Sayfa 1 Toplam 10 Sayfadan 1 2 3 ... SonuncuSonuncu
Toplam 228 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 25 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Hoşgeldin Ramazan-i Şerif

  1. #1

    Üyelik tarihi
    08.06.2004
    Nereden
    Samsun
    Mesajlar
    2,690

    Standart Hoşgeldin Ramazan-i Şerif

    evet arkadaşlar ayların en güzeli ramazan ayına bu hafta giriyoruz ve bu ayın güzelliklerini buradan başlaşalım istedim ;

    Ramazan'ın ilk günü ile birlikte nur ve feyiz dolu bir mevsimi yaşamaya başlarız. Kâinat şenlenir, dünya Cennetten süzülen nurânî bir hava ile dolup taşar.. Ulvi âlemlerin masum ve mübarek sakinleri öbek öbek mü'minlerin çevresini sarar. Rahmet ülkesinden müjdeler, kâinatın Rabbinden selâmlar ve mağfiret ümitleri getirir, Ramazan ayı...
    Mukaddes kelâmın nazil oluşunun yıldönümünü mü'minlerle birlikte cinler, melekler; ağacı, çiçeği, böceği, kurdu, kuşu, denizi ve deryasıyla yaşlı dünyamız da kutlar. Görünen ve görünmeyen âlemlerde tam manâsıyla bir bayram havası yaşanır.

    Bu ayın Cenâb-ı Hak katında müstesna bir yeri vardır. Yüce Rabbimiz kendisine muhatap olarak seçtiği kullarına sonsuz rahmetinin en geniş tecellilerini bu aya tahsis eder. Başta Kur'ân-ı Kerim olmak üzere! Tevrat, Zebur ve İncil gibi diğer semavî kitapların da bu ayda indirilmiş olması, bu günlerin kıymet ve kudsiyetini artıran diğer bir husustur

    Ramazan ayının başladığı bir günde Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam şöyle buyurdu:

    "İşte bereket ayı olan Ramazan geldi. Artık Allah'ın rahmeti sizi kuşatır. O ay, yeryüzüne bol bol rahmet iner. Günahlar affedilir. Dualar kabul olunur. Allah sizin iyilik ve ibadette yarışmanıza bakar da, bununla meleklerine karşı iftihar eder. Öyle ise kulluğunuzla kendinizi Allah'a sevdirin. Asıl bedbaht olan da, bu ayda Allah'ın rahmetinden nasibini alamayandır."


    Herkese Hayırlı Ramazanlar,Allah bizlere dolu dolu Ramazanlar nasip etsin...
    Vasiyet ; Bordo Mavi mezar taşı
    ''NUFUS CÜZDANINDA TRABZON YAZIPTA İSTANBUL TAKIMLARINA GÖNÜL VERENLERLE GÖNÜL BAĞIMIZ OLMADIĞI GİBİ AYNI ORTAMDA OLMAKTA RAHATSIZLIK VERİR ''

  2. #2
    Halit Aydın - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    11.08.2006
    Nereden
    Kocaeli
    Yaş
    33
    Mesajlar
    5,265

    Standart

    Hayırlı Ramazanlar


  3. #3
    Berk Akçay - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.05.2004
    Nereden
    Trabzon
    Yaş
    39
    Mesajlar
    4,733

    Standart

    Ramazan aylarının havası gerçeketen çok ama çok özel olur gerçekten çok seviyorum Ramazan ayını

    Hele Ramazan ayından çıkıpta normal günlere geçince insan ne yapacağını şaşırıyor gerçekten

    Herkese hayırlı bir ay diliyorum...
    "Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşamanın yollarını aramayı alışkanlık haline getirmiş milletler, evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar."

    Mustafa Kemal ATATÜRK

  4. #4
    Kadir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25.08.2006
    Nereden
    Eskişehir
    Mesajlar
    9,405

    Standart

    sahura kalkmak iftarı beklemek çok güzel şeyler çok severim ramazan ayını . inş hayırlara vesile olur.

  5. #5
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Erkin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    30.10.2004
    Nereden
    Kuzey Amerika
    Yaş
    36
    Mesajlar
    7,618

    Standart

    Herkese hayırlı Ramazanlar
    Bu yolda asla yalnız yürümeyeceksin!

    "Benim için Trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramandı. Öyle bir kahramandı ki statükoyu bile devirmişti.” K.K.

