Türkiye Kupası | Gaziantepspor - Trabzonspor (1-1) YARI FİNALDEYİZ!

[WERTHeR]

gokdeniz saha dışı sorunlarıyla hepimizi mahcup etmiş ve deplasmanlarda morali bozulurken bizi de üzmüş bir futbolcumuz..
iyi para alıyor..
arkadaşım olsa hukukumu kesmiştim, o kadar açık söylüyorum..
değerinibulduğunda satılmalıdır..
onu affetmiş olan varsa sadece bu işlem için affetmiştir.. değerini bulsun, satılsın..
gol kaçırması değildir mesele.. celalettini asistan gibi kullanıp musayı stajyer gibi kullanıp tüm topları yemesi değildir mesele..
her topun başına gelip bir defa gol atamamış olması da değildir..
milli takımda geri gelip bizim takımda gelmemesi de değildir..
dayısı hocası da değil..
bu takımda kaptan yapılamıyor olmasıdır benim için sıkıntı..
hepsi bu!

Sebebi ne peki?

[stichus]

baresi ve gökdeniz?

ben kendimle gökdenizikıyaslatmıyorum halı sahada yahu!

neyse ben konuyu gökdenize getirmek konusunda endişeliydim ama gördüm ki yalnız değilmişim..
bu adamın hakkını yemeye karşıyım ama olduğundan büyük de görmemeliyiz.. havaya girmemelidir.. henüz takıma olan borcunu ödemiş değildir..
iyi oynamadığında bile herkese 'adamdır' dedirtmeli.. hüseyin gibi..
umut topa koşarken gözlerim doluyor benim, hazret pas alamadı diye surat yapıyor çocuğa..
neyse yahu!
iyigeceler..

[abbas]

iyi oynamadığında bile herkese 'adamdır' dedirtmeli.. hüseyin gibi..
umut topa koşarken gözlerim doluyor benim, hazret pas alamadı diye surat yapıyor çocuğa..

bu kısım gerçekten acıklıdır bencede...

[stichus]

mesele bolognalı signori meselesidir..,
hami meselesidir..
zaman alır ama şahsa bağlı takım sistemi yıkılmalıdır..
yıkılıyor..
doğrusu yapılıyor..
bir sezon iki sezon ayağına top alınca afallayacaktır topçu.. fatihi gökdenizi signoriyi hamiyi arayacaktır.. ama sonrasında kendisi vurmayı da öğrenecektir..
bir adam var..
her şey ona bağlı..

yürümez o sistem.. yürümedi..
kilitlerler o adamı..
sahada..
masada..
kumapasa alırlar..
kalakalırsın öyle..
az den şotayı tanımasan hiç kimseyi tanımıyorsun..
nasıl takım?
defanstan çıkıp çalımla yürüyüp yaydan vuruyor adam..
bizde olsa gökdeniz adamı sahaya gömer..

[Egemen]

az den şotayı tanımasan hiç kimseyi tanımıyorsun..
nasıl takım?
defanstan çıkıp çalımla yürüyüp yaydan vuruyor adam..
bizde olsa gökdeniz adamı sahaya gömer..

gökdenizle az takımının sistemini mi karşılaştırdın burda??? kafam karıştı..

[stichus]

ağalar yok demek istedim.. takım oyunu var herkes gol pozisyonuna girebiliyor demek istedim..
sağ bek sol bek topu gökdenize verip asistan gibi yanında bekliyor kaptırsın da ben yeniden kapıp ona vereyim diye..
takım oyunu olsa musa topla çıktığında yorgun gökdeniz geri döner kademeye girer ve ortayı musa yapar.. ne olacaksa olur sonra yerine gelir..
şimdi nasıl?
defans gökdenize veya yattaraya verip bekliyor şoför gibi..
gece vakti dilim dolanıyor anlatamıyorum herhalde dostum..
ben kaçayım..
size iyi geceler.

[6Şafak Aydın1]

yari finale kadar ersen iyilesir herhalde , bjk ile esleselim . 3 te 3 olsun.

[abbas]

febe bu turda çıkmaz inşallah.. finalde eşleşmek istiyorum febeyle..

