FAZLA SÖZE GEREK YOK DİYEREKTEN BAŞLIĞI AÇIYOR VE BAZI RESİMLERİ KOYUYORUM.
Yıl: 1928.Türkiye Cumhuriyeti henüz 5 yaşında.Dünyaya meydan okuyan lider.Yeni Türkiye Cumhuriyeti ni saygın bir devlet olarak kabul ettirmesinin haklı gururunu yaşıyor o anda.Çünkü bu masadakiler O nun ve Türkiye nin gücü karşısında saygı duymaktan başka birşey yapamayan dünya liderleri.Bu masada.Yani Atatürk ün masasında o anda tam 32 kral ve 62 cumhurbaşkanı var.
Konu Miraç Atalay Çiftçi tarafından (07.09.2007 Saat 00:15 ) değiştirilmiştir.
İmzam yok parmak bassam olurmu ?
Paylaşım için teşekkürler.
“Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
Malik bin Dinar
Teşekkürler.
Trabzonspor HES yapma, kendi kalene gol atma!
Karadeniz'e Özgürlük!
O sadece bir asker.Bir devlet adamı değildi.O her anlamda bir öğretmendi.Matematik.Geometri.Tarih bilgisiyle yeni nesli Yeni Türkiye Cumhuriyeti ne yetiştirdi.İzmir Atatürk Lisesi nde bir Şubat 1931 de öğrencilerle matematik dersindeydi.Kendine güvenen.Kendinden emin duruşuyla tam bir başöğretmendi.
İmzam yok parmak bassam olurmu ?
Paylaşımlar için teşekkürler..
Bu yolda asla yalnız yürümeyeceksin!
"Benim için Trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramandı. Öyle bir kahramandı ki statükoyu bile devirmişti.” K.K.
1929 un 15 Eylül günüydü.Mustafa Kemal ve arkadaşları Yalova daydı.Atatürk yolda gördüğü 9 yaşlarındaki bir çocuğa yolu sordu.İşte o çocuk Sığırtmaç Mustafa ydı.Birgün sonra Mustafa yı tekrar buldu ve himayesine aldı.Okuttu.Her iki Mustafa takım elbiseleriyle 15 haziran 1930 da sohbet ederken böyle yansıdı o an
İmzam yok parmak bassam olurmu ?
Ölümünden önceki yıllardı.Hastaydı.Ama durup dinlenmeden çalışmaya devam ediyordu.Türkiye Cumhuriyeti nin geldiği yeri yeterli bulmuyor.Çağdaş medeniyet seviyesinin üstüne çıkarmak istiyordu.Yorgundu.Ama biliyordu.Bu işte yorulmak yoktu.Zira O nun yolundan devam edecek bir nesil düşlüyordu.Siyah-beyaz bir ülkeyi.Karanlıklar içindeki bir ulusu işte böyle renkli bir hale getirmişti..
İmzam yok parmak bassam olurmu ?
Atatürk ve Celal Bayar (çalışırken...)
“Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
Malik bin Dinar
Eminimki bu paylaşımlar siz değerli arkadaşlarımızın katılımlarıyla dahada güzel olacaktır.
İmzam yok parmak bassam olurmu ?
Atatürk ve Fevzi Çakmak.
“Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
Malik bin Dinar
Şu an kalbimizin en güzel köşesinde yaşıyor! Kemalist yaşam ve Atatürkçü düşünce hep varolucak.
Türkçe, Turkche olmasın! Dilimizi koruyalım! Türkçeye 29 harf yeter!
“Ben basit bir 'iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum:
“Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!” Eduardo Galeano
"İhaneti severim, ama hainlerden nefret ederim." Cesar
Fevzi Çakmak, Mustafa Kemal Atatürk ve Kazım Karabekir.
“Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
Malik bin Dinar
ATATÜRK KAYALARI:
Gömeç Belediyesinin amblemi de olan Atatürk kayaları, Gömeç-Ayvalık karayolunda seyredenlerin hemen dikkatini çeker.
Gömeç ilçesinin arka kısmında yer alan yüksek dağların üzerine dikkatlice baktığınızda karşısında Atatürk'ün profilini görürsünüz.
Şaşılacak derecede düzgün hatlarla Atatürk'ü sert bağrında barındıran bu kayaları görmek için, bu yoldan geçenler genellikle durup hayranlıkla bu manzarayı seyreder.
Gömeç Belediyesi hemen yanıbaşındaki dağlarda profili görülen Ulu Önder Atatürk'ü bayrağındaki amblemle birleştirmiştir.
Gömeç, Türkiye'de bayrağında atatürk olan tek belediyedir.
İmzam yok parmak bassam olurmu ?
"Beni görmek demek, behemehal, yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir." M.Kemal ATATÜRK
Yanlış anlaşılmasın fotoğrafların buraya konmasına karşı değilim fakat fotoğraflardan ziyade düşüncelerin paylaşılması daha yararlı olur gibime geliyor.
Tabii Süleyman. Sadece fotoğraflar değil, herşey paylaşılsın.
“Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
Malik bin Dinar
İmzam yok parmak bassam olurmu ?
İzmir kurtulmuş, çok tatlı bir yorgunluk, Ankara'ya hareket edecekler... Trene binerler ve kompartımana çekilirler.
Ertesi gün, yaveri, Atatürk’ün kompartımanının kapısını çalar. Atatürk, yorgun, bitkin bir halde kravatını yıkamaktadır. Yaveri: "Paşam bu ne hal, hiç uyumadınız herhalde; niye böylesiniz", der.
"Çocuk, kompartımanıma yastıkla battaniye koymayı unutmuşsunuz, kolumu yastık yaptım ağrıdı, setremi yastık yaptım üşüdüm, uyumadım kalktım", der.
Yaveri: "Aman Paşam! Birimize haber vereydiniz; hemen size bir yastıkla battaniye getirirdik", der.
Ve bir ülke kurtarmaktan dönen komutan tarihi bir cevap verir:
"Geç fark ettim, hepiniz en az benim kadar yorgundunuz, hiç birinize kıyamadım. Önemli olan benim uyumam değil; milletimin rahat uyuması".
-7 yaşındayken babasını kaybetti ve yetim kaldi. yalniz ve içine kapanık biri olarak yasamaya, oradan oraya sürüklenmeye başladı.
-8 yaşında okuldan alındı ve köyde yaşadı. Zamanını tarlalarda kargaları kovalamakla gecirdi.
-10 yaşında yüzü kanlar içinde kalacak şekilde, yeni okulundaki hocasından
dayak yedi. Ailesi onu okuldan aldı. Sinirden ve korkudan üç gün evinden çıkamadı.
-17 yaşında hayalindeki okulun istediği bölümü için gerekli not ortalamasını tutturamadı.
-24 yaşında tutuklandı, günlerce sorguya çekildi ve 2 ay tek başına bir hücrede hapis yattı.
-25 yaşında sürgüne gönderildi.
-27 yaşında kendisinden bir yaş büyük meslektaşı, kendisinin de üyesi bulunduğu derneğin çalışmaları ile kahraman ilan edilirken, kendisi hiç onemsenmiyordu. Doğduğu şehrin merkezinde rakibi törenlerle karşılanırken, o kalabalık arasında yalnız başına olanları izliyordu.
-30 yaşında kendisi başka şehirleri düşman elinden kurtarmaya çalışırken, doğduğu şehir düşmanların eline geçti.
-30 yaşında amiri, onu kendisinden uzaklaştırmak için başka göreve atanmasına sebep oldu. yeni görevinde fiilen işsiz bırakıldı. Aylarca boş kaldı.
-37 yaşında! Böbrek hastalığından Viyana’da 2 ay
hasta ve yalnız halde yattı.
-37 yaşında komutan olarak yeni atandığı ordu dağıtıldı.
-38 yaşında savunma bakanı tarafından görevinden atıldı.
-38 yaşında bir toplantıda giyebileceği bir tek sivil elbisesi bile yoktu ve başkasından bir redingot ödünç aldi. Ayrıca cebinde sadece 80 lirasi vardı.
-38 yaşında kendisi için tutuklama kararı çıkarıldı.
-38 yaşında en yakın beş arkadaşından üçü, onun kongre temsil heyetine üye olmaması için oy kullandı.
-39 yaşında idam cezasına çarptırıldı
Sonra ne mi oldu?
42 yaşında Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı oldu!
Şimdi düşünün, sizin başarılı olmanızı engelleyen ama Atatürk'ün karşısına çıkmamış bir engel var mı?
Başarınızın önündeki engel ne?
Paranız mı yok?
Atatürk'ün de yoktu!
Sağlığınız mı bozuk?
Atatürk'ün de bozuktu!
Çevrenizde sizi çekemeyenler mi var?
Atatürk'ün de vardı!
Bazı yakın arkadaşlarınız sizi arkadan mı vurdu?
Atatürk'ü de vurdular!
Aileniz çok zengin değil miydi?
Atatürk'ünki de değildi!
Amirleriniz hakkınızı mı yiyor?
Atatürk'ünkini de yemişlerdi!
Sizden daha beceriksiz ama hırslı insanlar, sizden daha hızlı yükselip size amirlik mi yapıyor?
Atatürk'ün de başına gelmişti!
Geçmişte bazı denemelerinizde başarısız mı oldunuz?
Atatürk de olmuştu!
Hakkınızda idam fermanı çıktığı için mi başarılı olamıyorsunuz?
Atatürk'ün de başına gelmişti!
Gündelik hayatta karşılaştığımız küçük ya da büyük kişisel sorunlar büyük başarıların önünde engel değildir. Atatürk kişisel kurtuluş savaşı ile ülkeyi kurtarma savaşını birlikte götürebilmişti.
Ona, "Para yok" dediler, "Bulunur" dedi, "Düşman çok" dediler, "Yenilir" dedi.
Ve sonunda tüm dedikleri oldu!
Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nde niçin, "Vazifeye atılmak için içinde bulunduğun şartların imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin," dediğini sanırım daha iyi anladınız.
Atatürk büyük yaşamak için yapılması gerekenleri de özetlemiş:
"Büyüklük odur ki, hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerçek ülkü neyse onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır, herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen burada direneceksin. Önünde sonsuz engeller yığılacaktır. Kendini büyük değil küçük, araçsız, hiç telakki edecek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak o engelleri aşacaksın. Ondan sonra sana büyüksün derlerse, bunu diyenlere de güleceksin."
gerçekten çok güzel paylaşım çok çok tşkler ulu önderimiz senin kurduğun bu ülke dünya yok oluncaya kadar Allahın izniyle yaşıyacak her zaman senin izindeyiz sen rahat uy
2 gün önce kendi deyimi ile ''CUMHURİYETİN TEMELLERİNİN ATILDIĞI'' sivas kongresini kutladık.. ruhları şad olsun olsun..
yok bir sitemim hayatta hersey kısmet...
" O " o kadar mükemmel bir insan ki ; Harp sırasında bile ütülü pantolunu , tertemiz kıyafetleri ve traş olmuş bir şekilde askerlerinin karşısına çıkarmış. O kadar efendi o kadar mütevazi bir komutanmış ki o dönemde yaşamak için neler vermezdim!
Türkçe, Turkche olmasın! Dilimizi koruyalım! Türkçeye 29 harf yeter!
“Ben basit bir 'iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum:
“Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!” Eduardo Galeano
"İhaneti severim, ama hainlerden nefret ederim." Cesar
Atanın Ezana Saygısı
Dolmabahçe önünde demir atmış olan Savarona'nın güvertesinde, hasır koltuğunda güneşin batışını seyrediyordu. Ufuk, minarelerin arkasında kıpkızıl bir renk almıştı. İstanbul, camileriyle ateşten bir fona yaslanmış gibiydi. Füreya, Atatürk'e son okuduğu kitabı getirmiş, yanı başında oturtuyordu. "Söyler misiniz, bana bir Münir çalsınlar," dedi Atatürk. Yaveri koşup gramofona bir taş plak koydu. Az sonra, minarelerin birinde yanık sesli bir müezzinin ezanı duyuldu. Atatürk başıyla işaret verdi. Plağı susturdular. Hepsi huşu içinde ezanı dinlediler. Füreya, başını öteye, camilerden yana çevirmiş olan Ata'nın göz pınarlarında yaşların biriktiğini gördü. Bir damla süzülmüş, yanağından aşağı akıyordu. Atatürk, uzun müddet yanındakilere doğru dönmedi. Nihayet başını çevirdiğinde, hem ezan bitmişti, hem o kendini toparlamıştı. "Ne yazık ki ezanı tekrar ettirmemize imkan yok, Füreyacım," dedi yumuşak bir sesle. "Sabah ezanını bekler, hep birlikte dinleriz Paşam," dedi Füreya.
İmzam yok parmak bassam olurmu ?
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)