En Dumur Olduğunuz An...

[Erdinç Dilek]

madem okuldan açıldı konu bende bir tane anlatayım

ortaokuldan lise geçmiştim, lise ürkütücü görünüyordu bana bilmiyorum herhalde büyük bir kesimede öyle gözüküyordu, lise başkaydı bir üst kademe idi bocalama dönemindeyken daha 1 hafta bile dolmamışken matematikten sözlü sınavı adı altında öğretmenimiz bizi sınav yapmıştı hemen bir hafta sonra da sınavları açıkladı ( bizim dönemde 10' luk sistem vardı bu arada) Erdinç Dilek dedi ayağa kalktım Biiirrr oturdum, ana biir beklemiyordum kesinlikle bir hafta olmasına rağmen yinede az çok bir bilgi birikimimim vardı, elimi kaldırdım itiraz edecem artık, sonra öğretmen pardon pardon dedi, hah dedim hatasını anladı, Sıfıırrr demezmi indirdim elimi itirazda etmedim Allahtan hiçbirşeyi etkilememişti o sınav

[Erdinç Dilek]

baştan söyleyeyim +18 ))
evet yaz tatilindeyiz amcamın oğlunun (Ahmet abi) dükkanına indim, oraya her gittiğimizde mutlaka top oynardık, kardeşi Şenol da (diğer emmoğli) ordaydı hep birlikte oynuyoruz, bu orta geldi bayağı arkaya gitti top, ben havaya baka baka gerigeri gidiyorum bi ayağım kanalizasyon kanalına düştü, hafif sulanmış çamur dolu kanala ve dizime kadar çamur oldu pantolonum, çarşıyada inmem gerekiyordu,Şenol a dedim ben çarşıya gidecem pantolonları değişelim ben işimi haledeyim sonra geldiğimde değiştiririz, değiştirdik pantolonları, işimi halletim geldim o da o arada sağolsun biraz yıkamış pantolonu ama izleri duruyor tabiki, neyse eve çıktık, bizim eve geldik evlerimiz yanyanaydı zaten, girdik içeri o günde bizim oranın pazarı vardı evde kimse yok, neyse açtık salonun kapısını girdik içeri ben çıkardım emmoğludan aldığım pantolonu bıraktım koltuğun üstüne, moralim bozuk dedi emmoğli, oturduğu koltuğun hemen 90 derece yanında bulunu sehbanın üzerindeki müzik setini açtım radyodan neşeli parçalar arıyorum, üzerimd sadece tişört var bu arada, o da kalktı benim pantolonu üzerinden çıkarmaya başladı, dizine kada indirdirdi, evin kapısı açıldı o ara anne pazardan dönmüştü, salonun kapısına kadar geldi benim üzerimde sadece tişort, emmoğlu iki eli pantolonda, dize kadar pantolonu indirmiş rüku şeklinde annem bizi o halde görünce dondu kaldı nutku kurudu yüzü bembeyaz oldu,birşey diyemeden hemen mutfağa daldı, la biz kalakaldık emmoğli ile, öyle bir durumda gelişti ki olay olursa bu kadar olur yani , gittim mutfağın kapısına dayandım açıklayabilirim anne bildiğin gibi değil dedim şuh bir sesle, tabi annem bildiği tüm temennileri saydırmaya başladı bize, bizde gülmekten ölüyoruz....

[A.Alper]

ben bi kere bu forumda fena dumur olmustum acısı hala içimde
adını vermicem bi bayan arkadas alıştıysan kasmassın falan ağzım açık kaldı tabe şimdi ben burda olayı tam anlatmadım çünkü etkisi devam ediyor hala dumurum

[Egemen Yılmaz]

