Ikinci yarinin en büyük Transferi Ünal Karamanin gönderilmesi,yeni ,akilli,hirsli bir hocanin göreve getirilmesidir.
Uzatmanın son dakikasında ecel terleri döktüğümüz ama bu kez şansın da yardımıyla çok önemli 3 puan aldığımız maç oldu
Denizli'nin Alanya'ya kaybedeceğini bekliyordum. Salaklığımıza doymayalım. Eleğe çevirdiler sahalarında
Öne geçip 2 farkı yakalayamamak büyük sıkıntı, her maç aynı film
Kayseri'yi yenip 32 puanla bitirmeliyiz, geçen seneyi 1 maç önceden yakaladık
2010-2011 SEZONU SÜPER LİG ŞAMPİYONU
82 HELAL PUANLA
TRABZONSPOR
Metin TEKİN:
A.Parmak'ın sağındaki Alper koşu yolunu diziyle kapatarak düşürüyor. Ceza sahası dışında faul ama penaltı değil.
BU POZİSYON HARİCİNDE HAKEMLER İYİYDİ. KONYALILAR ÇOK SERT OYNADI. KARTLARI ESİRGEMEDİ. İYİ OLDU.
Ömer Ali denilen isminde 2 mübarek anlam olan ahlaksız maç başından beri sakatlamaya dönük fauller yaptı. Umarım SARI iyidir.
Ömer ALİ'nin Trabzon'da aklını almalıyız. Meymenetsiz pislik. Her maçta bunu yapıyor bize. Skubic de terbiyesizin önde gideni
Kazanmak güzel, ancak yine 2.devre baskıyı yedik
Sörloth; 10 gol 4 asist
Vakeme: Bu sezon 4 gol, 4 asist, son 2 yıldır 14 gol, 14 asist
Sturiç: Koşmuyor, kendini yormuyor, itici gelmeye başladı (grip olmuş. kırgınlığı varmış???)
EVREN TURHAN: Vakeme ligdeki en iyi oyuncu bence. Bazı oyuncular vardır. Sahada bazı oyuncular vardır, gözükmezler ama bir kez devreye girip maçı koparırlar.
Ersin DÜZEN: TS son 19 deplasmanda da gol buldu. Süper lig tarihindeki en uzun seri ve TS bunu yakalayan tek takım
2010-2011 SEZONU SÜPER LİG ŞAMPİYONU
82 HELAL PUANLA
TRABZONSPOR
yalnız özetleri izledim ..bu ne ya resmen facia..
bu kadar pozisyon mu verilir..
böyle defansmı yapılır..
deafnsta kalabalık olmak defans yapmak değildir..
bu değişmezse bu takım ilk üçe bile giremez
ünal hocaya laf anlatılmıyor..bence başkana ulaşılmalı..ve defansif konularda bir yardımcı teknik ekibe dahil edilmeli..
bu maçı denizli maçında ayırmak lazım. ilk yarı rakip sahaya yerleşip hücum oynadık. ikinci yarı geride bekledik takım bütünlüğü kaybolmadı. denizli maçında geniş alanda hücum ederken acı çektik.
bu maç ilk yarıyı alıp onun üstüne devam edebiliriz. sahaya hakim olduk, stoperler orta saha çizgisine bastı, ötesine de geçtiler. top çevirirken rakip çaresiz kaldı.
ikinci yarı yine alan savunmasında başarısız olduk. bu takım ona uygun değil, son dakikalarda da enerjisi kalmıyor, defansta kalabalık kalarak ve dua ederek maçı bitirmeye çalışıyor her maç aynı. çıkarken adam atamıyor pası işte görüyorsun. şimdi o kadar mesafe koşarsam geri gelemem diye bilerek düzgün pas atmayan adamlar bile olabilir. o yüzden hücum yaptığımızda arkadan oyuncuların boş alanı kapatmayı öğrenmesi lazım. çok adamla ileri koşmalıyız. geri koşmak zorunda olmayan adam iştahlı hücuma çıkar.
İlk yarı biz mi hücum ettik yoksa Aykut, klasik berabere giden oyunda kontrolü rakibe mi verdi? tartışılır bence..
