Maç öncesindeki beklentimin aksine bir oyun oynadýk. Hocanýn açýklamalarý ve üstteki tabloda yer alan veriyi de ekleyince, kendi içimde anlamlý bir noktaya vardým. Þöyle ki:
Topa sahip olacaðýmýzý düþünmüþtüm. Hoca; topla üretme becerisi olmayan Beþiktaþ'a "Al, oyna, bakalým ne yapacaksýn?" dedi. Bir halt yapamadýlar. Ligin "En fiziksel oyunu oynuyor" dedikleri, altmýþýncý dakikadan sonra dökülen, içeride taraftar gazýyla deli dana gibi koþmaktan baþka bir þey yapmayan Beþiktaþ'ýn kalesine ilk gidiþimizde golü bulduk. Attýðýmýz golün kopyasýný, beþ dakika sonra kaçýrdýk.
Cornelius'u deðerli kýlan sadece attýðý goller deðildi. Rakip stoperleri bozuyordu (Her ne kadar ligin hakem standartsýzlýðýnda saçma fauller çalýnsa da), çýkarmýyordu. Bu sezon durum farklý, hoca söyledi: "Önde basabilecek tarzda oyunculara sahip deðilim."
Aklýma geçen sezonki Alanya deplasmaný geldi. Alanya altý pasýn içinde pas yapýyor, rakipler buna aldanýp basýyor, o esnada kanada açýp uzun topla veya seri pasla baskýyý kýrýyor. Biz ne yaptýk? Önde basmadýk, ikinci bölgede karþýladýk. Adamlar takýmý öne çýkarmak zorunda kaldý. En rahat maçýmýzý oynadýk.
Mesafeden buraya geldim. Orta ve saðdaki iki sütun aslýnda daha önemli. Biz depar veya koþu yapmadan o mesafeyi kat ettik. Takým halinde iyi alan kapattýk. Gbamin mesela, eleþtirildi. Topla oyunda evet, etkisiz göründü. Ancak topsuz oyunda önemli iþler yaptý.
Önceki maçlar gibi beþe bir hiç yakalanmadýk, elli metre geri koþmadýk. Ceza sahamýza el kol sallayarak giremediler. Weghorst'un ilk devredeki pozisyonunu söylüyorlar, Dünya'nýn her noktasýnda faul o. Sadece Salih'in volesi var. O karambol de olsun...
Kliþe olacak ancak Monaco maçýndan üç gün sonra, ligin fizik gücü en çok övülen takýmýna karþý yaptýk bunlarý.
Eleþtirilerimiz baki. Ve alkýþlanacak noktalarý es geçmemek gerek...