  6. #6
    turgi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    14.07.2004
    Nereden
    Antalya
    Yaş
    38
    Mesajlar
    488

    Standart

    yüce rabbimden rızıkın bereketin bol bol dagırıldıgı ramazanlar diliyorum herkese hayırlı olsun günahlarımızdan arınıp imana bürünmenin en güzel yoludur ramazan
    BMN | ANTALYA
    Gemi mil ile olur Sevda dil ile Güzeller çok var ama Meyil birine olur...!!!

  7. #7
    Emre B. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.09.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    33
    Mesajlar
    6,989

    Standart

    Valla 11 ay bir tarafa Ramazan bir tarafa.Havası çok başka.Yılın en üzel ayı.

  8. #8
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    AYYILDIZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    24.01.2006
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    11,953

    Standart

    Ramazanin gelisini dort gozle beklerim her sene sahura kalkmak ailece iftarlari beklemek cok guzel.Hosgeldin Ramazan.Allah tutacagimiz oruclari kabul etsin herkese hayirli Ramazanlar

  9. #9
    macka61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    07.04.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    36
    Mesajlar
    11,505

    Standart

    bütün İslam aleminin ramazan ayı hayırlı olsun ramazan ayı bambaşka ya boşuna 11 ayın sultanı dememişler

  10. #10
    ilhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.01.2007
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    19,991

    Standart

    Hayırlı Ramazanlar..
    Türkçe, Turkche olmasın! Dilimizi koruyalım! Türkçeye 29 harf yeter!

    “Ben basit bir '
    iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum:
    “Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!”
    Eduardo Galeano


    "İhaneti severim, ama hainlerden nefret ederim." Cesar

  11. #11

    Üyelik tarihi
    07.06.2004
    Nereden
    Belçika
    Yaş
    39
    Mesajlar
    3,991

    Standart

    Hayirli Ramazanlar..
    İnsan ol evlat!

  12. #12
    Cem Akyüz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25.07.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    8,600

    Standart

    Alıntı Emre Can Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Valla 11 ay bir tarafa Ramazan bir tarafa.Havası çok başka.Yılın en üzel ayı.
    aynen katılıyorum renkdaşım nedense ramazan aylarında içimi bir heyecan sarıyor
    Trabzonspor bizim varolma,bu dünyaya gönderilme nedenimizdir
    As Roma
    Francesco Totti "10"
    Twitter:cemtotti61

  13. #13
    Nissan
    Ziyaretçi

    Standart

    Bir Ramazan daha geldi. Cocuklugumda kisin olurdu ve oruca basladigimda gunler daha kisaydi tutmasida kolay olurdu. Simdi hem gunler uzun hemde daha sicak yaz oldugu icin. Ozellikle de cocuk iken cok sevindirdim Ramazan geldigi icin, bu senelerde ise icimi baska garip bir duygu aliyor. Bu basligi gorunce duygulandim biraz. Memleketten uzaklarda oldugum icin olsa gerek. Etrafta hic bir segisiklik olmuyor, siradan senenin bir gunu gibi yasiyor insanlar. Nerede o aksam karanligina okuldan donerken yol kenarindaki evlerden aldigim iftar yemegi kokulari
    Butun Islam alemine hayirli bir Ramazan diliyorum.

  14. #14
    ÖmerFarukYılmaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    26.07.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    6,922

    Standart

    ramazan inş bizim takıma da iyi gelecek

    EĞİTİM ŞART!!!

  15. #15
    Mayls - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    27.02.2005
    Nereden
    Almanya
    Yaş
    33
    Mesajlar
    6,157

    Standart

    Hosgeldin aylarin Sultani. Vallaha her sene Ramazan'i dört gözle beklerim Ramazan gelir 10 gün sonra ne zaman bitecek derim
    Trabzonspor HES yapma, kendi kalene gol atma!
    Karadeniz'e Özgürlük!

  16. #16
    Erdal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    06.09.2006
    Nereden
    Sakarya
    Yaş
    50
    Mesajlar
    23,539

    Standart

    ne çabuk geçti mübarek 11 aylar ))

  17. #17
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Gürkan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    24.06.2004
    Nereden
    Samsun
    Yaş
    46
    Mesajlar
    6,375

    Standart

    Nerde O eski Ramazanlar.

