Türkiye Ligleri Transfer Dosyası

[mehmet_35]

süperligde Bjk yine hizli bir giriş yapmış tansfere SerKan ve AdNaN la başladık bakalım sırada kim veya kimler var.

[Şuayip Aydın]

sadece ve sadece avupa ile ilgi haberleri buraya yazalımmm



O bir rekor adamı: Van Nistelrooy!..




Avrupa liglerinde bir sezon daha geride kalmak üzere... İspanya ve Almanya dışında şampiyonların belli olduğu Avrupa’da gol kralları da taçlarını giymeye hazırlanıyor... Bu sezon gol kralları geçen yıllara nazaran cimri davranırken; Hollandalı Ruud Van Nistelrooy, 3 ayrı ülkede gol kralı olarak bir ilke imza atmak üzere...
Avrupa liglerinde geçen yılın kralları bu sezon kayıplara karışırken; Eto’o ve Henry, uzun süren sakatlıklardan dolayı yarıştan erken koptu. Drogba, Shevchenko’nun gelmesiyle gölgede kalmayıp İngiltere’de krallığa uzandı. 2006 Dünya Kupası’nın gol kralı Miroslav Klose, Bundesliga’da umduğunu bulamazken, bu isme Kuranyi ve Halil Altıntop gibi potansiyel kral adayları da eşlik edince zirve isimsiz Yunanlı Gekas’a kaldı. Golcülerin gol atmaktan çekindiği Fransa Ligi’nde krallık 13 golle gelirken; Serie A’da krallığı Totti göğüsledi. La Liga’da krallığa koşan Van Nistelrooy ise bu sezon taç giyerse kırılması zor bir rekora imza atacak.
Cezaalanı içinde topla buluşması sakıncalı oyuncular listesi yapılsa, Hollandalı Ruud Van Nistelrooy büyük ihtimalle ilk sırada yer alır. Hollanda’nın Oss şehrinde 1 Temmuz 1976’da doğan Nistelrooy, mahalle takımında libero olarak başladığı futbolda, önce hücuma yönelik ortasahaya, sonra ise asıl mevkisi olan forvete terfi etti. Futbolla birlikte tenis ve atletizmle ilgilenen Nistelrooy, 17 yaşında kesin kararını ‘futbol’ olarak verdi. Hollanda 2. Ligi takımlarından FC Den Bosch’ta 4 yıl oynayan Nistelrooy, 21 yaşında Heerenveen’e transfer oldu. Heerenveen’de forvet oynamaya başlayan Nistelrooy, hocasının “Bergkamp’ı dikkatle izle” tavsiyesine uyarak her hafta ünlü golcünün maçlarını seyretmek için 200 km yol yaptı.
Ruud, tarihe geçmek üzere
22 yaşına geldiğinde ise bu kez durağı PSV Eindhoven’di. 1998’de yaklaşık 7 milyon dolara PSV’ye imza atan Nistelrooy, aynı zamanda transferde bir rekor kırıyordu. Bu rakam, o zamana kadar iki Hollanda kulübü arasında gerçekleştirilen en yüksek transfer ücretiydi. İlk sezonunda 31 golle gol kralı olan Nistelrooy, aynı yıl milli takıma kadar yükseldi. 2001’de 19 milyon poundluk rekor bir ücretle Manchester United’a transfer olan Hollandalı golcü, ilk 7 hafta rakip fileleri havalandıramadı. Daha sonra gollerini sıralamaya başlayan Nistelrooy, sezonu 23 golle kapattı. 2002-03’ü ise 25 golle kral olarak tamamladı. Geçtiğimiz temmuzda Real Madrid’e transfer olan Nistelrooy’u M. United’dan Ferguson’la ters düşmesi kopardı.
Geçen yılın İspanya gol kralı Samuel Eto’o’nun sakatlanıp sahalardan 3 ay uzak kalmasıyla yarışta biraz olsun rahatlayan Nistelrooy’un rakipleri Real Zaragozalı Milito, Sevillalı Kanoute ve Barcelonalı Ronaldinho idi. Son haftalara yaklaştıkça Nistelrooy, 21 golle krallıkta ilk sırada yer alırken; Milito ve Kanoute 19, Ronaldinho da 18 golde kaldı. Gol krallığının güçlü adayları Forlan, Morientes ve David Villa ise gerilerde kalarak beklentileri boşa çıkardı. Nistelrooy, Hollanda Ligi’nde iki, İngiltere Ligi’nde de bir kez krallık sevinci yaşamıştı. Hollandalı golcü, bitimine 4 hafta kalan İspanya Ligi’nde de zirvede yer alırsa, üç ayrı ülkede gol kralı olan ilk futbolcu olarak tarihe geçecek.
İngiltere, Almanya, İtalya ve Fransa
Şimdi de diğer önemli liglerdeki gol krallığı yarışına bir göz atalım. Geçen hafta sona eren Premier Lig’de mutlu sona Manchester United ulaşırken, Ada futbolu bu sezon kaliteli golcü eksikliği yaşadı. Henry’nin sakatlığı, Shevchenko’nun uyum sorunu derken geriye Drogba ve Rooney gibi isimler kaldı. Saha, Crouch, Kuyt, Darren Bent, Van Persie, Owen, Doyle, Yakubu ve Anelka gibi golcüler suskun kalırken, Drogba 20 golle zirvede yer aldı. Blackburn’den Benni McCarthy sezonu 18 golle 2. bitirdi. Manchester United orta sahasının yıldız ismi Ronaldo ise 17 golle forvet oyuncuları Saha (8) ve Rooney (14)’i geride bıraktı.
Bundesliga’da ise potansiyel gol kralı adayları olarak Roy Makaay, Klose, Kuranyi ve Halil Altıntop rakiplerine göre bir adım öne çıkıyordu. Fakat kimsenin beklemediği Yunanlı bir oyuncu krallıkta zirveye çıktı. Bochum’da top koşturan Gekas, 21 gol atarak 16 golü bulunan Makaay (B. Münih) ve Frei (B. Dortmund) ile 15 golü bulunan Kuranyi’yi geride bıraktı. Son haftası oynanacak olan ve Stuttgart ile Schalke’nin nefes nefese şampiyonluk mücadelesi verdiği Bundesliga’da Gekas yüzde 99 gol kralı.
Serie A’da bu sezon krallıkta tam bir Totti rüzgarı esti. Geçen yılın kralı Luca Toni biraz tutuk kalınca, İnterli İbrahimoviç, Adriano ve Crespo da golleri aralarında paylaşınca, ortasahadan bozma forvet Totti 22 golle krallıkta ilk sıraya yükseldi. Totti’yi Livorno’dan Lucarelli 18 golle takip etti. Sakatlığından dolayı sezonu erken kapatan İbrahimoviç 15 golde kaldı.
Fransa Ligi bu sezon oldukça fazla 0-0 ve 1-0’lık maçlara sahne olunca, kral adayları da rakip fileleri havalandırmada sıkıntı yaşadı. Fransa Ligi tarihinde ilk kez gol kralı 15 gol barajını geçememe durumuyla karşı karşıya. İsviçreli Frei Bundesliga’ya transfer olunca, krallıkta en güçlü aday olarak geriye geçen yıl ligi 21 golle tamamlayan Portekizli Pauleta kalmıştı. Geçen yılı mumla aratan Pauleta 12 golde kalırken, Valenciennes’ten Sevidan 13 golle krallıkta ilk sırada.
Son olarak, Hollanda Ligi’nde Brezilyalı Afonso Alves krallığa 34 golle ulaşırken, Avrupa liglerinin en golcü ismi oldu. Heerenvenli Alves’in adı Barcelona ve Chelsea ile anılıyor. Transfer yalanlarına başlayan gazetelerimiz de onun ismini zikretmeye başladı.
İKİ FARKLI ÜLKEDE KRAL OLANLAR
John Charles (İngiliz): Leeds United (1957-38 gol), Juventus (1958-28 gol)
Van Basten (Hollandalı): Ajax (1984-28 gol, 1985-22 gol, 1986-37 gol, 1986-31 gol), Milan (1989-19 gol, 1992-25 gol)
Romario (Brezilyalı): PSV Eindhoven (1989-19 gol, 1990-23 gol, 1991-25 gol), Barcelona (1994-34 gol)
Marcio Amoroso (Brezilyalı): Udinese (1999-22 gol), B. Dortmund (2002-18 gol)
Christian Vieri (İtalyan): Athletico Madrid (1998-24 gol), İnter (2003-24 gol)
Ruud Van Nistelrooy (Hollandalı): PSV Eindhoven (1999-31 gol, 2000-29 gol) - Manchester United (2003-25 gol)
Sporvizyon