baştan söyleyeyim +18 ))
evet yaz tatilindeyiz amcamın oğlunun (Ahmet abi) dükkanına indim, oraya her gittiğimizde mutlaka top oynardık, kardeşi Şenol da (diğer emmoğli) ordaydı hep birlikte oynuyoruz, bu orta geldi bayağı arkaya gitti top, ben havaya baka baka gerigeri gidiyorum bi ayağım kanalizasyon kanalına düştü, hafif sulanmış çamur dolu kanala ve dizime kadar çamur oldu pantolonum, çarşıyada inmem gerekiyordu,Şenol a dedim ben çarşıya gidecem pantolonları değişelim ben işimi haledeyim sonra geldiğimde değiştiririz, değiştirdik pantolonları, işimi halletim geldim o da o arada sağolsun biraz yıkamış pantolonu ama izleri duruyor tabiki, neyse eve çıktık, bizim eve geldik evlerimiz yanyanaydı zaten, girdik içeri o günde bizim oranın pazarı vardı evde kimse yok, neyse açtık salonun kapısını girdik içeri ben çıkardım emmoğludan aldığım pantolonu bıraktım koltuğun üstüne, moralim bozuk dedi emmoğli, oturduğu koltuğun hemen 90 derece yanında bulunu sehbanın üzerindeki müzik setini açtım radyodan neşeli parçalar arıyorum, üzerimd sadece tişört var bu arada, o da kalktı benim pantolonu üzerinden çıkarmaya başladı, dizine kada indirdirdi, evin kapısı açıldı o ara anne pazardan dönmüştü, salonun kapısına kadar geldi benim üzerimde sadece tişort, emmoğlu iki eli pantolonda, dize kadar pantolonu indirmiş rüku şeklinde annem bizi o halde görünce dondu kaldı nutku kurudu yüzü bembeyaz oldu,birşey diyemeden hemen mutfağa daldı, la biz kalakaldık emmoğli ile, öyle bir durumda gelişti ki olay olursa bu kadar olur yani , gittim mutfağın kapısına dayandım açıklayabilirim anne bildiğin gibi değil dedim şuh bir sesle, tabi annem bildiği tüm temennileri saydırmaya başladı bize, bizde gülmekten ölüyoruz....

çok kötü bi durum ama baya komik olmuş

[Erdem Koltuk]

Ankara okuyodum ozaman.Akşam kendime güzle bi yemek yapmaya karar verdim.Reale gittim güzelce aldım pirzolalarımı.Yanına birde çoban salata yapıyım dedim.Salata malzemelerini de sadece 1 salata yapacak şekilde ayarladım yani 4 domates 6-7 biber 1 soğan ve bir tanede limon aldım.

Sonra kasaya ödemeye geldim.Kasiyer kadın aldıklarımı okuturken limonu gösterim şöyle dedi.

-Beyfendi nie 1 tane aldınız dedi.Suratında değişik bir gülmeyle

Bende;

-Ya ben öğrenciyim fazlası sora işe yaramıyo atıoruz dedim.

Kadın gülerek -Tamam ozaman ne diyim dedi.

Orda sinirlendim kadına.Allah allah sana ne deim içimden.Neyse eve gittim bi güzel yaptım pirzolaları.Biyandanda salatamı yaptım.Sora en son limonu elime bir aldım.Aman Allahım limon die 1 tane mandalina almışımmmmmm. ama sapsarıydı ve aynı limon gibiydi

Ve kadının o bana gülüşü aklımdan çıkmıyor hala.

Not: Ertesi günü gittim kasiyer kadına gerekli açıklamayı yaptım.

[Ömer SEVİNÇ]

Süper yaa

[DKaraduman]

ufff çok kötü olmuş ya uçmuştun o limonu(!) alıyoken heralde abi

[Gamze]

Geçen dönemin finalinde hoca tahtaya bir şeyler yazıyordu.

Alt alta kelime grupları diyeyim.Ne olduğunu bir türlü çözemedik.Garipti.Bir yandan tek tek yazıyoruz bir yandan da algılamaya çalışıyoruz.

Hocaya sorduk;

''Hocam nedir bu?''

Hoca;

''Şiir (Bir Alman şaire aitti.)''

Ben de ;

''Bu nasıl şiir hocam,hiç bir şey anlamadık.Kim çevirdiyse berbat bir çevirmenmiş!''

Hoca;

''Bu şiiri ben çevirdim Gamze''

dedi...

Aynı anda dumur tabi!..

Şoktayım,nasıl toparlarım diye düşünmeye fırsat kalmadan hocamız klasik kahkahalarından birini attı;

''Tamam kızmadım merak etme, baştan bir kere daha oku nasıl bir şiirmiş göreceksin Gamze''

dedi.

Haklıydı...Çok kısa olmasına rağmen o kadar yoğun bir anlatıma sahipmiş ki...Noktalama işaretleri olmadan anlamak imkansızdı tabi.Her neyse; gerçekten iyi bir şiirmiş yani.

Çok feci dumur omuştum ama Ah Necdet hocam,her fevriliğimi alttan alıyordu. Sunumum sırasındaki yapılan saygısızlığa verdiğim sert cevabımda da tüm sınıfa karşı beni müdefaa etmişti.Kulakları çınlasın.

[Erkan]

Ya gamze, adam dan ne isityorsun gece gece .. Kulaklarini cinlatip uyandirmak mi niyetin

[tigin]

Müşteri: (Bilgisayar ekranındaki Windows saatine bakarak) Bu saat neyle çalışıyor?