[Erdal]

Neyse stad yapılır ,takım da taraftarın beklediği gibi oynarsa inanın kimse kimi alıp kimi satttıgınıza bakmaz.hatta cem papila iyi hakemdi,lig çok zevkli wsws dese bile sayın başkan sineye çeker bu taraftar.biri kapanış konuşması yapsında gidelim

[Egemen]

hadi herkeze hayırlı geceler başlığı kapattum bu geceluk..

[Cabri61]

ağalar yok demek istedim.. takım oyunu var herkes gol pozisyonuna girebiliyor demek istedim..
sağ bek sol bek topu gökdenize verip asistan gibi yanında bekliyor kaptırsın da ben yeniden kapıp ona vereyim diye..
takım oyunu olsa musa topla çıktığında yorgun gökdeniz geri döner kademeye girer ve ortayı musa yapar.. ne olacaksa olur sonra yerine gelir..
şimdi nasıl?
defans gökdenize veya yattaraya verip bekliyor şoför gibi..
gece vakti dilim dolanıyor anlatamıyorum herhalde dostum..
ben kaçayım..
size iyi geceler.

buna kesinlikle katılıyorum.top yattaraya atılacak yattara çalım atıp orta yapacak...bunu herkes biliyor yattara çalım atamazsa işimiz yaş...aynı şey gökdeniz için de geçerli...takım değiliz...

[sümela61]

maçı izlemek için bir gün önceden sevgili Özgür (cabri) ile sözleştik ve Perşembe günü buluştuk...

maça geçmeden hemen önce bir noktaya değinmek istiyorum... şimdi bazı arkadaşlar belki de Özgür ile çok önceden tanıştığımızı sanmıştır... oysaki çok kısa bir zaman zarfı içerisinde tanıştık... nasıl mı?... işte böyle:

http://forum.bordomavi.net/showthread.php?t=5684 linkli başlıkta ben;

bunu yapanların kimler olduğunu biz buradan bilemesek de, Trabzon'da birilerinin bunların kimler olduğunu bildikleri aşikar, ama susuyorlar, karışmıyorlar...

her yerimizden irin akıyor, cerahate batmışız, kokuşmaya başlıyoruz... temiz futbol seyircisini bu tip olaylarla ya da "çekirdekçi" tabirleriyle (bilinçli ya da bilinçsiz) stadlardan uzaklaştırma çabalarımız devam ediyor...

bu insanlık dışı hareketi yapanlara ayrımcılık uygulamak yerine, çekirdek çitleyenlerle uğraşmayı seçmişiz... bu "vahşi"lerle uğraşmak zor çünkü, çekirdekçiler kolay lokma...

Trabzon'umuz "rant kapısı" olmuş... yöneticiler buna göz yumuyorlar... kim bilir belki de, pastanın en dolgun yeri onlara düşüyordur, belki o yüzden ses etmiyorlardır...

takımın bu kötü halinde bile, O'nun isminden kendilerine yarar sağlamak isteyen "asalak"lara bünye bir şey yapamaz olmuş... yazık, çok yazık...

çekirdekçilerle bir ton kişi uğraşır halde şu an zaten, peki ya bu "dönerciler"le neden kimse uğraşamıyor?...

artı, Trabzon'un imajını kötülemeye yönelik, Trabzon'luları "kaba ve itici" göstermeye yönelik çalışmalar tam gaz devam ediyor, Trabzon uyuyor, bizler uyuyoruz...

ve

Ahmet Abi'nin dediklerine aynen katılıyorum...

artık bu tip şeylerin üstü örtülmemeli, ceza alacaksak şöyle kallavi bir ceza alalım, alalım ki belki bu "Polat özentileri" biraz akıllanır...

ayrıca diyelim Federasyon ağır bir ceza vermiyor (ikinci yarı boyunca saha kapatma gibi); yönetimden iki tane yürekli adam çıkıp diyecek ki:

"Federasyon bize ceza vermedi ama biz Trabzonspor'un kalan iç saha maçlarını İstanbul'da oynaması için Federasyon'a başvuracağız..."

haklısınız ütopik konuştum... çünkü ne bu ülkede böyle yöneticiler var, ne de kimse kendi desteklediği bir oluşumu karşısına almak ister...

