Ne Değişti? | Yiğit GAYRETLİ yazdı...

[Yiğit Gayretli]

NE DEĞİŞTİ

270920191500549188143_2.jpg

2018-19 sezonu öncesi teknik direktör arayışında olan Trabzonspor’un durumunu hatırlayalım mı? Ekonomik olarak resmi bir çıkmazın içinde, prestij olarak futbol dünyasında bir psikoza dönüşmüş ve çaresizliği iliklerine dek hisseden bir kulüp fotoğrafı gelmiştir sanırım hepimizin gözünün önüne. Bugün dahi o yakın geçmişteki duruma dönebilme ihtimali korkutucu...

İşte böyle bir ortamda önce ekibi, sonra kendisi göreve geldi Ünal Karaman’ın. Göreve gelişi birçokları için hayal kırıklığıydı. Halbuki nefes almakta dahi zorlanan Trabzonspor’un pek de fazla doktor seçme lüksü yoktu. Başkan Ağaoğlu’nun kulübe dair ağzından çıkan ilk sözler “3 yıl boyunca kimse şampiyonluk kelimesini zikretmesin. Bu durumu düzeltene dek yarışma niyeti olan ama şampiyonluk hedeflemeyen bir kulüp olacağız.” Şeklindeydi. Şampiyonluk kovalamayı bırakın, orta sıralara tutunmayı bile marifet sayar hale gelmiş bir büyük kulübün başına daha vahim bir şey gelemez. Küme düşmek bunlarla eşdeğerdir ötesinde.
Ünal hocanın gelişini “Geçiş dönemi için bu ekonomik tabloya katlanacak ve gerçek anlamda Trabzonsporluluk gösterecek bir ağabey arandı ve bulundu.” şeklinde yorumlamıştım ben de... Yapılan transferler, ekonomik hamleler de bu yorumu haklı çıkarır nitelikteydi. Ligin başında oynanan futbolun bir şeylere dair işaretler veriyor ama devamını kestirmeyi pek de mümkün kılmıyordu. Bu ortama bir de Burak-Onur kaosu eklendiğinde camia tam ortadan ikiye bölünmüştü. Bu ortamda başta Ahmet Ağaoğlu olmak üzere Trabzonspor yönetimi, Ünal hocaya kıymetli bir destek verdi. Bu uzun zamandır görmeye hasret kaldığımız dirayetli duruş, çok yakın gelecekte meyvelerini verecekti.

Henüz bu gelişmeler yaşanırken Trabzonspor karşısında yıllarca galibiyet alamadığı fenerbahçe’yi adeta sahadan silerek kabuğunu kırıyor, hem kendisi hem de Ünal hoca için yeni bir dönem başlıyordu. Trabzonspor o tarihten ligin devre arasına kadar olan süreci muazzam bir performansla geçip liderin ardından ikinci konuma yerleşince, camia bir anda şampiyonluk konuşur konumda buldu kendini. Ünal Karaman ve öğrencileri oyun kalitesi anlamında öyle şeyler vaadediyordu ki çıta kendiliğinden tepelere çakılmıştı bile. Peşine gelen sakatlıklar, transfer cezası ve hakem faciaları kulübün ligdeki sıralamasını aşağı çekerken, özgüven ve saygısını yukarı doğru ivmelendiriyordu. Trabzonspor gençleri ve dar kadrosuyla Ünal Karaman’ın ellerinde muazzam işler yapıyor, sempati kazanıyor, bunca yokluğa rağmen net şekilde “şampiyonluk” performansı ortaya koyuyordu. Bu şartlar ve alkışlar arasında sezon tamamlanırken Trabzonspor uzun süredir hasret kaldığı Avrupa hedefini de tutturmuştu. Bu kimileri için hala yetersizdi.

Bu sezon başında, ekonomik anlamda problemler devam ederken beklentiler ters orantılı olarak yükselmeye devam etti. “3 yıl şampiyonluk yok.” sözleri bir anda unutuldu. Ünal hocanın Trabzonspor’u taraftarını şımarttı, yönetimi baskı altına almaya başladı. Camiadan kuvvetli şekilde “Bu sene o sene!” sesleri yükselirken transfer devam ediyor, Trabzonspor sükseli transferleri kabul edilebilir ekonomik ölçütlerde bitiriyordu. Bu şartlar altında, sezonun erken dönemlerinde Trabzonspor “iyi miyiz kötü mü anlayamıyoruz...” tartışmaları altında Avrupa biletini alıyor, lige de fena sayılmayacak bir başlangıç yapıyordu. Ne var ki takımın yapısal olarak dengesi kaybolmuş, kimyası bozulmuştu. Önce Yusuf Yazıcı rekor bir ücretle ayrıldı. Sonrasında sezonun en formda ve kıymetli iki oyuncusu Abülkadir Ömür ve Ekuban’ın uzun süreli sakatlık haberleri geldi. Üstüne üstlük Onazi sakatlıktan bir türlü dönemiyordu. Yeni transferlerden Mikel kamp yapmamış olmanın sıkıntısını ciddi anlamda yaşıyor ve yaşatıyor, kulübümüz bu sırada Daniel Sturridge transferini bitiyordu; fakat onun da sahada yürümeye mecali yoktu.

Yine iş başa düştü... “Aman doktor! Canım doktor!” diye sarılıyorduk Ünal Karaman’a ama takımın problemleri kadro içerisinden çözülebilmekten çok uzaktı. Ünal hoca bu noktada açık bir itirafta bulundu ve “Sıkıcı da oynasak skor olmaya çalışarak devre arasını bekleyeceğiz.” diyerek devre arasını işaret etti. Bu aslında problemlerin ne derece ciddi olduğunun bir kanıtı ve de net bir transfer isteğinin anlatımıydı.

Yoğun fikstür, devam eden sakatlıklar/ kart cezaları ve iskelet kadronun geçen seneye göre yaşlanmasıyla birlikte Trabzonspor geçen seneki kimliğinden uzaklaştı. Oyun anlamında Ünal hoca dahil tatminsizlik arttı. Tüm bu zorluklara rağmen Trabzonspor zirveye tutunmaya devam ediyor ve imkansızlıklardan imkan devşirme sanatının örneklerini sergiliyordu.
Aman kendimizi şu devre arasına bir atsak da derin nefes alsak dediğimiz ortamda, Ahmet Ağaoğlu büyük bir amatörlük örneği gösterdi. 0-1 kazanılan Konyaspor maçı sonrası “Trabzonspor takımı böyle oynayamaz.” başlıklı açıklaması Ünal hocayı bir kenara bırakalım, bizler için bile yaralayıcı nitelikteydi. Bir başkanın konumu, ağırlığı ve Ahmet Ağaoğlu gibi tecrübeli bir idarecinin tecrübe seviyesine, hatta insanlığına yakışmayan nitelikteydi. Gerginlik dedikodularının yavaş yavaş gün yüzüne çıktığı bu ortamda, Ahmet bey resmen fitili ateşlemiş oldu!

Ve dün akşam... Ünal hoca da kendi üslubu doğrultusunda açtı ağzını, yumdu gözünü. Belli ki kırılmıştı geçen haftaki tavra. Halbuki başkalarının milyon avrolar harcatan ve Ünal hocadan çok daha başarısız olan teknik direktörleri çok daha özgüvenli konuşmaları yapıyor, camiasından destek görüyordu.

Şimdi tekrar geçen sezon başına dönüyoruz. Ekonomik olarak problemi boyunu aşmış bir kulüp ve dağınık bir kadroyu alıp, “geçiş dönemi” hocalığından “şampiyon yapması gereken” hocalığa sadece sıkıntılı 1,5 sezonda evrilen ve takımını maç fazlasıyla da olsa devre arasına liderin sadece 2 puan arkasında; “büyükler” diye adlandırılan direkt rakiplerinin üçünün de önünde tamamlamış Ünal Karaman’ın kalbi neden kırıldı? “3 sezon boyunca şampiyonluk kelimesi zikredilmeyecek!” mottosuyla çıkılan yolda, o hedefin henüz yarı zamanı geri kalırken soruyorum; NE DEĞİŞTİ? Bu gündem, 17. Maçını tamamlayıp devre arasına şampşyonluk potasında girmiş bir camianın gündemi midir? Göreve geldiği günden beri sinekten yağ çıkarmak zorunda kalmış idari heyet ve teknik heyetin bu gündemle meşgul olması hak mıdır?

Sayın Başkan Ağaoğlu... Bu tavır size yakışmamaktadır. Ünal hoca bizim için bir fırsat ve kıymettir. Bugünden tezi yok, hocamızın yanına gidin ve kucaklayın. Çalışması için uygun şartları oluşturun. Ekonomik şartlar dahilinde ihtiyaçlı bölgelere takviyeleri yapın. Lütfen kameralar karşısında taraftar gibi hoca eleştirmeyin, transfer sorulunca toplama-çıkarma yapmayın. Sizi de Ünal hocamızı da çok seviyoruz; ama Trabzonspor’u daha çok seviyoruz.

Başka Trabzonspor yok! Lütfen!

[Fatih Çelik]

Imzalık bir yazı. FM save'i açmıyoruz burda bu kadar kıymetli bir insana vefasızlık etmeyin. En azından bu sefer tutun o her şeyi bilen çenenizi. Zaten hoca o noktada ceketini alıp gidecek kadar dosdoğru bir insan. Eline sağlık abi

[KARAGOZLUM]

Cok dogru ve guzel bir yazi ile yili kapattik eline saglik

[Ahmet Taşçı]

NE DEĞİŞTİ

270920191500549188143_2.jpg

2018-19 sezonu öncesi teknik direktör arayışında olan Trabzonspor’un durumunu hatırlayalım mı? Ekonomik olarak resmi bir çıkmazın içinde, prestij olarak futbol dünyasında bir psikoza dönüşmüş ve çaresizliği iliklerine dek hisseden bir kulüp fotoğrafı gelmiştir sanırım hepimizin gözünün önüne. Bugün dahi o yakın geçmişteki duruma dönebilme ihtimali korkutucu...

İşte böyle bir ortamda önce ekibi, sonra kendisi göreve geldi Ünal Karaman’ın. Göreve gelişi birçokları için hayal kırıklığıydı. Halbuki nefes almakta dahi zorlanan Trabzonspor’un pek de fazla doktor seçme lüksü yoktu. Başkan Ağaoğlu’nun kulübe dair ağzından çıkan ilk sözler “3 yıl boyunca kimse şampiyonluk kelimesini zikretmesin. Bu durumu düzeltene dek yarışma niyeti olan ama şampiyonluk hedeflemeyen bir kulüp olacağız.” Şeklindeydi. Şampiyonluk kovalamayı bırakın, orta sıralara tutunmayı bile marifet sayar hale gelmiş bir büyük kulübün başına daha vahim bir şey gelemez. Küme düşmek bunlarla eşdeğerdir ötesinde.
Ünal hocanın gelişini “Geçiş dönemi için bu ekonomik tabloya katlanacak ve gerçek anlamda Trabzonsporluluk gösterecek bir ağabey arandı ve bulundu.” şeklinde yorumlamıştım ben de... Yapılan transferler, ekonomik hamleler de bu yorumu haklı çıkarır nitelikteydi. Ligin başında oynanan futbolun bir şeylere dair işaretler veriyor ama devamını kestirmeyi pek de mümkün kılmıyordu. Bu ortama bir de Burak-Onur kaosu eklendiğinde camia tam ortadan ikiye bölünmüştü. Bu ortamda başta Ahmet Ağaoğlu olmak üzere Trabzonspor yönetimi, Ünal hocaya kıymetli bir destek verdi. Bu uzun zamandır görmeye hasret kaldığımız dirayetli duruş, çok yakın gelecekte meyvelerini verecekti.

Henüz bu gelişmeler yaşanırken Trabzonspor karşısında yıllarca galibiyet alamadığı fenerbahçe’yi adeta sahadan silerek kabuğunu kırıyor, hem kendisi hem de Ünal hoca için yeni bir dönem başlıyordu. Trabzonspor o tarihten ligin devre arasına kadar olan süreci muazzam bir performansla geçip liderin ardından ikinci konuma yerleşince, camia bir anda şampiyonluk konuşur konumda buldu kendini. Ünal Karaman ve öğrencileri oyun kalitesi anlamında öyle şeyler vaadediyordu ki çıta kendiliğinden tepelere çakılmıştı bile. Peşine gelen sakatlıklar, transfer cezası ve hakem faciaları kulübün ligdeki sıralamasını aşağı çekerken, özgüven ve saygısını yukarı doğru ivmelendiriyordu. Trabzonspor gençleri ve dar kadrosuyla Ünal Karaman’ın ellerinde muazzam işler yapıyor, sempati kazanıyor, bunca yokluğa rağmen net şekilde “şampiyonluk” performansı ortaya koyuyordu. Bu şartlar ve alkışlar arasında sezon tamamlanırken Trabzonspor uzun süredir hasret kaldığı Avrupa hedefini de tutturmuştu. Bu kimileri için hala yetersizdi.

Bu sezon başında, ekonomik anlamda problemler devam ederken beklentiler ters orantılı olarak yükselmeye devam etti. “3 yıl şampiyonluk yok.” sözleri bir anda unutuldu. Ünal hocanın Trabzonspor’u taraftarını şımarttı, yönetimi baskı altına almaya başladı. Camiadan kuvvetli şekilde “Bu sene o sene!” sesleri yükselirken transfer devam ediyor, Trabzonspor sükseli transferleri kabul edilebilir ekonomik ölçütlerde bitiriyordu. Bu şartlar altında, sezonun erken dönemlerinde Trabzonspor “iyi miyiz kötü mü anlayamıyoruz...” tartışmaları altında Avrupa biletini alıyor, lige de fena sayılmayacak bir başlangıç yapıyordu. Ne var ki takımın yapısal olarak dengesi kaybolmuş, kimyası bozulmuştu. Önce Yusuf Yazıcı rekor bir ücretle ayrıldı. Sonrasında sezonun en formda ve kıymetli iki oyuncusu Abülkadir Ömür ve Ekuban’ın uzun süreli sakatlık haberleri geldi. Üstüne üstlük Onazi sakatlıktan bir türlü dönemiyordu. Yeni transferlerden Mikel kamp yapmamış olmanın sıkıntısını ciddi anlamda yaşıyor ve yaşatıyor, kulübümüz bu sırada Daniel Sturridge transferini bitiyordu; fakat onun da sahada yürümeye mecali yoktu.

Yine iş başa düştü... “Aman doktor! Canım doktor!” diye sarılıyorduk Ünal Karaman’a ama takımın problemleri kadro içerisinden çözülebilmekten çok uzaktı. Ünal hoca bu noktada açık bir itirafta bulundu ve “Sıkıcı da oynasak skor olmaya çalışarak devre arasını bekleyeceğiz.” diyerek devre arasını işaret etti. Bu aslında problemlerin ne derece ciddi olduğunun bir kanıtı ve de net bir transfer isteğinin anlatımıydı.

Yoğun fikstür, devam eden sakatlıklar/ kart cezaları ve iskelet kadronun geçen seneye göre yaşlanmasıyla birlikte Trabzonspor geçen seneki kimliğinden uzaklaştı. Oyun anlamında Ünal hoca dahil tatminsizlik arttı. Tüm bu zorluklara rağmen Trabzonspor zirveye tutunmaya devam ediyor ve imkansızlıklardan imkan devşirme sanatının örneklerini sergiliyordu.
Aman kendimizi şu devre arasına bir atsak da derin nefes alsak dediğimiz ortamda, Ahmet Ağaoğlu büyük bir amatörlük örneği gösterdi. 0-1 kazanılan Konyaspor maçı sonrası “Trabzonspor takımı böyle oynayamaz.” başlıklı açıklaması Ünal hocayı bir kenara bırakalım, bizler için bile yaralayıcı nitelikteydi. Bir başkanın konumu, ağırlığı ve Ahmet Ağaoğlu gibi tecrübeli bir idarecinin tecrübe seviyesine, hatta insanlığına yakışmayan nitelikteydi. Gerginlik dedikodularının yavaş yavaş gün yüzüne çıktığı bu ortamda, Ahmet bey resmen fitili ateşlemiş oldu!

Ve dün akşam... Ünal hoca da kendi üslubu doğrultusunda açtı ağzını, yumdu gözünü. Belli ki kırılmıştı geçen haftaki tavra. Halbuki başkalarının milyon avrolar harcatan ve Ünal hocadan çok daha başarısız olan teknik direktörleri çok daha özgüvenli konuşmaları yapıyor, camiasından destek görüyordu.

Şimdi tekrar geçen sezon başına dönüyoruz. Ekonomik olarak problemi boyunu aşmış bir kulüp ve dağınık bir kadroyu alıp, “geçiş dönemi” hocalığından “şampiyon yapması gereken” hocalığa sadece sıkıntılı 1,5 sezonda evrilen ve takımını maç fazlasıyla da olsa devre arasına liderin sadece 2 puan arkasında; “büyükler” diye adlandırılan direkt rakiplerinin üçünün de önünde tamamlamış Ünal Karaman’ın kalbi neden kırıldı? “3 sezon boyunca şampiyonluk kelimesi zikredilmeyecek!” mottosuyla çıkılan yolda, o hedefin henüz yarı zamanı geri kalırken soruyorum; NE DEĞİŞTİ? Bu gündem, 17. Maçını tamamlayıp devre arasına şampşyonluk potasında girmiş bir camianın gündemi midir? Göreve geldiği günden beri sinekten yağ çıkarmak zorunda kalmış idari heyet ve teknik heyetin bu gündemle meşgul olması hak mıdır?

Sayın Başkan Ağaoğlu... Bu tavır size yakışmamaktadır. Ünal hoca bizim için bir fırsat ve kıymettir. Bugünden tezi yok, hocamızın yanına gidin ve kucaklayın. Çalışması için uygun şartları oluşturun. Ekonomik şartlar dahilinde ihtiyaçlı bölgelere takviyeleri yapın. Lütfen kameralar karşısında taraftar gibi hoca eleştirmeyin, transfer sorulunca toplama-çıkarma yapmayın. Sizi de Ünal hocamızı da çok seviyoruz; ama Trabzonspor’u daha çok seviyoruz.

Başka Trabzonspor yok! Lütfen!

Ağzınıza sağlık ayrıca Ünal hoca eşini, çocuklarını bırakıp 1.5 yıldır tesislerde yatıp kalkıyor, yerel medya ile ve yönetime muhalif kesimine rağmen ayakta kalmaya çalışıyor kim yapardı aranızda bunu. Değerlerimizi kıymetsizleştirmekyen ne kadar da zevk alır olduk.

[Reha Asan]

Eline sağlık.

sonuna kadar katılıyorum.

[Tuğrul]

Takımı şampiyonluk beklentisine sokan faktör kadro'nun güçlenmesi ve ligimizde Bayern gibi dominant takımın olmaması.

Ağaoğlu'nun haklı olarak Ünal Karaman'a veryansın etmesi ise oynanılan kötü futboldan kaynaklanıyor.

1.5 senedir oynanılan statik, doğaçlama, ürkek ve şahsi becerilere dayalı futbol'un birikimi ile fatura edileceği ortadaydı.

Nihayetinde Mehmet Özdilek'in TS modern oyuna aykırı olarak geniş alanda oynamasından dem vurunca.

Ünal hoca'nın bütün maskesi döküldü.

Belki de son iki maçta daha enerjik ve akılcı oynamamızda bu etkenler önemli rol oynamıştır.

[Mollasalihoğlu]

Yazının tamamına katılıyorum.

Ama keşke hoca da basına konuşmasaydı da başkana yüz yüze söyleseydi düşündüklerini.

Umarım dönülmez bir yola girmemişizdir.

[Tekke]

Harika yazı

Çile çekildi , LİGİN EN ÇOK GOL ATANI-GOL KRALI-ASİST KRALI bizde, çöp stoperleri Başkan aldı yine de 6. En az gol yiyeniz

Başkannnnn, git STOPER VE ÖNLİBERO AL burda 1 Yıldır herkes yazdı STOPEEEEEEERRRRR AL şampiyon olalım Hocayı üzme

[hodlu]

Süreç çok güzel anlatılmış. Yerinde tespitler yapılmış. Bu uzun soluklu bir yolculuk. Elbette yol kazaları yaşanacak. Camiaya, yönetime ve bizlere düşen takıma tam destek olmaktır. Hocamızın sıkıntıları gördüğüne eminim ancak ekonomik dar boğazı düşününce eldeki malzemeden maksimum verim almak için canla başla çalışan bir T.Heyet var. Şimdi bir olma, birlik olma, biz olma zamanı. Acele etmeden daha ikinci üçüncü katı atmadan çatı bağlamak hata olur. Şimdiden Ünal hocama güzel bir kafa dinleme zamanı...Yeni yıl yeni hedefler ve yeni umutlar...

[pReN@_61]

Güzel yazı olmuş, eyvallah.

[bkandil]

Süreci özetleyen, hedefin nereden nereye geldiğini hatırlatan bir yazı olmuş.

Hem başkanın hem de hocanın şu son haftada yaşananlardan ders alarak hareket etmesi gerekir...

[adiloş bebe]

Bu forumda Ünal Karaman'ı yeri geldi destekledim, yeri geldi görevi bırakması gerektiğini düşündüğümü söyledim ancak yönetim ile arasında yaşananlarda en az suçlu isim gözümde Ünal Karaman'dır. Eğer Ünal Karaman'ın istifa edeceği bir durum yaşanacaksa bu yönetimin ona verdiği bir baskı kararının altında değil, hür iradesi ile artık Trabzonspor'da görev yapabileceğini düşünmemesi durumunda gerçekleşmelidir. Bu yıl oynanan futboldan zerre zevk almasam da öyle yada böyle son 10 yılın rekor puanını toplamış bir hocanın istifaya zorlanması, bundan sonra Trabzonspor'u çalıştıracak yerli-yabancı fark etmeksizin her hoca için dezavantajlı bir durum olacaktır. Şu durumda ihtiyacımız olan son şey kaos ortamıdır. Başkanın yapması gereken şey her maçtan sonra basına demeç vermek değil, Ünal Karaman ile istişare edip sezonun ikinci yarısına gerekli takviyeleri yapmasıdır.

[memmedaga]

Başkanın yaptığı yanlış ama hocanın yaptığı daha da yanlış,ikisi de çizdiği profilin dışına çıktı,basın üzerinden eleştirmek karşılıklı mesaj vermek nedir Allah aşkına!

[Mehmet Fatih Silik]

Şampiyonluk hedefi ağır gelir camiaya. Henüz o kıvamda değiliz.
Ama bu sezonu Türkiye Kupası ile başarılı bir şekilde kapatabiliriz.
Sorun taraftarın günü birlik yaşamasından ve balık hafızalı oluşundan kaynaklanıyor.
Şikebahçe maçından sonra biz her maç futbol oynamadık.
Yine bireysel yeteneklerle sonuca gittik ama yük hafifletici oyuncular vardı.
En önemli iki oyuncu da Yusuf ve Abdülkadir idi. Onazi de bu oyuncular arasında.
Ünal Hoca belirli bir sistem oturtsada neredeyse her ay bir oyuncuyu kaybediyorduk.
Şu ara dönemde takıma 2-3 nokta atışı yaparsak geçen sezon ki oyunu tekrardan yerleştirebiliriz.

[chener]

Bu yıl lig başladıktan sonra gördük ki; lig ortada,sahipsiz. Birdenbire iştahlandık,neden olmasın dedik.Şu an tüm Trabzonspor sevdalılarının bilinçaltında bu var.
Ucuz yoldan şampiyonluğu kapatma isteği, sahadaki oyunla risk altına girince geriliyoruz. Tamam Ünal hoca gitmesin ama bu fırsatta gitmesin. Rıza gibi klasik kontra oynayan takım bizden 5 puan önde olunca başlıyoruz eşelemeye. Bi orta yol bulunmalı.

[olcay_61]

Ne mi değişti?
Yönetim de hoca da değişti
Parasızlıktan yakınan yönetim yanlış transferler yaptı
Gençleri oynatmaktan böbürlenen hoca, lig başından beri kötü oyuna rağmen gençleri düşünmedi
Taraftar da değişti çünkü rezil bir lig var bari şurada şampiyon olalım derdine düştü(ki çok haklı)

[erenslash]

Başkanın yapması gereken belli:

Bu sene şampiyonluk istiyorsa
Yabancı ekip için bütçe 5-6 milyon euro bütçe

bir kaç devre arası transfer

bu sene şampiyonluk istiyorum diyorsa : Ünal Karamanı kırmadan gizlice işine son verip planladığı düzgün ekip ve hocayı Trabzonsporun başına getirmek.(Yabancı ekip tabi)


Bu sene şampiyonluk istemiyorsa yapılacak şu : Ünal Karamanla sezon sonuna kadar devam et

[Berke6198]

Başkanın yapması gereken belli:

Bu sene şampiyonluk istiyorsa
Yabancı ekip için bütçe 5-6 milyon euro bütçe

bir kaç devre arası transfer

bu sene şampiyonluk istiyorum diyorsa : Ünal Karamanı kırmadan gizlice işine son verip planladığı düzgün ekip ve hocayı Trabzonsporun başına getirmek.(Yabancı ekip tabi)


Bu sene şampiyonluk istemiyorsa yapılacak şu : Ünal Karamanla sezon sonuna kadar devam et

Rica ediyorum şu yabancı ekibi sen getir de belki sabah akşam aynı şeyleri tekrarlamazsın. Şu malî yapıya yabancı bir ekip getiremeyeceğini elli kere yazdık, neyin inadı bu?

[Necmettin ALTUNTAŞ]

Ne mi değişti?
Trabzonsporun beklenmedik başarısı ötelerden birilerini rahatsız etti.Beklenmedik diyorum çünkü sakatlık ve cezalardan sonra oynatılan gençlerle bugün ki durumun yakalanabileceğini kimse tahmin etmedi.Buna bende dahilim.Ama Fitne yerel medyası hiçbir zaman hız kesmedi.Ünal Karaman'ı eleştirenlerden biride bendim.Teknik yetersizliğini müteaddit defalar sosyal medyada yazdım.Ama bu onun terk edilmesi anlamına gelmiyordu.Ancak onu terk etmeye çalışan ne yazık ki onu takım başına getiren Ahmet Ağaoğlu' dur.

[erenslash]

mali yapıyla imkansız mı? senelik ayıracağın maaş bütçesiyle gayet mümkün .Gözünde bu durumu neden bu kadar büyütüyorsun hocam? Yönetim yapacağı bir plan var bu mevzu.Biraz da araştırıcaklar bizim ülkemizdeki insanlar araştırmayı sevmiyorlar işin kolayına kaçıp yerli olsun hoca diyorlar.bu mantık artık değişmeli! ben sana asıl olanı söyleyeyim : stratejik ve bilimsel düşünce yok Trabzonsporda bu yüzden avcumuzu yalıyoruz.parayla ilgisi yok.zihniyet değişirse dediklerim mümkün bunun parayla ilgisi yok bunu anlamalısın artık

Rica ediyorum şu yabancı ekibi sen getir de belki sabah akşam aynı şeyleri tekrarlamazsın. Şu malî yapıya yabancı bir ekip getiremeyeceğini elli kere yazdık, neyin inadı bu?

[Mert Pasa]

Hoca istifa etti başkan açıklama yapacak diye Trabzon şehiri kaynaklı bir dedikodu gelmeye başladı inşallah sallamadır

[memmedaga]

geçmiş olsun