Sayfa 1 Toplam 2 Sayfadan 1 2 SonuncuSonuncu
Toplam 45 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 25 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Orman Yangınlarımız!..

  1. #1
    Trabzonspor Kongre Üyesi

    Üyelik tarihi
    22.08.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    52
    Mesajlar
    8,984

    Standart Orman Yangınlarımız!..

    Ciğerlerimiz yanıyor.
    Hersenede yanar.

    Sebepleri malum.
    Sonuçlarıda.

    Önlemler?
    Maalesef tüm dünyada büyük bir sorun.

    Halkımız duyarlımı?
    Konuşalım bunları.

  2. #2
    Trabzonspor Kongre Üyesi

    BMN Yönetim Kurulu
    Cengiz Çubukcu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    07.03.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    47
    Mesajlar
    14,026

    Standart

    Olcay Abi, bu başlığı açtığın için kendi adıma sana teşekkür ederim...kaç günden beri zaman bulup da başlık açamıyorum....
    ne kadar üzücüdür ki gerek halkımız gerekse kendi camiamız orman yangınları vb. çevresel olaylara çok duyarsız, son bir aydır yanan ormanlarımız bizleri ne kadar üzmüştür tarif etmek imkansız...önce bir ay önceki anamur yangını, şimdi de Antalya , Çanakkale....

  3. #3
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır
    Üyelik tarihi
    02.07.2007
    Yaş
    49
    Mesajlar
    1,075

    Standart

    halkımızın çokta duyarsız olduğunu zannetmiyorum.yalnız ellerinden gelen yangın meydana gelince ellerine herhangi bir meteryalı alıp söndürme çalışmalarına katılmak.devletimizin bu konu üzerinde daha ciddi bir şekilde yoğunlaşması gerekmektedir.yeterli ekipmanları sağlamak zorundadır.vede halkımızı ormanlar ve korunması üzerine bilgilendirmesi gerekmektedir.sadece yangın değil orman kıyımlarıylada mücadele edilmeli halk bilinçlendirilmelidir.

  4. #4
    Trabzonspor Kongre Üyesi

    BMN Yönetim Kurulu
    Cengiz Çubukcu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    07.03.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    47
    Mesajlar
    14,026

    Standart

    Alıntı Tolpaş61 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    halkımızın çokta duyarsız olduğunu zannetmiyorum.yalnız ellerinden gelen yangın meydana gelince ellerine herhangi bir meteryalı alıp söndürme çalışmalarına katılmak.devletimizin bu konu üzerinde daha ciddi bir şekilde yoğunlaşması gerekmektedir.yeterli ekipmanları sağlamak zorundadır.vede halkımızı ormanlar ve korunması üzerine bilgilendirmesi gerekmektedir.sadece yangın değil orman kıyımlarıylada mücadele edilmeli halk bilinçlendirilmelidir.
    çok haklısın halkımız çok da duyarsız değil !!!! , başlık 3 mesajda tarihe gömüldü .... Hüseyin Cimşir başlığına yazalım en iyisi...

    Alevler Antalya'yı bırakmıyor

    Antalya'da 5'inci gününe giren orman yangınları hâlâ söndürülemedi. 1 kişinin ölümüne, 32 hayvanın, 18 arı kovanının telef olmasına neden olan, 60 evi de kül eden yangın söndürülmeye çalışılırken dün bir yenisi daha başladı.






    Antalya Manavgat'taki orman yangınında bugün 5'inci gün ve alevler hâlâ söndürülemedi. Bölge Orman İşletme ekiplerinin yanı sıra çevre illerden gelen takviye ekipler de çalışmalarını sürdürürken, Manavgat bölgesinde bir orman yangını daha çıktı.
    Turizmin başkentini günlerdir cehenneme çeviren yangın özellikle Köprülü Kanyon yolu üzerinde bulunan Sağırin köyü ve bölgesinde etkili olurken, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü'nün bölgeye gönderdiği 5 arozöz derin çukurlar kazarak yangın hattı oluşturdu.

