Sayfa 3 Toplam 27 Sayfadan BirinciBirinci 1 2 3 4 5 13 ... SonuncuSonuncu
Toplam 653 adet sonuctan sayfa basi 51 ile 75 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Büyük Türk Mustafa Kemal Atatürk!

  1. #51
    turgi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    14.07.2004
    Nereden
    Antalya
    Yaş
    38
    Mesajlar
    488

    Standart ATATÜRK'ün kimlik numarası

    ATATÜRK'ÜN KİMLİK NUMARASI ''10000000146'' OLARAK BELİRLENDİ...

    ANKARA, 29.05.2002

    İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, MERNİS Projesi hakkında ANAP TBMM Grubu'na bilgi sundu.


    Projenin 2002 sonunda tamamlanacağını kaydeden Atış, şimdiye kadar 125 milyon kişiye Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası verildiğini açıkladı.

    Atış, sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Atatürk'e özel bir kimlik numarası verildiğini bildirerek, Atatürk'ün numarasının ''10000000146'' olarak belirlendiğini söyledi.



    Kaynak...: T.C. BAŞBAKANLIK BASIN-YAYIN VE ENFORMASYON GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

    T.C. Kimlik No Doğrulama Sayfasından T.C. Kimlik Numarasını girince
    "Sorguladığınız kayıtla ilgili teknik bir hata oluştu. Sistem görevlileri ile irtibata geçiniz."
    diye bir uyarı yazısı çıkıyor. Ancak aşağıdaki bilgileri girerseniz kayıt verilerine ulaşabilirsiniz...

    http://tckimlik.nvi.gov.tr/Web/QueryIdentityNumber.aspx

    T.C. Kimlik No Sorgulama Bilgileri

    İL......................: GAZİANTEP
    İLÇE..................: ŞAHİNBEY

    ADI....................: GAZİ MUSTAFA KEMAL
    SOYADI..............: ATATÜRK

    BABA ADI...........: ALİ RIZA BEY
    ANNE ADI...........: ZÜBEYDE HANIM
    DOĞUM TARİHİ...: 1881
    CİNSİYETİ..........: ERKEK


    ATA'NIN KİMLİK NUMARASI 10000000146

    Türkİye'de ölü ya da diri tam 126 milyon kişi numaralandı. 11 rakamdan oluşan "Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numaraları" içinde en prestijli numara Atatürk'e verildi. Bu aynı zamanda ilk numara: 10000000146.

    Geçtiğimiz 29 Ekim'de Türkiye'de kimlik numarası verme işlemi bütün ilçe nüfus müdürlüklerinde aynı anda başladı. Bilgisayarlar yardımı ile 100 milyon 1'den başlayarak 999 milyon 999'a kadar herkese karışık olarak numaralar verildi. Numaralarda kimseye ayrıcalık tanınmadı. Atatürk için özel bir numara seçildi.

    'YÜZ MİLYON BİR'İN ÖZELLİĞİ

    'Merkezi Nüfus İşleri Sistemi' adı verilen projenin başdanışmanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, "Sistem 11 rakamdan oluşuyor. Ancak son 2 rakam numaranın güvenliğini sağlamak amaçlı konuyor. Dolayısıyla son iki rakamı devreden çıkardığımızda Atatürk'ün numarası sistemin ilk başlangıç numarası olan 100000001 (Yüz milyon bir). Sonundaki rakam 46 ise bir hataya sebebiyet verilmemek için kullanılan güvenlik numarası" dedi
    BMN | ANTALYA
    Gemi mil ile olur Sevda dil ile Güzeller çok var ama Meyil birine olur...!!!

  2. #52
    cuneytr
    Ziyaretçi

    Standart

    gazi pasa....ulu önder atatürk....seni anlamak....atatürkü görmek için onu madden görmeye gerek olmadıgını onu anlamanın da aynı manaya gelecegini söylemek isterim.kurdugu ülke ve yaptıgı devrimlerle gencecik bir ülke yaratan bu büyük insan keske ölmeseydi keske suan aramızda olsaydı...

  3. #53

    Üyelik tarihi
    15.10.2004
    Nereden
    Hakkari
    Mesajlar
    2,146

    Standart

    Yahya Kemal Beyatlı’nın şu beytiyle yarattığı bir Ulusun geleceği ile ilgili vahametini açıklamak isterim.

    “Ölenler öldü kalanlarla muztarib kaldık
    Vatanda hor görülen bir cemaatiz artık.”