Ben: ??

[Ömer SEVİNÇ]

Su yakıyor o

[DKaraduman]

Helal olsun Müşteriye bilgisayarın o kadar yaptığı işe akıl sır erdirmiş de ona erdirememiş..

[Murat GENEL]

Henüz 15-16 yaşlarındayım.Dolmuşa bindim denize Akçakaleye gidiyorum.Ortadaki koltuktayım.Tanıdık bir abi geldi naber iyimisin faslıyla arka tarafımdaki koltuğa oturdu.3 dk sonra omuzuma dokunup al şunu öne uzat 2 kişi Akçakale dedi.Bende bu iki kişiden birini haliyle üstüme alındım.''Abi gerek yok bende para var'' demeye kalmadan lafı bitrdi.
''Yok,ben zaten yanımdakinin parasını veriyorum''
Bunu duyunca müsait bi yerde inecek var diyesim gelmişti.

süperdi ya

sen beni güldürdün allahta seni güldürsün

[zanoylu]

Mehdi sen bir alemsin yaa

[Faik Yılmaz]

Arkadaşlarla diskoya gitmiştik. bi kısım arkadaşlar oynarken bizde yüksek sesle konuşmaya çalışıyorduk. Arkadaş İdmangücünde oynuyordu. Konumuz futboldu ama sesimi bi türlü ulaştıramıyordum bağırarak anlatıyordum.

- Ula dedim futbol nankör bi meslek 10 yıl top oynarsın. ...... nın birisi ayağını kırar diyecektimki .... nın birisini söylerken ses aniden kesildi. tabi bütün gözler bu bağırarak konuşan arkadaşın üzerine çevrildi. ( yani benim) ......

o gün bu gündür diskoya gitmemeye karar verdim

[Badaloğlu]

Hangisinden başlasam bilmiyorum ki...

90'lı yılların başları...Mevsimlerden yaz, tabi Vakfıkebir'de denize giriyorduk.O yıllarda Ruslar'ın bolca ülkemizde ticaret için geldiği yıllardı.Biz kendi halinde denizin keyfini çıakrırken yolun kenarında bir Lada Nıva (Rus markası) jeep durdudurdu ve araçtan 2 erkek, 1 bayan indi ve bizim az ilerimizde denize girmeye başladılar.Tabi bizde de bir geyik başladı, bunlar Rus mu?yoksa yoldan geçen yolcu mu? diye iddialaşmaya başlamıştık.

Bu arada kulakları çınlasın çok sevdiğim şimdi doktor olan Burak kardeşimde bu olaya kendini kaptırmıştı.Aslında biz olayın farkındaydık ama onu gaza getirmek için yok canııımmm bunlar kesin Rustur.Diğer arkadaşımda yok yahu ne Rus'u?Türk bunlar geyiği gırla gidiyordu...

Burak, ısrarlarımıza dayanamayarak: ''ben bu işin aslını öğrenirim'' dedi.Kalktı ve onların yanlarına doğru gitmeye başladı.Bizde oturduk seyrediyoruz.Burak, bunların yanlarında bir iki tur attı,önce cesaret edemedi.Konuşmalarını dinleyeyimde hangi milletten olduklarını anlayayım diye düşünmüş.Ama işi çözememiş.Sonra onlara doğru yöneldi ve birşeyler söylemeye başladı.Bu arada oradaki Rus'a benzeyen erkek bizimkini kovalamaya başladı.Bu kaçıyor o kovalıyor.Yakalayamadı tabi,bizim yanımıza yüzü gözü kıpkırmızı,pancar gibi olarak geldi.

-Ne oldu ula? dedik ama gülmekten gözlerimizden yaş geldi artık.Burak adama:- Rusmusunuz? diye sormuş adamda bu lafa çok kızmış...
-Ulan beni benzetecek başka bir millet bulamadınız mı? diye bunu kovalamış!...Hala daha onu görüce gülerim...

[Kamil Çakmak]

Ticaret lisesi 1. sınıfta idim. Müdür yardımcısı hasan hoca aynı zamandada muhasebe dersimize geliyordu.

Birgün dediki: "çocuklar beni nasıl bilirsiniz. Beni nasıl tanıyorsanız herkez akşam eve gidince kağıt alsın ve yazsın. Yarın gelirken getirirsiniz. isminizi yazmayabilirsiniz. Bende kendimi, size karşı tavırlarımı biraz daha tanımak görmek isterim" dedi.