yöneticilerimizden biri çıkıp da "bize ceza verin, hak ettik" dese; bu sefer de taraftarın büyük kısmı "bu nasıl yöneticilik, bunlar Trabzonsporlu değil, hain bunlar" deyip tepki koyarlar...

halbuki unutulmaması gereken şudur; terbiye için çocuğunu azarlayan, ona ceza veren anne-babadan daha fazla kimse sevemez o çocuğu... çocuğun terbiyesi, geleceği için ceza vermek gerekiyorsa vereceksin... bunu yaparken için kan ağlasa da vereceksin...

ama dediğim gibi nerde Türkiye'de böyle yöneticilik, nerde?... biz popülerlik uğruna suç işleyenlere sahip çıkmayı seçenlere, halkı bilinçlendirmek gibi bir kaygıları olmayanlara o kadar alıştık ki, aksini yapanı da "hain" ilan edip; 2-3 serseri kurşunla öldürüyoruz...

demişim...

sevgili Özgür de;

Bir delinin yaptığı işin cezasını neden Trabzon şehri çekmek zorunda... Hadi 5 maç kapatıldı diyelim, bu işi yapanın umrunda mı sanıyorsunuz. Bireysel hareketler yüzünden toplumu cezalandırmak çok saçma.
Futbolda saha kapanacaksa taraftarın toplu olarak yaptığı eylemlerde kapanmalıdır. Bu olaya saha kapama gelirse haksızlık olur.

Yaralanan kardeşimize geçmiş olsun.

demiş...

sonra ben;

benim demek istediğim çok ağır yaptırımlar uygulanmadıkça, hiç bir kulüp bu tip olayların önüne geçmek istemez...

hiç bir taraftar da bu pislikleri tribünlerden temizlemek için çaba sarfetmez...

ama ağır yaptırımlar da uygulanmaz... belki sadece Trabzon'da yaşanıyor olsaydı bu tip şeyler o zaman uygulayabilirlerdi... ama diğer 3 büyük kulüpde daha alası yaşandığı için bize de ağır cezalar veremiyorlar...

benim demek istediğim ille de birilerinin bizi dürtmesi gerekmiyor... hani AB'ye üyelik için bir dolu şartlar öne sürdüler ya, "şunu yapın, bunu düzeltin" diye... bunların bir kısmı gerçekten de yerinde isteklerdi ve "kimse bize söylemeden bizim düzeltmemiz gerekir zaten" diyen bir çok kişi çıkmıştı... işte bu da öyle bir şey keşke ağır cezalar verilmeden cezayı kulüp yöneticileri kendileri kesseler kendilerine...

radikal, sert, keskin bir şeyler yapmadıkça bunlar hep olacak... hatta giderek artacak, illahi birilerinin ölmesi mi gerekli?... ya da bu konuda bu kadar hassaslaşabilmemiz için orada bir akrabamızın, eşimizin-dostumuzun bıçaklanması mı gerekiyor?... ölmesi mi gerekiyor?... onu bunu bilmem, biri çıkıp yumruğunu masaya vuracak ve tribünlerinde bu tür olaylar yaşanan takımlara çok ağır (ama gerçekten çok ağır) cezalar verecek...

"bu olayları yapmayanların günahı ne, saha neden kapatılsın?" kısmına gelince... bir şeye göz yummak da o şeye ortak olmaktır... göz yummayacaklar... birisi bıçaklanıyor, kimin yaptığı belli değil?... hiç mi gören yok?... hiç mi "ne yapıyorsun sen kardeşim?" diyen yok... evet , yok!!!... o zaman cezaya razı olacaksın... eğer orada o serserilere söz geçiremiyorsan, onlardan korkuyorsan (ki haklı olabilirsiniz, adamlar serseri, hapise girmek onlar için çok da önemli olmayabilir), onları cezalandıramıyorsan; bırak da bari birileri cezalandırsın... "kurunun yanında yaş da yanar" atasözü buraya uygun olur sanırım...

arkadaşlar bu olaylar çok ciddi boyutlara doğru gidiyor, görmüyor musunuz?... birşeyler yapılmalı, çok geç bile kalındı...

demişim...

hemşom da;

Kendi fikrini haklı çıkarmak için nerdeyse kulübü kapatsınlar bile diyeceksin...İşin dozunu kaçırmaya gerek yok. Ceza verilecek ama tek amacı futbol izlemek olan taraftara değil. Bu olaylarda sorumluluğu olanlar cezalandırılmalı.
Trabzon şehrinde yaşıyor bu psikopatlar avni aker de yatıp kalkmıyorlar. Bu insanlar tespit edilip statlara girişi engellenmeli. Trabzon şehrinde güvenlik zaafı var..Vali ve emniyet müdürünün kendilerine biz ne iş yaparız diye sormaları lazım. Saha kapatmayla bu işler halledilmez arkadaşım.

"Bu olayları yapmayanların günahı ne saha neden kapatılsın?" öyle değil.... "Bir delinin yaptığı işin cezasını neden Trabzon şehri çekmek zorunda?" olacaktı.

yaşın yanında kuru da yanmaz, statlar asker ocağı değil. Kavgaları ayırmak ise taraftarın görevi hiç değil. O iş için kolluk kuvvetleri var yetmediği yerde özel güvenlikçi... Bu olayların nedeni kulüplerin ve emniyetin yetersizlikleridir. Olaya yanlış açıdan bakıyorsun arkadaşım.

demiş...

neyse çok uzattım, böyle yazışmışız ve tanışmışız... Ocak 22'de... bu yazılanlardan sonra ne ben Özgür'e, ne de Özgür bana gıcık olmuş... özel mesaj yoluyla msn'lerimizi almışız, fikirlerimizi söylemişiz, telefonlaşıp buluşmuşuz... akabinde de geçtiğimiz Çarşamba akşamı beraber Trabzonspor'umuzun maçını seyretmişiz... yani BMN'nin sunduğu, sağladığı fırsatttan yararlanmışız... BMN'nin bizi burada bir arada tutma ve bağlarımızı güçlendirme misyonunu idrak etmişiz... fikir ayrılıklarımızın olaya pozitif etki ettiğini, fikir ayrılıklarının olması gerektiğini farketmişiz... buradaki atışmaların, yazışmaların ayrılıklara değil, beraberliklere sebep olması gerektiğinin bilincinde olmuşuz... bir konuda ayrı düşünürken, başka bir konuda hem fikir olabilmişiz... yani taktık mı bir kere, sonuna kadar takmamışız, her yerde muhalefet olmamışız...

bir maç başlığında bunları belirttim, kusuruma bakmayın ama önemli bir konu olduğunu düşünüyorum bu bahsettiklerimin... o yüzden lütfen her şeyden önce buradaki herkesin Trabzonspor'lu olduğunu aklımızdan çıkarmayalım, kopmayalım...

iyi ki orada ayrı düşünmüşüz ve ben iyi ki Özgür'ü tanımışım...

maça birazdan geçeceğim...

[sümela61]

gelelim maça...

doğrusunu söylemek gerekirse şu sıralar takıma bir hayli güveniyorum... "çok mu iyi top oynuyor?" derseniz, tabii ki oynamıyor... ancak nedenini bilmediğim bir güven duyuyorum takıma, sanırım takımın da güveni yerine geldi bu aralar, sanki daha rahat oynuyorlar...

ilk maçın verdiği skor avantajının da etkisiyle Antep'ten yarı finalist olarak döneceğimizi düşünüyordum, aklımda daha çok hafta sonu oynanacak Konya maçı vardı...

maça son derece tutuk ve kötü başladık... ve kornerden gelen topa kalecimiz Tolga altıpas içinde müdahale etmeyip defansımız da adamını kaçırınca topu ağlarımızda gördük... Tolga golde çok hatalıydı... ancak Beşiktaş'ın ikinci golü içinde dediğim gibi Ziya Doğan'ın da hatası vardı; Stepanov'u kulübede tutarak... ha bir de unutmadan gol öncesi topu ayağa değil de "dan dun" oynamayı tercih edip, rakibe teslim eden Musa'nın da büyük etkisi vardı bu golde...

golden sonra ölü halimiz bile pozisyonlar buldu Antep kalesinde... Ceyhun'un müthiş ara pasında, Umut, Hasagiç'le karşı karşıya kaldı; atamadı... geçen yazımda da dediğim gibi Umut, Hakan Şükür olma yolunda hızla ilerliyor... o pozisyonda golü atmak mühim bir iş ama o pozisyona girebilmek için yapılan koşu da bir o kadar mühim... yani gol pozisyonuna girmek de çok önemli... bir olmaz, iki olmaz; üçüncüde golü atarsınız... Umut inşallah böyle devam eder...

sonrasında Ceyhun'un ceza sahası içinde attığı bir çalım, ardından maç seyrettiğimiz yerde bulunan insanların (Ceyhun şut çekmediği için) ettiği küfürler, ama Ceyhun'un üstüne attığı bir çalım daha, sonrasında çektiği şut, aynı kişilerin 5 saniye sonra Ceyhun'a "helal olsun" demeleri, kaleciden dönen topu Gökdeniz'in akıl almaz bir şekilde dışarı göndermesi ve o kişilerin bu sefer de Gökdeniz'e küfür etmeleri aklımda kalan bir başka andı...

derken ilk yarı 1-0 aleyhimize bitti... ikinci yarıda bambaşka bir Antep vardı... skora yatan, hücumu düşünmeyen bir Antep... üstelik defans yapmayı da pek beceremiyorlardı... yine pozisyonlar bulmaya başladık haliyle... o ana kadar sahada pek de bir şey yapmayan Musa gol ortasını kestiğinde "güzel orta" dediğimi ve sonrasında Umut'un Hakan Şükür'vari yaptığı kafa vuruşunda topun ağlara gitmesiyle havaya sıçradığımızı hatırlıyorum... golün hazırlanışı bir kez daha gösterdi ki; ayağa pas yaptığınızda pozisyonlar buluyorsunuz... büyük takım olmanın gereklerinden birisi de topu şişirmeyip ayağa oynamaktır zannımca...

artık Antep'e iki gol lazımdı tur için, üstelik zaman da kısıtlıydı... rahatlamıştık yani... zaten oyunun geri kalan bölümünde de pozisyonlara giren taraf biz olduk ama Beşiktaş maçında olduğu gibi yine acemice harcadık...

neticede tur vizesini alan taraf biz olduk maç sona erdiğinde... maçın en iyileri Hüseyin ve Ceyhun'du şüphesiz... kaptana dikkat edin, mutlaka ayağa pas yapmaya çalışıyor ve çoğunda da başarılı oldu Antep maçında... Ziya Doğan yine memnun etmedi beni açıkçası... Risp sakatlanmasa Stepanov'u oyuna alacağı yoktu... kaldı ki uzun süre oynamayan ve kafa yapısı olarak da hazır olmadığı her halinden belli olan Stepanov da oyuna girdikten biraz sonra önemli bir hata yapıp bir topu sektirdi; bereket tehlike büyümeden savuşturuldu... maçın 87. dakikasında oyuna Musampa'yı değil de Keçeli'yi alınca, Özgür'e "ya artık yeter, yazık bu adama, bari Antep'e getirmeseydi ta Trabzon'dan" dedim... belki çok da profesyonelce değildi bu yaklaşımım ama gerçekten Musampa'nın ruh halini düşünemiyorum artık...

ve Gökdeniz... bence haftalardır dökülüyor... yakaladığımız bir çok kontrayı amatörce heba ediyor... kendine bir çeki düzen vermesi gerekli... bu taraftar her şeey rağmen, onu bağrına bastı; bunu hiç unutmamalı... karşısında görev alan Faruk'un başarılı oyununu da göz ardı etmemek gerek tabi...

son sözüm Antep'li Krita'ya... maçtan atılmak için elinden geleni yaptı... hele Ayman'a bir girişi vardı ki maçın sonlarına doğru; direkt kırmızı kartlıktı... derdi neydi anlayamadım...

ha unutmadan; maçın başlarında ceza sahası yan çizgisi civarında Gökdeniz'e yapılan bir faul vardı... yerde kaldı... geçen hafta da Keçeli ilk yarı ceza sahasında yerde kalmıştı... iki pozisyonda da hakemler, devam dedi... bu nokta üzerinde pek durmuyorum ama madem bu adamlar faul olmadan kendini yere bıraktılar; neden sarı kart gösterilmedi?... neden bir standartı yok bu işin?...

artık önümüzde çok zorlu ve bir o kadar da önemli Konya deplasmanı var... inşallah oradan alınacak 3 puanla hedeflerimizi büyütebiliriz... çok önemli bir maç... zira bu hafta Beşiktaş ve G.Saray'dan en az biri puan kaybı yaşayacak... ve biz bu maçtan sonra karşılaşacağız Konya ile... artık bu sefer tepmeyelim bu fırsatı...

[cabri]

........akabinde de geçtiğimiz Çarşamba akşamı beraber Trabzonspor'umuzun maçını seyretmişiz... yani BMN'nin sunduğu, sağladığı fırsatttan yararlanmışız... BMN'nin bizi burada bir arada tutma ve bağlarımızı güçlendirme misyonunu idrak etmişiz... fikir ayrılıklarımızın olaya pozitif etki ettiğini, fikir ayrılıklarının olması gerektiğini farketmişiz... buradaki atışmaların, yazışmaların ayrılıklara değil, beraberliklere sebep olması gerektiğinin bilincinde olmuşuz... bir konuda ayrı düşünürken, başka bir konuda hem fikir olabilmişiz... yani taktık mı bir kere, sonuna kadar takmamışız, her yerde muhalefet olmamışız...

bir maç başlığında bunları belirttim, kusuruma bakmayın ama önemli bir konu olduğunu düşünüyorum bu bahsettiklerimin... o yüzden lütfen her şeyden önce buradaki herkesin Trabzonspor'lu olduğunu aklımızdan çıkarmayalım, kopmayalım...

iyi ki orada ayrı düşünmüşüz ve ben iyi ki Özgür'ü tanımışım...

maça birazdan geçeceğim...

Çok önemli bir noktaya değinmişsin Mehmet'cim..

Ayrıca senin gibi içten, samimi ve dost canlısı bir arkadaş kazandığım için çok mutluyum
BMN'nin kıymetini bilelim. Bu oluşuma emeği geçen ve halen geçmekte olan herkese sonsuz teşekkürler ederim.

Değerli dostuma da selamlar yolluyorum.

[maçkalıkızz]

önümüzde kupa maçı var gazianteple hayırlı olur insallah

[sümela61]

bu arada önemli bir noktayı atlamışım maçla ilgili... uzatmalar oynanıyor... rakibe göre sol köşe gönderinin oralarda Gökdeniz ve Hüseyin zaman çalıyorlar topla oynayarak... 90+2'de Gökdeniz'e bir faul yapılıyor, ceza sahasına orta şeklinde kullanıyoruz, biri kafa vuruyor topa...

kim mi?... Erdinç!!!... 90+2, maç 1-1, Erdinç rakip ceza sahası içinde gol arıyor... "bu nasıl bir futbol mantığıdır Erdinç?" diyesi geliyor insanın... "senin orada ne işin var?" diyesi geliyor...

[bordolumavi61]

önümüzde kupa maçı var gazianteple hayırlı olur insallah

[Mehmet Fatih Yavuz]

güldürdün beni allah iyiliğini versin

[Muhalif]

önümüzde kupa maçı var gazianteple hayırlı olur insallah

zaman akıp gidiyor.. gelecek sene kupada yine antep'le eşleştiğimizde güldüğünüz bu mesajı çıkarıp koyacağım önünüze.. ve maçkalıkız dediydi diyeceğim

[Cyzio]

önümüzde kupa maçı var gazianteple hayırlı olur insallah

güldürdün beni allah iyiliğini versin

Siz gülün daha. Federasyon maçın tekrarına karar verip de, herkesten önce maçkalıkızz bunu duyduysa, o zaman ben size gülerim.

[Cyzio]

Aynı olay, farklı tepkiler:

zaman akıp gidiyor.. gelecek sene kupada yine antep'le eşleştiğimizde güldüğünüz bu mesajı çıkarıp koyacağım önünüze.. ve maçkalıkız dediydi diyeceğim

Siz gülün daha. Federasyon maçın tekrarına karar verip de, herkesten önce maçkalıkızz bunu duyduysa, o zaman ben size gülerim.