  4. #54
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Can basten - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    03.08.2004
    Yaş
    41
    Mesajlar
    4,299

    Standart

    Alıntı turgi Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

    http://tckimlik.nvi.gov.tr/Web/QueryIdentityNumber.aspx

    T.C. Kimlik No Sorgulama Bilgileri

    İL......................: GAZİANTEP
    İLÇE..................: ŞAHİNBEY

    ADI....................: GAZİ MUSTAFA KEMAL
    SOYADI..............: ATATÜRK

    BABA ADI...........: ALİ RIZA BEY
    ANNE ADI...........: ZÜBEYDE HANIM
    DOĞUM TARİHİ...: 1881
    CİNSİYETİ..........: ERKEK
    Ulu Önder'in Gaziantep ile ne ilgisi varmış onu çözemedim.
    Futbolcuyla taraftar el ele versin, şampiyonluk kupası TRABZON'a gelsin!!!

    7 7 7 7 7 7 7 7 7....

  5. #55
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    antagonist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    26.03.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    37
    Mesajlar
    2,640

    Standart

    Alıntı Can basten Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ulu Önder'in Gaziantep ile ne ilgisi varmış onu çözemedim.

    15 Ocak 1933’te geniş kapsamlı bir yurt gezisine çıkan Gazi, aynı yılın 26 Ocağında kenti onurlandırmayı programına almıştı. O gün, Vali Akif İyidoğan, Cumhuriyet Halk Fırkası Reisi Ömer Asım bey, Alay Komutanı Mahmut Bey, Belediye Başkanı Hamdi Kutlar’dan oluşan bir heyet en büyük Türk’ü karşılamak üzere Fevzipaşa Tren İstasyonuna gelmişlerdi.

    Heyetin de katılımıyla Gazi’nin treni Narlı’ya hareket etmiş, birlikte yemek yenilmiş, sohbet edilmişti. Tren saat 14.00’te Narlı’da durunca Gazi trenden iniyor. Karşılamaya gelenler onu: “Yaşa Büyük Gazi! Yaşa, var ol! ” sesleri ve yeri göğü tutan alkışlarıyla karşılarlar.

    Karşılamaya Maraş’tan de gelenler olmuştu. Bu il ile Gaziantep’te bulunan bütün otomobillerin sayısı atmış kadardı. Otomobillerin tamamı konvoy halinde Gazi’nin arabasının ardı sıra şehre hareket etti.

    O gün şeker bayramı arifesiydi. Halk iki bayramı bir arada yaşamaya hazırlanıyordu. Caddeler bayraklarla, “tak”larla süslenmiştir. Kaleden toplar atılıyor. Gaziantepliler sokağa dökülmüş. Caddeler iğne atsan yere düşmeyecek kadar kalabalık.

    Gaziyi bütün subaylar ve erat, memurlar, ilk ve ortaokul talebeleri, esnaf ve bütün ahaliden müteşekkil on bin kişilik bir kalabalık Maanoğlu Köprüsünde karşıladı. Gazi’nin öteden görünmesiyle havai fişekler atılmaya, fabrikalar düdüklerini çalmaya ve toplar atılmaya başlamıştı.

    İki gazinin buluşmasıydı bu. Büyük Kurtarıcı Mareşal Gazi Kemal ile kendini kurtaran şehir Gaziantep...

    6 Şubat 1921 günü, 93 nolu yasa ile Antep adı Gaziantep’e dönüştürülmüştü.

    Gazi Paşamız, kendisini karşılayanları selamladıktan sonra Başkarakol’a gelindiğinde arabasından indi. “Merhaba asker! ” nidasıyla ihtiram kıtasını selamladı. “Sağ ol Ata! ” karşılığını aldı. Bir süre halkın arasında yürüdü. Yeniden otomobiline bindi. Bu kez Halkevi binasının önünde duruldu. Halk büyük kurtarıcıyı avuçlarını patlatırcasına saatlerce alkışladı.

    Meydanlarda davul zurnalar çalınıyor, “Şirin nar tane tane,” “Hışhışı hançer,” “Nurgana’da bal erik...” gibi türküler eşliğinde milli oyunlar oynanıyordu. Türkülerimizin ilginç sözlerinin Ata’mızı ziyadesiyle memnun ettiği dinlerken gülümseyişinden belli olmaktaydı. Şenlik gece yarısına kadar devam etti.

    Tarih 27 Ocak 1933...

    Şeker bayramının birinci günü… Gazi Paşamızın üzerinde lacivert bir takım, ayağında siyah iskarpin var. Valilikte yapılan bayramlaşmadan sonra Belediyeye geçildi. Belediye Meclisi salonunda Gazianteplilerle buluşan büyük kurtarıcı, onların sorunlarını dinledi, ihtiyaçlarını saptadı. Halk vilayetimizde bir lise açılmasını istedi. Gazi hemen Başvekil İsmet İnönü’ye bir telgraf göndererek bu isteğin gerçekleştirilmesini buyurdu.

    Gaziantep Lisesi hiç zaman yitirilmeden hemen 11 Şubatta açıldı.

