mikel'in oyuncu tipi olarak doğru transfer olup olmadığı,
yahut ünal hoca üzerinden, sosa ile uyumu/orta saha kurgusundaki yeri vs tartışılabilir fakat
bu adamın oyun tarzına dair saçmasapan gömmeler yapmak futboldan anlamamaktır.
pek anlamıyoruz gibime geliyor futboldan türk izleyici kitlesi olarak yani bu adama etliye sütlüye karışmıyor/yanpas geti pas falan demek.. mikel zaten bu basit oyunu çok iyi oynayabildiği için chelsea'de 10 yıl oynadı.
bir takımda çözücü/bitirici aksiyonlar denemesi gereken oyuncu sayısı belli.
öte yandan yusuf yazıcı sayfasına bi bakıyorsunuz, papağan gibi herkes 'basitoyna basitoyna basitoyna' ..
ikili merkezde değil tek ön libero oynamayı seven, pozisyonunu kaybedeceği agresif preslerden ziyade alan savunması odaklı bir oyunu var mikel'in. dolayısıyla geçen seneki sosa-onazi-yusuf üçlüsünün birbirini tamamlayan-tarz olarak uyumlu yapısından bu sezon bahsetmek mümkün değil. sosa-parmak-mikel üçlüsüne dair bir kurgu oturtamadı ünal hoca. parmak hepten kayboldu ne yapmaya çalıştığını kendi de bilmiyor, mikel 3. bölgede prese kalkmış kariyerinde ilk defa.. sosa da tek başına direnmeye çalışıyor ki asıl enerjisini pas dağıtımına harcaması gereken bir oyuncu. zaten gençlerbirliği maçında kaçınılmaz olarak sonunda pas hatasını yaptı golü yedik.
ünal hoca'nın işi zor, fakat olumlu yönde adımlar atıyor, mikel'in sahaiçi görevi biraz daha tarzına uygun bir hale getirildi. şimdi üçlünün kurgusunuç çözmekte sıra.
yusuf'lu sistemi yusufsuz oynamaya çalışmaktan vazgeçmeliyiz. getafe maçı basın toplantısında da bunun sinyallerini verdi hoca.