[Şuayip Aydın]

İmkansızları başaran adam: Kaka!..



UEFA Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Milan’ın başarılı oyuncusu ve adidas’ın global sembollerinden biri olan Kaka, Liverpool galibiyeti ile adeta “imkansız yoktur'' felsefesini bir kez daha kanıtladı...
Atina’da Milan ve Liverpool takımları arasında gerçekleşen Şampiyonlar Ligi Final maçını 2 – 1 skor ile alan Milan’ın yıldız futbolcusu Kaka bir imkansızı daha başardı.
adidas, 2004 yılında Muhammed Ali’nin başarı hikayesi ile başlattığı, 2007 yılında ise yeni bir soluk getirdiği global marka kampanyası ‘Impossible is Nothing’i, bir zamanlar olanaksız olarak gördükleri hedeflere ulaşmaya çalışan ve bunu başaran gerçek insanların hikâyeleriyle bireyselleştirerek anlatıyor. Milan’ın başarılı oyuncusu Kaka da adidas’ın diğer tüm profesyonel sporcuları gibi kendi imkânsız hikâyesindeki en önemli anı, kendi çizimleri ile resmediyor.
Kampanyaya katılan ünlü sporculardan Kaka’nın imkansız hikayesi ise en dikkat çekici öykülerden biri olarak ön plana çıkıyor. Küçük yaşlarda futbol oynamaya başlayan ünlü yıldız, henüz kariyerinin başındayken büyük bir kaza geçiriyor. 15 yaşında havuza düşerek boynunu kıran Kaka, hayati bir tehlike atlatıyor. Boynundaki dayanılmaz ağrıyı önemsemeyen Kaka, kazanın ardından birkaç gün antrenmanlarına devam ediyor. Doktorlara, inatla kötü bir şeyi olmadığını söyleyen Kaka, durumunun ciddiyeti ile ilgili kendisine anlatılanlar karşısında şaşkına dönüyor. Sağlık durumunun gerçekten de kötü olduğunu bu açıklamalar sonrasında kavrayan Kaka, Tanrı’ya olan inancına sığınıyor. Bu inanç ile iki ay gibi kısa bir sürede sağlığına kavuşan Kaka, Sao Paulo gibi önemli bir takımda profesyonel olarak futbol oynamaya başlıyor. Takımda sergilediği futbolu ile kısa sürede yükselen Kaka, yakaladığı birçok başarının ardından önce Brezilya’da ardından da Dünya Kupası’nda mücadele ediyor. Başarılı oyunculuğu sayesinde Avrupa’nın önde gelen takımlarına transfer olan Kaka için artık tek bir imkansız kalıyor. O da Şampiyonlar Ligi Kupası’nı kaldırmak. Tanrıya olan inancı ve futbol aşkı sayesinde umudunu hiç yitirmeyen ve birçok imkansızı gerçekleştiren Kaka yine bir adidas takımı olan Liverpool karşısında, takımı Milan ile birlikte Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu’nu elde ederek hayalindeki bir imkansıza daha ulaşmayı başarıyor.
Kaka, Impossible is Nothing’ kampanyasında çizimini yaptığı imkansız hikayelerinde ise; hayatında önemli gördüğü dönüm noktalarıyla birlikte Atina’da kazandığı 2007 Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu’nun başarısını resmediyor.