    Gaziantep Şehir Meclisi aldığı bir kararla Gazi Paşa’ya “Hemşerilik” belgesi verilmesini kararlaştırdı. Yapılan törende nüfus belgesi, Belediye Başkanı Hamdi Kutlar tarafından büyük Ata’ya sunuldu. Bu belgede atanın kaydı şöyle yer almaktaydı:

    Adı: Gazi Mustafa Kemal
    Baba Adı: Ali Rıza
    Ana Adı: Zübeyde:
    Doğum Yeri ve Yılı: Selanik, 1881
    Nüfusa Kayıtlı Olduğu Yer: Gaziantep
    Köyü veya Mahallesi: Bey Mahallesi
    Hane No: 4
    Cilt No: 96
    Sayfa: 56

    “Gazi M. Kemal Paşamız Gaziantepli”ydi artık.

    25.12.1936’da Gaziantep’in kurtuluş yıldönümü sebebiyle büyük kurtarıcımızın kente göndermiş olduğu mesaj şöyledir:

    “Bu tek Türk şehri hiç bir yerden yardım görmeden kendi kahramanlığı ile kendini kurtardı ve “gazi” unvanına layık olduğunu ispat etti. Gazianteplileri o gün olduğu gibi bugün de derin saygıyla takdir ederim. Türküm diyen her şehir, her kasaba ve en küçük Türk köyü Gazianteplileri kahramanlık misali olarak alabilirler. En eski çağlardan beri tarihi Türk yurtlarında, Türklüğün yüksek varlığını kahramanlıkla tespit etmiş olanlarla şahsen beraber olduğumu beyan etmekten duyduğum zevk ve saadet yücedir.”

    ALINTIDIR.

  6. #56
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Can basten - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    03.08.2004
    Yaş
    41
    Mesajlar
    4,299

    Standart

    Vay be şimdi öğrendim. Ne mutlu Gazianteplilere.
    Futbolcuyla taraftar el ele versin, şampiyonluk kupası TRABZON'a gelsin!!!

    7 7 7 7 7 7 7 7 7....

  7. #57
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    antagonist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    26.03.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    37
    Mesajlar
    2,640

    Standart

    Benim yaptığım TC kimlik no sorgulaması:


  8. #58
    Yasin N. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12.03.2007
    Nereden
    Samsun
    Yaş
    44
    Mesajlar
    973

    Standart

    Güzel bir araştırma teşk. süleyman
    İmzam yok parmak bassam olurmu ?

  9. #59
    turgi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    14.07.2004
    Nereden
    Antalya
    Yaş
    38
    Mesajlar
    488

    Standart

    emeği geçen başkalarıda var
    BMN | ANTALYA
    Gemi mil ile olur Sevda dil ile Güzeller çok var ama Meyil birine olur...!!!

  10. #60
    macka61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    07.04.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    36
    Mesajlar
    11,505

    Standart

    emeği geçenlere tşkler

  11. #61

    Üyelik tarihi
    15.10.2004
    Nereden
    Hakkari
    Mesajlar
    2,146

    Standart

    Ebedi Önder Mustafa Kemal ATATÜRK, milletimize irtica’ yı bakın nasıl anlatıyor:


    “Yok, olanın yeniden canlandırılmasına kalkışılması doğal olarak mümkün olmayanın, olabileceği yanılgısında ve temelsizliğinde direnmek olur. Bu direnenlerin ki milletin üzüntü ve acı çekmesine bilerek veya bilmeyerek sebep oluyorlar, gerçekten pişmanlıklarından ve acınacak bir duruma düşmelerinden başka bir sonuç vermez.” …


    “Milletimiz üç buçuk yıl gibi bir zamana sıkıştırılması imkânı olmayan çok büyük bir inkılâbın yapıcısı olmuştur.
    Gerçekte, asırlardan beri boyun eğmeye alıştığımız bir idare şeklinin dışına çıkarak dünyada örneği bulunmayan bir devlet kurduk.
    Fakat bu yeniliğin tersi bir hareketi beraberinde getirebileceğini de hatırımızdan çıkarmamak lazımdır. Bu harekete özel deyimiyle ‘irtica’ derler’. Yaptığımız işler ve aldığımız sonuçlara göre bu gibi irticalar her zaman beklenebilir.


    Kan ile yapılan inkılâplar daha sağlam olur, kansız inkılâp ebedileştirilemez. Fakat biz bu inkılâbı gerçekleştirmek için gereği kadar kan döktük; bu kanlarımız yalnız muharebe (savaş) meydanlarında değil, aynı zamanda ülkemiz içinde de döküldü.
    Biliyorsunuz, Hendek’te, Bolu’da, Konya’da, Yozgat’ta ve diğer yerlerde birçok isyanlar meydana geldi. Ve bunarlın hepsi yok edildi.
    Gönül ister ki bu dökülen kanlar yeterli olsun ve artık başka kan dökülmesin.


