İyi Oyun, Sürekli Hücum mudur? | Sivasspor Maçı Analizi | Yiğit GAYRETLİ

[Yiğit Gayretli]

İyi Oyun Sürekli Hücum mudur?

Değildir arkadaşlar. Yazı bu kadar.

Tabii ki yazı o kadar değil ama iyi oyun gerçekten de sürekli hücum değildir. Hele şuursuz hücum hiç değildir. Maalesef ki aşırı duygusal davranılan konulardan biri bu. Belki sezon başından bu yana iyi oyunun ve dengenin ne olduğunu bir şekilde izah etmeye çalışıyoruz ama kazanıp, eksik maçımız olmasına rağmen liderliği aldığımız maç sonrasında bile izandan uzak yorumlar geliyor. Bu açıdan, bu yazı salt olarak bir teknik analiz yazısı olmayacaktır. Sadece öyle olmasını bekleyenler okumayı dilerlerse bu noktada bırakabilirler.

Uyarı: Forumun 10 görsel sınırlaması yüzünden yazı içinde kullanılacak görselleri 1. ve 2. derece önemli görseller olarak sınıflandırdım. 1. derece görselleri direkt göreceksiniz. 2. derece önemli görselleri de yazının ilgili yerlerine link olarak bırakacağım. Anlatılıanı görsel anlamda pekiştirmesi açısından dilerseniz okuma esnasında o linkleri kullanabilirsiniz.

Hüseyin hoca, tıpkı Gençlerbirliği maçında olduğu gibi bu maçta da 4-1-4-1 dizilimini tercih etti. Fakat oyun planı bambaşkaydı. Bir kere çok daha asimetrik dizilen bir Trabzonspor vardı sahada. Gençlerbirliği maçı gibi oyun kurulumunu bir kenara bırakıp rakip defansın arasına dek giren orta sahalar yerine, aktif bölgeyi kullanmak isteyen ve mesafeleri kısaltarak dar alandan paslarla çıkmaya çalışan bir planın emarelerini gördük ilk 2 dakikalık kısa aksiyonda.

Bu şekilde maça daha fazla topa sahip olmayı isteyerek, tempolu ve ön alan baskısı açısından belki de sezonun en iştahlı oyunuyla başladık. Henüz 3. dakikanın içindeyken ilk kornerimizi atıyorduk. Kornerden seken topu aldık, tekrar atak olgunlaştırdık ve sonuçlanmayan o topa da baskı yaptık sırasıyla. Maça ne kadar istekli ve enerjik başlayacağımız konusu önemliydi; zira ligin şiddetli koşusu en kaliteli ekibiyle oynadığımız bir maçtı ve henüz maçın başında "Trabzon'da Trabzonspor ile oynuyorsunuz" mesajını net vermemiş olsaydık, Sivasspor üstümüze özgüvenle gelebilirdi.

Nitekim düşünce ve o planın uygulanacağı strateji sahada karşılık buldu. 4. dakika oynanırken Trabzonspor devam ettirdiği ön alan baskısıyla topu geri kazandı ve harika paslaşmalarla oyunu sıkıştırdığı sağ kanatta bir merkez oyuncusunu arkaya sarkıtarak yerden sert bir ortayla ve de Sorloth'un gol vuruşunu yapabilmek için yay çizerek topun üstüne gelişiyle 1-0 öne geçmiş oldu.

Gol öncesi ön alan baskısı
1-Gol öncesi baskı.jpg
Artık bu noktadan sonra Trabzonspor'un planı ikinci aşamaya geçmişti. Maç başında momentumu yakalayan ekibimiz, biraz daha temkinli olmakla birlikte, şok golü yiyen rakibinin üstüne ilk golün şokunu atlatamadan gitmeye devam edecek ve skoru artırmaya çalışacaktı.

Hüseyin hoca ve ekibi taktik anlamda güzel bir analiz ve çalışma yapmış. Maç önü analizimde de bahsettiğim üzere, Sivas'ın oyunu merkeze yığılarak boğan yapısından onları kendi silahlarıyla vurarak faydalanmak istemiş. Bu anlamda özellikle ilk 15-20 dakika başarılı göründü takım. Trabzonspor'un takım olarak, sezon başından bu yana en kısa mesafede oynadığı oyun bu oyundu diyebilirim. Enden ve boydan takım 30-35 metreye sıkışmış haldeydi. Bu bize meziyeti koşmak olan Sivas'ı koşturmadan avlama fırsatı verecek zekice bir hamleydi. Nitekim golden 4 dakika sonra Novak'ın kapılan bir top sonrası ceza sahasına girmesi ve Nwakaeme'nin önüne doğru attığı pası şutlamasının Sivas defansının engellemesiyle takımımız bir korner daha kazanıyordu.

Ön alanda yapılan yüksek şiddetli zone press
2-alan daraltma.jpg

Bu şekilde gelişen yaklaşık 20 dakika sonunda Trabzonspor biraz daha savunma çizgisini kalesine yaklaştırdı. Biraz daha topu Sivas'a teslim ederek arka alanda boşluklar aramaya başladı ama burada ne yazık ki sürekli bahsettiğimiz kadim hastalık "tercih hataları" ve "uzun top sevdası" devreye girdi.

Örneklem:
https://imgyukle.com/i/ncgoC8

Trabzonspor oyun anlamında 20. dakika geçilirken artık planın geride sağlam durma evresine geçmişti. Yine alan daraltılıyor, yine topu ayağına alan futbolcuya baskı gidiyordu ama bu artık bizim 2. alanımızla 1. alanımızın arasında gerçekleşiyordu. Bu noktada, bu durumun bir teslimiyet durumu olmadığını belirtmemiz gerekir. Maçın ilk düdüğüyle beraber 20 dakika boyunca süregelen ön alan baskısı ve momentumu yakalama periyodunda bence hocanın kafasında en az 2 gol bularak, hemen bu paragrafın başında bahsettiğim derine çekilme stratejisi vardı. Maç önü analiz yazımda da Sivasspor'un temposuna karşılık vermemiz onlar adına git geller yaşatacak bir olaydı. Çünkü Sivas sezon başından bu yana bu şekilde oynayan tüm rakipleri karşısında çaresiz kalıyordu. İlk golün peşinin gelmemesi doğal olarak bu düşünceyi biraz sekteye uğrattı. Sonuçta kimse için 1-0 güven verici bir skor değildir.

İşte bu derine çekilip topu reddetme kesitinde yapılması gereken doğru çıkışlar -ki biz bunu ligde en iyi yapan takımız- yapılamayınca, Hüseyin hoca hemen oyuna müdahale etmeye karar verdi. Hocanın en sevdiğim özelliği de bu. Oyunun momentlerinin farkında ve "acaba" demiyor. Bir diğer yandan maç içindeki bu ani değişiklikler ile rakibin ezberini bozmayı ve tahmin edilemez olmayı hedefliyor. Oyun geniş bir alanda oynandığı için rakip hocanın bu değişikliği fark edip karşı hamle yapması dakikaları bulabiliyor. Bu da 1 ya da belki 2 gol süresi anlamına gelir.

Anlatmaya çalıştığım şey özetle şu aslında. Stoperlerimiz hem oyun planı hem de rakip santrafor özellikleri düşünülünce oyunu gayet doğru oynayabilecek bir ikili. Orta sahamız yine topla münasebeti seven ve alanı hem pasla hem topla geçmeyi seven oyunculardan kuruluyken bu oyun planına "Golü attık hemen geriye yaslandık." şeklinde itiraz etmek biraz ezbercilik oluyor. Üstelik aşağıda vereceğim ilginç istatistiği de bilmiyorsanız...

5-Sivas topla oynama.jpg]

Yukarıdaki görseldeki istatistiki bilgi asla tek başına bir anlam taşımıyor ama dayanaksız şekilde itiraz edilen bir oyun planının hangi parametreler gözetilerek oluşturulduğu hakkında çarpıcı seviyede bir fikir verir. Sivasspor'a topu bırakmak belki o kadar da kötü bir tercih değildir. Yukarıda bahsettiğim gibi sorunu zaten topu bıraktığımızda değil, geri aldığımızda yaşadık. Hüseyin hoca yine 3-4 dakikalık bir gözlem sonucunda tam olarak yukarıdaki çözümlemeyi yapmış olacak ki bu sefer çözümü hem dizilim hem de alan kullanımındaki stratejiyi değiştirerek buldu ve bakın ne oldu...

Hoca derinde savunurken problemin topu kazandıktan sonra olduğunu görüyor ve ilk 20-25 dakika enine mesafe kısaltarak uygulanan alan savunmasını terk ediyor. Kenardan birkaç kez oyuncularına "genişleyin" manasında direktif veriyor. Sosa'nın da eline yine bir kağıt tutuşturuyor. Bu şekilde takım önceki maçlarda olduğu gibi yine baklava 4-4-2'ye dönüyor. Takımın en uzunluğu 30 metreden 45 metre civarına çıkıyor ve anında görüntü! Bu şekilde sağ kenardan kullanılan iki doğru topla Trabzonspor 1 dakika içinde Sivasspor ceza sahasında iki kez tehlike yaratıyor. Topun kontrolü tekrar Trabzonspor'a geçiyor fakat bu sırada bu sisteme zeval getirecek bir sakatlık problemi yaşanıyor ve Nwakaeme kenara gelmek durumunda kalıyor. Hüseyin Çimşir burada merkezdeki mücadeleyi kaybetmemek ve ön taraftaki enerjiyi de yükseltmek amaçlı oyunda Sturridge değil Abdülkadir Parmak'ı tercih ediyor ve 4 merkez oyuncusuyla tekrar ağırlıklı olarak 4-1-4-1'e dönüyor.


4-4-2'ye dönüş
7- 442'ye dönüş.jpg
Örneklem;

Genişlik talimatı https://i.imgyukle.com/2020/02/18/ncsCYp.png
Not https://i.imgyukle.com/2020/02/18/ncsu9M.png

Bu sırada oyun dengesi kontrol bizim elimizde olmasına rağmen biraz ortaya gelmişti. Nwakaeme değişikliğinin hemen ardında duran toptan Da Costa'nın kafa vuruşuyla yarattığımız bir tehlike dışında oyunun biraz kısırlaştığı kısa bir periyodun ardından, Sosa'nın kendini kendi yarı sahamızdan attığımız bir taç atışında dermake halde bulmasıyla vizyoner bir top kullanıyor ve tek pasta Sivas kalesine inerek ikinci golü buluyoruz. Devre de bu şekilde 2 farklı üstünlüğümüzle tamamlanıyor.

İlk yarının sonunda topla daha fazla oynayan ve daha fazla pozisyona girip golleri bulan, Sivas gibi ligin en golcü deplasman ekibini ise ilk devre itibariyle sadece 0.29 xG (Gol beklentisi)'de tutan harika bir performans ortaya koyuyoruz.

Bu şartlar altında ikinci yarıya başlıyoruz ve sahaya çıktığımızda yine yüksek bir ön alan baskısıyla rakibi konsantrasyonun nispeten düşük olduğu devre başlangıcında hazırlıksız yakalayıp farkı artırmak istiyoruz. Bu anlamda takım açıkçası gol dışında çok da başarılı oluyor. Yaklaşık 7 dakika içinde 2'si çok net olmak üzere 4 pozisyona giriyoruz ki Pereira'nın çok etkili ortaları var ceza sahasına bu bölümde.

(Dipnot olarak düşmek istiyorum; Pereira taç çizgisi dibinden sıfıra inmeden yaptığı sert ortalarda, dip çizgiye inerek yaptığı ortalarda oranla çok daha yüksek oranda başarı sağlıyor.)

Her pozisyonu tek tek anlatarak yazıyı abartılı derecede uzatmak istemiyorum ama önemli olduğunu düşündüğüm ve ikinci yarının ilk 15 dakikasını özetleyen örneklem görseli buraya bırakmak istiyorum. Çok doğru bir alan kullanımı. Orta saha oyuncularımızdan beklerimize ve santraforumuza kadar örnek bir hücum yerleşimi ve aksiyonu...



55. dakika civarında Sivas'ın tehlikeli olmaya aday ve ciddiye alınacak ilk atak aksiyonu geldi. Bu pozisyonda ciddi anlamda kademe hatası söz konusu. Derinlemesine analiz edilecek bir pozisyon değil. Temel kural; oyun dalmayacaksın. Sahanın içindeki adam sahanın içindeymiş gibi davranacak.

Hatırlamak isteyenler için... https://hizliresim.com/7Q2oXa

Ve işlerin değiştiği 65. dakika... Bu dakikaya kadar oyunun mutlak hakimi olan takımımız, yüklenmesine rağmen farkı 3'e çıkaracak golü bulamayınca, sac ayak bacağı gibi görev yapan Sosa-Guilherme-Ndiaye üçlüsünde yorgunluklar da başgöstermeye başlayınca orta alan hakimiyetini yavaş yavaş rakibine bırakıyor ve kalemizde gerçekten tehlike yaratan ilk şutu bir dönen top takibi hatasıyla görüyoruz. Tabi burada Uğurcan faktörü devreye giriyor. Kalesine o dakikaya dek doğru düzgün bir top gelmemiş olmasına rağmen maçın içinde kalabilmesi muhteşem olay gerçekten...



Bu pozisyonun peşine Hüseyin hoca yorulan Guilherme'nin yerine Doğan Erdoğan tercihinde bulunuyor. Bu tercihin sebebi basit şekilde dinamizmi geri kazanmak ve ön alanda uygulanan başarılı pres aksiyonlarını tekrar yapabilmek ama bir sorun var... O da şu; Doğan ve Parmak aynı anda olmuyor! İkisi de oynatan oyuncularla oynayabilen profildeler. İkisi de ayrı ayrı katkı veriyorlar ama birlikte olduklarında hem toplu hem de topsuz oyunda sorunlar ortaya çıkıyor.

Bu dakikalarda biraz da içgüdüsel olarak takım abartılı şekilde derinde karşılamaya başlıyor rakibi. Orta saha hattımızın tümü neredeyse penaltı noktasına dek sürüklenmiş. Topu reddetmek ve rakibi derinde karşılamakta bir sorun yok ama bu seviyede bir pozisyon hatasının gol olarak dönmemesi tamamen şans faktörüyle ilgili. Maçın kaçıncı dakikası oynanırsa oynansın, böyle bir basit hata lüksümüz yok şampiyonluk kovalarken.

Örneklem (görseli, bu linki kopyalayıp adres satırına yapıştırarak görüntülemeye çalışın) https://i.imgyukle.com/2020/02/18/ncz5K0.png

Ve bu noktadan sonra kalemizde biri sağdan (M. Hakan) 75. dakika civarında, diğeri de soldan (Fernando) 80. dakikadan sonra uzak direk dibine gönderilmiş ve tehlike yaratan iki isabetsiz şut geldik. Bunların temel sebebi yanlış pozisyon takibi. Orta saha elemanlarımız nerdeyse stoperlerin arasına girmiş durumdaydı. Bu kadar geri yaslanmanın bedeli mesafelerin büyümesi oldu. Git gide hatlar arası mesafe uzadı, ön alanda yapılan baskıların başarı oranı düştü. Top kullanırken kolay kaybedildi, geri kazanma süresi çok uzadı ve bu da 6 pas civarına çok daha kolay top indirilebilmesi olarak geri döndü. Bu baskıdan gelen bir gol elle oynama olduğu için iptal edilmiş olmasına rağmen yukarıdaki satırlarda belirttiğim üzere maç başındaki katı savunma tutumu yerini hatalı pozisyon alan ve pozisyon veren bir sisteme terk etmiş görünüyordu.

Bu noktada ben açıkçası takımı rahatlatacak çözümün, bitirici pası ya da bitirici vuruşu yapacak bir oyuncuyu sahaya atmak olduğunu düşünmüştüm maç esasında. O da doğal olarak Sturridge. Fakat Hüseyin hoca çözümü oraya 3. bir stoper özellikli oyuncu atmakta buldu. Bu tercihi değerlendirmek için süre çok da yeterli değil aslında ama ben çok sağlıklı görmüyorum açıkçası. Uzatmanın son dakikasında yenilen golde tüm stoperlerimiz ve toplam 6 oyuncumuzla(tümü defans oyuncularımız) aksiyon alanındayken sayısal üstünlüğümüz olan anda 3 futbolcumuzun koşuyu yanlış alana devam ettirmesiyle görüldü ki çok hücumcu iyi hücum demek olmadığı gibi çok savunmacı da iyi savunma demek olmuyor...

Gol pozisyonu için https://i.imgyukle.com/2020/02/18/ncvl3n.png

Sonuç?

Tüm bu aksiyonun nihayetinde ve her şeyden önce; lideriz! Önce bunun tadını çıkarmak lazım gelirdi. Ama öyle görünüyor ki taraftarlarımız aslına bakıldığında görüldüğü üzere sadece 15 dakikalık defolu bir oyun için bu güzel anın tadını çıkarmak yerine eleştiri yarışına başlamıştı. Ne yazık ki taraftar olarak takımdan daha kötü durumdayız. Tek farkımız bunu bize söyleyen kimsenin olmayışı...

Saha içine dönersek, Hüseyin hocaya kocaman bir tebrik gönderiyorum. Oyun içinde hiçbir tıkanıklığa tahammülü yok. Hata yapma pahasına anında müdahale etmeyi seçiyor ve ben rakipleri genel olarak iyi çalıştığını gözlemliyorum. Umarım bu maçlardaki tecrübelerini çok hızlı ve aktif şekilde avantaja dönüştürmek için kullanır.

İyi oyun sürekli hücum etmek değildir. Dünya üzerinde oynadığı her maçın %100'ünü kontrol etmeye çalışan ve planlarını bunun üzerine bir takım yoktur. Bu oyun topun ayakta olduğu anlar kadar olmadığı anlarda da oynanması gereken bir oyundur.

Her maç, her puan, her gol, her aksiyon önemli...


Dipnot: Maçla ilgili genel bir fikir edinmek için bakılabilir basit istatistik veri; https://twitter.com/RowzReport/statu...61883656835075

[artvints]

İlk puan kaybında hoca ağır eleştirilir, klasik hoca eleştirme paragrafları vardır, onlar hazırda bekliyor zaten, ben demiştim diye ortaya dökülecek. Adın huseyin'se bundan kaçamazsın.

O yüzden puan kaybetmeye tahammül yok.

[Yiğit Gayretli]

İlk puan kaybında hoca ağır eleştirilir, klasik hoca eleştirme paragrafları vardır, onlar hazırda bekliyor zaten, ben demiştim diye ortaya dökülecek. Adın huseyin'se bundan kaçamazsın.

O yüzden puan kaybetmeye tahammül yok.

Gözümüz gördüğünce, dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışıyoruz ki anlamsız eleştiriler yapılmasın diye. Hüseyin hocayı kollamak da bize kaldı

[Ahmet Öztürk]

Aslında iş biraz da rehavete bağlı bizde. Her maça favori çıkıyoruz. Her maçı 3-4-5 atarak kazanmayı bekliyoruz. O yüzden senin bahsettiğin gereklilik ve gerçekler göz ardı edilyor gibi oluyor.

Şahsen Sivas maçından hiç çekinmedim. Bu rahatlık nerden geliyor bilmiyorum ama maç öncesinde gereksiz rahattım. Ancak şu gerçeği ben dahil çoğu insan göz ardı ediyor. Ligin o ana kadar ki lideriyle oynuyoruz. Form düşüklüğü vardır, yorgunlardır vs vs bahane değil ki. Öyle yada böyle bu ligde 12 maç kazanmış ve Trabzon'a normal maçlardan ekstra motivasyon ile gelen bir takımla oynadık. Açıkçası oynanan oyundan son 15-20 dk'ya kadar memnunum. Hocayı sadece ht4 hamlesi konusunda eleştiririm bu maç özelinde.

İyi bir hava yakaladık. Umarım beşiktaş maçı ile bu havayı devam ettiririz. Niyeyse beşiktaş maçından da çok eminim yahu. Keyf kafamıza girdi herhalde

[Yiğit Gayretli]

Aslında iş biraz da rehavete bağlı bizde. Her maça favori çıkıyoruz. Her maçı 3-4-5 atarak kazanmayı bekliyoruz. O yüzden senin bahsettiğin gereklilik ve gerçekler göz ardı edilyor gibi oluyor.

Şahsen Sivas maçından hiç çekinmedim. Bu rahatlık nerden geliyor bilmiyorum ama maç öncesinde gereksiz rahattım. Ancak şu gerçeği ben dahil çoğu insan göz ardı ediyor. Ligin o ana kadar ki lideriyle oynuyoruz. Form düşüklüğü vardır, yorgunlardır vs vs bahane değil ki. Öyle yada böyle bu ligde 12 maç kazanmış ve Trabzon'a normal maçlardan ekstra motivasyon ile gelen bir takımla oynadık. Açıkçası oynanan oyundan son 15-20 dk'ya kadar memnunum. Hocayı sadece ht4 hamlesi konusunda eleştiririm bu maç özelinde.

İyi bir hava yakaladık. Umarım beşiktaş maçı ile bu havayı devam ettiririz. Niyeyse beşiktaş maçından da çok eminim yahu. Keyf kafamıza girdi herhalde

Sahaya baktığımız zaman, çoğunlukla oyuncuların hocanın dilinden anladığını görüyoruz. Bu beni daha sa rahatlatıyor.

Hatalara takılmamak lazım. Ligin en dominant takımını 75 dakika boyunca pozisyonsuz tutup sürklase ettik.

[Murat Acar]

Ben şahsen Hüseyin hoca nın takımın başında kalmadından yanaydım yönetim o riski yeni hoca riskinden daha az görüp akıllıca iş yaptı evet.. Hüseyin Sturidge değişikliği yanlış tercih olabilir ama Taktiksel olarak iyi işler yaptığını düşünüyorum Hüseyin hocanın...
Ü Yiğit kardeşim oyunu analizin ve verdiğin emeğe teşekkür ediyorum ama bence biraz daha akıcı ve daha kısa olursa çok daha iyi olur kanısındayım...Uzun zaman sonra bmn ye gelip maç hakkındaki yorumuna cevap yazmama vesile oldu twetter daki link paylaşımı... BMN olarak twetter da daha aktif ve üyelerin birbirini favlaması rt lemesi konusundada çalışma yapsak hiç fena olmaz... Biz büyük bir aileyiz çünki...

[Yiğit Gayretli]

Ben şahsen Hüseyin hoca nın takımın başında kalmadından yanaydım yönetim o riski yeni hoca riskinden daha az görüp akıllıca iş yaptı evet.. Hüseyin Sturidge değişikliği yanlış tercih olabilir ama Taktiksel olarak iyi işler yaptığını düşünüyorum Hüseyin hocanın...
Ü Yiğit kardeşim oyunu analizin ve verdiğin emeğe teşekkür ediyorum ama bence biraz daha akıcı ve daha kısa olursa çok daha iyi olur kanısındayım...Uzun zaman sonra bmn ye gelip maç hakkındaki yorumuna cevap yazmama vesile oldu twetter daki link paylaşımı... BMN olarak twetter da daha aktif ve üyelerin birbirini favlaması rt lemesi konusundada çalışma yapsak hiç fena olmaz... Biz büyük bir aileyiz çünki...

Abi yorumun için teşekkür ederim ama bizim maçların analizini kısa yapıp geçmek böyle uzun uzum yazmaktan çok daha zor

[Murat Acar]

Abi yorumun için teşekkür ederim ama bizim maçların analizini kısa yapıp geçmek böyle uzun uzum yazmaktan çok daha zor

Mesela ben oyuncu istatistikleri maç istatistikleri gibi konuları merak ediyorum... Oyuncuların birebir iststistikleri hücum pasları ara padları kim nerede nasıl oynadı yada oynamalı şu yanlıştı bu güzeldi hocanın şu hamlesi iyi yada kötüydü yada bu kadroda şu şu sebepten böyle bir oyun oynanıyor gibi... Pozisyonları çok detaylandırmamak gerek diye düşünüyorum ve cepten girince fotoğrafşarı linkleri tam göremedim ...

[Yiğit Gayretli]

Mesela ben oyuncu istatistikleri maç istatistikleri gibi konuları merak ediyorum... Oyuncuların birebir iststistikleri hücum pasları ara padları kim nerede nasıl oynadı yada oynamalı şu yanlıştı bu güzeldi hocanın şu hamlesi iyi yada kötüydü yada bu kadroda şu şu sebepten böyle bir oyun oynanıyor gibi... Pozisyonları çok detaylandırmamak gerek diye düşünüyorum ve cepten girince fotoğrafşarı linkleri tam göremedim ...

Pozisyonları detaylandırma sebebi aslında hocanın planının ne kadar sahaya yansıdığını izah edebilmek için yapılıyor.

İstatistik konusunda onlar çok yoruma dayalı bilgiler olmadığı için ve hemen hemen artık her mecrada kolayca ulaşılabildiği için her vermiyorum pek. Ama biraz daha istatistik bilgi tabi bahsedilebilir yazı içerisinde.

[alperrr]

Yiğit bey yazınızı okumadım..o kadar uğraş verdiğinize göre iyidirde..
ama buna gerek varmı..
bu analizlerinizi yönetime teknik heyete sunuyormusunuz..

ben bu forum deyince enetkili kişilerden biri olarak sizi görüyorum..
ama bu kadar uğraş verip analiz yapacağınıza .. kulübe faydalı olacak şeylere forumu yönlendirseniz daha iyi olur bence..

forumda onlarca analizci ve bilen kişi var ama kulbe bi faydasını görmüyorum hatta daha çok zararı olduğunu düşünüyorum..

yarım akıllı fbli bjkli sadece kulübünü itmeye çalışıyor..biz ise sürekli bilme yarışındayız..

bence forum birazda şöyle olmalı..kulübe sürekli saldırılar var..
aslında forumda kafası çok çalışan ve çok becerili adamlardan resim video ve geçmişte yapılan ..söylenenlerle ilgili destek mesajları ve twitterda
bmn twitterda paylaşım..

ve kulübe yapılan saldırılara defans yaparak açıklama yapmaktan ziyade hücum yaparak rakiplerin açıklarını ortaya dökmek gibi bir misyon üstlenilmeli..

mesela bjkli yöneticinin zekeriya alp bjklidir gibi açıklamaların daha çok yapılması ve asıl konuların bu olması gerektiğini düşünüyorum..

[Ozan Yılmaz]

destekleyen bir istatistiki bilgi

[Yiğit Gayretli]

Yiğit bey yazınızı okumadım..o kadar uğraş verdiğinize göre iyidirde..
ama buna gerek varmı..
bu analizlerinizi yönetime teknik heyete sunuyormusunuz..

ben bu forum deyince enetkili kişilerden biri olarak sizi görüyorum..
ama bu kadar uğraş verip analiz yapacağınıza .. kulübe faydalı olacak şeylere forumu yönlendirseniz daha iyi olur bence..

forumda onlarca analizci ve bilen kişi var ama kulbe bi faydasını görmüyorum hatta daha çok zararı olduğunu düşünüyorum..

yarım akıllı fbli bjkli sadece kulübünü itmeye çalışıyor..biz ise sürekli bilme yarışındayız..

bence forum birazda şöyle olmalı..kulübe sürekli saldırılar var..
aslında forumda kafası çok çalışan ve çok becerili adamlardan resim video ve geçmişte yapılan ..söylenenlerle ilgili destek mesajları ve twitterda
bmn twitterda paylaşım..

ve kulübe yapılan saldırılara defans yaparak açıklama yapmaktan ziyade hücum yaparak rakiplerin açıklarını ortaya dökmek gibi bir misyon üstlenilmeli..

mesela bjkli yöneticinin zekeriya alp bjklidir gibi açıklamaların daha çok yapılması ve asıl konuların bu olması gerektiğini düşünüyorum..

Öncelikle farklı bir bakış açısıyla yapılan eleştiri için teşekkür ederim ama biraz hedefi şaşırmış olarak gördüm bu eleştiriyi. Zira BMN'nin yapması gereken şeyleri BMN yapıyor zaten. Benim tüm vaktimi bu analizlere ayırdığım kanısı nasıl oluştu bilmiyorum ama hatalı bir kanı.

Burası bir forum ve biz burada oyunu tartışıyoruz. Ben de bilgim kadarıyla işin o kısmına dair yazılar yazıyorum bunu yapmaktan zevk aldığım için. Ayrıca biraz da insanların eleştirirken daha net veriler üzerinden daha dayanaklı ve haklı eleştiriler yapabilmesine olanak tanımak adına yapıyorum bu analizleri. Emek istediği doğru ama hoşuma gitmese akşam 9'da oturup sabaha karşı 4'e dek bu yazıyla uğraşmazdım

destekleyen bir istatistiki bilgi

Az önce gördüm Ozan. Burayı desteklediği gibi bjk maçı hakkında da bilgi veren bir veri. Yarın ya da cuma o maçın analizini de yapmayı düşünüyorum.

[Ufuk]

Eline sağlık. Futbol sonuçta profesyoneller dışında kimsenin fayda görmediği ama izlemekten keyif aldığımız bir şey. Bu analizler de oyunun bir parçası. Okurken aa evet bunu görmemiştim, böyle demiş ama bence yanlış, şöyle olsa daha iyiydi falan diyorum kendi kendime, maçın kendisi kadar zevkli oluyor hemen hemen benim için. O yüzden analizlere devam lütfen

Şu tüm savunma ve orta sahanın ceza sahası içinde olduğu pozisyon için benzerini dün Atletico-Liverpool maçında Atletico uyguladı hemde oyuncu pozisyonları hemen hemen aynıydı. Onlar birbirlerine daha yakın duruyorlar ve dediğin gibi dönen topu alabilmek için yayda da 10 numarası duruyordu. Bizde hem dönen topu alacak kimse yok hemde Pereira ile Sosa arasındaki mesafe çok geniş. Yani neredeyse tüm takım ceza sahasında ama penaltı noktasının çevresi hala boş. Önceki haftalara göre ilerleme büyük ama hala yerleşim hataları devam ediyor. Savunma geride, orta saha kalabalık ama rakip bol bol orta kesiyor mesela, TAA olsun, Robertson olsun doğru düzgün orta kesemediler Atletico savunması yüzünden. Eminim Hüseyin hoca maçtan sonra iyi bir analizle bu konulara dikkat edecek çözüm bulmaya çalışacaktır.

[Yiğit Gayretli]

Eline sağlık. Futbol sonuçta profesyoneller dışında kimsenin fayda görmediği ama izlemekten keyif aldığımız bir şey. Bu analizler de oyunun bir parçası. Okurken aa evet bunu görmemiştim, böyle demiş ama bence yanlış, şöyle olsa daha iyiydi falan diyorum kendi kendime, maçın kendisi kadar zevkli oluyor hemen hemen benim için. O yüzden analizlere devam lütfen

Şu tüm savunma ve orta sahanın ceza sahası içinde olduğu pozisyon için benzerini dün Atletico-Liverpool maçında Atletico uyguladı hemde oyuncu pozisyonları hemen hemen aynıydı. Onlar birbirlerine daha yakın duruyorlar ve dediğin gibi dönen topu alabilmek için yayda da 10 numarası duruyordu. Bizde hem dönen topu alacak kimse yok hemde Pereira ile Sosa arasındaki mesafe çok geniş. Yani neredeyse tüm takım ceza sahasında ama penaltı noktasının çevresi hala boş. Önceki haftalara göre ilerleme büyük ama hala yerleşim hataları devam ediyor. Savunma geride, orta saha kalabalık ama rakip bol bol orta kesiyor mesela, TAA olsun, Robertson olsun doğru düzgün orta kesemediler Atletico savunması yüzünden. Eminim Hüseyin hoca maçtan sonra iyi bir analizle bu konulara dikkat edecek çözüm bulmaya çalışacaktır.

En çok da son cümlenden umutluyum işte...

[omondoles]

İyi oyun sürekli hücum değildir. Hep bunu savundum. Futbolu satranç gibi düşünüyorum. Her maç kendi içinde değerlendirilip, ona göre oyun anlayışı olmalı.