  18. #18
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    AtalaY_BuğrA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    1,101

    Standart

    Alıntı livera61 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    nedense ramazan aylarında içimi bir heyecan sarıyor
    Açlıktan olmasın (affına sığınarak )
    Her Asker Kısa Dönem olamaz :)

  19. #19
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Cyzio - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    24.02.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    62
    Mesajlar
    4,719

    Standart Horoz Şekerİ, Mantar Tabancasi, Abdullah Bey

    Aşağıdaki pasaj, üyesi olduğum başka bir siteye iki sene önce yazdığım bir yazıdır.

    HOROZ ŞEKERİ, MANTAR TABANCASI, ABDULLAH BEY

    Pek çok konuda olduğu gibi, Ramazan'a ait en eski hatıralarımda da gene Erzurum'un izleri var. Hatırladığım en eski Ramazanlar, Ekim-Kasım aylarına gelmişti. Ben de ilk tam gün orucumu ilkokul 2'deyken tutmuştum.

    İstanbul'da Ramazan'ın simgesi nasıl güllaçsa, Erzurum'da da horoz şekeriydi. Belki gene güllaç da vardı; ama ben çocuk gözümle tabii ki horoz şekerini görüyordum. Kaba, kıymıklı, kısa bir çubuğa geçirilmiş; nasıl bir maddeden yapıldığı belli olmayan, şeffaf kiremit rengi olarak tanımlayabileceğim horoz şeklinde ve mükemmel bir kokuya sahip şekerler. Erzurum'un horoz şekerlerinin benim çocukluk dünyamda çok önemli bir yeri vardır. Bu önem de büyük bölümü kokusundan ileri gelir. Kokularla ilgili pek çok hatıram var ki, onları da başka bir yazımda anlatırım.

    Gene çocukluk Ramazanlarım'a ait bir başka hatıram da, mahallenin çocuklarının bir ibadetten çok eğlence amacıyla gittikleri (Haydi, içim el vermedi, "içlerinde ibadet amacıyla gidenler de vardır" diyeyim de günahlarını almayayım), teravih namazlarından sonra; bir curcuna halinde patlattıkları mantar, çatapat ve benzeri maytap malzemeleridir. Teravihin bitişi genellikle bir mantar tabancası sesiyle mahalleye duyurulur ardından yaklaşık on-onbeş dakika süren bir gürültü senfonisi başlardı.

    O yıllar Üniversite lojmanlarında cami olmadığı için, boş olan bir lojman dairesi mescit haline getirilir ve Ramazan boyunca teravih namazları bu lojmanda kılınırdı. Bu teravihlerden birinde, benim de şahit olduğum ilginç bir olay yaşanmıştı: Namaz esnasında, açık olan kapıdan giren küçük, sarılı beyazlı bir kedi yavrusu, bütün herkesi geçip, oldukça ciddi ve asık suratlı sayılabilecek (kendisini tanıyanlar varsa bu tarifimden dolayı özür diliyorum ama, çocuk gözüyle ben öyle görüyordum) lokal müdürü Abdullah Bey'in ayaklarına tebelleş olmuştu. Adamcağız, namazın müsaade ettiği bütün hareketleri yapmasına rağmen, kediden kurtulamıştı. Verilen ilk selamda, kediyi ensesinden tutup, kendince makul bir uzaklığa bıraktıktan sonra tekrar devam etti. Fakat, kedinin kurulmuş bir oyucak misali, aradaki onca insanı geçip, tekrar Abdullah Bey'in ayaklarına ulaşması, sadece saniyeler almıştı. Çıkan ufak tefek gülüşmelerden, olaydan haberdar olanların sadece ben ve Abdullah Bey'le sınırlı kalmadığını anlamıştım. Bir sonraki selamda, Abdullah Bey kediyi gene ensesinden tutup, yumuşak bir şekilde bu sefer dışarı attı ve kapıyı kapattı. Şimdi düşünüyorum da, herkesi geçip Abdullah Bey'e gittiğine göre, o kedi acaba Abdullah Bey'in kedisi miydi?

    Geçen yıllarla Ramazan'ın yaz aylarına kayması, mahalleden bir arkadaşımla beraber Otel Oral'ın alt taraflarında bir fırında pide kuruğuna girişimiz, "Oroç musan, horoz musan?" , "Dayanamirsan, dutma..." takılmaları, Erzurum için iftar vakti...

    Hepinize güzel bir Ramazan diliyorum. Oruç tutsanız da, tutmasanız da...

  20. #20

    fincher - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    22.08.2005
    Nereden
    Sakarya
    Yaş
    44
    Mesajlar
    4,037

    Standart

    Eyvah; Ramazan geldi!