    Mutlu inkılâbımızın aleyhinde fikir ve duygu taşıyanları aydınlatmak ve (irşat etmek) bilgilendirmek her vatandaşa düşen milli görevlerin en önemlisi ve birincisidir.”

  12. #62

    Üyelik tarihi
    15.10.2004
    Nereden
    Hakkari
    Mesajlar
    2,146

    Standart

    İnsanı küçülten, menfaatleri için ve şahıslarını korumak kaygısıyla, millet ve ülke bağımsızlığını düşmanlara bırakmakta sakınca görmeyen, hürriyet ve bağımsızlığımızı yok etme şartlarını içeren SEVR Anlaşması’nı kabul eden hâkimlerin, sultanların, padişahların özelliklerini Türk Milleti, artık ve yalnız tarihte okur…”

    Mustafa Kemal ATATÜRK

  13. #63
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Kaya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.07.1999
    Nereden
    İzmir
    Yaş
    41
    Mesajlar
    25,832

    Standart

    GAZİ PAŞA DİYOR Kİ

    "Bizi, kendi benliğimize sahip kılan bu uyanışa, bize kendimizi bulduran bu gerçek tetikliğe daha önce bulunsaydık; daha eskiden kendi varlığımız, kendi selametimiz, kendi amacımız için çalışmış olsaydık; bugünkü sonuç daha parlak olur ve biz son badirelere düşmeyerek, dünyanın en mutlu milleti olurduk!"

    "İtiraf etmek zorundayız ki, bütün İslam dünyası toplumlarında, hep yanlış düşünceler, yanlış kararlar hüküm sürdüğü içindir ki, Doğu'dan, Batı'ya kadar bütün İslam toplumları, düşman ayakları altında çiğnenmiş, düşmanların tutsaklık zinciri altında yaşamıştır."

    "Görüyoruz ki her hangi bir toplum, yeni bir biçime girince, benimsediği yeni'yi, özümsemekte güçlük çekiyor. Sürekli olarak, uzun bir geçmişin, kendi yeni varlığında yaşamayı sürdürdüğünü görüyor. Geçmiş yüzyılların yarattığı uygarlığın, yeni oluşumunda da yaşadığını görüyor; ve bunlara bağlı kalıyor. Böylece 'yeni' ve 'eski' birbirine karışarak bir başka yeni ortaya çıkarıyor.

    Bu doğal kural, İslamiyeti kabul eden milletlerde de işledi. İslamiyetin çok yüksek, çok kıymetli gerçekleri ve yargılarını olduğu gibi benimsememekte güçlük çektiler. Ama önceleri görülen bu kültür direnişi, daha sonraları, adet ve geleneklerle karışarak yeni bir değer ortaya koymuştur.

    Bunun sağlanması için, Aydın'larla, Halk'ın, aynı hedefe dönük çalışmaları lazımdır. Aydın'ın, halka katacağı fikir ve düşünceler, Halkın ruh ve vicdanından alınmış olmalı."

    "Türk ocakları, milletin kültürü üzerinde önemli etkiler yapmalıdır; zaten yapıyorlar ve yapacaklardır. Biz, Milliyet fikrini uygulamada çok gecikmiş bir milletiz. Bunun zararlarını, çalışmalarımızı arttırarak geçiştirmeğe çalışmalıyız.

    Bilirsiniz ki, Milliyet düşüncesini, Millet idealini çürütüp çöktürmeğe yönelen bütün çalışmalar, başarısız olmuşlardır. Çünkü Tarih, olaylar ve gözlemler, insanlar arasında Milliyetin bütünleyici gücünü ortaya koymuştur. Milliyet aleyhinde büyük çalışmalar yapıldığı halde, yine de milliyet fikrini öldüremediği, kuvvetle yaşamaya devam ettiği görülmüştür, görülmektedir.

    Bizim milletimiz, Milliyetinden uzaklaşmasının çok acı cezalarını gördü. Osmanlı Devleti içinde yaşayan çeşitli milletler, Milliyetlerine sarılarak kendilerini kurtardılar; Biz, ne olduğumuzu, onlardan öğrendik! Kuvvetimizi yitirdiğimiz anda bizi aşağıladılar; anladık ki kabahatimiz kendimizi unutmamız imiş!..

    Dünyanın bize saygı duymasını istiyorsak, önce bizim kendi benliğimize sarılmamız, ve bu gerçeğe ulaştığımızı dünyaya göstermemiz lazımdır. Milli benlikleri bulunmayan milletler, başka milletlerin avıdır."

