Şu anda bulamadım kaynağını, yine Cenk Yaltırak'ın beyanı şu şekilde : Bilim üzerine düşeni yapmıyor.
Kendisini de eleştirdiği bu beyanın gerekçesi şu,
Depremin gerçekleştiği bölgelerde Yapı Denetim için deprem yer ivmesi 0,2 G olarak belirlenmiş.
Binaların yapı denetim onayı alabilmesi için bu ivmeye dayanıklı olması istenmiş.
Kahramanmaraş depreminin yer ivmesi 0,66 G...
Yer incelemelerinde belirlenen limitin 3,5 kat üzerinde bir yıkıcılıkta deprem gerçekleşeceğini öngörebilmeliydik diyor bilim adamları olarak!
Özeleştiri yapabilen birine rastladık çok şükür!
Ekleme : Pazarcık'ta 2 G yer ivmesi ölçülmüş.
"Yer çekimi ivmesini de basit bir şekilde şöyle açıklayabilirim. Depremin yatay olarak binalarda vurduğu yer çekimi ivmesi aşıldığında binaların ayakta kalma şansı yok. Yani biz şimdi ayakta duruyoruz. Üzerimizde yer çekimi ivmesi var, yatay yönden bize bir kişi yer çekimi ivmesini aşacak şekilde bir kuvvet uygularsa ya da bizi ittiğinde uyguladığı ivme yer çekimi ivmesini aşarsa biz düşeriz, devriliriz. Aynı şey binalarda da olur."
Kaynak :