    Gönüllerin oruç oruç yıkandığı şehr-i Ramazan'ın avdeti vesilesiyle eyvah denir mi? Tabii ki denmez aslında. Lakin Türk medyasının müzmin bazı tavırlarını hatırlayınca her Ramazan eyvah demek zorunda kalıyor insan. Ramazan'ın gelişi irtica haberlerinden bellidir.

    Bir yandan ürkünç (!) haberler yapılırken diğer yandan da gazeteler Ramazan promosyonuna başlar. Sözü uzatmaya ne hacet; 5 Eylül'de yayınlanan Milliyet'i arşivleyin; hatta çerçeveleyip Ramazan hatırası diye işyerlerinize asın. Gazetenin manşeti "Yolda Zorunlu Namaz Molası". Sürmanşette Surelerin Tefsiri adlı bir kitap ve 9 kupona verilecek eserle ilgili tanıtıcı şu cümle: Namazda okunan surelerin tefsiri. İronik ve kronik bir vak'a ile karşı karşıyayız. "Namaz molası" haberini okuyunca kadim irtica haberleri ile bunun arasında bir farkı görmedim dersem yalan olur. Haber "bir yolcu"ya dayanarak verilmiş. Eskiden bu tip haberler "üst düzey bir yetkili"ye dayandırılarak nakledilirdi. Her neyse...

    Samimiyetimle söylüyorum; bizim medya, bu tip haberleri tamamen art niyetle yapmıyor. İki sıkıntı göze çarpıyor: Dinî bilginin eksik olması ve toplumdan kopuk yaşanması. Türkiye'de onlarca yıldır yapılan bir uygulama var; hemen her dinlenme tesisi küçük bir mescit yapmış zaten. Nerede mola verirseniz verin, dileyen gidip o küçücük mekânlarda namazını kılabiliyor. Alışveriş merkezlerinde de, "kebapçılar"da da benzer bir uygulama var. Bu durum ne namaz kılanı şımartıyor, ne kılmayanı mahcup duruma düşürüyor. İnsanlar sessizce çekilip bir kenarda namazını eda ediyor. Bunu toplum onlarca yıldır çözmüş; siz "bir yolcu"nun ihbarıyla müthiş bir haber (!) havasına girince insanlar rahatsız oluyor. Tepkiler yükselip "namaz düşmanlığı" gibi ağır ifadeler kullanılınca da "hayır, biz namaz düşmanı değiliz" deniyor. Doğru. Namaz düşmanı demek ağır kaçıyor; ancak ısrarla namaz aleyhtarı gibi gözükünce algı bu noktaya doğru kayıyor. Keşke böyle bir görüntü hiç verilmese.

    Ramazan'ı sabote eden haber örnekleri

    Bana "Eyvah" dedirten Ramazan korkusuna dönüyorum. Niçin? Üzülerek söylemek zorundayım ki Ramazan'da bazı fermanların muhabirlere ulaştığı hissine kapılıyorum. Basit bir kuruntudan ya da iflah olmaz bir takıntıdan dolayı kapılmıyorum bu hislere. Somut hadiseler var kuşkumu destekleyecek. Maalesef bazı yazı işlerinde Ramazan'da şu tür cümleler havada uçuşuyor; en azından öyle bir hava seziliyor:

    1) Oruç tutmadıkları için dayak yiyenlerin derhal tespiti; şayet böyle bir vak'a bulunamazsa herhangi bir kavga görüntülerine Ramazan'a mahsus bazı kadrajların yapılması. Örnek mi? Çok; ama en yenisini, en unutulmazını hatırlatayım. "Liseli gençler, Ramazan'da içki içen kişiyi öldürdü" diye bir haber yayınlandı geçen sene. Olay araştırılınca anlaşıldı ki okul dönüşünde bir grup, bir gencin önünü keserek haraç ister ve kavga çıkar. Ne yazık ki bir gencin hayatını kaybettiği hadiseyi bazı gazeteler oruçla, Ramazan'la irtibatlandırmışlardı...