    "Hakimiyeti Milliye: 26.3.1923
    “Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
    Malik bin Dinar

  14. #64
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Tunga - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.11.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    51
    Mesajlar
    10,721

    Standart

    Aslında belki de en uygun konu bu değil ama gene de bütünlük açısından burada bulunmasında bir zarar yok:

    Anadolu İmecesi

    İlk buyruğum şu olacak:
    «Durgun yaşayışından halk
    Uyanmalı, birden bire kalkmalı
    Bir köprüdür bu savaş:
    Ölümle hayat arasında
    Geçemezsek yok bilin
    Evlerinizi, köylerinizi, çarşılarınızı Mutluluk, nisan ekimi, alışveriş
    Sevişmek buğday yatağı gecelerde
    Yok çalışmak ekeneklerde insanca,
    Ve bilin ulusça adınız yok.»
    İlk buyruğum şu olacak:
    «Neyiniz varsa ortaya koymak
    Ben ilkönce canımı koyuyorum
    Yaşamaya borcum
    Ve üflüyorum vatandaşlık alevini
    Zor yanan ilkönce
    Yüzyıllar söndürmüşse
    El birliğiyle yakılacak.
    Ve başlayan vatandaş savaşıdır
    Dağı delip düze çıkaracağım sizi
    Verirseniz, mallarınızdan, canlarınızdan
    Kurtarıp yurt sevgi !...»
    Veriyoruz Paşam, ben Nevşehir köylerinden
    Gelme bir çarığım, giysin beni piyade
    O giydikçe ısınır toprak, ayaklarım üşümez
    Al benim son çarığımı. .
    Ben Mucur'lu bir çorabım beni kızlar ördü
    Dut ağaçları altında, kırmızı dut yiyerek
    Kırmızıdır nakışı!
    Arasına. bahçelerden bir gül koydum
    Giysin beni topçu neferi
    Kış gelende ayakları donmasın
    Güllerine kuytu bahçelerimizin
    Aman paşam bir şey olmasın
    Çıkardın gömleğimi veriyorum
    Kılıç çalsın giyende süvariler
    Yaz sıcağında ağustos güneşinin ellerinden
    Terlerini alsın.
    Biz küçük dükkancıları kasabaların
    Tezgahlarımızda yünlü, tiftik, pamuklu
    Patiskalar gıcır gıcır ak
    Hepsi buyruğunda olacak.
    Aksaray'dan ben semerci İbrahim Kolanlar ve yem torbaları
    Bir de ışı! ışıl nallar benden
    Ben yaşlıyım... artık ata binemem:
    Donatarak şahbaz atı
    Ben olayım önde giden
    Yirmi bir yaş mızrağında
    Süvari alayının.
    Biz Niğde ovasının. buğdayları
    Biz, esintili arpa tarlası Sungurlu' da
    Biz, Havza değirmenlerinin unu
    Biz, Çankırı'nın bulguru
    Biz nohut, biz mercimek
    Bekliyoruz kara\'anaya girecek
    Yaralı ellerinde bir tahta kaşık
    Siperlerde askerler yiyecek.
    Şekerimiz bir topak, veriyoruz
    Yemeyiveririz.
    Tuzumuz bir tutam, veriyoruz,

    Tuz ekmeyiz, aşımıza.
    Bir avuç pirincimiz, veriyoruz
    Saklamış düğüne
    Davarların sütüne,
    Yaylayı katan yağ
    Çorbalarımızda az,
    Veriyoruz, veriyoruz:
    Asker çorbasız olmaz
    Zor bulduk gazımız az
    Geceleri o dağlık tepelik haritalara
    Lambasız bakılmaz.
    Veriyoruz gaz yağını.
    Ve yoksul gecelerin mumlarını
    Dikiyoruz istasyonları
    Askerler geçip gidecek trenlerde
    Demiryolları ışıksız olmaz.
    Tüfekler, filintalar, mavzerler
    Baba yadigarı tabanca
    İşte hepsi ortada
    Üst üste atıyoruz
    Bir mermidir bu toprak kavgasında
    Boşaltmayı düşünürdük
    Namlusundan çekip aldık
    Veriyoruz ordumuza.
    Biz Amasya çarşısının demircileri
    Biz Kastamonu’lu yaşlı hızarcılar
    Dökümcüler sanatı babadan öğrenmiş
    Biz çeliği düzleyenler, tesviyeci
    Kılıçlara su verenler Tanrı aşkına
    Gülle döken toplara dağ başlarında
    Biz dikenler tüfeklerin kayışını
    Bizler Geyveli üç kardeş, saraçlar
    Bizler Bursalı arabacı esnafı,
    Tekerleri mavi otla boyayanlar
    Koşu tuttu mu arabalar Orhan Gazi yollarında
    Kız seyrine dalar gibi keyfedenler.
    Biz ustalar, biz kalfalar, biz çıraklar
    Hepimiz hazırız paşam selam olsun
    Erzurum çarşısı, Kayseri çarşısı, Maraş çarşısı
    Çekiç seslerinden inler karşısı
    Başlar demiri, köseleyi eğitmeye ellerimiz
    Biz biliriz yaşamanın kadrini insanca
    Var olmayı vatanca dokumayı biliriz:
    Namuslu ellerimizle…
    Ceyhun Atuf KANSU
    Trabzonsporlu olmak...
    Zor ama güzel be kardeşim!