Hasan hoca çok disiplinli ve kaddar aynı zamandada çok duygusal şeker gibi bi adamdı aslında

Bende başladım hocayı eleştirmeye, ama hiç iyi yönünü değil tabi. Hep kötü yönlerini. Hatırladığım kadarı ile en belirgin düşüncelerim şöle idi.

"Hocam sen kız öğrencilere erkek öğrencilere nazaran fazla iilgi gösteriyorsun. Hatta kız öğrencilere bakışın hiç hoş görünmüyo. Hababam sınıfı hocaalırını andırıyor. Ayrıca her öğrenciyi aynı sevmiyorsun aynı değeri vermiyorsun. Öğrenciler arasında ayırım yapıyorsun"

Yazıyı bitirdim ertesi gün okula geldik ama yazıyı bulamıyorum. Okul müdürü edebiyat dersimize geliyordu. Oda ödev vermişti ve o gün edebiyat ödevleride teslim ediliyordu. Müdür yardımcısına yazdığım eleştiri yazısını müdüre vermemiz gereken edebiyat ödevinin arasına koymuşum yanlışlıkla. Ama ben farkında değilim kayıp olarak biliyorum hala.

Bi ertesi gün Müüdür beni odasına çağırttı. bayada merak ettim acaba niye diye.

Odasına girdim. elinde benim eleştiri yazım. Ama elleri titriyor. Ağzında sıgarası bile titriyor müdür beyin.
Müdür bey" Kamil sen ne zaman benim kız öğrencilerine yanlış baktığmı gördün nasıl böle düşünürsün"

O andaki halimi siz düşünün artık. Müdür beyin titremesi durdu. benim titremem başladı.

" Hocam, hasan hoca bizden böle bi yazı istemişti.yanlışlıkla sizin ödevlerinizin arasına koymuşum" dedim.
Ama hala da titriyordum korkudan.
Ayrıca dayakda yemedik.

Daha sonra Müdür bey, Eleştiriyi alan Hasan hocaya durumu aynen aktarıyo. İsmimi vererek tabi. Sonra hasan hoca beni yanına çağırıyo. Ne dedğini tahmin edersiniz heralde.
ondandoa özür diledim tabiii. ama dayak yine yemedim:

Şimdi Müdür beyi gördükçe hep o anı hatırlarım

[cemilsezgin]

eski çalıştım firmada ordu adliyesine arızaya gittim ben hemen işi halledip orduda gezecem ya baş savcı geldi bu işlemi yaparken elektrik kesintisi olmayacak dime duruşmalar var dedi bütün yazılanlar silinir dedi bende yok savcım katiyen öyle bişi olmayacak savcı sordukca ben yok diyorum ınput yerine output mandalını çevirince güm bütün adliye elektriksiz savcının bana dediklerini hiç anlatmayayım isterseniz.
rezillik diz boyu nerde orduda gezmek ilk otobüslle ankara kaçış

[ilhan]

...
-Ne oldu ula? dedik ama gülmekten gözlerimizden yaş geldi artık.Burak adama:- Rusmusunuz? diye sormuş adamda bu lafa çok kızmış...
-Ulan beni benzetecek başka bir millet bulamadınız mı? diye bunu kovalamış!...Hala daha onu görüce gülerim...

Offf sabahın 06:25'inde ne güldüm ya =)))))))))

[Faik Yılmaz]

havaalanında 1 yıl staj yaptım. Uçakların kalkmasına yakın Rus , Gürcü kadınları uçaklara akın eder İstanbula gitmek için.( Genellikle isimleri tatyana , olga. swetlana gibi isimlerden oluşur) böyle yoğun bir günde milleti uçağa yetiştirmeye çalışıyorum. acele acele bilet kesiyorum.

gelenlere hemen
- give me your passport please diyorum hazır edincede hemen biletini kesiyorum.

neyse yoğun çalışmadan sonra bayanları bitirdim. Son olarak bi bayan geldi eli yüzü çok ağır makyajı ile turist olduğunu belli ediyordu. hemen acele ile onada

- give me passport please dedim....

- ne pasaportu ben türküm cevabı karşısında nasıl bir hale geldiğimi tahmin edersiniz....

[Badaloğlu]

Sene 1992, İskenderun'da acemi birliğinde askeriz.Gırgır -şamata o biçim eğleniyoruz.Ne kadar makara adam varsa bizim koğuşta...Gece derslerimizde oluyor tabi,anfiye çıkıyoruz,çavuş-onbaşılar bize ders veriyorlar.Malum askerde ''arazi olmak'' diye bir tabir vardır.Askerlik yapanlar bilirler,Yani arazi oldum dedin mi? anlaki yapılacak bir işten-görevden-eğitimden kaytarmışsın demektir.

Bizim takım çavuşu o gece dersten erken ayrıldı.Bizi başka takım çavuşuna teslim etti.Dersten sonra koğuşa gitmemiz gerektiğini diğer çavuşa söylüyordu.Bizim çavuşun gece nöbeti olduğu için dersi erken bırakmak zorundaydı.

Tabi bizde bu sırada çaktırmadan bizim çavuşu dinliyoruz.Kafamızda zaten ampuller yanmıştı.Arkadaşlar bu akşam erkenden koğuşla gidip makara yapıp,yatağa uzanma planlarını kimse konuşmasa bile, bakışlarla birbirimize zaten ifade etmiştik.

Bizim çavuş gittikten sonra bizde teker teker koca amfiden arazi olmaya başlamıştık.5-6 arkadaş şen şakrak koğuşun yolunu tuttuk.Bir güzel soyunduk,eşofmanlarımızı giydik,lavaboda elimizi-ayağımızı yıkayıp tam yatağa uzanacaktık ki!!! birde ne görelim? bizim çavuş tam techizatlı nöbete gitmek için karşımızda durmuş bize bakıyor.Koğuşta bir şey unutmuş geri gelmiş ve bizide yakalamış oldu.Ondan sonrası ranza altı anlayacağınız.Koğuşta yatamadığımıza mı yanarsın, dersten erken kaçıpta bir işe yaramadığına mı yanalım,yoksa ranza altı koğuşta süründüğümüze mi yanalım

[oflubektas]

Göztepe,gece saat 22.00 suları... Eski işyerimin caddeye bakan köşesindeki büfenin önündeyim. Hem büfeci arkadaşla sohbet ediyor, hem de 1-2 öteberi alıyorum. Derken caddenin karşı tarafına siyah renkli, film camlı lüks bir araba yaklaşıyor ve içinden çizgili takım elbiseli, gömlek yakaları yukarı kalkık, 20'li yaşlarda 2 kişi iniyor. Ben de büfeciye dönerek "Kim lan bu Kurtlar Vadisi kılıklı dallamalar?" diyerek gelenlere gözlerimi dikiyorum.

Büfecinin cevabı: "Onlar benim biraderler oluyor da"
Hiçbir şey söylemeden dumur bir vaziyette mekandan uzaklaşıyorum

[lazkızı6161]

arkadaşlarla sinemaya gitmiştik sinema salonundada sadece biz başka kimse yok bizde kimse yok diye sesli sesli sesli konuşuyoz falan derken film araya bizde kalktık salonda bağrıyoruz kavga ediyoruz şakalaşıyoruz bi arkadaşta koltuğun üstüne çıktı o çıkarda biz çıkmazmıyız hepimiz çıktık tabi arkamızı bi döndük adamın biri bize bakıyo...

[Mayls]

arkadaşlarla sinemaya gitmiştik sinema salonundada sadece biz başka kimse yok bizde kimse yok diye sesli sesli sesli konuşuyoz falan derken film araya bizde kalktık salonda bağrıyoruz kavga ediyoruz şakalaşıyoruz bi arkadaşta koltuğun üstüne çıktı o çıkarda biz çıkmazmıyız hepimiz çıktık tabi arkamızı bi döndük adamın biri bize bakıyo...

Benimde basima benzer bi durum geldi. Filmin son günleriydi. Bi arkadasla gittik. Salonda bi biz vardik. Koltuklara falan ciktik. Sonra arkadas cola sisesini salladi salladi sonra acti. cola hep koltuklara döküldü. meger arka siralarda görevli birisi varmis disari atti bizi 1 yil sinamaya girmemizi yasakladi

[LazAnisT]

Halk müziği sanatcısı Neşat Ertaş yurt dışından yeni gelmiş ve türkiyede ilk

konserini verecekti.Bizde arkadaşlarla organize olduk kendi aramızdada bu

adam türkiyede fazla tanımıyor konserinde kimse olmaz herkes eşe dosta

haber versinde konserinde kalabalık yaratalım filan diyoruz.Yaklaşık 50 kişi

kadar lolduk.Konser harbiye açık havada idi bizde taksimde zaman geçirmeye

başladık tam konser saati geldi oraya doğru yürümeye koyulduk.Konser

alanına geldiğimmizde gözlerimize inanamadık dağ taş insan dolu ağaçlar

tepeler her taraf insan kaynıyor.Tanınmıyor zannetiğimiz adamın konserine

giremedik ve geri döndük.Tabi inanaılmaz derecede mutlu şekilde