    2) Ramazan'da alkol aldıkları için dayak yiyenlerin tespiti; bulunamazsa, İstiklal Caddesi veya Sakarya Caddesi gibi bir yerde pusuya yatılıp, kavga eden sarhoşların fotoğrafının çekilmesi. "Haydi canım sen de! Olur mu öyle şey!" demeyin sakın. Geçen sene gazetelerde boy boy fotoğrafı basılan iki gencin yerdeki hallerini hatırlayın lütfen. "Sahurda İçki Dayağı" deniyordu haberlerde. Ankara'nın göbeğinde (Çankaya'da) ellerindeki bira şişeleriyle yürüyen gençlerin bir grup tarafından darp edildiği söyleniyordu. Polisin yardımıyla kendilerini kurtaran gençler, ambulansı kabul etmeyip taksiyle olay yerinden uzaklaşmıştı. Anlatılanlar buydu. Gerçekler bambaşka. Sopa yiyen gençlerle, onları dövenler aynı barda eğlenen bir grup çıkmıştı. Haberde tek doğru, kavganın çıkmış olmasıydı; gerisi Ramazan ayına özgü palavralar...

    3) Ramazan davulundan rahatsız olan vatandaşlarımızın bulunması; hatta davul yetmez, ezandan duyulan rahatsızlığın gündeme getirilmesi. Bu tür haberlerin ironik ve kronik bir çerçevesi de belirgin hale geldi son yıllarda. Davul haberlerinde belediyeler "AKP ve CHP belediyeleri" diye ikiye ayrılıyor ve o cepheden müthiş (!) haberler yapılıyor. Geçen sene bir gazetemiz İstanbul'un ilçelerini "davul çalınanlar ve çalınmayanlar" diye ikiye bölmüş ve buradan çok ilginç çıkarımlar yapmanın yollarını öğretmişti (!) herkese.

    4) Öğle vakti üniversite kantininde yemek yiyenlerin saldırıya maruz kalması. Bu da klasik bir Ramazan haberciliğidir. Özellikle "ülkücü gençler"in kantin baskını yaptığı söylenir. "Öğrenciler iftar vakti sınav istemiyor" türünden haberler de etkili olabilir. Gerçi bu sene sınav dönemi Ramazan'a denk gelmedi; ama yine de buradan bazı bilgiler derlenebilir. "Biraz mübalağa yapıyorsun galiba" diyenlere "Oruç tutmayan genci köprüden attılar" haberini hatırlatmak isterim. Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nde yaşandığı söylenen olayın "ülkücü gençler"e fatura edildiğini ve haberlere aynen şöyle başlandığını hatırlatırım: "Her yıl Ramazan ayında özellikle Anadolu'daki üniversitelerde yaşanan 'oruç gerginliği' yine başladı."

    5) Bütün futbol takımlarının oruç kontrolüne tabi tutulması. Futbol bu ya; kah kazanırsın, kah kaybedersin. Yükseliş dönemi de olur, düşüş zamanı da. Bizim medya her sene Ramazan'da takımları "mercek altına" alır. Kim düşüşe geçerse "oruç tutuyor(lar) da o yüzden performans düşüyor" diye taarruzda bulunuyor. Bu tür lafların çoğu hikâyedir. Ahmed Hassan kedi gibi bir futbolcuydu ve maç günleri bile oruç tutardı. Hocaları da ona saygı duyardı. Musevi bir futbolcu için dinî bayrama saygı gösterilip maç takvimi değiştirilir; ama nedense oruçlu futbolcu tartışması bu ülkede hiç bitmez. Bu sene de Ramazan'da puan kaybeden yandı demektir.

    Medya keşke halkın içine inebilse

    6) Oruç nedeniyle kapalı tutulan lokantaların belirlenmesi. Ben kendimi bildim bileli bazı restoranlar; hatta bazı meyhaneler vitrinlerine "Ramazan münasebetiyle kapalıyız" levhası asar. Dine hürmeten yapılan bir jesttir bu. Zoraki bir durum olmadığı gibi, tadilat, tamirat için de yılda bir yakalanan bir fırsattır kimi zaman. Kutsala saygı duygusundan, "oruç tutmak zorunda mıyız" ya da "oruçlu insanların oruçsuzlara baskısı mı var" gibi manalar çıkarmak yanlış; ama yine de bu tür yakıştırmalar yapılır ülkemizde.

    7) Oruç üzerine absürt beyanda bulunacak ve kıyısından köşesinden de olsa "Hoca" denebilecek insanların bulunması. Bu da ilginç bir metottur. Bazı kişiler bulunur, "denize girmek orucu bozar mı" nevinden soru(lar) yüz bilmem kaçıncı defa tevcih edilir. Son yıllarda bu iş biraz da erotik bir havaya büründürüldü. Abesle iştigal buna deniyor galiba. Basın mukaddes kavramların arasına bu tür mevzular sıkıştırmaktan acayip bir zevk alıyor; ancak halk nezdinde düştüğü durumu fark edemiyor...