  15. #65
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Kaya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.07.1999
    Nereden
    İzmir
    Yaş
    41
    Mesajlar
    25,832

    Standart

    KIYAMET SAATİ

    Demek öldün!. Matemin indi artık Bayrağa!.
    Demek, o mavi gözler sığabildi toprağa..
    Demek artık seninle başlayan bütün hayat,
    Çöküyor, ölüm denen kara sularda... Fakat,
    Sen öldün de bu dünya, neden parçalanmıyor?
    Hayır, neden yıldızlar güneş gibi yanmıyor!.
    Hayır, neden sönmüyor, güneş de yıldızlar da!.
    Hâlâ türkü söylüyor, kalpsiz rüzgâr sularda;
    Hâlâ gökler, -müstebit bir hükümdar- hali ile
    Şenlikler yaratıyor bütün ihtişamı ile,
    Hâlâ sönmedi mehtap, hâlâ donmadı sular!...

    Şu dakika ruhumda çıldırıyor gayyalar,
    Şu dakika dünyayı ateşe versem de az!
    Şu dakika duyduğum, hiç bir boşluğa sığmaz!.
    İçimde isyan, ümit, tevekkül, teselliden bir mahşer..
    Milyonların ağzıyla ağlıyor sana beşer,
    Milyonların hayatı sende başladı çünki!.
    O kadar enginsin sen, o kadar büyüksün ki;
    Alnından öpmek için yıldızlar eğilecek!
    Dünya senin türbene diz çökmeye gelecek!
    Matemini tutacak, -değil ben, değil Vatan-
    Hatta adını duymuş yakından ve uzaktan
    Hatta Cennet yaptığın bakımsız toprak bile,
    Sana matem tutacak, gülü ile, çiçeği ile..
    Alkış tutacak sana yıldızlar dolu sema,
    Hayat bu vatan için ATATÜRK'tür daima!

    İ.B.
    “Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
    Malik bin Dinar

  16. #66
    Yasin N. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12.03.2007
    Nereden
    Samsun
    Yaş
    44
    Mesajlar
    973

    Standart

    Alıntı turgi Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    emeği geçen başkalarıda var
    Hatırlatman için teşk. bu sayfada emeği geçen herkese tek tek teşekkür ediyorum.
    İmzam yok parmak bassam olurmu ?

  17. #67
    cuneytr
    Ziyaretçi

    Standart

    kemal pasa bize nekadar kızsa haklı galiba...kuduz haberleri gercekten bizim ülkemize yakısmayan bir durum...ayıptır ya...ya karen fogg hanımefendinin silahlı kuvvetlerimize söyledigi sözler...görünen kısmlar iyi gösteriliyor gerci onlarda iyi sayılmaz ya...benim ülkemde benim pasalarıma laf söylüyorlar...bir ayıp daha işte...2.cumhuriyetciler sevinçli mutlu ugruna mücadele savaslar milyonlarca sehitler verdigimz emperyal devletlerin sözcülerinin acıklamaarı alkıslanıyor...eee demokrasi işte böle...onlar isterse gelişme olur istemezse olmaz...

  18. #68
    turgi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    14.07.2004
    Nereden
    Antalya
    Yaş
    38
    Mesajlar
    488

    Standart ATA'mıza karşı olanlara şimdi ben soruyorum???

    ATATURK 1911'de Yuzbasi, 30 yasinda Tabur Komutani, Trablusgarp'ta Italyanlara karsi savasti.

    ATATURK'e KARSI OLANLARA SORUYORUM:

    ATATURK 1911'de Yuzbasi, 30 yasinda Tabur Komutani, Trablusgarp'ta Italyanlara karsi savasti.
    30 yasinda sen ne yaptin?
    ATATURK 1915'te Yarbay, 34 yasinda Tumen Komutani, Canakkale'de Ingilizlerle savasti

    34 yasinda sen ne yaptin?

    ATATURK 1916'da General, 35 yasinda Kolordu Komutani, Mus, Bitlis ve Van bolgelerini Rus'lardan temizledi.

    35 yasinda sen ne yaptin?


    ATATURK 1917'de Korgeneral, 36 Yasinda Ordu Komutani, Filistin cephesinde ordulariyla Ingilizlere karsi savasarak, Halep'in kuzeyinde, simdiki Misak-i milli hududuna kadar geri cekildi. Bu savaslarda Araplar dusmanla beraberdi.

    36 yasinda sen ne yaptin?


    ATATURK 1919'da 38 yasinda dusman isgali altindaki Istanbul'dan Samsun'a gecti.
    Amasya mulakati, Erzurum ve Sivas kongrelerini yapti. ANKARA'ya geldi.