Adamlar gol yiyene kadar doğru düzgün 3. bölge presi bile yapmadı..Yapsa dağılıyoruz zaten baskı yediğimiz her dakika metre metre geri çekiliyoruz,Nihayetinde maçın sonu 6 pasın içinde karambole dönüyor....
ben konya'nın beşiktaş maçını da izlemiştim maça baskılı başlayıp sağlı sollu atak yapmışlardı. hatta gol de attılar da saçma bir şekilde iptal oldu. konya topu verebilir ama sen topu çeviremezsen her 3 pasta bir topu alıp hızlı atak yaparlar. bir iki atak yaptılar ama topun peşinden koşmak zorunda kaldılar direnç koyamadılar. aykut da istediğimiz olmadı rakip oyunu kontrol etti ilk yarı dedi.
10 kişi konyadan baskı yedik hala hocayı savunanlar var
alın getirin kariyerli bir hoca ya
finansal açıdan rahatlamadık mı striçe 3,5 veriliyor da bir hocaya 3 çok mu
hoca takımın her şeyidir
Gutta cavat lapidem non vi sed sæpe cadendo.
Galibiyetin tadını çıkaramaz olduk. Herkes sıkıntı içinde oynanan futboldan ötürü. Denizli de gitti 5 yedi. Yazık. Çok yazık.
Hamiş
@Ufuk
o kadar haklısın ki hocam. Takımda birlik yok gibi. Aynı şekilde de BJK de de yok. Avcının söylediği dikkatimi çekti. Dedi ki : Vidanın penaltı pozisyonunda önce arkadaşları sahip çıkıp itiraz edecek. Kendi arkadaşları bile sahip çıkıp itiraz etmiyor ki. Hakemi nasıl ikna edip vara baktıracaklar dedi.
Düşündüm aynı olay bizde de var. Sosa Pereira hariç itiraz eden yok. Herkes melül melül bakıyor. Penaltı pozisyonu oluyor düşen yerde itiraz ediyor diğerleri oyuna devam. Kusura bakmayın ama sövdüğümüz fener bile hemen sarıyor hakemin etrafını. Aklımda kalan pozisyonlardan gençler maçında sturridgeye olan faul ve Sivas maçında penaltı da kalecinin pozisyonuna kimse ama kimse itiraz etmedi. Hoca bile. Hocada yeni olan bir şey değil geçen senende etmiyordu. Hakkını savunmak çirkeflik değil şunu anlamak lazım bir kere.
Managerlik oyunlarında herkes yeni transferler için ,oyunun yamasının çıkmasını bekler bir tek Trabzonspor taraftarı yama çıkmasın diye bekler
çünki her sene dahada berbat kadrolar kurup yıldız dediklerimizi satıyoruz.
En büyük Trabzon
10 kişi kalmış takımdan da baskı yiyorsak oturup düşünmek gerek. 60'dan sonra çöküyoruz resmen.
Bazılarımız başkana çatmış niye öyle konuştu diye. Soruyorum şimdi sürekli bu futbolu oynayarak şampiyon olsak kaçımız coşku ile kutlayabilecek ?
McLas was Here
Yendiğimiz maçta da söylemiş olalım sonra neredesiniz filan diye burda söylenenler oluyor.
Her önde olduğumuz maç aynı senaryo. 2.lig takımi bile olsa geri yaslanıp topu şişirip baskı yiyoruz. Bu taktikten de hiçbir şekilde vazgeçmiyoruz. Sadece karşı takımın becerisine bırakıyoruz oyunu. Bu şekilde geleceğimiz yer bellidir.
SM-A920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
30 Nisan 2022 - Şampiyon TRABZONSPOR
8.KUŞATMA
3 puan iyi..
ouyun yine sakat..
ne diyeyeim..
acil ara ve transfer sart
Trabzon bir aşk hikayesi değildir.
Trabzon Aşktır gerisi hikayedir.
haftayıda yenelim karlı kapatalım
Trabzon bir aşk hikayesi değildir.
Trabzon Aşktır gerisi hikayedir.
Ünal Karaman'ın açıklamalarına bakarsak daha göreceğimiz felaketler var ve hangi takımla oynasak sahada ezilmemizden memnun gözüküyor..
I am not in danger , I am the danger..
Yine bireysel performanslarla kazandığımız başka bir maç
Trabzonspor’un tarihinde buna benzer mağlubiyetler çok az da olsa vardır. -Abdullah Avcı
Ü. Karaman için ''Kovulsun'', ''İstifa'' diyenler, kusura bakmayın ama artık terbiyesizlik ediyorsunuz!
Aynı şeyleri yazmaktan dilimizde tüy bitti. Ama nedense siz bazı şeyleri anlamamakta ısrar ediyorsunuz.
Bu takımın geçen yıl pas yapan ve takır takır oynayan oyuncuları yok! Bunu artık bir idrak edin rica ederim.
Yusuf yok, Ömür yok, Rodellega yok, Onazi ve Ekuban yok! Hatta geçen yıl ki Parmak bile yok!
Oyuncu gurubundan kaynaklı eksiklik bir kenarda dursun. Bu takımın bariz yorgunluk sıkıntısı var.
Baktığımızda maçların ilk yarılarında rakiple kora kor oynuyoruz. Ama 55-60'tan sonra oyundan düşüyoruz.
Bir de psikolojik bir sıkıntımız var ki skor olarak öne geçince topyekun takım olarak geri yaslanıyoruz!
Oyuncuların röportajlarında bu durumun taktik gereği değil, bireysel ve psikolojik nedenlerle olduğunu anlıyoruz.
Takım olarak bizi geri yaslayan bu psikolojik şartlanmanın iki nedeni var.
Birincisi geçen yıldan beri son dakikalarda kaybedilen puanlar. İkincisi ise yorgunluk!
Bu iki faktör bizi iğrenç bir futbola mahkum ediyor. Öyle ki bazen içimden skor almayalım demek geliyor.
Bu psikolojik ve fizyolojik sıkıntı devre arasında bir şekilde çözülmesi gerekir. Yoksa böyle gitmez.
Bahsettiğimiz bu geri yaslanmanın bir boyutu daha var. Sahaya yerleşim ve oyuncu özellikleri!
Baktığımız zaman son haftalarda ligde ön tarafta en az pres yapan takımların başında geliyoruz.
Nwakaeme, Yusuf, Sturridge, Mikel ve Sosa pres yapmıyor. Hatta Sorloth bile Rodellega kadar presçi değil!
Hal böyle olunca rakipler yarı dahaya kadar elini kolunu sallayıp geliyor. Bizi sahamıza hapsediyor!
Bu durumu değiştirmek için orta saha ve kanatlarda önde basacak oyuncular kullanmamız icap ediyor.
Sonuç olarak kazanmak güzel ama bu oyunla nereye kadar gideceğimiz meçhul!
Evet oyuncular yorgun ama pres yapmayan bu takım skor aldığında her maç geri yaslanmak zorunda kalır.
İşin kötü tarafı geri yaslandıktan sonra adam akıllı kontra atak dahi yapamıyoruz. Aptalca topları uzaklaştırıyoruz.
Ünal Hocanın bu duruma bir çare bulması lazım. Bu takım bu denli geri çekilmemeli(!)
ünal hoca geçen yıl hucum oynatıyordu yazıcı ve ömüründe etkisiyle baya hızlı göze hoş gelen bir futbol oynuyordu takım
sonra yorumcular medya başkan defans yaptır dedi ünal hocada defans yaptırıyo
ünal karamanın bi sözü vardır her takım her takımı yenebilir sıkıcı oynayacağız kazanmak için felsefe budur ama bu felsefeyle başakşehiri ve diğer büyükleri yenemeyiz
Bazı acımasız yorumların aksine bu maçın ilk yarısında iyi futbol oynadığımızı söylemek lazım.
Maçın ilk yarısında top kontrolü bizde idi. Bu güzel ama kaç tane pozisyon ürettik?! Tartışmak lazım.
Golü bulduktan sonraki kısım beni en çok mutlu eden kısımdı. Topu rakibe neredeyse hiç vermedik.
Sonuç olarak maçın ilk yarısı Trabzonspor taraftarını mutlu etmesi lazım.
İkinci yarıda işler değişti. İlk yarıda saydığım tüm bu güzellikler yok oldu.
Adeta uyuyan, futbol oynamak istemeyen Konyaspor'u anlamsız geri çekilmemiz ile dirilttik!
İlk yarıda ayağa takır takır pas yapan bu takım ikinci yarıda resmen yok oldu! Ortadan kayboldu.
Rakip üzerimize geldikçe geldi. Onlar geldikçe bizimkiler saçma sapan şekilde her topu rakibe verdi.
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)