    8) Özellikle belediyelerin ve vakıfların yürüttüğü Ramazan çadırlarının incelenmesi. Oruç bir yönüyle açlık, yoksulluk duygusunun gün içinde paylaşılması anlamına geldiği gibi; diğer yönüyle de nimete erişmenin iftarla bütünleşmesini resmediyor. Sınıf farklarının ortadan kalktığı, insani paylaşımın gönülden yaşandığı iftar programlarına belediyeler ve vakıflar da katıldı. Çadırlar kuruluyor, iftarlara herkes davet ediliyor. Hayatı boyunca bu duyguyu paylaşmayan bir insanın köşesinden yaptığı itiraza bakar mısınız: "Fak fuk fon tufeylilerine para dağıttıkça halk sol partilere oy vermez". Sanki sol belediyeler hayırhahlık yarışında bulunup vatandaşla iftar sofrasında buluştu da halk gelmedi...

    9) Abdullah Gül'ün Köşk'e çıkmasını değerlendirerek, bazı polemiklere kapı aralanması. Bu seneye mahsus olabilecek bir haber çerçevesi ile karşı karşıyayız: Sayın Sezer, Ramazan'da adeta kast-ı mahsusa ile su içmişti; en azından böyle algılanmıştı ve bu durum bazı medya kuruluşlarınca da destek görmüştü. Geçtiğimiz cuma günü verilen resepsiyona 400 küsur insan katıldı; sadece bir tane örtülü bayan vardı. Bunu bile birinci sayfadan görüp bir sürü aforizmaya kapı aralayanlar; herhangi bir oruç faslına da yeni bir sayfa açacaktır...

    Sözün özü şudur aslında: Bu ülkenin insanı nasıl kendi kültürel değerleriyle barışık yaşıyorsa, bu ülkenin medyası da aynı uyumu göstermek zorundadır. Oruç tutan da olacak tutmayan da. Namaz kılan da olacak kılmayan da. Hacca giden de olacak gitmeyen de. Ve hiç kimse diğerine saygısızlık etmeyecek. Herkesin kendi tercihi önemlidir! Toplum bunu anlamış, benimsemiş, özümsemiş durumda; ancak medyanın bu konuda mesafe alması gerekiyor. İşin doğrusu, eskisi kadar halktan kopuk değil medya; ancak mesafe hâlâ çok uzak, bu nedenle kendi insanını anlayamıyor; böyle olunca de derdini tam anlatamıyor. Keşke biraz da içeriden bakma cesaretini o devrimci ruhunda duyabilse...


    EKREM DUMANLI

  21. #21
    Kadir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25.08.2006
    Nereden
    Eskişehir
    Mesajlar
    9,405

    Standart

    Alıntı fincher Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    EKREM DUMANLI
    dikkate almıyorum ben bu adamı..

    bu yazdığı yazıda Ramazan ayının ruhu ile uymuyor.memleketin başka meselesi yok ramazan ile ilgili garip bi yazı yazmış.. tabi onlar için sorun yok işler yolunda takır takır!


    Ramazan Ayının hayırlara vesile olması dileğiyle.

  22. #22

    fincher - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    22.08.2005
    Nereden
    Sakarya
    Yaş
    44
    Mesajlar
    4,037

    Standart

    Alıntı gokturk Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    dikkate almıyorum ben bu adamı..

    bu yazdığı yazıda Ramazan ayının ruhu ile uymuyor.memleketin başka meselesi yok ramazan ile ilgili garip bi yazı yazmış.. tabi onlar için sorun yok işler yolunda takır takır!


    Ramazan Ayının hayırlara vesile olması dileğiyle.
    Yaygın medyanın Ramazan ayında her fırsatı değerlendirip yalan haber yapmasını önemli bir mesele olarak görmüyor olabilirsin.Benim için önemli bir mesele.Ayrıca hiç de garip bir yazı değil.Gayet yerinde tespitler,Ramazan ayının ruhuna uymayan şey hersene önümüze sunulan kasıtlı,provakatif ve halkı çatışmaya sevkeden yalan haberler...