    1920'de 39 yasinda. Turkiye Buyuk Millet Meclisini kurdu. Meclis Baskani secildi.

    38 ve 39 yaslarinda sen ne yaptin?


    ATATURK 1920'de 40 yasinda.
    TBMM'nin istegi uzerine Ataturk'e Baskomutan gorevi verildi. Sakarya'ya kadar ilerleyip taarruza gecen Yunan ordusuna karsi savasti. Dusmanin taarruz umidini kirdi
    40 yasinda sen ne yaptin?


    ATATURK 1922'de Maresal.
    41 yasinda Baskomutan olarak Yunan ordusuna taarruz etti. Dumlupinar Meydan savasinda dusmani yendi. Butun Anadolu topraklari dusmandan temizlendi
    41 yasinda sen ne yaptin?


    ATATURK 1923'te 42 yasinda Turkiye Cumhuriyetini kurdu
    42 yasinda sen ne yaptin?


    ATATURK 1924'ten 1928'e kadar, Cumhurbaskani olarak 47 yasina kadar suren donemde DEVRIMLERI yapti.

    47 yasina kadar sen ne yaptin?
    BMN | ANTALYA
    Gemi mil ile olur Sevda dil ile Güzeller çok var ama Meyil birine olur...!!!

  19. #69
    Ahmet Karadeniz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.07.2007
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    36
    Mesajlar
    2,794

    Standart

    eline saglıkk hemserimmmm

  20. #70
    cuneytr
    Ziyaretçi

    Standart

    ulu önderin yerinde avrupalıların sözünden cıkmayan onlara karsı cıkamayan insanların oturuyor olmasının ezkligini onursuzlugunu içime sindiremiyorum...bagımsızlık ve hürriyetin bizim karakterimiz oldugunu bilmiyor 2.cumhuriyetciler günümzüün sol görüslü(solculuk güclünün yanında olmak degildir ayrıca belirtmekte yarar var)insanları...arkasını cemaata yasklayan gizli planları olan insanlar demokrasi oyunu altında ülkemizin temel degerlerini sarsmakla kalmıyorlar karakterimize küfrediyorlar...nerede bizi yöneten insanlar niye sesleri cıkmıyor?kemal pasanın makamını birilerinin adamı mı dolduracak?....gercekten üzüntü veric bir durum...putin sarkoziye amerikanın adamıysan benimle ne konusacaksın dedikten sonra sarkozi acıklama yapıyor amerikayı kınayıcı hani bizim büyüklerimize duyurulur...onurda haysiyetde sanırım böle birsey....

  21. #71
    ilhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.01.2007
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    19,991

    Standart

    Ben kalpleri, kırarak değil kazanarak hükmetmek isterim...





    Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır...





    Ey millet, Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selameti, sevgisi üzerinize olsun.Peygamber Efendimiz Hazretleri Allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir.Bunun temel esası, hepimizce bilinmektedir ki,Yüce Kuran'daki anlamı açık olan ayetlerdir.İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir.Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor...




    Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliğiyle dindar olmalıdır demek istiyorum.Dinime bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam, ona da öyle inanıyorum.Bilince ters, ilerlemeye engel hiçbir şey içermiyor...

    Türkçe, Turkche olmasın! Dilimizi koruyalım! Türkçeye 29 harf yeter!

    “Ben basit bir '
    iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum:
    “Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!”
    Eduardo Galeano


    "İhaneti severim, ama hainlerden nefret ederim." Cesar

  22. #72
    ilhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.01.2007
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    19,991

    Standart



    Bütün dünyanın müslümanları Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmelidirler.Tüm müslümanlar Hz. Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmelidirler.Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler...





    Din insanların gıdasıdır.Dinsiz adam boş bir eve benzer,İnsana hüzün verir.Mutlaka bir şeye inanacağız.Bu dinlerin en sonuncusu elbette en mükemmelidir.İslam dini hepsinden üstündür.Onun hak peygamber olduğundan şüphe edenler,Bedir destanını okusunlar.Hz. Muhammed'in bir avuç müslümanla mahşer gibi kalabalık ve alabildiğine zengin Kureyş ordusuna karşı Bedir meydan muharebesinde kazandığı zafer, fani insanların işi değildir.Onun peygamberliğinin en kuvvetli delili işte bu savaştır...





    Hz. Muhammed,Allah'ın birinci ve en büyük kuludur.Onun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor.Herkesin adı silinir fakat "O" sonsuza kadar ölümsüzdür...

    Türkçe, Turkche olmasın! Dilimizi koruyalım! Türkçeye 29 harf yeter!

