''en büyük ev benim olsun''
Sadece bizim köyde var zannediyodum.
Eski kafalılıktan başka birşey değil.
Özkan SÜMER
Olur mu hiç öyle şey..
Konu ile direkt değil ama dolaylı olarak bağlantısı var.
Bakın benim eniştem Zonduldak/Çaycuma'da imam. Bir ara ziyaretine gittim. Evleri saymıyorum, yarısı yalı gibi.. Ama toplasanız kışın 1000 nüfusu olmayan köyde tam 5 cami bir iki de okul var.. Nedenini sordum, "Her zengin bizin evin yakınında da cami olsun diye yeptırdı zamanında" dediler... Dördünü gezdim camilerin (biri imam atanmadığı için kullanılmıyordu).. Hiçbirinide 6 kişilik bir cemaate şahit olmadım..
Uzun lafın kısası halkın çoğu ihtiyaç için değil hava atmak için yaşıyor..
Köyde de, yaylada da , şehirde de, metropollerde de..
bir de mağlakambozu görün :s
6 katlı bina görmüşlüğüm var orada (daha fazla ya da daha az olabilir lise 1de iken görmüştüm en son çok hatırlayamadım)
şimdiye dikmişlerdir bir kaç tane daha.
Gutta cavat lapidem non vi sed sæpe cadendo.
Memis Aga Konagi degil mi bu? Benim de hayalim köye buna benzer bir ev yaptirmak. En azindan benzetmek.
Arkadaslarin söyledigi gibi yaylalar ile ilgili kanun cikali 3-5 yil oldu. Tabii ki uygulamalarda sikinti var. Bunun yanisira, yaylanin kisina hic bir ahsap ev dayanamaz. Benim gördügüm en eski evlerde bile kesme tas kullanilmis. Tamamen ahsap olmasi kulaga hos geliyor, ama cografi kosullar nedeniyle mümkün görünmüyor. Simdilerde celik konstruksiyon üzerine de yapanlar var. Ayrica ben dogal görünüm isteyenlerin kereste yigini görünümlü evlerin neresini "dogaya uyumlu" bulduklarini anlamakta güclük cekiyorum. Dogaya uygunluk dis cephesi yer dösemesine benzer sekilde tahtayla kaplamakla olmaz. Mimari yapi ve renk uyumu bence daha önemlidir.
Tomurcuk derdinde olmayan ağaç odundur!
N. F. Kısakürek
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)