Cyzio Nickli Üyeden Alıntı
Boşuna endişe etmeyin. Çekindiğiniz konuya girmeyeceğim. Bu yazının konusu birinin maaşının muhasebesinden ziyade, bir vicdan muhasebesi olacak.
Bilmem hatırlar mısınız? Vakt-i zamanında bu forumda kendince bir şeyler karalamaya çalışan, fakir ama gururlu bir genç (59) vardı. Daha doğrusu bir avuç gençtiler. Yazdıkları bazı şeyler forumun diğer pek çok üyesine ters geliyor ve büyük tepki görüyorlardı. “Forum” denilen şeyin, farklı görüşteki insanların tartışması için oluşturulan bir müessese olduğu bilinmiyor gibiydi.
Haydi üyelerin çoğu cehaletlerinden bilmiyordu diyelim. Adları “yönetici” olan ahali de mi bilmiyordu? Bence biliyorlardı. Ama onlar o günlerde “Ne yapsak da, forumda Şenol Güneş’i koruyacak kurallar çıkarsak?” telaşesi içindeydiler. Meselâ Trabzonspor teknik direktörünü sadece adıyla anmak büyük saygısızlıktı. Şenol’a “Şenol” diyemeyecektik (C.Y.).
“Eyvallah” deyip sineye çektik. Ama o da ne? Bir baktık, herkes Ziya’ya “Ziya”, Ersun’a “Ersun”, Vahid’e “Vahid”, Rıza’ya “Rıza” diyordu. Ve kimsenin ceza yemek bir tarafa, uyarıldığı bile yoktu.
Sonra bir üye Şenol Güneş’ten ŞG diye bahsedince başka bir kural daha türedi. Forumda Trabzonspor klübü tarihinde çalışmış kişiler kısaltılarak yazılamazdı. Sonra tabii İHO’lar, MAY’lar, vs, havada uçuştu. Onlar da ceza yemediler.
Allah Allah? Forum bu kadar adaletsiz mi yönetiliyordu?
Forum yöneticileri, Şenol Güneş’i korumak adına maalesef büyük bir akıl tutulmasına girmişler, gün be gün değişen kurallar koymaktaydılar. İşin kötü tarafı forum ahalisinin çoğunluğu da o safta yer aldığından, hiç kimseden çekinmeden bu kararları alıyorlardı.
Aynen Türkiye’deki şike gibi. Nasılsa halkın büyük çoğunluğu üç İstanbul takımını tutuyordu değil mi? O zaman, üç İstanbul takımını zora sokmayacak kararları adil olmasa bile kolayca alacaktın. Salla gitsin “adalet”i.
Bizim yöneticiler de kendilerine Türkiye karar mercilerini örnek alarak, salladı zaten. Forumun büyük bir çoğunluğu -o zamanlar- Şenol’u desteklediği için, azınlığı hiç iplemediler.
Olan, şu forumda zevk duyarak yazan birkaç Şenol Güneş antipatizanına oldu. Bazılarımız uzaklaştırıldı, bazılarımız küstürüldü.
Yöneticiler ise ısrarla her iki tarafa da eşit davrandıklarını iddia etti. O zaman bir zahmet şu soruma cevap versinler:
Bugüne kadar kaç kişi BMN’den “Bu ne biçim forum? Ben burada Şenol Güneş’i arzu ettiğim gibi övemiyorum. Ona layıkıyla destek veremiyorum. Şenol Güneş’i sevmeyenler adaletsiz bir şekilde gözetiliyor.” diyerek ayrıldı?
Ya da “Ben bu forumda Vahid’i Ersun’u, Rıza’yı, Leekens’i, Newton’u, Cimşir’i, Avcı’yı şöyle bir ağız tadıyla eleştiremiyorum. Başlarım böyle foruma.” deyip de terk edenler kaç kişi?
Cevap verebiliyor musunuz?
Bugün gelinen durum ne kadar da acı değil mi? Sevgili Şenolunuz’a denmedik laf kalmamış. Şerefi, haysiyeti, paragözlüğü ayaklar altına alınmış. Bizler, zamanında üzerine çarpı işareti konulmuş Şenol resmin avatar yapamazken, bugün gözleri $ bakan Şenol resimleri serbest olmuş. Ve kimseden ses çıkmıyor.
Heeeyyy… Hayatta mısınız?
Bize karşı şahin kesilenler şu anda hangi delikteler? Biz ki, hiçbirimiz Şenol Güneş’e bu kadar hakaret etmemiştik. Hatta ben kendi adıma, karakteri adına tek lâf etmemiştim. Sadece teknik direktörlüğünü beğenmiyordum. Ama işitmediğim laf kalmazdı. Başta yaşım (Şenol Güneş’ten 10 yaş gencim ama boş ver), akıl sağlığım olmak üzere, içlerinde yöneticilerin de olduğu çoğu üyeden, hiç de hakketmediğim ağır laflar işittim. Hiç unutmam, bir üye bizler için
- “Bunlarda çok acayip bir Şenol Güneş kuyruk acısı var. Artık Şenol Güneş ne yaptıysa onlara?”
şeklinde çok yakışıksız bir ifade kullanmıştı. Ciddi bir ceza da yemedi. Belki de hiç yemedi. Aslında forum yöneticileri farkında değillerdi ki, bu yukarıdaki ifade zımnen
- “Şenol Güneş kendi ilişkiye hemcinsleriyle giren bir cinsî sapıktır.”
sonucunu da içeriyordu. Ama o an, aşağılanarak okkanın altına giden biz olduğumuz için çok memnundular.
Ne oldu şimdi?
Ben söyleyeyim: Öncelikle BMN tarihi bir fırsat kaçırdı. Düşünsenize, göğsünüzü gere gere
-“İçimizde, her şeyin çok iyi (!) gittiği zamanlarda bile Şenol Güneş’in hiç de iyi biri olmadığını söyleyen üyelerimiz var. Bugün ne kadar haklı oldukları ortaya çıktı. Kendilerine teşekkür ediyoruz. İşte bizim üye profilimizde böyle ferasetli insanlar vardır. Ne mutlu bize.”
diyebilme fırsatını kaçırdınız. O zamanlar bu gerçeği görebilen kaç kişi vardı? Bu gurur size yetmez miydi?
Daha fenası, o gün biz muhalifleriyle ne tür bir ilişki yaşadığı tam olarak anlaşılamayan Şenol Güneş; henüz kesinleşmemekle beraber, Emre’nin kucağına oturmak üzere. Bakalım o günlerde Şenol Güneş’i cinsel kudretiyle övenler yarın bu olayı nasıl yorumlayacak?
Her ne ise… Yazılarımı özleyenlere de, özlemeyenlere de iyi birer haber vererek yazımı sonlandırayım. Önce özlemeyenlerden başlayalım. Gene bir müddet, sizleri rahatsız eden bu yazılarımdan kurtulacaksınız. Öbür gruba vereceğim iyi haber ise bu müddetin çok da uzamayacağı. Bir sonraki yazım ne zaman mı olacak? Zat-ı şahaneleri Fenerbahçe’nin başına geçtiği zaman.
Ha, olur da Trabzonspor’un başına beşinci defa getirilirse (bilmiyorum Eurolarımız yeter mi?), o zaman forum yönetimine diyecek hiçbir şeyim olmaz. Sadece klüp yönetiminden, kendi adını taşıyan komplekste mevcut klimaları, kendisi için yeterli olanlarla değiştirmelerini istirham edebilirim. Adamcağız yılda bir kere bile tahammül edemedi; yirmi maç nasıl dayansın? Mağdur etmeyelim yüce varlığı.