Ýyi de ben karþý olduðumu söylemedim ki. Yararlý olsa ben karþý olsam ne olur olmasam ne... Ama deðil iþte. Buram buram arabesk bir yöntem. Bunun yenisi çýktý, mental danýþmanlar vs var. Ama bunu kim nerden bilecek? Bir yerde yabancý topçularla muhabbet ederken merak edip kulüp personelinden Ýngilizce konuþabilen kaç kiþi olduðunu sordum. Yok dediler. Sonradan akýllarýna geldi, bir bayan görevli varmýþ galiba. Teknik ekipte yok yani. Onu geçip özel bir isim söyleyerek sordum, "o ing konuþacaðýna biz Türkçe konuþuruz" dediler.
Yani durum þu: Teknik ekip "hade bakiim koçumm" dediðinde yabancýlar birþey anlamýyor. Zaten anlasalar da çeviren en iyi ihtimalle "come'n my ram" diyecek, yine anlamayacaklar Adamlarý al, dilinden anlama, ver bi futbol fukarasýnýn eline, sabah akþam devlet parasýz yatýlý okulunun yatakhanesinde kalsýnlar, sonra disiplin de. Daha önce de yazmýþtým, Ajax'ýn altyapýsýnda Freud okumuþ adam Ziya'nýn kampýnda nasýl kalsýn Allah aþkýna?
Neyse, uzun konu. Katýlmayanlar olabilir. Ben takýmýn baþýnda yarýn futbol yasaðý konulursa iþsiz güçsüz sap gibi ortada kalmayacak bir hoca istiyorum artýk. Türkü söylemesine bile razýyým, sanattan anlayan adamýn kafasý çalýþýr, naiftir. Trabzonspor elin bejeka'lýlarýný rehabilitasyon merkezi deðil, olmamalý. Stephanov'la oturunca yarým saat Gaudi'den, Shania Twain'den, copy koyun Dolly'den konuþuyorsun. Adam NoviSad'dan gelmiþ, hayat 1'de baþlýyor. Öteki Amsterdam'dan. Biz akþam 10'da falan dýþardaydýk, Murat "daha erken, çok tenha" demiþti, hiç girmeyelim (Muratcým, tekrar saol, saygýlar )Þimdi adama anlat bakalým adam kazanmak için niye kadro dýþý býrakýlýr, haftanýn 3-4 günü kamp nedir?
Komik komik iþler, hiç yoktan yine sinirlerim tepeme çýktý. Herkese peygamber sabrý diliyorum...