    “Ben basit bir '
    iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum:
    “Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!”
    Eduardo Galeano


    "İhaneti severim, ama hainlerden nefret ederim." Cesar

  23. #73
    ilhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.01.2007
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    19,991

    Standart


    Kur'an'da çok büyük hikmetler vardır.Hele Yasin suresi ne şahanedir.Ben Kur'an okumak istediğimde çok defa Yasin suresini okurum...

    Milletimiz, din gibi kuvvetli bir fazilete sahiptir.Bu fazileti hiç kimse milletimizin vicdanından çekip alamamıştır,alamaz da...





    Din bir vicdan meselesidir.Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir.Biz dine saygı gösteririz.Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz.Biz sadece din işlerini,millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor,kaste ve fiile dayanan taassupkar hareketlerden sakınıyoruz...





    Her fert istediğini düşünmek,istediğine inanmak,kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak,seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir.Kimsenin vicdanına ve fikrine hakim olunamaz...





    Büyük dinimiz, çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor.Bazı kimseler çağdaş olmayı kafir olmak sayıyorlar.Asıl küfür onların bu düşüncesidir.Bu yanlış yorumu yapanların maksadı İslamın kafirlere esir olmasını istemek değil de nedir?Her sarıklıyı hoca sanmayın,hoca olmak sarıkla değil imanladır...

    Türkçe, Turkche olmasın! Dilimizi koruyalım! Türkçeye 29 harf yeter!

    “Ben basit bir '
    iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum:
    “Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!”
    Eduardo Galeano


    "İhaneti severim, ama hainlerden nefret ederim." Cesar

  24. #74
    ilhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.01.2007
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    19,991

    Standart



    Arkadaşlar,efendiler ve ey millet,iyi biliniz ki,Türkiye Cumhuriyeti şeyhler,dervişler,müritler, meczuplar memleketi olamaz.En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır...





    Biz cahil dediğimiz zaman,mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz.Kastetttiğimiz,ilim ve hakikati bilmektir.Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi,hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir...





    Ben icap ettiği zaman,en büyük hediyem olmak üzere,Türk milletine canımı vereceğim...





    Görüyorsunuz ya,birçok zaferler kazandım.Fakat bunların en büyüğünden sonra bile,gece uyumadan, savaş meydanlarında ölen askerler için derin bir üzüntü duyuyorum...

    Türkçe, Turkche olmasın! Dilimizi koruyalım! Türkçeye 29 harf yeter!

    “Ben basit bir '
    iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum:
    “Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!”
    Eduardo Galeano


    "İhaneti severim, ama hainlerden nefret ederim." Cesar

  25. #75
    ilhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.01.2007
    Nereden
    İzmir
    Mesajlar
    19,991

    Standart



    Hiç bir zafer gâye değildir.Zafer,ancak kendisinden daha büyük olan gâyeyi elde etmek için gereken en belli başlı vasıtadır.Zafer, bir fikrin elde edilmesine hizmeti nispetinde kıymet ifade eder.Bir fikrin istihsâline dayanmayan bir zafer pâyidar olamaz.O, boş bir gayrettir.Her büyük meydan muharebesinden,her büyük zaferin kazanılmasından sonra yeni bir âlem doğmalıdır,doğar.Yoksa başlı başına bir zafer,boşa gitmiş bir gayret olur...





    Büyük Türk ordusu!Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz ve daha sağlam bir askere rastgelinmemiştir...





    Bu memleket dünyanın beklemediği,asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu.Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşiğidir.Beşik doğanın rüzgarıyla sallandı;beşiğin içindeki çocuk doğanın yağmurlarıyla yıkandı,o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından,kasırgalarından evvela korkar gibi oldu sonra onlara alıştı;onların oğlu oldu.Birgün o doğa çocuğu,doğa oldu;şimşek,yıldırım,güneş oldu;Türk oldu...Türk budur.Yıldırımdır,kasırgadır,dünyayı aydınlatan güneştir...





    Karşılıklı siperler arası 8 metre,yani ölüm kesin.Birinci siperdekilerin hepsi kurtulmamacasına düşüyor.İkinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerlerine gidiyor.Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılıkla biliyormusunuz?Bomba,şarapnel,kurşun yağmuru altında öleni görüyor,üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor.Sarsılma yok.Okuma bilenler Kur'an-ı Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyor.Bilmeyenlerse Kelime-i Şahadet getiriyor ve ezan okuyarak yürüyorlar.Sıcak cehennem gibi kaynıyor.İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren dünyanın hiçbir askerinde bulunmayan tebriğe değer bir örnektir.Emin olmalısınız ki Çanakkale savaşlarını kazandıran bu yüksek ruhtur...

    Türkçe, Turkche olmasın! Dilimizi koruyalım! Türkçeye 29 harf yeter!

    “Ben basit bir '
    iyi futbol dilencisiyim'. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum:
    “Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen!”
    Eduardo Galeano


    "İhaneti severim, ama hainlerden nefret ederim." Cesar

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •