yayıncı kuruluşun ,
ligin (en azından ) yurt içinde izlenebilirliğini ve reytingini artırmak açısından ,
maçları çeşitli yollardan manipüle ettiğini ,bir kere çok iyi anlamamız gerekir .
bu müdahaleler çeşitli yollarla olabiliyor .
(hakem atamaları , maç günü ve yayını değişikliği , var komuta sisteminin riva'da olması ,
var üzerinde çekilen veya çekilmeyen ofsayt çizgileri , yetersiz kamera açıları , var odası konuşmalarının ısrarla açıklanmaması ve federasyon kurullarının aldıkları taraflı kararlar v.s .)
görülüyor ki ,
senin saha içindeki kora kor mücadelene gelene kadar , onlarca etken ve değişken var .
ve bu etken ve değişkenler ,
lobine göre , temsil durumuna göre , camiana göre ve medyadaki gücüne göre şekilleniyor .
ve şu anda ki mevcut değişkenler , trabzonspor'u düşünecek durumda değil .
federasyonun tüm konsantrasyonu ,
şikecileri ilk etapta "tehlikeli bölgeden nasıl kurtarabilirim "planıdır .
bunun için hafta başından beri (hatta gs macından beri ) çeşitli planlar yapılıyor .
bu planlardan bazılarına gelirsek ,
önce pelte gibi gibi bir hakem ayarlanacak .
yani öyle bir hakem ataması olsun ki , kimseye stres yaşatmasın .
olur da bi yanlışlık olur ,
evsahibi aleyhine yanlışlıkla bir karar verilirse diye ,
yine bir dirayetsiz bir hakemi ,
var odası hakemi olarak oraya monteleyecekler ki ,
işleyen çarka çomak sokulmasın .
çift emniyet sübabı gibi bir şey .
hakemler ayarlandı . tamam cepte ama sıkıntı devam edebilir mi ?
edebilir .
peki başka önemli olan ne ? görüntüler .
o da kolay .
verirsin yetersiz iki tane kamera görüntüsü ,
çizersin iki tane flu kırmızı mavi çizgi ,
olayı yine bir şekilde halledersin .
böylelikle sağ cepteki altın kolye , bir anda sol cebe geçiverir .
bu kadar basit .
misafir takım taraftarının burada asıl sorgulaması gereken ,
federasyon neye öncelik verecek ?
maçın skorundan ziyade daha önemli olan konu budur .
güzel oyun , total futbol , ne olursa olsun rakibe saygı mı ?
yoksa evsahibi takımın gücü , popülaritesi , geleceğinin ne olacağı mı ?
sizce ?