[Külünkoğlu]

Güzel kardeşim başlık açıyorsun. Başlık da ne yazmışsın nasıl yazmışsın hiç bakıyormusun ?

[Şuayip Aydın]

Güzel kardeşim başlık açıyorsun. Başlık da ne yazmışsın nasıl yazmışsın hiç bakıyormusun ?

abi yanliş lık oldu duzeltıyom onları ben

[Şuayip Aydın]

Lampard Chelsea'yi bırakıyor!..




Chelsea kulübüyle anlaşma sağlayamayan Frank Lampard’ın son derece isteksiz olsa da takımıyla yollarını ayıracağı bildirildi...
Chelsea’nin orta saha yıldızı Lampard yeni sezon için takımıyla kontrat üzerinde uzlaşamayınca hangi takıma transfer olacağı söylentileri yayılmaya başladı. Chelsea kulübünden bir köstebeğin konuyla igili olarak bir İngiliz gazetesinde yaptığı açıklama bu söylentilere son noktayı koydu.
Chelsea’den istemeden ayılmak zorunda kalan Lampard’ın Barcelona, Real Madrid veya Juventus takımlarından birine transfer olacağını belirten köstebek sözlerine şöyle devam etti: ‘Chelsea Frank’i tutmak için beklenmedik bir atak yapmazsa yıldız futbolcuyla Chelsea’nin yolları ayrılacak gibi gözüküyor

[Şuayip Aydın]

Beckham, Emre ile takım arkadaşı mı oluyor?..





Dünya futbolunda bir marka haline gelen David Beckham, 1 yıllık bir aranın ardından yeniden milli takıma çağrılırken, Ada’nın yüksek tirajlı gazetesi The People ünlü oyuncunun Newcastle’a gideceğini yazdı...
Beckham’ın LA Galaxy ekibine gitmesini 1 yıl erteleyeceğini ifade eden The People, menacer Sam Allardyce’ın İngiliz futbolcuyu kesinlikle kadrosunda görmek istediğini ve görüşmelerin sürdüğünü iddia ett

[Şuayip Aydın]

Yıldıray resmen Stuttgart'ta!..



Sezon başından beri transferi hakkında bir sürü iddia ortaya atılan Yıldıray Baştürk, noktayı koydu... Hertha Berlinli milli futbolcu, Bundesliga'nın şampiyonu VfB Stuttgart'a transfer oldu...
VfB Stuttgart Kulübü tarafından bugün yapılan açıklamada, Yıldıray'ın, uzatma seçenekli 3 yıllık bir sözleşmeye imza attığı bildirildi.
VfB Stuttgart Teknik Direktörü Armin Veh, yaptığı açıklamada, ''Tam istediğimiz bir oyuncuydu. Yeni takımına kısa sürede uyum sağlayacağına inanıyorum'' dedi.

[Şuayip Aydın]

Tugay'a müthiş teklif!..



5 Haziran'da Almanya'da Brezilya ile oynanacak özel maçla milli takım kariyerine son verecek olan Tugay Kerimoğlu'na, forma giydiği İngiltere'nin Blackburn Rovers takımından müthiş bir teklif geldi...
36 yaşındaki yıldız futbolcuyla sezon bitmeden gelecek yıl için bir yıllık daha sözleşme imzalayan İngiliz kulübünün, Tugay'ı gelecek yıllarda da bırakmaya niyetli olmadığı ve tecrübeli oyuncuya menajer - oyuncu olarak görev yapması için teklif götürdükleri öğrenildi.
Tugay'ın kendisine iletilen bu teklifle büyük onur duyduğu ve kabul ettiği bildirilirken, önceki gün milli takım kampını ziyeret eden yıldız oyuncu, futbolda jubile yapma gibi bir düşünceyi hiçbir zaman benimsemediğini ve futbolu bıraktıktan sonra da Türkiye'ye dönmeyeceğini açıkladı.
Jübileye sıcak bakmıyor
Tecrübeli oyuncu, "Jübile olayına pek sıcak bakmıyorum. Örneğin, jübile yapılacaksa ve buradan elde edilecek gelirin eğitime kullanılması halinde bunu seve seve yaparım" ifadelerini kullandı.
Tugay, "Galatasaray'a dönme gibi bir şey söz konusu olamaz. İngiltere'de mutluyum ve orada yaşamaya devam edeceğim. Hayatımda hiçbir zaman keşke şunu yapsaydım ya da keşke yapmasaydım gibi bir düşüncem olmadı. Zaten öyle yapıyorsanız hata yapmışsınız demektir. Yıllardır kafam rahat olarak huzur içinde yurt dışında oynuyorum" dedi.

