzümüzün yüreğimizle beraber gülümsediği an’ dır mutluluk. ~

  25. #25

    Üyelik tarihi
    26.06.2005
    Yaş
    37
    Mesajlar
    3,666

    Standart

    böyle güzel bir şeylerin Türkiye yapılması çok güzel yani işte bizlerin zaferi denebilir hayırlı olsun türk ulusumuza
    SÜRMENELİ MEHMET...

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •