acaba fındıklığa salıvermeyi mecazi olarak mı vurgulamış
http://www.haber61.net/author_article_detail.php?id=209
Arkadaşlar yukarda verdiğim linkte haber61.net yazarlarından Elif Çavuş'un son yazısı "Çocukları Denize Dökelim" başlıklı yazısı var...Yazıyı lütfen okuyun... Son kısmına dikkatinizi çekmek istiyorum:
(Soru; Çocuklar kendiliğinden iyi yetişmez mi?
Cevap: Ortamları iyi olursa iyi yetişir. Ortama bağlı.
Yorum: Ama biz fındıklığa salıveriyoruz çocukları. İyi yetişsin diye mi. Fındıklıkta yetişen çocuk nasıl olur? O yüzden 5 para etmiyorlar ve fındık gibi içi boş, randımanda vermiyorlar.
Yorum: Hiçbir yerin yoksa yetiştirecek, fındıklıkta yetiştir ama onu besle, yeterli ilgiyi göster ki içi boş olmasın.)
Yazısında Trabzon'da mendil satan çocukları ele almış.Gelin görün ki lafını bilmeden yazmış bazı şeyleri.Ben fındık toplayarak büyüdüm.Yukarıda yorum kısmında yazdıkları çok rencide edici değil mi? Nasıl bir anlayış bu!!!Anlam veremiyorum.Bu konuda gerekli tepkinin verilmesini umuyorum...
Teşekkürler TrabzonSpor'um...Senin yolunda verilen şehitlere hediye ettiğin 2010 TÜRKİYE KUPASI ve SÜPER KUPA için...
Her Türlü
acaba fındıklığa salıvermeyi mecazi olarak mı vurgulamış
Trabzonspor, Ona Hayat Verenlerin Hayatıdır.
Arada bir okurum ve genelde de çok beğenmem ama bu yazısında bence de tuhaf bir durum yok. İşte "sosyal devlet" kavramını fındık fiyatları ile bağdaştırmanın sonucu böyle oluyor. "Sosyal devlet"in topladığı vergilerin bana ait olan kısmıyla hiç değilse şu çocuklardan birini okutmasını diliyorum.
Yazıyı bende okudum ve tamamen ironik bir yaklaşımla yazıyı ele aldığını düşünüyorum.
hepsi bu kadardır; adı yaşamak...
Bahsettiği sokakta mendil satan çocuklar!!! Acaba birine sormuş mu ki "sen nerelisin?" diye... Ben sordum bir kere Adıyaman cevabını aldım.İnanıyorum ki orada mendil satan çocukların hiç biri Trabzon'lu değil.Ama hanfendi bu gerçeği görmezlikten gelerek yazısını yazmış...
Teşekkürler TrabzonSpor'um...Senin yolunda verilen şehitlere hediye ettiğin 2010 TÜRKİYE KUPASI ve SÜPER KUPA için...
Her Türlü
Eyüp yazıyı okudum ama senin anladığın gibi kötü birşey söylememiş bence....çocukları sokağa salmayın demiş...
Nedense gazeteci olanlar veya öylesine internet sitelerinde köşe yazarı olanlar kendilerinin her konuda konuşma hakkı olduğunu sanıyorlar.
Trabzon'daki sokak çocuklarının büyük kısmının Trabzonlu olduğunu bende düşünmüyorum. Ayakkabı boyacılarının çok büyük kısmı Ağrılı mesela. Fakat bu kanayan yaranın Ağrılısı Trabzonlusu Adıyamanlısı olamaz. Trabzon'da şu an en aktif konu randımansız fıkdık meselesi olduğu için Elif hanım fındık üzerinden gönderme yapmıştır. Yazının özü daha da anlamlı. Vekillerimizin çocukları denize döktürmektense eğitim, sıcak bir yuva, mesleki gelişim şartlarını sağlamaları gerekir. Meclise gönderilme sebeplerinden başlıcaları bu değil midir zaten?
hepsi bu kadardır; adı yaşamak...
Gökçe abi yazının geneleni zaten söyleyeceğim bir şey yok fakat, yorum kısmı: (Ama biz fındıklığa salıveriyoruz çocukları. İyi yetişsin diye mi. Fındıklıkta yetişen çocuk nasıl olur? O yüzden 5 para etmiyorlar ve fındık gibi içi boş, randımanda vermiyorlar.) böyle olmamalıydı...
Teşekkürler TrabzonSpor'um...Senin yolunda verilen şehitlere hediye ettiğin 2010 TÜRKİYE KUPASI ve SÜPER KUPA için...
Her Türlü
Yorum: Hiçbir yerin yoksa yetiştirecek, fındıklıkta yetiştir ama onu besle, yeterli ilgiyi göster ki içi boş olmasın.
Sonunada böyle birşey eklemiş ama tatmin etmiyor..
Belkide örnek vermek için bu dili kullandı...
EĞİTİM ŞART!!!
Eyüp bence yanlış anladığın nokta şurası. Bak diyorsun ki ben fındık toplayarak büyüdüm. Eh bu bölgenin nüfusunun büyük kısmı da fındık toplayarak büyüdü. Ama bu bölgeden Cumhurbaşkanı, başbakanlar, bakanlar, doktorlar, mühendisler, sanatçılar da çıktı. Yorum: Hiçbir yerin yoksa yetiştirecek, fındıklıkta yetiştir ama onu besle, yeterli ilgiyi göster ki içi boş olmasın.) Aileleri bu insanları besledi yeterli ilgiyi gösterdi ve bu insanlar 60 randıman verdiler. Fındıklıkta yetişen çocuklar tabiriyle aileleri tarafından eğitilmeyen, okul eğitimi almayan, cahilliklerini yenmeleri konusunda yardımcı olunmayan çocuklar kastedilmiştir. Karadeniz bölgesinde ailesi tarafından eğitim aldırılmayan çocuk çok azdır herhalde. Fakat özellikle doğu bölgelerinde durum aynı değil. Olmayan gelire onlarca çocuk ortak oluyor. Haliyle ne okul eğitimi alabiliyor ne de iyi bir hayat olanağı oluyor. Evladını doğduğu topraklardan kopartıp da büyük şehirlere sokak çocuğu olsun diye yollayan anne babanın da zihniyeti iyi incelenmeli. Tek problem maddi imkansızlıklar mı? Terör korkusu mu? Vurdumduymazık mı? Bu soruları sorunca da konu başka bir boyuta kayıyor.
hepsi bu kadardır; adı yaşamak...
Hatırlarsanız televizyonlarda güneydoğu kökenli yada o yöreye benzetilmek istenen diziler patlama yapmıştı. Bangır bangır televizyonlarda benzer diziler saydım, tam 18 taneydiler. Yahu neden bir tane bile Karadeniz dizi yok dedik ki demez olaydık. Dizi karadeniz dizisi olmasa bile baş aktörlerinden birisi karadenizliymiş gibi resmedilmiş fakat adam "hırsız"
Şimdiiii...
Hiç darılmaca gücenmece yok, İstanbul'da yaşayan herkes bilir ki bu işlerin kimlerin tekelinde olduğunu. Ve benim insanım bilir ki Karadeniz'deki hırsızlık vakalarının yıllık kaç adet olduğunu... inanılmaz derece de iğrenmiştim.
Uzatmayalım, kıt bilgilerle yola çıkar Karadenizde mendil satan çocuk demogojisiylede donatmaya çalışırsanız, çuvallamanız çok normal.
Konu Külünkoğlu tarafından (08.09.2008 Saat 13:33 ) değiştirilmiştir.
Trabzonspor √Hüseyin Avni Aker|Hayri Gür|Halit Ziya Kurbetçi|Şamil Ekinci|Dozer Cemil|Şenol Güneş|İki Renk ve Asalet √BordoMavi.Net √
Yazarın anlatmaya çalıştığı ama cümle kurnayı beceremediği için anlatamadığı konu şu ki; aileler, çocuklarını başıboş bırakmasın. Bunda abes bir durum yok bence.
Söz konusu yazar kendisinden önce bir çok yazarın da değindiği gibi son derece önemli bir sosyal yaraya parmak basmış..
Hatta tespitlerinin ve söylemlerinin tamamında da haklılık payı var..
Ancak tahminime göre biraz daha fazla ses getirmesi amacıyla olsa gerek biraz uç ve fevri örnekler vererek yazısını biraz sivriltme yoluna gitmiş..
Aksi takdirde, gramer ve kompozisyon açısından hiç de profesyonelce sayılamayacak şu yazının kayda değer bir yanı da olmazdı kendi açımdan..
Sonuçta haklı bir tepkiden türeyen sosyal bir yaranın klişeleşmiş bir şekilde suratımıza çarptırılıp durduğu sıradan bir makaleden fazlası değil..
Mevzuu tartışmaya değer ama bu yazı değmez
"söylediklerin kimseyi rahatsız etmiyorsa hiçbi' şey anlatmıyorsun demektir"
GW
Sosyal bir yarayı klişeleşmiş bir şekilde yine yüzümüze vuruyolar diye algılarsak bu tür olayları bence bu sosyal yaralar hiçbir zaman iyileşemez
Kız kendi memleketinin yarasına el atmış ve düşüncelerini dile getiriyor kendi üslubunca.. (ki hiç de bir yanlış göremiyorum)
Bizim neden tepki vermemiz gerekli anlamıyorum
Kimdir bu Elif Çavuş diye bakarken, şöyle bir açıklamasına rastladım...raslantı özetler bu durumu...diyecek çok fazla birşey yok!
'...Trabzon'da herşey zor. Gazetecilik de zor haliyle. Modernizmle gelenek-göreneklerin arasına sıkıştırılmış bir şehir işte. Biz sıyrılanlardan görsek de kendimizi sadece gözlemleyebilen olduğumuzun da farkındayız. Değişimin şekilde değil beyinde başladığını görmeyi arzuluyoruz...'
Konu ezgi cubukcu tarafından (09.09.2008 Saat 11:07 ) değiştirilmiştir. Sebep: hiçbir gerekçesi yok!
Futbol taraftardır!
Yazar hanımefendi, teşhisler koymaya çalışmadan önce, azıcık kendi içindeki tutarsızlığı çözsün diyorum.
Tez, antitez arasında sentez olma çalışmaları bunlar. Haliyle de boş çaba.
Yeterlilikleri yok ne de olsa.
Bu arada Great White'a katılıyorum, tartışmaya bile değmez.
''O yüzden 5 para etmiyorlar ve fındık gibi içi boş, randımanda vermiyorlar.''
kendisinden şüpheleniyorum, ruh sağlığı yerinde mi diye..
eğitimi neymis bu elif kardesimizin
Önce TRABZONSPOR
Tartışmaya değer bir konuya el attığı için bile yazısı tartışmaya değer ama biz yine en büyük yanlışa düşerek kişileri tartışıyoruz...Elif'in eğitimi nedir bilemem ama eminim anlatmak istediği ya da burda tartışılması gerekenler bunlar değildi!
Futbol taraftardır!
Tartışmaya değer dediğiniz şey nedir Allah Aşkına?
Ve bu konu böyle mi tartışmaya değer hale getirilir?
Belki de Türkiye'de en az bu manzaraların göründüğü şehri "karantinaya" almaya çalışıyor hanım kızımız.
Bunu anlatamıyor, bunu yazamıyor ve de bunların hiç birini yapamazken, bazılarına boyunduruk vurmaya çalışıyor.
Bırakalım bu iki adım önünü göremeden, entellektüel kılıklara girme muhabbetlerini.
Toplumunu tanıyamayan aydınlar ordusu işte...
Cihan bu ne güzel ince gerekli ve yerinde tespitlerdir böyle
.....
Teşekkürler Serkan
Konu KUTADGU tarafından (09.09.2008 Saat 12:24 ) değiştirilmiştir.
Şimdilik beklemedeyim..
"söylediklerin kimseyi rahatsız etmiyorsa hiçbi' şey anlatmıyorsun demektir"
GW
Yazıyı okudum.
Duyulan rahatsızlğı anlamaya çalışıyorum.
Ha.
Yazıyı çok beğendim.
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)