[Şuayip Aydın]

Almanya'nın kralı Diego!..




Bundesliga’da ‘Yılın Futbolcusu’ Werder Bremen’in başarılı orta saha oyuncusu Diego seçildi...
Alman Kicker Dergisi tarafından 268 futbolcunun katıldığı oylamada, Brezilyalı Diego oyların yüzde 50.7’sini alarak ilk sıraya yerleşti. İkinci sırayı Theofanis Gekas alırken, üçüncü ise Mario Gomez oldu.
Öte yandan Almanya Ligi’nde iyi bir sezon geçiremeyen Bayern Münih’in İngiliz oyuncusu Owen Hargreaves’in Manchester United’a imza attığı öğrenildi.

[Şuayip Aydın]

Dökülen yıldızlar !!!



Golleri, pasları, oyuna güzellik katan hareketleri ve kurtarışlarıyla bir dönem dünya futboluna damgasını vuran isimler, tek tek uluslararası futbol arenasından çekilerek milli formayı giymeme kararı aldı...
Özellikle geçen yaz Almanya'da düzenlenen Dünya Kupası'nın ardından milli takımlarını bırakma kararı alan futbolcuların, forma giydikleri dönemde tüm futbolseverlerin yakından tanıdığı ve izlemekten keyif aldığı isimler olması dikkat çekiyor.
Belli bir yaşa gelmeleri veya çeşitli nedenlerle ülke milli takımını bırakan yıldızlar arasında Almanya'nın ünlü kalecisi Oliver Kahn, Brezilyalı Juninho, serbest vuruşlarıyla tanınan Roberto Carlos, Portekiz futbolunun yetiştirdiği en önemli isimlerden Luis Figo, Fransa'dan Lilian Thuram ve kaleci Fabien Barthez, Çek Pavel Nedved ve Boşnak Hasan Salihamidzic gibi birbirinden ünlü futbolcular yer alıyor.
1998 yılında Fransa'da oynanan Dünya Kupası ve ardından Güney Kore-Japonya ortaklığında gerçekleştirilen 2002 Dünya Kupası'nda milli takımlarını başarıdan başarıya koşturan yıldız futbolcuların milli takımlarını bırakması ise bir dönemin sonu anlamına geliyor.
Bu ünlü isimlerin yanı sıra yine bir dönem Avrupa futbolunun en çok konuşulan futbolcuları arasında gösterilen, Henrik Larsson, Dado Prso, Thomas Gravesen, Juan Roman Riquelme, Dida gibi futbolcularda bu sezon milli takımdan emekliliğini isteyenler arasında bulunuyor.
EN ÇOK KAYBI BREZİLYA VERDİ
Milli takımlar düzeyinde uluslararası karşılaşmaları en çok futbolcusu bırakan ülke Brezilya oldu. 2006-2007 sezonu içinde AC Milan'ın kalecisi Dida, Real Madrid'ten Roberto Carlos, Olimpique Lyon'dan Juninho ve Palmeiras'tan Marcos “sambacılar”ı yalnız bırakma kararı aldı. Brezilya'yı yine 4 futbolcusunu emekliye ayıran Avustralya Milli Takımı izledi. Çek Cumhuriyeti'nden 3 futbolcu ayrılırken, Fransa, Portekiz ve Hırvatistan Milli Takımları ise yine bu dönemde 2 yıldız futbolcusuyla vedalaşmak zorunda kaldı.
İşte bu sezon içinde dünyanın en ünlü futbolcularından milli takımlarını bırakanlar:
Brezilya: Dida, Juninho, Roberto Carlos, Marcos
Avustralya: Zeljko Kalac, Tony Vidmar, Stan Lazaridis, Tony Popovic
Çek Cumhuriyeti: Karel Poborski, Pavel Nedved, Vratislav Lokvenc
Fransa: Fabien Barthez, Lilian Thuram
Hırvatistan: Dado Prso, Tomislav Butina
Portekiz: Luis Figo, Pedro Pauleta
Sırbistan: Dragoslav Jevric, Nenad Jestrovic
Almanya: Oliver Kahn
İsveç: Henrik Larsson
Bosna Hersek: Hasan Salihamidzic
Danimarka: Thomas Gravesen
Sırbistan: Dragoslav Jevric, Nenad Jestrovic
Arjantin: Juan Roman Riquelme
Yunanistan: Theodoris Zagorakis

[Şuayip Aydın]

İspanya bu takası konuşuyor!..




İspanyol spor gazetesi Marca, İngiltere'nin Arsenal kulübünün, Samuel Eto'o'yu transfer etmek için Barcelona'ya 25 milyon Avro ve Fransız golcüsü Thierry Henry'i teklif ettiğini yazdı...
Gazetede bu yazın en ''bomba transferi'' olarak verilen iddiada, Arsenal Teknik Direktörü Arsene Wenger'in, Etoo'yu gelecek sezon için kesinlikle istediği ve Barcelona kulübüyle pazarlıkların başlatıldığı kaydedildi.
İspanyol gazetesi, açıklamalarında argo sözler kullanan ve her seferinde kulüp yönetimi ve takım içinde huzursuzluklara yol açan ifadeler kullanan Etoo'nun ayrılmasına Barcelona kulübünün sıcak baktığını ifade etti.
Barcelona'da kendini en gözde ve sembol futbolcu olarak görmek istediği belirtilen Etoo ile Ronaldinho arasında yaşanan rekabetin takıma da olumsuz yansıdığı, genel olarak futbolcuların Ronaldinho'dan yana olduğubelirtiliyor.
Diğer transfer iddialarında, Real Madrid'in geçen sezondan beri peşinde koştuğu, ancak Milan'ın satmayacağını kesin bir dille açıkladığı Brezilyalı Kaka'nın ismi yeniden gündeme geldi. AS gazetesi, Real Madrid kulübü başkanı Ramon Calderon'un Kaka için 60 milyon Avro ayırdığını ve kulübün futbol şube müdürü Pedra Mijatoviç'in Kaka konusunu görüşmek üzere dün Milano kentine gittiği yazdı.

[Şuayip Aydın]

Abramovich para saçacak!..



İngiltere Premier Ligi'nde bu sezon şampiyonluğu Manchester United'a kaptıran FC Chelsea'nin sahibi Rus milyarder Roman Abramovic, artık daha fazla para harcamayacağı yönündeki yorumları yalanlayarak, takımda her şeyin aynı kalacağını söyledi...
Moskova'da yayın yapan Ekho Moskvy radyosuna açıklamalarda bulunan Abramovic, şampiyonluğu kaçırmasının ardından artık Rus milyarderin kesenin ağzını kapattığı ve Frank Lampard, John Terry gibi yıldız oyuncuların FC Chelsea'den ayrılacakları yönündeki İngiliz medyasının iddialarını yalanladı.
''Bunun hiç bir mantığı yok'' diyen Abramovic, ''Her şey aynı kalacak. FC Chelsea ile ilişkim şimdiye kadar değişmedi ve şu andan sonra da değişmesini istemem'' ifadelerini kullandı.
2003 yılında İngiliz kulübü satın almasının ardından transfere 500 milyon dolar gibi bir para harcayan ve tüm uluslararası transfer piyasasını belirleyen Abramovic, geçen yıl Ukraynalı yıldız golcü Andriy Shevchenko'ya 56 milyon dolar ödeyerek İngiltere rekoru kırmıştı.
Forbes dergisinin yaptığı araştırmaya göre, 18.7 milyar dolar serveti bulunan Roman Abramovic, Rusya'nın en zengin iş adamı konumunda bulunuyor.

[Şuayip Aydın]

Bayern Luca Toni'yi bitirdi!..




Almanya Bundesliga takımlarından Bayern Münih, Fiorentina ve İtalya Milli Takımı'nın golcüsü Luca Toni'yi renklerine bağladı...
Bayern Münih'ten yapılan açıklamada, Luca Toni'nin 11 milyon avro bonservis bedeli karşılığında transferi konusunda anlaşmaya varıldığı bildirildi.
Almanya'da düzenlenen Dünya Kupası'nda kupayı kaldıran İtalya Milli Takımı'nın başarısında büyük payı olan golcü futbolcunun, Bayern Münih ile 2011 yılına kadar sözleşme imzalayacağı kaydedildi.
Bayern Münih Kulübü Başkanı Karl-Heinz Rummenigge, ''Bonservis bedeli tam olarak 11 milyon avro tuttu'' diyerek Luca Toni transferini taraftarlarına duyurdu. Son iki sezondur Fiorentina forması giyen Luca Toni, takımı adına 49 gole imza atmayı başarmıştı.
Bundesliga'da bu sezon istediği başarıyı yakalayamayan Bayern Münih, transfer için büyük paralar ayıracağını açıklamış ve henüz sezon bitmeden Hamit Altıntop, Jan Schlaudraff, Jose Ernesto Sosa ve Marcell Jansen gibi yıldızları kadrosuna katmıştı.
Alman takımın ayrıca bir dönem Galatasaray'da da forma giyen Fransız futbolcu Franck Ribery ile de ilgilendiği bildirildi

[Şuayip Aydın]

Nihat topu çok özledi!..




İspanya'nın Villarreal kulübünde şansız bir başlangıç yapan ve dizinden geçirdiği sakatlığın ardından 6 ay tedavi gören Nihat Kahveci, artık iyileştiğini belirterek, son 2 maçta takımına yardımcı olmak istediğini söyledi...
Dizindeki sakatlığı tamamen sona eren ve takımla birlikte antrenmanlara çıkan Nihat, bugün düzenlediği basın toplantısında, şunları söyledi: ''Gelecek hafta sakatlığımın 6. ayı dolmuş olacak. Bu oynamak için hazır olduğum anlamına gelir. Çok iyi durumdayım, birkaç haftadır takımla birlikte sorunsuz antrenman yapıyorum. Bundan dolayı memnunum. Kalan 2 maçta takımıma yardım etmek isterim.''
Teknik direktör Manuel Pellegrini ile durumu hakkında konuşma yaptığını kaydeden Türk futbolcu, ''Valencia maçından önce konuştuk. Milli maçlar dolayısıyla verilen bu arada daha da güçlenmem halinde durumumu tekrar gözden geçirebileceğini söyledi. İnşallah az da olsa oynayabilirim. Ama en önemlisi takımın kazanması çünkü buna ihtiyacımız var'' şeklinde konuştu.
Nihat, ''Umarım tekrar eski Nihat olarak dönebilirim. İnsanların beni tanıdığını ve aynı fikirde olduklarını sanıyorum. Hiç bir şey göstermek zorunda değilim. Umudum aynı oyunumla geri dönmek'' açıklamasında bulundu.
La Liga'da bitime 2 hafta kala Villarreal 7. sırada yer alırken, UEFA Kupası'na gelecek sezon doğrudan katılmaya hak kazanabilmesi için son maçlarını kazanıp ligi 5. veya 6. sırada bitirmesi gerekiyor.

[Şuayip Aydın]

İngilizler fark attı!..



Avrupa futbol liglerinin gelirleri bu sezon %9 arttı... Artışta en önemli rolü İngiltere, İtalya, Almanya, İspanya ve Fransa ligleri oynadı... Serie A ile arasındaki farkı açan Premier Lig yine zirvede yer aldı...
Deloitte'un Yıllık Futbol Finansmanı Araştırması yayınlandı. Avrupa liglerindeki futbol kulüplerinin finansal verileri incelenerek hazırlanan rapora göre geçen yıl olduğu gibi bu yıl da en yüksek kazancı 2 milyar Euro ile İngiltere Premier Ligi kulüpleri elde etti. İngiliz kulüpleriyle aralarındaki mesafe giderek açılan İtalya Serie A Ligi kulüplerinin geliri ise 1,4 milyar Euro düzeyinde kaldı.
Deloitte'nin Avrupa liglerinin futbol kulüplerinin finansal verilerini inceleyerek hazırladığı yıllık futbol finansmanı araştırmasına ilişkin raporunda, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da en yüksek kazancı 2 milyar avro ile İngiltere premier ligi kulüplerinin elde ettiği kaydedildi.
İngiliz kulüpleriyle aralarındaki mesafe giderek açılan İtalya serie A ligi kulüplerinin gelirinin 1,4 milyar avro düzeyinde kaldığı belirtilen raporda, bunu 1,2 milyar avro ile Alman Bundesliga ve 1,2 milyar avro ile İspanyol Primera Division'un, 900 milyon avro ile de Fransız Ligue 1 kulüplerinin izlediği aktarıldı.
Raporda, 2005-2006 sezonunda Avrupa'nın önde gelen beş ligindeki ciddi gelir artışının Avrupa liglerinin toplam kazancını 12,6 milyar avroya çıkardığı bildirildi. Araştırmanın futbol sektöründeki ticarileşmenin güçlenerek sürdüğünü ortaya koyduğuna dikkat çekilen raporda, Avrupa futbol liglerinin gelirlerinde bu sezon yüzde 9'luk bir artış olduğu belirtildi.
''2,5 MİLYAR AVROLUK TV ANLAŞMALARI İLE PATLAMA BEKLENİYOR''
Artışta Avrupa'nın önde gelen beş ligi olan İngiltere, İtalya, Almanya, İspanya ve Fransa'daki kulüplerin gelirlerindeki büyümenin önemli rol oynadığı vurgulanan raporda, gelecek sezon 2,5 milyar avroluk yeni TV anlaşmaları ile premier lig kulüplerinin gelirlerinde adeta patlama beklendiği bildirildi.
Avrupa'nın en büyük 5 liginde kulüplerin elde ettiği toplam gelirin 6,7 milyar avro düzeyine çıktığı, pazar paylarının ise yüzde olduğu ifade edilen raporda, UEFA Şampiyonlar Liginin merkezi yayın ve sponsorluk anlaşmalarından 600 milyon avro gelir elde ettiği, bu gelirin yüzde 72'sini oluşturan 437 milyon avronun grup elemelerini geçen 32 kulübe dağıtıldığı kaydedildi.
Raporda, 1995-1996 sezonunda İngiliz premier ligi ve İtalyan serie A liginin 450-500 milyon avro gelire, maç başına ortalama 30 bin seyirci gibi bir izleme oranına sahipken, premier lig kulüplerinin 2005-2006 sezonunda serie A kulüplerine 600 milyon avro fark attığı, İtalya'da maç başına ortalama seyirci sayısının 20 bin düzeyine düştüğü kaydedildi.
''TÜRK KULÜPLERİNİN AVRUPA KULÜPLERİNDEN ÖĞRENECEKLERİ VAR''
Raporun sonuçlarını değerlendiren Deloitte Türkiye Denetim Ortağı Ömer Tanrıöver, özellikle İngiliz kulüplerinin ortaya koyduğu gelir ve kar artışının futbol sektörünün ilerleyeceği yönü gösterdiğini vurgulayarak, ''Türk futbol kulüplerinin Avrupa'nın önde liglerinde mücadele eden kulüplerden öğrenecekleri çok şey var'' görüşünü aktardı.
Maliyetleri kontrol altında tutarken gelirleri ve karlılığı artıracak faaliyetlere ağırlık vermenin büyük önem taşıdığına dikkat çeken Tanrıöver, örneğin İngiliz premier lig kulüplerinin 1992-1993 sezonundan bu yana gelirlerinin yüzde 15'ini statlarını modernleştirmek ve stat gelirlerini azami düzeye çıkarmak için harcadıklarını belirtti.
Bunun yaklaşık 2,5 milyar avro düzeyinde bir yatırım anlamına geldiğine işaret eden Tanrıöver, statların bir bakıma futbol kulüplerinin vitrini olduğunu, kulüp yöneticilerinin daha kurumsal bir yaklaşımı benimsemesi gerektiğini ifade etti.

[Şuayip Aydın]

Karadağ FIFA üyesi!..



Sırbistan'dan ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Karadağ, Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği'nin 'FIFA' 208. üyesi oldu...
Zürih'te yapılan FIFA kongresinde alınan kararla Karadağ üyeliğe kabul edilirken, 2006 Dünya Kupası elemelerine Sırbistan ile birlikte giren ülkenin 2010 yılında yapılacak Dünya Kupası elemelerine tek başına katılabileceği bildirildi.
Geçen yıl haziran ayında referanduma giderek Sırbistan'dan ayrılan Karadağ'ın futbol federasyonu, ayrı bir ülke olarak tanınma isteğini daha önce FIFA'ya iletmişti.
Karadağ Futbol Federasyonu Başkanı Dejan Savicevic, “Küresel bir fenomen olan futbolun bir parçası olmaktan onur duyuyoruz. Bugün Karadağ, dünya futbolunun en genç üyesi olmuştur” dedi.
Karadağ, ocak ayı içinde de UEFA'nın 53. üyesi olarak tanınmıştı.

[Şuayip Aydın]

Blatter 4 yıl daha futbolun patronu!..



Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği 'FIFA' Başkanı Sepp Blatter, 207 ülke federasyonunun oyunu alarak, 4 yıllığına yeniden başkanlığa seçildi...
İsviçre'nin Zürih kentinde yapılan FIFA kongresinde başkanlık için tek aday olan Blatter, 207 ülke federasyonunun oyuyla yeniden başkan oldu. FIFA'ya üye tüm ülkelerin oyunu alan Blatter'in görev süresi 2011 yılında dolacak.
Nisan ayı içinde 66 ülke federasyonunun önerisiyle tek aday olarak seçimlere katılan 71 yaşındaki Blatter, ilk kez 1998 yılında dünya futbolunun patronu olmuştu. 4 yıl sonra Güney Kore'nin başkenti Seul'de yapılan seçimlerde de başkanlığa getirilen Blatter, 2011 yılına kadar devam etmesi halinde FIFA'nın 8. başkanı olarak 13 yıl aynı görevi yürütmüş olacak.

[Mayls]

Ada Basını'ndan transfer incileri

Mark Viduka Newcastle United'ta, Henry-Eto'o takası, Boulahrouz Bayern Münih'te, McClaren'in "Beckham şakası", Rafa Liverpool'da kalacak, Jonathan Woodgate gelecek sezona hazır..

31 Mayıs 2007, 10:13


Middlesbrough'yla sözleşmesi sona eren Avustralyalı golcü Mark Viduka Newcastle United'la anlaştı. The Sun

Arsenal Fransız golcüsü Thierry Henry'yi Barcelona'nın yapmaya hazırlandığı samuel Eto'o+17 milyon sterlin'lik teklif karşılığında bırakmaya kararlı. Daily Star

Chelsea'nin Hollandalı savunmacısı Khalid Boulahrouz 3.5 milyon sterlin karşılığında Bayern Münih'e satılacak. Daily Mirror

Brezilyalı efsane oyuncu Jairzinho İngiltere Milli Takımı Menajeri Steve McClaren'in Brezilya ve Estonya maçları için David Beckham'ı yeniden kadroya almasını "şaka" olarak değerlendirdi. The Sun

FA İngiltere B Milli Takımı'nın maçlarını Wembley Stadı yerine ülke geneline yaymayı planlıyor. Daily Mirror

Liverpool'un İspanyol Menajeri Rafael Benitez yeni patronlar Tom Hicks ve George Gillett'yle yaptığı görüşmeler doğrultusunda uzun yıllar takımın başında kalacak. Daily Mirror

Middlesbrough'nun başarılı savunmacısı Jonathan Woodgate geçirdiği diz ameliyatı sonrası gelecek sezona hazır olacağını iddia etti. Çeşitli

[Mayls]

Owen Manchester United'ta!

İngiltere Premier Lig Şampiyonu Manchester United, Bayern Münih'in İngiliz yıldızı Owen Hargreaves transferinin sonuçlandırıldığını duyurdu..

31 Mayıs 2007, 15:05

Manchester United, uzun süredir transfer etmek istediği Bundesliga ekibi Bayern Münih'in İngiliz orta saha yıldızı Owen Hargreaves'i sonunda renklerine bağlamayı başardı.

İngiliz ekibinden yapılan açıklamada, 25 yaşındaki yıldız futbolcunun transferi konusunda Bayern Münih'le anlaşmaya varıldığı bildirildi.

Hargreaves, ailesiyle birlikte tatilini geçirdiği Kanada'dan dönüşünde Manchester United'la beş yıllık sözleşme imzalayacak. İngiliz oyuncu 1 Temmuz'dan itibaren de resmen Manchester United'ın oyuncusu olacak.

Manchester United, 2006 Dünya Kupası Finalleri'nden beri Hargreaves'i renklerine bağlamak için girişimlerde bulunuyordu.