    Evlerin önünde nöbet
    Yangının önceki gün öğle saatlerinde bir anda teslim aldığı Çardak köyüne perşembe gününden bu yana su ve elektrik verilemezken, lüks ışığıyla oturan köylüler, evlerini korumak için alevleri beklediklerini belirtti. Köyün gençleri de ellerinde fenerlerle hırsızlığa karşı bekçilik yapmaya başladı.
    Yangının yaklaşmakta olduğu köylerde yaşayanlar ise geceyi ayakta geçirdi. Vatandaşlar gece boyu otları temizleyerek ve hortumlarla çevreyi sulayarak alevlerin evlerine sıçramasını önlemeye çalıştı.

    Acı bilanço
    Antalya Orman Bölge Müdürlüğü Basın Sözcüsü Aydoğan Türedi, yangının sadece Sağırin noktasında tehlike arz ettiğini dile getirerek, 'Artık köyleri tehdit etmiyor. Arozöz sayısını da 160'dan 180'e çıkardık' dedi.
    Antalya'ya Valisi Alaaddin Yüksel ise 1 kişinin öldüğü, 1 kişinin de kaybolduğu yangınla ilgili olarak şunları söyledi:
    'Yangında Manavgat ve Serik'te 60 ev, 88 ahır ve ambar yandı. Bunun yanı sıra bir ilköğretim okulu, bir cami ve bir köy konağı hasar gördü. 32 küçük ve büyükbaş hayvan, 18 arı kovanı telef oldu.'
    Antalya'nın Manavgat ilçesinde dün öğleden sonra çıkan ve büyüme eğilimi gösteren ikinci yangın, kısmen kontrol altına alındı. Manavgat merkeze bağlı Kalemler köyünün hemen üstündeki Şişeler köyünün arka tarafında öğleden sonra başlayan yangına ekipler hızla müdahale etti. Alevler kısmen kontrol altına alındı.

    Şahin: Zarar karşılanacak
    Yangın nedeniyle maddi zarara uğrayan vatandaşların tüm zararının devletçe karşılanacağını söyleyen Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, 'Yarın günlük ihtiyaçlarını karşılamaları için 2 bin YTL gibi bir nakit para verilecek. Bu, günlük ihtiyaçlarını karşılasınlar diye verilen miktar. Örneğin evi yanan vatandaşlarımızın yeniden eve kavuşmaları için yardım yapılacak' diye konuştu.

    Anjiyodan yangın bölgesine
    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde önceki gün anjiyo geçiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da Manavgat'ta 31 Temmuz'da başlayan orman yangınında zarar gören alanlarda incelemede bulunmak üzere dün kente gitti.
    Baykal, Taşağıl Orman İşletmesi'ni ziyaret ederek, yetkililerden Manavgat ve Serik ilçelerine bağlı köyleri etkisi altına alan ve 4 gündür devam eden yangınla ilgili bilgi aldı.

    Almanya ve İngiltere de yangınları izliyor
    Antalya'daki orman yangınları, bu kente en fazla turistin geldiği Almanya'dan da yakından izlendi. Alman kanalları tüm haber bültenlerinde, sönmeyen alevlerle ilgili gelişmeleri sürekli ekranlarına taşıdı. İngiliz basını da, orman yangınlarına yayınlarında geniş yer verdi. İngiliz The Guardian gazetesi haberi 'Alevler Türkiye'nin turistik bölgesindeki ormanları yuttu' başlığıyla okurlarına duyurdu. BBC de internet sitesinden 'Türkiye'de orman yangınları kasıp kavurdu' başlığıyla verdiği haberde yangın görüntülerine yer verdi.

    Olimpos kontrol altında
    Olimpos mevkii Musa Dağı yamaçlarında önceki akşam çıkan yangın kısmen kontrol altına alındı. Yazır Köyü Muhtarı Halil Karataş havadan etkili müdahale edilmesi halinde çok kısa sürede söndürülebilecek yangına havadan sadece bir helikopterle su atıldığını, bu nedenle etkin mücadele yapılamadığını söyledi. Yerleşim yerlerini tehdit etmeyen ve karadan müdahale edilemeyen yangın akşama doğru tamamen kontrol altına alınırken, yaklaşık 50 hektarlık alanın yandığı bildirildi.


    Kaynak: Milliyet / 04.08.2008

  5. #5
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    LazAnisT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.02.2005
    Nereden
    Giresun
    Mesajlar
    10,179

    Standart

    Futbolcularının sözleşmelerindeki fiyatları fedarasyona düşük gösterilmesine göz yum.Diğer taraftan kulüplerin vergi borçlarının affedilmesi için binbirtane kılıf uydur
    .
    Sonrada olası bir yangın sonrası ödenek yok yangın uçağı ve teçhizatı alamıyoruz diyin..

    Sabah radyoda vatandaşın biri söylüyordu.Sadece kulüpleri kontrol altına alsalar yangına müdahale ile alakalı tüm maddi sorunlar çözülür..

  6. #6
    Trabzonspor Kongre Üyesi

    Üyelik tarihi
    22.08.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    52
    Mesajlar
    8,984

    Standart

    Yılmaz ÖZDİL abiden güzel bir yazı;
    Yaangın ooluuur biz Çeşme’yee gideriiiiz


    Perşembe: Antalya yanıyor.

    Cuma: Antalya yanıyor.

    Cumartesi: Antalya yanıyor.

    Pazar: Antalya yanıyor.

    Pazartesi: Antalya yanıyor.

    *

    Perşembe: Başkan Antalya’da.

    Cuma: Başkan Antalya’da.

    Cumartesi: Başkan Çeşme’de.

    Pazar: Başkan Çeşme’de.

    Pazartesi: Başkan Antalya’da.

    *

    Evet, Antalya cayır cayır yanarken, Antalya Belediye Başkanı hafta sonunu ailesiyle birlikte Çeşme’de geçirdi!

    *

    Aslına bakarsanız, Antalya cayır cayır yanarken Antalya Belediye Başkanı’nın Çeşme’ye gitmesi değildir skandal... Antalya’da İspanya’dan fazla 5 yıldızlı otel varken, Antalya Belediye Başkanı’nın ailecek Çeşme’ye gitmesidir skandal... Ben Çeşme’nin yerinde olsam poster yaparım Antalya Belediye Başkanı’nı "O bile buraya geliyor" diye...

    *

    Şaka bir yana...

    Antalya Valisi de yoktu.

    Tatildeydi.

    Cuma yetişemedi...

    Cumartesi döndü Antalya’ya.

    *

    Bakın Vali dedim, aklıma geldi...

    Türkiye’de 81 tane vali var.

    209 tane vali makam aracı var!

    Devletin makam aracı sayısı ne?

    130 bin!

    *

    Buna mukabil...

    Kaç tane yangın helikopteri var?

    18.

    12’si kiralık üstelik.

    *

    Yanar o ormanlar abi...

    Yanar, söner.

    Takmayın kafanıza.

  7. #7
    Trabzonspor Kongre Üyesi

    Üyelik tarihi
    22.08.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    52
    Mesajlar
    8,984

    Standart

    Sevgili Cengiz;Antalyada yangın ekipleri söndürme yaparken görevli şunları söyledi;vatandaş nerede?Onlar olmadan olmaz.
    Olimposun oralardı sanırım.Ciğerleri yanan bir yöre...
    Görevli;biz Adapazarından geldik diyordu,belkide sivil savunmacıydı bilemiyorum.
    Bir şeylerimiz eksik toplum olarak.
    Çok şeylerimiz eksik aslında.
    Kimseyi suçlamıyorum tabi.

    Hüseyin başlığı demişsin,güzel demişsin.

    Süleyman;el verdiğin için sonsuz teşekkürler sanada.

  8. #8
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Uğurtan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25.02.2006
    Nereden
    Ankara
    Yaş
    38
    Mesajlar
    10,457

    Standart

    STK'lar, vatandaşlar, dernekler bir yandan dike dursun.. Ama devletimiz ise korumak için yeterli desteği sağlayamasın... Bilmiyorumki ne zaman bunları aşacağız.. Bir tarafı yapıyoruz vay be gelişiyormuyuz neyiz derken öbür taraf sökülüyor..

    Halkımızın tamamının bilinçli olduğundan bahsedemem ancak bilinçli insanlarımızın yaptıklarıda boşa gidiyor böylece..
    Bir Gün Mutlaka Aslına Döneceksin. Dönmek Zorundasın. Bu Senin Genlerinde var...

  9. #9
    Trabzonspor Kongre Üyesi

    BMN Yönetim Kurulu
    Cengiz Çubukcu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    07.03.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    47
    Mesajlar
    14,026

    Standart

    Arkadaşlar sorunlar sadece Yangından ibaret değil, mesela maçkada ağaçlarımızı kemiren bir böcek problemi var ve günden güne ormanlarımızı yiyip bitiriyor. kaç kişi biliyor bunu ? bir ya da iki kişi ...mücadele sırf devletin yapacağı şeylerle olmaz, biz halk olarak yeterince destek veriyor muyuz, kamuoyu oluşturup kitleleri harekete geçiriyor muyuz ? biz bile kendi memleketimize sahip çıkamıyoruz ...Nihat Gencin dediği gibi ancak senede bir kere gelir Ziganaya çıkar fotoğraf çektiririz...bizim için başka bir anlamı yok çünkü oraların...

  10. #10
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    EmrahYalçınalp - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Yaş
    44
    Mesajlar
    5,084

    Standart

    Amacım -hele hele de Olcay Abi'nin açtığı bir başlıkta - aykırı şeyler söylemek değil. Açık konuşmak gerekirse bundan rahatsız da olmuyorum. Ama amaç bu değil, onu söyleyeyim...

    Türkiye'deki orman yangınlarının çok büyük bir kesminde yanan ağaçlar Pinus brutia'dır. Yani Kızılçam. Bizim millet, köşeleri kapmış yazarların birçoğu gibi, bilimsel okur yazarlıktan uzak olduğu için iğne yapraklı her ağacı çam bellemiştir. O yüzden "uzaktan baktığınızda kozalakları dallarında onlarca kuş varmış gibi görünen, gövdesi kırmızımsı sarı olan çam türü" kızılçamdır diyeyim. Eminim bundan böyle birçok kişi kolayca ayırt edecektir. Öğrencilere bile en kolay böyle anlatabiliyoruz.

    Türkiye 10 binin üzerinde bitki türü ile ait olduğu coğrafyadaki diğer ülkelere kıyasla inanılmaz bir vejetasyona sahip. Ama bu yüzölçümlerine pek yansımıyor. Şöyle ki, bu kadar çok türün çok büyük bir ksımı otsu. Geriye kalan odunsuların az sayılacak bir kısmı orman kurabiliyor. Bu kurulan ormanların da yarısından fazlası Kızılçam ormanı. Yani, tam olarak emin değilim ancak, sanırım ormanlarımızın %60'ı gibi bir kısmı Kızılçam ormanı. Bunu niye söylüyorum? Birazdan anlatacağım...

    Kızılçamın yaşam alanı sıcak, bağıl nemin düşük olduğu, yangına müsait yerler... Mesela, Maçka'da ormana benzin döküp yaksanız (yakmayın tabi ) yanmaz. Ama Kızılçam'ın yayıldığı alanlar yangın için birinin hapşırmasını beklerler. Peki kim hapşıracak? Genellikle Kızılçam'ın kendisi!

    Aslında, Kızılçam varlığını devam ettirebilmek için kendini yakar. Kozalak yere düşer, güneş kozalağı kızdırmaya başlar. Bünyesindeki suyu kaybeden kozalak aniden patlar, içinde bulunan tohumlar bazen metrelerce uzağa fırlarlar. Bu fırlama sırasında sürtünmeden ötürü bir kıvılcımlanma oluşur. İşte bu "hapşırma" ile yerde bulunan kuru yapraklar alışır. Derken orman yanar. Bu yangın eski kızılçamları yok ederken, o kozalaklarından fırlayan tohumların çepherlerinde bulunan ve çimlenmesine engel olan tabakayı yakarak yok eder. Böylece normalde senelerce çimlenmeden bekleyecek o tohumlar çimlenmeye hazır hale gelir. Elbette hikaye burda bitmiyor, sonra bir "süksesyon" olayı başlıyor ki, inanılmaz zevklidir ama çok bilimsel kaçar, sıkar milleti... Kısaca, Kızılçam ormanında yangın aslında "vahşi dünyada" ormanın varlığını devam ettirmesi için gerekli bir prosestir. Kızılçam çok hızlı büyüyen, nispeten kısa ömürlü bir ağaç. Eğer bir ağaç ormanda olması gerekenden fazla kalırsa alttan yeni gelen jenerasyon, dolayısıyla gen çeşitliliği açısından sıkıntı doğar. Yani eskilerin "milli takımdan aflarını istemesi" gerekiyor.

    Peki, bırakalım yansın o zaman, öyle mi? Düğmesini ilikleyebilecek herkesin kolayca cevap verebileceği gibi, elbette hayır. Çünkü bu günümüz dünyasında ekonomik bir yöntem değil. Ahşap pahalı ve kısıtlı bir ürün ve evlerde yakılması bile ekonomik değilken ormanda yanmasına izin vermek saçma olur. Olayın bir de güvenlik boyutu var tabi. Gerçi ormanın içinde ne işin var senin, o da ayrı bir konu ama... Olması gereken şey belirli ağaçların ortamdan alınarak yeni bireylerin aplike edilmesi belki de. Ama bunu yapacak kadar örgün olan da çok fazla ülke yok sanırım.

    Bu kadar şeyi niye yazdım?

    Antalya Belediye başkanı Antalya'da olsa da orman yanar, Çeşme'de olsa da. Adama gıcığı olan da orman yansa da "nerdesin ey başkan" yazar, ormanı sel bassa da! "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak" demişti ya rahmetli Uğur Mumcu...

    Sahi, acaba orman yangını konusunda uzman olan değerli yazarlarımız Uğur Mumcu'nun ölümü ile ilgili "resmi" iddialar konusunda ne düşünüyorlar?

    ps1: Kızılçam'ın hikayesini yıllar önce TÜBİTAK'ın bir sempozyumunda değerli hocam Prof. Dr. İbrahim Atalay'dan dinlemiştim. Yeri gelmişken saygıyla kendisini anıyorum...

    ps2: Sevgili Cengiz Çubukçu, sadece Maçka'da değil, tüm Doğu Karadeniz'de ormanların içinde, kenarında büyük, iç içe geçmiş ters huni şeklinde askılar görürsünüz. Bunlar feromon tuzaklardır ve sözünü ettiğin bözeklerle mücadelede oldukça büyük bir başarı oranı ile kullanılırlar. Yani umursanmıyor dersek orman teşkilatının çalışmalarına haksızlık etmiş oluruz.



    ps3: Bizim ülkemizde anlamak istemeyen cidden kolay kolay anlamaz. Tekrar ediyorum... Ormanlar yansın diyen yok. "Orman ihmal, kasıt, herhangi bir antropolojik etki olmadan da yanar" diyorum ve bundan dolayı birilerine laf sokmaya çalışmayı tuhaf gördüğümü söylüyorum. Genel olarak yazarı okuyan da yazardan çok bilmediği için yazılan herşeyi gerçek sanıyor. Hepimizi, kastediyorum.
    Konu EmrahYalçınalp tarafından (05.08.2008 Saat 11:49 ) değiştirilmiştir.


  11. #11
    61viya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.12.2004
    Nereden
    Bursa
    Yaş
    38
    Mesajlar
    3,781

    Standart

    Bu başlığı açmayı düşünüyordum çokça zamandır

    Mersin'de yanan ormanlar bölgenin en güzel kızılçam ormanılarından biriydi..Helikopterle müdahale ettiler güya ama yanan bölgenin denize kıyısı yokken ne kadar hızlı bir müdahaleden söz ediyor olabilirler ki? Üstelik kozalaklar metrelerce uzağa fırlayıp diğer ağaçların yanmasına zemin hazırlarken?

    Antalya'da yanan bölgeye bundan 3 hafta önce gittim.Akrabalarımızın olduğu köyler bunlar.Yolda annemle Akdeniz'İn Karadeniz'e bunca benzeyen bölgelerinin olduğundan haberimizin olmadığından bahsediyorduk.Öylesine yeşil bir alan şu anda simsiyah!

    Ve koca koca ormanlar yok olduktan sonra bir takım aletler almak geliyor insanların aklına.Onarca ülke yıllardır bu yangın söndürme olanaklarından faydalanıyorken üstelik!

    Her zamanki gibi ağr bedeller ödemek gerekiyor bu ülkede,bir şeyler hakkında girişimde bulunabilmek için.
    Konu 61viya tarafından (05.08.2008 Saat 11:41 ) değiştirilmiştir.
    "Orada birisi farklı yürüyordur."

  12. #12
    Dursun Kaplan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.12.2005
    Nereden
    Ankara
    Mesajlar
    14,306

    Standart

    Hergün ciğerlerimiz yanıyor,yok oluyor..

    Biz BMN - ANKARA olarak, Atatürk Orman Çiftliği içinde "Hatıra Ormanı" olarak birşeyler yapmayı düşünüyoruz..
    ~ Yüzümüzün yüreğimizle beraber gülümsediği an’ dır mutluluk. ~

  13. #13


    Selman - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.02.2006
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    2,015

    Standart

    Olcay abinin bahsettiği haberi ben de dinledim.Ama yöre halkını burda nasıl suçlayabiliriz ki?Can ve mal derdindeler, köylerini korumakla meşguller.

    20 milyon hektar ormandan 12 milyon hektarı 1. derece de yangın riski taşımakta ülkemizde.Kara yoluyla ulaşımın imkansız olduğu tepe bölgeler kendi haline bırakılmış.1 milyon hektar alana sadece 1 helikopter bile düşmüyor.

  14. #14
    ÖmerFarukYılmaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    26.07.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    6,922

    Standart

    Eğer o arazilere 5-6 sene sonra otel inşaatı başlamazsa bu ülke değişiyor demektir..

    EĞİTİM ŞART!!!

  15. #15
    Great White - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    22.09.2007
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    6,968

    Standart

    Alıntı EmrahYalçınalp Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Aslında, Kızılçam varlığını devam ettirebilmek için kendini yakar. Kozalak yere düşer, güneş kozalağı kızdırmaya başlar. Bünyesindeki suyu kaybeden kozalak aniden patlar, içinde bulunan tohumlar bazen metrelerce uzağa fırlarlar. Bu fırlama sırasında sürtünmeden ötürü bir kıvılcımlanma oluşur. İşte bu "hapşırma" ile yerde bulunan kuru yapraklar alışır. Derken orman yanar. Bu yangın eski kızılçamları yok ederken, o kozalaklarından fırlayan tohumların çepherlerinde bulunan ve çimlenmesine engel olan tabakayı yakarak yok eder.
    Açıkçası bir yaşıma daha girdim..

    Bu bilgiyi bir çok arkadaş geyiğinde kullanacağımdan eminim artık
    "söylediklerin kimseyi rahatsız etmiyorsa hiçbi' şey anlatmıyorsun demektir"

    GW

  16. #16
    Hami_41 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.08.2006
    Nereden
    Kocaeli
    Yaş
    38
    Mesajlar
    1,935

    Standart

    planlı yapılan işler bunlar arkadaşlar ülkemiz üzerine oyunlar oynanıyor hep
    HAMİ_41

  17. #17
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    AtalaY_BuğrA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    1,101

    Standart

    Emrah Abi bilginlendirme için teşekkürler sayende yeni birşey daha öğrenmiş olduk. Peki anladığım kadarı ile yapılması gereken Ormanın kendi kendini yakmasına izin vermeden müdahale etmek değil mi ?

    Peki sizler bu işin Hocaları olarak gerekli mercilere uyarıda bulunuyor musunuz? Bulunuluyorsa karşı cevap ne oluyor.

  18. #18
    ilhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.01.2007
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    19,991

    Standart

    Bana memleketimizin ormanlık güzel yerlerinden tanıdıklarını anlat... Arzum, yeşillik ve ağaçlık ve de yaz kış yeşil duran ağaçlar arasında olmaktır.
    Mustafa Kemal ATATÜRK

    Orman yangınlarına kolay olanı seçip günah keçisi göstermeyi sevmiyorum. Ülkemizde yeterince güvenlik önlemlerinin alındığını düşünmüyorum. Ormanları gerçekten ne kadar seviyoruz? Kaç hektarlık alanlar kül oluyor. Ondan sonra haydi ağaç dikmeye bilmem kaç dönüm ağaç dikeceğiz diye kampanyalar başlıyor. Kampanyalar iyi güzel ama yanan alanın kaçta kaçını geri getirebiliriz?

    Bu ülkede Orman yangın masalarının yetersiz olduğunu düşünüyorum. Yeterli sayıda araç olduğunu düşünmüyorum zaten. Kiralık sanırım bazı araçlar.

    Yine Mustafa Kemal'in bir sözüyle noktalıyorum.

    "Ormansız bir yurt vatan değildir."
    Mustafa Kemal ATATÜRK
    Türkçe, Turkche olmasın! Dilimizi koruyalım! Türkçeye 29 harf yeter!

    “Ben basit bir '
    iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum:
    “Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!”
    Eduardo Galeano


    "İhaneti severim, ama hainlerden nefret ederim." Cesar

  19. #19
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    bordobluex - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.11.2005
    Yaş
    45
    Mesajlar
    2,070

    Standart

    Bu başlık altında bu kadar bilgi saklı olduğunu kim bilebilirdi?

    Başlığa girmeden önce Orman ve Yangınlar konusunda pek az bilgi sahibiymişim. Özellikle, sevgili Emrah’ın anlattıkları çok ilgi çekici...

  20. #20
    Trabzonspor Kongre Üyesi

    Üyelik tarihi
    22.08.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    52
    Mesajlar
    8,984

    Standart

    Sevgili Emrah bilgilendirmiş saolsun.
    İnsan öğrenmeye açıksa Emrah gibi arkadaşlar hazine.

    Sayfada bulunmasını istediğim yazı(Yılmaz ÖZDİL)bize aslında ülkede''ayranım yok içmeye...'' durumunu anlatıyordu.

    Makam araçlarımızın kalitesi malumumuz.

    Sayısı,türü,markası,modeli.

    Yangın olur elbet,olacakta.Dünyada böyle bir sorun var.

    Sıkıntı bizim olaya bakışımız.
    Sıkıntı önceliklerimiz.


    Not:Makam aracı konusunda küçük bir gözlem;bir belediye başkanı makamının lüx otosu.Başkan bir ziyarette,şoför saatlerce araçta kıpırdamadan.
    Camları kapalı.
    Klimalı elbet.
    Yakıt derdi yok elbet dünYAnın en pahalı benzinli ülkesinde.

    Ve bu manzara sürekli VE TEKRAR TEKRAR gözümün önünde.

    Yanarım yanarım kozalaklara yanarım
    Konu OLCAY ÇAKIR tarafından (05.08.2008 Saat 13:09 ) değiştirilmiştir.

  21. #21
    Trabzonspor Kongre Üyesi

    BMN Yönetim Kurulu
    Cengiz Çubukcu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    07.03.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    47
    Mesajlar
    14,026

    Standart

    Bmn'de Emrah Yalçınalp, Selazurlu İsmail arkadaşlarımızın olması hepimiz için büyük fırsat ne olur bu iki arkadaşımızı merak ettiğimiz şeyleri sorarak bunaltalım ben sık sık öyle yapıyorum çünkü.....
    Emrahın anlattıklarından sonra kafama bazı şeyler takıldı, 1. o zaman yanan kızılçam ormanlarının yerine kolay yanmayan ağaçlar mı dikilecek? 2. bu kadar ormanın üstelik sadece güneyde yanması bir tesadüf mü? 3. karadeniz ormanlarındaki böcek problemi biter mi ? artarak devam mı eder?

  22. #22
    macka61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    07.04.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    36
    Mesajlar
    11,505

    Standart

    insanın içini acıtıyor birde şu antalya ormanları yangın iddaası doğruysa yazıklar olsun

  23. #23
    Adem Erdoğan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.03.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    18,037

    Standart

    Çok yazık.Cinayetten hiçbir farkı yok.
    Özkan SÜMER

  24. #24
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    EmrahYalçınalp - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Yaş
    44
    Mesajlar
    5,084

    Standart

    Sevgili Atalaycım;
    Öncelikle ben "hoca olmaya çalışan" bir öğretim elemanıyım diye başlayayım. Var daha bizim olmamıza yani.
    Aslında bu tür "aykırı" sayılabilecek çıkışlar zaman zaman yapılmıyor değil. Ama insan önceliklerine göre algılıyor galiba.
    http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=176785 linkindeki açıklama daha bu sene yapıldı mesela.

    Sevgili Cengiz, elimden geldiğince cevaplamaya çalışayım.