  23. #23
    hay1699 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    28.11.2005
    Nereden
    Bursa
    Mesajlar
    2,676

    Standart Trabzonspor'da oruç tutmak yasak

    Ramazan ayının gelmesiyle birlikte futbol kulüplerinde başlayan oruç tutma meselesi yeniden gündeme geldi.

    Önümüzdeki Perşembe günü başlayacak Ramazan ayı ile birlikte Trabzonspor'da da oruç meselesi erkenden gündem oldu.

    Teknik Direktör Ziya Doğan, bu sabah yapılan idmanın son bölümünde oruçla ilgili meseleyi ağzından kaçırdı. Havaların sıcaklığını sebep olarak gösteren Ziya Doğan, bu durumun performans düşüklüğüne neden olacağı düşüncesiyle futbolcularına Ramazan ayında oruç tutmayacaklarını açıkladı.

    Bazı futbolcuların olaya tepki göstereceğini düşünen Doğan, konuyla ilgili oyuncularıyla bir toplantı yapacak. Takım içerisindeki bir çok oyuncunun hocanın bu kararına tepkili olduğu öğrenildi.

    internetspor

  24. #24
    OYılmaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    14.09.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    33
    Mesajlar
    2,982

    Standart

    Hayırlı Ramazanlar Oruçlarınız ve Dualarınız Kabul Ola..
    Kazimişi gzas vorert

  25. #25
    Harun-61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.05.2004
    Nereden
    Trabzon
    Yaş
    41
    Mesajlar
    18,198

    Standart

    Ramazan ayına ne kadar hazırız?


    Recep, Şaban derken aylardır yolunu beklediğimiz aziz misafirimiz Ramazan ayı da evlerimize gelmek üzere.

    Önümüzdeki çarşambayı perşembeye bağlayan gece sahura kalkıyoruz. Şimdilerde evlerde tatlı bir telaşe var. Annelerimiz, ablalarımız, yengelerimiz yoğun bir şekilde Ramazan için hazırlık yapıyorlar. Hurmaların ve çayların en iyileri satın alınarak marketlerden gerekli ihtiyaçlar için alış-verişler yapılıyor. Bereketli iftar sofraları için yufkalar açılıyor, baklavalar hazırlanıyor, turşular kuruluyor, reçeller yapılıyor. Evlerin her köşesi silinip temizleniyor ve evler, Ramazan'ı en güzel şekilde karşılamak için hazır hale getirilmeye çalışılıyor. Bütün bunlar, Ramazan için yapılan maddi hazırlıklar. Acaba manevi dünyamızı da Ramazan'a hazırlıyor muyuz?

    GÖNÜL EVİNİZİ DE TEMİZLEYİN

    Ramazan, Cenab-ı Hakk'ın nimet ve lütuflarının sağanak sağanak yağdığı zamanın en kıymetli dilimi. Allah, vicdanlarımızın uyanması, kalblerimizin metafizik gerilime geçmesi ve duygularımızın köpürerek coşması adına bu günleri bir fırsat olarak önümüze koyuyor. Peki bütün benliğimizle bu ufku yakalama ve ruh dünyamızı Ramazan'a hazırlama adına neler yapabiliriz? Evvela bu kutlu günler, öze dönme günleridir. Bu sebeple günahlarla kirlenmiş bedenimizi temizleyip özümüze dönme adına tövbe ve istiğfarda bulunmalıyız. Nasıl ki evlerimizi Ramazan'a hazırlarken temizliyoruz, aynen bunun gibi öncelikle gönül evimizi temizlemeliyiz. Bunun yolu da günahlarımızın affı adına tövbeleri kabul eden rahmeti sonsuz Rabbimize yana yakıla tövbe etmekten geçiyor. Rahat bir şekilde okuyabilmemiz için büyük boy bir Kur'an alarak, Ramazan'daki mukabelelere hazırlık adına şimdiden günde okuyabildiğimiz kadar Kur'an okumaya başlayabiliriz. Peygamber Efendimiz'in ifadesiyle az da olsa devamlı yaparak Kur'an'dan günlük belirli bir sayfa takip edebilir ve arkasından da okunulan sayfanın anlaşılması adına mealini okuyabiliriz.

    TERAVİHİ İHMAL ETMEYİN

    Malum olduğu üzere Ramazan'a has bir namazımız var: Teravih namazı. Ramazan'ın rahmetinden istifade etme adına yirmi rekat olarak kılınan bu namazı da ihmal etmemeliyiz. Her akşam olmasa bile bazı gecelerde eşimizi ve çocuklarımızı da alıp mahallemizin camisine veya bize yakın olan büyük camilerimize giderek burada teravih namazlarını kılabiliriz. Bu sadece bizim içimizde değil eşimiz ve çocuklarımızda da kulluk şuurunu mayalayacak ve Rabbimize gösterdiğimiz kulluğumuz ayrı bir enginlik kazanacaktır.

    İFTARA ÖNEM VERİN

    İftar, insanların birbirlerinden her geçen gün daha da uzaklaştığı günümüzde, birbirimizle kaynaşma adına bulunmaz bir fırsattır. Dinimiz iftar etmeye, iftar vermeye ve iftar vaktine büyük bir kıymet veriyor. Bu konuyla alakalı isterseniz Allah Resulü'nün şu müjdeli haberini okuyalım: "Bir kimse Ramazan ayında bir oruçluya iftar verirse, günahları af olur. Cenab-ı Hak onu cehennem ateşinden azat eder. O oruçlunun sevabı kadar ona sevap verilir. Ashab-ı kiram dediler ki: Ya Resulallah! Her birimiz bir oruçluya iftar edecek, onu doyuracak kadar zengin değiliz. Bunun üzerine Allah Rasulü şöyle buyurdu: Bir hurma ile iftar verene de, yalnız su ile oruç açtırana da, biraz süt ikram edene de bu sevap verilecektir. Bu ayda bir oruçluya su veren kimse kıyamet günü susuz kalmayacaktır." Biz de bunu bir fırsat bilip elimizdeki imkanlar nispetinde iftar vermeye özen göstermeliyiz.

    ORUÇ MANEVi AÇIDAN iNSANA NELER KAZANDIRIR?

    Orucun insan hayatına ve sosyal hayata pek çok katkısı vardır. Orucun bedeni dinlendirme ve hastalıklara karşı koruma gibi, beraberinde getirdiği kazançların yanı sıra, onun bir ferde kazandırdığı en önemli şey, insanın ruhunda meydana getirdiği devrimlerdir. Şimdi bunların neler olduğuna genel bir bakalım: 1. Oruçlu kişinin her saati ve her saniyesi Allah'ı ve Allah'ın nimetlerini hatırlatması ve netice itibarıyla da en büyük nimet olan Allah'a kavuşma nimetini hatırlatması bakımından çok kıymetlidir. 2. Oruç tutan bir mümin, sabahtan akşama kadar yemeyip içmemesiyle, şehvetine hakim olmasıyla, gıybet ve zulümden kaçınmasıyla adeta melekvari bir keyfiyet kazanır.

    ORUÇ, TERBİYE EDER

    3. Çeşitli nimetler içinde yüzen insan, oruçla onların kıymetini ve ehemmiyetini anlar, şükrünü eda etmeye çalışır. 4. Oruç, insana iktisat etmeyi öğretir. İstediği şeyi aklına geldiği zaman hiçbir sınırlama getirmeden yapmaya alışan kişi, oruçlu olduğu zaman mecburen onu yapamayacaktır. 5. Oruç bir alıştırmadır. Kişide cismani arzulara karşı koyma duygusunu geliştirir. İnsan oruçlu olduğu anlarda her türlü negatif istek ve meyillere engel olmaya güç yetirdiği gibi, kazandığı bu dirençle oruçlu olmadığı zamanlarda da bu tür istek ve meyillere engel olmaya güç yetirebilir. Zira oruç sadece midenin aç bırakılması demek değil, aksine mide gibi bütün duygulara; göze, kulağa, kalbe, hayale ve sair insan azalarına da oruç tutturmak, onları haramdan çekmek ve her birisine mahsus bir ibadete sevk etmektir. Bu şekilde oruç tutan bir insan, hep "helal" dairesinde bir hayat yaşar. Kısacası dini kontrol altında tutmanın en etkili yolu oruçtur. 6. Oruç, vefa duygusunun açığa çıktığı en güzel bir ibadettir. Çünkü oruç, Allah ile kul arasında yapılmış bir sözleşmedir. Oruçlu insan, belirli zaman dilimlerinde nefsi için hoş gelen bazı şeylerden vazgeçerek, bu hareketiyle verdiği sözde vefalı olduğunu
    gösterir.
    *
    * Ağızdan çıkan söz muallakta kalmaz, ya sağ tarafa yazılır ya da sol tarafa *

    ~Tasavvuf, Dünya adamını ALLAH adamı yapma Sanatı'dır ~

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •