Olaylı Fenerbahçe Antrenörü Alper Aşçı: Trabzonspor'un Tüm Futbolcuları Sakatlanacak

[My]

[ozturk]

Adam haklı çıktı.

[Oğuzhan Fidan]

biraz daha dikkatli olmak ve uzmanlardan yardım almamız gerekir durum böyleyse göz göre göre bu iş gitmez böyle.. düzeltilmesi gereken şeyler var. sağlık ve antrenman personelinde

[Oğuz ZEYTİN]

Teknik kadroda akademik unvan sahibi iki BESYO ve bir fitness hocası var. Onların bu konu hakkındaki tespit ve değerlendirmelerini öğrenme fırsatımız olsa keşke.

[halilaziz61]

Haliç Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi'nde Spor Yöneticiliği üzerine Yüksek Lisans yapıyorum. Ve sizlerle acı ama gerçek bir diyaloğu paylaşmak istiyorum.

''Sporda Performans Testleri'' dersimize Alper Aşçı giriyordu. Alper Aşçı ismi geçtiğimiz yıl ''Fenerbahçe'den olaylı şekilde kovulan 3 antrenör'' haberlerinden hatırlarsınız. Aykut Kocaman'ın yardımcılığını yapıyordu o dönem. Şuanda da Aykut Kocaman ile birlikte Konyaspor'u çalıştırıyorlar.

Bir derste Alper hocanın literatür üzerinden anlattığı konuları eleştirmiş ve Aykut Kocaman'ın taktik stratejisinin göze hoş gelmediğini söylemiştim. Sadece defans, alan daraltma, rakibin üzerine bozmaya yönelik bir taktik ve sadece maç içerisinde kaç kilometre koştuğuna bakılarak seçilen futbolculardan kurulu bir düzeni uygulamaya çalışırsak; Hagi, Alex ve Yattara gibi futbolun güzelliklerinden maruz kalırız demiştim.

Sohbetin devamında Alex'i Fenerbahçe'den gönderme sebeplerini de ''az koşması'' olarak yorumlamıştı.

''Sen hangi takımlısın?'' diye sordu ve ''Trabzonsporluyum'' dedim.
''Trabzonspor göze hoş gelen futbol oynuyor ancak antrenman prensiplerine aykırı bir performans sergiliyor çünkü koca bir sezonu oyunu 80 metreye yayarak oynayamazsınız, futbolcuların kas, kemik ve bağ yapısı bunu kaldırmaz'' demişti. ''Bakma! Trabzonspor şuan sadece tek kulvarda oynuyor, eğer ki UEFA vs.. gibi hafta içi maçları da olsaydı emin ol sezon bitmeden BÜTÜN OYUNCULARI SAKATLANIRDI'' dedi.

Ve Alper Aşçı bunu söyledikten bir hafta sonra Onazi'nin aşil tendonu koptu. O gün gelip bu yazıyı yazacaktım ancak kara haber getiren adam olmak istemedim. Onazi'nin ardından birkaç sakatlık daha gelmişti. Joao Pereira'nın ayak tarak kemikleri kırılmış, Abdulkadir Ömür de bir buçuk haftalık ufak bir sakatlık geçirmişti. Yine gelip buraya yazmak istedim ama vazgeçtim.

Sonra yine bir derste konusu açıldı ve Alper Aşçı; ''Bak ben sana demiştim'' diye konuyu hatırlattı ve ekledi: ''Seneye UEFA kupası oynayacaklar, sen o zaman gör sakatlıkları'' dedi. Ve şimdi durum ortada; neredeyse tüm as kadromuz sakatlandı.

Yani bu sakatlıkların hiçbiri tesadüf değil! Atletik Performans uzmanlarından tut da tüm kondisyoner, antrenör, masör ve doktorların bilgi eksikliğinden ve ihmalinden kaynaklanan sakatlıklar bunlar.

Tüm UEFA ve Lig maçlarına aynı kadro ile çıkmamız ve rotasyon yapmamız da Alper Aşçı'nın bu bahsettiklerini düşünen tek bir kişinin bile olmadığını gösteriyor. E malum ki Ünal Karaman'ın antrenman bilgisi de 1970-80'lerden kalma. Taktik bilgisinin olmadığı konusunda da hepimiz zaten hem fikiriz.

Yazıyı şöyle bitireyim; Ahmet Ağaoğlu'nu da Ünal Karaman'ı da çok seviyorum ve benim ömrü hayatımda Trabzonspor'un başında gördüğüm en iyi niyetli insanlardır. Ancak eksik kaldıkları bir yer var oda Antrenmanın bir BİLİM olması.

Anlayacağınız; Onazi'nin, Ekuban'ın, Ömür'ün dönmesini bekleyerek umutlanmayın; Sosa başta olmak üzere Pereira, Parmak, Wakaeme gibi isimlerin de bu furyaya ekleneceğini düşünüyorum.

Saygılar.

Madem Alper aşçı haklı soru
O zaman herhangi bir İngiliz takımı aynı kadroyla nasıl ard arda üst düzey fizik gücü maçlar çıkarıyor.

Bana söylemleri mantıklı gelmedi açıkçası.
Bizimki sakatlaniyor ama üst düzey yüksek fizik gerektiren maçlara çıkan diğer takımlar sakatlanmiyor
Bunun tek açıklamasi 80 metreye yayayarak futbol oynama olamaz çünkü pek çok kaliteli takım aynı tarz oynuyor onlarda bir sorun yok.

[Yiğit Gayretli]

Bir kemiği yanlış idmanla daha kırılgan yapmak ne kadar mümkün bilmiyorum. Ya da bir menisküsü yırtılmak için daha müsait hale getirmek...

Ama örnek vermek gerekirse Novak'ın son sakatlığının bizden kaynaklanmadığını biliyorum. Milli takımda salı günü yaptıkları idmanda tüm oyunculara, ne durumda olduklarına bakmaksızın komando eğitimi gibi yükleme idmanı yaptırılmış. Bu Novak'ın kendi beyanı. Orada sakatlandığını söylüyor ve milli takım antrenörlerine çok kızgın.

Diğer yandan kafa kurcalayan Mikel meselesi de var. Adam iyileşti döndü ama biz sakatlığının ne olduğunu hala bilemiyoruz.

Genel anlamda Alper Aşçı'nın yaptığı şey biraz toto oynamak gibi. Geçen sene Onazi ve Sosa'nın zaten sakat sakat oynadığı ve risklere rağmen zorladığını biliyorduk. Özellikle Onazi tabiri caizse inadına ve ısrarla oynuyordu. Pamuk ipliğine bağlı olmasına rağmen devam etti ve aşilini kopardı. Genel olarak ne düzeyde profesyonel olduğunu da görüyoruz zaten.

[hakankurt1967]

Sene başından beri avrupa ve lig maçları dahil çok fazla rotasyona gidemedik. Akabinde yaşanan sakatlıklar ve eksiklikler puan kayıplarına sebep oldu.

Burada suçu sağlık ekibine mi yazarız, başkana mı hocaya mı?

[Fanatik34]

Ünalcilar bu basliga cok kizacak!

90 li yillarin futbolunu, günümüz sartlarina göre oynamaya calisirsan, bu sorunlar kacinilmazdir. Bunun icin Uzman olmaya da gerek yok. Hadi böyle oynatiyorsun, bari Oyunculari rotasyonda kullanmayi bileceksin..o da yok!

S

Hele diyorlar ya, bu kadar sakat baska takimlarda olsa..sen önce kendi takimina bak! MRA ve Halilhodzic´in hangi kadrolarla Avrupa´da basari yakaladiklarina bir bakin, ligte sabir gösterilmedigi icin bugün sampiyonluk sayimiz hala daha sekizde...

[mmert]

Sakatlıklardan sadece Abdüş ve Yusuf Sarı doktor hatası.

Darbeye bağlı olanlara zaten yapacak bir şey yok.

Diğerleri de yanlış hazırlık, eksik rehabilitasyon vs.

Şu an Sturridge ve Mikel yerine, Doğru bir 6 numara ve Doğru bir 10 numara alınsaydı. Tek kaybımız Abdüş olurdu.

*Mikel hazır gelmedi.
*Stu hazır gelmedi.
*Onazi hematolojik problemi vardı zaten. Yaşar hoca açıkladı malzemeye karşı reaksiyon gelişmiş vs.
*Ekuban darbeye bağlı zaten as oyuncu değildi.
*Parmak fiziksel olarak yazın belli ki çalışmış ancak bu profesyonel olmayan bir hazırlık olabilir. Bu sene epey hantaldı. Aşırı yüklenmiş kaslara hafızasında olmayan bir tempo eklenince ben de bekliyordum bi yerde. Kendisi de vekaleten ordaydı.

Abdüş'ün üzerine titrenmemesinin, zaten sakatlık sıkıntısı olan adamın hele ki takımının en değerlisi kulübünün borcunun yarısını kapatacak adamın tek bir doktorun gözetiminde olması zaten kabul edilebilir değil.

Mevcut durum bariz bir şekilde yönetim hatasıdır. Eğer doğru transferler yapılsaydı bugün bunlara hayıflanmıyor olurduk.

Oynamayan adamlar aldık, oyun düzeninin eksiğini tamamlayacak adam almadık. Bugünki durumun 1 numaralı sorumlusu yönetimdir.

Daha önce de söylemiştim. Kulüp doktoru dediğimiz adam sakatlanan oyuncuyu ameliyat etmez. Öyle bir görevi olmaz. Bir kulüp de bünyesinde öyle bir personel barındırmaz. Kulüp doktoru mevcut durumu değerlendirip önlem alır, sakatlıktan şüphe eder, yönlendirir, rehabilitasyon sürecini yönetir. Bunaların hepsini de Kondisyoner, Fizyoterapist, Diyetisyen gibi personelle birlikte yürütür. Kulüp doktoru her zaman şüpheci olmalı poliklinik doktoru gibi davranamaz. Çünkü hitap ettiği popülasyon sürekli sakatlığa yatkın yapıya sahip. Bu tip durumlarda da tanı görüntüleme yöntemi + Klinik şikayetle konur. Cerrahı gerektirip gerektirmediğine tek bir kişi değil bir ekip karar verir. Bu kararı verecek kişi de kulüp doktoru değil o konunun cerrahi uzmanıdır.

Abdüş'ün menisküsleri zaten sorunluydu. Buna uygun yönetilmeyen süreç, alınmayan önlem ve doktorun özensizliği hatadır.

Bu hocamızın söylediği teorikte doğru ama Trabzonspor'um gerçekleriyle tam olarak bağdaşmıyor. Bağdaştığı yerde de doğru şekilde bağ kurulmuyor mevcut durumla.

Eksik var mı kesinlikle. Sakatlıklarda aşırı yüklenmenin etkisi var mı yadsınamaz şekilde evet. Temel sorun bunlar değil ama. Temel sorun yanlış transfer nedeniyle eksik kalan takım. Net.

Eğer 6 ve 10 numaraya zamanında transfer yapılsaydı : Sosa daha rahat edecekti, Parmak kaldıramayacağı bir sürece girmeyecekti, Ekuban/Abdüş daha az yorrulacaktı ve daha çok dinlendirilecekti, novak ve İp rotasyona girecekti. Takım boyu daha derli toplu olacaktı. İstenilen oyun daha iyi oynanacaktı. 1+1=2

[Dawsofield]

yoğun bir bilgi kirliliği var..

geçen gün karşıma çıkan bir röportajı paylaşayım: https://www.youtube.com/watch?v=HL6wYLL8MUE

yattara ile yapılmış bir sohbet. eylül 2019'da yüklenmiş video. şimdi bizim çılgın gineli'nin aşırı güvenilir olduğunu falan savunmuyorum ama 04:30'dan itibaren dinleyebilirsiniz, sakatlık sürecine dair bir şeyler söylüyor.

özellikle 6. dakikada enteresan bir açıklama var. bir ara bileğinin sakatlandığını fakat dönemin teknik direktörü ünal karaman'ın (başkasıyla karıştırıyor da olabilir, ünal karamanın takımı çalıştırdığı başka bir dönem varsa hatırlayanlar yazsın ben bilmiyorum) kendisini zorla oynattığını ameliyat olmasına izin vermediğini söylüyor.

aslında videoyu izleyeli baya oldu, bunu ünal hocanın başlığında paylaşacaktım ama vazgeçtim.

ünal karaman'ı da ağaoğlu'nu da seviyorum, takımı yönettiklerini görmekten memnunum.

ama sakatlıklar kervanıydı, şanssızlıktı diyerek geçiştirilmemeli bu hadiseler. abdülkadir malatya maçını sakatlanıp yarıda bırakıyor. daha sezonun başında haftada iki üç maç doksan dakika sahada koşturuyor, malatya maçında en son artık sakatlanıp gol de attığı maçı yarıda bırakıp çıkıyor. sonra 3-1'lik deplasman avantajımızın olduğu aek maçına, sakatlanıp yarıda bıraktığı maçtan birkaç gün sonra tekrar 11 de başlıyor. e niye bu maçta oynar çocuk ya yazık günah değil mi. üstüne bir de doktor faciası, hop yarım sezonu heba oldu. aynı aek maçında hücum hattı bilmem kaçıncı doksan dakikalarını oynarken rotasyon STOPER bölgesinde yapıldı, iki sol ayaklı stoper tandemi hatayı doğurdu az daha tur da gidiyordu.

geçen sezon.. onazi sakat sakat oynamak istiyor, efendim arkadaşlar fedakarlık yapıyor vs... zorlayıp zorlayıp aşili koparttı adam ya, sakat sakat oynamak ne demek?

bu sezon prag maçında stadda wakayeme'nin kanadındaydım. sürekli baldırını tutuyor bir nevi sekerek oynuyordu adam. o son dakikalarda şov yapıp penaltı kaçırdığı maç. o gün bugündür 11 çıkmaya devam ediyor.

kulüp etraflı bilgilendirmeler de yapmıyor sakatlıklar hakkında. mikel'e ne oldu mesela ya? sakatlığı neydi nasıl düzeldi varsa bilen aydınlatsın. tedbiren 1 ay oynamadı adam, tam da adapte olup kilit bi isim haline gelmeye başlamışken. olan artık beklentisini arttırmış, her maçta stadı dolduran taraftara oluyor sanki.

yönetimdeki profosyonelleşme teknik ekipte söz konusu mu muamma

ben burdan öneri verecek bir konumda değilim. haddim de değil. belki futbol böyle bir şeydir. dışarıdan bakan bir göz olarak ben de kendimce gözlemlediklerimi paylaşmak istedim.

[kadirgazioglu]

Kaya mı Esin?

[Saint Castillo]

avrupadaki yardımcı antrenörlerin, kondüsyonerlerin, sağlık çalışanlarının maalarına dair verilere ulaşabilecek arkadaşlar var mı?

[mawro61]

60 yaşında bilgisayar dahi kullanmayı bilmeyen
( internet yoluyla da olsa araştırma yapmak için)
bir malzemeciyi masör, 1 yıllık stajyeri diyetisyen olarak görevlendiren bir klüp asla başarılı olamaz.
Tesadüfende başarılı olamaz.
Böyle bir yapı amatör bile değildir, konuşmaya bile değmez.
Ama taraftar işte, başka takımımız yok.

[Tayfun]

Yabancı bir ekip kurulmasından yanayım. Bu konu böyle eş dost ahbap ile yürütülecek bir iş değil.

[ÖmürKaradeniz61]

Teknik kadroda akademik unvan sahibi iki BESYO ve bir fitness hocası var. Onların bu konu hakkındaki tespit ve değerlendirmelerini öğrenme fırsatımız olsa keşke.

Bizim sn fitnessdaki erdiden mi bahsediyoruz.

[ÖmürKaradeniz61]

Yabancı bir ekip kurulmasından yanayım. Bu konu böyle eş dost ahbap ile yürütülecek bir iş değil.

Hasan,hüseyin referansıyla kuruluyor hocam bu ekipler.İşin erbabı bulunmuyor yani ahmetin adamıysan gel başka mantığıyla bu işler olmaz.

[Teoman Karadeniz]

Çünkü onların antrenman yöntemleri buna uygun. Türkiye'de Antrenman biliminden bihaber futbolcu eskisi antrenörlerle çalışıyoruz

[erenslash]

yıllık toplamda a takımına 5 milyon euro personel için maaş bütçesi ayırsan avrupadan çok sağlam teknik personeli alırsın zaten zor bir şey değil

[Mollasalihoğlu]

Haliç Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi'nde Spor Yöneticiliği üzerine Yüksek Lisans yapıyorum. Ve sizlerle acı ama gerçek bir diyaloğu paylaşmak istiyorum.

''Sporda Performans Testleri'' dersimize Alper Aşçı giriyordu. Alper Aşçı ismi geçtiğimiz yıl ''Fenerbahçe'den olaylı şekilde kovulan 3 antrenör'' haberlerinden hatırlarsınız. Aykut Kocaman'ın yardımcılığını yapıyordu o dönem. Şuanda da Aykut Kocaman ile birlikte Konyaspor'u çalıştırıyorlar.

Bir derste Alper hocanın literatür üzerinden anlattığı konuları eleştirmiş ve Aykut Kocaman'ın taktik stratejisinin göze hoş gelmediğini söylemiştim. Sadece defans, alan daraltma, rakibin üzerine bozmaya yönelik bir taktik ve sadece maç içerisinde kaç kilometre koştuğuna bakılarak seçilen futbolculardan kurulu bir düzeni uygulamaya çalışırsak; Hagi, Alex ve Yattara gibi futbolun güzelliklerinden maruz kalırız demiştim.

Sohbetin devamında Alex'i Fenerbahçe'den gönderme sebeplerini de ''az koşması'' olarak yorumlamıştı.

''Sen hangi takımlısın?'' diye sordu ve ''Trabzonsporluyum'' dedim.
''Trabzonspor göze hoş gelen futbol oynuyor ancak antrenman prensiplerine aykırı bir performans sergiliyor çünkü koca bir sezonu oyunu 80 metreye yayarak oynayamazsınız, futbolcuların kas, kemik ve bağ yapısı bunu kaldırmaz'' demişti. ''Bakma! Trabzonspor şuan sadece tek kulvarda oynuyor, eğer ki UEFA vs.. gibi hafta içi maçları da olsaydı emin ol sezon bitmeden BÜTÜN OYUNCULARI SAKATLANIRDI'' dedi.

Ve Alper Aşçı bunu söyledikten bir hafta sonra Onazi'nin aşil tendonu koptu. O gün gelip bu yazıyı yazacaktım ancak kara haber getiren adam olmak istemedim. Onazi'nin ardından birkaç sakatlık daha gelmişti. Joao Pereira'nın ayak tarak kemikleri kırılmış, Abdulkadir Ömür de bir buçuk haftalık ufak bir sakatlık geçirmişti. Yine gelip buraya yazmak istedim ama vazgeçtim.

Sonra yine bir derste konusu açıldı ve Alper Aşçı; ''Bak ben sana demiştim'' diye konuyu hatırlattı ve ekledi: ''Seneye UEFA kupası oynayacaklar, sen o zaman gör sakatlıkları'' dedi. Ve şimdi durum ortada; neredeyse tüm as kadromuz sakatlandı.

Yani bu sakatlıkların hiçbiri tesadüf değil! Atletik Performans uzmanlarından tut da tüm kondisyoner, antrenör, masör ve doktorların bilgi eksikliğinden ve ihmalinden kaynaklanan sakatlıklar bunlar.

Tüm UEFA ve Lig maçlarına aynı kadro ile çıkmamız ve rotasyon yapmamız da Alper Aşçı'nın bu bahsettiklerini düşünen tek bir kişinin bile olmadığını gösteriyor. E malum ki Ünal Karaman'ın antrenman bilgisi de 1970-80'lerden kalma. Taktik bilgisinin olmadığı konusunda da hepimiz zaten hem fikiriz.

Yazıyı şöyle bitireyim; Ahmet Ağaoğlu'nu da Ünal Karaman'ı da çok seviyorum ve benim ömrü hayatımda Trabzonspor'un başında gördüğüm en iyi niyetli insanlardır. Ancak eksik kaldıkları bir yer var oda Antrenmanın bir BİLİM olması.

Anlayacağınız; Onazi'nin, Ekuban'ın, Ömür'ün dönmesini bekleyerek umutlanmayın; Sosa başta olmak üzere Pereira, Parmak, Wakaeme gibi isimlerin de bu furyaya ekleneceğini düşünüyorum.

Saygılar.

Yazmamak için çabalıyorum ama artık yazmak gerekiyor yoksa insanları kör cahil olarak nitelemeyi alışkanlık haline getirmeye devam edeceğiz.

Diğer antrenörleri bilmem ama Atletik Performans Antrenörü olarak çalışan arkadaşı kişisel olarak tanırım, 4 sene boyunca İngiltere’de kalarak spesifik olarak alanında eğitim aldı, İngiltere’de master yaptı. (Sanırım yabancı dil bilmeyen, dünyadan bihaber insanları istihdam ettiğimiz hususuna da cevap olmuştur bu)

Diğer ülkelerde aldığı eğitimleri söylemiyorum bile. Trabzonlu oluşu torpilli olduğu anlamına gelmiyor.
Fenerbahçe fanatiği İsmail Kartal bile kendisiyle çalıştıysa ve onu bıraktı diye kendisine sitemkarsa yeterliliği için çok söyleyecek söz yok herhalde.

Eğer sakatlık oyun formatıyla oluyorsa o zaman tüm takımlar Konya gibi 30 metrede oynasın.. olur mu böyle mantık?Aşağıdaki linke bakacak olursanız, İngiltere'de her takım fazlasıyla sakatlık yaşayabiliyor. Bunu antrenmanla ve 80 metre ile ilişkilendirmek çok mantıklı gelmiyor bana. Eğer kıstas sakatlık ise İngiltere'de antrenmanların hepsi yanlış, kondisyonerler iş bilmez ve dükkanı kapatmaları gerekiyor.

Link: http://premierinjuries.com/injury-table.php

Bizim sakatlıklara gelince, geçenlerde sormuştum "hocam ne diyorsun?" diye.

“19 maç oynadık ve şampiyonluğa oynayan takımların içerisinde en fazla maç oynayan takım biziz, 19 maç oynamak bir şey değil, milli takım aralarını hesaba katmazsak 3,7 günde 1 maçı aynı oyuncularla oynamak bizi yıprattı ama sevindirici olan oyun tempomuzun her maç üst seviyede kalmasıydı ve son dakikalarda hep golü arayan taraf olmamızdı” demişti.

Şampiyonluğa oynayan takımları ve 3,7 günde 1 maç ortalamasını söyleyince diğer takımları da sordum kendisine.

Başakşehir 4,1 gün aralıkla 17 maç, Galatasaray-Beşiktaş 4,7 gün aralıkla 15 maç, Fenerbahçe ise 5,9 gün aralıkla 12 maç oynadı.
Hatta az rotasyona rağmen kas sakatlığı anlamında Başakşehir’den sonra en iyi takım gs ile biziz demişti.

İnsanların tepkilerinden tüm takımların sakatlık durumlarına bakar olmaya başladım

Antrenmanda mı sakatlanmış, maçta mı sakatlanmış sürekli bakıyorum.
Messi bile bu sezon kas sakatlığı yaşamış, Barcelona kötü mü çalışıyor yani?

Diğer yandan madem kemik sakatlığı da gündem, öyle demiş Alper Aşçı, o halde soruyorum Ekuban'a, Yusuf Sarı'ya, Abdülkadir Ömür’e, Parmak’a, Sosa’ya ve aklıma gelmeyen diğer oyunculara ne gibi müdahale yapabilirdi takım antrenörleri? Hele ayak tarak kemiği kırılan Pereira??? Lütfen mantıklı şeyler konuşalım.

Neyse,

Yazacak çok şey var, adı kasaba çıkan, şike ile şampiyonluk kazanan tipleri çok ciddiye almıyorum, yalnızca bizim arkadaşlara kızıyorum, bu tarz adamları ciddiye nasıl alıyorlar.

Geçen sezon Trabzon’daki maçta takımının topu görememesi, topun peşinde tavşan gibi koşması bayağı ağrına gitmiş Alper Aşçı’nın bence...

[ccd6167]

Cidden almanyadan ingiltereden buraya hoca geleceğini zannedenler var bi de ısrarla yazıyorlar

Oradan buradan adam getirerek bu işler olmaz yarın bir gün o adam yine olmayacak burada


benim üzerinde ısrarla durduğum durum şu

eğere kurumsallaşacaksan

trabzonspor kulubü 2-3 tane kondsiyoner, fitness hocasını kendi bünyesinden yetişen 2-3 tane yardımcı hocayı avrupaya hem bağlı oldukları bölüm konusunda hem de yabancı dil konusunda 6-8 aylığına eğitime göndereceksin. 6-8 aylık eğitim bile çok şeyler kazandırır kulübe.

[Mollasalihoğlu]

Cidden almanyadan ingiltereden buraya hoca geleceğini zannedenler var bi de ısrarla yazıyorlar

Oradan buradan adam getirerek bu işler olmaz yarın bir gün o adam yine olmayacak burada


benim üzerinde ısrarla durduğum durum şu

eğere kurumsallaşacaksan

trabzonspor kulubü 2-3 tane kondsiyoner, fitness hocasını kendi bünyesinden yetişen 2-3 tane yardımcı hocayı avrupaya hem bağlı oldukları bölüm konusunda hem de yabancı dil konusunda 6-8 aylığına eğitime göndereceksin. 6-8 aylık eğitim bile çok şeyler kazandırır kulübe.

Yukarıda bahsettiğim arkadaşlar yıllarca İngiltere’de eğitim aldı. Ayrıca yılda benim bildiğim en az 4-5 kere de yurtdışında eğitimlere gidiyor. Hatırladığım kadarıyla İngiltere, İspanya, Almanya’ya gitti son dönemde mesela. Bildiğim kadarıyla kulübe de ödetmiyor kendine yatırım yapıyor. Ama biz ne yazıyoruz? Keşke gsnin İtalyan kondisyoneri bizde olsa

[Mollasalihoğlu]

Mesela gs'nin İtalyan kondisyonere hayran hayran talip oluyordu bizim taraftar.

��Muslera
��Babel
��Andone
��Falcao
��Şener
��Luyindama
��Lemina
��Belhanda

Bunlar da gs'nin eksikleri

[Ozan Yılmaz]

Evet bizden çok sonra sezonu açan ve bizden açık ara geniş kadroya sahip olan gs, yabancı kondisyoneri olmasına rağmen nasıl bu kadar çok sakat verdi bir anda, buna da bulalım açıklayıcı bahaneler?

[Abdülkadir Kılıç]

Fikirlerden bağımsız güzel başlık. Bunları tartışmak gerek. Antrenman bilimi üzerine bilgili arkadaşları okumak isteriz.

[emre6117]

Yalnız gs de paldır küldür dökülmeye başladı 1 hafta içinde sakatlık açısından.