    1- Kızılçam ormanlarının yerine başka bir orman ağacının dikimi asıl büyük felaket olur. Ormanı içinde herşey olan bir ekosistem olarak kabul etmek lazım. Başka bir türün alana getirilmesi "genetik kirlilik" başta olmak üzere birçok başka zarara yol açar. Bir de, birçok tür dünyada "invasive", yani istilacı etiketi yemiştir. Mesela, bizim yaylalarda "komar" denen mor çiçekli orman gülü, yani Rhododendron ponticum. Bu bitki gölge dayanımı yüksek, şık bir bitkidir. Özellikle erozyonla mücadele için idealdir mesela. Çünkü dalın yere değdiği yerden yeni bir bitki oluşturur ve alanı çok hızlı kaplar. İşte bu nedenle -yanılmıyorsam 1700'lü yıllarda- İngiltere'ye götürülmüş ve bolca dikilmiştir. Aslında çok da işe yaramıştır. İklim çok uygun, birçok sorunlu yerde sorunsuzca yetişmiştir. Oysa şimdi neredeyse her sene University of Sheffield "bu istilacı tür tüm ormanlarımızın anasını ağlattı, ne yapsakta kurtulsak" diye konferans düzenliyor. Yani bu tür müdahaleler oldukça hassas ve önemli. Çok dikkatli olmak gerek.

    Temel olarak ne yapılması gerektiği konusunda bilimsel bir bilgim yok. Ama kırsal alanlara egzotik (yani ülkemizde doğal olmayan) türlerin getirilmesi kesinlikle çok doğru olmaz, onu yüzeysel olarak söylemek mümkün sanırım.

    2- Elbette tesadüf değil. Bir kere bağıl nem çok düşük bu dediğin yerlerde. Yani herşey "kuru" ve yanmaya çok müsait. Bahsettiğim doğal nedenlerden başka piknik gibi, cam kırıkları gibi antropolojik etkiler de olabilir. Anadolu'nun birçok yerinde tren yolları boyunca trenden atılan sigara izmariti vb nedenlerle de yangın çıkardı eskiden. Sanırım artık sigara yasağı ile bu konu minimuma çekilmiştir.

    3- Bu konuda konuşmak için de yeterince bilgim yok maalesef. Ama dünyanın birçok yerinde bir "salgın" olmasına izin vermemek koşulu ile orman içinde "dikili kuru" denen ölü ağaçların kesilmeden bırakıldığını, yere devrilmiş bir çok ağacın alandan çıkartılmadığını biliyorum. Bu ağaçların bünyesinde barınan böcekler, saprofit bakteriler de doğal hayatın bir parçası ve biyoçeşitlilik açısından önemli bir unsur olarak görülüyorlar. Bu bağlamda bu mücadele sonucu bu böceklerin tamemen ortadan kaldırılması ne mümkündür, ne de böyle bir amaç vardır. Bu tuzakların temel işlevi dişi böcek hormonu yayarak erkekleri çekmek, böylece üremeyi engellemektir. Bu -sanırım- oldukça etkili bir yöntem ki kullanılıyor. Elbette "uçkuruna sahip " böcekler de vardır ve bunlar üremeyi devam ettirirler ama sanırım genel mücadele açısından bu tuzakların oldukça büyük bir önemi ve desteği var.

    Bu konuların benim alanımın çok içinde olduğunu söyleyemem. Bu nedenle sorulara verdiğim cevapları da biraz bilgi, biraz da öngörü olarak değerlendirebilirsiniz. Konuyla ilgili hocaların birçok bilimsel çalışması vardır ve bunlardan daha somut bilgiler edinebilirsem buraya aktarırım.

    Bu arada başlıkta yazı için hoş şeyler yazan arkadaşlara da ayrı ayrı teşekkür ederim. Forumun amacı bilgi paylaşımı sonuçta. İlgi çekti ve faydalı olduysa ne mutlu...
    Konu EmrahYalçınalp tarafından (05.08.2008 Saat 18:10 ) değiştirilmiştir.


  25. #25
    Ahmet Kuru - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.10.2007
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    38
    Mesajlar
    7,271

    Standart

    Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlardan bir tanesi de bu orman yangınları!
    Yazık yazık,Daha kontrollü olunması gerekir..Bu tip olaylar her sene başımıza geliyor...Buna bir çözüm yolu elbet bulunabilir..Sııkı güvenlik vb gibi şeyler ile..yoksa ben mi çok basit düşünüyorum
    Ne kaderime küstüm Ne Devlete küstüm…
    Çünkü inanmak, iman etmek varsa bir şeye, bedel neyse onada katlanır. Yarabbi Kahrında hoş, Lütfunda hoş dedik… iki saniye sonrasına garantimiz olmayan bir hayatımız için fırıldak olmaya gerek yok, ben fırıldaklık istemem…( M . Y )

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •