Toplam 10 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Takım Ruhu ve Önemi!

  1. #1
    hüseyin1975 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    23.11.2006
    Nereden
    Almanya
    Yaş
    48
    Mesajlar
    14,553

    Standart Takım Ruhu ve Önemi!

    TAKIM RUHU


    Sosyal Hizmet Uzmanı Said DEMİREL


    T.C. M.E.B. Özel Gönül Özel Eğitim Kursu Kurucu ve Müdürü




    Takım ruhu, takımı oluşturan tüm bireylerin takımın amacı yönünde bütünleşmeleri ve birlikte hareket etmeleri sonucunda takımda ben imajı yerine biz imajının oluşması olarak yorumlanabilir.
    Takım ruhu her şeyden önce bir his'tir. Bu his takıma ait olmayı ve takımı benimsemeyi gerektirir. Dolayısıyla takım ruhu anlayışına ulaşmış bireyler; sevgi, saygı, anlayış, yardımlaşma ve aitlik gibi duygularla takım ruhunu güçlendirmelidir. Kişilerin başarısı takım ruhunda kendini bulmalı, her başarılı olan kişi takımda bulunan diğer kişiler tarafından takdir edilmeli ve onun başarısıyla gurur duyulmalıdır. Takımda bulunan herkes birbirini tamamlamalı ve bir bütünlük oluşturmalıdır.
    Üyelerin birbirini tamamladığı ve bir bütünlük oluşturduğu takımda sağlıklı bir etkileşim ve iletişim her zaman mevcut olacağından alt gruplaşmalar da oluşmayacak ve sağlıklı bir etkileşim ve iletişim, takım birlikteliğini de beraberinde getirecektir.
    Böyle bir takımda; yöneticiler, profesyoneller, liderler ve takımı oluşturan diğer kişiler birlikte çalışmalıdır. Birlikte çalışma ve bütünlüğün oluşması başarıya yol açacağından, başarının altında yatan sır takım çalışması ruhunun oluşmasına bağlanabilir.
    Takım çalışmasında her şey liderden beklenmemeli, takımda yer alan herkes kendi üzerine düşen ve kendisine verilen sorumluluğu veya görevi itina ile yerine getirmelidir. Birtakım kaçamaklar yapmamalı ve başkalarının üzerinden kazanmayı düşünmemelidir. Profesyonelliğinin yanı sıra vicdanının da sesini dinlemeli, böylece sorumluluk duygusu ile ruhsal dengesini birleştirmelidir.
    Takım ruhunun oluşması, takım atmosferinin oluşması ile mümkün olacağından böyle bir atmosfer de bütün üyelerin işbirliği yapması ve uyumlu çalışmaları sonucu oluşacaktır. Böyle bir atmosferi yakalamış üyeler, takımı oluşturan diğer üyelerle uğraşmamalı, takımda oluşan küçük sorunlara veya olaylara takılmamalıdır. Üyeler, amaç doğrultusunda belirlenen hedefe doğru ilerlemeli, detaylara takılmadan bütüne bakmalıdır. Takım ruhu anlayışına bir şablon gibi oturan “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz içindir” sözü unutulmamalıdır.
    Bireylerin varlığı takımın varlığı ile doğru orantılı olduğundan birey olmadan takım olamayacağı gibi takım olmadan da bireylerin olamayacağı şeklindeki görüş toplum kavramı ile açımlanabilir. Yani bireysiz toplum, toplumsuz birey olamaz. Çünkü insan sosyal bir varlıktır ve kendisi dışında birilerine mutlaka ihtiyaç duyar. Bu nedenle takım çalışmasının da aslında böyle bir ihtiyaçtan doğduğu söylenebilir. Bu ihtiyacın karşılanması için birincil koşul bir arada bulunmayı, bir arada bulunmanın da yetmemesi nedeniyle bir amacın olması gerektiği bilinmelidir. Kısacası isteklerin ihtiyaçlardan doğduğu ve bunun da sosyalleşmeyi zorunlu kıldığı söylenebilir.
    Takımda; ortak amacın yanı sıra uygun koşullar sağlanmalı, bütüncül yaklaşım, organizasyon, uyum ve oryantasyon olmalıdır. Özellikle adaletin sağlanması ve adil davranma bu özellikleri desteklemelidir. Bu nedenle eşit yaklaşım takım liderlerinin özelliği olmalıdır. Yani takım lideri çemberin ya da dairenin orta noktasını oluşturduğu ve takımda bulunan diğer kişiler ona eşit uzaklıkta yer aldığı bir kişi olmalıdır.
    Takımı oluşturan birtakım değerlerin yanı sıra takımın misyonunun ve vizyonunun açık ve net bir şekilde belli olması, amaca uygun, bilgili ve tecrübeli bireylerin takımı oluşturması takım kültürünü meydana getirecektir. Dolayısıyla kültürlü üyeler takım ruhunu zenginleştirecek ve zenginleşen takım ruhu psikolojik bir atmosfer oluşturarak pozitif düşüncelerin ortaya çıkmasına yol açacaktır.
    Böylece profesyonellik kavramı ile bütünleştirilip gönüllülük esasıyla motive edilmesi sonucu bedensel, duygusal, zihinsel, ruhsal ve sosyal yönlerden gelişen takım ruhunun, olgunlaşıp ürünlerini vermeye başlayacağı söylenebilir.
    Takımı oluşturan bireyler birbirlerini çok iyi tanımalı ve birbirlerini her yönüyle olduğu gibi kabullenmelidir. Dolayısıyla takımın amacına yönelik yapıcı eleştiriler bu iyi tanımanın sonucunda oluşacaktır. Bu nedenle olumsuz eleştirilerin yerini yani kişiliğe saldırının yerini iyi ilişkiler kurma ve gelişmeye yönelik olumlu eleştiriler almalıdır. Olumlu eleştiriler karşısında kendi hatasının farkında olan birey cesaretlenmeli ve hatasını daha çabuk minimize etme fırsatı yakalamalıdır. Çünkü o eleştiri ile kendisine hataların telafisi ve eksiklikleri için bir fırsat verilmiş olunacağından bunun farkında olmalı ve hemen hatalarını düzeltmeli, eksikliklerini telafi etmelidir. Olumlu eleştirilerle bireylerin takıma karşı olan güven duygusu tazelenmeli, açık ve net olunmalı, üyelerin arkasından konuşulmamalı, kırıcı olunmamalıdır. Bunlar sağlandığında bireylerin sorumluluk duygusu artacak ve başarı basamaklarını gün geçtikçe yükseltecektir. Yoksa takım ruhunun yerini alt gruplaşmalar alabilir ve bütünlük bozulabilir.
    Takım içerisinde sorumluluk ve görev bilinci ile tüm uğraşıların aslında yapılan işle sonuca ulaştığını söylemek mümkündür. Burada asıl amaç ürünü alan yani hizmet götürülen kişiler olduğundan bir noktada iş, iş olduğu için yapılmalı ve takımda görev alan kişiler de bunun bir karşılığı olduğu için işini yapmalıdır. Böyle bir davranışın profesyonelliğin bir gereği olduğu vurgulanabilir.
    Takım içerisinde diğer takım üyeleriyle uğraşan kişi hiçbir yere varamayacağı gibi kendi fenomenlerinden de kurtulamayabilir. Çünkü profesyonelliğini ve işini bırakıp başkaları ile uğraşmaya başlamıştır. Bu da başarısızlığına temel oluşturabilir.
    Takım ruhu bireysel verilen kararlara karşı olası riskleri de en aza indirecektir. Çünkü sonuçta ortaya çıkacak olası riskler ta baştan paylaşılmış olacak ve yük takıma paylaştırıldığından hafifleyecektir. Bu nedenle başarı için cesaret ve risk alma artacak ve bu ruhla harekete geçen takım yüksek yüzdelerle başarıyı yakalayacaktır.
    Takım ruhunun korunması ve geliştirilmesi daima tazelenmeye baktığından, tazelenme ise sürekli istikrarlı bir şekilde çalışma ve monotonluktan kurtulma ile mümkün olabilir. Yani değişiklikler de daima takip edilmeli ve takım için gerekli olan değişikliklere ve değişimlere daima açık olunmalıdır. Zaman zaman değişik taktikler ve yöntemler uygulanarak takımın performansı artırılmalı, amaçtan uzaklaşılmaması kaydıyla zihinsel, fiziksel, sosyal ve ruhsal aktivitelere başvurulmalıdır. Planlı ve programlı çalışma ve disiplini koruma, körü körüne yıldırıcı çalışmalardan tartışmasız iyidir. Böyle bir çalışma düzeni aynı zamanda dolu dolu yaşamayı beraberinde getirecektir.
    Takım ruhunun ilk hedefi amaca ulaşmak olduğuna göre ikinci hedefi de takımı oluşturan bireylerin yaşam doyumunu zenginleştirmek olmalıdır. Yani takımda tükenmişlik yaşayan birey, amacı unutup kendi derdine düşebileceğinden, bütünlüğü de bozabilir. Dolayısıyla kendi kendine hayrı olamayan bir kişinin başkalarına da hiç hayrı olamayabilir. Bu nedenle ilk hedefe ulaşmanın yolunun ikinci hedefin zinde tutulmasından geçtiğini söylemek mümkündür.
    Bir meyve olan nar bir takıma ve bu takımı oluşturan takım ruhuna örnek verilebilir. Dışardan bakıldığında nar bir bütündür. Bir sistem oluşturmuştur. Ama içerisinde kendine özgü bölümler bu sistemi çok sistemli bir şekilde tamamlar. Nar içerisinde, tek tek yerini alan nar taneleri ahenk içinde bütünlüğü korur ve takımda yerini alır.
    Tüm bu bileşkeleri toplamış, konuları çözümlemiş bir takım, takım ruhunu gerçekleştirmiş olacaktır.
    -----------------------------------------------------------------------

    Takim Ruhu gercekden cok önemlidir.

    Sampiyonluklar kazanmak icin elbette Güclü bir Kadro gerekir ama en az Kadro kadar RUH da önemlidir!

    Kazandigimiz Sampiyonluklarda bu Ruh vardi.

    Bursasporu 5-1 yendigimiz Kupa Finali Maci sonrasi bu Ruh verilen Demeclerde bu Ruh vardi.

    96'da Abdullahin Fenere attigi Golden sonra bu Ruh gözüküyordu!

    Peki ya simdi. Simdi bu Ruh bu oranda varmi?

    Bir GS - Trabzon Macinda Kaptanimiz Fatihe yapilan onca Küfüre ragmen sahada kac kisi canini disine takip Mücadele etti?

    Yine bir GS - Trabzon macinda ayagi kirilan Musa icin bu Maci kazanalim diyen kac Oyuncu vardi?

    Bir Erciyes - Trabzon macinda "Biz Trabzonsporuz" havasi ile sahaya cikan ve Rakibine Dünyayi dar eden kac Oyuncu vardi?

    Elbette Oyuncularimizin hepsi RUHSUZ degil!

    Ama ben Ali Kemalleri, Senolu, Necmiyi, Turgayi, Necatiyi, Lemileri, Hamileri, Hamdileri, Orhanlari, Ünallari özlüyorum.

    Takimiza bu Forma icin SAVASACAK Oyuncu istiyorum.

    Özer Hurmacinin verdigi Repörtaj aslinda herseyi cok güzel anlatiyor......