Manchester United Kulübü'nden daha önce yapılan açıklamada da Portekiz Ligi'nin yükselen değerleri Brezilyalı Anderson ve Portekizli Nani'yle her konuda anlaşıldığı belirtilmişti.

[Mayls]

Rafa gençleri topluyor!

İngiltere Premier Lig ekiplerinden Liverpool, MTK Macar Takımı'ndan genç Macar oyuncular Krisztian Nemeth ve Andras Simon'u renklerine bağladı..

28 Mayıs 2007, 18:18


Liverpool Teknik Direktör Rafael Benitez'in geçtiğimiz yılki 17 Yaş Altı Şampiyonası'nda izlediği 18 yaşındaki Nemeth ve 17 yaşındaki Simon, Anfield Road'a transfer oldu. 2 futbolcunun da belirli bir süre rezerv takımda forma giymeleri bekleniyor.

Benitez, Liverpool'a genç yetenekleri transfer ettirerek geleceğe yatırım yapılmasını istiyor.

Zira son olarak, Brezilya 20 Yaş Altı Milli Takımı Kaptanı Lucas Leiva, Gremio Takımı'ndan 5 milyon sterline transfer edilmişti.

[Vkgz]

Fox, 5.2 milyon euro verdi

Sadettin Saran, 4 milyon euro’ya haklarını aldığı İngiltere Premier Lig’ini 5.2 milyon euro’ya Fox’a sattı.

Bir süredir bu ihalenin sonucu TV sektöründe merakla bekleniyordu.

İhale, Fox’un elinde kaldı

[Mayls]

Fox, 5.2 milyon euro verdi

Sadettin Saran, 4 milyon euro’ya haklarını aldığı İngiltere Premier Lig’ini 5.2 milyon euro’ya Fox’a sattı.

Bir süredir bu ihalenin sonucu TV sektöründe merakla bekleniyordu.

İhale, Fox’un elinde kaldı

Hocam tam anlamadim. Premier League maclarini artik Fox'mu verecek

[Şuayip Aydın]

Fox, 5.2 milyon euro verdi

Sadettin Saran, 4 milyon euro’ya haklarını aldığı İngiltere Premier Lig’ini 5.2 milyon euro’ya Fox’a sattı.

Bir süredir bu ihalenin sonucu TV sektöründe merakla bekleniyordu.

İhale, Fox’un elinde kaldı

yani artık fox tv mı yayınlayacak ingiltere premier ligini

[Şuayip Aydın]

BOMBA budur!

Ada'nın devi Manchester United bombasını patlattı. Portekiz Ligi'nde top koşturan iki yıldız isim Porto'nun Brezilyalı futbolcusu Anderson ve Sporting Lizbon'lu Nani M.United'a transfer oluyor. M.United'ın resmi sitesi 'manutd.com'da yapılan açıklamada iki isim ile tamamen anlaşıldığı ve sözleşme imzalanacağı belirtildi. 19 yaşındaki, geleceğin Ronaldinho'su olarak gösterilen Anderson gelecek sezon Kırmızılar için savaşacak, futbolseverler bu yıldızı çok daha yakından görme şansı yakalayacak. Anderson U-17 Dünya Şampiyonası'nda Brezilya ile ilk kez futbolseverlerin gözleri önüne gelmiş ve Porto'ya transfer olmasıyla birlikte yıldız olmasına kesin gözüyle bakılmıştı.

Öte yandan Portekiz Milli takımında da oynayan Sporting Lizbon'un genç kanat oyuncusu, 20 yaşındaki gelecek vadeden futbolcu Nani de Old Trafford'da olacak. Tam adı Luis Carlos Almeida da Cunha, çağrıldığı isim Nani, Portekiz Milli Takımı'nda Ronaldo ile olan arkadaşlığını M.United'da devam ettirecek. Cristiano Ronaldo gibi kanatları çok etkili kullanan Nani'nin yıldız isimden tek farkı ten rengi.

Transfer sezonunun resmi olarak açılmasına günler kala Manchester United'ın bu iki isim ile anlaştığını açıklaması İngiltere'de ve Avrupa'da deprem etkisi yaratmış durumda. Premier League'in son şampiyonu M.United gelecek sezon için kadrosunu güçlendirme operasyonuna resmen başladı. ManU'da transferi bitme aşamasına gelen son isim ise B.Münih'in yetenekli futbolcusu Owen Hargreaves.

47 milyon avro!

Bu iki yıldızın M.United'a maliyetinin ise 47 milyon avro olduğu tahmin ediliyor. Sporting Lisbon kulübü Nani'nin transferi hakkında 25.5 milyon avroluk bir bonservis bedeliyle satışın gerçekleştiğini belirtirken, Porto ise Anderson'un bonservisinin ne kadara verildiği konusunda bir açıklamada bulunmadı.

Anderson Brezilya teknik direktörü Dunga tarafından gelecek ay Copa America'da Venezuela ile oynanacak karşılaşma için kadroya dahil edilirken, bu Cuma Wembley'de İngiltere ile oynanacak maçta ise aday kadroya alınmamıştı.

Kasım 2006'da editörlerimizden Esat DERGİ'nin 'Yeni Ronaldinho' olarak işaret ettiği ve yazdığı Anderson incelemesi için tıklayınız...

31.05.2007
Kaynak : Sporx.com dış haberler