Gelişmiş ülkeler vardır bir de "gelişmekte" olan ülkeler vardır..Bilimde teknolojide ulaştırma altyapısında eğitimde ve ekonomide işleri rayına oturtmuş bu sektörlerde başka ülkelere kıyasla 50 100 sene civarı önde olan ülkelere gelişmiş ülke denir..Bu tip ülkeleri örneklendirirsek ABD Japonya İngiltere ve Almanya'yı salık verebiliriz..Gelişmekte olan ülkelerin başında ise Türkiye gelir..Bu durum sporda özellikle futbolda da aynıdır..Gelişmiş ülkelerin futbol takımlarının altyapı niteliği ile gelişmekte olan futbol takımlarının altyapı niteliği arasında dağlar kadar fark vardır..Futbolda Türkiye ve özelde Trabzonspor henüz altyapı ekolü oluşturamamıştır..Trabzonspor'un son yıllarda A takımında oynayan altyapı çocuklarının niceliği yani sayısı artmış olsa da bu durum donanımlı ve ekol yaratacak bir altyapıya sahip olduğumuz anlamına gelmez..
Taraftarın şunu anlaması lazım biz sistematik bir şekilde altyapıdan topçu çıkarabilme eşiğine henüz gelmiş değiliz..Yani altyapıdan A takıma oyuncu devşirme geleneğimiz planlı ve programlı değil..Şu anda A takımdaki oyuncu kalitesi ve jenerasyon üst düzeyde olduğu için altyapıdan yeteneksiz diye addedeceğimiz herhangi bir çocuğu 11'e koysak sırıtmaz..Çünkü makinenin motoru sağlam dişliler ve çarklar dönüyor..Oyun zekası üst düzey oyuncular sayesinde bu çocukların maç içindeki hataları bertaraf edilebiliyor ve oynaya oynaya gelişiyorlar..Sonra bir bakıyorsun bu çocuk takıma oturmuş diyorsun..Ve başlıyorsun kaça satarız kaça okuturuz muhabbetine..
Benim tezim ve görüşüm şu..Altyapıdan A takıma gelecek olan topçu her anlamda profesyonel maçlara hazır olmalı..Gelişimini A takımda değil altyapıda tamamlamalı..En ehemmiyet verdiğim konu ise doğru ve donanımlı hocalar tarafından çalıştırılmaları..Altyapıdaki çocuk hem fiziksel olarak hem de taktik anlayış açısından tam takır olmalı..
A takım hocası idmanda 4-3-3'ü çalıştıracaksa bunun hazırlıği bilgisi donanımı altyapıda sağlanmalı..Keza 3 lü savunma her neyse..
Bizim takımda altyapıdan gelen topçuların bilinçli olarak üst takıma çıkarıldığını düşünmüyorum..Onur gitti Uğurcan geldi Uğurcan'a çöp diyenler oldu ilk zamanlarda..Ekici gitti Yusuf geldi..Yusuf öyle ahım şahım yetenekleri olan bir topçu değildi kendisini oynaya oynaya geliştirdi..Keza Ömür Türkmen hepsi öyle..Bir sistem dahilinde A takım kadrosuna çıkarılmadılar yaşanan kulüp içi krizlerden kaynaklanan mecburiyetten sahaya sürüldüler..
Forumda ve birkaç mecrada okuyorum altyapıda şöyle şöyle cevherler var deniliyor..Bu cevherler mutlaka vardır ama işlenmesi gerekiyor..En önemlisi A takımdaki kadroyu mümkün mertebe bozmayacaksın..Oturmuş bir kadroyu bozarsan altyapıdan A takım 11'ine monte edeceğin çocuklar çer çöp olur..Buna dikkat etmek zorunda yönetim..
Uzun lafın kısası altyapıdan iki yolla oyuncu tutturursun..Birincisi A takım kalitesindeki oyuncularla alt yapıdaki oyuncuları kaynaştırmak ikincisi iyi ve elit hocalarla alt yapıdaki çocuklari buluşturmak..
Biz birinci yoldan gidiyoruz çünkü gelişmiş değil gelişmekte olan bir kulübüz..
Basketbolda ve diğer sporlarda Sırp ekolü diye bir mefhum vardır..Sırplar geçmişten beri altyapı işini çok iyi yapıyorlar keza Almanlar Hollandalılar da..Bu coğrafyalara eğitime gidecek temsilcileri ve hoca adayları olmalı Trabzonspor'un..
Sırpların Almanların Hollandalıların yetiştirdiği sporcuların hemen hemen hepsi gelişimini altyapıda tamamlamış kıvama gelmiş ve dünya sporuna damga vurmuş isimlerdir..
Trabzonspor ne yapmalı?
Akıl-Bilim-Metod (ekol) -İş disiplini dörtlüsünün çarklarını çalıştırmalı..Bunu becerebilirsen oyuncu satışından her sene kasana ciddi bir meblağ gelir pazarlıkta elin güçlenir tavuğun altın yumurtlar..
Bakalım Ağaoğlu hangi yolu tercih edecek...Kadroyu bozmadan her sene araya özevlat serpiştirip piyasa mı yaptıracak yoksa kadroyu bozup özevlatları sudan çıkmış balığa döndürüp aleme rezil mi ettirecek?
Görev süresinin iki yılı mükemmeldi ama kendi geleceği açısından en kritik eşiğe girdi Ağaoğlu..Bakalım gelecek sene ne yapacak bekleyip göreceğiz..