    Trabzonspor aşkı küçüklüğümden beri var. Orada oynayıp şampiyonluk yaşamak istiyorum. Almanya'da kahvelere gidip tüm maçlarını seyrederdik. Lemi dayımı izlerdik. Trabzonspor yenilince, 'Görürsünüz, oraya gidip şampiyon yapacağım' diye ağlayarak çıkardım. .
    Konu hüseyin1975 tarafından (22.06.2007 Saat 17:04 ) değiştirilmiştir.
    Rahmetli Babamin bu Dünyada bana birakdigi en büyük Miras "ÖLÜMSÜZ TRABZONSPOR ASKIDIR".

  2. #2
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır
    Üyelik tarihi
    27.11.2006
    Yaş
    37
    Mesajlar
    2,744

    Standart

    Alıntı huseyin75 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Trabzonspor aşkı küçüklüğümden beri var. Orada oynayıp şampiyonluk yaşamak istiyorum. Almanya'da kahvelere gidip tüm maçlarını seyrederdik. Lemi dayımı izlerdik. Trabzonspor yenilince, 'Görürsünüz, oraya gidip şampiyon yapacağım' diye ağlayarak çıkardım. .

    özer bunları söylüyor ama gs'ye giderse görürüm onu ben (gs'de özer ile ilgileniyor)

  3. #3

    Üyelik tarihi
    06.08.2006
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    2,226

    Standart

    Alıntı .: alper :. Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    özer bunları söylüyor ama gs'ye giderse görürüm onu ben (gs'de özer ile ilgileniyor)
    adam ne yapsın sonuçta profesyonel topçu.. ömrünün sonuna kadar Trabzonspor'u mu bekleyecek? bence ona da hak vermeliyiz.

  4. #4
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır
    Üyelik tarihi
    27.11.2006
    Yaş
    37
    Mesajlar
    2,744

    Standart

    ben farklı düşünüyorum bu gibi yani anlatmak istediğim karakterde oyuncularda formayı ankarasporda giyerlerse numara 61dir ama istanbula gidince o numara birden 34 oluverir

  5. #5
    Terzioğlu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25.08.2006
    Nereden
    Almanya
    Yaş
    33
    Mesajlar
    8,936

    Standart

    ne yani adam kariyerinin sonuna kadar bizim uyuzlari mi bekliyecek? gs ye giderse hic kizmam ona...söyle kizarim...ts ve gs teklif gönderiyor ama ts biraz az para veriyor ve o gs yi seciyor...
    "CHAMPIONS AREN'T MADE IN THE GYMS. CHAMPIONS ARE MADE FROM SOMETHING THEY HAVE DEEP INSIDE THEM - A DESIRE, A DREAM, A VISION" - MUHAMMAD ALI -

  6. #6

    Üyelik tarihi
    06.08.2006
    Nereden
    Trabzon
    Mesajlar
    2,226

    Standart

    Alıntı .: alper :. Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    ben farklı düşünüyorum bu gibi yani anlatmak istediğim karakterde oyuncularda formayı ankarasporda giyerlerse numara 61dir ama istanbula gidince o numara birden 34 oluverir
    tabii ki sonuçta istanbul takımında oynamamayı seçmek en güzeli ama şimdi bir istanbul takımına gitse ona hiçbir şey söylemeye hakkımız yok.

  7. #7
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır
    Üyelik tarihi
    27.11.2006
    Yaş
    37
    Mesajlar
    2,744

    Standart

    ben aradaki riyayı anlatmaya çalıştım ama tabi siz de haklısınız

  8. #8

    Üyelik tarihi
    09.08.2006
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    6,783

    Standart

    Takım ruhunu ilk başta oluşturacak kişi kuşkusuz ki teknik direktördür ...oyuncu haksızlıga ugramadıgını bilecek .. takımda evlatlar oldugunu agzı ile kuş tutsa oynama şansı olmadıgını bilen oyuncuyla siz nasıl takım ruhu kurarsınız ...aslanım kaplanım koçum demekle takım ruhu olmuyor ....

    Takım ruhu hepsi TRABZONLU olsun demekle de olmuyor ...

    Yönetim ve taraftar takıma çok sahip çıkmalı ki oyuncu önce kendini güvende hissedip hedefe odaklansın .. tabii ki hocasına da inanmak şartı ile ...


    İsim vermem dogru olmaz ama size şu olayı da aktarayım ... Ziya Dogan ın yanında Malatya da çalışmış bir teknik heyet personeline bir ortamda sordular ..

    - o malatya düşmezdi nasıl düştü ?

    - abi ne olacak gelir gelmez takımı gerdi .. onunla dövüş bununla dövüş şehirle kavga basınla kavga yöneticilerle huzursuzluk millet birbirine selam vermemeye başladı ... zaten başkan dedi ki bunu getirdiğmiz gün düştük ...

    nasıl takım ruhu kurulacak böyle ..

  9. #9
    FANATIK61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.05.2004
    Nereden
    Almanya
    Yaş
    41
    Mesajlar
    4,220

    Standart

    Bende Özer'in yerinde olsam Trabzonspor'a gelmezdim. Niye mi ???

    Ali Bilgin gecen sene bonservisim elimde beni alin demis ama kimse kulak vermedi. Bu Insanlar bas bas bagiriyor bizleri alin diye. Yalvarmalari mi lazim ??? Yönetim ayakta uyuyor, neden böyle Futbolculari önceden arastirip göremiyorlar.

    Aynisini benim Kuzene yaptilar. Cocuk Halilodzic zamaninda Profesyonel oldu Antalya Kampinda Kampin Yildizi secildi. Sonra apar topar Maltepe'ye kiraladilar Ziya geldikten sonra. Simdi Karlsruhe'ye imza atti Almanya 1. Ligin'e ciktilar. Dedim ona öyle bir Futbol sergileki, Almanya seni konussun sonra Trabzonspor seni istesin ama gitme. Böyle kafaya böyle Tras. Beni harca Adam yerine koyma sonra isin düstümü geri iste. Nerde görülmüs böyle birsey...

    Aykut Akgün, Ali Güzeldal, Emrah Kol bunun gibi Yildiz Adayi Futbolcular ne yazikki Adam yerine konulmuyor.
    Sampiyon olmamiz icin ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.

    DERIN TRABZONSPOR

  10. #10
    Hüseyin Çümen - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    06.02.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    7,513

    Standart

    Alıntı FANATIK61 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bende Özer'in yerinde olsam Trabzonspor'a gelmezdim. Niye mi ???

    Ali Bilgin gecen sene bonservisim elimde beni alin demis ama kimse kulak vermedi. Bu Insanlar bas bas bagiriyor bizleri alin diye. Yalvarmalari mi lazim ??? Yönetim ayakta uyuyor, neden böyle Futbolculari önceden arastirip göremiyorlar.

    Aynisini benim Kuzene yaptilar. Cocuk Halilodzic zamaninda Profesyonel oldu Antalya Kampinda Kampin Yildizi secildi. Sonra apar topar Maltepe'ye kiraladilar Ziya geldikten sonra. Simdi Karlsruhe'ye imza atti Almanya 1. Ligin'e ciktilar. Dedim ona öyle bir Futbol sergileki, Almanya seni konussun sonra Trabzonspor seni istesin ama gitme. Böyle kafaya böyle Tras. Beni harca Adam yerine koyma sonra isin düstümü geri iste. Nerde görülmüs böyle birsey...

    Aykut Akgün, Ali Güzeldal, Emrah Kol bunun gibi Yildiz Adayi Futbolcular ne yazikki Adam yerine konulmuyor.
    her beni alın dieni bu klüp bünyesine mi katması lazım böle bi mantık varmıdır Allah aşkına
    beni alın dien oyuncu sora yıldızlaşırsa oda klübün şansızlıı olur


    bi düşünelim her sene Trabzonspora beni alın dien 50 oyuncu olsa bunlardan 2 tanesi 2 çıkar ee dier 48 tane yi nabacaz ve bizde oynasa yıldızlaşabilcekmi

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •